Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

ahirzaman

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

ahirzaman tarafından postalanan herşey

  1. Haksöz kardeşim resim konusundaki önemi zannediyordum ki en ii sen anlarsın düşünsene şuan her yerde Allah resulü ve sahabelerin resimleri ve heykelleri olduğunu !! ve insanların çizgiyi idrak edemeyip aşırı tavırlarını bir düşün bu yönden bakalım lütfen.
  2. Kralx kardeşim sanırım şimdi anlamışsındır demek istediğimi senin cevabını neden kabul etmiyomuş??? Hiç bir şey bilmeyen birine bir gelip deseki hadi süt yap n'olcak?? Nasıl yapıldığını öğretemden
  3. Arkadaşlar burda maşallah çok güzel kardeşlerimiz var ben öyle inanıyorum peki arkadaşlar kullandığımız avatarlar nasıl olmalı veya nasıl olmamalı bunu zannediyorum az düşünerek anlaya biliriz ve demek istediğim şeyide öyle güzel kardeşlerimiz varki avatarı gözüme çarpınca üzülüyorum
  4. Haksöz kardeşim peygamberlere iman ederiz elbette ancak unutma getirdikleri artık korunmamış ve son peygamber Allah resulüdür ve hikmet bakımındn en üstünü Allah resulüdür unutma resul nebi eğer bana peygamber ler arsında ayırım yapmama ile ilgili ayeti getirirsen yorulma sana cevabım şu olcaktır o ayette anlam inanma konusunda yani hepsine inananı kabul edin anlamın ki hikmet anlamında olsa idi unutma nisa suresi 150 dede Allah ve peygamberleri arasında HİÇBİR fark yok anlamına gelir
  5. Hadisçi ve sünnetçi kardeşlerim çoğunuz biliyorsunuz ki bu konularda daha önce haksöz kardeşim vs. çok mülahaza ya girdik ama sonu. koca bir hiç aslında hiç değil. ki konu başlığına bakarsanız 'hodri meydan' var bi çatışam gibi bişey andırıyor bu başlıkta hakkıyla düzeyli bir tartışma olcağını sanmıyorum ve ondan dolayıda yazmayacağım yazmıyacağım derken görüşümü ispatlamak için kanıt gatirmeyeceğim şuana kadar getirdiğimizde sonuç getirdiklerimizi yalanlamak için kabul etmediği daireyi genişletmeyle karşılık aldık yani bu yanlışın kardeşlerimde daha büyümesini bir inat uğruna tükürdüğünü yalamama uğruna daha batmasına göz yumamam en azından olduğu gibi kalır dua etmek artık bize düşen Allah (CC) hiidayet etsin inşallah(amin)
  6. Haklısın mübarek ancak niyete göre olduğu için yani misal açılmayacağını düşünerek namaz kılarken açılırsa bir elle tutmak lazım ve daha sonra bu duruma düşmemeye özen göstermek lazım yanlış anlamayın fetva vermiyorum zorunlu olarak H.Muhammed(sas) ve sahabeler de böyle namaz kımıştır
  7. Kurana ölünün ne faydası vardır Allah resulü neyi kast etmiştir bunlar bilin mez kalacaktır. Ancak öldüğümde fatihasız kalmak istemem
  8. Aleyküm selam haksöz kardeşim hadisleri peygamberin ağzından duymuş olsam bile (DİN) kabul etmiyorum.Zira dinin bir tek sahibi vardır oda Allahtır. Ayetler nerden duyulupta bu güne geldi acaba tabiki o mubarek ağızdan daha öncede hadisin doğruluğu %100 olsa bile inanmam demiştin ve sonrada itaat diyorsun 150- Onlar, Allah'ı ve peygamberlerini inkâr ederler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isterler. "Kimine inanırız, kimini inkâr ederiz" derler. Bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isterler. Peygamberler öncelikle onlar Allahın emirlerine uyarlar yoksa peygamber onlar değil başkası olurdu. Onlar asla Allah(cc)ın hükmünden başka hüküm koymazlar.
