Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

diloş

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

diloş tarafından postalanan herşey

  1. Ben yalnız seni severdim, sense kendini.. Hani daha da çekerdim senin derdini Kızgın değilim hiç, inan kırgın değilim. Üzgünüm, koruyamadık aşkın ahengini. Nerelerdesin, neler yaparsın Unuttun mu sahiden, ah sende mi? Kimlesin, nasıl yaşarsın Unuttun mu sahiden, ah sende mi? Aramıza yollar, yabancı kollar, zor yıllar girdi Ümitlerimi, saf sevinçlerimi derken seni kaybettim Bir iki sözle bi kaç şarkıyı adaletsiz yargıyı Bir de bu talihsiz yazgıyı kalbime kaydettim Ben seni taşırım, taa şuramda... Tüketirken iyi kötü fani ömrümü Bir kez sevenlerdenmişim, hiç haberim yokmuş Avutamadım bir daha sensiz gönlümü.. Aramıza yollar, yabancı kollar, zor yıllar girdi Ümitlerimi saf sevinçlerimi derken seni kaybettim Bir iki sözle, bi kaç şarkıyı, adaletsiz yargıyı Bir de bu talihsiz yazgıyı kalbime kaydettim Dinleme yüreğim, kendin kalk son bir kara trene bin Ve sevdayı gördüğün her durakta hiç düşünme in! Aramıza yollar,yabancı kollar, zor yıllar girdi İnanmazsın ama, ben bunu ilk günden beri hissettim...
  2. kızlar, Frozen ve Sardunyam siz ikiniz sahiden de delüsünüz... ha,ben çok mu normalim?...cevap veriyorum ;akıllının burda işi ne? gelelim Frozen gerçeğine...imdi ben bu arkadaşı ilk ne zaman farkettim biliyomusunuz...baktım kenarda,köşede bi yerlere Murathan Mungan çiziktirip duruyo...e malum şahsın hastası olduğumdan...bu arkadaşta hafızama yazıldı...aynı şeyden hoşlaştığımıza göre vardır bir sebebi dedim...artık Frozen imzalı yazılara daha bi dikkat eder oldum...gel zaman git zaman bu nevi şahsına münhasır şahsiyetin irdelenmesi gereken bir kişilik olduğunu iyiden iyiye anladım...kendiyle ilgili olarak ufak bir yanlış anlama içinde olduğumu da farkettim bu arada...ben bu zat-ı muhteremi erkek sanıyordum...amaaaan canım büyütmeyin o kadar ufak bir ayrıntı işte... ilk başta oldukça gizemli bulduğum Frozen'in sır perdesi yavaş yavaş aralandı ve ortaya güzel mi güzel bir tablo çıktı... bazı yerleri yaralı...tanıyorum o yaraları... aynılarından bende de var ama renklerin geçişleri ve ortaya çıkan cümbüş tam bir seyirlik...uzunca bir zamandır seyre daldığım bu tabloyu seviyorum...her bakışımda farklı bir tat alıyorum...
  3. silahşör diloş mu namım buralara kadar geldi dimek, o kadar da saklanmıştım halbusi neyse...vurmak mevzuuna gelince...Sardunyam'la biz birbirimizi vuruyoruz zati ama yazdıklarımızla...kurşuna ne hacet!...anladın sen onu...
  4. siz ikiniz gerçekten muhteşemsiniz...solo olarakta oldukça iyisiniz ama benim asıl bayıldığım düetleriniz...
  5. Seni düşündüm dün akşam yine Sonsuz bir umut doldu kalbime Bir de kendimi düşündüm sonra Bir garip duygu çöktü omzuma Hani ıssız bir yoldan geçerken Hani bir korku duyar da insan Hani bir şarkı söyler içinden İşte öyle bir şey Hani eski bir resme bakarken Hani yılları sayarda insan Hani gözleri dolar ya birden İşte öyle bir şey Hani yıldızlar yanıp sönerken Hani bir yıldız kayar ve insan Hani bir telaş duyar ya birden İşte öyle bir şey Hani bir yağmur yağar da bazen Hani gök gürler ya arkasından Hani şimşekler çakar peşinden İşte öyle bir şey... İşte öyle birşey...
