Zıplanacak içerik

GeceKuşu

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

GeceKuşu tarafından postalanan herşey

  1. MHP , Başbakana teşhis koydu: Dunnig-Kruger sendromu MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik, "Biz faşizmi sizin kadar iyi bilmeyiz" şeklindeki sözlerini eleştirerek, "Ben Başbakan'a teşhisi koydum. Dunning-Kruger sendromu (cahil cesareti).... Nobel ödülü kazanmış bir tespittir" dedi. Kaynak: www.radikal.com 10/02/2010 01:59
  2. İstanbul'da tiyatro mühürlendi! Vakit Gazetesinin hedef gösterdiği oyuncular koruma istedi... Vakit Gazetesi tarafından kutsal değerlere hakaret edildiği iddia edilerek hedef gösterilen Yala Ama Yutma oyununun sahnelendiği Kumbaracı 50, Beyoğlu Belediyesi tarafından mühürlendi. Oyunda yer alan sanatçılar valilik ve emniyete başvurarak koruma talep etti.Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (IATC) Türkiye Merkezi Başkanı Üstün Akmen: Bu mühür, tiyatroya balyoz indirilmesiyle, buldozer saldırısıyla eş değerdir. “Yala, ama Yutma” başlıklı tiyatro oyununun gösterimi böylece engellenmiştir, ancak asla ve asla yalanıp yutulacak bir olay değildir. Kaynak: haber.kanald.com 10.02.2010 10:30 Bu Gelişmelerin, özellikle böyle bir 'mühürlenme' surecinden sonra, halk ve duyarlı sanatçılar tarafından her şekilde protesto edilmesi gerekiyor. Biz uyurken zaten kısıtlı olan ifade özgürlüğümüz bu iktidarın elinde eriyip gidiyor. Sansürsüz bir hayatın asla iktidar/güç odaklarından gönderilen iyi niyet zarfının içinden çıkmayacağını artık anlamak ve gittikçe muhafazakârlaşan dini bir atmosferin boğucu kısıtlamalarını istemiyorsak, medeni cesaretimizi sergilediğimiz zamanın ve faaliyetin televizyon önünde mayıştığımız zamanla bir mukayesesi de gerekiyor. Yıl 2010 ve bu yaşananlar üzerine, Yüce Önderimiz, ATA'mızın şu sözünü hatırlamak ve hatırlatmak gerekiyor. Ve anlaşılmasını dilemek... " SİZ; BAŞBAKAN, CUMHURBAŞKANI, GAZETECİ OLABİLİRSİNİZ AMA SANATÇI OLAMAZSINIZ. "
  3. Vakit'in 'SANAT' düşmanlığı sürüyor... Vakit gazetesi "Yala Ama Yutma" oyununun ardından "Dar-ül Love" isimli operayı hedef gösteren bir haber yaptı. Haberin ardından oyunun ilk gösteriminde küçük bir grup olay çıkartmak istedi. Vakit gazetesi yaptığı haberde oyundan şöyle söz ediyor: "Ölüm döşeğindeki bir travesti Aleaddin Keykubat'la içoğlanı Hamel'in sözde aşkı konu ediliyor. Tahrikçi operaya 18 yaş sınırı konulması hedef kitlesinin de kim olduğunu belli ediyor. Müslüman-Türk milletinin manevi değerlerini bozarak yıpratmaya çalışan Garanti Bankası'nın bu etkinliği son dönemdeki ahlaki yozlaşmanın boyutunu gösteriyor." Ali Cem Köroğlu'nun yönettiği, performansını Nuri Harun Ateş'in yaptığı oyunun özeti ise şu: "Erkeğin erkeğe aşkında herkesin rolü kayıp. Bir travesti zaman ve mekânını yitirmiş son rüyasının içinde sokakların bilediği topuklarıyla karanlığın bilediği yalnızlığında yürüyor ölümüne doğru... Ne kendinde izini sürdüğü kadın kadın, ne dokunduğunu sandığı erkek erkek... Ama ihanet aynı ihanet, nefret aynı nefret, ölüm aynı ölüm..." "Dar-ül Love" yalnızlık, yaşlanmak ve korkmak üzerine bir yeni opera. Yıl 2010 ve bu yaşananlar üzerine, Yüce Önderimiz, ATA'mızın şu sözünü hatırlatmak gerekiyor. Ve anlaşılmasını dilemek... SİZ; BAŞBAKAN, CUMHURBAŞKANI, GAZETECİ OLABİLİRSİNİZ AMA SANATÇI OLAMAZSINIZ.
