Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

sardunyam

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. SUİSTİMAL sevginin her çeşidi suistimale maruz kimi sevsen, kendine payeler çıkarıyor bu ne çelişkiler dünyasıymış yüz verdiğin, astarını arsızca istiyor hani yeminim olmasa doğuştan çoktan vuracağım yüzüne ayıplarını latife etmeninde bir adabı var münasebetsiz, kendini bilmez kafalar memleket yanıp tutuşmuş birilerinin derdi başka nerede satılmış adamlar var, yalakaları yanı başta midem kaldırmıyor artık, özü sözü bir olmayanları insan haklarıymış, yesinler böyle hakları kendine aydın diyen bölücüler, ülkeme göz dikmişler azınlık hakları diye yalanları vatanımda sayıklamalar iyi niyet hep hor kullanıldı, kendi ülkemizde yabancı olduk Mustafa Kemal''in askerlerdik, onlara göre darbeci olduk eğilip bükülmedik kimsenin önünde hep dik durdu başımız dün öyledik, bundan sonra da böyle olacak yok öyle yağma bu ülkenin adı TÜRKİYE CUMHURİYETİ bundan sonra her türlü suistimale kapalı sardunyam
  2. nereye parmak atsalar orayı karıştırıyorlar, nereye girseler orayı bölüyorlar işte...
  3. Cyrano, Beynimizi gelişime, değişime açmak bazı konularda tavizler vermek demek mi? Boşuna anlatıyorum demişsin yarı sitemkar, sen bildiklerini anlat içinden doğruları almasını bilenler alır arkadaş... Pkk'ya alternatif ne demek biraz açarmısın? Yani pkk hangi konularda haklı mücadele verdiki, sonra kötüye kullanmış olsun ve alternatifi ne yapacak? Söz konusu terör ve bu terörün haklı sebebi varmı? Bu terörü yapanların, destekçilerinin meclisteki temsilcilerinin Kürt kökenli vatandaşlarımızın gerçek sorunlarına ne denli eğildiği ortada değilmi? Bu terörü bu ülke topraklarının bütünlüğünü savunan herkes lanetliyor... kürtlere bazı konularda ayrıcalık tanımak mı gerekiyor bu sorunları çözmek için... Söz konusu olan Güneydoğunu kalkınması ve eğitim düzeyinin yükseltilmesiyse bunu ben ve benim gibiler herkesten çok istiyoruz... Ama alternatif olarak gördükleriniz bizim gibi düşünmüyor... Evet sana göre ya da senin gibi düşünenlere göre slogan atıyoruz... Aslında böyle bir kaygımız yok... Kaybettiğimiz bişeyde yok, benim anlayışıma göre terörün haklı savunması olamaz kemalizmin anlayışına aykırı her anlayış bence emperyalizme hizmet eder... o yüzden bu kadar eğilip bükülmüyoruz ve o yüzden bizi slogan atmakla itham edebiliyorlar... Etsinler, Kürt kökenli insanların haklarını çok düşünenler benim gibi düşünenleri göz ardı ediyorsa ben zaten o anlayışta gerçekten demokrasi olduğuna inanmam... Güneydoğu insanı bilinçlendirilmeli, bölge kalkınmalı, oraya yatırım yapılmalı ve teşvik edilmeli ama pkknın propagandasını yaptığı dil+etnik ayrım+özel haklar işte bunlara karşıyım... Sanırım bende boşuna anlatıyorum...
  4. E madem biliyordun 2 gün önceden neden burada topicin açıldığı gün açıklamadın... 2 gün önceden haberin oluyor o kadar konuşuyoruz ama sen şimdi söylüyorsun... Ne kadar güzel hepimiz sevindik bu habere...
