Öncelikle selamlar herkese...
İnsan bazen burnunun dibindeki güzellikleri güzellikleri göremez hale gelir.Böyle zamanlarda gözümüzün önündeki o sis perdesinin aralanması için kimi zaman bir dostun sesi,kimi zaman eski bir şarkı yada bir çocuğun masum bakışları yardımcı olur.Şimdi ve burda birbirimize yardımcı olamamıza ne dersiniz?Biliyorum herkesin mutluluk anlayışı birbirinden farklıdır.Ama belki birimizin tarifi öbürünün listesinde hiç olmamıştır ama bu bundan sonra olmayacağı anlamına gelmez!
Ben başlıyorum...
-Önümüz sonbahar.Kimilerine göre hüzün mevsimi...bu yıllar öncesinde benim içinde öyleydi.Birgün bir arkadaşımın, yaprakların o sarıdan kırmızıya uzanan renk cümbüşü içinde yürümemi ve kafamdaki herşeyi atarak o güzelliği seyretmemi önermesine kadar...Hiç denediniz mi?
-Yine sonbahar dışarda yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyor.Ama siz sıcacık evinizde ve yumuşacık battaniyenizin içindesiniz.Nasıl?
-Hiç tanımadığınız bir çocuğu mutlu ettiniz mi?O gözlerdeki ışıltıyı başka hiçbiryerde göremezsiniz..
-Ha,birde şu aşk var!!!Hiç aklınızda yokken bir bakış ki aslında saniyeler süren ama size zamanın durduğunu hissettiren o an,hangi duyguyla açıklanabilir?
-Yorgun geçen bir iş günü...Ayaklarınızı esir alan ayakkabılarınızdan ve iş kostümünüzden sıyrılıp en rahat kıyafetlerinizle kendinizi koltuğunuza gömdüğünüz o an...
-Aynı sırrı aynı duyguyla paylaşan iki çift gözün birbirine güven veren gülümsemesi...
Arkadaşlar biri beni durdursun ya
Söz sizde...