Admin

TVF Başkanı Üstündağ, Filenin Sultanları ile Bir Araya Gelerek Destek Verdi

Fenerbahçe'nin yeni transferi Nelson Semedo: Burası Türkiye’nin en büyük kulübü. Gelmeden önce de Fenerbahçe’yi çok iyi tanıyordum Fenerbahçemizin yeni transferlerinden Nelson Semedo, Fenerbahçe Televizyonu’nun konuğu oldu. Transfer sürecini ve Fenerbahçe’yi seçmesinin detaylarını anlatan Portekizli savunmacının açıklamaları şu şekilde: Fenerbahçe’de çok iyi karşılandığının altını çizerek sözlerine başlayan Nelson Semedo, duygu ve düşüncelerini, “Buradaki ilk günlerim oldukça iyi geçti. Takım arkadaşlarım da burada beni çok iyi karşıladılar. Böyle olduğunda tabii ki adaptasyonunuz daha kolay oluyor. Zaten buraya gelmeden önce de tanıdığım bazı kişilerle konuşmuştum. Onlardan biri de kondisyonerimiz Antonio. Kendisini daha önceden tanıyordum. Aynı şekilde Talisca’yı da tanıyordum. Gelmeden önce onlarla konuşmuştum ama sadece onlar değil, tüm takım arkadaşlarım beni çok iyi şekilde karşıladılar. Geçen gün ilk takım idmanıma çıktım ve kendimi çok iyi hissettim. Sanki yeni gelmiş gibi değil de uzun süredir buradaymışım gibi hissettim.” sözleriyle aktardı. Fenerbahçe’ye transfer sürecine de değinen başarılı futbolcu, “Talisca’yla konuştuğumda zaten buraya geleceğim kesinleşmişti. Kesinleşmeden önce kendisiyle konuşmamıştım. Ama zaten buraya gelmeden önce de Fenerbahçe’yi çok iyi bir şekilde tanıyordum. Burası Türkiye’nin en büyük kulübü. Aynı zamanda Mourinho gibi Portekiz’den dünya futbolunda çok önemli referans olan bir teknik direktörün burada olması da çok güzel ve önemliydi benim için. Başka imkânlar da vardı ama menajerime Fenerbahçe’ye gelmek istediğimi, şampiyonluk için savaşmak istediğimi, şampiyonluklar kovalayan bir takımda oynamak istediğimi söyledim. Bunun için de şu anda doğru yerde olduğumu düşünüyorum. İngiltere’den de teklif vardı, başka teklifler vardı fakat ben kabul etmedim. Premier Lig’den böyle bir teklif geldiği zaman çoğu oyuncu için reddetmesi zordur ama ben buraya gelmek istediğime karar verdim. Opsiyonlarım arasında benim için en iyisi Fenerbahçe’ydi.” ifadelerini kullandı. Hollanda temsilcisi Feyenoord ile oynayacağımız UEFA Şampiyonlar Ligi 3. Ön Eleme Turu maçıyla ilgili Semedo, “Şampiyonlar Ligi eleme maçı olması sebebiyle bizler için çok önemli bir maç. Hepimiz zaten o turnuvada yer almak istiyoruz. Takım arkadaşlarımla da o turnuvada yer almanın bizler için önemini konuştuk. Tabii ki her oyuncu için motivasyon. Bu sene o turnuvada yer alabilmek, bu hedefe ulaşabilmek için hepimizin %100’ünü değil, %200’ünü vermesi gerekiyor. Bu hedefe ulaşabilecek bir takımımızın olduğunu düşünüyorum. Yapmamız gereken şey inanmak ve çalışmalarımızı sürdürmek.” açıklamasında bulundu. Taraftarlarımızın desteğinin önemiyle ilgili de konuşan Portekizli oyuncu, “Taraftarlarımızı çok iyi tanıyorum. Tabii ki o statta taraftarlarımızın önünde daha önce forma giymedim ama onların ne kadar tutkulu, inançlı ve takım için nasıl itici güç olduklarını biliyorum. Umarım bu şekilde devam ederler çünkü bizim bu sezon onlara hiçbir sezon olmadığı kadar ihtiyacımız var. Hep birlikte güzel hedefler başarabiliriz diye düşünüyorum. Ligi, Türkiye Kupası’nı kazanmak istiyoruz ama bunları başarabilmek için birlik olmamız gerek. Tabii ki biz oyuncuların da ellerinden gelenin en iyisini yapması gerekiyor ki hem onlar bizimle gurur duysunlar hem de biz onlara mutluluk yaşatabilelim.” değerlendirmesini yaptı. Semedo saha içerisinde motivasyonunu en üst seviyede tutmaya çalıştığını ise şu sözlerle aktardı: “Saha içerisinde konsantrasyonumu her zaman en üst seviyede tutmaya çalışıyorum. Maç boyunca kafamda o an başka hiçbir şey olmuyor. Sadece işime, elimden gelenin en iyisini yapmaya ve takımımızın istediği sonucu yani galibiyeti almaya odaklanıyorum. Saha dışında sakin biriyim. Değmeyen şeylere canını sıkan birisi değilim. Pozitif biri olmaya çalışıyorum ki bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Saha içerisinde farklı bir Nelson oluyor.” Son olarak taraftarlarımıza mesajını ileten Nelson Semedo, “Her zaman bizim yanımızda olun, bizim için itici güç olun. Bizler futbolcular olarak elimizden gelenin en iyisini yapacağız, her zaman maksimum performansımızı sergileyeceğiz ama onların varlığı bizim için çok önemli. Bu kulüp kupalar kazanmayı hak ediyor, bu kulüp Şampiyonlar Ligi’ni de kazanmayı hak ediyor ki biz de bunun için zaten çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Saha içerisinde bizler oyuncular olarak elimizden gelenin en iyisini yapacağız, ilk hedefimiz olan Şampiyonlar Ligi’nde yer almayı başarabilmek için. Ondan sonra da yıl boyunca ana hedefimiz için çalışacağız, bu da tabii ki lig şampiyonluğunu ve Türkiye Kupası’nı kazanmak olacak. Bu yolda onlara ihtiyacımız var çünkü bu uzun yolculukta onlar bu başarıda çok önemli bir pay sahibi olacaklar ve eminim ki bizler de saha içerisinde onların göstermiş oldukları sevgi ve güvene en iyi şekilde karşılık vereceğiz. Başarılı olabilmek için onlarla birlikte olmamız gerekiyor. Dolayısıyla her zaman yanımızda olmalarını rica ediyorum.” diyerek sözlerini tamamladı. Kaynak: Fenerbahçe Spor Kulübü

Fenerbahçe Altyapı sporcularından oluşan Fenerbahçe Üniversitesi Erkek Voleybol Takımı, Avrupa Üniversiteler Voleybol Şampiyonası yarı final maçında Rostock karşısında 3-1 galip gelerek finale yükseldi! Fenerbahçe'yi tebrik eder, yarın Türkiye saati ile 20.00’de Karlsruhe Institute of Tech. ile oynayacakları final maçında kendilerine başarılar dileriz.

