gloria

Sen de bu soylediklerin konusunda oldukça haklısın. Kurosawa'nin film setindeki diktatörlüğünü duymayan kalmamıştır herhalde... Amerikan filmlerindeki Akira yöntemleri de doğru bir tespit, onla ilgili okuduğum bir yazıda George Lucas'ın Star Wars serisinde sıklıkla kullanılan sahneler arasındaki wipe geçişleri Kurosawa'nın filmlerinden görüp de daha sonra kendi filmlerine uyguladığı yazıyordu. The wipe adı verilen çekim tekniği ilk defa Akira Kurosawa tarafından Yedi Samuray filminde kullanılmıştı. Ayrıca Mel Gibson'ın Brave Heart filmini çekmeden önce aylarca Akira'nın filmleri izlediği ve savaş sahneleri için ondan ilham aldığı da bildiklerim arasında... Bence de doğru bir tercih yapmış, çünkü hiç kimse savaş filmlerini Akira gibi mükemmel bir şekilde sahneye koyamaz...Muhteşem Yedili, Bir Avuç Dolar , Last Man Standing isimli filmlere de Akira Kurosawa'nın ilham olduğu söylenir.

Dersu Uzala... Milyon kez izleyebilirim, sıkılmam... Ağustos'da Rapsodi'yi de... Akira Kurusowa'nın tüm filmleri güzel ayırt etmek ona ayıp olur, haksızlık olur...

Bu filmi izledikten sonra forumlarda yapılmış yorumlara baktım, bu yorumlardan bir tanesi aslında ilginçti aklımda kaldığı kadarıyla yorumlamaya çalışayım, demişti ki; "aslında film sadece bir aşkı filmi, ilginç olan tek lşey ise bu aşkın bir kadın ile erkeğin arasında değil iki erkeğin arasında yaşanıyor olması" Mantıklı geldi bana bu bakış açısı, eğer bu aşk bir kadın ile erkek arasında yaşansaydı film belki bu kadar izlenmezdi, olay da olmazdı... Ha bu arada filmin çok izlenmiş olması tezim de tartışılır tabii, belki de bir kadın ile erkek arasında yaşansaydı daha da fazla izlenebilirdi de, duygusal film babında Bir yandan da bu filmi izledikten sonra bir hafta boyunca filmi düşümekten kendimi alamadım, yani yandan da epey etkilendim... Yok yok bu da benim sevdiğim filmler arasında, bu aşk bir kadın ile erkek arasında yaşansaydı belki bu kadar sevmeyebilirdim...

Tek başına Audrey Tautou bile bu filmi izlemem için yeterlidir... İzlemediğim filmi nerdeyse kalmadı... Amelia'da da diger hepsi gibi müthisti...

bunu da izledim kabala bu filmi izledikten sonra daha da cok ilgimi çekti ne yalan söyleyeyim bu arada babanın tavrı sinir bozucuydu, kimde umut görüyorsa onu ilgisi alanına alıyor, geri kalan herşeyi bitiriyor, davranışlara karşı gösterilen tepkiler bence tatmin ediciydi....

Al Gore'un ciddi ciddi hipnozla ilgilendigini duymuştum, yanılıyor olabilirim ama bu duyduğumla birlikte bu belgeseli ısrarla iki defa izlememe rağmen aynı yerde uyuyakalmamı sıkılmama değil de hipnotize olduğuma yormamı bazen cok komik, bazen cok acı, bazen cok anlamsız, bazen de cok anlamlı bulduğumu itiraf etmeden geçemeyeceğim... Ben bir türlü sonuna kadar izleyemiyorum bu belgeseli ya, üstelik de sevdiğim bir türdür belgesel ama olmuyor bir türlü, bir gün birini bulup anlattıracağım sonuna kadar ya da bir gün birini yanıma oturtup her gözlerim kapandığında beni sarsması, yüzüme su dökmesi yoluyla sonuna kadar izleyeceğim bu belgeseli

hoşbuldum sevgili adminim, film zevklerimizin tuttuğunu farkettim de aslında izlemediysen begeneceğini düşündüğüm bi iki film önermek isterim sana... V for Vendetta ve Paramparça Aşklar ve Köpekler bunlar da bugüne dek izlediğim filmler arasındaki 10 numaralarım benim Daha da var da ilk aklıma bunlar geldiğine göre en izlenmeye değer olanlar bunlardır diye sadece bu ikisini yazmakla yetiniyorum şimdilik

