gloria tarafından postalanan herşey
-
Bende aranıza katıldım
gloria şurada cevap verdi: warlordsp başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımHoşgeldiniz aramiza o zaman
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
beyaz çikolata en sevdiğim şey ve kahve diğer en sevdiğim şey çok güzel görünüyorlar.
-
PENGUEN POLİS OPERASYONLARINI YORUMLADI
http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-4352-jean-claude-van-damme-volvo-kamyon-reklami/ http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-4479-chuck-norris-jean-claude-van-dammenin-volvo-reklamina-cevap-veriyor/
-
uzun süren ayrışıktan sonra tekrar merhaba
gloria şurada cevap verdi: yesilsu başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımHoşgeldiiiiinnn
-
Yabancı Dizi Önerir misiniz?
İzledim çok tatlılar ama en sevdiğim kahramanı korkutmuşlar, hani en korkusuz olanını
-
Detonenin de Detonesi...
-
HAYAL ET VE KURGULA! :)
muhteşemsinnnnnn çok doğru teşhisler bunlar bebeğimmmm.... hele çaydanlık ve kendinden büyük adamı yumruklayan
-
ÖLMEDEN ÖNCE HANGİ BEY İLE RAKI İÇMEK İSTERDİNİZ?
Tabii benden çok uzun yani aramızda bi 20-25 cm. falan var. Arkadaşım benim üzerimde herhangi dominant bir tavır gerçekleştirmedi, uyumlu bir arkadaşlığımız var ama o bana göre mesela daha organize edici, iş bitiricidir. Herkese göre de öyledir, belki bu duruş ondan kaynaklıdır bilmiyorum ama birbirimizle ben daha baskınım, daha otoriteyim, lider benim gibi bir hal içine hiç girişmedik. Uyumlu, hoşgörülü ve benlik davası gütmeyen bir insan olduğum konusunda sana katılıyorum ama boyunduruk altına girmem yani dominant bir karakter beni hiçbir zaman yönlendiremez öyle insanlarla ilişkilerim yürümez zaten, ilerlemez. Ben genelde herkesin iyi organize olduğu ilişkileri severim, kimse birbirine karışmadan ama herkesin kendi sorumluluğunu yerine getirdiği... Ayrıca otorite karşıtıyımdır, karşımdaki insan üzerimde otorite kurmaya başladığı anda dikenlerim çıkar benim kirpi gibi bak... İşte o zaman uyumlu, hoşgörülü insan yok olur gider. İddiasız derken tam olarak ne kastettiğini bilemediğim için bu konuda yorum yapamayacağım. İddia etmeyen inatlaşmayan diyorsan sevmediğim şeylerdir kısır döngüler... İnatlaşmam ben, tartıştığımız konunun doğru olduğumu bilsem dahi asla inatlaşmam sadece doğru olduğunu kanıtlarım. Tolerans meselesine gelince sadece sevdiğim insanlara tolerans gösteririm, sevmediklerim ya da benim için bir değer ifade etmeyen insanlar için tolerans gerekli değildir. Yaw ben aslında her şeyin zıddını içinde taşıyan bir insanım, o nedenle öyleyim böyleyim demek istemiyorum ben hem öyle hem böyleyim
-
Hrant Dink günü..
Bunu Radikal'in facebook sitesinde gördüm, aynen şöyle yazıyordu: "Hava 18 dereceyken, Agos'un önünde Hrant Dink anılacakken, polisler neden beyaz bere takıyor diye sormayın." Ne biçim bir göndermedir bu! Yok eğer gönderme değilse nasıl bir düşüncesizlik!
-
ÖLMEDEN ÖNCE HANGİ BEY İLE RAKI İÇMEK İSTERDİNİZ?