Fenerbahçe Beko Khem Birch'le bir sezon daha anlaştığını duyurdu Fenerbahçe Ailesi’ne 2024 yılında katılan ve geride bıraktığımız sezonda elde edilen tarihi başarılarda önemli pay sahibi olan Khem Birch’ün sözleşmesi 2025-26 sezonunun sonuna dek uzatılmıştır. Khem Birch, 2024-25 sezonunda EuroLeague’de 36 maçta forma giyerek 5.4 sayı, 4.7 ribaund, 0.7 blok ve 8.0 verimlilik puanı ortalamaları tutturdu. Kanadalı sporcumuz, Basketbol Süper Ligi’nde ise 28 karşılaşmada 5.9 sayı, 4.1 ribaund, 0.6 blok ve 9.4 verimlilik puanı ortalamalarına erişti. Başarılı uzunumuz, BSL Play-off final serisindeki harika performansıyla “Finallerin MVP’si” ödülüne de layık görülmüştü. Bu anlaşmanın Kulübümüze ve Khem Birch’e hayırlı olmasını diliyor, oyuncumuzun sarı-lacivertli forma altında yeni zaferler yaşamasını temenni ediyoruz. Kaynak: Fenerbahçe Spor Kulübü

Otobüste Ölü Bulunan Kadının Bedenine Yapışık 26 iPhone Cep Telefonu Olduğu Tespit Edildi Brezilyalı bir kadın otobüste hayatını kaybetti ve polis, kadının cildine yapışmış 26 iPhone buldu. 20 yaşında olduğu söylenen kadının kimliği henüz açıklanmadı. Kadın, Paraná bölgesinin merkezindeki Guarupuava şehrindeki bir restoranda duran bir otobüste seyahat ediyordu. Birçok haber kaynağına göre, kadın yolculuk sırasında rahatsızlandı ve nefes almakta güçlük çekiyordu. Acil müdahale ekiplerinin kadını 45 dakika boyunca hayata döndürmeye çalıştığı ve daha sonra nöbet geçirdiği bildirildi. Kadın olay yerinde hayatını kaybetti. Otobüsteki yolcular, tek başına seyahat eden kadının Foz do Iguaçu'dan São Paulo'ya yaptığı yolculuk sırasında hastalandığını polise bildirdi. Kadın, 29 Temmuz'da kalp krizinden hayatını kaybetti. The Mirror UK'ye göre yetkililer, genç kadının iPhone'ları kaçırmaya çalıştığından şüpheleniyor. Kadın tedavi edilirken, sağlık görevlileri kadının vücuduna yapıştırılmış birkaç açık paket keşfetti. Daily Mail'e göre, paketler 26 iPhone'du. Gazete ayrıca, polisin kadının bagajında birkaç şişe içki bulduğunu da bildirdi. Paraná Sivil Polisi, solunum sıkıntısı ve kalp krizinin nedenini ortaya çıkarmak için adli tıp raporunu bekliyor. Arizona'da sevilen bir kadın futbol koçu olan Kelly Pierce da bugün kalp krizi geçirdikten sonra aniden hayatını kaybetti. 43 yaşındaydı. Cep telefonları şu anda Brezilya Federal Gelir İdaresi'nin elinde. Narkotik köpekler kadının üzerinde uyuşturucu bulamadı. Polis, Brezilya haber kuruluşu Globo'ya, "Paraná Sivil Polisi olayı araştırıyor ve ölüm nedenini açıklığa kavuşturmak için adli tıp raporlarının sonuçlanmasını bekliyor." dedi. "Ön bilgilere göre, tek başına olan kadın Foz do Iguaçu'dan São Paulo'ya seyahat ediyordu. Vücuduna yapıştırılan 26 cep telefonu ele geçirilerek Federal Gelir İdaresi'ne gönderildi." Bu şok edici olay, ne yazık ki felaketle sonuçlanan birçok kaçakçılık hikayesinden biri. Bavulunda 2,15 milyon dolar değerinde kokaini Bali'ye kaçırdığı gerekçesiyle tutuklanan İngiliz büyükanne Lindsay Sandiford, şimdi kurşuna dizilerek idam cezasıyla karşı karşıya. Kaynak: TCD

Bilim insanları, demir üretimindeki önemli bir sorunu çözebilecek çığır açıcı bir buluşa imza attı: 'Önemli bir adım' Metal her yerde; kullandığımız arabalarda, yaşadığımız binalarda ve her gün kullandığımız akıllı telefonlarda. Ancak metal üretimi, çevre söz konusu olduğunda sorunlu bir iş haline gelebiliyor. Geleneksel demir üretimi, kömür ve petrol gibi kirli enerji kaynaklarını yakan ve gezegeni ısıtan büyük miktarda kirliliğe neden olan devasa, yüksek sıcaklıklı yüksek fırınlara dayanıyor. Ancak Oregon Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, Malzeme, Mineraller ve Madencilik Enstitüsü'nün bildirdiğine göre, daha temiz demiri gerçeğe dönüştürebilecek yeni bir yöntem geliştirdiler. Bu çığır açan buluş, demiri ısı yerine elektrik kullanarak izole eden bir elektrokimyasal işlemde yatıyor. Demir açısından zengin malzemeler içeren bir sıvı banyosundan elektrik akımı geçirerek, bilim insanları yüksek fırınlarda kullanılan binlerce santigrat dereceye kıyasla çok daha düşük sıcaklıklarda, yaklaşık 80 ila 90 santigrat derecede, neredeyse saf demir metali elde etmeyi başardılar. Ancak, daha seçici olabilmek için bu işlemi hassas bir şekilde ayarlamaları gerekiyordu. Ekip, hangi demir cevheri türlerinin geniş ölçekli kullanımı destekleyebileceğini belirlemek için hem gözenekli, yüksek yüzey alanlı demir oksit parçacıklarını hem de daha yoğun, daha doğal cevher benzeri numuneleri test etti. Özel olarak üretilmiş bir elektrokimyasal hücre ve elektriklenmiş haldeyken çözeltiden demir metalini çekmek için özel bir katot geliştirdiler. Çalışmanın sorumlu yazarı Paul Kempler, ACS Energy Letters'dan yayınlanan bir raporda, "Düşük sıcaklıklarda demir metaline dönüştürülebilen oksitlerin belirlenmesi, çelik üretimi için tamamen elektriklendirilmiş süreçlerin geliştirilmesinde önemli bir adımdır" dedi. Bu, sürdürülebilirlik açısından büyük bir haber. Madencilik ve metal üretimi, dünyadaki ısıyı hapseden kirliliğin yaklaşık %8'ini oluşturuyor. Yüksek ısı ihtiyacını ortadan kaldırarak ve seçici ekstraksiyonu iyileştirerek, bu elektrokimyasal yöntem, yapı malzemelerinden rüzgar türbinlerine kadar her şeyin çevresel etkisini önemli ölçüde azaltabilir. İnsanlar için bu, daha temiz havaya ve hava kirliliğine bağlı sağlık sorunlarının azalmasına bir adım daha yaklaşmak anlamına geliyor. Daha da iyisi, süreç uygun fiyatlı. Araştırmacılar, bu yöntemin kilogram başına 0,60 dolardan daha düşük bir maliyetle demir üretebileceğini tahmin ediyor; bu, geleneksel yöntemlerle aynı seviyede, ancak çok daha temiz. Patent başvurusu bekleyen bir patent var ve federal bir hibe yardımıyla ekip, 2026 yılı sonuna kadar saatte 1 kilogram demir üretimi gerçekleştirmeyi planlıyor. Başarılı olursa, bu bizi daha temiz bir endüstriyel çağa yaklaştırabilir; yani, güvendiğimiz malzemeleri üretmenin gezegenin zararına olmayacağı bir çağa. Kaynak: TCD