  4. GeceKuşu şurada cevap verdi: S&S başlık Politika Bilimi
    Farkında olmadan konu dışına çıkmaya başladık değerli arkadaşlarım... Konuyu tartışmaya açan arkadaşımız, "Cumhuriyet Halk Partisi (Chp) partinin geçmişini size anlatmayacağım en köklü parti olan ve deniz Baykal ile özdeşleşen 6 oklu parti eğer gereken yapılmazsa parçalanacak." diyerek konuyu başlatmıştı... Konunun kendi içinde akışıyla farkında olmadan farklı bir yere gitmemiz elbette doğal, bunda kimsenin farklı bir amacı olmadığıda ortada... Şuradaki başlık yazısına dönüp hatırlarsak eğer... http://www.turkish-m...post__p__853179 Sanırım son söz şu olmalı... Nerede Kalmıştık... Yararlı paylaşımlarda buluşmak dileklerim ve saygılarımla..
  5. Başlık öylesine iddialı olarak atılmıştı ki, nasıl bir topyekün savaş olduğunu anlamak için haberi bende araştırdım.. Ne yazık ki bu topyekün imha savaşına sadece iki haber kanalı yer vermiş haberlerinde... Onları buraya alıntılamakta yarar olduğunu düşünüyorum. Tek kaynaktan beslenmemek adına. Başlığa bakar mısınız "Kürt Halkına Karşı Top Yekün Savaş..." alıntı yapılan kaynakta bile "Şırnak'ta minibüs tarandı!" denirken neden arkadaşımız böyle bir başlık atma ihtiyacı duydu? Bu nasıl bir bakış açısıdır anlamak çok zor. Böylesine dezenformasyon yaklaşımlara inanası gelmiyor insanın...
  6. Anka: 8 Şubat 2010 50 günü aşkın bir süredir Başkent Ankara'da hak arama mücadelelerini sürdüren TEKEL işçilerine karşı yapılan uygulamaların mücadelelerinin ilk gününden beri tartışma konusu. Kimi milletvekilleri ile birlikte coplanan, biber gazına maruz bırakılan TEKEL işçilerine ilişkin kamuoyunda tartışma konusu olan uygulamalar, açlık grevine başladıkları günlerde de sürmekte. Bunun son örneği ise kendilerine çeşitli malzeme taşıyan belediyelere suç duyurusunda bulunulmasıdır. Basına yansıyan haberlerde, Ankara polisinin Çankaya Belediyesi ile İstanbul'daki 2 ayrı belediye hakkında tutanak düzenlediği, düzenlenen tutanağın İçişleri Bakanlığı'na gönderildiği öğrenilmiştir. İddialara göre; söz konusu belediyelerin TEKEL işçilerine yaptıkları odun, bank, çadır, naylon, çadır kurmakta kullanılan profil demir gibi yardımların belediyeye ait araçlarla yapıldığını tespit edilmiştir. Tespit doğrultusunda, 237 sayılı Taşıt Kanunu gereğince Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu belirtilmiştir. *** Ortaya çıkan her başarısız uygulamalarının ardında "Ergenekon" paronayasını ortaya atan. İşin içinden çıkamadıkları zaman cinler,periler, şeytanlarla açıklamalar yapanlara şu soruları sormak gerekiyor aslında... _" Hak arama mücadelesi veren Tekel işçisi yurttaşlarımız bu ülkeye nereden gelmiştir? " _" TEKEL işçilerine soğuktan korunmak için yardımda bulunan yurttaşlara da herhangi bir soruşturma açılması düşünülmekte midir? " _" Hükümet üyesi Bakanlardan birinin 'şeytan karıştığını' ve bir diğer Bakanın da 'hak arama değil, Hükümete karşı provokasyon olduğunu' iddia ettiği TEKEL eylemi hakkında, Hükümete karşı bir darbe hazırlığı olup olunmadığı konusunda bir araştırma yapılmış mıdır? " _" Sayın Bakanların sözlerinden yola çıkarak, kamuoyunda Ergenekon Davası olarak bilinen davayla TEKEL eylemi arasında bir ilişki olduğuna dair araştırma yapılması söz konusu mudur? " _" Benzeri bir uygulama nedeniyle son 5 yıl içerisinde hangi belediyelere ceza verilmiştir? " Bu cezaların verilme nedenleri arasında çeşitli tarikatlara kurban derisi toplama, görevleri dışında seçimlerde oy kazanmak uğruna yapıldığı iddia edilen beyaz eşya ve erzak taşıma gibi nedenler var mıdır? .