  5. aldım papatyalarımı bidenem çok çok çok teşekkür frozen cadısına vermesende olurdu ama neyse
  6. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Forum Oyunları
    peki ben kaskımı takayımda neme lazım sakata gelmeyelim kafaya bu kadar takmasaydın canem görmesemde olurdu yani çok möhim değiil yane
  7. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Forum Oyunları
    çokmu yakından görcem canem peki ben yolun ne tarafında durayım
  8. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Forum Oyunları
    bakmak isterim tabi hep bi kamyon görmek istemişimdir cinayetmi planmı ne diyosunnn canemmmm her zaman sevmişimdir zati seni
  9. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Forum Oyunları
    peki damperlimi dampersizmi canem
  10. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Forum Oyunları
    içimden tren geçiyo canem, kutuplara gidiyomuş bıraksınmı senide
  11. malesef haklısın sevgili muki, herkes memnunsa alan veren için herşey yolundaysa birşey düzelmez... soyulan kazlar öteki dünyada muradına erecekler...
  12. Hristiyanlaşıyoruz aslında yavaş yavaş... Papalarının önünde diz çöker ya hristiyanlar ve tanrı ile aralarına rahipleri sokarlar... Bir rahip ve bir papaz tanrıyı temsil eder, o yüzden çok başka bir yerdedirler halkın gözünde... bizde de şeyhleri, tarikat liderlerini tanrının temsilcisi yaptılar itibar verdiler, paye verdiler, devletin konutlarında ağarladılar... aklı başında insanlar buna itiraz etti işte o zaman bu gericiler, dindarlara baskı yapılıyor diye propaganda yaptılar... şeyh olsa, papaz olsa, imam olsa, haham olsa benden senden ne farkı var, ne zaman vazgeçecek insanlar, başka insanlarda keramet aramaktan... mucize beklemekten, köleleşmekten... insan onurunu ayaklar altına alan şeylerin başında, köleleşme ve köleleştirme gelir... bir tarikat liderinin ya da bir şeyhin gördüğü muameleye bakınca insanların köleleştiğini anlıyorsunuz... Ve Atatürk Türkiye'si ne yazık böyle adamlarla işbirliği yapan liderlerce yönetildi karşılıklı çıkar ilişkileri vardı din arada kullanıldı... şimdi ülkemizi anlayış olarak 50 yıl geriye attık... muhafazakarlaşma içine kapanma hoşgörüsüzlük kültürü bu sayede yaygınlaştı...
  13. ben yazmadım bidenem ama bende içinde kendimden bişeyler buldum seninle paylaştım... sende beğendiysen ne ala bir yanın cinnet, öteki yanıda mı cinnet canım bi cinnet herşeyi halleder
  14. YENİLENEBİLİR ENERJİ NEDİR? Halen çoğu ülkede enerji için ağırlıklı olarak kömür, petrol, doğalgaz kullanılmaktadır. Fosil yakıtlar denilen bu kaynaklar yenilenebilir değildir. Bu kaynaklar hem sınırlıdır bir gün bitebilir, hem de rezervler azaldıkça fiatı pahalanacaktır. Üretilmesiyle çevre daha fazla zarar görecektir. Bunun aksine yenilenebilir enerji kaynakları ( rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi ) sürekli olarak kendilerini yeniledikleri için tükenmezler. Yenilenebilir enerjilerin çoğu direkt ya da indirekt olarak güneşten kaynaklanır. Güneş ışığı ya da güneş enerjisi ısınmak ve aydınlanmak için evlerde ve diğer binalarda doğrudan kullanılırken, elektrik üretmek, su ısıtmak, soğutmak ve çeşitli ticari ve endüstriyel amaçlarla da indirekt olarak kullanılmaktadır. Güneşin ısıtmasındaki farklılıklar sonucu rüzgarlar oluşur, rüzgardaki enerji rüzgar türbünleri yardımıyla yakalanır. Güneşin ısıtmasıyla okyanus ve derelerden su kütleleri buharlaşır. Bu su buharı yağmur ya da kara dönüşüp tekrar ırmak ya da dere içlerine ulaştığı zaman, hidro enerji hidroelektrik santraller tarafından