Yeni Yasa, Bu 4 Eyalette Elektrik Faturalarını Fırlatabilir Trump yönetimi, 2025 tarihli One Big Beautiful Bill (OBBB) kapsamında yenilenebilir enerji sektörünü büyük kesintilere tabi tuttu. NPR'ye göre, 4 Temmuz'da yasalaşan yasa tasarısı, Amerika Birleşik Devletleri genelindeki güneş ve rüzgar enerjisi projelerine yönelik vergi teşviklerini ortadan kaldırıyor. Tarafsız düşünce kuruluşu Energy Innovation'a göre, bunun sonucunda ülke genelinde elektrik faturalarının artması bekleniyor. İşte elektrik faturalarının neden ve nasıl artabileceğine dair bir bakış ve özellikle en çok zarar görmesi beklenen dört eyalete özel bir bakış. Yeni Mevzuatta Neler Var? Her büyük yasa tasarısında olduğu gibi, OBBB kapsamında rüzgar ve güneş enerjisi sübvansiyonlarının kaldırılması da bir miktar karmaşıklık içeriyor. Bazı Cumhuriyetçi senatörlerin müzakereleri sayesinde, 4 Temmuz 2026'ya kadar projelerinin inşaatına başlayıp 2027 sonuna kadar hizmete sokan şirketler için vergi teşvikleri devam edecek. Ancak, Norton Rose Fulbright'un da belirttiği gibi, bu hüküm bile Trump yönetiminin açıklamalarıyla belirsizleşti. Başkan Trump tarafından yasanın imzalanmasından sadece üç gün sonra yayınlanan bir yürütme emri, Hazine Bakanlığı'na 45 gün içinde "geniş güvenli limanların [projeleri inşaat halindeymiş gibi ele almak için] kullanımını kısıtlayan" "yeni ve revize edilmiş bir kılavuz" yayınlamasını emrediyor. Söz konusu tesisin önemli bir kısmı inşa edilmediği sürece. Bu karışıklık, enerji araştırma şirketi Wood Mackenzie'nin Kuzey Amerika enerji ve yenilenebilir enerji direktörü Ryan Sweezey'nin "Bunu önümüzdeki yıl beklenen yüksek düzeyde bir oynaklık olarak nitelendiriyorum. Yani, politika durumu hala net değil." demesine neden oldu. Yenilenebilir enerji şirketleri için bu, yeni projelere aceleyle yönelmeleri ve aynı zamanda istedikleri vergi teşviklerini gerçekten alıp alamayacaklarından emin olmamaları anlamına geliyor. Bu tür bir çıkmaz, yenilenebilir enerji kaynaklarını şimdilik belirsizliğe sürüklüyor ve bu da işletmeler için iyi değil. NPR'ye göre, Trump'ın yenilenebilir enerjiye karşı yürüttüğü kampanyadan geri adım atması pek olası görünmüyor; zira bir kabine toplantısında rüzgar ve güneş enerjisini ülke için "bir bela" olarak nitelendirmişti. Trump, "Ülkemize çok zarar veriyorlar," dedi. "Ve akıllı ülkeler bunları kullanmıyor." Yasa Enerji Fiyatlarını Nasıl Etkileyecek? Sonuç olarak, yenilenebilir enerji piyasasına yönelik sübvansiyon ve teşviklerin azaltılması bile - hatta kaldırılması bile - ülke genelinde enerji fiyatlarını artıracaktır. NPR'ye göre, enerji talebinin önümüzdeki birkaç yıl içinde önemli ölçüde artması muhtemel ve yenilenebilir enerji santrallerinin yeni veri merkezleri ve fabrikalar için nispeten ucuz enerji üretmesi bekleniyordu. Energy Innovation, ulusal enerji tarifelerinin 2035 yılına kadar tüketiciler için ortalama %9 ila %18 oranında artacağını öngörüyor. Toptan bazda ise fiyatların 2030 yılına kadar %25, 2035 yılına kadar ise tam %74 oranında artması bekleniyor. Ayrıca, bu durum ABD ekonomisine binlerce iş kaybına ve milyarlarca dolarlık planlanan yatırım kaybına mal olacak. Hangi Eyaletler En Savunmasız ve Neden? Yeni yasadan en çok etkilenen eyaletler, enerji maliyetlerinde 10 yıllık "sadece" %9 ila %18 oranında bir artış hayal ediyor olabilir. Bunun nedeni, bazı eyaletlerin yenilenebilir enerji geliştirme konusunda tamamen federal hükümete bağımlı olmasıdır. Energy Innovation'ın kıdemli analisti Dan O'Brien'a göre, şirket maliyetlerin en çok şu dört eyalette artacağını öngörüyor: Oklahoma Kentucky Missouri Kansas Oklahoma'da 2035 yılına kadar ücretlerin %60 ila %350 arasında fırlaması bekleniyor. Kentucky, Missouri ve Kansas'ın önümüzdeki on yılda sırasıyla en az %48, %39 ve %30 oranında ücret artışı görmesi bekleniyor. Enerji fiyatlarındaki artışlara ek olarak iş kayıplarını da hesaba katan Energy Innovation, en çok kaybeden beş eyaleti şu şekilde görüyor: Güney Carolina Florida Teksas Kentucky Kuzey Carolina Her iki listedeki bu eyaletlerin tamamı, Kongre açısından ağırlıklı olarak Cumhuriyetçi Parti liderliğinde. Energy Innovation, maliyetlerin en çok bu "kırmızı" eyaletlerde artacağını, çünkü bu eyaletlerde eyalet liderliğinde yenilenebilir enerji programları bulunmadığını belirtiyor. Bu, rüzgar ve güneş enerjisi endüstrileri küçüldükçe ve sübvansiyonlar ortadan kalktıkça daha pahalı enerji kaynaklarına güvenmek zorunda kalacakları anlamına geliyor. Kaynak: GoBankingRates