  9. emree kardeşimiz muskadan kastının ne olduğunu söylemedi ondan olasa gerek
  10. Allah razı olsun mübarek Varsa baştan helaldir
  11. Nur postacıları Devlet baskısı artınca Nur postacısı denilen gönüllü kuryeler risaleleri kentten kente, köyden köye gizli gizli taşımaya başlamıştı. Bak Nur postacısı geliyor! Takvimler 1935'in bahar aylarını gösteriyordu. Savcının suçlamalarını tahmin etmek kolaydı: Gizli cemiyet kurmak... İrticai faaliyette bulunmak... Rejimi yıkmayı amaçlamak ve benzeri... Neticede Said Nursi'ye 11 ay hapis cezası verildi. 15 yakın talebesi 6'şar ayla cezalandırılmış, diğerleri ise beraat etmişti. Hem tutukluluk döneminde, hem de verilen cezayı çekerken Bediüzzaman risalelerini yazdırmaya devam ediyordu. Ara notu: Burada ilginç bir nokta daha var. Bu noktayı Türkiye 1970'lerde sol gruplarda, 1980'lerin başında ise PKK'da görecektir: Cezaevleri bir okul, bir eğitim merkezi haline geliyordu. Nur Hareketi de benzeri bir süreçten geçmişti. Muhalifler inançlarına daha da yoğun bir biçimde sarılmış ve diğer mahkumları da etkilemişlerdir. Hapisteki birçok kişi İslam'a dönmüş, bazısı Nur cemaatine katılmıştı. Not:Üstadın girdiği genelde koğuşlarda en azılı suçlular en kötü ahlaklılar vardı ancak bu ceza evini gül bahçesi yapmaya engel olmuyordu.(yazara ait değildir kendi cümlem) NURUN İSKELE MEMURU! Said Nursi 11 aylık cezasını çektikten sonra hapisten çıktı. Tabii kendi haline bırakılmadı. Bu kez Kastamonu'ya götürüldü. Ciddi biçimde mimlenmişti. Kastamonu'da karakolun karşısındaki eve yerleştirildi. Artık hayatı polis kontrolünde geçecekti. Bediüzzaman ve talebeleri çalışmalarına devam ediyordu. Bu arada devletin açık ya da gizli baskısını enselerinde hissediyorlardı. Bu şartlar altında 'Nur postacıları' ortaya çıkmıştı. Postacılar Said Nursi'nin risalelerini il il dağıtıyorlardı. Bir risaleyi alan Nur talebesi hemen bunu çoğaltıyordu. Çoğaltma işine bazıları öylesine kendini kaptırmıştı ki yıllarca evinden çıkmadan yüzlerce kopya çıkartanlar oluyordu. Bu 'yatay' organizasyonda kilit isimler vardı. Mesela Isparta'daki Bedre köyünün imamı Tahiri Mutlu bunlardanbiriydi. Bir risale önce ona gelirdi. İmam Tahiri bunu hemen çoğaltır ve diğer köylere ve illere gönderirdi. İmam Tahiri'ye bu kilit rolü sebebiyle 'Nur Santralı' denirdi. Bir başka lakabı da 'Nur İskele Memuru'ydu! ÇIĞIR AÇAN ÇALIŞMA Bu noktada Said Nursi'nin hayat hikâyesine ara verelim. Ve ortaya bir soru atalım: Devletin baskısına, mahkemelere, soruşturmalara, hapislere rağmen nasıl oluyordu da bir sürü insan Nur Hareketi'ne katılıyordu? Dertleri, amaçları neydi? Bediüzzaman onların hangi ihtiyacına cevap veriyordu? Nur tarihini hazırlarken yararlandığımız kaynakları dizinin sonunda belirteceğiz. Bunlardan biri de Türkiye'nin en önemli sosyal bilimcilerinden biri olan Prof. Şerif Mardin'in "Bediüzzaman Said Nursi: Modern Türkiye'de Din ve Toplumsal Değişim" adlı kitabıdır. 