yakalanabilir. Yağmur ve karla beraber güneş ısı ve ışığı bitkilerin büyümesini sağlar. Bu bitkileri oluşturan organik maddeler biyokütle olarak bilinir. Biyomass elektrik üretmek için kullanılabilir. Biyomass'in kullanılmasıyla biyokütle enerjisi elde edilir. Hidrojen de su gibi, organik bileşiklerin çoğunda bulunur. Yerküremizde en bol bulunan elementtir. Fakat doğal halde gaz olarak bulunmaz. Su için oksijenle birleştiği gibi daima diğer elementlerle bileşik haldedir. Diğer elementlerinden ayrıştırıldığında hidrojen enerjisi bir yakıt olarak kullanılabilir ya da elektriğe dönüştürülebilir. Tüm yenilenebilir enerji kaynakları güneşten kaynaklanmaz. dahil, binaların ısıtılma ve soğutulması gibi çeşitli kullanımlar için, dışarı çıkarılmasıdır. Okyanusların gelgit enerjisi güneş ve ayın birbirlerini kütlesel olarak çekmelerinden kaynaklanır. Gerçekte okyanus enerjisi bir çok kaynaktan meydana gelir. Gelgit enerjisine ilave olarak okyanus dalgalarının, rüzgarlar ve gelgitlerle birlikte oluşturduğu okyanus enerjisi vardır. Güneş okyanusun yüzeyini okyanusun derinliklerinden daha fazla ısıttığı için arada bir sıcaklık farkı oluşur, bu fark bir enerji kaynağı olarak kullanılabilir. Okyanus enerjisinin bütün bu şekilleri elektrik üretiminde kullanılabilir. Yenilenebilir enerji neden önemlidir? Yenilenebilir enerjiler sağladığı faydalar yüzünden önemlidir. Esas faydaları şunlardır: Çevresel Faydaları: Yenilenebilir enerji teknolojileri çevreyi fosil enerji teknolojilerinden daha az etkiler. Çünkü kirleticisi yoktur. Kaynağının bitmesi söz konusu değildir. Her zaman da var olacaktır. Sera etkisi ve küresel ısınma konuları sebebiyle önem verilmesi gerekmektedir. Torunlarımızın da kullanacağı bir enerjidir. Diğer enerji kaynakları sonlu ve sınırlı iken yenilenebilir enerjiler hiç tükenmezler. İş ve ekonomi: Yenilenebilir enerji yatırımlarının çoğu, yüksek maliyetli enerji dış alımları yerine, tesislerin kurulması için malzeme ve insan gücüne yapılır. Yenilenebilir enerji için yapılan yatırımlar yapıldığı yörede kalır, iş ve lokal ekonomiler için enerji kaynağı olur. Yenilenebilir enerji teknolojileri zaman içinde oldukça gelişmiştir, enerji üreten çoğu ülke yenilenebilir enerji ve teknolojilerini satarak ticari açıklarını kapatmaktadırlar. Enerji güvenliği: 1970'lerin başında petrol teminindeki zorluklardan sonra, bazı ülkeler yabancı petrole olan bağımlılıklarını azaltma girişimlerinde bulundular. Bazıları da azaltmak yerine dışa bağımlılığı artırarak sürdürdüler. Her iki durum, ülkelerde enerji politikalarının üzerinde oldukça etkili olmuştur. Enerji verimliliği neden önemlidir? Enerji verimliliği, aynı işi gerçekleştirmek için daha az enerji kullanmak demektir. Enerjinin daha verimli kullanımı, ev sahiplerinin, okulların, devlet dairelerinin, iş ve endüstriyel çevrelerin enerji kaynaklarına daha az para ödemesi demektir. Harcanan fazla paralar, tüketici ihtiyaçlarına, üretime, eğitim ve diğer hizmetlere harcanabilir.Enerjisi verimli bir ekonomi, fazla enerji kullanılmadan da gelişebilir. Bir ekonomi daha az enerji kullanırsa daha az kirletici üretmiş olur. Çünkü kirlilik ve enerji birbirine sıkıca bağımlıdır. 