Zıplanacak içerik

gloria

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

gloria tarafından postalanan herşey

  1. bu arada 2007 yle ilgili ben daha bi sonuca ulaşmış sayılmam farkındasın degil mi? yani stanford'un ölüm yıldönümü desek o da 2006... ben bu 2007 yi farklı acılardan mı düşüneyim acaba zaten sen de ısrarla ona 2007 yılı demiyorsun hanii
  2. iyi geceler canım... ders calışmam da lazım... o nednele bu gece bitircem bu soruyu yoksa calışamıyorum... ben de bitirip go to bed sonra yani tatlıcıkk rüyalar sana
  3. ama yazık sana kıyamam kim bilir ne kadar sürer sabah bakarsın istersen ama bulcam bu gece merak etme
  4. hadiiii... doğru mu yani ulaştığım sonuçlar... bunların hepsi dun gece oluşmuştu kafamda ama emin degildim fakat not almıştım... oraya da yazdım zaten en mantıklı olanlar bu şekildeydi bence.. sana okulunu sordugum an bilkent demiş olsaydın o an çözülmüş olcaktı kafamda hepsi, ama oyle demeyince sen, acıkcası ben de acabaaaa? demeye başlamıştım... Dur bakalımmm... şimdi şu matematik olayına bi girelim...
  5. diğerinin irvin yalom oldugunu dusunuyorum şimdilik cuunku ilk bölüm ona kadar getirdi
  6. ben baştan beri stanford shaw cıyım üniversite de onun hem ismiyle hem de daha once calıştıgı yerle dogrudan ilgili (stanford universitesi)
  7. canım benim, olacak tabii sen merak etme şimdi eğer cevap Stanford Shaw ise buna ben zaten beyin fırtınası mevzusundan once ulaşmıştım, o konuda bir sıkıntım yoktu, hatta sana hangi okuldan mezunsun? diye o nedenle sormustum, hani herkes bilmez, tanımaz eger sen Bilkentte okuyorsan veya ordan mezunsan bu benim için ciddi bir ipucu olacaktı... Ama senin beyin fırtınası yapman iyi olmuş cevaba ulaşmıssın sözün bana bu kişinin Tamer Akçam olabileceğini de düşündürüyor şimdi... Tamer Akçam'a da 2007 yılında Ermeni tehcirinin soykırımla sonuçlandığını söylemesi üzerine 301.214.,215 ve 216. maddelerden dolayı (Hrant Dink'i desteklediği için) dava açılmıştı. O da Minnessota Üniversitesinde görev yapmakta.. ama bekle eve yeni geldim daha, bulurum elbette... buraya kadar gelmişiz dimi? ben bulamasam da başka bir arkadaşım kesin bulacak, uyuma bu gece bu sorunun cevabı kesin bu gece verilmiş olacak...
  8. Taner Akçam'a da baktım dün...Zaten internette Minnesota dedikten sonra Türkçe sayfalardan tara da diyince ilk karşımıza Taner Akçam çıkıyor... Ama Minnesota ve Ermeni Soykırımı başlığından başka hiçbirşeyi sorunun özelliğine uymuyor gibime geldi benim o nedenle fazla üstünde durmadım...