@@democrossian sağ taraftaki bol siyah kazaklı olan
-
Nejat İşler'in Durumu Kritik
Tedaviyi reddettiği yolunda söylenenlere karşılık, sosyal paylaşım sitesi Facebook’taki sayfasına rahatsızlığı ile ilgili daha önce şöyle yazmış: “Tedaviyi reddetmek, erken ölmek gibi niyetim yok. Bazen cevabını kaldıramayacağını bilsen de yine de gerçeği öğrenmek istersin. Milyon tane kazık yiyince, bedenin zarar görüyor. Çıplak geldim, çıplak gideceğim. Amacım zamanı satın almak. Mülk edinmek gibi bir derdim yok. Mülkiyet hırsızlık gibi bir şey. Sevmiyorum işte. Biz kuşak olarak böyleyiz. Bize sevmeyi, bir şeylere bağlanmayı öğretmediler. O tarafımız gelişmedi. Ben dünyanın bir parçasıyım. Şurayla ve bedenimle sınırlı değilim. Bir şeyler yanlış gidiyor, birileri acı çekiyor. Ben de çekiyorum aynı acıyı. Altıma son model bir araba çekip, güzel bir ev alınca mutlu mu olacağım yani? Hayır, olmam. Aramızda mutlu olanlar varsa zekalarından şüphe ederim, bir de gözlerinden. Çünkü iyi görmüyorlardır. Siz beni yenmediniz çünkü: ben sizinle daha oynamadım. Ben gidiyorum dediğimde 'gitme' diyen birini değil, 'ben de geliyorum, yalnız gidemezsin' diyen birini istiyorum." Niye acaba aynı ben gibi düşünüyor? Zaten çok sevdiğim bir insandı da şimdi daha da çok sevdim. Hayatımızı tarif edişimiz için kullandığımız cümleler bile birbirine bu kadar yakın...
-
İlişkiye Zarar Verecek Alışkanlıkları Tartışalım mı?
Hep bizi anlamadıklarını düşünürüz ya hani, "ben çok iyi bir insanım ama ilişkilerim bir türlü yolunda gitmiyor" mevzusu... Zor insan olduğumuzu düşünürüz, ya da anlaşması kolay bir insan olduğumuz halde bir türlü anlaşılamadığımızı... Suç bizde olabilir mi acaba? Gerçi bu yazıyı okuyunca suçun bende olmadığını, karşımdakilerde olduğuna yine kanaat getirdim ya neyse 1. Partnerinizi değiştirmeye çalışmak: Aradığınız mükemmel insanı ne yazık ki hayatınızın sonuna kadar bulamayacaksınız. Bu nedenle insanları olduğu gibi kabul etmeli ve kendi istekleriniz doğrultusunda değiştirmeye çalışmamalısınız. Gerçekçi olmayan istekleriniz, ilişkinizi kötüye götürmekten başka hiçbir değişikliğe yol açmayacaktır. 2. Ailenizin ilişkiniz hakkındaki yorumlarına göre hareket etmek: Bir çok insan için ailesi her zaman ilişkisinden önce gelir fakat aile üyelerinin ilişkiniz hakkındaki yorumları objektif değildir ve aile üyeleri olaylara sürekli sizin tarafınızdan bakma eğilimindedirler. Bu nedenle ailenizin ilişkiniz hakkında yaptığı yorumlar ya da eleştiriler sizi gereğinden fazla üzebilir ya da sinirlendirebilir. Bu durumun ilişkiniz üzerindeki yansımaları olumsuz yönde olacaktır. 3. Sürekli telefonla oynamak: Dışarı çıktığınızda ya da evde sürekli cep telefonunuzla oynamanız, yanınızdaki kişiyi bir süre sonra rahatsız edebilir çünkü iletişim eksikliği bir çok ilişkinin sonlanmasının başlıca nedenidir. 