1999'a kadar enerji kullanımından kaynaklanan sera gazları emisyonunun 1990 seviyesinden %13 daha fazlalığı rapor edilmiştir. O periyotta enerji kullanımındaki artış da hemen hemen aynı yüzde ile olmuştur. Eviniz ya da küçük işyeriniz için ve diğer binalar için enerji verimliliği binanın ısınma, serinleme ve aydınlanması için daha az enerjinin kullanılması demektir. Enerji koruyucu cihazların satın alınması da enerji verimliliğini artırır, bilgisayar ve bina ile ilgili diğer donanımlar gibi. Ev sahipleri ya da iş sahipleri için enerjiye daha az para ödenmesi paranın kazanılması demektir. Enerji departmanları enerjiyi kazanmak isteyen ev sahipleri için bir takım örnek uygulamaları ve enerji verimliliği projelerinin listesini sunmalıdır. Otomobil ve diğer araçlar için, enerji verimliliği, daha gelişmiş teknolojilerin otomobil üretiminde kullanılmasına imkan sağlanması ve üreticilere bu konularda destek olunmasıdır. Enerjisi verimli araçlar için iki örnek; yakıt hücrelerinin kullanılması ve melez gas-elektrik motorlarının kullanılmasıdır. Yakıt ekonomi rehberi ve araç teknolojisi programları ile daha uygun teknolojileri seçme imkanları tüketiciye sürekli sunulmalıdır. Temiz enerji kullanımıyla ne kazanılır? Ev sahibi olarak, yenilenebilir enerji ve enerjisi verimli teknolojileri evinizde ya da otomobilinizde kullanmakla, çevre korunmasına yardım etmiş olacak ve uzun süreli kullanımlarda daha fazla tasarruf edeceksiniz. Küçük bir işyeri sahibi olarak yenilenebilir enerji ve enerjisi verimli teknolojileri kullanarak, enerji faturanızı ve çevreye olan etkinizi azaltmış olacaksınız. Ayrıca temiz enerjide küçük iş fırsatları vardır. Bir elektrik üreticisi iseniz, elektrik üretmek için çok sayıda yenilenebilir enerji teknolojileri vardır. Bu sayede enerji verimliliğinden siz ve müşterileriniz tasarruf etmiş olursunuz. Bir küçük çiftçi yada çiftlik sahibi olarak yenilenebilir enerji teknolojileri ve enerji verimliliğini kullanarak paradan tasarruf etmiş olursunuz, yenilenebilir enerjideki tarımsal iş fırsatlarından yararlanabilirsiniz. Bir mucit olarak yenilenebilir enerji teknolojileri ve enerji verimliliği kullanımlarında çeşitli fırsatlar mevcuttur. Kaynak: kuresel-isinma.org
  15. Madem ders çıkarmaktan söz ediyoruz o zaman dün ve bugün konuşulurken kimilerini eleştirip kimilerini övmeyelim istersen... dün Leyla Zana'yı meclise soktular ne oldu Chp yanlış yaptı mı diyeceğiz, eğer Leyla Zana kendisine tanınan hakkı Türk milletinin bütünlüğü için kullansaydı bugün başka şekilde değerlendirilirdi... Bugün Dtp mecliste doğruluğu yanlışlığı tartışılır ama icraatları ortada, söylemleri belli... Bu ülkede Kürtler azınlık görülmediği için istedikleri siyasi partiden aday oluyorlarken ayrıca bir Kürt partisi kurmanın ve bunun adını ezilen halkların hakkını aramak koymanın mantığı olmasa gerek... Dün ve bugün konuşurken, Doğu Perinçek dün böyle söylüyordu bugün böyle söylüyor bu adam hep böyle yapıyor denmişti... Doğu Perinçek hoşa giden söylemde bulunmayınca yeriliyor, birileri soykırımı destekleyince aydın oluyor, ya da pkk'ya karşı bir iki şey söyleyince bölgede değişim oluyor... % 2 kalmak, % 3 kalmak mesele değil çoğulcu olmak bütün milli değerlerinden taviz vermek olacaksa, pkk terör yapmasın diye birileri pkk'nın söylemlerini aydınca söyleyince çoğunluk sağlanacaksa ben o % 2'nin içinde kalmayı tercih ederim... şimdi hem demokrasiden dem vuracağız hem kişilere göre demokrat davranacağız, beylik laflar edeceğiz olmaz böyle... slogan dediğiniz şey benim fikrimdir yüreğimden ve aklımdan geçtiği gibi yazıyorum, yanlış olduğunu söylüyorsanız oda sizin düşünceniz... dünyanın gözünde nobel alıp barışçı aydın olanlar Ermeni Soykırımı olmuştur diyor alkış... pkknın terör meselesi yaptığı söylemleri prof.lar söylüyor terör karşıtlığı oluyor... alkış... eee bizde alkışlamıyoruz bi sakıncası olmasa gerek...