Google CEO'su: Bu taktiği öğrenen gençler, kariyer gelişimi için çok önemli. Google ve Alphabet CEO'su Sundar Pichai, genç profesyonellere bazı tavsiyelerde bulunuyor: İş yerinizde sizden daha zeki birini gördüğünüzde, ondan bir şeyler öğrenmek için elinizden gelen her şeyi yapın. 53 yaşındaki Pichai, 5 Haziran'da yayınlanan "Lex Fridman Podcast" programında, "Yeteneklerinizi zorladığını düşündüğünüz insanlarla çalışabileceğiniz bir pozisyona gelmeye çalışın. [Bu] gelişmenize yardımcı olur," dedi. Kariyerinin başlarında (2004'te Google'a katılmadan önce Applied Materials'da mühendis ve McKinsey & Co. danışmanıydı), Pichai'nin "kendisinden daha iyi olduğunu hissettiği insanlarla" çalıştığı birçok an yaşadığını söyledi. Bir meslektaşıyla konuşurken, onların beceri ve bilgilerinin kendisininkinden daha üstün olduğunu fark ettiğinde "Vay canına!" dediğini anlattı. Pichai, "Kariyerinizin başlarında bu hissi birkaç kez yaşamak istersiniz," dedi. Pichai, becerilerinizin bazı meslektaşlarınızın gerisinde kaldığını fark edip gözünüzü korkutuyorsa, yetenekleri sizinkinden daha üstün olan kişilerle vakit geçirmeye "yeterince açık fikirli" olmaya çalışın, dedi. Northwestern Üniversitesi'nin "Olumlu Taşma" etkisi üzerine yaptığı araştırmaya göre, bu kişilere yönelmek ve onları gözlemlemek, onların uzmanlıklarından ve iş ahlaklarından mümkün olduğunca yararlanarak öğrenmenize yardımcı olabilir. Northwestern araştırmacıları, 2017 tarihli bir çalışmada, teknoloji sektöründe iş yerinde yüksek performans gösteren birinin sadece 7,5 metre yakınında oturmanın bile kendi performansınızı yüzde 15'e kadar artırabileceğini buldu. Pichai, "Kendinizi rahatsız edici durumlara sokmak" yeni faydalı beceriler ve uygulamalar geliştirmenize yardımcı olabilir, dedi ve ekledi: "Sanırım çoğu zaman kendinizi şaşırtacaksınız." Pichai, bu tavsiyeyi paylaşan tek başarılı yönetici değil. Milyarder yatırımcı Warren Buffett, Mayıs ayında Berkshire Hathaway'in yıllık hissedarlar toplantısına katılanlara, "İyi değerlere sahip akıllı insanlarla çevrili olmak son derece önemli" dedi. Berkshire Hathaway'in uzun süredir CEO'su olan Buffett, "Hayatınız, birlikte çalıştığınız insanların genel gidişatı doğrultusunda ilerleyecektir" dedi ve etkileyici insanlarla çevrili olursanız "her zaman öğreneceğinizi" ekledi. Buffett, yirmi yılı aşkın süredir bu mesajı veriyor ve Berkshire Hathaway'in 2004 hissedarlar toplantısında, gençlerin özellikle "kendilerinden daha iyi insanlarla [takılmaktan]" faydalanabileceğini belirtti. İş yerinde daha az deneyimli olduğunuzda, zihniyetinizin daha esnek olma olasılığı daha yüksektir ve bu da olumlu alışkanlıkları daha kolay öğrenmenize ve benimsemenize yardımcı olur. Kaynak: CNBC

Bilgisayarınızın HDMI portuna bağlayabileceğiniz 5 şey Anakartınızdaki veya GPU'nuzdaki HDMI portu genellikle ana monitörünüze bağlanır. Nispeten yeni bir ekran kartı ve monitör kullanıyorsanız, birçok kişinin HDMI yerine avantajları için DP kullandığını düşünürsek, HDMI portunuz muhtemelen boştur. Düşünmüş olsanız da olmasanız da, bilgisayarınızın HDMI portunu tek bir monitöre bağlanmaktan çok daha fazlası için kullanabilirsiniz. İkinci bir ekran ekleyebilir, bir projektör deneyebilir veya VR başlığınızı bağlayabilirsiniz. Daha fazla üretkenlik için ikinci bir ekran Ekran alanınız asla bitmesin Hiçbir zaman birden fazla monitör kullanmadım, ancak bir PC kurulumunda ikinci bir ekrana sahip olmanın avantajlarını görebiliyorum. Daha iyi çoklu görev için ek alan sağlamanın yanı sıra, kodlama veya kalıcı bir ChatGPT penceresi (herkesin kendi tercihi) gibi belirli iş yükleri için dikey konumda ikinci bir monitör kullanabilirsiniz. GPU'nuzda tek bir HDMI portu varsa, ikinci bir monitör bağlamak için bir DP-HDMI adaptörü kullanabilirsiniz. Tek bir ultra geniş monitörün aksine, iki monitöre sahip olmak bazı kişiler için daha iyi bir seçenektir ve iki ekran arasında fiziksel bir ayrım sağlar. Ancak isterseniz, kesintisiz bir deneyim için ekranınızı iki monitöre de yayabilirsiniz. Programcı, video editörü, yazar, fotoğrafçı veya diğer yaratıcı mesleklerde çalışıyorsanız, çift ekranlı bir kurulum, normal, tek ekranlı bir kurulumdan çok daha tatmin edici olabilir. Bana sorarsanız, hala bir OLED monitör için para biriktiriyorum. Çift PC yayın kurulumu için bir yakalama kartı İşe yarayacak aracı edinmek Oyun seanslarınızı yayınlamayı seviyorsanız ve çift PC kurulumu kullanmak istiyorsanız, muhtemelen bir yakalama kartı kullanıyorsunuzdur. Oyun bilgisayarınızın HDMI bağlantı noktasına bir yakalama kartı bağlayıp yayını USB aracılığıyla yayın bilgisayarınıza göndererek, özel bir yayın kurulumundan faydalanabilirsiniz. Bu, yayın görevlerini grafik kartınızdan alır ve oyun performansınızı etkilemez. Bu, çoğunlukla eski GPU'lara sahip kişiler için geçerli olsa da, son birkaç nesilde aldığımız GPU türleri düşünüldüğünde bu oran oldukça yüksek. Neredeyse tüm GPU'ların yakalama kartına bağlanmak için bir HDMI bağlantı noktası olduğundan, herhangi bir adaptöre ihtiyacınız yok. Daha fazla derinlik için bir projektör Fiyat-performans oranı inanılmaz. XDA'daki bazı meslektaşlarım monitörlerini bir projektörle değiştirdi ve bundan övgüyle bahsediyorlar. 4K bir projektör çok pahalı değil ve oyun veya medya deneyimi açısından bilgisayarınız için büyük bir yükseltme olabilir. Büyük bir ekranda tek oyunculu oyunlar oynamayı veya filmlerinizi ya da TV programlarınızı partneriniz veya arkadaşınızla izlemeyi seviyorsanız, bilgisayarınız için bir projektör almayı ciddi olarak düşünmelisiniz. Tek yapmanız gereken, HDMI kablosunun diğer ucuna monitörünüzü yeni projektörünüzle değiştirmek, projektörün "yansıtacağı" ideal bir duvar bulmak ve deneyimin tadını çıkarmak. Çoğu projektör dahili hoparlörlerle gelir, ancak yeterli değillerse mevcut hoparlörlerinizi kullanmanız gerekebilir. Eski hoparlörlerinizin yerine bir soundbar Daha şık bir ses sistemine geçin Bir soundbar'a geçmeden önce yıllarca bilgisayarımda ucuz bir 2.1 kanal hoparlör sistemi kullandım. Sanırım çoğunuz daha az dağınık bir masa, hatta daha iyi ses kalitesi için aynı geçişi düşünüyorsunuz. Eski hoparlör sistemimde uğraşmak zorunda kaldığım birden fazla kablo yerine, soundbar'ımı bilgisayarıma bağlayan tek bir kablom var. Benim aksine, orta sınıf bir soundbar için biraz daha fazla para harcıyorsanız, onu bir HDMI bağlantı noktası kullanarak bilgisayarınıza bağlayabilirsiniz. HDMI, standart olarak dijital ses ve görüntü için oldukça çok yönlüdür. Birden fazla ses formatını destekler ve tüm yüksek kaliteli sesleriniz için yeterli bir bant genişliği sunar. Benim ucuz soundbar'ımda yaptığım gibi USB veya bazı yeni modellerde USB-C kullanabilirsiniz, ancak HDMI hala çoğu soundbar'da standarttır. Eski VR Başlığınız Depodan çıkarma zamanı Yeni VR başlıklarının çoğu, PCVR oyunları oynamak istiyorsanız bilgisayarınıza bağlanmak için bir USB-C bağlantı noktası kullanır, ancak HTC Vive veya Oculus Rift CV1 gibi eski başlıklar için bilgisayarınızda boş bir HDMI bağlantı noktası gerekir. Monitörünüzü ekran kartınızdaki DP'ye geçirip, boş kalan HDMI bağlantı noktasını eski VR başlığınıza bağlayarak en sevdiğiniz oyunların sürükleyici VR'da keyfini çıkarabilirsiniz. Elbette, eski bir başlıktaki oyun kütüphanesi sınırlı olabilir, ancak yine de PCVR ile biraz eğlenebilirsiniz. Etrafta unuttuğunuz eski bir VR başlığınız varsa, onu gölgelerden çıkarıp sırf eğlence olsun diye bilgisayarınıza bağlamanızda fayda var. En azından, güvenilir başlığınızda VR için modifiye edilmiş eski oyunları oynayabilirsiniz. Etrafta unuttuğunuz eski bir VR başlığınız varsa, onu gölgelerden çıkarıp sırf eğlence olsun diye bilgisayarınıza bağlamanızda fayda var. En azından, güvenilir başlığınızda VR için modifiye edilmiş eski oyunları oynayabilirsiniz. HDMI bağlantı noktanızı ne için kullanacaksınız? Ekran kartınızdaki tek HDMI bağlantı noktası şu anda muhtemelen meşgul olsa da, monitörünüzü DP'ye geçirirseniz çeşitli diğer cihazlara bağlanmak için kullanabilirsiniz. İkinci bir monitör eklemek en mantıklısı, ancak sürükleyici bir oyun deneyimi için bir projektör veya bir VR başlığı da bağlayabilirsiniz. Bir ses çubuğuna bağlanmak, eski hoparlörlerinizi kaldırarak masanızın dağınıklığını azaltmanıza yardımcı olabilir ve bir yakalama kartı eklemek, çift bilgisayarlı bir yayın sistemi kurmanıza yardımcı olabilir. Kaynak: XDA Developers

