gloria

İngiliz Times Higher Education (THE) ile Thomson Reuters, Dünyanın En İyi 400 Üniversitesi 2014-2015 Sıralaması sonuçlarını açıkladı: Buna göre, Recep Tayyip Erdoğan’ın öğrencileri için “solcular ateisler, teröristler” diye “hakaret” ettiği ODTÜ, Times Higher Education (THE) Dünyanın En İyi Üniversiteleri Sıralaması’nda 85. oldu. Boğaziçi Üniversitesi 139., İstanbul Teknik Üniversitesi 165., Sabancı Üniversitesi de 182. sıraya yerleşti. Bilkent ve Koç üniversiteleri de ilk 400 üniversite içinde yer aldı. California Institute of Technology'nin dördüncü kez ilk sırada yer aldığı sıralamada Harvard University ikinci, University of Oxford üçüncü, Stanford University de dördüncü oldu. Hatırlarsanız geçen yıl Şubat ayında 1071 Malazgirt Bulvarı'nın yapımı sırasındaki orman katliamını protesto eden ODTÜ'lüler için Tayyip Erdoğan şu sözleri söylemişti: "Pazartesi günü Ankara’da bir bulvar açtık. Kimlere rağmen o solculara rağmen. O ateistlere rağmen. Bunlar terörist. Ama CHP bunlara bizim gençler diyor. Bizim sevgili gençlerimizin elinde Molotof kokteyli olmaz. Bilgisayarı, kalemi olur. Bulvarın adı ne 1071 Malazgirt. Bunlardan bir tanesi üzerine Bizans kıyafeti giymiş Alpaslan Bizans’a karşı savaşıyor ya kendini Bizans’ın yerine koyuyor. Yazıklar olsun"

Keşke şöyle on beş yıl kadar geriye gitsem ve beni şu aşamaya getirmiş olan hiç bir şeyi yapmadan, tekrar bir 15 yıl yaşasam. Merak ettiğim şey aslında o zaman da acaba yine burada, bu şekilde mi olurdu hayatım? Kimbilir belki de vardır o hayatlar bir yerlerde, mutlaka yaşıyorlardır? Belki de milyon hatta milyar kez çeşitli hayatlara bölünmüşümdür. Paralel evrenler gibi... Bir sürü paralel evrende yapmadıklarımı yaparak hayatlarına devam eden bir sürü "ben" var mıdır acaba? Peki, hangimiz daha mutludur? *** "Laplace'in Şeytanı" da neymiş, kimmiş onu da siz bulun artık

Doğru: Günbegün Yanlış: Gün be gün, Günbe gün, Gün begün günbegün zarf (gü'nbegün) Türkçe gün + Farsça -be + Türkçe gün zarf Günden güne "Günbegün artıyor meşakkat." - Âşık Veysel

Tuhaf mı, Tuaf mı

Doğru: Tuhaf Yanlış: Tuaf tuhaf sıfat Arapça 1. sıfat Acayip "Nahit'in onda hiç görmediği bir tuhaf hâli vardı." - T. Buğra 2. Şaşılacak, garip 3. Güldürücü "Kibirli, alıngan olmayan, tuhaf ve nükteli bir adammış." - A. Ş. Hisar 4. Gülünç "Bu kıyafetle tuhaf oluyorsun." 5. Anlaşılmaz "Tuhaf çocuk, günü gününe uymuyor." ,6. ünlem Şaşılan bir şey karşısında söylenen söz "Tuhaf! Her yerde olduğunun aksine, burada şehirden uzaklaştıkça binaların güzelliği artıyor." - A. Haşim

Doğru: İtibarıyla Yanlış: İtibariyle itibarıyla zarf 1. zarf -den sayılmak üzere 2. Bakımından "Kılık kıyafet itibarıyla bir dilenciden hiç farkı yoktur." - Y. K. Karaosmanoğlu

Bunların üzerinde ben tarih göremiyorum bu tek bir parçanın iki ayrı yüzü mü?

bu cümleyi tekrar yapmayı denemelisin. "dark" karanlık anlamına geliyor.

İzlemediklerim ama listemde olanlar da var buraya da yazayım izlemek isteyenler olursa diye: Tortilla Soup Mystic Pizza Eat Drink Man and Woman Toast: Tost Love's Kitchen: Aşk Mutfağı (2011) Estômago: Hayatın Mutfağı (2007) Big Night (1996) La Cucina (2007): Mutfak Bon Appetit (2010): Afiyet Olsun - Bunu seyretmiş de olabilirim hatırlamıyorum The Lunchbox (Bu filmi epey merak ediyorum) Les Seveurs du Palais Tampopo Vatel Love and the Lemons Yine izlediklerime geri döneyim: A Touch of Spice: Bir Tutam Baharat, Türkiye Yunanistan ortak yapımı olan film de gayet lezzetli bir filmdi

@@Radya yaaaa çok iyi oldu bu sayfa Fatih Akın'ın filmleri de genelde mutfak sahneleri içerir ama tabii bir Soul Kitchen: Aşka Ruhunu Kat kadar değil. Üstelik onun filmlerinden Birol Ünel de oynuyor ben de hastasıyım kendisinin

Tabii ki Ferzan Özpetek'in sofralarını da unutmamalı. Hepsinde mutlaka mutfaklar ve o mutfaklarda bolca pişen yemekler, kalabalık uzun yemek masaları var, masa sohbetleri var ama sanki en en çok da His Secret Life - Cahil Periler da buna rastlanıyor. Zaten en sevdiğim filmi de bu film. Yani hepsini çok seviyorum da en çok bunu seviyorum.