  16. YÜZLEŞME Çok eskiden beri tanırım beni... Az sonra ne yapacağımı bilirim... Ya da ben öyle sanıyormuşum... Bunca yıldır tanıdığımı sandığım ben Ne çok değişmişim, bilmeden... Ne çok korkularım varmış Ne çok cesaretlerim Aynada yüzüme bakan bu kadın Kim...? Ben miyim? Bunca yılın ardından kendimle yüzleşince Benim bana ne verdiğim, benim benden ne aldığım Koskocaman bir muamma... Ya sandığım kadar iyi tanımamışım beni... Ya çok iyi gizlenmişim kendimden... Şimdi içinden çıkamadığım bu yüzleşme hali Milenyum insanına özgü bir akım mı? Ne şarkılar eski tadı veriyor bana... Ne şiirler... Öyle çok başkalaşmışım... Mutasyon mu geçiriyorum...? Kendi kabuğumu yırtıp, Kendimi doğurmanın sancıları mı bunlar...? Ah annemin koynu Bu aralar en çok ihtiyacım olan Kendimi emanet edebileceğim En güvenli yer... Anne, sakla beni... Kendimi kendimde bulana kadar...
  17. yansımalar 4 hayat öyle bir değirmen ki un ufak eleyip bizi öğütüyor inceden inceden... kimimizin mayası sağlam kimimizin o kadar değil... harlı ateşte önce mayalananlar pişer... iyi ile kötü kardeşmiş yağmurla güneş... suyla ateş... ya sonra?
  18. Ama bu çok ciddi bir mesele tabi Mahsun Kırmızıgül'e yapılanda haksızlık ama ortada bir şaibe varsa ve toplanan meblağ bu kadar büyükse ben bana gelen bu maili ciddiye alırım, ha eğer doğru değilse zaten bu ortaya çıkar... Mahsun Kırmızıgül'de kendisini savundu zaten... Gelen her maili değerlendirmiyorum ama güvenilir kaynaklardan aldıklarımı değerlendiriyorum... Bu tartışma büyürse (Türkiye genelinde) o zaman Habertürk'te gereken açıklamayı yapacaktır sanırım... Ve bunun yararını şehit aileleri görecektir...
