gloria

Çernobil'in 27. yıldönümünde Çernobil'in tanıkları Türkiye'de 26 Nisan 1986 günü SSCB'nin Pripyat kentinde gerçekleşen Çernobil nükleer kazasının 27. yıldönümünde İstanbul duyarlı bir etkinliğe evsahipliği yapıyor. Avrupa Çernobil Ağı’nın bir parçası olan Yeşil Düşünce Derneği, Çernobil Kazası sırasında çalışmış ‘tasfiye memurlarını’ deneyimlerini paylaşmaları için Türkiye ’ye getiriyor. Felaketin olduğu alanda temizlik çalışmaları yapan ve nükleer atıklarla birebir temas ettikleri için yüzde 90’ı engelli olan memurlar, Kırklareli, İstanbul ve Sinop’un ardından Mersin’i ziyaret edecek. Bugün saat 13’te eski tasfiye memuru Nina Janchenko ve Mykola Bakieiev’in Mersin Ticaret ve Sanayi Odası bir konuşma yapacağı etkinliğin ardından, Kemerköy’deki Hisar Okulları ziyaret edilecek, öğrencilere kaza anlatılacak. Öte yandan ‘Karadeniz İsyandadır’ platformu da saat 19.00’da Taksim Meydanı’nda ‘Çernobil’i Unutma, Nükleere Bulaşma’ eylemi düzenleyecek. Platform, nükleere duyarlılığı arttırmak amacıyla bir de Çernobil Bilgi Testi hazırladı. Testin doğru cevapları, sayfanın en altında. Nükleer bilginizi sınayın! 1- 20. yüzyılın en büyük nükleer kazası nerede meydana gelmiştir? a- Adana b- New York c- Çernobil d- Yeni Delhi 2- Çernobil hangi ülkenin sınırları içindedir? a- ABD b- İtalya c- Kore d- Ukrayna 3- Çernobil nükleer güç reaktöründe hangi tarihte kaza meydana gelmiştir? a- 26 Nisan 1936 b- 26 Nisan 1986 c- 26 Nisan 1996 d- 26 Nisan 2023 4- Dünya Çernobil’deki 20. Yüzyılın en büyük nükleer kazasını kazadan kaç gün sonra öğrenmiştir? a- Hemen b- 1 c- 3 d- 5 5- Nükleer santralda kullanılan plütonyumun radyoaktif etkisi kaç yıl sürer? a- 240 bin yıl b- 24 bin yıl c- 2 bin 400 yıl d- 240 yıl 6- Plütonyumun tamamıyla etkisiz hale gelmesi için kaç yıl gerekir? a- 500 yıl b- 5 bin yıl c- 50 bin yıl d- 500 bin yıl 7- Ukrayna, Beyaz Rusya ve Rusya'da radyasyondan etkilenen insan sayısı kaçtır? a- 840 b- 84 bin c- 8 milyon 400 bin d- Hiç kimse 8- Santralın bulunduğu bölgeye giriş çıkış hangi tarihte normale dönmüştür? a- Halen polis kontrolündedir. b- 2012 c- 2000 d- 1987 9- “O makine 2 yıl 4 ay 4 gün enerji üretmiş olabilir. Fakat insanlık nesiller boyunca hastalık ve acı çekecektir. Bu riske girmeye değeceğini söylemeye kim cüret edebilir ki?” cümlesi kime aittir? a- Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı b- Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Dünya Nükleer Endüstrisinin Durum Raporu c- Margaret Thatcher d- Nihat Doğan 10- “Facianın ardından özellikle radyasyonun yoğun olduğu bölgelerde yapılan ölçümlerde, hiçbir vatandaşın vücudunda radyoaktif kalıntıya rastlanmadı. … Kansere neden olacak herhangi bir genetik bozulmaya rastlanmamış. Ancak radyasyonun görüldüğü bölgelerde, sosyal travma oluşuyor. Konuyu bir kez daha tartışıp, Karadeniz’deki insanları rahatlatmamız lazım” cümlesi kime aittir? a- Adını vermek istemeyen bir izleyici b- Nükleerci lobi c- Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı Okay Çakıroğlu d- @beyinsizadam 11- “Ülkemizin her tarafındaki et, süt, su, balık, sebze ve meyvelerin tümü tertemizdir. İnsan sağlığına zararlı hiçbir kirlenme mevcut değildir”, “Dininize, imanınıza inandığınız gibi biliniz ki, Türkiye’de kesinlikle böyle bir tehlike mevcut değildir” cümleleri kime aittir? a- Dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral b- Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç c- Çaycı Haydar d- Zaytung başyazarı Zayit Tunga 12- TAEK’in çayın 89 bin bekerel/kilograma kadar radyasyon içerdiğini resmen itiraf ettiği tarihe kadar Karadeniz bölgesinde üretilen çaylar ne kadar süre denetime tabi olmadan satılarak tüketilmeye devam edilmiştir? a- 1 gün b- 8 gün c- 8 hafta d- 8 ay. 13- Çernobil’in Türkiye’deki etkileri konusunda rapor hazırlayan kurum hangisidir? a- TBMM Meclis Araştırma Komisyonu b- Türkiye Atom Enerjisi Kurumu c- Türk Tabipler Birliği d- Sağlık Bakanlığı 14- Kazanın Türkiye’ye etkisi nedeniyle Türkiye SSCB’ye karşı tutumu ne olmuştur? a- SSCB’ye nota verilmiş ve Büyükelçi geri çekilmiştir. b- SSCB’ye ekonomik ambargo uygulanmıştır. c- Dönemin başbakanı “Daha da Moskova’ya gelmem” demiştir. d- Herhangi bir tavır açıklanmamıştır. 15- Mersin-Akkuyu’da yapılmak istenen Nükleer Santralın yapımı anlaşması hangi devletle yapılmıştır? a- Meksika b- Rusya c- Güney Afrika Cumhuriyeti d- Brezilya 16- Çernobil’in eski tip santral olduğunu, yeni tip santrallarda kaza riski olmadığını söyleyen Rusya‘da 1992 yılından sonra kazaların oranı ne kadar artmıştır? a- % 3 b- % 4 c- % 5 d- % 45 Cevap Anahtarı: 1-c 2-d 3-b 4-d 5-a 6-d 7-c 8-a 9-b 10-c 11-a 12-d 13-c 14-d 15-b 16-d -Radikal-