VNL 2025 Erkeklerde Brezilya Slovenya'yı 3-1 yenerek Bronz madalyanın sahibi oldu

Luka Dončić, Lakers ile 3 yıllığına 165 milyon dolarlık maksimum sözleşme uzatması için anlaştı Dončić, Lakers'ta birkaç sezon daha kalacak Los Angeles Lakers, Luka Dončić'i kulübün geleceği olarak görüyor. Takım, 26 yaşındaki oyuncuyla Cumartesi günü 3 yıllığına 165 milyon dolarlık maksimum sözleşme uzatması imzaladı. ESPN'den Shams Charania'ya göre, Dončić'in sözleşmesinde 2028'de bir oyuncu opsiyonu bulunuyor ve artık 2028'de tahmini beş yıl ve 417 milyon dolarlık bir sözleşmeye sahip olma hakkı bulunuyor. Lakers Genel Menajeri Rob Pelinka, Cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında, "Luka Doncic bugün Los Angeles Lakers'ı seçti," dedi. "Ve bu, Lakers tarihinde çok önemli bir an. Bundan daha fazla minnettar olamazdık." Bu hamle büyük bir sürpriz değil. Dončić, 2018-19 NBA sezonunda Dallas Mavericks formasıyla ilk maçına çıktığından beri NBA'in en iyi oyuncularından biri gibi performans gösterdi. O sezon Yılın Çaylağı Ödülü'nü kazandı, beş kez All-Star seçildi ve ilk sekizde beş kez MVP ödülüne layık görüldü. Lakers ile yeni sözleşmemi imzaladım. Los Angeles'a şampiyonluklar getirmek ve Lakers Milleti'ni gururlandırmak için çalışmaya devam etmekten heyecan duyuyorum. Lakers'a, takım arkadaşlarıma ve ilk günden beri bana büyük sevgi gösteren tüm taraftarlara minnettarım. Bu sadece başlangıç. Lakers'ın Şubat ayında Anthony Davis, Max Christie ve birinci tur draft hakkını Dončić karşılığında Dallas'a takas etmesinin ardından, Dončić ile uzun vadeli bir sözleşme imzalaması her zaman bekleniyordu. Dončić kalibresinde bir oyuncuyu alıp sadece bir buçuk yıl sonra ayrılmasına izin veremezsiniz. Uzatma öncesinde Dončić, sözleşmesinin son yılı olabilecek bir döneme girecekti. 2026-27 NBA sezonu için 48 milyon dolarlık bir oyuncu opsiyonuna sahipti ve serbest oyuncu piyasasında büyük bir anlaşma yapmak uğruna bu opsiyonu neredeyse kesinlikle reddederdi. Lakers, Dončić'in bu noktaya gelmesine asla izin vermeyecekti, bu yüzden her zaman maksimum uzatma bekleniyordu. Dončić'in bir sonraki sözleşmesini çevreleyen en büyük soru, sözleşmenin süresiydi. Dončić'in imza atmasıyla, Lakers'ın geleceği artık güvence altına alınmış oldu. Dončić, Şubat ayında takıma katıldıktan sonra takımla iyi bir uyum yakaladı. Los Angeles'ta oynadığı 28 maçta Dončić, Mavericks'te yakaladığı ortalamalarla aynı olan 28,2 sayı, 8,1 ribaund ve 7,5 asist ortalamaları yakaladı. Lakers'ın playofflardan elenmesinin ardından baş antrenör JJ Redick, takıma "şampiyonluk formuna" ulaşması çağrısında bulundu. Birçok kişi, bu çağrıyı kariyeri boyunca kondisyonu sorgulanan Dončić'e yönelik bir çağrı olarak algıladı. Söylenenlere göre Dončić bu mesajı duydu ve Men's Health dergisinin kapağında da görüldüğü gibi 2025-26 NBA sezonu öncesinde "önemli ölçüde kilo" verdi. Dončić, Hırvatistan'daki antrenmanları sırasında glutensiz ve düşük şekerli bir diyet benimsediğini, aralıklı oruç tuttuğunu ve günde iki antrenman yaptığını dergiye söyledi. Lakers'ın Minnesota Timberwolves'a playofflarda erken elenmesinin ardından Dončić hemen işe koyulmak istedi. Bu yenilgiden bir gün sonra Dončić, [menajeri Lara Beth] Seager'a sezon dışı antrenman programına en kısa sürede başlaması için mesaj attı. "Bu yüzden her yaz farklı şeyler üzerinde çalışmak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum," diyor. "Elbette çok rekabetçiyim. Bu yaz biraz farklıydı, biliyorsunuz. Beni daha da iyi olmaya motive etti." LeBron James'in geri dönmesi ve Dončić'in muhtemelen kariyerinin en iyi formunda olmasıyla, Lakers yıla şampiyonluk hayalleriyle girecek. James'in takımdaki geleceği hala belirsiz olsa da (40 yaşında ve sadece bir sezonluk sözleşmesi var), Dončić, James ayrıldıktan veya emekli olduktan sonra takımı sürekli bir şampiyonluk adayı haline getirecek kadar yetenekli. "Laker olmak bir onur ve burada olmak istedim. Bir gün ismimin [kirişlerde] yer almasını istiyorum," dedi Dončić. "Bunu yapacağız." Takım, Şubat ayında Dončić için yaptığı şok edici takasta her zaman plan buydu. Cumartesi günkü uzatmanın ardından, artık takımın gerçeği bu. Kaynak: Yahoo

Erkekler Voleybol Milletler Ligi (VNL) 2025 finali İtalya ile Polonya arasında oynanacak. Maç 3 Ağustos Pazar günü oynanacak. İtalya, ilk yarı finalde Slovenya'yı yenerek yerini garantilerken, Polonya ikinci yarı finalde Brezilya'yı mağlup etti.