  19. Güzel düşünüyor ve güzel söylüyorsun arkadaşımda peki dünün solcuları ve dünün sağcıları bugün ulusalcı kimlik altında toplanırken aynı aydınlar bu konuda neden tarafsız kalıyor bunuda söylermisin? pkk kimin canını yakmadı ki bu ülkede, Kürtleri azınlık olarak gören ve gösteren aydınlar bugün pkk ile ters düşüyor görünsede sanırım duydukları asıl sıkıntı dün savunduklarını bugün tekzip etmek istememelerinden kaynaklanan tereddüt gibi geliyor... pkk nın ne yaptığı artık su götürmez gerçek adı aydın olan çıkıp bunu savunamıyor ama aynı adamlar hala ve ısrarla Kürtlere azınlık hakları adı altında bölücü propaganda yapmaya devam ediyor... Söylermisin neyi nasıl düzelteceğiz, Kürtleri azınlık olarak görecek ve sözde haklarını teslimmi edeceğiz o zaman demokratmı olacağız, bu ülkenin bütün etnik özelliklerine aynı hakları vermemek ne olacak o zaman, ya da vermek mi gerekecek... Bu aydınlar neden Kürt halkına oynuyor, neden Türkiye'de insan hakları denilince akıllara Kürt halkı geliyor? Bu adamlar böyle davranınca alkışlayacak mıyız? Ben alkışlamama hakkımı kullanıyorum... Orhan Pamuk haksızlığa uğruyor diye yaygara koparanlara bir bak aynı yaygarayı, emin Çölaşan için, Bekir Coşkun için, Altemur Kılıç için koparmadılar... Ben böyle anlayışı, böyle çifte standartı kutlamıyorum... umarım buna saygı duyarlar...
  20. Haklısın, ama bilmeni isterim ben bu haberi bahsettiğin gazeteden alıntılamadım mailime gelen bir haberdi paylaşmak istedim... En azından belki bundan sonra özellikle Deniz Feneri gibi bir derneğin bile yoksul ve muhtaç insanların adını kullanarak topladığı paraları nerelere yatırdığını görerek ve buna göre düşünerek belkide daha şüpheci olmak daha temkinli ve sorgulamacı olmayı getirir sanıyorum... Umarım ve dilerim bu kez yanılıyoruzdur... bu kez kullanılanlar şehitler olmamıştır umarım...
  21. Alıntı yapmak gerekli olmadıkça yapılmamalı ama bazen gerekiyor ve gerektiği kadarını eklemek gerekir diye düşünüyorum... destek ve onay alıntılarında çiçek vermeyi doğru buluyorum zaten yazı gereğinden uzunsa otomatik olarak kısaltılıyor sanıyorum... ya da katıldığımız kadarını alıntılayıp çiçeğimizi buna görede verebiliriz... Teşekkürler Gecekuşu, bende değerlendireceğim fikrini...
  22. Oldum olası insanları gözlemlemeyi sevmişimdir... Ne insanlar gördüm, boş teneke misali çan çan çene boş gürültü... Çevreye verdikleri rahatsızlığın hiç farkında olmadılar... Ne insanlar gördüm, dolu buğday tanesi gibi mütevazi, kimileri onlara enayi desede, aslında onlar herşeyin farkındalar... Sadece öğrendikleri gibi davranıyorlar... Bazı insanlar herşeyi kendilerine eğlence yaparlar, insanların duygularını bile... Kendilerini zeki, diğerlerini aptal sanarlar... Bunların hayatla tek bağlantıları normal ve sağlıklı insanları rahatsız ettikleri anlarda aldıkları hazdır... Bazı insanlarsa, eğlenceyi bilirler ama bu asla insanların duygularıyla oynamak değildir... Onlar var olan herşeyin saygıyı hakettiğini bilirler... Çirkef ne kadar bulaşmaya çalışsa, onlara ulaşamaz... Arada edebten bir perde vardır... Bazı erkekler (istisnai) kadınları hakir görürler, akılları uçkurlarında, beyinleri doğuştan alınmış, nerede bir dişi görse içgüdüleri