politika

Sayin Evrensel'in anlamak zor degil,illa kendi görüslerini dogru olarak kabul ettirme sevdasindadir.Kuranda olmayan seyleri Kurana mal ederek Islami bu cercevede degerlendirmek ve onu öcü olarak göstermektir. Özellikle Islama karsi alinan bu cephe baska kuskularida dogurmakta ve acaba Islama karsi alinan bu cephenin arkasinda kimler var sorusunu da sordurmaktadir. Kuranda Mezhep yoktur deniyor ama Evrensel illaki var diyor.Teslimiyet sadece Allahadir insana degil deniyor Evrensel,hadislerden,mzheplerden bilmem nelerden bahsediyor.Müslümanlar Allaha teslimiyeti seve seve yerine getiriyorlar.Peygambere teslimiyet yoktur saygi ve sevgi vardir.Cünkü Allahin elcisidir.Hadis derken hadis peygamberin sözlerine denir.Peygamber ise Kuran disi hicbirsey söylememistir yani peygameberin agzindan cikan ne varsa Kuranin özüne uygundur.Bu nedenle Islam düsmanlari,peygamber söyledi diye birtakim hurafeleri hadislerin icersine yerlestirmis ve insanlara bakin iste peygamber bile böyle söylüyor seklinde Islam karsitliklarina kilif uyduruyorlar.Bu hurafe ve Kuran disi hadisler Yahudiler tarafindan uydurulmus, sözlerdir.Bunlar Islam Tarihinde adlari ile mevcuttur.Ama ezbere Islami yorumlayanlarin hicbiri bunlari okumaz.Okursalar gercekleri ögrenirler korkulari bundandir. Isid Kuran'i uygulamiyor Kuranda olmayan seyleri Kuran'i uyguluyoruz diye insanlari aldatiyor.Dininden bihaber olanlarda -ki bunlarinda Islam karsitlarindan bir farklari yoktur-Isid katillerini müslüman olarak görmektedirler. saygilarla

Demokratik Acilim,Cözüm Süreci basliklari altinda sözde demokrasi sloganlari ile SEVR'in Kürtlerle ilgili maddesi yumusak bir gecisle uygulamaya konulacak,SEVR'de Kürtlerle ilgili ön görülen degisim gerceklestikten sonra sira Ermenilerle ilgili maddeye gelecektir.Bati yani dünkü isgal gücleri dün Osmanliyi bulmustular bugünde AKP'yi buldular.Amac ortadadir,amac Türkiye'nin birlik ve bütünlügünün ortadan kaldirilip SEVR'i yeniden uygulamaktir. Ergenekon ve Balyoz SEVR'in yeniden uygulamaya konulabilmesi icin atilmis olan adimlardi.Köse baslari tutulup,artik kimsenin kipirdayacak hali kalmadigi ve amaca cok rahat ulasildigi icin Özel Yetkili Mahkemeleri gündeme sokup,tüm Ergenekon ve Balyoz tutuklularini tahliye ettiler.Onlar zaten sucsuzdu,tahliye edilmeleri tamamen bir formalitedir.Gercekte ise artik bu senaryolara ihtiyac kalmamis planlar aksamadan yürümüstür. Terörle mücadeleyi "analar aglamasin"etiketi ile biraktilar.Gercekte ise "analar aglamasin "diye degil,dünkü SEVR'cilerin artik isteklerinin dikte ile AKP iktidarina kabul ettirilip Türkiye Kürdistani icin adimlar attirilmistir.Yoksa Sirri Sakik,"daglarda ölen kahramanlarimizin birini bile binlerce T.C. Askerine degismem diyemezdi.T.C.artik mecliste bile yabanci bir devlet olarak kabul edilmektedir Kürtler tarafindan.Adi Türkiye Büyük Millet Meclisi olan meclis artik icinde ayri bir devletin unsurlarini tasimaktadir.O kadar aci ki TBMM'de Türkiye sinirlari icersinde kurulmus olan ayri bir devletin vekilleri görev yapmakta ve Türk askerine hakaretler savurmaktadir. Sadece Irak ve Suriye'nin sinirlari yeniden cizilmiyor Türkiye'de sinirlari yeniden cizilen devletler arasindadir.Bunu inkar etmenin bir geregi yoktur.Türkiye Kürdistani kurulmustur,kurucusu RECEP TAYYIB ERDOGAN olarak tarihe yazilacaktir.O da zaten adi Kürdistanin kurucusu olarak tarihe gecmeye calismakta ve etrafindakilerde ayni yolda gururla gitmektedirler.Yani Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurulusundan 91 yil sonra bölen iktidar ve onun basbakani olmak bile AKP'li olan herkese gurur vermektedir. Canakkale Savasini kabullenen AKP ve onun yandaslari Kurtulus Savasi icin farkli düsünmektedirler.Daha dogrusu Kurtulus Savasini reddederek Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni gayri mesru bir devlet olarak görmektedirler.Bu konuda yazilmis olan cok kitap ve makaleler vardir.Canakkale Savasinda Osmanli henüz yikilmamisti.Canakkale Savasindaki basariyi Mustafa Kemal'e yüklemeye tenezzül etmeyenler Alman Liman Von Sanders'in adini öne cikarirlar.Yani o savasta bile savasin talihini degistirip zaferle sonlandiranin Mustafa Kemal oldugunu kabul edememektedirler.Böyle bir zafere layik göremedikleri Mustafa Kemal'in kurdugu devleti nasil kabullenecekler ki.Kabullenmemek icin bu devleti yikmaya calistilar ve basardilar. Condolezza Rice,Ortadoguda 52 yeni devlet kurulacak demisti,Türkiye'de bu na dahildi bunu hic saklamadilar.Ama 12 yildir bu ülkeyi yönetenler bunu sakladilar,insanlari demokrasi geliyora alistirdilar,afyonladilar,gercek Hashasiler yarattilar.Ne demokrasi geldi ne de cagdaslik Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi icinden yikildi. saygilarla

Sevgili Radya Sayin Sardunya'min yillar önce acmis oldugu basliga verilen güzel cevaplarin belki de en güzelini ve en anlamlisini yukaridaki resimle paylasmissin.Seni kutlamak istiyorum.Inanclara,insanlara saygisi olmayan,barisi sadece kendisi gibi düsünenlerle yapan,Insanlari inanclari,irklarina göre ayristirip kendine uymayanlari bizden saymayanlar ne kadar iyi insan olmaktan bahsetselerde iyi insan degillerdir. saygilarla

Kuranda insanlik disi hicbirsey yazmaz,bugün yasanan insanlik disi olaylari Kurana yüklemek büyük bir gaflettir ve de karsitliktir.Isinize gelen ayetleri cimbizla secip altini üstünü okumadan konusmak dürüstlük degildir. Bu hep böyle olmustur. ISID Kurana göre hareket etmiyor ISID üyeleri müslüman bile degillerdir. saygilarla