  6. en can yakıcı kavgamız kendimizle olandır… birden aykırı sesler yükseliverir içimizden hangisini dinleyeceğimizi şaşırırız...ve bu kavganın galibi de yenileni de biz olduğumuzdan zafer duygusu yaşatmaz hiç! İçimizde bi yerlerde debelenir dururuz…Sardunyam sen ne zamandır kavgalısın kendinle… ben beni bildim bileli bu haldeyim…şiddeti değişiyor ancak…bitkin bırakıyor bu çatışma hali..tükenmeye yakın beyaz bayrak sallıyor bi taraf…ruhum kısa bir süreliğine huzur buluyor…sonra ufacık bir şey tetikliyor yeniden…başlıyor cenk! Şu an okuduğum bir kitaptan alıntıdır; "Kendin ol! Ok,ama hangisini? Ben kaç taneyim? Ve hangisi Ben’im? Kim olduğumu bilmiyorum,ama ne olmak istemediğimi biliyorum;tek bir kişi.. Tek bir kişi kimse demektir." Ne diyorsunuz biraz bize benziyor ha? Elbet bu çokseslilik hali,bazen renkli bir mizaç bazen sanatçı bir ruh şeklinde tezahür edip hoş bir seyirliğe veyahut yaratıcılığa dönüşebilir....fakat bu sadece dışarı yansımasıdır…içerdeki o çetin savaş ve yıkımları dışardan baktığında göremez kimse çoğu zaman…için yangın yeriyken yüzüne her şey yolunda maskesi takmak ne kadar da zordur bazen…kendimizle olan bu şiddetli geçimsizlik halimize çare de yoktur maalesef insan ayrılamaz ki kendinden...
  7. Sardunyam şu an gülüyorum biliyormusun…benim vereceğim cevabı benden önce yazmışsın yine…teessüf ederim…tabi ya, aşktır tabi …bakın imzamda ne yazıyor?…her şey aşk için… her şey…yada bende böyle…
  8. ...sana... Seviyorum seni Ekmeği tuza banıp Banıp yer gibi Geceleyin ateşler içinde uyanarak Ağzımı dayayıp musluğa Su içer gibi Ne zaman seni düşünsem Bir ceylan su içmeye iner Çayırları büyürken Büyürken görürüm gülüm Her sabah yeşil bir zeytin tanesi Bir parça mavi deniz alır beni Seni düşündükçe Gül dikiyorum ellerinin Değdiği yere Atlara su veriyorum Daha bir seviyorum Dağları gülüm her akşam seninle Yeşil bir zeytin tanesi Bir parça mavi deniz alır beni
  9. Sardunyam... Ne desem bilmem ki! Şu forumda yazdıklarını köşe bucak arayıp, zevkten dört köşe okuduğum ve okurken hayrete düştüğüm güzel çiçek!.. niye şaşırdığıma gelince...sanki beynimden geçenleri okuyup yazıyorsunda ondan...sadece o olsa iyi...ruhumdan geçenlere de tercüman...seni o kadar iyi anlıyorum ki...sevincini,acını,içinin titreyişini... bilmem farkındamısın benim için ne denli özel olduğunun...fikrim olmasada yaşamının ayrıntılarından, ruhunun derinliklerini görebiliyorum...beter şekilde benziyoruz birbirimize...bunu anladığımdan beri sessiz takipçinim... bir insanı sevmek için mesafelerin hiç önemi olmadığını öğretti bana bu forum.. ve bana senin gibi özel, eşine az rastlanır bir arkadaş kazandırdı... Seni seviyorum arkadaşım...
  10. duygulu arkadaşım...hislerimiz karşılıklı ...zaten hep öyle değil midir? çok doğru demişsin az çok hepimiz Ferideyiz...beni asıl düşündüren Kamran'la ilgili yorumun oldu...hayatlarının bir döneminde sadece öyle mi? yok yani sürekli bir iyi hal durumu ...yok yok vazgeçtim söyleme... kardeşim hakkında yazdıklarım...söyleyemediklerimizi yazıyoruz ancak...hiç değilse bu kudrete sahibiz... dileklerin için yürekten teşekkür ederim...seninde herşey gönlünce olsun... çiçek bir harika
  11. Leylacım...tesadüfen gördüm anı defterini...çok şey paylaşmamış olabiliriz...ama seni farkedeli çok oluyor...duygularını,düşüncelerini ve birbirimize benzerliklerimizi farkedeli ...ikimizi özellikle aynı duyguda birleştiren Çalıkuşu'nu...demek uzak diyarlarda gerçek bir Çalıkuşu'ydun sen!...umarım şu an sana eşlik eden insan Kâmrân'ındır...bu dileğimin ne anlama geldiğini ancak sen anlarsın... duygulu,hassas güzel bir yürek taşıyorsun...dilerim kırmaz onu hiç kimse...seni tanıdığıma için çok mutluyum...