ile ona doğru hamle yapar, ters bir hareket görünce zehirli iğnesini kullanmaya kalkarlar... Bazı erkeklerse, (nadir olsada) cinsiyetten önce gelen pek çok değerin farkındadırlar... Onlar için kutsal olan aşktır, zaten hayvandan farkımız aşık olabilmemizdir... Bunu bilerek yaşar ve yaklaşırlar... Kadına ya da erkeğe hakaret ederek tatmin olmayacak kadar büyümüşlerdir... Bazı kadınlar, cinselliklerini kullanarak güç kazanırlar... Bu onların silahıdır, kullanmaktan çekinmezler, edebi değerleri unutmuşlardır, güdüsel değerleri ile vardırlar... İstisnai erkekler böyle kadınların tuzağına düşerler çünkü akılları ile değil başka şeyleri ile düşünürler... Bazı kadınlarsa, cinsel bir obje değil aklı, zekası, yeteneği, duyguları olduğunun bilinmesini ve görülmesini beklerler ama çoğunlukla hayal kırıklığı yaşarlar... Çoğu kez beklemedikleri şekilde sözlü tacize ve sinsi kurlara maruz kalırlar... Utanırlar, ne kendilerine, ne bunu yapana yakıştıramaz sessiz kalırlar... Bazı insanlar, internette ya da sokakta av peşindedir... Bazı insanlar, internette ya da sokakta dost ve bilgi peşinde... Birileri iltifatlarla tuzağa düşüreceğim sanar... Birileri haddini bilir... Bu güne kadar olmadı ama birgün olacağını umuyorum kadın ya da erkek olduğunu düşünmeden önce İNSAN olduğunu bilecektir herkes... Ortaya koyduğu ve içinde taşıdığı şey onur olacaktır... Kendi onuruna saygı duyulmasını istediği kadar başkasının onuruna da saygı duymayı öğrenecektir... Ne bulunduğu mevkiyi, ne dinini, ne kimliğini çıkar amaçlı kullanmadan tüm samimiyetiyle insanlığın bir parçası olduğunun farkına varacaktır umarım...
  23. Ermeni soykırımı vardır diyen aydınları (!) demokrat bulmak söylemlerini söylemleri kabul etmek demokratlık... ama Türkiye'nin gerçeklerini dile getirmek ve onurunu düşünerek yorum yapmak değil... Demokrasi, barış, kardeşlik, özgürlük, insan hakları bu sözleri en çok dile getirenlerin sonrasında neler yaptığını görünce bu kelimeleri kullananlara karşı itibarımız zayıfladı... pkk destekçisi dtp li vekiller başt olmak üzere, bu ülkede gerginlik çıkaran ve ülkemizi bütün dünyada suçlu gösteren sözde aydın kesim, ordumuza, milletimize, dilimize, vatanın bölünmez bütünlüğüne, ülkenin gerçek sorunlarına tenezzür etmedi... hatta bunları aşağıladılar... ulusalcılık, milliyetçilik, vatanseverlik ilkel bulunuyormuş... pek demokrat Baskın Oran'da böyle düşünüyormuş... aşağıda alıntıladığım yazı yorumsuzdur... İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Avukat Eren Keskin, 16 Mart 2002’de Almanya Köln’de düzenlenen “Kadın Hakları İnsan Hakları mıdır?” konulu toplantıda Türk Güvenlik güçlerini özellikle de Türk Silahlı Kuvvetlerini aşağılayıcı, küçük düşürücü suçlamalarla PKK söylemlerini destekleyici propaganda yapmıştır. Türk askerini (kendi deyimiyle) “Kürdistan’da girdiği evlerde kadınlara tecavüz etmek, gebe kadınları bile bekaret testine göndermekle” suçlayan Eren Keskin, “Türkiye’de siyasal yönetimde ordunun belirleyici rol oynadığı; gözaltına alınan kadınların cinsel tecavüze uğradığı; Ordunun banka kurarak ekonomide de söz sahibi olduğu; Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesi gerektiği” ve benzeri türden söylemlerle