Hiristiyanlik ve musevilikte reform adi altinda dinsizlik imansizlik ve putperestlik olusturulmustur o nedenle ben asirlar öncesinden örnek verdim.Cünkü bugün itibariyle ne hiristiyanlik ne de musevilik vardir.Kimse var demesin cünkü olmayan seye var demek ancak cehaletin inadidir. Islamda reforme gerek yoktur cünkü Islam eger gercek anlamda uygulaniyorsa en insancil dindir.Islami bilmeyenler daha dogrusu iclerindeki Islam düsmanligini bir sekilde saklamak icin gercekleri inkar ederek Islamla alakasi olmayan ne varsa Islama yüklemek ve "aha Islam budur"demek düsmanliktir.Ha Ergenekon icin sahte belgeler üretmek ha Islamda olmayan ne varsa Islama yüklemek ayni seydir.Birinde asker karsitligi digerinde Islam karsitligi yatar. Cihad dine karsi baslatilan saldirilara karsi koymak icin verilen savasa denir.Cihadin silahli olusu en son basvurulan yöntemdir.O yönteme gelinceye kadar farkli cihad yöntemleri vardir.Bunlarda barisi zorlamaktir.Yani saldirgani barisa davet etmektir.Dini safsatalardan kurtarmak icin yapilan bilimsel calismalarada cihad denir.Tarihi ters yüz ederek sadece Islama olan karsitligi nedeniyle asla müslümanlarin baslatmadigi savaslari müslümanlara mal etmeye calismakta Islam karsitligidir. saygilarla

Sevgili Evrensel,senin nasil mücadeleci oldugunu biliyorum ancak,ayetlerin icersinden cimbizlayarak "öldür,as,kes,parcala,dogra"sözcüklerini secip cikarman o ayete senin düsündügün anlami vermez.Kurandaki "öldürmekle ilgili"ayetlerin tümüde nefsi müdafaa icindir.Saldiri aninda.Eger ayetlerin tümünü altini ve üstünü okudugunda bunun dogrulugunu göreceksin.Yani Islamda sen benim dinimden degilsin veya sen inanmiyorsun diye birisini öldürme emri yoktur.Kim böyle bir emir var diyorsa Allaha sirk kosmaktadir.Islam inancina göre bu böyledir. Süheyla'nin bana sordugu sorularada kisaca degineyim,bell ki süheyla ben i gözüne kestirmis ha bire bana sorular yöneltiyor.Önce bir noktayi belirtmek istiyorum.Benim din konusunda öyle genis bir bilgim yoktur ancak okudugum kadariyla bu baslikta veya diger basliklarda Islama yöneltilen suclamalarin tümüde tutarsiz ve elestiri olmaktan uzak hakarete varan yaklasimlar oldugunu söyleyebilirim.Yani gercekle uzaktan yakindan ilgisi olmayan tamamen kisisel yorumlara dayali yaklasimlar.Hiristiyanlikta engizisyon yoktu ama yüzbinlerce masum hiristiyan papazlarin zulmüne ugradi yani simdi Hiristiyanligimi suclayalim? Peygamberin elci oldugunu biliyoruz,elci olarak Kuranda yazili olan emirleri görevleri insanlara bildirme görevi vardir.Peygamber Kuran disi hicbirsey söylememistir söyleyemezdide.Onun Kuranla ilgili sözlerine Hadis denir.Yani hadisi okuyarak peygamberi tanimadi müslümanlar.Peygamber Kuranda insanlara bildirildi. saygilarla

Kuranda karinizi sokaga cikarmayin seklinde bir ayet bir emir yoktur,belliki birisi kulagina üflemis senin.Ayrica Kuranda namaz vardir olmadiginida birisi üflemis kulagina.. saygilarla

Kuranda Isra ve Hud sürelerinde namaz vakti olarak yorumlanan ayetler mevcuttur.Bunlar üc vakit olarak verilmistir ancak bazi gelenek ve ictihatlardan sonra namaz bes vakit olarak yerine getirilmektedir. Namaz kelimesi FARSCA bir kelimedir.Ta'zim yani büyük saygi anlamina gelir.Allaha ibadet saygi geregidir.Peygamber bu ibadeti farkli usluplarla yerine getirmistir ama sonuc olarak namazda Allaha yönelmek vardir.Allaha yönelmek her türlü olabilir.Peygamberde bu yönelmeyi ayakta,oturarak ellerini baglayarak veya baglamadan yerine getirmistir. Namazin saflar halinde kilinmasinda ki nedenlerin basinda müslümanlarin birlik ve bütünlügü vardir. Namaz konusunda daha yeterli bilgi gereklidir.Yani kulaktan dolma bilgiler degil gercek bilgiler gerekir.dogrusu da budur. saygilarla

Peygamberin teblig ettigi din Islam dinidir bu dinin icersinde mezhep diye bir kavram veya ayet yoktur bu insanlarin dini yorumlama tarzlarindan olusan dinle alaksi olmayan bir uygulamadir.Zaten mezhep olmadigi icin bugün mezhep savasi verilmektedir herkes kendini daha iyi müslüman olarak görmekte ve bundan da din zarar görmektedir. Akli veya nakli Islam Islamdir,farkli olarak yorumlanamaz,ayetler gayet aciktir bunlari her önüne gelen kendine göre yorumlayamaz.Allah insanlara Kurani anlayacaklari sekilde göndermistir.Dinin teblig edilme görevide peygambere-lere verilmistir.Bunun disinda söylenenlerin hicbiri gercekleri yansitmaz.Kuranda olmayan seyleri birileri kendi kafalarina göre "bu ayette bu anlam vardir,bu ayet bunu demek istiyor"seklinde yorumladiklari icin insanlar dinlerini bilmemektedirler.Allah neden insanlara zorluk cikarsin ki?Eger Allah isteseydi kadinlara "saclarinizi kapatin emrini verirdi,böyle bir emir yokken "sacinin görünen her teli icin 50 yil cehennemde yanacaksin"diye kadinlari ucubeye cevirmek yobazliktir ve Islama mal edilemez. saygilarla

Islamda mezhep yoktur olanlarda da müslümanin müslümani katletmesi diye bir madde yoktur.Bu tamamen birtakim gruplarin Islam adi altinda yaptiklari zulümdür.Afrikada kiz cocuklari sünnet edilir ve din geregi denir halbuki Islamda sünnet diye bir olay yoktur,birakin kizi erkekte bile sünnet sarti yoktur Insanlik düsmanlari cinayet islemek icin illaki gerekceler bulurlar.