4. Topluluk içinde kavga etmek: Herkesin içinde yüksek sesle problemlerinizi tartışmak hem sizin için hem de çevrenizdeki insanlar için rahatsız edici olabilir. Tartışmalarınızı erteleyerek baş başa kaldığınız anlarda konuşmayı denemelisiniz. 5. Tartışmalardan kaçınmak: Hiçbir ilişki mükemmel değildir. Kişiler arasında anlaşmazlıklar yaşanması, sağlıklı bir ilişkide olması gereken bir şeydir. Tabi ki her gün tartışmak ya da kavga etmek sağlıklı değil, ancak anlaşmazlık yaşandığı zamanlarda konular üzerine düşünülmesi ve problemlerin saptanması ilişkinizi daha ileri bir seviyeye taşımanız için gereklidir. 6. Hissettiklerinizi paylaşmamak: Yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunda, bunu partnerinizin zihninizi okuyarak bulması gerektiğini düşünüyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz. İlişkinizle ilgili bir probleminiz varsa, bunu uygun bir zaman yaratıp partnerinizle konuşmalısınız. 7. Affetmemek: İnsanlar hata yapabilirler fakat hatalar karşısında kinci bir tavır takınıp yapıcı olmamanız, iki tarafta da gereksiz bir stres ve gerginlik yaratarak ilişkinize zarar verir. 8. Ne zaman ne konuşacağınızı bilmemek: Partnerinizle ilişkiniz hakkındaki hassas konuları konuşurken doğru zamanı beklemeli ve düşünmeden konuşmamalısınız. İlişkide olduğunuz kişinin psikolojisini anlamanız ve stresli olduğu zamanlarda hassas konularda konuşmamanız, ilişkinizin sağlığı açısından önem taşır. 9. Hesap tutmak: İlişkide bazı şeylerin karşılıklı olması gerekir ancak yapılan en küçük şeyin bile hesabını tutmak, gereksiz gerginliklere sebebiyet verebilir. 10. Aşırı duygusal davranmak: Yaşadığınız her durum için gereksiz, dramatik sahneler yaratmaya çalışmayın. Partneriniz çöpü atmayı unuttuysa, bunun için bir senaryo yazmanıza gerek yok. Derin bir nefes alın ve problemlerinizi sakince ona belirtin. 11. Dedektiflik yapmak: İlişkinizi sağlıklı yürütebilmenin anahtarı karşılıklı güvendir. Partnerinize güvenin ve özeline saygı gösterin. 12. Kıskançlık: Partnerinizden şüphe etmeniz ilişkinizdeki çok daha büyük bir problemin habercisidir: Güvensizlik. Partnerinize güven duymamanız, hem vücudunuzda hem ruh sağlığınızda ciddi hasarlara sebep olabilir. Peki, kıskançlığı bir süreliğine de olsa azaltmanın yolu var mı? Sanıyoruz sosyal medya hesaplarınızdan bir süreliğine uzak kalmak bu konuda işinize yarayabilir. 13. Boşvermek: Bazen partnerlerin birbirine fazlasıyla güvenmesi ve yapılan yanlışlıkları önemsememesi, fiziksel olarak daha az aktif olmalarından kaynaklanabilir. İlişkinizi güçlü tutmanız, mutlu ve sağlıklı bir ilişki için önem taşır. 14. Başkalarıyla karşılaştırma: Eski ilişkilerinizin üstüne bir sünger çekin ve partnerinizi eski sevgililerinizle karşılaştırmaya bir son verin. Bu karşılaştırmalar gerçekçi olmayan beklentilere yol açacaktır ve ilişkinizde mutsuz olmanıza sebep olur. 15. Her şeyi beraber yapmak: Herkesin yalnız kalmaya ihtiyacı vardır. Zaman zaman yalnız kalmak ilişkinizi güçlendirir ve beraber geçirdiğiniz zamanı daha kaliteli kılar. (Uplifers)
