sardunyam

canem doğru düşünmüşsün bunların hepsi deneysel analiz babında şeedilmiş galiba sanırsam öyledir yuksa neden kendilerini delik deşik ettirsinler değil mi

sevgili yersoy bu işin çözümü kolay değil ancak tek çaresi bilinçlenme ve kararlılık... bizi bu karanlık günlerden aydınlığa ve bağımsızlığa ancak Kemalist düşünceye inanmak ve sahip çıkmak ulaştırır... dünyada emperyalizmin her türlü oyununa ve hilesine dur diyebilecek başka bir ideoloji yok... ve inanıyorum ki kadınlar bu işin üstesinden gelmede büyük pay sahibi olacak... çünkü bilinçlenmiş ve kararlı kadın kendisi gibi bir toplumu var eder...

zorlama yok tabiki mecburi diloşum bu işin koordinesini radya yapıyor canım kendisi ticari konularda çok girişimciymiş bizde ortak olalım dedik

sayın frozen kışkırtıyorsunuz gaz veriyorsunuz gibi geliyor açılırsam akıntıyla sürüklenmenizden korkuyorum

ben her zaman söylemişimdir insan göründüğü kadar değildir her zaman buz dağının görünmeyen kısmını düşüneceksin bu leyla sultan ne cevherler saklıyor ancak onu tanımak lazım...

kıs leylam şair olup çıkıcan başımıza ne güzel cümleler kuruyorsun sen öyle iğdem gözlerim bir ara çıkıp gidecek oldular ama yumdum içerde kaldılar dimek sağlığımızı düşünüyorsun düşünceli iğdem benim

hala beşik sallıyomusun lucifer? yoksa nöbetçimisin? evet kalbimiz kadar temiz sayfalar ve sözler çok eski bir anı şimdi... teşekkür ederim mahcub oldum arkadaşım sağol

iyiyim bidenem, kafamın içinde bir ara çanlar çaldı ama şimdi gittiler çiğ patates hıı, tamam canem bir dahaki krizde bunuda denerim

canem verdiğin listeye harfiyen uydum canavar gibiyim nolcek şimdi

nerde kalmıştık bakayım asitli su içtim pek iyi gelmedi Gecem sonra ilgilenicem derken ne kasdettiğim zamanla anlaşılcek

Canem ÜTOPYADAN ALINTILAR Her saltanatın bir sonu vardır Tarih döneme bir not düştü Belkıs tahtında iken Süleyman şah idi uzaklarda Rüyadan özge bir gerçekti sevdaları Tüm periler törene hazırlandı Masalımsı bir aşk hatırlandı ………………. Zümrüd-ü anka anlattı Süleyman’a Belkıs nazende Belkıs bencil Yaşama ters açılı bakan gurur Bir abidedir ego onun kentinde Topraktan Süleyman naif-ince Gülümseyerek o anı beklemekte Sazendeler gaipten beste yaptılar Huma kuşu dile geldi: ‘’Her kalp O’nun dilemesiyle atar Ve her yıldız O’nun dilemesiyle kayar …………….. Niceleri bu uğurda çöllere düşmedi mi? Züleyha’nın beklediği fesleğen kokusu Yakub’un göz nuru gözlerinin buğusu Kuyuların suyu böylesine duru Temizlemedi mi kalplerdeki her tortuyu? Arınmış kirlerinden gurur Ben iken biz olunca, Tacı-tahtı bırakınca Bu sesi maşuk duyunca Tebessüm etti Süleyman derinden Bir inci sundu istiridyenin kalbinden Yusuf’un yerine içti kuyudan İçini yaktı bir kor ateş Tohum toprağa düşmeden Tüm cemreler düştü Belkıs’ın kalbine ……………….. Tarih bir not daha düştü Ütopyalardan sır gerçeğe Düşlerden içimize kadar sevgiye Yakınımızdaki Belkıs(z)lara mersiye Dillerden dillere dolaştı ruhlara ulaştı Kuyu suyu kadar duru-berrak Düş yıldızları kadar parlak İçeriz kana kana Yusuf gibi Terk ederiz tacı tahtı Belkıs gibi…