Çarpık beyinli insanlar.. Otistik çocukları inançlı çocuklar haline getireceklermiş, bunlara inanç fazla gelmiş asıl bunlar için bir terapi merkezi kurulmalı...

Pet shoplarda hayvanlar tıpkı bir meta gibi parayla satılıyor. Pet shoplardan alışveriş yapanlar da zaten muhtemelen hayvan sevgisinden öte süs eşya sahibi olmak isteyen kişilerdir diye düşünüyorum. Barınaklar var, sokaklar var, buralarda sahiplendirilmeyi bekleyen bir çok hayvan var... Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinden hayvan severler tarafından açılan sayfalar var, buralardan sahiplendirme, bilgilendirme, duyurma amaçlı birçok ilanlar veriliyor... Hayvan sahiplenmek istiyorsanız önce bu olasılıkları gözden geçirmeli derim.

1) SEFİLLER – VİCTOR HUGO Fransız edebiyatının en uzun cümlesi, Victor Hugo'nun Sefiller isimli kitabında yer alıyor. 823 kelimeden oluşan cümle, kitabın 3. bölümünde yer alıyor ve 3 sayfaya yakın sürüyor. 2) GADSBY - ERNEST VİNCENT Ernest Vincent’ın 1939 yılında yazdığı “Gadsby” isimli kitap tam 50.110 kelime içeriyor. İlginç olan bu değil tabii ki; ilginç olan bu 50.110 kelimenin içinde tek bir "e harfinin olmaması... E harfi içermeyen 50.110 kelime! 3) TOM SAWYER’IN MACERALARI – MARK TWAIN Mark Twain'in 1987 yılında yazdığı eseri “Tom Sawyer’in Maceraları” adlı kitap aynı zamanda dünya edebiyatında daktiloda yazılmış olan ilk kitaptır. 4) SHERLOCK HOLMES – SIR ARTHUR CONAN DOYLE Efsanevi roman Sherlock Holmes’un yazarı A. Conan Doyle geçim sıkıntısı çeken bir göz doktoruydu ve bir gün günlük ihtiyaçlarını karşılamak üzere yazarlık yapmaya karar verdi. Kendisi şu an tüm zamanların en iyi yazarlarından bir olarak kabul edilmektedir. Doktorluktan iyi para kazanabilseydi muhtemelen bugün “Sherlock Holmes” olmayacaktı. 5) SAVAŞ VE BARIŞ – LEO TOLSTOY Leo Tolstoy’un yazdığı “Savaş ve Barış” isimli eserin yazıldığı yıllarda henüz matbaa makinesi kullanılmamaktaydı bu nedenle eserin el yazmasını Tolstoy’un eşi yedi kez elle yazarak kopyaladı. Bu arada Tolstoy'un soğuk bir kış gecesinde Astapova Tren İstasyonunda soğuktan donarak öldüğünü biliyor muydunuz? 6) GÜLİVER’İN GEZİLERİ - JONATHAN SWIFT İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Jonathan Swift, “Gulliver’in Gezileri” isimli kitabında Mars'ın iki uydusu olan Phobos ve Deimos’u tam boyutları ve dönüş hızlarıyla yazdı. Gökbilimciler isimleri kitapta geçen bu uyduları kitabın yazılışından yaklaşık 100 yıl sonra keşfettiler. 7) KUMARBAZ – DOSTOYEVSKI Dostoyevski, kumar borcunu ödeyebilmek için “Kumarbaz” isimli eserini yirmi beş günde yazdı. Acelesi yüzünden romanı kendi eliyle yazmayan Dostoyevski, Anna Grigoryevna isimli bir stenograf tuttu ve daha sonra Grigoryevna ile evlendi. 8) LOLİTA – VLADİMİR NABOKOV Rus asıllı Vladimir Nabokov’un Paris’te İngilizce yazıp yayımladığı “Lolita” adlı roman 12 yaşındaki bir kız çocuğuna ilgi duyan orta yaşlı bir adamın öyküsünü anlatır. Kitap müstehcen olduğu gerekçesiyle Fransa, İngiltere, Kanada, Yeni Zelanda, Güney Amerika ve Arjantin’de yasaklandı. Amerika’da ise ilk üç hafta içinde 100.000 kopya sattı. Bu çok ciddi bir başarıdır. (Burcu Saçkan'dan aktarma yapılmıştır.)