Önümüzdeki 1 ay içinde izleyeceğim filmlerin listesine koydum bile

ben de bir sinema hastasıyım ve aynen katılıyorum düzelmem de hatta abartıp tıpkı Fuzuli gibi EL ÇEK TABİP EL ÇEK YARAM ÜSTÜNDEN, SEN BENİM DERDİME DEVA BİLMEZSİN, SEN NASIL TABİPSİN YOKTUR İLACIN, YARAM YÜREKTEDİR SARABİLMEZSİN diye bile diyebilirim

bence Hillary Swank'in kendisi de tıpkı benim gibi filmin adının geçtiği yerlerde kasılıyordur, eminim o da filmi bi kere izlemiş bir daha da izlememiştir Ama çok güçlü bir oyuncu çok hem de

ben çok beğendimmm hatta o kadar beğendim ki narnia günlüklerinin tüm serisini de okudum İlkokul çocuklarıyla çalışıp da bu filmi izlememiş olmam, e bir de kütüphaneciysem ki öyleyim, tüm seriyi okumamış olmam uygunsuz olurdu... Dolaptan geçince varılan ülke de muhteşemdi zaten, ayrıca ilginç olan Aslan karakterinin kitabın orjinalinde de adının lion degil ASLAN olması ve bunun yanısıra kitapta güzel olan tek şeyin Türk lokumu olduğunun ifade edilmesi vb bir takım Türkçe imgelerin ve isimlerin kullanılmasına bağladığım filme olan sevgimi "kan mı çekti acaba" kalıp cümlesiyle açıklayabilirim sanırım Yok yok Sezar'ın hakkı Sezar'a, film gerçekten güzeldi, hem bence 3., 4. sınıfa giden ve okumayı çok sevmeyen çocuklarınız varsa önce filmi izletin sonra da kitaplarını tutuşturun eline, bakın nasıl okuayacaklar

Bu Hillary Swank bir gün beni kalpten öldürecek Ben filmleri bittikten sonra 3 kategoriye ayırırım: 1-Bir daha seyretmeyeceğim filmler 2-Bir kez daha izleyebileceim filmler 3-Bıkmadan usanmadan defalarca izleyeceğim filmler şeklinde, Erkekler Ağlamaz'ı birkez izledim, bir daha da izlemeyi düşünmüyorum...Kötü olduğundan değil aksine oldukça vurucu bir film ama filmdeki olaylar, özellikle sonu benim tahammül sınırlarımı korkunç zorladı... Çok üzüldüm bu filmi izlerken, filmle ilgili gördüğüm herşey hala beni acayip kasıyor... Hillary Swank beni bi gün kalprten öldürecek diyorum ya "Milyon Dolarlık Bebek" filminde de gösterdiği müthiş, hatta olağanüstü performansa rağmen yine beni bitirdi ya bu kadar iyi bir oyuncunun filmlerini tekrar izlemek istememem sanırım benle ilgili değil onun oynadığı karakterlerin yaşadığı hikayelerle ilgili, yanılıyor muyum acaba?

Henüz izleyemedim ama son dönemlerde en çok izlemeyi istedigim filmlerden birisi, bir arkadaşım, bu filmi izlemeyi bitirdiğinde saatin gecenin 3'ü olduğunu ve o saatte deli gibi dans ettiğini söyledi, sadece onun bu yorumu için bile bu filmi izlerim... Film zevklerimiz tutar da

Ben galiba böyle seyri yavaş filmleri seviyorum, bu filmi de sevdim, gerçi film boyunca "haa bir bu eksikti" diyip durdum, bireylerin başına gelen olmadık işler, tuhaf tesadüfler yüzünden neredeyse bunalıma giriyordum ama buna rağmen sevdim işte... Filmin, Koreli kız ile ilgili sahneleri gerçekten de sonunu en merak ettiğim bölümlerden biriydi buna rağmen ben en çok çocukların silahı denemek için ateş ettikleri sahnenin ve devamının ilkönce çocukların daha sonra da otobüs yolcularının gözünden gösterildiği bölümünü beğendim... Ben bu filme 10 üzerinden bir not vermek durumunda kalsaydım 8.5 verirdim