'Dışarıdan' bir gözle Nur Hareketi'nin doğuşunu ve gelişmesini anlatan kitap önce İngilizce kaleme alınmış, daha sonra İletişim Yayınları tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir. BATILILIK NEREYE KADAR? Hem Prof. Mardin'i, hem de diğer incelemeleri okuduğumuzda üç aşağı beş yukarı şöyle bir manzarayla karşılaşıyoruz: Cumhuriyet rejimi Hilafet'i 1924'te kaldırmış, 30 Kasım 1925'te de tekke ve zaviyeleri kapamış, tarikat faaliyetine son vermişti. Bu kurumlar sıradan halkın sadece dini değil, diğer konulardaki taleplerini de yönetime iletmelerinin bir aracıydı. Artık bu imkândan mahrum kalmışlardı. Halkın çoğunluğu Müslümanlar'dan oluşuyordu. Bunların dinsel ihtiyaçları Cumhuriyet yönetimi tarafından dikkate alınmıyordu. Çünkü tehdit olarak görülüyordu. Ülkeyi hızla modernleştirmek isteyen Cumhuriyet yönetimi laik eğitimin yapıldığı okullara ağırlık veriyordu. Sıradan vatandaşlar için bu yetersizdi. Batılılaşma hareketiMüslüman halkı tedirgin ediyordu. Yeni iletişim araçlarıyla ve Batı'dan gelen seküler değerlerle nasıl baş edeceğini, onları kendi anlam dünyasına nasıl oturtacağını bilemiyordu. Kökeni Hıristiyan Batı olan bilime, teknolojiye, modern değerlere toptan mı karşı çıkmalıydı; yoksa bunların bir kısmı İslam ile uyuşabilir miydi? BÜYÜK MANEVİ BOŞLUK Yukarıda saydıklarımıza başka maddeler de eklenebilir. Ama neticede halkın önemli bir bölümünde bir ruhsal boşluk, bir tedirginlik oluşmuştu. Bu manevi eksikliği gidermek, kendi değerlerinden hareketle ama onlardan taviz vermeden modernleşmeye ayak uydurmak gerekiyordu... Ama nasıl? Sözünü ettiğimiz manevi boşluk özellikle Anadolu'nun orta ve alt sınıflarından insanları bir arayışa yöneltmişti. Bunlar yeni rejimde kendilerine yer bulamayan, kâh itilip kakılan, kâh önemsenmeyen kişilerdi. Kulakları kirişteydi: Sanki birisi gelecek, kapılarını çalacak, "Hadi yürü gidelim" diyecekti. Ancak mekanizma tersine işledi: Onlar aradıklarına gittiler! Said Nursi'ye bağlanan birçok talebede benzeri bir hikâye ortaya çıkıyor: "Bediüzzaman'ın bir risalesini okudum... Sarsıldım... Onu tanımak için yola koyuldum." Bunlardan biri de dün dizi sayfasında yer alan Mustafa Sungur'dur. Prof. Şerif Mardin'in kitabında onun şu sözlerinden alıntı yapar: "Yıl 1946... Köy Enstitüsü'nden 18 ay önce mezun olmuştum. Bana Ayet-ül Kübra'dan, daktilo ile yazılmış, 20 sayfalık bir forma vermişlerdi. Berberde oturup okumaya başladım. Okuduğum satırlar bende şimşekler çaktırıyordu. İlk defa okuduğum bu satırlardan mis gibi kokular ruhuma ulaşıyordu." Geleneksel İslami 'zaman' kavramının alt üst olduğu bir çağda yolunu yitiren Sungur, risalelerin etkisiyle kendineyeni bir 'zaman' bulmuştur. Okulda öğrendiği seküler 'zaman' yerine, Allah'la başlayıp, Allah'la biten başka bir zaman anlayışı Sungur'un rahatsızlığına ilaç olmuştur. Artık ilk fırsatta Said Nursi'ye ulaşmaya çalışacaktı. 'BEN ŞEYH DEĞİLİM' Prof. Mardin'in hikâye ettiği bir başka kişi ise 1895 doğumlu İbrahim Hulusi Yahyagil'dir. 1929 yılında Eğirdir'de kıdemli yüzbaşı rütbesiyle orduya hizmet vermektedir. Hulusi Bey çeşitli sebeplerden dolayı kendini yalnız, arka plana atılmış, 'marjinal' hissetmektedir. Bu sebeplerden biri Çanakkale'de yaralanmış sadık bir asker olmasına rağmen, Kürt kökenli olduğu için özellikle Şeyh Said isyanından sonra kendisine kuşkuyla bakılmasıdır. Derken Barla'da bir 'tarikat şeyhi' olduğunu işitir. Bir at bulup Sadi Nursi'nin yanına gelir. Konuşurlar. Said Nursi ısrarla şeyh olmadığını, tarikat kurmadığını, sadece bir imam (cemaat lideri) olduğunu söyler. Hulusi Bey'e, kendisine (Said Nursi'ye) değil, risalelere bağlanması, onları yürekten kavraması gerektiğini belirtir. Yani mesaj 'insan'da değil 'metin'dedir. O günden sonra Hulusi Yahyagil, Bediüzzaman'ın talebesi