  12. güne kendimi yoklayarak başlarım...gülmeyin öyle hemen, ellerimle değil yaw hissetmeye çalışırım nasıl olduğumu...ve nasıl hissediyorsam öyle devam eder tüm gün Sardunyam ve Frozen...kızlar gergin başlıyormuşsunuz ya sizler...devamı nasıl geliyor peki?
  13. yaşam; doğumdan öncesi sonsuzlukla, ölümden sonraki sonsuzluk arasındaki ince bir kıvılcımdır. bu durumda birer kıvılcımız yani...ama ince... öyle mi? inceden inceden...yanan ve sönen...madem sönücez...kayan bir yıldız gibi... ince bir kıvılcım olmamalı hayatımız...heryanı aydınlatan ve yanarken hiç sönmiyecekmiş gibi duran haşmetli bir ateş olmalı insan...zaman zaman küllerinden doğan...güçlü bir ateş...ardında iz bırakan...
  14. diloş şurada cevap verdi: frozen başlık Felsefe
    acı...kendimizi bulmamız için en kestirme yoldur bazen... felsefe anlamlandırmaya çalışmaktır herşeyi...sorulara cevaplar arar.. bulduğumuz cevaplar acı verir kimi zaman... dolayısıyle acı ve felsefe dönüşür birbirine...
  15. diloş şurada cevap verdi: Rastlantı başlık Felsefe
    tek derdi kuzularını otlatmak olan bir çobanın gözüyle görmek isterdim hayatı ve öyle anlamlandırmak... böylece çok daha basit olurdu herşey...merak okumayı,okumak bilgiyi,bilgide mutsuzluğu getiriyormuş meğersem...bilemezdim...öğrendim...ve katılıyorum sana
  16. sizler gibiyim bende… bazen düşünür,bazen konuşur, bazende yazarım…kimi zamanda susar sadece yaşarım…ama yaşamak istemem öylesine… hiçbir iz bırakmadan geçip gidivermek sessizce…burdaysam ve varsam vardır bir anlamı…olmalıdır…yoksa bile bir anlam yaratmalıdır belkide…şairin dediği gibi; Yaşamın anlamı yaşamak belki de Eriği tadını ala ala yemek gibi yaşamak Yani ilk kez yiyor gibi keşfetmek ekşiyi Ve en güzel tadı sevdiğinle paylaşmak Gökyüzüne her bakışta uçabilmek yıldızlara Ve denizi her görüşte keşfetmek yeni baştan Özlemin ağrısını tüm bedeninle duymak Ta yürekten ağlamak ağladığın zaman... Yaşamın anlamı katılarak bir şeyler katmak yaşama Daha önce senin olan gözlerini değiştir Her gün yepyeni bir insan olduğunu bilerek uyan Taşı dünyanın tüm acılarını yüreğinde Ama onlarla savaşarak Taşı dünyanın tüm sevinçlerini Ve umudu eksik etme döşünden hiç bir zaman Yaşamı değiştirerek anlamlandır... Güzelleştirerek anlamlan...
  17. yalan olan neydi?...bizler miydik, zaman mı? yoksa bir yanılsamadan mı ibaretti herşey? kardeşimin doğduğu günü anımsıyorum...daha dün gibi...oysa 8 yaşındaydım daha...tek çocuk olmanın yükü ağır gelmiş olacak ki bir kardeş fikri çok ama çok hoşuma gitmişti...hiç kıskanmadım onu...hatta görür görmez sevdim...babam "çok çirkin yahu" dediğinde babama küsüp ağladım bile...miniğimin yüzünde her daim bir gülümseme olurdu...ağlamazdı hiç...uyumadan önce ablasına şarkılar söyletirdi...huzurlu ve mutlu rüyalara dalardı hep...evimizin KÜÇÜK EFE'siydi o!...gün geldi...gün geçti...küçük Efe'miz büyüdü...miniminnacık beden şekil değiştirdi..o sürekli gülümseyen gözlere bir buğu oturdu...artık olur olmaz şeylerden mutlu olmuyordu...zaman öğütüyordu onu da...ve bugün... o bir Mehmetçik ...bir zamanlar sert esen rüzgardan bile sakındığımız o küçük beden, elinde tüfek vatanımızı koruyacak...içimde bi yerler dalgalanıyor...zamanın bu hızla geçişine şaşkınım...ne de çabuk büyüdün Küçük Efem!...bi yanım gururlu...bi yanım buruk...ne de yakışıklı olacaksın kimbilir o bahriyeli üniformanla...unutma...ablan çok seviyor seni...söyleyemese de... biliyorsun değil mi?
