
figgaro
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
2.350 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
figgaro tarafından postalanan herşey
-
o zaman az yemen lazım minnik kuşumuz yanında bi psikoloon hiç eksilmemesi için..
-
eee..! ağaçtan düşmezse armut neylesinki kel mahmut...hallerindeyim biçareyim..ne zaman geldinde nasıl beklettim..ne kısmetsizim.. bi yaş üzüm rakısı alıpta içeyim..çok içlendim.. not: kederden bu gün kapalıyız..
-
anlat bakalım..dinlemedeyim
-
az önce.. çıktı köşeden birden karşıma..farlarım patlamıştı gözünde..ne ürkütücü..korkunç olan da kendisiydi..korkanda.. ..bakışı nasıl da anlamsıydı..belliki aklına gelen ..ölüm haliydi.. ..en korkulan..ölüm hali..bilirrmisiniz ki..bilim adamları..insan nefes verdikten sonra..tekrardan neden nefes aldığını araştırmışlar.. ve bulmuşlar..bilinç altındaki ölme korkusuymuş..evet..ölme korkusunun aldırdığı imiş nefes..hayy Allahım.. ..bunlar aklıma hep ..az önce karşıma birden çıkan..o vatandaş yüzünden geldi..neysem efendim...gelelim mevzuya..uzatmadan.. kral penguenler... kral penguenler yaşar iken soğukçanak kutuplarında..akıllı durmaz imiş dişiler..ve çakıl taşı hastalığı var imiş bu dişilerin..sevgili ile geldiğinde zaman ve üreme borazanları çalınca içlice..bizim erkek kral penguenleri doğacak yavrularının yüzü hürmetine..başlarlarmış çakıl taşı aramaya..hemde kutuplarda..hay acınasıcalar.. ..kimi erkek penguenler denizin dibinden çıkarırmış..derince aldıktan sonra nefesini..1-2-3 deyip dalarmış dibine dibine deryanın..bulamazsa çakılı..dişi, bakmazmış yüzüne bile..kim getirir en iyi çakılı..erkeğimdir o benim erkeğim naraları..hayy Yarabbim..ne diyim..hatta bu dişi kral penguenler bir çok erkeğin çakılını alıp çiftleşmeden de kaçarlarmış..erkekçik bakakalırmış ardından..dişi ise..o benim..benim..çakıl taşı benim. .beniim..beniim..!! cıyaklamalarıyla kaldırırmış kutupları ayağa..hay sevilesiceler.. ..birde çakılını aldığı erkeğin dişisi olup..hatta çıkan yumurtanın bile üstüne oturmuşken..arada bir yemlenmeye gidiyorum yutturmacaları ile..gidip diğer erkek penguenlerin alarak o güzelim çakılını..yaparakta yapacağını..sonra tekrardan gelip..yumurtasının başına..yeniden aldığı o çakılınıda koyaraktan ..kolleksiyonunu oluşturduğu çakıllarının arasına..mutlu mutlu otururmuş..Allahallah..penguenciklerinde yediği nanelere bak..kimin aklına gelir..getir çakılı..al aklımı... ...işte yaşamsal bir dayanak..olsada saçma..olsalarda hayvanat..öyle..işinize gelirse... (2006) fgr
-
yokmudur bi psişik sorunu olan.. suheda hariç.. canım anlatmak istiyorr.. sizin için iki milyon cilt psikoloji kitabı okudum..hadi durmayıınn..
-
avatarımı yeni görmüş olman imkansız..bir aydır varr.. sevgi açlığı çeken mi..yaşadığı sevgiyi gösteren mi.. ; ivedilikle sevgili yapmak lazım..
-
ölüm olmasaydı mezarcılar aç kalırıdı, ama açlıktan ölmezlerdi..
-
YAŞAMA DAİR "A N L A M L I " SÖZLER:
figgaro şurada cevap verdi: UMUDA TÜRKÜ başlık Havadan Sudan Konular
Leyleğin ömrü iki lak lak... -
televizyonun o reklama kitlenip bozuk plak gibi hep başa sarar inşallah..tabi seste son ses..komşunuzun köpede kumandanızı aşırmış olurda inşallah kemik niyetine hanii..sonnada şuheda o reklam, o reklam suheda kutsal özdeşleşmesiyle kalakalasın koltukta vesselam..hani size dışardan bakan hanginiz reklam..hanginiz şuheda ayracı yapamıcak halliliğinden bahsediyom..ok.. not: şuheda beni güldürüyosun..senle ilgili düşünsel yanım fersah fersah fersahlaşıyorr..