olur. MÜHENDİS NURCULAR Tekrar hikâyemize dönmeden önce ortaya bir soru daha atalım: Prof. Mardin'i izleyerek, Nur Hareketi'ne ilk katılanların çoğunlukla orta ve alt sınıflardan insanlar olduğunu söyledik. Peki mesela mühendis ve doktor gibi hem pozitif bilimlerle uğraşan, hem de sistemden daha fazla yararlanan insanları Risale-i Nur'a çeken neydi? Yarın kendisine başvuran Kastamonu Lisesi öğrencilerine Bediüzzaman'ın verdiği son derece önemli cevabı konu edineceğiz. Sanırım o zaman bu sosyolojik meselenin özü aydınlanmış olacak.
  12. Ameller niyete göredir ancak emree kardeşim selef kardeşimin paylaştığı hadisleri dikkate almalısın bence İnsan ne yapmalı kendini güvende hissetmek için sorusunu sorduğumuzda zannediyorum cevap şu olacaktır Mevlamızı ve ona duymamız gereken aşkı tadmamız lazım belki biliyoruz ama attığımız her adımda kalben bir kez Allah dememizle Allah(cc) ın bize cevap vereceğini yani maneviyat aleminde eğer insan Bismillahirrahmanirrahim derken bunun mana aleminde Allah sevgisine vara bilyorsa bana öyle geliyorki o kişi musibetten korkmaz gelse bile bela kahrıda hoş der üstad Bediüzzamanın uzun zaman önce Eseerinde Besmelenin tefsirinde yaptığı açıklamalar öylesanıyorum ki bu mevzuda çok alakalıdır. Üstad verdiği misalde özetle bir insanın kendisine gelecek belalara azgın lara karşı ben filanca padişahın kudretini zikrederse o bundan korkar ve sana ilişmez Alemlerin Rabbi Allah(cc) olduğuna göre biz her adımımızda onun adından yürürsek bizde bu sonucu alcağız biiznillah Kudret sahibi Allahtır en korkulacak en sevilecek de Allahtır bana öyle geliyorki bu hususların bilincinde olmak insana yetecektir. Eğer diyecek olursanki muska bende işe yarıyor Allaha yakın hissediyorum kendimi dersen eğer seni varsa güvene sokan muska değil Allaha yakın olmandır aklımız gereğide anlarızki Allah(cc) bize yakın olması için bize himmet etmesi için muskaya ihtiyacı yoktur. Bizde bunun farkına varıp her an ihlasla davranmayı bilmeliyiz Allah (cc) hepimize nasip etsin.(Amin)
  13. Selef kardeşim madem dediğini yanlış anlamışım özür dilerim gerçi başka bir şey kast edebileceğin hususunda cümle kurmuştum zaten kırıcılık konusuna gelince genelde rastladığımız konularda öyle bir durumda bulunduğumu sanmıyorum en doğrsunu Allah bilir ama zannedersem bunun anlamanın en kısa yolu o davranışı yaptığım kişiye bunun gerçekten böyle olup olmadığını sormaktır. Bu forumda bir kaç kez gereksiz yere gereksiz hitamlarda bulunduğum için özür diledim üstelik tam anlamıyla zıt kutupta olsak bile mesela ben allah var diyorsam o yok diyor olsa bile ne olursa olsun bir müslüman olarak her dem güzel ahlak içerisind ebulunmalıyız yani emredilen gibi olmalıyız. ki yaptığmız yanlışın bizim yanlışımız olduğunu belirtmediğimiz için bu sebepten dolayı müslümanın yaptığı kusur islama bağlanıp işte islam böyle denmesine sebep oluyoruz onun için çok dikkat etmemiz lazım senin kırıcılık hususuna gelince öyle bir şey ima etmedim diyorsan zaten konu kapanmıştır. Allahın rahmeti ve bereketi bütün kullarının üzerine olsun demişsin AMİN İNŞALLAH
