diloş

Merhabalar, Çaylak olarak arz-ı endam etmenin haklı ezikliğini yaşasam da şuraya bi çift kelam etmekten kendimi alıkoyamadım.O kadar hoş bir çalışma yapmışsınız ki öncelikle imrendim.Hayranlıkla takip ediyorum..Hoşçakalın

MURTİ-SAN sağol ya şu uyarı olayına el attığın için.Başlamışken yardımı tamamla da nerden okuyacağımı da söyle lütfen.İnan bilmiyorum.Şimdiden sağol

EZELL bu arada topic bir ilgi gördü bir izdiham anlatamam.. Doğrusu bu kadarını da beklemiyordum Ya arkadaşlar tek tek gelin bakın cevap vermekte güçlük çekiyorum.Ne yapalım EZELL'cim bak birbirimizi tanıyoruz böylelikle...Bu topic bana seni kazandırdı..Daha ne olsun

EZELL ne yapalım dursun öyle Bu arada "yetinmeyi bilmek" işte bu çok önemli!Kaçımız bunu hakikaten yapabiliyoruz.Genellikle sahip olamadıklarımıza bir heves duymazmıyız?Nankörüz vesselam! Bak aklıma geldi belki ufacık bir şey ama inan düşününce bile içimi ısıtıyor.Eskiden sobamız vardı bizim gece yatağımıza girip ışığı söndürdüğümüzde sobanın alevi tavana vurur bizde kardeşimle o şekli yorumlardık.Odada sobanın hiçbirşeye değişilemeyecek sıcaklığı ve huzur vardı; bu mutluluk değilde nedir?

EZELL'cim sanırım ikimizde oldukça yeniyiz.Sana eğer bir fikrin varsa alakasız bir soru sormak istiyorum.Soru şu;adımın altında hani şu çaylak yazan yerde bir uyarı var.Bunun ne anlama geldiğiyle ilgili bi fikrin var mı?varsa beni bilgilendir lütfen.Bu arada acemilik başa bela kardeş

EZELL çok teşekkür ederim paylaşımın için.Zira hiçkimse yorum yapmadı diye gerçekten üzülmeye başlamıştım.Dooru söylüyosun kalbimizde kötülüğe yer yoksa çok şeyden mutluluk duyabilmek mümkün.Fakat işte bazen kalbi kararmış insanlar mutluluklarımızıda hissettirmeden çalıveriyorlar...Tekrar görüşmek dileğiyle...sağol

Öncelikle selamlar herkese... İnsan bazen burnunun dibindeki güzellikleri güzellikleri göremez hale gelir.Böyle zamanlarda gözümüzün önündeki o sis perdesinin aralanması için kimi zaman bir dostun sesi,kimi zaman eski bir şarkı yada bir çocuğun masum bakışları yardımcı olur.Şimdi ve burda birbirimize yardımcı olamamıza ne dersiniz?Biliyorum herkesin mutluluk anlayışı birbirinden farklıdır.Ama belki birimizin tarifi öbürünün listesinde hiç olmamıştır ama bu bundan sonra olmayacağı anlamına gelmez! Ben başlıyorum... -Önümüz sonbahar.Kimilerine göre hüzün mevsimi...bu yıllar öncesinde benim içinde öyleydi.Birgün bir arkadaşımın, yaprakların o sarıdan kırmızıya uzanan renk cümbüşü içinde yürümemi ve kafamdaki herşeyi atarak o güzelliği seyretmemi önermesine kadar...Hiç denediniz mi? -Yine sonbahar dışarda yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyor.Ama siz sıcacık evinizde ve yumuşacık battaniyenizin içindesiniz.Nasıl? -Hiç tanımadığınız bir çocuğu mutlu ettiniz mi?O gözlerdeki ışıltıyı başka hiçbiryerde göremezsiniz.. -Ha,birde şu aşk var!!!Hiç aklınızda yokken bir bakış ki aslında saniyeler süren ama size zamanın durduğunu hissettiren o an,hangi duyguyla açıklanabilir? -Yorgun geçen bir iş günü...Ayaklarınızı esir alan ayakkabılarınızdan ve iş kostümünüzden sıyrılıp en rahat kıyafetlerinizle kendinizi koltuğunuza gömdüğünüz o an... -Aynı sırrı aynı duyguyla paylaşan iki çift gözün birbirine güven veren gülümsemesi... Arkadaşlar biri beni durdursun ya Söz sizde...

"ŞAŞIRMAMIZ GEREKEN TEK ŞEY HALA ŞAŞIRABİLMEMİZDİR." SOKRATES

Merhabalar öncelikle..aranızda çok yeniyim..şu an itibarıyla 5 dk oluyor.Yorumunuz dikkatimi çekti.Çünkü yerinde tespitler var.Hayatımızı tercihlerimiz yönetiyor.Aslında sık sık şikayetlendiğimiz hayatımızı,arkadaşımızı ve sevgilimizi yada eşimizi biz seçiyoruz.Bu demektir ki eğer birşeyin gidişatından memnun değilsek tercihlerimizde bir hata var.Öncelikle onu değiştirmemiz gerekiyor.Tercihleri değiştirebilmekse düşünüldüğü kadar kolay değil.Çünkü tercihlerimiz pek çok şeyin bileşkesinden oluşuyor.Derinlerde bir konu bu aslında...Yine de bi çift kelam etmek istedim..bye..