  9. aslında beyin fırtınası yapmakta yarar var, 2007 le ilgili mesela benim aklıma Mevlena Yılı olması Saddam'ın idam edildiği yıl olması falan geliyor... Belki 2007 yıl degildir boyle de dusunebiliriz... Bu arada "Stanford Shaw" ismini daha once duymuş muydunuz? 2007 hariç herşey tutuyor neredeyse... 1930 Minnesota doğumlu, Stanford Universitesi'nde İngiltere ve Yakın Doğu alanlarında çalışmış, Bu surada Orta Doğuya da ilgi duymaya başlamıştır. Bernard Lewis ve Paul Wittek gibi dünyaca ünlü tarihçilerle de çalışmış olan Shaw, Ermeni soykırımına karşı çıktığı için Caifornia'daki Ermenilerin hedefi haline gelmiş ve evi bombalanmıştır. 2006 yılında geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatını kaybeden Shaw, Bilkent Üniversitesi'nde Osmanlı tarihi ile ilgili dersler vermekteydi... amaaaaaa gel gör ilerletiyor mu bu tahmin? Hayırrr... takılmayın size de benim gibi hani belki isterseniz biraz takılabiirsiniz, ama olmuyorsa zorlamayın yanii
  10. ayy kıyamam ben sana yaaaa alınmışş mı benim arkadaşım bana Afedersin
  11. e madem suraya kadar geldigim aşamayı paylaşayım herkesle, beraber götürelim burdan sonrasını... gerçek bir dostun bir dostu sevdiği gibi bilmece yaşam, seviyorum seni ister güleyim ister ağlayayım seninle, ister hüzün getir bana ister neşe seni seviyorum, verdiğin acıyla da, yine de mecbursan beni yıkmaya bir dostun bağrından kopar gibi çekeceğim senden kendimi. tüm gücümle sarılıyorum sana! istersen yak beni, seni muamma kavganın en ateşli anında bile yalnızca inebilirsin daha derinlerime. var olmak! ve düşünmek! bin yıllarca daha sıkı sar beni kollarınla eğer bana vereceğin mutluluğun kalmadıysa olsun! başka acıların var ya. Bu şiir Lou Andreas Salome'un YAŞAM İLAHİSİ isimli şiirinden...Salome, Alman asıllı bir Rus'tur. Aynı zamanda Yahudi de olan Salome, dönemine göre aşırı özgür ruhlu,oldukça cazibeli ve bir o kadar da zeki bir kadındır. Bu nedenledir ki döneminin entellektüelleri arasına bomba gibi düşmüş ve hatta Nietzche, Freud, Rilke gibi bazı ünlü isimlerle de bir dönem beraber olmuştur, bu arada kendisi için intihar edenlerin varlığı da yok degildir.... Psikanalizm hareketinin içinde kendine bir yer de edinmiş olan Salome, Freud ve Nietzsche hakkında da incelemeler yazmıştır. God is dead" tanrı öldü sözlerinin sahibi ise Nietzsche'dir(1844-1900). Plato ve Aristo'dan etkilenen Nietzsche 'tanrı öldü' diyerek modernist tanrıtanımazlarin öncüsü olmustur. Yaratıcısı olduğu Üst-Üstün İnsan(Superman) kavramını, ileriki yılarda Alman faşistlerce yanlış yorumlanmış ve dolayısıyla Hitler'e ilham olmuş olan bu kavram nedeniyle de ırkçılıkla suçlanmıştır. Kadın düşmanı olarak da bilinen ve hayatının son 10 yılını felçli, zihinsel yetilerini tamamen kaybetmiş olarak geçiren Nietzsche'nin bu durumunun Lou Salome'e olan karşılıksız aşkı olduğu söylenir. Sorduğun sorunun "20.yy'da balenin batıya yayılmasında büyük rolü vardır... O bir Rus'tur" kısmı için aslında oldukça fazla cevabı vardır... Çünkü 20. yy. Rus balesi açısından oldukça önemli bir dönemdir. Burada sayabileceğimiz onlarca ismin (Stravinsky, Sergei Diaghilev, Michel Fokine, Vaslav Nijinsky, Ida Rubinstein vs. vs.) içinden ben aslında soru açısından bana en doğru gelenini kendimce seçtim... Benim buradaki cevabım Anna Pavlovna Pavlova olacak. 