  14. Selef kardeşim madem haksöz kardeşim tam senin kafadan söylim onun Allahtan başka velilere uyuyorsunuz şirktesiniz dediği Hz.Muhammed (sas)dir. Hadistir sünettir ezandır namazdır ve sen bunlara katıldığını söylüyorsun tabiki beni ilgilendir mez katıla bilirsin ancak eğer senin de böyle düşündüğünü kabuledersek ki sanmıyorum büyük tutarsızlık var demektir. demişsinki "ben ahir zaman kardeşimizi de anlamaya çalıştım ama beceremedim.ben onun tamamıyla bişeyleri bildiğinede inanmıyorum.bilmediği şeyler hakkında yorum yapmak çok hoşuna gidiyor heralde neyse" şimdi madem anlayamadın allahın ayetlerini ve peygamberimizin sünnetlerini bir kenara koyup bilmem ne hocanın görüşlerini ortaya koyarlar bu bir." bunu söylemenin manası nedir üstelik tam tersine ayetlerle hadis ve sünneti savunurken tam tersini yapıyormuşuz gibi eleştiriler niye? "ikincisi ise bu gibi insanlar hocalarınınj yanlarına gidip onlardan bizim için allaha dua et derler. yani allahla aralarına birini sokmuş olurlar." Şimdi ben gidip annemden bana ismen dua etmesini istiyecem veya bir müslüman kardeşimden veya cami hocasından vs.vs. eğrer kastınız buysa biraz araştırın derim eğer başka bir şeyi ise biraz daha açık olursa sevinirim bu da düpedüz şirktir.zaten allahtan bir başka kişi aracılığıyla bişey istemek şirktir. yani kafirlerden olmuş olur sonra bilgi mevzusuna gelince neyi bildiğimide neleri bilmediğimide biliyorum ancak sizin bir çok yanlışınızıda biliyorum ne garipki hem kastımı anlamadığınızı hemde bilgisizce yazdığmı söylüyorsunuz bence bu büyük bir çelişkidir ayrı elimden geldiğince bilmediğim şeyleride yazmam bu konuya değinmemin sebebi bilmeden konuşmandır yoksa bişeyler bildiğimi ispat etme giib bir dewrdim yok zira burda bir şeyler paylaşıyorsam Allah rızası içindir onun içinde hakettiğimiz bir şey varsada Allahtandır Allahın izniyle nefse sahip olabilidiğimizce sifirim derim geçerim Bu arada aleyküm selam ve rahmetullah halilim
  15. by x men yazına katıldığım bölüm "O çocuklara yardım etmek için yukarıdaki yazıyı dikkatle okuyun arkadaşlar" gerçektenden öyle insan olanı insan dan saymayan hoş görülü olanı hoş görülü saymayan güzelliği engellemek için sadece atıp tutulan bu zihniyete karşı çıkmalıyız gerçekleri görmeliyizki güzellikler yürüsün. Elbette alıntıladığın yazı gibi güzelliklerin önüne set çekmek için olayları aslı olmayan yönlere çekmek istiyenler olacaktır ama biz uymayacaz biiznillah
  16. Selef kardeşim iki husus palaşmak istiyorum Al-i imran 7- Sana bu kitabı indiren O'dur. Bunun âyetlerinden bir kısmı muhkemdir ki, bu âyetler, kitabın anası (aslı) demektir. Diğer bir kısmı da müteşabih âyetlerdir. Kalblerinde kaypaklık olanlar, sırf fitne çıkarmak için, bir de kendi keyflerine göre te'vil yapmak için onun müteşabih olanlarının peşine düşerler. Halbuki onun te'vilini Allah'dan başka kimse bilmez. İlimde uzman olanlar, "Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandır." derler. Üstün akıllılardan başkası da derin düşünmez. Hazreti Muaviye bin Ebî Süfyan (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, her ifadesi lâl ü güher Efendiler Efendisi şöyle buyurur: Allah (celle celâlühû) bir kişi hakkında hayır murad edince ona dinî meselelerde derin bir anlayış kabiliyeti ihsan eder. (Buhari, İlim, 10; Müslim, İmare, 175; Tirmizi, İlim,4; İbn Mace, Mukaddime, 17; Darimi, Mukaddime, 24; Müsned, 1/306) zannedersem bu ayet ve hadis ile vermek istediğim mesajı anladınız. üstelik bir şey ifade etmek istiyorum Mesela kardeşim İmam-ı Azam Ebu HAnife sahabiler tarafından ders almış bir çok ilim öğrenmiş çok zeki olduğu ilmini kanıtlamış biri.