Yeni sezon, yeni heyecan! Chobani Stadyumu hazır, seni bekliyor. Sevincimiz de mücadelemiz de ortak: Kol kola, omuz omuza!

Sadece 3 soru: Bu, dünyanın en kısa zeka testi mi? Çok fazla zamanınızı almayacaktır; ancak üç soruyu da doğru cevaplayabilirseniz, sertifikalı bir zeka küpü olabilirsiniz. Bilişsel Yansıtma Testi CRT, MIT'de Profesör olan Shane Frederick tarafından geliştirilmiştir ve bir kişinin yanlış bir "içgüdüsel" yanıtı geçersiz kılma ve bunun yerine doğru cevabın ne olduğunu düşünme eğilimini ölçmek için tasarlanmıştır. Göründüğünden daha zor Üç soru kulağa o kadar da kötü gelmeyebilir, ancak göründüğünden daha zor olabilir. Bir ankette, 3400'den fazla kişi teste katıldı ve şaşırtıcı bir şekilde, katılımcıların üçte biri üç sorunun da doğru cevabını kaçırdı. Sadece %17'si doğru cevap verecek Brainmanager.io'ya göre Frederick, nüfusun yalnızca %17'sinin üç soruyu da doğru cevaplayarak testi geçebildiğini iddia ediyor. Bu sayının doğru olduğundan emin olamayız, ancak ofiste yaptığımız hızlı bir testin Frederick'in bir şeyler yakalamış olabileceğini kanıtladığını varsayalım. Soru #1 Testteki ilk soru şu: Bir sopa ve bir topun toplam maliyeti 1,10 dolar. Sopa toptan 1,00 dolar daha pahalı. Topun fiyatı ne kadar? Soru #2 Testteki ikinci soru şu: 5 makinenin 5 parçayı yapması 5 dakika sürüyorsa, 100 makinenin 100 parçayı yapması ne kadar sürer? Soru #3 Sınavdaki üçüncü soru şu: Bir gölde bir nilüfer yaprağı kümesi var. Her gün bu küme iki katına çıkıyor. Bu kümenin tüm gölü kaplaması 48 gün sürüyorsa, bu kümenin gölün yarısını kaplaması ne kadar sürer? Soru #1 için doğru cevap 1 numaralı sorunun doğru cevabı 5 senttir. Sezgisel cevap 10 senttir, ancak sopanın toptan 1 dolar daha pahalı olmasıyla, toplam 1,10 dolar değil, 1,20 dolar eder. Yani topun fiyatı 5 sent, sopanın fiyatı ise 1,05 dolar. 2. soru için doğru cevap 2. soru için doğru cevap 5 dakikadır. Sezgisel cevap 100 dakikadır, ancak bu, makinelerin üretim hızını hesaba katmaz. 5 makine 5 dakikada 5 parça üretiyorsa, bir makinenin bir parça üretmesi 5 dakika sürer; yani 100 makine de 5 dakikada 100 parça üretir. 3. soru için doğru cevap 3. soru için doğru cevap 47 gündür. Sezgisel cevap 24 gündür, çünkü gölün yarısını kaplamak için gereken gün sayısının yarısı kadar olması mantıklı görünüyor. Ancak her gün iki katına çıktığı için, gölün tamamen kaplanacağı günden bir gün önce yarısı kaplanmalı, bu da doğru cevabın 47 olduğunu gösteriyor. Dostça bir rekabet mi? Hepsini doğru bildiyseniz, tebrikler, artık kendinize zeki diyebilirsiniz! Öyleyse, sonunda kimin daha zeki olduğunu bulmak için arkadaşlarınızdan veya iş arkadaşlarınızdan birine meydan okumanın zamanı gelmiş olabilir mi? Kaynak: Dagens

Kabin görevlisi, otel yataklarının altına mutlaka bir su şişesi atmanız gerektiğini söylüyor. Kabin görevlileri geçimlerini seyahat ederek sağlıyor, bu yüzden seyahatlerimizden en iyi şekilde yararlanmak için onların tavsiyelerine güveniyoruz. Ve bu kabin görevlisinin en önemli tavsiyesi, özellikle tek başınıza seyahat ediyorsanız paha biçilmez olabilir. Hollandalı havayolu KLM'de çalışan ve seyahatleri hakkında TikTok videoları paylaşan Esther Sturrus, beş tavsiye paylaştı; bunlardan biri de otel odasına girdiğinizde yatağın altına mutlaka bir su şişesi atmanız. Pek olası olmasa da, turistler hırsızlar veya davetsiz misafirler tarafından hedef alınabilir ve bazı yolcular belirli ülkelerde veya alt katlardaki odalarda dikkatli olmayı tercih edebilir. Esther'e göre, bu yöntem "yatağın altında kimsenin olup olmadığını bakmadan kontrol etmenizi" sağlayarak, tedirginseniz içinizi rahatlatıyor. Şişeyi yatağın altına yuvarlamanızı tavsiye ediyor ve videosunda "diğer taraftan çıkması gerektiğini" ekliyor. Eğer çıkmıyorsa, dikkatli olmanız gerekebilir. Bir engelin, yatağınızın altında saklanan biri olduğu anlamına gelmediğini unutmayın. Yedek çarşafların saklandığı bir yer de olabilir veya şişeyi diğer tarafa tam olarak geçirecek kadar sert fırlatmamış olabilirsiniz. Bununla birlikte, kontrol etmekte bir sakınca yok ve gerekli özeni gösterdiğinizi bilerek daha iyi uyuyacaksınız. Esther'in diğer ipuçları: Diş fırçanızı düşmeden saklamak için bir kağıt bardağın dibine delik açın. Banyo aynasındaki buharı temizlemek için saç kurutma makinesi kullanın. Duş alırken kırışıklıkları gidermek için seyahat kıyafetlerinizi banyoya asın. Müzik çalarken sesi yükseltmek için telefonunuzu bir bardağın içine koyun. Daha önce başka bir uçuş görevlisi, otelinize varmadan önce başlayan faydalı bir seyahat tüyosundan bahsetmişti. Metro'ya konuşan eski British Airways kabin memuru Saskia Sekhri, birçok uçağın gardıroplu olduğunu ve yolcuların bunu kullanabileceğini açıklamıştı. Hayır, bizim de haberimiz yoktu. Yani, özel ilgi göstermek istediğiniz bir kıyafetiniz varsa, tek yapmanız gereken uçaktaki mürettebata yer olup olmadığını sormak. Saskia şöyle dedi: "Çoğu uçakta gardırop bulunur, ancak bu herkesçe bilinen bir şey değil. Narnia'daki gardırop gibi olduğunu söyleyebilirim, ancak sadece bilgi sahibiyseniz biliyorsunuz. Mürettebat, uçuş sırasında ceketlerini veya yeleklerini asmak için gardıropu kullanabilir, ancak biz genellikle eşyalarımızı baş üstü dolaplarına koyardık." Bir dahaki sefere uçağa ilk binenlerden biriyseniz, kırmızı CREW etiketiyle birlikte gardıropta çantalar olduğunu fark edebilirsiniz. Saskia, uzak bir yere seyahat ediyorsanız, uçakta gardırop bulma olasılığınızın daha yüksek olduğunu belirtiyor. "Bazı kısa mesafeli uçaklar (A319/320/321 gibi), tekerlekli sandalye gibi güvenlik ekipmanlarını barındıracak şekilde veya kısa mesafeli mutfaklar oldukça sıkışık olduğundan alanı en üst düzeye çıkarmak için yeniden yapılandırılmış olabilir. Ancak çoğu uzun mesafeli uçakta birden fazla gardırop bulunur, bu yüzden sormaya değer!" Kaynak: Metro