-
kuralına göre oynarsam hazı dışlamış oluruz.. yoksa nasıl kopardım ki kafadan..
-
iyi halt ediyorsun..
-
aksiliğim üstümde seninle kelimeler hep farazee...işte terminolojinin en denk düşmüşü..bedava ekmek kalabalıklarınada sesleniyorum..uzak durun..kafam karpuz gibi ikiye yarık..suyu aradan akık.. likit gibi damdam sarkan huysuz...hayatı git tazılara sor..yetişebilirsen eğer..ne suç üstü yakalanmış şehzadeliğin (çucuk abisii..çucuuk)..ne de sen eyy hatun..değilsisin tek kişilik harem..hadi kitlen sandığına..anahtarını yut.. --efendim..gün çıldırık geçmiştir..bu durum yarının güldürücülüğü olacaktır..eminim..eminimde..şimdi susun ağlayalım.. *** nelere karşı konulmaz..deyipte mevzuya girecem ama..demeyelim..deymez.. ayy ne havadan sudandır.. getir kolamı aysel..sankim kaçırdığı kendi gazıdır..gıcık.. --fgr ---(ayselin anısına.. )
-
masumduu..masum..
-
harbiden güzel benzerlikler.. tutmuşta hanii
-
sen yine çok seri sinir olmaya başladın..anlaşılan yine psikolog figgaroluk bi durum.. ..beyaz önlüü giydirin..
-
bazende cevap, sorunun içindedir..çözüm zamandır.. ------hani içinde bulunduğunuz problemleri o anki düşünce düzeyi ile çözememe gibi..zamanla düşünce yapınız değiştimi sorunda değişiyor-düzeliyor..falan filan iştee..bende leyleğin ömrü iki lak lak psikolojisindeyim bu sabah..sabah sabah..
-
de get hadi ışığımız günümüz..indirgediğin şu basitlik halliliği eninde sonunda seninde boynuna geçecek olan bi yağlı ilmik halliğidir..kaçamazsın kaoslarından..yokta sayamazsın..an be an arkandayken..biz kaoslarımızla acılarımızla aptallıklarımızla yüzleşme gülüşme hatta dans etme gayreti içerisindeyiz..işte ölee
-
şuhedacım arkadaşın yanlış önermelerde bulunuyor..sende ona şöyle sor..her ayık gezen(uyanık olan) mutlumudur.. not: senden daha ümitsiz vakalarım da vukuu bulmuştu.. semer muhabbetinde hoşuma gittii..bi canlandırdım kafamdada ayy allam koptum kafadan..amannn düştüm koltuktan..şuheda alemsiinn..
-
valla şu sıralar bende kafayı sıyırmış durumdayım..benim mesele derin mesele..hani etrafa ne kadar yakınlaşırsan bi o kadarda kendine uzaklaşırsın hadisesi..kendimi bulamıyom..ağlamakla gülmek arasındayım..hem mutlu hem mutsuz..ortaya karışık çoban salata kıvamında..bulamıyom kendimi..kayboldum.. .. --size şimdilik yardımcı olamıcam gibi..daalmışım..boğulmuşum..falan filann
-
--AYNADAKİ YANSIMALAR.... demiştim öncesinde de..insanların dünyasında her şey zamanla düzenden düzensizliğe doğru gider..yunanistanın yarısı yanmış..sularda azalmaktaymış..amerikada kasırgaların yıllık artışı 8-10 civarındaymış..dünyanın bi çokyerinde seller can alıyomuş..yine bikaç hayvan nesli tükenmiş..o olmuş..bu olmuş..varmı aranızda karma felsefesine inanan..ne enerji yayarsan onu alırmışsın..doğayada ne veriyorsan onu alıyorsun.. ----------- ***(alıntı) J.J. Rousseau(toplumbilimci-filozof vs.) insan yaşamını doğal yaşam biçimiyle başlatır. Bu yaşam biçimi ilk yaşam şekli olmasının yanı sıra, ideal ve istenilen bir süreci de kapsar. Fakat, doğal yaşam biçimi toplumsal kaygılar ve modern süreçle birlikte yerini toplumsal sözleşmeye bırakmıştır. Toplumsal sözleşmeyle birlikte, insanın ve devletin konumu yeniden yapılanmaya girmiştir. --- Doğal yaşam (vahşi yaşam), insanın tutkuları ve istekleri fiziki ihtiyaçlarının ötesine geçmez, basit ihtiyaçlarını karşılar, gelecek kaygısını kendine dert edinmez, kendi başına yaşamını sürdürebilen, iyilik ve kötülük gibi sorunları olmayan, manevi anlamda belirleyici duygu olarak merhamet ve şefkat duygusuna göre hareket eder.1 ----- Bilginin çoğu zaman insanları erdemli kılmak için kullanılmadığı söylenebilir. İnsanın varlığının niyeti, maksadı veya yönelimi, özellikle de saflığı ve içtenliği içinde, onun davranışına bakmak doğru olur. Bu bağlamda, bir eylemin iyi bir eylem olma koşulunun failin gerçek maksadını, özellikle de iyi olma yönelimini açığa vurmalıdır. Bilgi insanlara eylemlerine, gerçek amaçlarını gizleyecek veya mevcut yönelimlerini saklayacak tarzda nasıl şekil vereceklerini öğretmiştir. Dolayısıyla, bilgi