  17. Panteidar kardeşim genel dediğine bir katkı olarak şunu söylemek istiyorum ben inanıyorum eğer sende inanıyorsan Allah bütün bu cihanı yarattı sebepleri ile beraber yani ilime uygun olarak. Bu Allahın sebeplere muhtaç olduğunu gösteririmi? tabiki hayır bunu düşünerek bulduk bundan sonra bocalamanın anlamı yoktur diye demek istemiştir belkide selef kardeşim mevlam isteseydi herşey heran bir mucize gibi geçerdi BİZde öküzün trene bakma rekorunu geçerdik bu dünyada olanlara anlam veremezdik. Bu dünyada olanların atıyorum %90 ı belki daha fazlası bilime uygundur kıyametin kopmasıda dahil ancak belirli olayların yerine gelmesi kazanın gerçekleşmesi için misal mucize gerçekleşir Rabbimin izni ile hoşuna gideceği sınavda mucizeyi binevi kıyağı hak edecek olana vermek onun kudretini aşmaz aşamaz zaten bu durumun olabilceğine inanmak yani Allahı noksan görmek inançtan bir eksiklik değilmidir. Hayatımda islam adına bir çok soru geldi aklıma hala cevaplayamadığım bir kaç sorum var zihnimde ancak ben biliyorum ki bu benim ilmimin eksikliğinden sorularımı daha önce birilerine sormaya karar verdim vaz caydım sonra çoğunu sadece bir anlık hissiyatla aklımda çözdüm(Biiznillah) ben bunu tefekkür anından sayıyorum bence sormak gereki bilmiyorum ama benim aklıma ve eminim bir çok insanın aklına öyle sorular takılıyorki ancak Allahın izniyle hak ilmi hakkiyle almışlar ancak cevaplar bende cevap alamayacağımı büyük ihtimalle bildiğim için önce neden cevap yok dedim sonrada kendim buldum(biiznillah) elbette ilmine güvendiğimiz kişiler varsa sorularımızı sormalıyız ancak öyle sorular vardır ki bunların çoğunun kaynağı bence nefistir insan yakapaça olunca o sorularla bir gün biiznillah ansızın çözer.
  18. bu arada selef kardeşimiz ölüüye duanın fayda vermeyeceğini söylemiş Hz.Muhammed(sas)in anlamı hususunda ulemalar arasında itilaf olmamış hadisi "Ölülerinize kuran okuyunuz" kimi ulemalar bu hadiste ölmek üzere olan biri için kuran okunmasının söylediğini ifade etmiş. Şimdi ölmüş olana Kuran okuyan bir nevi Allahın onu affetmesine haddi olmadan dua eder bir nevi Allah ondan razı olsun der gibi birde bu HZ.Muhammed(sas) kuranın kalbi diye ifade ettiği yasin ile olunca öncelikle okuyana büyük bir haz veriri Elbettte bu hususta en doğrusunu Allah bilir ancak yaptığmız dualar bizimde rahatlamamıza huzur bulmamıza vesile oluyor taktir Allahtan. tabi aslında kastettiğim bu değildi kast ettiğim husustada selef kardeşim"oturupta başında düşünmek " diyerek çok güzel cevap vermiş Allah razı olsun.