Bi cinnet herşeyi halleder diye boşuna dememişler bu arada tırnaklarımı da cilaladım

Dini suistimal ederek çıkar elde edenlerle, etnik kökeni suistimal edip çıkar elde edenler pek çok konuda hem fikir... Ne acayip değil mi? Her iki tarafta "sivil bir Türkiye" den bahsediyorlar... Türkiye sivil değil mi? Türkiye'nin yönetim şekli demokratik, laik ve hukukçu değil mi? Nedir bunların derdi? Türkiye'nin temel değerlerini, Türklük bilincini bertaraf etmek değil mi? İstiklal marşından, bayrağımızdan, dilimizden, devletimizin yönetim şeklinden rahatsız olanlar bu ülkeyi ve milleti seviyor olabilirler mi? Türkiye iki taraflı kıskaca alındı... Kimlik tartışmaları ve sözümona daha fazla özgürlük adı altında her türlü dayatma... Peki nereye kadar?

Yazına aynen katılıyorum sevgili Dipnot... Hiç abartmamışsın böyle olacak bunu biliyoruz karşı çıkanlarda biliyor ama işlerine gelmiyor... Çok kısa bir zaman önce üniversite mezunu ve başörtülü hanımlarla konuştum fikirlerine inanamadım... Duyduklarımada... Mesele bir tanesine göre bir kadın ve bir erkek tokalaştıklarında avuç içlerinden geçen elektirikle abdestin bozulacağına inanıyorlar... Bir erkekle yanyana oturduklarında aralarında çekim olacağını düşünüyorlar... Bu insanlar yüksek okul mezunu... Mahalle baskısı dermiyiz bilmem ama akıllarına işlenen bu... Hatta başörtüleri yüzünden mağdur oldukları için ve bu çileye katlandıkları için cennete kavuşacaklarına inanıyorlar... Başörtüsü serbest olduğunda üniversiler okul olmaktan çıkıp dini gösteriş alanları olacak... Propaganda yapılacak inancım gereği diyecekler daha neler olacak... Toplu namazlar kılınmak istenecek, kızlar ve erkekler ayrı sınıflarda okumak isteyecekler... Belki erkeklerde şalvar ve cübbe ile okula gitmek isteyecekler... Bunu nasıl önleyecekler? Madem kılık kıyafet serbestliği olacak nereye kadar izin verilecek? Söz konusu din olunca ya da kişi inancım gereği dediğinde kimse ses çıkartamaz çıkartan anında din düşmanı ilan edilir? Asla hoşgörülmeyecek... rektörlerin işi zor...

Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde mahalle baskısı vardır özellikle varoşlarında... bu baskı çoğu zaman psikolojiktir kimi zaman fiziksel bile olabilir... Mahalle baskısına maruz kalmamış bir varoş yoktur... Ve Türkiye'nin kozmopolit şehirleri bile varoşlaşırken bu yoz kültürün ne kadar yaygınlaştığını görmemek imkansız... Birbirinden etkilenen ve birbirine benzeyen insanlarız biz... Sivrilmişi ve marjinali sevmezler... Değişim gelişim demektir ama değişim buralarda başka isimlerle anılır... Kısaca Türkiye'de mahalle baskısı vardır bunu herkes yaşamaktadır...