Bu forumda islam adi altinda yazilan sacmaliklara en büyük tepkiyi koyanlardan biri benim.Islamin nasil carpitildigini,kisisel veya cemaat cikarlarina nasil uyarlanarak gerceklerden saptirildigini elimden geldigince elestirenlerden biriyim. Her papazin kendi kafasina göre Incil yazarak Incilin nasil bir erozyona ugramis oldugunu ve acilen buna bir cözüm bulmak icin Iznik'te Hiristiyan Konsil'inin toplanarak gercegine en uygun bulunan 4 Incil ortaya cikarildigini tarih bize anlatiyor. Hiristiyanligin yasadigi bu erozyonun aynisi Islamda yasaniyor.Tek fark;Herkesin kendi kafasina göre bir Kuran yazmamis olmasidir.Bunun yerine,ayetler carpitilarak herkesin kendi Islamini yasamaya calistigi,Allaha ortaklik kosma gibi densizliklerin yapildigi,Kuranda olmayan bircok seyi Kurana mal ederek saf ve cahil sürünün dinin inanclarini sömürüldügü bir dünyada yasiyoruz. Buna en carpici ve en güzel örnek:Ezandir. Kuranda ezanla ilgili ezana dair hicbir isaret yoktur.Ezan inananlari ibadete cagirmak icin kullanilan bir yöntemdir.Hiristiyanlar bunu Can'la cözmüsler.Incilde de can yoktur.Ezanin Türkce okunmasinin iman yönünden hicbir sakincasi olmadigi halde ezanin Türkce okutulmasini dinsizlik olarak yorumlayip okutanlara din düsmani yaftasinin yapistirilmasi cahil ve yobaz zihniyetin eseridir.Ibadete cagri icin Türkce veya Arapca seslenmek arasinda dil bazi disinda hicbir fark yoktur.Ama ezanin Arapca okunmasini iman saglamligi olarak ileri sürmek Allaha ortaklik kosmaktir.Allahin emretmedigi birseyi Allaha mal ederek onun adina ahkam kesmektir,Asil dinsizlik budur.Iste Islama mal edilmemesi gereken konulardan biride budur. Baska bir anlatimla:Peygamber inanca göre Allahin elcisidir.Allahin emirlerini dinini insanlara teblig etme görevi disinda baska bir görevi yoktur.Nasil ki bir devletin elcisi hükümetin siyasetinin disina cikamazsa peygamberde Allahin emirlerinin disina cikamaz ilaveler yapamaz eksiltemez.Dolayisiyle peygamber Kuran disinda insanlara kendiliginden hicbir ögreti vermemistir Ama onun ölümünden sonra onun adi kullanilarak din din olmaktan cikarilmis Allahin dininin yanisira bir peygamber dini olusturulmustur.Camilerde Allahin adindan cok pegamberin adi geciyorsa bu din din olmaktan cikarilmis demektir bunu de kalkip islama mal etzmek biraz ayip olur. Bugün cok insan var ki bugün yasanan Islamin ALLAHIN emrettigi islam olmadigini haykirir ama sesleri duyulmaz. saygilarla

Islam Islami bilmeyenler demiyorum da Islami kendi kafa yapilarina göre kategorize eden ve kendi ideolojileri dogrultusunda Islami yorumlayan Kuran ayetlerini gerceginden saptirarak Islam düsmanligi yapmak icin kendilerine göre anlamlar yükleyenler Islami kötüleyemezler. Islami kötüleyenlerin ayetleri cimbizla degilde tümüyle okuyup anlamalidirlar. saygilarla

Kuranda insan öldürmek,müslümanin müslümani öldürmesi haram kilinmistir.Öldürme ancak savunma durumunda yani nefs-i müdafaa durumlarinda caizdir.ISID Kuranin bu yasagini cignemektedir. Müslümanlikta mezhep yoktur,dolayisiyla sen benim inandigim gibi inanmiyorsun diyerek insanlari öldürenler lanetlenmistir. Islamda baski yoktur,herkes inancinda özgürdür."senin dinin sana benim dinim bana"ayetinde de bu acikca belirtilmekte dolayli olarak Laiklige isaret edilmektedir.ISID burada da Kuran'in emirlerine karsi gelmektedir.Zulum ve baski ile insanlari tehdit ederek "ya bendensin ya da öl"demektedir. saygilarla

ISID Kur'ana göre hareket etmiyor dininden bihaber olan sürüyü böyle aldatarak sözum ona müslümanligi hakim kilmaya calisirken gercekte ise cinayetler isliyor,masum insanlari katlediyor. Ülkemizi yöneten kadronun basindaki ismin;ne kadar islami adi altinda terör cetesi varsa onlara destek vermesi,onlari maddi ve manevi olarak kucaklamasi kendisinin bu bölgede dini bir lider olarak tarihe gecmek amacini tasimasi da ikbal ugruna hangi melanetlerin islenebilecegini bize anlatir. Bayrak indirme olayinda "sakin vurmayin"emrinin Ankara'dan gelmis olmasi,Musul Konsoloslugunun basilmasinda "sakin karsi gelmeyin"emrinin Ankaradan gelmis olmasi ve bu olaylari takiben bizzat basbakan tarafindan baslatilan "sözde milliyetci"girisimlerin hizmet etmesinin amaclandigi hedef Cumhurbaskanligidir.Rehine krizi cözümlendiginde de yandas medya tarafindan baslatilacak olan "dünya liderinin zaferi "tarzi yayinlarla toplumda bir beyin yikama operasyonu baslatilip büyük bir oy cogunluguyla cumhurbaskani secilme plani yapilmaktadir.Cumhurbaskani secildigi an Türkiye artik parcalanmamasi icin hicbir engeli olmayan bir ülke olacaktir. saygilarla

Indirilen sadece bayrak degildi,o bayrakla birlikte Türk Ulusunun Kurtulus Savasi ile kazandigi namusu yeniden kirletildi.Bayrak direkten indirilirken ruhlari satilmis olan herkes bunu seyretti,hani sormadan yapamiyorum:Madem ki bu bayrak bu kadar önemsizdi peki Kibrista bayrak diregine tirmanan Rum gencinin gühani neydi ki alnindan vuruldu? Hayir bayrak önemsiz degildi olmadiigi icin onu indirmek icin tirmanan sahis cezalandirildi,o emri veren komutani o nisani alan askeri kutluyorum bir kez daha.Evet bayragi indirmek icin tirmanan gence o bayragin bir milletin namusu oldugu icin ates edildi ve Türklerin bayrak icin canlarini feda etmeye hazir olduklari da tüm dünyaya bu vesile ile belirtildi. PKK'nin askeri garnizonun icine girerek orada direkteki bayragi indirmesini herkes seyretti,askeri ve komutanida seyretti.Herhalde gülmüslerdir bayrak indirilirken.Bayragin indirilmesine göz yumanlarin neden gülmeyecegini birisi bana anlatsin. Sabahtan beri haber izliyorum:Bircok isim Genelkurmay Baskani Necdet Özel'in ve de basbakan Erdogan'in istifa etmeleri gerektigini söylüyorlar.Birakin basbakani Genelkurmay Baskani'nin derhal görevinden istifa etmesi gerekir.Necdet Özel'e kadar hicbir Genelkurmay Baskani TSK'yi bu denli alcaltmadi,kücük düsürtmedi,cumhuriyet ilkelerine,üniter yapiya karsi girisilen saldirilarda bitaraf kalmadi,teröre boyun egenlerin kuyruguna yapismadi,asli görevini unutmadi ve TSK'yi babasinin ciftligi gibi kullanip kullandirtmadi. saygilarla