-
30 Yaşını Geçmiş ve Hala Evlenmemişseniz...
'Female Freedom Has an Expiration Date' - Being 35 and Single ÖZGÜRLÜĞÜN SON KULLANMA TARİHİ - 35 YAŞINDA BEKAR OLMAK.. Birazdan izleyeceğiniz etkileyici hikaye 35 yaşında, tüm arkadaşları evlenmiş ve çocuk sahibi olmuş Paula’nın hikayesi. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca sebepsiz yere, çeşitli aralıklarla hayatındaki her şeyi filme alan Paula, sistematik olarak tüm özel yaşamını, aşklarını, ayrılıklarını bu küçük kameranın içinde biriktirir. Yıllar boyu değişen erkek arkadaşlar,şehirler, arkadaşlar, arkadaşlarının kocaları, hamile kalışları, çocuklarını doğuruşları… Paula’nın hayatına dair her şey bu videolarla beraber yıllanır. Son çocukluk arkadaşı da evlendiğinde Paula kendi hayatının nasıl bir yola gireceğini sorgulamaya başlar. Sonrasında, kafasında yer alan tüm bu sorulara cevap bulmak adına, 10 yıldır çektiği videoları izleyip hayatını tekrar gözden geçiren Paula’nın kafasındaki sorular tek bir soruya dönüşür: “Sosyal baskılarla başa çıkabilmek mümkün mü, yoksa artık gençliğimin sonuna mı geldim?” 30 yaşını geçtiyseniz ve hala evlenmediyseniz, Paula’nın hikayesinde kendinizden mutlaka bir şeyler bulacağınıza eminiz; Bekar kalmanın evlenmekten daha zor olduğu bir toplumda yaşamanın sıkıntıları... %25’i evlenmek, %27’si özgür kalmak ve %22’si çocuk yapmak isteyen, %26’sı ise spiritüel bir hayata heveslenen Standart normalara bağlı kalmak zorunda değiliz. Amaç yaşamak ve mutlu olmak!
- Hrant Dink günü..
-
Hrant Dink günü..
- Sinemada İzlediğiniz İlk Film Hangisiydi?
BU gece biraz Orhan Gencebay dinliyoruz arkadaşlarımla Bir yandan da sohbet muhabbet... Derken Orhan Gencebay'ın Leyla ile Mecnun isimli bir şarkısı çaldı, sonra hatırladım 1982 yılında, henüz ben 6 yaşındayken Orhan Gencebay ile Gülşen Bubikoğlu'nun başrolünü oynadığı Leyla ile Mecnun isimli filmi izlemeye gitmiştik annem ve babamla.. Sanırım bu benim sinemada izlediğim ilk filmdi Peki, sizin sinemada izlediğiniz ilk film hangisiydi? Bu Leyla ile Mecnun hayranlığı da oradan geliyor sanırım- Nejat İşler'in Durumu Kritik
NEJAT İŞLER'İN DURUMU KRİTİK Radikal'in gece gece gelen can sıkıcı, moral bozucu haberine göre; Ünlü oyuncu Nejat İşler'in, gelişen septik şok sonucunda akciğerlerinin ciddi şekilde etkilendiği bildirildi. Acıbadem Bodrum Hastanesi Başhekimi Dr. Aydın Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada, sanatçı Nejat İşler'in, 17 Ocak'ta saat 00.15 sıralarında hastanelerinin acil servisine başvurduğunu belirtti. Acil serviste yapılan muayene ve tetkikler sonucunda İşler'in tedavisine yoğun bakım servisinde devam edilmesine karar verildiğini aktaran Aksoy, şunları kaydetti: "Muayene ve tıbbi tetkikler sonrasında hastamızda, şiddetli akciğer enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliği ve enfeksiyonun çok ilerlemiş olmasına bağlı olarak septik şok tablosu saptandı. Septik şok, çoklu organ yetmezliği ile seyreden ve yüksek hayati riskin oluşabildiği klinik bir tablodur. Bu tanı sonucunda tedavisi, yoğun bakım ünitesinde devam ettirilmektedir. Hastamızda gelişen septik şok sonucunda akciğerleri çok ciddi şekilde etkilenmiştir. Aynı zamanda böbrekler, kalp ve kan hücrelerinin ve karaciğerin de bu durumdan etkilendiği tespit edilmiştir. Solunum cihazına bağlı olduğu için uyutulan hastamızın tedavisi halen yoğun bakım ünitesinde devam etmektedir. Hastamız, göğüs hastalıkları, yoğun bakım, enfeksiyon hastalıkları, gastroenteroloji ve kardiyoloji uzmanları tarafından takip edilmektedir." Sonuç itibariyle aman ha Nejat İşler diyorum, güzel günler göreceğiz daha.. Lütfen, iyileş bir an önce...- ÖLMEDEN ÖNCE HANGİ BEY İLE RAKI İÇMEK İSTERDİNİZ?