  7. Sadece ona mı?.. Seçimler yaklaştıkça yine mağdurları oynamaya başladılar. Tabi yersek... Eh...Yersek tabi de, bazı arkadaşlarda Nobel ödülüne aday bile gösterebiliyorlar... . .
  8. Sayın "ambrosia" Kutluyorum sizi iyi kurgulamışsınız... Ancak, önce var saymışsınız, ardından bu varsayımlar üzerinden kendinizce mantıki kanıtlar öne sürmüşsünüz... Tıpkı şu paradoksta öne sürülen mantıki kanıtlarda olduğu gibi... Mantık aynı, kurgu aynı okuyup çürütmek ister misiniz?
  9. GeceKuşu şurada cevap verdi: tülvent başlık Şiir Forumu
    Sanırım şu özdeyiş satırlarınızda anlatmak istediklerinize katkıda bulunuyor ... "Bazı insanlar hayatta hiçbir gayeye sahip olmadan yaşarlar. Böyle insanlar bir nehir üzerinde akıp giden saman çöplerine benzerler. Onlar gitmezler; ancak suyun akışına kapılarak akarlar." Size eğer hoş görürseniz bir öneride bulunmak istiyorum. Şiirlerinizi sadece büyük harflerle yazmamalısınız. sevgilerimle
  10. Teşekkürler sayın Dominik; Bizleri bilgilendirdiğiniz için... Umarım sizi yormadım, "Konuyu kamu oyuna bilinçli olarak olduğundan farklı yansıtan sayın Arınç ile ilgili ne düşünüyorsunuz?.." diye sormuş Ve bu soruya karşılık sayın Arınç ile ilgili görüşünüzü almak istemiştim aslında... Saygı ve sevgilerimle ...
  11. GeceKuşu şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Motosiklet - Bisiklet
    Yürümez bu bisiklet.. Millet kafayı yedi azar azar... Arka tekeri yok bunun, iki başlılığa tam bir örnek olmuş bence...
  12. Sayın Dominik; Gündemi bu kadar yakından takip edip bizlere bu paylaşaımları sunan biri olarak size açtığınız bu başlık konusu üzerinden sormak istiyorum? Gerçekten " BAYKAL, CÜBBELİ’Yİ ARADI MI.? "... Bizi bu konuda objektif olarak bilgilendirir misiniz lütfen? Aradıysa sonuçları nedir, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?.. Aramadıysa sonuçları nedir?.. Konuyu kamu oyuna bilinçli olarak olduğundan farklı yansıtan sayın Arınç ile ilgili ne düşünüyorsunuz?.. Saygılar