Siz de takinti olmus yabanci karsitligi akliniz sira Türk kadinin koruyor yabanci kadinlara fahise gözüyle bakiyorsunuz,asil sizin düsünceleriniz sakat ve bu düsünceler maalesef ülkemizde sadece malum bilinen bir kesimin düsünceleridir. Türkiye'de ne kadar o tipte kadin varsa yabanci ülkelerde de o kadar vardir.Ülkemizi ziyarete gelen yabanci kadinlara fahise gözüyle bakmak bir kadin olarak da size yakismamis.Türkiye'ye gelen yabanci kadinlarin sadece az bir orani fuhus icin gelir cogunluk böyle bir amac tasimaz.Onlar sadece ülkemize degil dünyanin her ülkesine giderler ve her ülkede kendilerine müsteri bulurlar.Arayan bulur.Ama dünyanin hicbir ülkesinde kadinlar ülkelerine gelen yabanci kadinlara fahise gözüyle bakmaz böyle bir acmaza düsmezler bence siz yabanci kadinlari karalamak yerine düsüncenizin ne kadar akil ve izandan yoksun oldugunu inceleyin. Gelelim Türk kizlarina,siz burada da yanlis bir degerlendirme yapiyorsunuz.O begenmediginiz yabanci ülkelerin kizlari ile evlilikler daha uzun ömürlüdür.O evliliklri bozanlarda Türk erkekleridir.Yabanci kizlarin ceyiz,altin,pirlanta,yatak odasi,yemek odasi vs.sorunu yoktur evlenecegi erkegin onu sevmesi daha önemlidir altindan ceyizden bu da bizim Türk kizlarinda olmayan bir meziyettir.Evlilik öncesi kuyumcu dükkanlarini dolduranlar Türk kizlari ve aileleridir.Ne saniyorsunuz milyonlarca Türk genci neden evlenemiyor bunu hic düsündünüz mü.Bos keseden atmak cok kolay.Bugün ülkemizde hala baslik parasi olayi vardir.mal alip satar gibi kizlarini acik arttirmaya cikaran aile sayisi öyle az degildir. Benden size tavsiye o düsüncelerinizi saglikli bir düzeye tasiyiniz.Kimseye hakaret etme karalama hakkiniz yoktur.Sizin yaptiginiz resmen irkciliktir. saygilarla

12 yil AKP iktidari döneminde sistematik olarak düsmanlik yaratildi.Türk'ü Kürt'e düsman edecek siyaset izlendi.Acilim adi altinda ülke topraklari bölünmeye dogru parsellendi.Yani SEVR yeniden masaya konuldu.SEVR'in masaya konulmasi ile LOZAN resmen hem de AKP eliyle itilip hükümsüzlestirildi. TSK icindeki milliyetci unsurlar degisik bahane ve sahte belgelerle elimine edilerek AKP yani SEVR yanlisi bir TSK olusturuldu.Bugün kü Necdet Özel'in Genelkurmay Baskanligini yaptigi TSK SEVR yanlisi yani AKP'cidir.Türk Milleti'nin ordusu böyle bir ihanet icine düsürülmedi bugüne kadar, cünkü TSK Atatürk'ün yolunda,Türkiye'yi ic ve dis düsmanlardan koruma görevini üstlenmis bir güctü.Kurulan Kumpaslar sonunda TSK'dan ülkeyi koruma görevi alinip AKP'nin izinde giden Emniyet Güclerine ve öteden beri milliyetci cizgiden uzaklasmis olan jandarmaya teslim edildi. Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda sarkisini basbakanla birlikte okuyanlar bugün TOMAlarla,Biber Gazlariyla,Plastik mermilerle Türk insanina zulmetmektedirler.Cünkü onlara verilen egitim kin ve nefret egitimiydi,ayni egitim Imam Hatip ögrencilerinede verilmektedir.Kindarligi imanin bir sarti olarak kabul edenlerden ihanet beklenir. Türkiye "Yeni Türkiye"slogani arkasinda bölünmüstür ve bu bölünmenin resmilesmesi icin calismalar devam etmekte yani sartlar olgunlastirilmaktadir.Destan yazan polisin yaptigi zulmün arkasinda AKP iktidarinin devrilmemesi cabasi hakimdir.Cünkü AKP iktidarinin devrildigi an Türkiye LOZAN'ina yeniden kavusacaktir.Polis zulmü LOZAN'in tekrar geri gelmesini önlemeye odaklidir.Korkulari budur.Maalesef halkin malum bir kesimi hala bu ihanet sebekesinin pesinden gitmektedir. Dün Lice'de oynanan tiyatroyu sanirim herkes görmüstür Televizyonlarda.Asker tepenin altinda tepenin üzerinde köceklik yapan teröristlere biber gazi bombasi veya ses bombasi atiyor teröristler ise askerlere gercek kursunla ates ediyorlar.Helikopter ise sözümona yarali askerleri tasimak icin kullaniliyor halbuki bir manga asker helikopterle o tepeye gitse o köcekleri etkisiz hale getirecek ancak asker talimat almis,asla gercek mermiyle ates etmek teröristlere zarar vermek yasaktir diye.Bugün Besir Atalay bunu acikca itiraf etti.Biz talimat verdik emniyet güclerine diyerek Türkiyenin nasil bir ihanete kurban edildigini itiraf etti.Bunun adina "CÖZÜM SÜRECI ZARAR GÖRMESIN"diyorlar Türkcesi ihanet süreci zarar görmesindir. saygilarla

Ne yalan söyleyeyim;ben kacardim,burada yorum yazanlarin cogusuda kacardi yok dost olurum,niyetini ögrenirim gibi söylemler gercegi yansitmiyor. saygilarla

Bence hic birsey alma,cünkü sen varsin en büyük hediye sensin. saygilarla

Bu sahtekarlar yüzünden dünya üzerindeki müslümanlar cok vahim bir konumda yasamaktadirlar.Hicbir degerleri olmayan toplumlar olarak görülmektedirler.Ve hala o toplumlari kendi kirli amaclari ugruna kullanarak müslüman olmayan toplumlara karsi kiskirtmaktadirlar.Islam Birligi kisvesi altinda kendilerine bir makam bir etiket bulma hirsi ile calisan siyaset adamlari veya din fakirleri bu toplumlarin ilerlemesini engellerken onlarin gözünde büyük adam olmanin keyfini yasamaktadirlar. Peki bu münafiklarin münafikligini onlari dinleyenler neden anlamazlar sorusuna verilecek tek cevap:Cünkü o münafiklari dinleyenler onlarin münafik olduklarini anlayabilecek kültürden ve egitimden yoksundurlar.Dinini bilmeyen bir toplum agzi iyi laf yapan bir münafiga cok cabuk kanar. saygilarla