film içinde çok etkileyici sahneler vardı özellikle arkadaşının yüzündeki böcekleri hiç iğrenmeden, hassasiyetle temizlemeye çalıştığı sahne bana filmin ana duygusunu en net hissettiren sahnelerden biriydi... Filmlerin vurucu sahneleri vardır ya, benim için işte bu filmin en vurucu sahnesi burasıydı... ara ara sahneleri aklıma geliyor, düşünüyorum da ben gerçekten bu filmi çok beğenmişim

e iyi madem seni de tebrik edim o halde gerçi basit kaçmış sana ya azcık, daha zorları da var sen bi de onlara bak, bunun kolay olduğunu söylemiştim ben, yormasaydın kendini boşuna

tebrikler tauruscuğum, doğru cevap verdin bu da yeni moda oldu Tantalos'la çöz ama şifreyi söyleme... 94'ü Taurus sizce nasıl buldu?

çok pardon düzeltiyorummm 1-4-9-61-52-63-? olacaktı

ÜÇ DEFİN (The Three Burials of Melquiades Estada) Tommy Lee Jones'un hem oynadığı, hem de yönettiği film aynı zamanda Paramparça Aşklar ve Köpekler (müthiş bir film mutlaka izleyin) ile 21 Gram filmlerinin senaristi olan Guillermo Arriaga'nın senaryosu... Belki izlenmesi zor, senaryosu yavaş, başlar da da biraz karışık gelebilir ama "DOSTUM İÇİN HERŞEYİ YAPARIM"teması öyle güzel işlenmiş ki kesinlikle izlenmeye değer derim... Dediğim gibi aksiyon beklemeyin, hatta filmi izlemek için dikkatinizin üzerinizde olduğu bir saati tercih edin, eminim begeneceksiniz. ben çok begendim PAN'IN LABİRENTİ (Pan's Laybrinth) Masalımsı bir dünya ve son derece acımasız gerçek bir hdünyanın bir arada nasıl olduğunu merak ediyorsanız izleyin derim.. Çok güzel The Three Burials of Melquiades Estada 21 Gram

ben iyiyim birtanem, sadece vize dönemi başlamak üzere ve ben yine çalışmaya başladım o nedenle forumda fazla kalamıyorum ama her gece mutlaka uğruyorum... Lalen için teşekkür ederim bu arada, beni mutlu ettin... Aslına bakarsan ben de anı defterimde seni görünce özledigimi farkettim Leyla'cığım... BU sene böyle oldu işte, çok iş, az eglence ama seneye acısını cıkartırım öpüyorum tatlım

14-9-61-52-63-? yerine gelecek rakamı da siz bulun

? yerine gelecek rakam 1035 ama şifreyi söylemeyeceğim. Sana söyleyebillirim Taurus... Şifreyi öğrenmek istiyorsan öm' ne bakman yeterli Şifreyi bulup yazma işini de size bırakıyorum, ee hepimiz uzun zamandır ugrasıyoruz bu soruyla, şimdi ben hepsini söylersem haksızlık olur dimi? Ee hadi kolay gelsin...