Düşen Bir Telefon, Tesla'ya Karşı 243 Milyon Dolarlık Karara Nasıl Yol Açtı? Tesla, iddiaya göre Otopilot özelliklerinin de dahil olduğu ölümcül bir kazadan sonra 242,5 milyon dolar borçlu olabilir. Kaza 2019 yılında meydana gelmiş, bir kadının ölümüne ve erkek arkadaşının ağır yaralanmasına neden olmuştu. Şirket, itiraz etmeyi planlıyor ve sürücünün hızlanarak Otopilot sistemlerini devre dışı bıraktığını iddia ediyor. Tesla sonunda robotaksi hizmetini başlattı, ancak jürinin Otopilot'un da dahil olduğu ölümcül bir kazadan kısmen sorumlu bulmasıyla büyük bir darbe aldılar. Dava yıllardır yargı sürecindeydi, ancak şu ana kadar 329 milyon dolarlık tazminatla sonuçlandı. Florida Güney Bölgesi'ndeki davaya göre, George McGee, Otopilot özellikli 2019 model bir Tesla Model S kullanıyordu. CNBC, McGee'nin telefonunu düşürdüğünü ve bir engelle karşılaşırsa aracın fren yapacağına inanarak telefonu almaya gittiğini söylüyor. Bunun yerine, aracın 97 km/s hıza ulaştığı ve park halindeki bir Chevrolet Tahoe'ya çarptığı bildirildi. SUV daha sonra Benavides Leon'a çarparak ölümüne, Dillon Angulo'nun ise ciddi şekilde yaralanmasına neden oldu. Angulo'nun birden fazla kemiğinin kırıldığı ve travmatik beyin hasarı geçirdiği söyleniyor. Kaza şüphesiz korkunç olsa da, asıl soru kimin suçlu olduğuydu. Sonuç olarak, jüri Tesla'nın %33 sorumlu olduğuna karar verdi ve bu da otomobil üreticisinin 42,5 milyon dolar tazminat ve 200 milyon dolar cezai tazminat ödemek zorunda kalacağı anlamına geliyor. Bu durum, jürinin Tesla'nın Otopilot'un yeteneklerini abarttığı iddialarından etkilendiğini gösteriyor. Tesla temyize gitmeyi planlıyor ve otomobil üreticisi, "Bugünkü karar yanlış ve yalnızca otomotiv güvenliğini olumsuz etkiliyor" diyen uzun bir açıklama yayınladı. Şirket ayrıca, "[duruşmada] önemli hukuk hataları ve usulsüzlükler" olduğunu iddia etti. Daha da ilginci, Tesla, "Kanıtlar her zaman, sürücünün tek kusurunun, ayağı gaz pedalında olduğu ve Otopilot'u devre dışı bıraktığı için hız yapması olduğunu göstermiştir. Sürücü, gözleri yolda olmadan düşen telefonunu arıyordu. Açık olmak gerekirse, 2019'da ve bugün hiçbir araba bu kazayı engelleyemezdi." dedi. Otomobil üreticisi, davanın "asla Otopilot ile ilgili olmadığını" ve bunun yerine "sürücünün -ilk günden itibaren- sorumluluğu kabul edip kabul etmesine rağmen, davacı avukatlarının arabayı suçlayarak uydurduğu bir kurgu" olduğunu iddia etti. Her şeyin nasıl sonuçlanacağı henüz belli değil, ancak temyiz süreci istedikleri gibi gitmezse Tesla için felaketle sonuçlanabilir. Kaynak: Carscoops

Hindistan, ABD'nin Rus petrolüne uyguladığı yaptırıma yanıt verdi 2 Ağustos (UPI) -- Hintli yetkililer Cumartesi günü, ABD Başkanı Donald Trump'ın mali "ceza" tehditlerine rağmen ülkenin politikasını değiştirmediğini ve Rusya'dan petrol almaya devam edeceğini doğruladı. New York Times, iki üst düzey Hintli yetkiliye dayandırdığı haberinde, Hindistan hükümetinin ülkedeki petrol rafinerilerine Rus ham petrolünü durdurmaları veya miktarını azaltmaları yönünde herhangi bir talimat vermediğini bildirdi. Trump bu haftanın başlarında, Güney Asya ülkesine Rus petrolüne olan bağımlılığını azaltmaması halinde mali bir "ceza" uygulayacağını söylemişti. Bu yaptırım, Hint mallarına uygulanacak %25'lik Amerikan gümrük vergisine ek olarak uygulanacak. Başkan, ek mali "cezanın" kapsamı hakkında ayrıntı vermedi. Trump, Truth Social'da paylaştığı bir gönderide, "Unutmayın, Hindistan bizim dostumuz olsa da, yıllardır onlarla nispeten az iş yaptık çünkü gümrük vergileri çok yüksek, dünyanın en yüksekleri arasında ve en ağır ve iğrenç parasal olmayan ticaret engellerine sahipler," dedi. "Ayrıca, askeri teçhizatlarının büyük bir kısmını her zaman Rusya'dan satın aldılar ve herkesin Rusya'nın UKRAYNA'DAKİ ÖLÜMLERİ DURDURMASINI istediği bir dönemde, Çin ile birlikte Rusya'nın en büyük ENERJİ alıcısı konumundalar." Trump Cuma günü, "Hindistan'ın artık Rusya'dan petrol almayacağını anladığını" söyledi. "Duyduğum bu. Bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum. Bu iyi bir adım. Ne olacağını göreceğiz." Hintli yetkililer, New York Times'a ülkenin "petrol şirketlerine yön değiştirmeleri için herhangi bir talimat vermediğini" söyledi. Hintli yetkililer, Times haberini doğrulamadan veya reddetmeden, seçenekleri değerlendirdiklerini kamuoyuna açıkladılar. Hindistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Shri Randhir Jaiswal, Cuma günü Yeni Delhi'de düzenlediği basın toplantısında, "Yaptırımları not aldık ve inceliyoruz," dedi. "Önerilen petrol satışı vb. ile ilgili diğer soruya gelince... bakın, bu konuda herhangi bir yorumum olmadığını söyleyebilirim. Enerji ihtiyaçlarımızın karşılanması konusunda, genel yaklaşımımızı, yani genel duruşumuzu gayet iyi biliyorsunuz. Kararlarımızı, petrolün uluslararası piyasadaki mevcut fiyatına ve o dönemdeki küresel duruma göre alıyoruz. Sorduğunuz özel sorunun ayrıntılarına gelince, bundan haberim yok. Bu ayrıntılara sahip değilim." Jaiswal ayrıca durumu daha da tırmandırmaktan kaçınmaya çalıştı. Gazetecilere, "Ayrıca, bunun hassas ve karmaşık bir dava olduğunu ve bu nedenle spekülasyon ve yanlış bilgiye dayalı medya haberlerinin hiçbir şekilde yardımcı olmadığının altını çizmek isterim," dedi. "Bazı gelişmeler yaşandığına dair haberler vb. doğru değildir. Lütfen bizden bir güncelleme bekleyin, bu hassas bir konudur ve tüm tarafları yanlış bilgilendirmeden uzak durmaya çağırıyoruz." Kaynak: UPI News