Münafiklar Islam dinini,bugünkü acinacak hale getirmislerdir.Dünya üzerinde en cok korkulan en cok tiksinilen en nefret edilen din Islam dini olmustur.Islam dinini dünya uluslarina kötü göstermek adina kendini müslüman aydin olarak tanimlayan cok kisi hummali bir calisma icindedir.Islam dininin bugün yasanilan dinle bir ilgisi olmadigini,bugün yasanilan dinin Islam olmadigini söyleyenlerse "zindik,sapkin"olarak tanimlaniyor.Daha acik bir ifadeyle Islam dini cok büyük bir ihanetin icindedir bu ihaneti gerceklestirenler kendilerini müslüman olarak tanitmaktadirlar. Gerek hiristiyanlik gerek musevilik Islam kadar carpitilmamis gerceklerden uzaklastirilip saptirilmamistir.Kutsal kitaplar üzerinde yapilan oynamalar bile kendi inanclarini korumak adina yapilan oynamalardir ,Islamda ise tamamen bunun aksine,Islamin kötülenmesi saptirilmasi icin bu hurafeler icine itilmektedir din. Islamin özünde insan vardir,insana sevgi vardir saygi vardir.Islama karsi olanlarin Kuran ayetlerine karsi takindiklari tavirlari anlamak mümkündür ama onlarin kendilerine göre bir gerekceleri vardir böyle tavirlar takinmalari icin,cünkü onlar genelde evrimci olanlardir,Yani yaradilisa inanmayanlardir.Ancak bunlara en büyük malzemeyide yukarida bahsettigim kendini müslüman aydin olarak tanimlayan ama gercekte görevi Islami saptirmak carpitmak olanlar vermektedir. Bugün Mirac Kandilidir.Islamda daha dogrusu Kuranin icinde adi gecen tek kutsal gece Kadir Gecesidir.Kuranin indirildigi söylenilen gecedir.O nedenle kutsal sayilir,Islami carpitanlar bunun disinda daha baska kutsal günler geceler bularak Kuranda olmayan seyleri Islama mal etmislerdir.Bunlardan biride Mirac Kandili denilen gecedir.Ve bu sahte aydinlarin iddiasina göre o gece Islam Peygamberi Allah tarafindan göge cikarilmis saniyede 340 bin kilometre hizla ucarak biryerlere gitmis sonrada Allah ile bulusmustur.Halbuki Miracin vermek istedigi mesaj cok farkli bir mesajdir. Islam inancina göre Allah mekansizdir,Miraca göre ise Allaha bir mekan verilmektedir ne yaman bir celiski degil mi?Kuranda tek din Islam olarak verilir,ama gel gör ki bir "dinler arasi diyalog "ucubesi yaratilarak Kuranin ifadesine karsi olanlarda bu müslüman gecinen aydinlardir.Islamin peygamberini kabul etmeyen tanimayan inanc mensuplariyla dinler arasi diyaloga girmek Islama ihanettir.Islam aydininin görevi kendi peygamberini kabul ettirmek ve o peygamberin yasamis olduguna insanlari ikna edebilmektir, o peygamberi kabul etmeyenlerle diyaloga girmek onlarin görüslerini kabul etmek demektir bu da Islama ihanettir. Islamin icini Kuranla ilgisi olmayan ve ayetlerin icinde gecmeyen hurafelerle doldurdular.Camilerde Allahin adindan cok peygamberin adi gecmekte dolayisiyla ALLAHA degil peygambere ibadet edilmektedir ki bu da bir saptirmadir.Peygamber Allahin elcisidir onun emirlerini insanlara teblig etmekle görevlendirilmistir.Tapinilacak olan güc Allahtir peygamber degil. Islamda put yasaklanmistir haramdir.Ama gelgelelim Kabe'ye gidenlerin Hacer.ül Esved denilen "SIYAH TAS'a yüz sürmeleri öpmeleri putculuktur.Yani haci olmak isteyenler yanlis bir uygulamayi yerine getirmektedirler.Islamda böyle birsey yoktur. Daha bircok konuda Islam dini gerceginden saptirilarak hurafeler denizi haline getirilmistir.Bu nedenle peygamberin cörek otu hikayeside bu hurafelerden biridir.Islam calismayi.yükselmeyi emreder.Calismak icin insanlarin sihhatli olmalari gerekir.Uyku sihhatli olmanin bir sartidir.gelgelelim bircok din adami insanlara geceleri kalkip ibadet etmelerini önerir ve bunuda Allahin emri olarak gösterir.Yani sabah ise gidecek olan birisi gecenin bir yarisi kalkacak ve ibadet ederse daha iyi müslüman olmus olacaktir böyle bir sacmalik olabilir mi? Bizlere düsen görev,Islami gercek yönleriyle ögrenmektir o nedenle benim tavsiyem birilerinin "ZINDIK,SAPKIN"dedikleri kisilerin yazdigi kitaplari okumaktir.O kitaplarda dinin gercegi anlatilir. saygilarla