bu ileti güncel konulara ilk yazıldığında çok sinirlenmiştim, millet neleri tartışıyor, burada tartışmaya açılan konuya bak demiştim içimden bu konu uzamaz, uzamamalı diye geçirmiştim, bu kadar tartışılmamalıydı, bu naçizane fikrim, burada yazılanları ara ara okudum ama ben prensip gereği adım gecmeseydi buraya tekrar asla yazmazdım cunku burada saygının sınırları zorlanmaktadır. Bu da özellikle sayende olmaktadır. Silinen iletilerinle buna "hayır" deme şansın da kalmamıştır. Madem ablam dedin benim için o halde benden sana abla tavsiyesi, bi de şu acılardan bakalım derken, bunu sırf yazmış olmak için degil, o acılardan bakabilmiş olmak için yaz ki bunun için de bence senin once gozundeki at gozlugunu atman, arkasından buraya yazman en doğru olan olacaktır. saygını alıyorum, sevgini istemiyorum, cunku sen bir bayanla dost olunmayacağını dusunuyorsun ve sevgi dostluğun temelindedir. Ben ve sen dost olamayız, senin görüş açına göre tabiiki... Saygın lütfen kalsın, sakın benim saygı sınırımı zorlayayım deme... Enteresan olan önyargılarına ve bakış açındaki darlığa ragmen , analiz yeteneğin iyiymiş ben de seni tebrik ederim, Sevgili Dipnot, bu forumda abim diyeceğim, bilgisine ve kendisine saygımın ve sevgimin sonsuz olduğu bir insandır... Ama sanırım sen bu durumdan da bir anlam cıkaracaksın, ne de olsa sana gore bir erkekle bir kadın dost olamaz... Madem bu durumda sen Dipnot'u dostum degil abim olarak degerlendir. Gelelim Taurus hakkındaki düşüncelerime, Bu forumda saydığım, sevdiğim, sonuna kadar güvendiğim, iyi kötü hayatımın bir çok şeyini paylaşıp fikrini ve yardımını aldığım bir arkadaşım ki arkadaşım kelimesi onun için yetersiz kalır DOSTUM (ve bu kelime tam da bu haliyle yerinde ve zamanında kullanılmıştır, istediğini düşün, istediğini söyle umrumda bile degildir, soyleyeceklerin dostuma olan saygımdan bişey kaybettirmez, sana karşı olan olumsuz düşüncelerime de bir yenisini ekler o kadarrrr) Sevgili Taurus, yazdıgın herşeye katılıyorum, son derece haklı buluyorum ve ben senin nasıl bir insan oldugunu, nasıl bir yüreğe, nasıl bir kafa yapısına sahip olduğunu ve herşeyden önemlisi insaniyetinin ne kadar içten ve samimi olduğunu çok iyi biliyorum, lütfen buraya daha fazla yazma, tartışılacak insanlar vardır, tartışılmayacak insanlar vardır, tartışma saygı cercevesinde yapılır, saygının yittiği yerde seviye düşer, ben senin o seviyeye inmemek adına elinden geleni yaptıgının farkındayım ama daha fazlası tahammül sınırlarını zorlar, YARALININ SALDIRISI gibi çok çirkin bir yaklaşımla senin şu dakkaya kadar göstermiş olduğun sabrın ve saygının %1'ini bile gösterememiş olan bir insana laf anlatmaya calışmaktan başka bir şeyle uğraşmadığının farkında değil misin hala... laf anlayana anlatılır, anlamayana anlatılmaya calısılır, anlamak istemeyene ne anlatırsan anlat boşunadır... Bu da benim son sözüm olsun... Yağmur yürekli, keşke nickin kadar duygusal yaklaşabilseydin olaylara ama mantıklı da yaklaşamamışsın ki duygusal yaklaşmanı bekleyelim...

işte bu mutluluğumun resmidir... hani bazen insan boyle bir duygusal komik film izlemek ister, sırf rahatlamak ve biraz da gülmek için ya, benim boyle durumlarda tercih ettigim filmlerden bir tanesidir LOVE ACTUALLY (AŞK HER YERDE) Öncelikle oyuncu kadrosunu cok iyi buldugum bu filmin başrolünde birçok ünlü var... Hugh Grant'tan tutun da Keira Knightley'e, Liaam Neeson'dan Gregor Fisher'a, Bill Nighy'den EmmaThompson'a ve Colin Firth'e doğru uzanan dev bir oyuncu kadrosu... Herneyse konumuz en sevdiğiniz film müzikleriyse eğer biz burdan artık konuya doğru bir dönelim bakalım Bu filmin en etkileyici, en duygusal ve nerdeyse en güzel sahnesi diyeceğim bir yerinde çalan bir müzik vardı ki film bittikten sonra günlerce onu bulmaya çalıştım, bütün sountrack'ini dinledim ama o müziğe bir türlü erişemedim, herneyse efendim gecen gun oturdum ve aylardır indirmeyi dusundugum butun Ella Fitzgerald ve Louis Armstrong şarkılarını tek tek bilgisayarıma indirdim, bugüne kısmetmiş, şöyle ayaklarımı uzattım, kahvemi aldım ve indirdiğim müzikler eşliğinde dinleniyordum ki o da neee, işte o şarkı, çalıyorrr, ya bu nasıl güzel bir şanstır, bu nasıl bir mutluluktur inanın anlatmakta şimdi zorlanırım... Hemen sizlerle de paylaşayım dedim arkadaşlar, indirin dinleyin, hatta yetmez filmi de izleyinn ELLA FITZGERALD'S CHRISTMAS ALBUM'ünden SILENT NIGHT, HOLLY NIGHT isimli parça... Herbirinize sevgiler

okurken kendimi gülmekten alıkoyamadım... tutuyor işte yaaa... tutuyor