1881-1931 yılları arasında yaşamış olan Pavlava, Rusya'nın en önemli balerinlerinden birisi olmakla kalmamış, Avrupa'da da çok önemli yerlere gelmiştir. Sık sık birlikte dans ettiği Mikhail Mikhaylovich Fokine'in kendisi için hazırladığı The Dying Swan (Kuğunun Ölümü) adlı eserdeki dansıyla bütünleşmiş ve ölümsüzleşmiş olan Pavlova 1913'te Rusya'dan ayrılarak Londra'ya yerleşmiştir. Yorumladığı her rolde üstün bir başarı yakalayan Pavlova sanatının doruğuna çıkmış ve kendine özgü şiirsel hareketleri ve büyüleyici zarafetiyle solo dansçıların sonuncusu olarak bale tarihine adını yazdırmıştır. 1931 yılında yakalandığı zatürre sonucu hayatını kaybeden Pavlova, hayatının son anına kadar danstan vazgeçmemiştir. Bir üstteki aşamada Anna Pavlova'yı seçmiş olmamın birinci sebebi, Anna Pavlova'nın ölüm tarihi olan 1931 yılının, günümüzün önemli psikoterapist yazarlarından olan Irvin D. Yalom'un doğum tarihine denk gelmesidir... 1931 yılında Washington'da doğmuş olan Irvin D. Yalom, 1956'da Boston Üniversitesi'nden Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra psikiyatri ihtisası yapmıştır. Anne ve babası Rusya'dan Amerika'ya göçen Yahudilerdendir. Uzun süre üniversitede öğretmenlik yaptıktan sonra yazmaya başlayan Yalom'a, psikoterapi temalı kurgusal kitapları geniş bir okur kitlesi kazandırmıştır. İlgi gören eserlernden bazıları olan 'Aşkın Celladı', 'Divan' ve 'Annem ve Hayatın Anlamı'nın yanı sıra bizim burada bahsedeceğimiz kitabı aynı zamanda en bilinen eseri de olan "Nietzsche Ağladığında"dır. Yalom'un bu eseri hakkında kısaca bilg vermek gerekirse; Yıl 1882. Alman ırkçılığının, yahudi düşmanlığının hat safaya ulaştığı, Nazi yaklaşımının yavaş yavaş 1.Dünya savaşına doğru ilerlediği yıllar. Üniversitelerde bile yahudi öğrenci ve öğretmenlerin zorla derslerden çıkarıldığı Viyana'da kırklı yaşlarına yeni basmış yahudi doktor ve öğretmen Joseph Breuer, hayatından "bezmiş"tir. Güzeller güzeli bir karısı, beş çocuğu, tonla parası olmasına; doktorluğuyla dünya çapında üne kavuşmasına rağmen, kendisinin bile tedavi edemeyeceği bir hastalıktan mustariptir: ümitsizlik. Eski hastası nevrotik Anna O.' yu kafasından bir türlü atamamakta, onunla birlikte dünyanın öbür ucuna kaçma hayalleri kurmakta, ama karısına , çocuklarına ve topluma olan bağlılığından dolayı hiçbirşey yapamamakta, kendini tamamiyle işine verip , öleceği günü beklemektedir. Ta ki bir gün bir mektup alana kadar: "Son derece acil bir mesele için sizi görmem gerekiyor. Alman felsefesinin geleceği tehlikede. Yarın sabah saat dokuzda Cafe Sorrento'da buluşalım" Mektubu yazan Lou Salome adındaki, inanılmaz çekici ve bulunduğu yılların kadın anlayışının aksine kendine güvenen, feminist kadınla buluşur. Salome, kendisinden bir dahi olduğuna inandığı, gelecekte çok önemli birisi olacağına emin olduğu Friedrich Nietzsche'yi iyileştirmesini ister.Çok ağır ülser olan, görme bozuklukları çeken Nietzsche'nin hastalığının kökeninin, geçmişte Salome'nin onun aşkına karşılık vermeyişi ve Nietzsche'nin o yüzden girdiği "derin ümitsizlik" olduğunu ;bilinen tedavi yöntemlerinin işe yaramadığını ve asla ruhsal bir tedaviyi kabul etmeyeceğini söyler. Breuer'den istediği Nietzsche'yi, fiziksel tedavi kısvesi altında felsefe ve psikolojiye girerek, farkettirmeden tedavi etmesidir. Bu absürd teklifi Salome'u bir kez daha görebilmek ümidiyle kabul eden Breuer, migren şikayetiyle gelen hastasının düşüncelerini ve ümitsizliğini belli etmeden iyileştirmeye çalışır. Nietzsche Breuer'in her türlü yakınlaşma, onun düşüncelerine girme, ümit verme çabalarını boşa çıkarır. Ona göre "ümit en son kötülüktür" , acıları onun "beyninin doğum sancıları"dır ve onu "öldürmeyen şey güçlü kılmakta"dır. Kesinlikle Nietzsche'yi bırakmayı kabul edemeyen Breuer, son bir ümitle onunla konuşur. Ona, ısrar etmesinin nedeninin aslında kendi sorunları olduğunu, onu kendisinin tam zıttı olarak gördüğü ve aslında kendi ümitsizliğini iyileştirmek için onun bilgisine ihtiyaç duyduğunu söyler ve bir anlaşma yaparlar. Nietzsche bir kliniğe yatacak, her gün Breuer gelip onun migrenini iyileştirmek için uğraşacak, karşılık olarakta Nietzche Breuer'in ümitsizliğini tedavi etmeye çalışacaktır. Bu sırada, Breuer de, yakın dostu ve öğrencisi genç Freud'un da yardımıyla, gizlice Nietzsche'nin sorunlarını çözmek, Salome'a verdiği sözü tutmak niyetindedir. Ve zamanının en büyük iki dehası amansız bir zeka savaşına girerler"(Alıntıdır) Irvin D. Yalom'un bu eseriyle birlikte Lou Salome, Nietzsche, Freud, Breuer ve Anna O. bir araya gelmiştir. Anna O. karakterinin daha sonraları Bertha Pappenheim olduğu açıklığa kavuşturulmuştur. Eserlerinde hastalarından bahsederken, hastasının isminin baş harflerinden önce gelen bir önceki harfleri kullanan Breuer, Bertha Pappenheim (B-ertha/A-nna ve P-appenheim/O.)için de aynı yöntemi ugulamıştır. Breued'in Psikoterapide "Cathartic" tekniğini geliştirmesinde önemli rol oynamış olan Anna O. (Bertha P.) psikanalizin Rosetta Taşı (Napolyon'un Mısır seferleri sırasında bulunmuş olan, siyah bazalt bir taştır. 118 cm uzunluğunda77 cm genişliğinde 30 cm kalınlığında 762 kg ağırlığındadır. Şu anda British Museum'da sergilenmekte olan taşın üzerindeki yer alan metnin hem Hiyeroglif, hem Demotik hem de Yunanca yazılmış olması Mısır tarihinin aydınlanması ve hiyeroglif yazılarının çözülmesi açısından çok büyük önem taşımaktadır.) olarak bilinir.1888 yılında Frankfurt'a yerleşen Bertha Pappenheim, burada, yoksul çocuklar, göçmen ve sürgün kadinlarla ilgilenmeye, kadin haklari savunuculariyla birlikte çalismaya başlamıştır. Pek çok kadin dergisine yazilar yazmış, bagnaz Yahudi gelenegine karsi çıkarak, kadinlarin, evin içinde babalari, kocalari ve erkek kardesleri tarafindan sömürülmelerine, esit ise esit ücret alamamalarina, meta gibi alinip satilmalarina karsi mücadele etmiştir. 1910 yilinda Londra'da "Kadin ticaretine karsi" toplanan kadinlar kongresinde konuşmuş, Yahudi Kadinlar Birligi, Alman Kadinlar Birligi, Uluslararasi Kadin Haklari Birligi'nde çalışmıştır. Şimdi buraya kadar ben bi şekilde geldim, doğruluğu yanlışlığı tartışılır tabii Sorunun en çok zorlandığım, doğruluğundan en fazla şüphe duyduğum kısmı Rus balesiyle ilgili olan kısmıydı... Ama daha sonra hem Pavlona'nın ölüm yıl dönümü olan 1931'de Yalom'un doğmuş olması (üstelik bu mantıkla ilerlediğimde sorudaki"Washington" bağlantısını da sağlamış oluyoruz) hem de Anna O. (Bertha Pappanheim) ile Anna Pavlova (İsmi Anna'dan-soyadı Pappenheim'den) isimlerinin birbirini çağrıştırıyor olması seçeneklerden Anna Pavlova'yı tercih etme sebebim oldu ki bilmiyorum hala doğru mudur? (Ha bir de şurası var, hani diyor ya soruda "O, bir Rus'tur" diye, buradaki "O" harfi de Anna O.'dan dolayı sanki Anna Pavlova'ya gönderme yapıyormuş gibi ) Bu arada buraya kadar geldiğimiz noktada en önemli bağlayıcı IRVIN D. SALOM'dur. Buradan sonrasıyla ilgili en kafa karıştırıcı ve bağlantıyı zorlayıcı kısım "2007" bağlantısıdır... Bilginize... konuyla hiçbir ilgisi olmayan arkadaşlarımızın da konuya dahil olabilmeleri açısından açıklamaları biraz uzun tuttum, umarım sıkılmamışsınızdır.