Bu öyle bir vicdan ki,301 kisinin katledilmesi,Ok Meydani'nda yüzleri maskeli kisileri bahane ederek Cemevi avlusunda cenaze merasimi icin bekleyen topluluga ates ederek bir masum gencin öldürülmesini ve bir digerininde agir yaralanip sonradan ölmesine,432 masum cocugun öksüz kalmasina,6,5 siddetinde ki Ege depremine ragmen Almanya'da yasayan ve büyük cogunlugu Alman Vatandasi kimligi tasiyan yandaslarina nutuk atmak,Alman Medyasina haddini bildirmek! icin Almanya'ya kostu. Nasil olsa 3 gün yas ilan edilmis,SOMA'da gövde gösterisi yapilmis,vatandaslara ahlaksiz denilmis,vatandas hükümetin Özel Harekat polisleri ve basbakan müsavir yardimcisi tarafindan tekmelenmis.yandas bir markette bir masum vatandas önce basbakan sonra korumalar tarafindan darp edilmis.Israil dölü denmis.Cem evinde masum iki vatandas bu basbakanin polisi tarafindan öldürülmüs,Ege depremi fazla bir zayiat vermemisti,Almanya'ya huzur icersinde gidilebilirdi artik! VE GIDILDI Daha kisa bir süre önce ülkesine misafir olarak gelen Alman Cumhurbaskanina en agir hakaretleri yapan o degilmis gibi o cumhurbaskaninin ülkesine kostu,yandaslarina nutuk atmak icin.Hani insana sorarlar ya bu nasil bir yüz diye. Yetmedi,konusma yaptigi arena'da misafir olarak gittigi ülkenin medyasina,hükümetine,siyasetcilerine hakaretler yagdirip bir de Alman Basbakanini yuhalatti. Almanlar bunu seyrettiler,bir insanin nasil bu kadar alcalabilecegini anlamaya calistilar.Yandaslari ciglik cigliga haykiriyordular:"UGRUNDA ÖLMEYE HAZIRIZ!"diye. Ugrunda ölmeye hazir olanlarin Almanyada EURO ile midelerinin dolmasi,cogununda ALMAN VATANDASI OLMALARI asil ilginc olanidir.Bir ülkenin basbakanini o ülkenin sinirlari dahlinde yuhalatmak bir karakter olayidir.Kahve kültürü ile yetismis olanlarin misafir olduklari ülkenin adabina bu denli ters düsmeleri Alman toplumunu daha da yüceltir cünkü kendi ülkelerinde yapamadiklarini özgürlügüne sigindiklari ülkede, özgürlükle simarip terbiye sinirlarini asarak yapmalari bir talihsizliktir. Yurt disinda cokca bulunan birisi olarak özellikle bizim Türklerin oralarda nasil yasadiklarini,sosyal düzenlerini biliyorum.Almanyada iki farkli Türk toplumu vardir.Bu iki farkli toplum biribirinden müthis denecek kadar bir ucurumla ayrilir.Bu toplumdan biri,hayatlarini fabrikada,kahvede ve evlerinde gettolasmis bir tarzda sürdürürken diger Türk toplumu ise,o ülkeye o ülkenin medeni kültürüne ayak uydurmus ve Almanlar tarafindan da hep saygi ile karsilanan kesimdir.Saygi derken yani insanlar arasi iliskilerde Almanlara özgü yukardan bakma gibi bir yanlisa düsmezler.Karsilarinda kültürlü ve dünyadan bihaber olan birisinin oldugunu anlasiklari icin ona diger kesime yaklastiklari gibi yaklasmazlar.Diger kesim dedigim kesimi yukarida azcok tarif ettim.Bunlar iste basbakan Erdogan'in Köln'de ki mitingine ciglik cigliga kosan kesimdir.Ve bu kesim Türkiye'ye geldiklerinde de Türkiyeden en cok sikayet eden kesimdir.Bunlar icin insan haklari diye bir olay yoktur.Bunlar icin Aleviler kötüdür.Bunlar icin solcular kötüdür,bunlar icin hak isteyenler Türkiye'nin düsmanlaridir.Bunlar iddia degil birer gercektir.Her ne kadar basbakan aradigini bulamadiysa bile yinede o kadar insanin oraya tasinmasi büyük bir organizasyon isidir.Suna cok eminim ki,o salona gelenlerin büyük bir kesimi basbakanin böyle kabadayilik yapmasina hayrandir ve onu müthis bir delikanli olarak görürler.Kültür seviyesi düsük olanlarin böyle kabadayiliklara prim vermeleri Türkiye sartlarinda normaldir.Siyasetin,devlet adamliginin kabadayilikla degil adam gibi adamlikla olmasi gerektigini bilmeyen bir kitle basbakani karsilamistir. Bunlarin yine büyük bir kesimi Islamdan bihaberdir.islami namaz,oruc hac zekat olarak bilenlerdir.Namaz kilmazsan müslüman degilsindir bunlarin gözünde.Dini bilmedikleri icin böyle dindan imandan bahseden hele de cuma namazlarini hic kacirmayan bir siyasi onlar icin peygamber niteligindedir. Evet vicdandan bahsettik.Basbakanin vicdani 301 sehide,Ege depremine,Okmeydani Cemevinde öldürülen masum vatandasa, ragmen Almanya seyahatine gitmesine izin verdigine göre bizim daha fazla vicdan tartismasi yapmamizda gereksiz kaliyor.Reyhanlida öldürülen 52 vatandasimizin acisi ile ülke calkalanirken bu basbakan yine seyahate cikmisti.Bu basbakan icin kendi kisisel sorunlari devlet ve millt sorunlarindan daha kiymetlidir.Bu basbakan iktidari kendisi icin isgal etmistir.12 yildir sadece kendisi icin calismis ve calismaktadir.Bu basbakanin almis oldugu bir misyon vardir o da Türkiye'nin siyasi rejimin degistirmek ve acilim adi altinda Türkiyenin bölünmesini yani SEVR'i gerceklestirmektir.Gerisi hikayedir. saygilarla