hakikati gözler önüne sermek yerine, onu gizlemeye yarar. İşte bundan dolayı, doğal insanın hakikaten iyi olduğu halde, uygar insanın hilekar olduğu iddia edilebilir.4 Bilimlerin ve sanatların ilerlemesi insanlığın gelişimine istenilen-arzu edilen bir katkı sağlamamıştır. Tam tersine gelişme, bilgisel birikim, modernleşme, toplumsallaşma beraberinde daha büyük sorunları getirmiştir.5 Rousseau?ya göre, insanın siyasal ve toplumsal açıdan geçmişiyle yaşadığı ilk önemli sorun özel mülkiyetin meydana getirdiği ahlaki çöküntüdür. Ona göre, özel mülkiyete sahip olmayı istemek ve bunun başkaları tarafından bir hak olarak görülmesini arzu etmek kamusal prestijin eşit olmayan dağılımından kaynaklanır.6--- Doğal yaşama döneminde hiçbir şekilde görülmeyen eşitsizliğin, ortaya çıkışı insan aklının ve becerisinin gelişmesine dayanır. İnsanlar arasındaki eşitsizlik, bir delinin akıllıları yönetmesi, bir çocuğun bir yaşlıya hükmetmesi, çoğunluğun açlık ve sefalet içinde bulunmasına rağmen, azınlığın bolluk içinde yaşaması gibi uygulamalar şeklinde görüldüğünden istenmeyen bir durumun yaşanması demektir. --- Rousseau, özgün düşüncesini oluştururken, ?doğal yaşama? varsayımından yola çıkmıştır. Doğal yaşama döneminde, o zamanın insanı bütün gereksinmelerini kendi başına karşılayabilme gücüne sahip olduğundan dolayı diğer insanlara muhtaç değildi. Doğal insan herhangi bir kişiye veya nesneye bağlı olmadığı gibi, düşünme ve akıl yürütme sürecinin yerine duygularıyla hareket ederek aradığı mutluluğu bulmuştu. Bu yönüyle doğa herkese yettiğinden özel mülkiyet kaygısı söz konusu değil, insanlar arasında gelişmiş ilişkiler olmadığından eşitsizlik ve adaletsizlik problemlerini yaşamalarına da gerek duyulmamıştır. Fakat, yeni yaşam kaygısıyla birlikte köklü değişmeler birbirini takip etmiştir. İnsanlık kültürünün gerçek doğasından soyutlandığını, duygunun raftan kaldırılarak bütün değerlerin akla göre şekillenmesiyle birlikte insanın mutsuzluğa itildiğini görebiliriz. Modern yaşam, teknolojik ilerleme, bilimsel çalışmalar, yeni kentler, kültürel etkinlikler insan yaşamına darbe vurmuş, eşitsizlik ve adaletsizlik için bir zemin hazırlamıştır. J.J. Rousseau özgürlük sorununu başlı başına ela almış, özgürlüğü insan olma ile özdeş tutmuştur . Ona göre, insan ve insanlığın yapacağı ilk iş , eşitlik, özgürlük, ortak hareketi teşvik eden toplumsal bir sözleşmeye ihtiyaç vardır. Bu sözleşmeyle birlikte, herkes herkesle birleşecek, yasaya itaat eden her insan, aslında kendine itaat etmiş olacak ve böylece eski doğal durumundaki gibi özgür ve eşit olacaktır. Toplumsal sözleşmeyle doğal özgürlüğün ortadan kaldırıldığı düşünebilir , ama , onun yerini geneli kuşatan bir özgürlük almaya başlamıştır denilebilir.***(alıntı) --- kısacası bu konu çok uzun ve ilgi çekici..J.J. Rousseau adlı toplumbilici-filozof(kendisine filozof denilmesini istemezmiş), tesadüfen gözüme bir kaç yazısı denk geldi..ve araştırınca çok şey buldum..aslında ilk yerleşik hayata geçilmesiyle (ilk özel mülkiyet-bir uyanığın kalkıp herkezin olan biryeri çevreleyip burası benim demesi ve haklı çıkarması için kendini diğer insanlarla yaptığı saçma sapan antlaşmaları-sözleşmeleri..ki kandırmaca..sonrasında gelen modernleşme ve endüstrileşme adı altında gelen uygar kölelik..ve geri dönülmesi artık çok geç olan mutsuzluk..eşitsizlik..ve insanın kendi doğasından uzaklaşması-uzaklaştırılması..) --fransız devrimi ve amerikanın kurulmasında temelde J.J. Rousseau nun fikir ve düşünceleri yer almaktadır..ama özgürlük kısmen uygulanabilmiştir..uygarlık gerilik demiştir..insanın gerçek anlamda doğaya sırtını döndüğü an..kendine sırtını döndüğü andır.. --ve yıllar yılı beşeri faaliyetler günümüz insanının bir "ayna" olma halini ortaya koyuyorsa..yansımalarıysa ortada... alıntı(figgaro: 08-29-2007) not: J.J. Rousseau her ne kadar birşeyleri anlatmaya çalışmışsada..artık bencede biçok şey için başa dönüş çok zor..tüm şimdiki değerleri alt üst edip yeniden bir medeniyet kurulması gerek gibi bişee..yersee.. bence yemez..