  12. aman sağol tauruscumm sen olmasan bulaayacaktım freudu
  13. Irvin D. Yalom'unolayla bi ilgisi var mı pekii
  14. soruyu çözmeye calısıyorum da bi iki ipucuna ihtiyacım var sanırım canım yaa.... bunun sonucunda bulmam gereken bi olay mı kişi mi nedir bağlantılar kurmakta cok zorlanıyorum, enteresan seyler yakaladım ama sanırım sorunun cevabıyla pek ilgisi yok
  15. ben geldim de siz yoksunuz kiii ne zaman gelsem bu sınıfı bomboş buluyorum zaten emekliye ayrılcam boyle giderse
  16. Diana, birşey sormak istiyorum, sen hangi okuldan mezunsun (mezunsan tabii ) ve bölümün ne?
  17. canım arkadaşım benimmmm harbiden yoklugundan yararlanıyorum, yoksa bu soruların cevapları bana kalmazdı biliyorum ben daha soruyu görmeden cevaplardın zaten sen kendine dikkat et
  18. galiba hazırladın
  19. teşekkür ederim senin soruna bakıyordum ben de şimdi... Zor yalnız... Ben pek ümitli değilim bu defa kendimden Hiç ilerleyemiyorum... Gerçi bi iki bişi buldum ama bağlantı kuramıyorum Yoruldum galiba...
  20. SORUNUN ÇÖZÜMÜ: YHVA KRST QRPF RCZP EBRM RIJH YLNP NUBO Yukaridaki harf dizisini al. Sezar'in da zamani gelecek ama simdi degil. Once Evrensel Deha Leonardo'ya danis. Onun da kendine gore teknikleri var. Harf dizisindeki gizemi coz. Birsey anlamayacaksin ama onemli degil http://www.kktcbul.com/sifre/ adresinden dogrulugunu kontrol edebilirsin. Yeni ipucu bu adreste gizli. Sezar'a danismayi Almanlar'dan (WWII) sonraya birak. Haa bu arada sakin unutma. Leonardo bu gizemle yakindan ilgili. Her adimdan sonra muhakkak ona danis. Yoksa kaybolursun. 1. AŞAMA: Da Vinci’nin hem sağ hem de sol elini çok iyi kullandığı ve hatta bir eliyle resim çizerken, bir eliyle de yazı yazdığı söylenir. Bilimsel çalışmalarını yazıya geçirirken, sağdan sola ve ters olarak yazması onun şifreleme yöntemi olarak bilinir. Da Vinci’nin notlarını yazdığı defterleri ancak bir aynaya tutulduğunda okunabilmiştir. (ki aslında Da Vinci’nin büyük ihtimalle solak olması ve bir çok solağın düştüğü bir hata olan bu ters ve sağdan sola doğru yazma durumu aslında düşünüldüğü zaman çok mantıklı bir yöntemdir. Çünkü o dönemlerde yazı aracı olarak mürekkep ve kuş tüyü kullanılırdı. Solak olan kişinin soldan sağa doğru yazmaya çalışması demek; bir süre sonra henüz yeni yazmış olduğu yazının üzerine daha yazı kurumadan elinin değmesi ve bu nedenle yazıların bozulması demektir. Ben, bu nedenle Da Vinci’nin, bunu bir şifreleme yöntemi değil de tercihen seçtiği bir yöntem olarak değerlendiriyorum.) Her neyse Da Vinci’nin şifreleme yöntemi olarak bilinen “sağdan sola ve tersten yazma” yöntemini bu harflere uyguladığımızda bize verilen harfler grubu şu hale dönüşüyor: Da Vinci Şifrelemesi: OBUN