  13. Fakat neden bir kalp verdi? Çünkü diğer kalbi başka birine verdi... Arayıp bulmamız için...
  14. Dizeleri okuduğunuzda "Gelirken aslında gidiyor gibi sanki" diye de düşünebilirsiniz.. Gelmesi beklenen mi?.. Bekleyen mi..? Hangisi "Sanki" ?... Görülemeyenleri görebilmek de bir başka farkındalık... Aslında ... *** Bu dizeleri okuduğunuzda kabul ederseniz eğer..? "Bir " yollamak isterim sizin ellerinizle... Sevdamın 'ü gözbebeğime... Bir gün bulup tanır da onu, 'O' yolladı sana bunları, Zaman herşeyin ilacı olamıyormuş, Çok acı da olsa 'O' da anladı bunu dersiniz... Hani, beklenen gelmez Yada bekleyen acılarını yüreğine gömer de Vazgeçerse beklemekten... Sevgilerimle... *tna
  15. SEVDAMIN GÜLÜ GÖZBEBEĞİM ... Hani zaman her şeyin ilacı derler ya... İnanma sakın tüm söylenenler yalanmış.. Hani aşklar hep gelir geçer derler ya... Doğru değil, inanma sakın acısı kalırmış... Gelişine hazırlıyorum kendimi bebeğim... İçimden kopup giden her nefes gibi Elimde kalan kelimelerimi yüreğime ektim Gelişine hazırlıyorum kendimi Sevdamın gülü gözbebeğim… Ezberimde duruyor hala Bütün sevda sözcükleri Kapılmışım teninin kokusuna Erken açan ağaç dalları gibi Zamansız gelen ikinci baharımdan yorgun Özleminden üzgün gelişine hazırlıyorum kendimi… Geceleri gördüğün benim rüyalarım Benim kokum uyandığında anımsadığın Gülümsemen bahar çiçeklerim Kopardığım son yaprağıyla kapanan Öpmeye doyamadığım dudakların Sevdanı yüreğime ektim gülüm Sevdamı gözyaşlarımla büyüttüm Gelişine hazırlıyorum kendimi Sevdamın 'ü... Gözbebeğim… *tna « : Mart 02, 2009, 03:57:40 »
  16. Kelimelerin Açılımları Aşk : 1 sesli, 2 sessiz ve 2 aptaldan oluşan sözcük. Baba: Doğanın bize armağani olan banka. Diplomat: Size cehenneme gitmenizi öyle bir dille anlatır ki, bu yolculuk için can atarsınız. Doktor: Hastalığınızı ilaçlarla iyileştiren, sonra da sizi faturalarla öldüren kişi. Ekip çalışması : Bütün suçları ekibin geri kalanına yüklemeyi sağlayan çalışma biçimi. Evlilik: Erkeğin lisansını yitirip, kadının master (lisans üstü) olduğu bir sözleşme. Futbol : Kadınların kocaları yerine bilmeden evlendikleri eğlence. Gözyaşı: Erkek gücünün, kadın gücü karşısında bozguna uğratılmasına yarayan hidrolik güç birimi. Gülümseme: Pek çok şeyi bir doğruya çeviren eğri. Hardware : Bilgisayarın software arızası nedeniyle bozulması durumunda yumruklanan kısmı. İyimser: Kazayla nehre düstüğünde banyo yapmaya baslayan kişi. Komite: Kendi başlarına hiçbir sey yapamayan ve birlikte hiçbir seyin yapılamayacağına karar vermek için bir araya gelen insanlar. Nanosaniye : Trafikte ışığın yeşile dönmesi ve arkadaki hayvanın korna çalması arasında geçen süre. Ofis: Gergin bir ev hayatından sonra gevşediğiniz yer. Parti: Kuklacıları,sopalarını ve iplerini en iyi gizleyen perde. Patron: Geç kaldığınızda işe erken gelen, erken geldiğinizde geç kalan kişi. Söylenti: Ses hızından bile hızlı dağılan haberler. Sözlük: Boşanmanın, nikahtan önce geldiği tek yer.
  17. GeceKuşu şurada bir başlık gönderdi: Mizah - Mizahla ilgili herşey
    Kasabanın birinde iki erkek kardeş haylazlıklarıyla ortalığı birbirine katarmış, arabaların tekerleklerini patlatırlarmış, evlerin camlarını kırarlar kaçarlarmış. her çeşit muzırlık yaparlarmış. kasabada olağandışı ne gerçekleşse bu iki kardeşten bilinirmiş. zira her taşın altından bunlar çıkmaktaymış. Bir gün baba dayanamamış ikisini de kapmış kasabanın rahibine götürmüş. demiş ki: -Sen biliyorsun olayları. artık insan içine çıkamaz oldum. ne olur yardım et. isa'ya mı yalvarıyorsun, tanrıya dua mı ediyorsun? ne olur, bu çocukları adam et. Rahip, adama çocuklarını bırakarak evine gitmesini, ona yardım edeceğini söylemiş. adam sevinçle oradan ayrılmış. rahip büyük olan kardeşe de dışarıda beklemesini söylemiş. sonra küçük kardeşe dönerek sormuş: -Evladım tanrı nerede? ... Çıt çıkmamış çocuktan. -Söylesene evladım tanrı nerede? ... Yine ses yok. Rahip sinirlenmeye başlamış. biraz daha sesini yükselterek aynı soruyu sormuş: -Tanrı nerede? Yine ses çıkmayınca bu sefer rahip bağırarak sormuş: -Tanrı nerede lan, söyleseneee? Çocuk çok korkmuş. açık kapıdan fırlayıp dışarı çıkmış. abisini de kapmış eve götürmüş. üst kattaki odalarına çıkmışlar. büyük kardeş meraklanmış. -Ne oldu olum?.. Söylesene. -Abi işler çok kötü .. -Hadi söyle.. -Tanrı kaybolmuş, onu da bizden biliyorlar...