  18. seni saklayacağım inan yazdıklarımda,çizdiklerimde şarkılarımda,sözlerimde. sen kalacaksın kimseler bilmeyecek ve kimseler görmeyecek yaşayacaksın gözlerimde.. bir sevgiyi anlamak bir ömür harcamaktır harcayacaksın..harcayacaksın gözlerimi kapayacağım anlayacaksın...
  19. Sensizim Senden uzakta Seni düşünüyorum Seni özlüyorum Ve özlemeyi Çok seviyorum Tıpkı bir sabah vakti Yaprak üstündeki çiği Hani seversin de Korkarsın dokunmaya Uzaktan seyretmek yeter Bilirsin Oysa sen benim olmasan da Seviyorum Ve işte bunu hissetmeyi Çok seviyorum
  20. her ne kadar tanışmıyorsakta yazıp çizdiklerini beğeniyle takip ediyorum ...doğum gününü kutlamak istedim bende...mutlu yıllar
  21. bugün bir kavak ağacının altından geçtim…ardımızdan ıslık çalan kavaklar… küçüklüğümde evimizin bahçesinde bir kavak ağacı vardı…gölgesi balkonumuza vuran…yaz aylarımız balkonda geçerdi bizim…sohbetlerimiz orda olurdu…çayımızı o kavağın içli nameleri eşliğinde içerdik …o ağacın arkasından gündüzleri güneş,geceleri ay gülümserdi…ve ben ona bakarak ne hayaller kurardım… sanırım anlardı beni…gülümserdi yapraklarını titreterek…kimi zamanda aynı kavak ağacına bakarak ağlardım…üzülür halime savururdu kendini ordan oraya …ıslığı keskinleşir acılı bir hale dönüşürdü…arkadaşım…dostum...sırdaşım kavaklar…şimdi mevsimlerden kış…ben üşüyorum,onlarda üşüyorlar… Ah kavaklar, ah kavaklar… Bedenim üşür yüreğim sızlar Beni hoyrat bir makasla Ah eski bir fotoğraftan oydular Ah kavaklar,ah kavaklar Ardımdan ıslık çalar…
  22. Sardunyam...ne yaptın sen...ne yaptın
  23. arkadaşlar topicte yarttığım bu görüntü tekrarından dolayı özür diler teknik bir arıza yaşandığını bildiririm... ayriyetten şu an burnunu çekmekte olan figgaro arkadaşımıza şifa,dertlerine deva dilerim... saygılar ve sevgilerimi sunaraktan bendeniz çekilirim....
  24. Sardunyam...acımaz olur mu kalbim... sanki ameliyata giren babammış gibi hissettim bir an...yazdıklarını içim koparak okudum...babacığınla vedalaşırken hissettiklerin..ve o an onun hissettikleri...o sevgi ölür mü hiç...ruh ölür mü derken bunu kastetmiştim...ölsekte bitmezki bu sevgi...ölende sevmekten vazgeçmez gibi geliyor bana...ruh sevmeye devam eder bir diğer ruhu...tabii göz görmez...el tutmaz...acır insanın canı...ama elden ne gelir...Allah gözümüz görüyor ve dokunabiliyorken sevdiklerimize,sevgimizi en güzel şekilde ifade edebilmenin yollarını göstersin...umarım en kısa zamanda sağlığına kavuşacak babanın kalbi hep güzel duygularla çarpsın çook uzun yıllar... bedenine düşkün ruhu ölmüşlere gelince...işte onlar bedenleri öldüğünde tamamen yok olacaklar...zira zaten ruhları yaşamıyor...acırım onlara....
  25. iki aile ,starda pazartesileri..sıcacık,sakinleştirici etkisi var... ve tabi ki şu sıralar çok konuşulan binbirgece...farklı bir havası var...cnbc'de gerçekten güzel sit-com lar var...married with children benim favorimdi ama şu sıralar yok..

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.