Prof. Dr. Mümtaz Soysal’dan kritik çağrı Türkiye’de AKP’yle birlikte gelişen politikalar üzerine aydınlar “Ulusal Seferberlik Çağrısı” adıyla bir metin yayınlayarak, bu metne katılanları imza vermeye çağırdılar. Türkiye’nin küresel güçler tarafından çok yönlü bir saldırı altında olduğuna dikkat çekilen metinde, “Siyasal iktidar, bu tehlikeli durumu halkın gözünden kaçıracak her türlü propaganda ve baskı aracını en etkili biçimde kullanmaktadır” denildi. Açıklamanın tam metni şöyle: Cumhuriyetimiz, kuruluşundan bu yana en kritik günlerini yaşamaktadır. Çok yönlü sinsi bir işgal ile küresel güçlerin örtülü sömürüsü sürdürülmekte ve ülke bütünlüğümüzü yıkıp ulusal birliğimizi parçalamak isteyenlerin çabaları yoğunlaşmaktadır. Siyasal iktidar, bu tehlikeli durumu halkın gözünden kaçıracak her türlü propaganda ve baskı aracını en etkili biçimde kullanmaktadır. “CUMHURİYET VE ATATÜRKÇÜLÜK TASFİYE SÜRECİNE SOKULMUŞTUR” Meclis’te muhalefet yok sayılmakta, Cumhuriyetin yansız ve koruyucu kurumları üzerinde sindirme ve yandaşlaştırma amaçlı her türlü tertip uygulanmaktadır. Bizler, Prof. Dr. Mümtaz Soysal‘ın çağrısıyla, siyasal parti bağı olsun olmasın bir araya gelen kişiler olarak, bu saptamalar karşısında her yurtsever gibi gittikçe daha çok kaygı duymaktayız. Cumhuriyet ve Kemalizm; bu topraklarda yaşayan insanların bu vatanın sahibi olmasını, ondan eşit pay almasını ve yüksek bir yaşam düzeyine ulaşmasını amaçlar. Buna karşın, Cumhuriyet ve Atatürkçülük tasfiye sürecine sokulmuştur. Sözde “serbest piyasa” adıyla azgın bir sömürü düzeni dayatılmaktadır. Özelleştirme talanıyla bağımsızlığın ve Cumhuriyetin temel ekonomik dayanakları ortadan kaldırılmış, Ülkemiz tarım ve sanayi üretiminden koparılarak her yönden dışa bağımlı duruma getirilmiştir. En önemli mal ve hizmet üretici kamu kuruluşlarımız, başta enerji, iletişim, bankacılık, sigortacılık ve madencilik alanlarında olmak üzere, yabancıların eline geçmiştir. Yüklü dış borç, tehlikeli rakamlara varan cari açık, kaynağı belirsiz sıcak para kullanımıyla krizleri erteleme çabası gibi yanlış politikalar yüzünden ülke ekonomisi hızla tıkanmaya sürüklenmektedir. “REJİM İSLAMİ FAZİŞME GİDİYOR” Diktacı bir rejime (İslami faşizme!) gitmek, bu tıkanmanın çözümü olarak görülmektedir. Süregelen işsizlik, yoksulluk ve açlık sınırı altındaki toplum kesimlerinin gitgide çoğalması, halkımızda, özellikle gençlerde gelecek kaygısının artması, bir karmaşa döneminin açık belirtileridir. Temel hak ve özgürlüklerin kullanılması, adil yargılanma ve savunma hakları, demokratik hak arama yolları yasa ve hukuk tanımaz biçimde ortadan kaldırılmıştır. Sağlık hizmetleri ancak parası olanların yararlanabileceği duruma getirilmiş, anayasal Öğretim Birliği (md. 174) bozulmuş, üniversitelerde siyasal kadrolaşma had safhaya gelmiştir. Çok ciddi derecede zedelenen yargı bağımsızlığı; “yüksek yargının tek çatı altında toplanması” girişimiyle, tümüyle bağımsızlığını yitirerek siyasallaşacaktır. Emperyalist güçlerin araçlarından biri olduğu artık açıkça anlaşılan bölücü terör örgütü ile ilişkiler, bölünmeyi meşrulaştıracak sözde “Açılım” girişimleri ile sürmektedir. “BAŞKANLIK GÖRÜNTÜLÜ BİR DİKTA REJİMİNE GİDİLİYOR” Dış siyasette ulusal çıkarlar bir yana bırakılarak Türkiye’miz, uluslararası güçlerin, ekonomik, siyasal ve askeri emellerine taşeronluk yapar düzeye indirgenmiştir. Tüm bu vahim girişimleri tamamlayıcı ve kalıcılaştırıcı bir son adım olarak başlatılan “Yeni Anayasa” tuzağının, Türkiye Cumhuriyeti’ni başkalaştırma, “Başkanlık” görüntülü bir dikta rejimine dönüştürme girişimi olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Yürürlükte bir anayasa varken yapılacak işlemin adı ancak “anayasa değişikliği” olabilir. O da, yürürlükteki anayasaca konmuş yöntemlere uyarak olur ve bunların başında, “değiştirilemez” oldukları vurgulanan hükümlere uymak zorunluğu yer alır. Bu anayasal zorunluk ortadayken iktidar partisine mensup kimi hukukçuların belirttikleri gibi yürürlükteki anayasayı “ilga edilmiş“ -hukuksal olarak yok- sayıp “yeni anayasa” yapmaya girişmek düpedüz “sivil darbe” dir ve açıkça anayasa suçudur. AKP’nin, Meclis’teki 4 partinin katılımıyla kurulan “Uyum Komisyonu”nu, yeni anayasa yapma yöntemlerini kendisi belirleyerek bir “asli kurucu iktidar” sayma manevrasını kabul etmek; hukuksal olarak olanaksızdır. “YENİ ANAYASA YAPMAK BU MECLİS’İN YETKİSİNDE DEĞİLDİR!” AKP iktidarının kökü dışarıda bu politikaları pervasızca sürdürmesi durumunda, bir ulus-devletimizin, yurt bütünlüğümüzün, Cumhuriyetimizin, demokrasinin, toplumsal barışın kalmayacağı çok tehlikeli bir döneme girilebilir. Artık açıkça görülen bu karanlık gidişin engellenmesi için; yurt bütünlüğü, ulusal birlik, laik-demokratik-sosyal-hukuk devleti ilkelerini benimseyen; emek, eşitlik ve özgürlük duyarlığı taşıyan siyasal partilerimizi ve demokratik kitle örgütlerini en kısa sürede güçlü bir birliktelik ve eylem için direniş ve dayanışmaya, öz olarak VATAN SAVUNMASINA çağırıyoruz. saygilarla