Kurabiye ne güzel ismin var senin!Seni şöyle yanıma doğru alalım aynı durumdayız zira

Maser haklısın galiba

Al benden de o kadar!

Arkadaşım ismin çok zor acaba bi kolaylık yaparmısın bu hususta?Zira bu şekilde ortaya konuşuyormuşum gibi oluyor bu da tarzım değil.Yorumun oldukça hoşuma gitti.Oldukça samimi ve gerçekçi buldum.Evet erkeklerin yaklaşımını çok güzel ifade etmişsin.Kadın ruhuyla bağdaşmıyor bu yaklaşım.Bizlere düşende hayallerimizi sandığa kilitleyip,yüzümüzde yapmacık bir maskeyle rol yapmak..hepsi bu!

Şimdi beni bi merak sardı ister istemez.Hadi söyle şu atasözünü lütfen...

Asıl ben teşekkür ederim Elif.O kadar güzel bir şekilde iştirak ettin ve o kadar ayrı bir hava kattın ki foruma tadı damağımda kaldı.

Merhaba Sedelina..Sana katılıyorum.Aşk geçici ama sevgi kalıcı bir duygudur.Aşk huzursuzdur ama ya sevgi? Son olarak şuna geliniyor;Sevebileceğin birini bulmak!İşte bu en zoru.İnsan zamanla sevme yetisini kaybediyor.Ha bu kayba yine insanlar yol açıyor.Kısacası sevilesi insan çok az bence..

Sevgili arkadaşlar Juron ve G.Girl birlikteliğinizin derin ve sonsuz olması dileğimle..

ELİF!!!!Ne yaptın sen?Bunlar tam olarak beynimden geçen şeylerdi ama o kadar güzel sığdırmışsın ki kelimelere üzerine söylenecek bişey kalmamış.Bende isterdim..Bi aralar Nisa Serezli ve Tolga Aşkıner çifti vardı.Hatırlayanınız var mı bilemiyorum?Ben çok küçüktüm o zamanlar..Nisa Serezli yaş olarak çok daha büyüktü eşinden hani nerdeyse annesi gibi duruyordu.Ama aralarındaki sevgi o kadar taşmıştı ki yüreklerinden dışardan bakan bir göz bile bu büyünün etkisinde kalıyordu.Nisa Serezli'nin ölümünden sonra Tolga Aşkıner bir anda çöktü.Genç yaşına rağmen göçtü gitti bu alemden sevgili eşinin yanına..o bilinmezliğe..Her nedense aşk evliliği denince aklıma hep bu çift geliyor.Gerçi onlarınki aşk değil çok güçlü bir sevgi ve bütünleşmeydi bana kalırsa..Bende hep böyle birşeyin özlemini duydum işte..Sonra Elif'cim seninde belirttiğin gibi zamanla pek çok şey anlamından sıyrıldı gitti..Şimdilerde anlamsızlıkların içinden anlam yaratmaya çalışan bir garip bencileyin oldum çıktım..

Hoşbulduk Tanıştığımıza sevindim sana kısaca seslenebileceğim bir isim olsa belki daha kolay olur,ne dersin??

Evet çok doğru söylüyorsunda konumuzda bu zaten o ince dengeyi kurabilmek..aslında o kadar zor ki...Hem o hemde olamıyor..yada en azından bende böyle

Ne kadar şanlısın arkadaşım.Darısı başımıza.....

Sevgili Hayal Et bende tam sitem ediyordum kimse katılmıyor diye..sen geldin..hoşgeldin Çoğaldık böylece.Bu konu esasen oldukça karışık elbette akıl fikir sahibi herkes her ikiside diyecektir.Ancak işte sorunda burda başlıyor.Kanının kaynadığı kişide mutlaka ters olmayacak mantık dışı birşeyler oluyor.Öte yandan hiçbir kusuru nerdeyse olmayan her yönüyle evlilik için yaratılmış bir insan da dikkatini çekmiyor.Benim çevremde bu sıkıntıyı yaşayan çok fazla hemcinsim var.Gönül sanki arızanın peşinden koşuyor Ama mantığın böyle bir adamla evliliğin tam bir fiyasko olacağından emin İşte bu noktada ne yapmalı?

Yeni olmanın bedeli bu işte!Kendi açtığım konuya kendim yanıt vereyim bari böylece yalnızlık hissetmemiş olurum "TEK BAŞIMA DEĞİLİM BEN VE YALNIZLIĞIM VARIZ!"

Merhaba arkadaşlar, Bu soru sıkça sorulagelen ancak uygulamada kişiye yanlış seçimler yaptırıp hayatının geri kalanını nerdeyse yok etme noktasına varan ciddi bir konu.Aşka aşık insanlar mutlaka aşk diye yanıtlayacaklardır.Peki ya aşk bitince...ki bitiyor..Olaya gerçekçi yaklaşanlar mantık diyeceklerdir.Kuru kuru nereye kadar?Her ikisi birden diyenler..hımmm..uyanık olduğunuzu düşünüyorsunuz evet ama biliyormusunuz böyle bir bileşke maalesef yok.Yoksa var mı?????