-
yeni kanatlar tahsis ettim..yamaçta bi denicem..
-
KRONİK YILGIN... Bazen pervasız koşmak istersin hani..gülümseyerek hızlı adımlarla..gidiyorsundur..önemli değildir nereye gittiğin..bi yerlere gelirsin..güzel bi restoranttır hani..masalar birleşmiş..aralarından seni tanıyan bi kaçı heyy figgaroo sende katılmak istemezmisin bizlere der hani..hayy hayy.. güzel bi restorantta masanda bi film yıldızı..gülümsersin..onda tanınmışlığın verdiği mütevazilik sende kaçındığın görmemişlik..kaçamak bakışlar..bıçakla çatalı hangi elinle tutacağını hesaplarsın ..aslında umrunda da değildir..ellerini yemeğe daldırasın gelir..ekmeğin bi parçasıyla sulu yemeğe banarsın..aynen yaptım.. sonrasında konuşmalar..masadaki bayanları arkadaşımın kuzenleri falan sanıyordum ..hani televizyonda falan görüştüm de meğersem karşımdaki bayan recep ivedik filminin başrol oyuncusuymuş..Fatoş hanım.. ayy ne güldüm..bende sizi bi yerlerden tanıyordum ama dillendiremiyordum..bakmayın kusuruma falann..sonrasında kopuştuk..yaptığım işi duyunca ayy bize göre güzel bi daireniz varmı, sizin inşaatları yarın bi gezsek falan..hay hay fatoş hanım ne demek..hepsi sizin olsun.. haydin dediler gidiyoruz.. nereye..sinebonus muymuş neymiş..orada imza atma muhabbeti varmış..olur dedim gidelim..sinebonusa geldik..biraz halliceydik..fatoşla sohpetler ediyorduk..işte sinema nerden esti falan..öncesinde ne yapıyordun halleri..nejat uygur tiyatrosundaydım ..dedi..hıım dedim..biz hergün tiyatrodayız..nasıl yanii..sen bana bir gün takıl gör dedim tiyatroyu..heuheuu alemsin haa figgaro demez mi..oysaki ben ciddiydim.. neyse efendim..bir iki fotoda ben çekildim kendisiyhle bizzat..sonrasında memleketim insanına imza vermeler..fatoşcum hayli meşgul imza ve halkım ilgisinden..sonrasında bi afacan bana gelerek demez mi..recep abii sende bana bi imza vermezmisin..allam fatoş tu arkadaşlardı..etraftı kopuştu gülmekten.. tamam dedim..veririm sana..imzaa
-
--şimdi adamın biri damdan düşmüş..tüm ahalide başına toplanmış..eyvahh noldu sana ..vah vah triplerine girip..adamı sağından solundan çekiştirmeye başlamışlar..biri ayağını düzeltmeye çalışır..adam avazı geldiğince bağırır falann..adam can havliyle milleti susturup.."duruuun..! çabuk bana damdan düşmüş birini getirin.." demiş..damdan düşenin halinden damdan düşen anlar hesabı..şu ahali ne gülünesi...
-
anıcııığım topicçiğim..ne haber.. biliyonmu mıknatıs gibiyim haa..nerede bi problemli var çekerim..acayip çekerim..
-
Allam suheda mutlu.. ne mutlu..