PKK ile pazarliklar yapilarak tavizler verilerek bu tavizler karsiliginda teröre ara verdirdiler.Bu pazarliklarin temelini Kürdistan olusturuyordu. Bu pazarliklar sonunda gercekte tamamen Türk ve Bizans adi olan köylerin ilcelerin adlari Kürtlestirildi. Bu pazarliklar sonunda TSK'nin o bölgede ki gücü yok denecek kadar azaltildi Bu pazarliklar ve tavizlerin amaci o bölgeden tek parti olarak cikmakti.Bunu basardilar BDP'yi saymazsak basardilar. Afyonda 25 vatan evladi bir patlama sonucu sehit oldu.Genelkurmay Baskani bu patlamanin ve sehitlerin hesabini sormak yerine o ranin valisinden hediyeler alarak gazetelere pozlar verdi. Uludere'de 33 kisi öldürüldü,kimse bu cinayete sahip cikamadi yani ne genelkurmay ne hükümet bu cinayetler icin kimin emir verdigi konusunda kamuya bilgi vermediler.Öldürülenler icin ;kimileri kacakci dedi kimileri terörist dedi halbuki öldürülenler INSANDI. Reyhanlida yasanan katliamda 52 insanimizi kaybettik,Esad'in üzerine attilar ama yalan cikti yalan cikincada üzeri örtüldü. 2003-2014 arasi maden kazalarinda ölenlerin sayisi 400'ün üzerindedir. 2008 yilinda Cin'de milyon ton basina düsen ölüm sayisi 1,27 iken Türkiye'de ayni oran 7,22'dir yani 5 kati. 2012 yilinda Türkiye'de 278 insaat iscisi hayatini kaybetmistir. Is kazalarinda dünya siralamasinda ilk siradayiz. SOMA'da yasanan katliam ,ülkemizde insan hayatinin ne kadar degersiz ve ucuz oldugunu gözler önüne sermistir.Cin mali eski ve tarihi gecmis gaz maskeleri ile donanan maden iscilerini göz göre göre ölüme yollayanlar Maslak'da 47 katli bir Gökdelenin sahibidir ve bu Gökdelendeki her dairenin fiyati da 1 milyon 350 bin Amerikan Dolarindan baslamaktadir.1.300-1800 TL aylikla ölüm mahzenlerine inenlerin cikardiklari kömürler devlet tarafindan satin alinmakta ve oy hesaplari ile halka dagitilmaktadir.Tami tamina 9 milyon Ton kömür dagitilmistir ölen 301 maden iscisinin sirtindan. Kömür madeni TKI'ye aittir yani devletin bir isletmesidir.Rödavans usulü ile mal karsiligi kiraya verilmistir.Ama sorumluluk devletindir.Yani 301 kisinin katili devlettir cünkü devlet orada calisan insanlarin yasam haklarini gaspetmis ve bana bu kadar kömür cikaracaksiniz tehditleriyle o insanlarin beden gücünü ve yoksullugunu kullanmistir.Ölenlerin tümü borclu olarak öldüler ve zaten borclu olduklari icin de bile bile ölüme gittiler. 29 Nisan'da CHP'nin vermis oldugu SOMA Maden Ocaginda inceleme yapilmasi önergesi AKP cogunlugu tarafindan reddedilmis ve AKP bu reddin verdigi zafer kazanmislik duygusuyla sorumlulugunu yerin getirmemis,Faciadan sonra da "neden CHP'nin önergesini reddettiniz"sorusuna da yüzleri kizarmadan "O önergede SOMA'nin adi yoktu"diye yalan söylemislerdir. SOMA Kömür Madeni basbakan Erdogan'in koltugunu saglamlastirmak icin kullandigi altin yumurtlayan bir madendi, Basbakan Erdogan,facidan sonra SOMA'ya gövde gösterisi yapar gibi gitmis,ancak acili insanlarin tepkisiyle karsilasmis ve orada ki bir markete siginmak zorunda kalmisti.Itibarinini bu denli düsmüs olmasinin verdigi hirs ve öfke ile orada hicbir günahi olmayan bir vatandasi korumalari ile yakalayip "israil.d..lü"diye hakaret etmis ve yumruklamis sonra da o vatandasi korumalarina birakarak dögdürmüstür,Demokrasinin tramvay oldugu ülkelerde basbakanlar böyle adam dögüyorlar herhalde.Basbakan,SOMA'da konusma yaparken aci ile ne yapacaklarini bilmeyen halkin tepkisini görünce onlara "ahlaksizlar"diye seslenmistir.Sadece kendisinin gözü dönmemisti,müsavir yardimcisininda gözünü hirs bürümüs olacakti ki arabadan inerek protesto eden bir vatandasi iki tane Özel Harekat polisi ile yerlere yatirip tekmelemeye baslamis ve sonrada ayagim incindi diyerek 7 günlük rapor almis.Basbakan yardimcisida tekmelenen vatandasa hakaret edercesine onu suclamistir. SOMA'nin acisi henüz daha tazeyken,dün Cem evinde cenaze namazi icin gelen bir vatandas artik alisik oldugumuz polis devleti görüntüleri altinda cenaze namazi kilmak icin hazir bulunurken bir polis kursunu ile hayatini kaybetmistir. Gezi eylemlerinde polisin öldürdügü genclere bir yenisi daha eklenmisti.Polis öldürebilirsiniz talimati ile görev yapmaktadir bu artik bilinmektedir:Halkina karsi olanlar halki öldürmekten kacinmazlar.Hitler Almanyasinda Hitlere karsi olanlar hemen yakalanip kursuna dizilirdi yani bugün kü Türkiye'nin benzeri bir durum vardi Hitler Almanyasinda.Belki henüz o oranda degildir ölümler ama öyle olacagi izlenimini vermektedir. Emniyet Müdürü aciklama yaparak :Her türlü hukuksuz eyleme siddetle müdahale edecegiz derken "öldürecegiz"demek istemektedir.Halbuki hukuksuz olanlar kendileridir.Insanlarin can güvenligi kalmamistir,pazarda carsida gezinirken bir kursun size isabet edebilir, cünkü diktatörün polisine ates serbes talimati verilmistir.Almancada VOGEL FREI denilen VURMAK SERBEST Türkiyede protesto yapanlara karsi uygulanan bir yöntem olmustur. Asagidaki liste haysiyetin anlamini bilen insanina deger veren görev bilincine ermis olan insanlarin listesidir,Türkiye ile karsilastirabiliriz! Güney Kore Basbakani CUNG HONG-WON Feribot kazasinda 281 kisinin ölmesi üzerine ISTIFA ETTI. Letonya Basbakani VALDIZ DOMBROVSKIS;Catisi cöken alisveris merkezinde 54 kisi ölünce ISTIFA ETTI. Bulgaristan Basbakani BOYKO BORISOV;Polis protestoculara siddet uygulayinca ISTIFA ETTI (bizimki de destan yazdilar dedi) Rum Disisleri Bakani MARKOS KIPRIYANU;Askeri üstte patlayan mühimmat 13 kisiyi öldürünce ISTIFA ETTI (bizim genelkurmay baskanida validen hediyeler aldi) Ukrayna Basbakani MIKOLA AZAROV;ülkemdeki krize barisci cözüm bulamadim diyerek ISTIFA ETTI. Cek Cumhuriyeti Basbakani JANA NAGYOV Danismani yolsuzlukla suclaninca ISTIFA ETTI. Italya Spor Bakani JOSEFA IDEM,oturdugu evin vergisini eksik ödemekle suclaninca ISTIFA ETTI Almanya EgitiM Bakani ANNETTE SCHAVAN Doktora tezinde intihal yaptigi ortaya cikinca ISTIFA ETTI Isvec TicaRET Bakani MARIA BORELIUS Sigortasiz hizmetci calistirdigi belirlenince ISTIFA ETTI Danimarka Dis Yardim Bakani FRIIS BACH Meclise yanlis bilgi verdigi anlasilinca ISTIFA ETTI Fransa Sanayi Bakani GERARD LONGUET Bir isadamindan zorla bagis almakla suclaninca ISTIFA ETTI Tunus Egitim Bakani SALEM LABIADH Muhalif liderlere düzenlenen suikastler üzerine ISTIFA ETTI Portekiz Maliye Bakani VITOR GASPAR Yaptigi maas kesintileri üzerine halkin tepkisini cekince ISTIFA ETTI. Almanyanin önceki Cumhurbaskani WULFF 700 Euroluk bir cikar nedeniyle yerden yere vurularak istifa ettirildi ve mahkemelerde süründürüldü. Bu haysiyet ve görev bilinci bizim ülkemizde yabanci ve bilinmeyen kelimeler kategorisindedir.17 Aralik yolsuzluk sorusturmasi ile baslayan sürecte Türkiyede yasanan rezalet anlatilcak gibi degildir.Gezi olaylarinda yasananlar insani insanligindan utandiracak boyutlardaydi.Reyhanli faciasi ve son SOMA katliamina ragmen bugüen kadar ne bir BAKAN ne bir milletvekili ne bir söförün ve ne de Basbakanin bu haysiyet ve görev bilincine sahip olmadiklarini bize anlatmistir. SOMA faciasindan sonra hem iki BAKANIN hem de BASBAKANIN ISTIFA ETMELERI gerekirken maalesef hicbiri omurgali bir durus sergileyememis kendilerini elestirenlere de hakaretler yagdirmislardir. SOMA Katliami icin :Bunlar olagandir diyen basbakana karsi "eger olagansa o zaman müstehaktilar"diye yazi yazan gazeteciyi linc etmeye kalkanlarda ayni haysiyetsiz güruha dahildirler. Almanya'nin gecenlerde ülkemizi ziyaret eden,ömrü insan haklari mücadelesi ile gecmis olan cumhurbaskanina,Türkiyede yasanan polis ve iktidar zulmünü kinadi diye yapmadigi hakaret kalmayan basbakan simdi Almanyadaki yurttaslardan oy calabilmek icin yüzü bile kizarmadan Almanyaya gidecek.Evet haysiyet herkeste olmayan bir özelliktir. Bunca faciaya,bunca ölüme bunca siyasi skandala bunca yolsuzluga ragmen hala meydanlarda toplantlardan fütursuzca herkese saldiranlar belki cumhurbaskani veya baskan olacaktirlar ancak "adam olamayip padisah olabilmek"cok farkli seylerdir. saygilarla

Tamam da sayin Türk kizi o zaman icimizdekileride dislamamiz gerekiyor.Yani sizin bu yorumunuzdan cikarttigim sonuc sudur:Yabanci kadinlar gelmesin ülkemize.O zaman bizden de kimse gitmesin yurt disina.Olur mu böyle sey,siz resmen bu insanlari ötekilestiriyorsunuz buna hakkiniz yok.O kadinlar Türk erkeklerini boyunlarina sarilip gel benimle fuhus yap demiyorlar.onlarla fuhus yapmak isteyenler bizim erkeklerimiz.O zaman siz kadinlar erkeklere daha anlayisli daha sicak daha sokulgan olun ki o erkeklerin yabanci kadinlarla istedikleri gibi cinsel birliktelik yasama ihtiyaci kalmasin. Siz benim yazdiklarimi okumadan yorum yapmissiniz.Ukraynayi veya Rusya'yi o gözle görme hakkiniz yoktur.Saniyormusunuz ki Ukraynali ve Rus kadinlarin hepsi fuhus yapiyor lütfen böyle yanlis düsüncelerden uzak durun. saygilarla