  19. kardeşim şafi meshebine göre dokunduğun an bozulur hanifi mezhebine göre ise şehvetle dokunursan bozulur. Sonra kardeşim naamz kılmayı kabul ediyorsan sana tafsiyem namazı kabul edeni dinle o kendi fikrini tabiki sunar ancak kabul ettiğin şeyi kabul etmeeynin bu konudaki fikrinden hareket etmen garip olur Maide 6 - Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. Şimdi shevchenko kardeşim bu ayetteki kadınlar dokunmayı İmamı -Şafi Muhamed bin İdris gerçek anlam olarak almış İmamı Azam Ebu Hanife ise mecaz anlam olarak almış zira kuranda bir çok sanat vardır Ebu hanifeye göre burada şehvetle dokunmaya işaret edilmiştir.Yani hanifi meshebindeysen bozulup bozulmadığı sana kalmış artık bu sorunun muhattabı sensin kardeşim arkadaş hanifi olduğunu söylemişti. maşallah söz konusu başka şeyler olduğunda yanlız o konunun uzmanları yorum yapar ama söz konusu din olunca inkar eden bile yorum yapar.
  20. bak mübarek kardeşim bu mevzuyu başka yönlere gitmesini engellemek lazım öncelikle neden mezhep e verdiğim yanıtı anlamadığınızı düşünüyorum gerçek tabiki birdir bak kardeşim kendimi iyi ifade etmek için bir örnek daha vereceğim maide 6 - Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. Bu ayette kadınlara dokunursanız geçiyorya mübarek işte o kısım imamaı hanifiye göre mecazidir.Yani çok afedersiniz şehvetle dokunmayla abdest bozulur anlamın İmam-ı Şafi hazretlerine göre ise gerçek anlamdır. burda en doğrusunu Allah bilir istediğin yorumu doğru kabul etmek sana kalmış Şimdi mübarek ister cevapla ister cevaplama sen bilirsin ancak konuyu daha iyi anlamak için namazı kabul ediyormusun yoksa öyle bir şey yokmudur diyorsun eğer kabul ediyor ve kılıyorsan ne şekilde kılıyorsun? kısaca söylmek gerekirse bu soruların muhattabı Hz.muhammed(sas) ve ona en yakın sahabiler olmadığı için kendin gidip birilerine sormuyorsundur. Bi zahmete sende kısmet olursa sorularıma cevap ver.
  21. ahirzaman şurada cevap verdi: haksöz başlık Dini Konular - Din - Dinler
    haksöz kardeşimi bazı yönlerini taktir ediyor bazı yönlerinide Allaha havele ediyorum haksöz kardeşimin burdan kast ettiği manaları kendisine yazılanlara verdiği cevaplar ve diğer bölümlerde HZ.Muhammed (sas) hakkında yaptığı yorumlar zannediyorum rehber olacaktır.
  22. Selef kardeşim duana yüreketen amin diyorum ben yam yamı düzceli memete değilde kendini arayan adama benzettim hakkında hayırlısı inşallah
  23. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlühü Allah(cc)tan başka ilah olmadığına ve Muhammed(sas)in Onun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik ederim. ancak bunun ötesi var rabbim şartları kabul edince bizi müslüman kabul ediyor bizde elhamdülillah diyoruz. Ancak bunun ötesi bizim yaşamımımzdır hani deriz ya bu benimle Allah(cc) arasında işte o yönümüz. Hani yürürken yanında sürekli yanlış bir davranış içerisinde bulunmasından korktuğu utandığı yüzününü sarardığı biri varmış gibi yürüyenler varya işte onlardan Allah razı olsun. Hani bazen evde içten içe acaba çevrede kaç aç kaç muhtaç kaç kalbi gönlü bana kırılmış var diye düşünenler varya Allah onlardan razı olsun Hani geceleri acaba bilmeden birini kırmış bilmeden bir kediyi ürkütmüşmüyüm dür diyenler varya Alalh onlardan razı olsun Hani her dertte her cefa da Allah dan razı olanlar varya Allah onlardan razı olsun. Allah dan razı olma konusu yanlış anlaşılmasın tabiki bizim rızamızla Allahın rızası aynı şey değildir kast ettiğim bu böyle olsa bile razı mısın derlerya işte onun cevabı olan razıyım kelimesi. valla ben yüreğimde bunları sayfalarca sıralarımbunlar teeml basit olanları. selef kardeşim gerçek müslüman demiş bilmiyorum bu güzel konunu çok basit misallerini hayatımızda yaşıyoruz misal "yazıkalar olsun sana bir de namaz kılıyorsun" "bak bide imam olacak" "olurmu abicim biz müslümanız bize yakışmaz" gibi. Öyle sanıyorumki bu mevzu uzar rabbim kısmet eylerse belki bizde buralarda oluruz.