PNLY HJIR MRBE PZCR FPRQ TSRK AVHY Onaylatmak için soruda bize verilen web sitesinin yanıtı: Harf dizin dogru. Simdi asagidaki bilgileri kullanarak bu diziyi coz. Ama bulacagin sey cevap olmayacak. Forumdaki ipuclarini sakin unutma. Sonuca mutlaka ulasacaksin. ROTATORS 4 REFLECTOR B GAMMA WHEEL ORDER 314 RINGS SXAY STECKER BU CP EI GN HT LZ MX OS INDICATOR ALDE 2.AŞAMA Sorunun ikinci aşamasında “Sezar'a danismayi Almanlar'dan (WWII) sonraya birak” yazısından yola çıkarak bu aşamada bir ENIGMA makinesine ihtiyacımız olduğunu fark ediyoruz. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok, bu nedenle Sevgili DIANA arkadaşımızın bize verdiği web sitesini bir ziyaret ediyoruz (teşekkürler) ENİGMA MAKİNESİ bu sayfadaki ENİGMA makinesinin alt kısmında “Advance Settings” denilen bir bölüm var. Önce oraya girip, rotor (4), reflector ( ve thin (Gamma) ayarlarını bizden istendiği şekilde yapıyoruz. Bu arada her bir aşamanın sonunda “set” butonuna mutlaka basmanız gerekiyor. Daha sonra “Settings” bölümünü seçip, Wheel (314), ring (SXAY), Stecker (BU-CP-EI-GN-HT-LZ-MX-OS) ve indicator (ALDE) ayarlarını da yaptıktan sonra “Machine” butonuna basarak makineye geri dönüyoruz… Makinenin daktiloyu andıran bir makine olduğunu ve üst klavye-alt klavye olmak üzere iki adet alfabetik klavyeden oluştuğunu görüyoruz. Birinci aşamanın sonunda bulduğumuz kelimeleri, alt klavyeyi kullanarak yazıyoruz. Yazdıklarımız “Input" anında görülecektir. Bu arada makinenin rotate ayarını 4’e getirmiş olduğumuzdan o bizim yazdığımız harfleri otomatik olarak dörderli gruplar halinde yazmaya devam edecektir. Bizim girdiğimiz algoritmalardan yola çıkarak, makine “Output” alanında her yazdığımız harfe karşılık yeni bir harfler gurubu oluşturacaktır. Buna göre: Input alanına girdiğimiz şifre: OBUN PNLY HJIR MRBE PZCR FPRQ TSRK AVHY Output alanından çıkan şifre: DYAE OHIS GEZH KNMO TYFZ OINA RPSB CJKF Yine soruda verilen “Haa bu arada sakin unutma. Leonardo bu gizemle yakindan ilgili. Her adimdan sonra muhakkak ona danis. Yoksa kaybolursun.” İpucundan yola çıkarak, Output alanından elde ettiğimiz yeni şifreyi Da Vinci şifreleme sistemine göre değiştiriyoruz. Output şifresi: DYAE OHIS GEZH KNMO TYFZ OINA RPSB CJKF Da Vinci şifresi: FKJC BSPR ANIO ZFYT OMNK HZEG SIHO EAYD (üçüncü aşamada bu şifreyi kullanmamız gerekmektedir.) 