Y kuşağından bir anne dövmelerine binlerce dolar harcıyor ama büyük bir sorun var Vücuduna yıllarca dövme yaptıran ve dövmeleriyle çokça övünen bir kadın, dövmelerinden neden nefret ettiğini ve yaptırdığına neden pişman olduğunu açıkladı. Alexa Locke, ilk dövmesini 18. yaş gününü kutlarken yaptırdı. Çok özel bir an gibi gelmişti ve koleksiyonunu büyütmek için sabırsızlanıyordu. Ancak şimdi, 37 yaşında bir anne olan Locke, sahip olduğu 25-30 dövmeden derin pişmanlık duyuyor ve Newsweek'e dövmeleri "çok hızlı ve çok genç yaşta" yaptırdığını söyledi. Dövmeler çoğunlukla kollarında, 15 yıl önce yaptırdığı bir kolu da dahil. Ayrıca ayağının üstünde, boynunda ve kulağının arkasında da desenler var. Bu kadar çok dövme yaptırmak hem zaman alıcı hem de maliyetli. Locke, 18 yaşından beri dövmelere 10.000 dolardan fazla harcadığını tahmin ediyor. Kuzey Kaliforniyalı Locke, "Anne olduktan sonra pişman olmaya başladım" dedi. "Dövmeler hakkındaki yargılar ve klişeler hâlâ çok güçlü, bu moral bozucu ama gerçek bu. "Herkesin ilk izleniminin dövmeli bir kadın olduğum yönünde olmasından nefret ediyorum. Ben bundan çok daha fazlasıyım. 20 yıl önceki ben, bugün olduğum kadınla hiçbir şekilde yakın değil ve insanlar bana baktıklarında sadece onu görüyorlar. Şu anki kadınım çok daha eğitimli, olgun ve kendine güvenen biri." Locke'un şu anki hisleri, dövme yaptırmayı seçen veya geçmişte yaptıran diğerlerinin bir yansıması değil. Sanat eseri olarak "güzeller" ve dövme sanatçıları daha iyisini yapamazdı, ancak Locke sadece vücudunda olmamalarını istiyor. En sevdiği dövmeyi seçmek zorunda kalsaydı, Locke'un dediğine göre, kolundaki kanatlı saat ve doğduğu saat olurdu. Bu dövmenin ardındaki duygu, zamanın su gibi akıp gitmesi. Bu arada, "sadık kal" yazan eklem dövmeleri en sevmediği dövmeler. "Çok güzeller ve sanatçılarım harika bir iş çıkardı, keşke vücudumda değil de evimin bir yerinde asılı olsalardı." Vücudumdaki dövmelerden hoşlanmasam da, tüm dövmelere hayranım," dedi. Dövme sildirmek bir seçenek, ancak pahalı ve acı verici. Locke, eklem dövmelerini sildirmek için şimdiye kadar iki seansa gitti, ancak acı "dayanılmazdı". İnsanların dövme pişmanlıklarından bahsetmesi her zaman kolay olmuyor, ancak Locke hissettiklerini gizlemek istemedi. Temmuz ayında TikTok'ta (@lexaterese) dövmelerinden neden nefret ettiğini açıkladığı bir video paylaştı ve klip, yazının yazıldığı tarihte 6,4 milyondan fazla izlenme ve 463.100 beğeniyle viral oldu. Locke, dövmeleri hakkında aynı şekilde hisseden başka pek çok kişiyle karşılaşmamıştı, ancak gönderisine gelen çevrimiçi tepkilerden çok etkilendi. Bu kadar çok insanda yankı uyandırmasından ve değerli bir destek sunmasından çok memnun. Locke şunları söyledi: "Milyonlarca insan benimle bağlantı kurdu ve pişmanlıklarında kendilerini yalnız hissettiler. Utanç verici ve bu yüzden kimse bundan bahsetmiyor. Kimse yaptığı hataların kalıcı olarak bedeninde yer ettiğini kabul etmek istemez. "Pişmanlık, özellikle de bir insan olarak büyüyüp daha iyi bir versiyonuna dönüştüğünüzde, hissedilmesi normal bir duygudur. Aldığım nefret çoğunlukla dövmeli topluluktan geliyor. İnsanların hikayemi ve fikrimi dövmelerine yönelik kişisel bir saldırı olarak nasıl algılayabildiklerini asla anlayamayacağım." Dövme yaptırmayı düşünen diğer gençlere de olduğu gibi, Locke da bunu iyice düşünmelerini ve yaşlanıp "kimliklerini bulana" kadar beklemelerini tavsiye ediyor. TikTok videosu viral olduktan sonraki günlerde, Locke'un dürüstlüğünü öven 18.100'den fazla internet kullanıcısı yorumu toplandı ve hatta bazıları kendi deneyimlerini paylaştı. Bir yorumda şöyle yazıyor: "Sen, kendim dışında tüm dövmelerinden nefret ettiğini duyduğum tek kişisin. Her birinden pişmanım." Başka bir TikTok kullanıcısı şöyle yazdı: "Bununla uğraştığınız için çok üzgünüm! Bu kadar şeffaf olduğunuz için teşekkür ederim!" Bir başkası ise şöyle yanıt verdi: "Keşke dövmelerimi yaptırmak için beynim tamamen gelişene kadar bekleseydim." Kaynak: Newsweek

Fenerbahçe arsaVev Kadın Futbol Takımımız, geçtiğimiz sezon İsveç Elitettan Ligi takımlarından Jitex Mölndal BK forması giyen Olivia Matilde Johansson Alcaide’yi kadrosuna kattı. 27 yaşındaki İsveçli orta saha oyuncusu, kendisini 1 yıllığına sarı lacivertli renklere bağlayan sözleşmeye imza attı. Oyuncumuza ‘Kulübümüze hoş geldin’ diyor; çubuklu formamızla nice başarılar diliyoruz.

VNL 2025 Erkeklerde 2. finalist belli oldu Polonya Japonya'dan sonra Brezilya'yı da 3-0 yenerek VNL'de finale adını yazdırdı