  18. Genç kız annesine sorar : -Anne aşk nasıl bir şey? -Aşk mı? Şey... aşk söyle bir şeydir kızım, hani mesela çok zengin ve yakışıklı bir adama rastlarsın, seni Venedik'e götürür, mehtapta gondolla gezersiniz, sonra San Marco meydanında güzel bir restoranda harika bir yemek yersiniz, nazik falan, ve arkasından en lüks bir otelde sana şahane bir gece yaşatır.Sonra da, ne bileyim işte, sana güzel bir araba alır, bir daire alır, ya da deniz kıyısında sana bir villa satın alır, elmas gerdanlıklar, altın yüzükler hediye eder, mutluluktan uçarsın adeta, iste ask böyle bir şeydir kızım.. -Ama anne, peki o heyecanlar, güzel duygular, kalbin küt küt çarpması, ilk buluşma, ilk öpücük,birlikte bişeyleri başarma ,paylaşım.....Bunlar yok mu ? -Ha onlar mı ? Kızım onlar bedava hatun götürsünler diye komünistlerin uydurmaları, yok öyle bir şey!..
  19. ÇOK AMA ÇOK ACIYOR İÇİM ARTIK TÜKENMEK ÜZEREYİM SEVGİSİZ BİR YÜREĞİ SEVMEK YOK EDİYOR GALİBA BENİ ÇOK AMA ÇOK ACIYOR İÇİM BELKİDE ARTIK TÜKENDİM... ASLINDA BEN, TÜKENMEKTEN DE KORKUYORUM BELKİDE O YÜZDENDİR, BELKİDE O YÜZDEN ÇOK ACIYOR İÇİM... BİLİYOR MUSUN? GÖZLERİNE HER BAKIŞIMDA BİR KORKU SARIYOR İÇİMİ YETER ARTIK DEMEKTEN SEVGİYİ GÖREMEYEN GÖZLERDEN VAZGEÇMEKTEN DE KORKUYORUM AMA FARK EDEMİYORSUN… O YÜZDEN, TUTAMAYA ÇEKİNİR OLDUM ELLERİNİ BİLİYORSUN SENİ ÇOK SEVDİM AMA SEVEMEDİM SEVGİSİZLİĞİ BİR TÜRLÜ ANLAYAMIYORSUN… OYSA NE KADAR DA ÇOK İSTEMİŞTİM SEVDALARIN BİR ANLAMI OLMASINI HATIRLIYOR MUSUN? ... *tna « : 20 Mart 2009, 02:46:46 »
  20. Size ve yanaklarınızdan süzülen düşlerinize... Güzeldi Çok... Ve Çok etkiledi beni... *tna
  21. Güneşin batışında bırak yorgun düşlerini... Bir akşam üzeri Güneşin batışında bırak Seni hırpalayan Yorgun düşlerini... Yine de kokla doyasıya İçine çek buram buram Sevgiyi, Sevgini, Sevdiklerini... Buz tutmuş yüreklerden Süzülmesin artık Hüzünlere değil, Sevinçlere, Sevgilere aksın gözyaşlarımız... Yaralı bir kuş gibi Çırpınıp duran sıcacık göğsüme Sokul da usulca Dindir artık Öfke dolu hasretini... Gel dolaş koynumda, Çiçek kokulu ürkek bedeninle... Kırık bırakma hayallerimizi Boynu bükük masum gecelerde... Bir akşam üzeri Güneşin batışında bırak Seni hırpalayan Yorgun düşlerini... *tna « : Mart 18, 2009, 01:17:11 »

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.