3. AŞAMA: Soruya göre üçüncü aşamada Sezar Şifrelemesi yapmak gerekmektedir. Ama soruyu soran Ergec Senturk arkadaşımızın “Bulmacanın sonunda çıkacak cümle İngilizcedir. Sezar'da takılırsan ona benim adımı anahtar olarak ver ki şifreyi çözebilesin.” şeklinde verdiği ipucu, bana bu aşamada kullanılacak olan şifrenin aslında Sezar şifresi değil de VIGENERE ŞİFRESİ-KEYWORD METODU olduğunu düşündürttü. Çünkü Sezar Şifresi, belli bir alfabenin seçildikten sonra, şifrelenmiş veya şifrelenecek harflerin her biri için belli sayıda kaydırma yapma işlemini gerektirir. Örneğin: GLORIA şifrelenecek kelimemiz olsun. Türk Alfabesine göre 3’er karakter ileri kaydırma işlemi de kararlaştırılan şifreleme rakamı olsun… G için: I (G-H-I) L için: O (M-N-O) O için: R (Ö-P-R) R için: T (S-Ş-T) I için: K (İ-J-K) A için: Ç (B-C-Ç) bu durumda Sezar Şifrelemesi’ne göre GLORIA : IORTKÇ olmaktadır. (3 karakter ileri kaydırma koşullu) VİGENERE şifresi ise yine Sezar şifrelemesi gibi alfabeyi ve kaydırma yöntemini kullanır. Zaten karıştırıldıkları nokta da burasıdır. Ama Vigenere şifrelemesinde, Sezar şifrelemesinden farklı olarak, sonuca ulaşmak için VİGENERE tablosu denilen tabloya ve anahtar kelimeye gereksinim vardır. Bu tablodan yola çıkarak (İngiliz alfabesini kullanıyoruz çünkü şifrelenmiş harflerimiz İngilizce karakterler içeriyor.) şifrelenmiş harflerimizi, düz metin haline getirmemiz gerekiyor. Anahtar Kelimemiz : ERGEC SENTURK Şifremiz: FKJC BSPR ANIO ZFYT OMNK HZEG SIHO EAYD Keyword metoduna göre verilen anahtar kelime şifre veya düz metindeki harflere denk gelecek şekilde peşpeşe yazılır. ERGE CSEN TURK ERGE CSEN TURK ERGE CSEN:Anahtar FKJC BSPR ANIO ZFYT OMNK HZEG SIHO EAYD :Şifre Eğer bize verilen “Düz Metin” olsaydı ve bu metni şifrelememiz istenseydi o zaman anahtar kelimeler sütün başlarındaki alfabetik sıradan, düz yazıdaki kelimeler ise satır başlarındaki alfabetik kelimelerden seçilecek ve kesiştikleri noktalar, şifre kelimemizi oluşturacaktı… Örnek vermek gerekirse: Anahtar kelimemiz : CAN olsun Şifrelenecek kelime: GLORIA olsun: C A N C A N (şeklinde şifrelenecek kelimeye uyguluyoruz) G L O R I A Sütundan seçtiğimiz C ile satırdan seçtiğimiz G’nin kesişimi: I Sütundan seçtiğimiz A ile satırdan seçtiğimiz L’nin kesişimi: L şeklinde devam edersek GLORIA’nın VİGENERE’ye göre şifrelenmiş hali: ILBTIN olur… Fakat bizim bu soruda yapmamız gereken düz metni, şifrelemek değil, şifreyi düz metin haline getirmektir. Bu durumda uygulayacağımız yöntem; anahtar harfi, sütun başındaki alfabeden seçmek, şifredeki harfi de o sütunun alt sırasında kalan harflerin içinde aramaktır. Şifre harfimize denk gelen satır başı harfi ise bizim düz metnimizi oluşturacaktır. Buna göre: ERGE CSEN TURK ERGE CSEN TURK ERGE CSEN:Anahtar FKJC BSPR ANIO ZFYT OMNK HZEG SIHO EAYD :Şifre 1. harf için; Sütun başından E’yi seçtik. E’nin altında F’yi bulduk. Sola doğru hayali bir çizgi çektiğimizi var sayarsak F, satır başındaki B’ye denk geliyor. 