yoğun bir anti propaganda yapmıştır. Aynı toplantıya konuşmacı olarak katılmış bulunan Prof. Dr. Necla Arat’ın, Keskin’in söylemlerine tepki gösterip itiraz etmesi üzerine çıkan olaylar, toplantıyı izleyen basın mensuplarınca Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde duyurulmuş ve Cumhuriyet savcılıklarınca Eren Keskin hakkında dava açılmıştır. Prof. Arat bu davalarda tanık olarak yer almıştır. Dört yıl süren dava 2006’da sonuçlanmış ve Eren Keskin “Ordunun manevi şahsiyetine hakaret ettiği “ gerekçesi ile 10 ay hapis cezasına çarptırılmış ve bu ceza 6000 YTL para cezasına çevrilmiştir. Eren Keskin’in bu para cezasını ödemeyeceğini duyurmasından sonra, olayın aslı Türkiye aleyhine PKK yanlısı propaganda yapmak olduğu halde, bazı kadın örgütleri işin içyüzünü örtbas ve Mahkeme kararını protesto ederek kamuoyuna yönelik “Kadın ve İnsan Hakları Mücadelesine Destek verin” “Eren Keskin’le Dayanışmaya” ve “Kadın ve İnsan Hakları için 1 YTL de sen ver!” çağrıları adı altında imza ve para toplama kampanyaları başlatmışlardır. İmza kampanyasında 11 Nisan 2006 tarihi itibariyle 3172 imza toplanmıştır. Ne var ki bu imzaların dörtte üçü Kuzey Irak’ta 13.000 PKK yanlısı Kürt mülteciyi barındıran Maxmur Kampı mensuplarından alınmış, dörtte biri ise yurt dışındaki Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları Dernekleri yandaşlarından ve Türkiye’den toplanmıştır. Türkiye’den toplanan imzalar arasında çoğunlukla Boğaziçi Üniversitesi’nden ve Bilgi Üniversitesi’nden bazı öğrencilerle aşağıdaki isimler göze çarpmaktadır: Prof.Dr. Baskın Oran, Prof.Dr. Nükhet Sirman, Prof.Dr. Şemsa Özer, Prof. Dr. Jale Parla, Prof. Dr. Fadime Gök, Prof.Dr. Gülser Öztunalı Kayır, Prof.Dr. Taha Parla, Prof. Dr. Zehra İpşiroğlu, Prof. Dr. Ayşe Erzan, Pınar Selek, Filiz Koçali, Erol Katırcıoğlu, Ayşegül Altınay, Hülya Gülbahar, Prof. Dr. Saliha Paker, Doç. Dr. Sibel Irzık, Deniz Türkali, Gülsüm Cengiz, Etyen Mahçupyan, Berat Günçıkan, Müge İplikçi. Bu imza ve para toplama kampanyalarına bilerek ya da “Kadın ve İnsan Hakları” aldatmacasına kanıp bilmeyerek katılmanın PKK’ya DESTEK VERMEK olduğunu kamuoyumuza duyururuz.
  24. Türkiye gittikçe ırkçı ve dinci faşizme doğru sürükleniyor, Kürt halkını kullananlar onların bu ülkenin asli unsuru olmadığını azınlık olduklarını vurgulayanlar, Kürt kimliğini ön plana çıkarıp, kendi ülkelerine düşman edenler kim ve onlar bundan ne kazanıyor bir sorgulasınlar... Millet olmaktan ayrıştık artık alt ve üst kimliklerimiz var hepimiz ötekileştik... Bundan kime yarar var? Dindarlar eziliyor edebiyatı yapanlar, din adına Allahlık taslayanlar, Türkiye dindarlaştıkça kim ne kazanıyor, kim ne kaybediyor düşünüyorlar mı? Özgürlüklerimiz elimizden alnıyor, değerlerimiz ve mülklerimiz satılıyor, ama dindarlaşıyoruz, (!) tek partili ve diktacı anlayışa doğru gidiyoruz... Güçlü olan dinciler memleketin her tarafında gerginlik yaratıp, bir yandan ceplerini dolduruyorlar, bir yandan bölünmeye hizmet ediyorlar... Bunların elebaşı Amerika'dan ülkemizi izliyor, büyük ihtimalle keyiften ellerini ovuşturuyordur... deveye sırtın neden eğri demişler, nerem doğru ki demiş...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.