  24. Aleyküm selam Mübarek sert birimiyim Allah bilir ama demekki yazdıklarımdan böyle gözüküyorsa bişii demeye hakkım yok ama şu varki kafirlere yönelik inmiş süreyi alimlere inmiş gibi ifade edilirse belki bu ve bunun gibi şeyler biraz kızdır mış olabilir şimdi pek hatırlayamıyorum. Sonra kardeşim Mezhepler kutsal mıdır? ben öyle bir şey demedim kutsal olan İslamdır? Basit bir misalle zannediyorum mevzu daha iyi anlaşılır Misal ben günahkar namaz kılıyorum Sahabiler tarafından yetişmiş Ebu HAnife İmam-ı azam Efendimiz(sas) naamzı ....böyle kılarmış der İmamı Şafi .......de böyle vs.vs. şimdi ben istediğim İmamın kıldığı şekilde kılabilirim yani şafiyim ama İmamı azam uyana dinden çıkmış demem çünkü oda hak sonuç da niyetimiz bir çok açıkki Asr-ı saadette akla takılan sorular ve ibadetlerin uygulanması HZ.Muahmmed (sas) tarafından cevaplanıyordu ancak Hz.Muhammed(sas) ve ona çok yakın sahabilerin vefatı sonucunda böyle bir kaynak yoktur. Şimdi imamı azam ve ya imamı Şafi veya diğer mezherpler acaba ne yapsamda bir mezhep kursam dememiştir biz onların bazı olaylardan hadislerden vs. yola çıkarak yaptığı uygulamaları seçeriz. Mübarek belki daha önce bu dediklerimi çok duydun ama neden sorusuna cevabım budur diyebilirim. Sonra demişsinizki mezhepsiz biryere varılamazmı? demişsiniz valla kardeşim misal ameli fıkhi anlamdan çıkan yorumlar var şimdi ben namaz kılarken oruç tutarken vs.vs. bunlardan bir yorumdan hareket ediyorum sonuçta ben ne o döneme o kadar yakınım ne o kadar ilmim var vs.vs. ki şimdi ilm anlamında çok bilgililer bile bu anlamda yeterli değilse ben kafama göre bir yol tutamam tutarım dersen ben sana bir şey diyemem senin niyetini ben değil tabiki Allah(cc) bilir akibetinde akibetimde onun elindedir. misal bi kardeşim hadislere inanmamalıyız diyordu bense tersini sonuçta böyle olmak yerine ateist olmak daha iyidir gibisinden bir cümle kullandı ama ben öyle demem bizi bizden daha iyi bilen Allah bilir. Mübarek hani demişin ya lütfen küçümsemeden cevap verin belki dieceklerim düşünceni değiştirmez ama elhamdülillah BİLİNÇLİ olarak kimseyi küçüm semeye çalışmıyorum zira bu müslümana yakışmaz müslümanım diyorsak öyle hareket etmeliyiz ayrıca kardeşim anlamışdeğilim yapılan büyük anlamda yanlışa sert cevap vermek küçümsemek anlamında mıdır öyle sanıyorumki ne yazdıysam niyesinide bulabilirsin yazdıklarımda
  25. Aleyküm selam Amin İnşallah Allah yardımcıları olur

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.