2. harf için; Sütun başından R’yi seçtik. R’nin altında K’yı bulduk. Sola doğru hayali bir çizgi çektiğimizi var sayarsak K, satır başındaki A’ya denk geliyor. Bunu bütün harfler için uyguladığımızda düz metnimizi şu şekilde buluyoruz. Düz metin: BTDY ZALE HTRE VOSP MUJX OFNW OEBK CIUQ Tabiî ki Da Vinci ustaya danışmamız gerektiğini burada da unutmuyoruz. Da Vinci Usta bize diyor ki: BTDY ZALE HTRE VOSP MUJX OFNW OEBK CIUQ :Düz metin QUIC KBEO WNFO XJUM PSOV ERTH ELAZ YDTB:Da Vinci Da Vinci şifreleme yöntemiyle bulduğumuz harfleri birleştirip, düzgün bir İngilizce cümle haline getirdiğimizde ise işimiz bitiyor… QUICK BEOWN FOX JUMPS OVER THE LAZY DTB işimiz bitmiyormuş. Çünkü arada Ergec’in de dediği gibi bi kaç harf yanlış yazılmış… Düzeltelim: QUICK BROWN FOX JUMPS OVER THE LAZY DOG Bu cümleyi “Hızlı kahverengi tilki, tembel köpeğin üzerinden atlar” diye çeviririz ama o zaman bir özelliği kalmaz, çünkü bu bir PANGRAM’dır. Pangram, bir dilin alfabesindeki bütün harfleri kullanarak, bir cümle oluşturmaktır. Bizim bulduğumuz cümle İngiliz alfabesinin pangramlarından birisidir. pangramlar genellikle kişilerin el yazısı örneğini almak için kullanılır. Bu pangram, aynı zamanda windows'un font tester'ı için kullandığı cümledir.
  21. Cevap bu: Quick beown (brown) fox jumps over the lazy dtp (dog) ama dediğin gibi bazı harflerin yeri yanlış, doğrularını parantez içinde yazdım ki cümlenin tam hali ve acıklaması birazdan geliyor bunun için de bir cevap anatomisi hazırlıyorum Bu İngiliz alfabesi için kullanılan PANGRAMlardan birisidir. Pangram, alfabedeki bütün harflerin kullanılmasıyla oluşturulan cümlelerdir. pangramlar genellikle kişilerin el yazısı örneğini almak için kullanılır. Bu pangram, aynı zamanda windows'un font tester'ıdır.
  22. ama olmaz ki, burada haksızlık var, ben daha yeni geldim eve siz coktan başlamışsınız, iki adım önümdesiniz... Umudu kestim ben bu sorudan... Medikal, ben seni çok iyi tanıyorum arkadaşım, Atı alan Üsküdar'ı geçti muhabbeti tam da burada kullanılacak bi söz... Çok gerilerdeyim, ama deneyelim madem bakalım yetişebilecek miyim E hadi kolay gelsin hepimize...
  23. bu soruyu kimse ellemesin, yakarım haaaa.... Gece ben bakcam bu soruya...
  24. melek keki yapmışsın coğrafya öğretmenine, gecen de öğretmenler odasında anlata anlata bitiremedi tadını... bilemiyorum artık yani anlatabildim mi ne demek istediğimi melek gibiyim allammmm yaaaa
  25. akıllı bıdık seniiii hoşuma gitti önerin, söyle annenle babana yarın onları sözlü yapcemm, hazırlıklı gelsinler ama babanı coğrafyadan anneni de tarihten biz de senle bi toplantı yapalım bakalım neler olcek... diisplin komitesinin odasında olcak cocugum toplantımız, saat tam 10:00 da, savunmanı iyi hazırla

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.