Mesela Çikolata - Chocolate filmi de güzel değil mi? İnsan onu izlerken bir market dolası çikolata yiyebileceğini düşünüyor. Bir ara çok aradığım bir film vardı, bu da tartlar hakkındaydı, Garson Kız - Waitress isimli... Ben o filmi de çok sevmiştim.

Chef filmi nasıl beğendin mi? Ben bi başladım pek beğenmedim yarıda bıraktım ama sen güzel dersen izlerim. Bu mutfak filmleri türüne verebileceğim benim de birçok örneğim var, çok da severim mutfak filmlerini. Mesela "Bella Martha" ve onun Amerikan versiyonu "No Reservations" ikisi de hoş filmler ama birbirlerinin tıpatıp aynısılar. İkisinde de oyunculuk fena değil ama ben İtalyanca'yı İngilizce'ye her zaman tercih ederim.

Bu sizce basit bir şey mi? Çünkü bana hiç de basit gelmiyor da... Hayır aslında basit olan kendine özgü güzel bir yazı yazmaktır oraya, bu hoş da durur ama böyle olunca böyle bariz bariz alınıp kopyalama yapıştırmak hem de sanki kendisi yazmış gibi, bu intihal olmaz mı? Dürüstçe mi yani?

Herkes bu fotografı görünce çok güldük, çok eğlendik diyor ama ben tiksiniyorum. Yok artık bu kadar da değil deyip açtım ilgili kişilerin twitter sayfasına bile baktım ve evet aynen öyle. Alınmış, kopyalanmış yapıştırılmış. Cümlenin sonundaki Michelle Obama'nın baş harflerinden oluşan imzası "mo" da dahil olmak üzere.. Yani üzerine kafa dahi yorulmamış, orada ne yazıldığına bile bakılmamış, michelle obama ne yazdıysa aynısı yazılmış. Maksat first lady'liği ilan etmek ve bunu yaarken de en özendiği kişininkini alıp kopyalamak. Yahu neyin kafası bu... (Bu arada bu haberi ben önce Facebook üzerinden "odun adam" profilinde görmüştüm, daha sonra da radikal gazetesinin sayfasında.. Sonra onlar kaldırdılar, ne olduysa artık!) Resim internet üzerinde var zaten, twitterdaki yazı da hala değiştirilmemiş ama birkaç saate değişir.

Kitabını oku bence, seveceksin

Dün akşam farkettim yeni bir dizi başlamış, Outlander (Yabancı) diye... Dikkatimi de bu filmin kitabını okuduğumdan çekti. Bir kitap uyarlaması olduğundan kaç bölüm sürer bilmiyorum ama belki de mini dizilerdendir. izlemeye başladım, kitabını da okumuş ve çok sevmiştim eğer kalın demezseniz bence kitabını da okuyabilirsiniz. Dizinin afişi Bu da kitap

Geçti mi canım, geçmiş olsun, cidden kaşıntı sıkıntı, ne duruyor ne öldürüyor ne kanatıyor ne acıyor ama gerçekten işkence

Yeni sayımız çıktı hemen sizleri de bilgilendireyim YEŞİL DİRENİŞ GAZETESİ, AĞUSTOS-EYLÜL SAYISI ÇIKTI! "Ağustos-Eylül (yedinci ve sekizinci) sayımızda kentsel dönüşüm projelerine dikkat çeken ekolojik hareketleri ön kapakta yerellerdeki gelişmeleri ise arka kapakta bir araya getirmeye çalıştık. Yaşam savunucuları geçtiğimiz iki ay içinde önemli kazanımlara imza attı; özellikle Arhavi’de, Mudurnu’da, Taşava’da, İstanbul’da (Moda Bostanı, Validebağ Korusu ve Salı Pazarı Kruvaziyer Limanı) ataktaydı ve zafer kazandılar." İÇİNDEKİLER: Ekoloji Gündemi Eylül Ayı Ekoloji ve Dayanışma Kampları Gezide Kazanılan Kent ve Doğa Hakkı Moda Bostanı Umudumuz Oldu Validebağ Korusu'nda Ne Yapılmak İsteniyor Mimarlar Odası'ndan Atatürk Orman Çiftliğindeki Hukuksuzluğa Beş Dilde Mektup Haliç’te Neler Oluyor Kurbağalıdere Hastalık Taşıyor Konservasyon Diye Birşey de Var Kaç Tane Ahşap Kurtarırsak Kâr Acele Kamulaştırma Amasya HES'te Acele Kamulaştırmaya İptal Dalyan İztuzu Plajı Halk Tarafından Koruma Altına Alındı İstemedikleri Baraj Mezarları Oldu Bir Nehrin Hikâyesi: Ergene Soma Tarım Gözlemleri Son Nesil Tadımız Yok Alman Aşırı Sağında Faşizmin Modernizasyonu ve Ekoloji Sakatlık, Öjeni ve Ekolojik Olmayan Bir Dünyada Hayatın Anlam Değeri Arhavi'nin Örnek HES Zaferi Yeter Galan Alakır'da Yaz Nasıl Geçti İkizdere HES Şantiyesi Yıkıldı Esas Biz Suyumuzu Savunmasını İyi Biliriz Ferman Padişahınsa Doğa Bizimdir İnsan, İslam ve Halife: Egemen mi Gözetmen mi? Hayvanların Özgürlüğü ve Vegan Olmak Soner, Öner, Güneş Sinop'ta Anıldı Ayın Aydınlık Yüzü Kadın ve Doğa Muhammet Çakıral ile Ekoloji ve Sinema Üzerine Söyleştik Sonbahar: 90 Kuşağı Gençliğine Bir Ağıt Niteliği Taşıyan Film Geri Dönüşüm Sanatı