Offff ne güzel söylüyor Neşet Ertaş... "Evvelim sen oldun, ahirim sensin" diyor, ne güzel diyor...- Neşet Ertaş eşliğinde 1 saat
- ÖLMEDEN ÖNCE HANGİ BEY İLE RAKI İÇMEK İSTERDİNİZ?
Güneş tutulması olurken biz hep beraber okulcak en küçüğünden en büyüğüne elimizde gözlüklerle okulun bahçesine çıkmıştık. İyi ki öyle bir yerde çalışıyorum demiştim içimden... Ayrıca 29 Haziran 2002 de Hakan Şükür'ün Güney Kore'ye 3. saniyede gol attığı Dünya kupası 3.lük maçını da okulun çok maksatlı salonuna idare tarafından kurdurulan dev ekrandan izlemiştik. Yaw ne güzel bir okulda çalışıyorum ben Bu arada sevdiğim arkadaşlarımla rakı içiyoruzzzzz... Ve şimdi bu kadehi de sizler için kaldırıyorum, SAĞLIĞINIZA... (Ohhhh arkada çayımız da kaynıyor arkayı flu yap demiştim ama cep telefonuyla olmuyormuş, olsun doğal olmuş işte ve tabii muhteşem sesiyle Neşet Ertaş da bize eşlik ediyor- Ortaya yazıyorum.
Bir insanın beyni ve yüreği aynı anda ne zaman hareket eder acaba? Yüreğin istediğini, beyin istisnasız ne zaman kabul eder ve ‘Evet, aferin iyi yaptın, tam da bunu yapmalıydın.’ der? Çünkü bana hiç öyle olmuyor, benim beynim ve yüreğim her daim birbirinden bağımsız ve birbiriyle düşman gibi, sanırsın biri iyi, diğeri kötü polis. Biri ister diğeri olmaz der, biri yapayım der diğeri hayır kesinlikle der, bana da beyin ile yürek arasında gidip gelmece düşer. Yazarım silerim, isterim vaz geçerim vs. vs… Sonra da kararsızsın derler. Oysa ki kararsız değilim, son derece yürekli ve bir o kadar da beyinli bir insanım ben. Mesela son bir kaç saattir yüreğimde bir yazma hali, beynimde ise bir yazmama hali.. Ve tahmin edileceği üzere bir kargaşanın içine düşmüşüm yine; yazıp yazıp silme eylemi… Ama haksızlık edemem, eninde sonunda bir orta yol bulunuyor, örneğin şu an yaptığım onlar tarafından kabul edilebilir bir şey; ortaya yazmam yani.. Ortaya yazıyorum ben de… Güleceğim, Gülüyorum, Güldüm- Ben de Özledim
Sonunda yaptılar işte, izlediğim tüm diziler gibi bu da yarısında bitecek, hiç bir diziyi sonuna kadar izleyemedim, hangi diziyi izledimse bitti... Bu da 13. bölümden sonra final yapıyormuş. Çok eskiden Sultan Makamı diye bir dizi vardı, sonra Çemberimde Gül Oya, Ekmek Teknesi, Bu Kalp seni Unutur mu? işte benim hayatım boyu izlediğim diziler, ve diğer taraftan bakınca onlar asla bitmediler- Kedi
Her an olabilir, zaten olsun ilk buradan sizlerle tanıştıracağım kendisini- Kedi
Ben eskiden o kadar da kedi sever değildim, beni de @@Radya bu hale getirdi. Sonra da sokakta tuttuğum ilk kediyi aldığım gibi eve getirdim, kendi kedimle tanışınca bizzat başladı bemim kedilere ilgim. Şu an bir kedim yok ama gözüm dönmek üzere bu aralar yine- Kedi
Kedilerin bahçeye girdiği yerlere lavanta çiçekleri dikin Hem bahçeniz güzel kokar hem de kediler bu kokuya karşı hassas olduklarından bahçeye girmek istemiyorlar, ama yine de belli olmaz - Sinemada İzlediğiniz İlk Film Hangisiydi?
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.