Sevgili Politika Şarkın ajitasyon kültürü bu... Orada dram hayattır... Ahmet Kaya'da sözümona şarkılarında bu felsefeyi vurgulardı... Dağlara çıktık falan... Kendine acımaktan yola çıkıp direnişçi olduklarını sanıyorlar ama neye karşı direndiklerini kendileride bilmiyorlar... Bir yazı ne kadar dramatikleşirse o kadar haklı mıdır? Dünyada çocuklar iç çatışmalardan ve savaşlardan ölüyor ya da sakat kalıyor peki Türkiye'de çocukları kim öldürüyor? Diyarbakır'ın çocuklarını kapkaççı, gaspçı, yan kesici ve terörist yapanlar kim? Onları neye ve kime karşı kışkırtıyorlar? Bunlara cevap aramazlar arabesk yaparlar... Tutarmı dersin, tutar... Arabesk tutar...

AKIL OYUNLARI Bu gece bütün gemileri yaktım... Sonra geçip karşısına baktım... Gökyüzü kıpkızıl, gözlerim kan kırmızı... Hani keskin sirke küpüne zarardı... Küpüyle beraber, sirkede yandı... Adına şiir de, ne dersen de... Bu gece zindanların kapısı açıldı, Her şiir anarşi, her şair anarşist şimdi... Kayıp hep en değerliden... Değersizin kaybı olmuyor... Kaybedecek hiç bişeyimiz yok... Çünkü bize ait olan yok... Sahipsizliğimin sahibi Allah Gerisi laf-ı güzaf... Sende kimsin? Beni bilir misin? Seni bilir misin? Kendini bilmezin tekisin...! Bazen manadan geçilmiyor Yaşamın okyanusunda Bazen herşey anlamsız geliyor Ne kadar iyi yüzersen yüz Burada sonun boğulmak Akıl oyunları... Aklımın oyunları... sardunyam

KİN/DAR küsmüş kalmışım zevk alemine elimden hiç bir şey gelmez neresinden tutsan öfkem kalır elinde beni yakan ateş, seni küle çevirir yana yana alıştım kendi narıma su söndürmez artık bende olanı var git sen, kendi yoluna benim tuttuğum yolun izi bulunmaz nefretimin körelmiş halini kafeslere kapattım oturup karşıma telkin edip duruyorum bakma sen aldırış etmez göründüğüme ellerimde zincir ben kendimi tutuyorum haykırsam sesim çıkmaz koşsam yetişemiyorum.. mızrağımı sakladım ama gizliden bileyliyorum... (ömrü hayatımda söylediğim üç beş yalan oda elime ayağıma dolaşıp kaldı dünyaya doğuştan yalancı olarak gelmeli doğrunun ipi her kuyuda kısa kaldı...) sardunyam (sibel)

ESKİMEDEN/ESKİTME çıkartıp astım bir duvara kendimi uzun zamandır orada duruyorum unutulmuşum bir odanın içinde yalnızlığımla beraber kol geziyorum sahteymiş herşey... sözler yalan, gülüşler gülüşmeymiş... bir zamanlar vitrinde en şıklar reyonunda oradan alınıp, bir tenin üzerinde giyilmiş, kullanılmış, kurutemizlemesi olmamış ıslak asılmış üzerine dökülen yaşamın lekeleri çıkmamış bu öykünün sonunda kurumuş ekmek gibi kuşlara yem olmakta varmış... sardunyam (sibel)

Diloş bu belgeye ulaşmam çok zor oldu ancak azimle ve kararlılıkla üstüne gittim işte sonuç demek sende kendini tanıdın nihayet bidenem, tırnaklarını törpülerken dikkat et silahına bişey olmasın

leyladan hala ses yok bu gidişle menziline girmemek gerekebilir cadıcım, senin gibi bir fevkalade benim gibi bir fevkaladeyi nasıl imha edebilir

ben sana didim sende de girişimci bir ruh var gel sen he de biz bu pazarı kuralım güzellikle yani

he tıkandım canem lavabo açıcısı var mı

iğdem henüz itirafına bakmadım gözlerimi hazırlasammı acaba yuvalarından oynarken çıkıp gitmesinler

iki gündür baş ağrısından geberiyorum sizinle sonra ilgilenicem