Yarım Bırakılan Kitaplar Ben genelde hiçbir işi yarım bırakmayı sevmem, kitap okumak da buna dahil... Ne kadar sıkılırsam sıkılayım sonuna kadar başladığım kitabı okuma obsesyonu var bende... Amaaaaaaa bir zamanlar bir kitabı (yani hayatım boyunca tek o kitabı) yarım bıraktığım oldu. Hala da bu durum beni rahatsız etmektedir, bir ara mutlaka okuyacağım.. Balzac, Vadideki Zambak İşte kendisi o... Her neyse işte sizin başlayıp da devam edemediğiniz, yarım bıraktığınız kitap var mı hiç? Bu alttaki kitaplar mesela özellikle başlanıp da bir türlü bitirilemeyen kitaplar listesinde birçok kişinin ortak fikriyle oluşturulmuş bir liste; Oğuz Atay - Tutunamayanlar Orhan Pamuk - Masumiyet Müzesi Nietzsche - Böyle Buyurdu Zerdüşt Dostoyevski - Suç ve Ceza Tolkien - Silmarillion Balzac - Vadideki Zambak James Joyce - Ulysses

Ben de izledim çok da beğendim hatta bizim forumun yabancı film sayfasına baktım ne türlü yorumlar yazılmış diye, henüz kimse film ile ilgili başlık açmamış meğer.... Ben açarım elbet kimse açmazsa ama hani mesela siz açsanız biz de yorum yapsak Üşeniyorum bu aralar da Bu arada filmi ikinci kez seyrettiğinizde o ufacık detaylar fark ediliyor ve film daha da güzelleşiyor.

Redhack, Anonymous ve diğer hacker gruplarıyla birlikte İsrail'i hedef alan saldırılarını sürdürürken, dün Emek Sineması eyleminde, eylemcilere su satmayan ve kovan MADO'yu hacklediğini duyurdu. Redhack mado.com.tr'yi 8 Nisan akşamı 16:30 sularında bir kez daha hackledi. İsrail'in birçok devlet kurumunun internet sitesinin çökertilmesi eylemlerinde yer alan Redhack, Emek sinemasında yaşanan polis saldırısını da unutmadı. Emek Bizim İstanbul Bizim Platformu’nun 7 Nisan’da düzenlediği eyleme polis saldırmış gaz bombası ve tazyikli suyla eylemcileri dağıtmaya çalışmıştı. Saldırının ardından MADO adlı pastaneden su almak isteyen eylemcilere su satılmadı ve eylemciler pastaneden kovuldu. Oyuncu Zafer Algöz twitter hesabından, “Biber gazından fenalık geçirenlere su satmayan ve mekandan kovan MADO.. Bundan sonra senden su bile alınmayacak bilesin..” yazdı. Bunun üzerine Redhack, MADO’nun internet sitesini hackledi. Bir süre sonra siteyi kullanılabilir hale getiren Redhack, MADO özür dilemediği takdirde tekrar sitenin hackleneceğini twitter hesabından duyurdu. MADO’dan bir özür gelmeyince Redhack sözünde durdu ve site ikinci kez hacklendi. İkinci eylem şu mesajla duyuruldu: ”Dun gece cokertilen ve sinema severlerden ozur dilemesi icin muddet verilen MADO’nun sitesi yeniden cokertilmistir.”

Hoşgeldin ataova

Böyle küp şeklinde bir süs de yapılabilir ama tam emin olamadım aslında bu kolay mı yapılır zor mu diye Bir tane daha var küp süsleme, bunu da rakı sofralarımıza bir hoşluk katması açısından ekliyorum bakalım.

Bu palmiye ağacını yapmak hiç de zor değildir bence de...

Kirpiler

Bunları da bir kurabiye kalıbıyla şekillendirmek o kadar zor olmasa gerek

Şimdi bu işler bana zor geliyor ama süslü tabaklar, süslü masalar görmeyi de çok seviyorum. o nedenle buraya şöyle bir bakınca benim bile yapabileceğim çok abartılı olmayan bazı örnekleri eklemek istiyorum ki benim de, hepimizin de vakti zamanı geldiğinde işine yarasın Mesela bu alttaki tavus kuşu son derece kolay aslında;

Bu aralar takıntım bu şarkı Beni Sorarsan ki Sormazsın ama Sorarsan...

Bu benim favorim olan