Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

sardunyam

Φ Süper Üye
  • İçerik Sayısı

    10.566
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    3

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. Sizin için de tam tersini söylemek gerekir herhalde, ne yapsalar alkışlayacaksınız. Sizin için önemli değil ne yaptıkları, Müslümanım der ama gider bop projesine imza atar sormak aklınıza gelmez ne yapıyorsun diye. Hangi ekonomiden söz ediyorsunuz. Benim annem ve babam emekliler aldıkları maaşa ne kadar zaman geldi biliyormusun. Şuan en yüksek maaşı devlet memurları alıyor ama ona da gelen oran belli. Ben sana soruyorum dünyanın en pahalı benzinini ve yakıtını biz kullanıyoruz neden diye, sen bana aldığımız ürüne gelen zaman maaşa gelen zamdan az diyorsun. Size Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en fazla gaflet, delalet ve ihanet içinde ki hükümeti ile başarılar ve de saadetler diliyorum. Ama bunun mümkün olmayacağını biliyorum. Dünya kimseye kalmadı kalmaz, Sultan Süleyman'a kalmadı böyle. Hiç bir kitap yazmaz...
  2. Bugüne kadar en çok kendi dinimizi yani İslamiyeti eleştirdiniz Dipnot. Eğer objektifseniz neden bir başka dini eleştirdiklerinde siz oraya atılıyorsunuz. Bırakın Hristiyanlığın içindeki hurafeleride eleştirebilsinler. İslamiyetin içine de hurafeler katıldığını ve Emevilerden bu yana pek çok şeyin üstünün örtüldüğünü biliyorlar. Bırakın onlarıda eleştirelim.
  3. sardunyam

    NATALİA

    kızlarrrrrrrrrrrrr ne ediyonuz, nasılsınız bende geldim kabul edermisiniz??? sizi seviyorum
  4. bişey değil aysum cum şiiri en çok edebiyattan anlayanlar sever.
  5. hoşgeldin jön karıştırmadın değilmi fazla... iyisin iyi maşallah...
  6. kızları da almışın yanına daha ne eserleniyon yaww. bırak nereye esiyorsa oraya gitsin. gidene dur demem, ben... ben güzele de güzel demem güzel benim olmayınca. çok egoisttimdir. seni seven çok bu forumda ve hayatta. keşke ayrılık hiç olmasaydı ama ne yaparsın oluryor işte. bak şimdi türkü geldi aklıma... ölüm Allah'ın emri... ayrılık olmasaydı. yaww ozan gibi insanım her sözden bir türkü hatırlıyom. ozan sardunyam bundan sonra benim adım.
  7. Avatardaki kendisi zaten Sedelina aynen katılıyorum haftaya ramazan tan vakti olur sahur vakti... Sende olursun teravi vakti.
  8. baktınmı dönmüşmüsün? Fazla dönmeseydin başın döner şimdi senin, paniklersin sonra ne oluyoz depremmi oluyor diye...
  9. özlemek yorucudur yakıcıdır yıldırıcıdır kahredicidir hele gelmeyecekse... özleyenlere Allah kolaylık versin. Kavuşabilecekleri kavuştursun inşallah....
  10. İslam düşmanı, riyakar ve ırkçı bir adamdan başka söz beklenemezdi zaten. İslam dini onların sözüyle karalanmaz onlar dejenere ettikleri dinlerine baksınlar. Allah'a oğul edindirerek akılcı bir bağ mı kurulmuş oluyor muş? Safsata... O adamı ülkemde görmek istemiyorum.
  11. Kölelik ve kader konusu defalarca tartışıldı ama nedense hep aynı yerden yeniden başlıyoruz. Kader konusunda ben daha öncede bir söz yazdım ama sanırım okunmuyorlar. Müslümanlar ölünce tabutun üzerine bir yeşil örtü koyarlar orda yazan "dönüşünüz Allah'a dır" bu ayettir. İnsan hayatında özgür irade var ve bu irade akıl yoluyla insanın hayat yolunu belirler. Bunlar seçimledir. Ama dönüşümüz Allah'a dır ve o değişmeyecektir. Bunu değiştiremezsiniz. İnkar etsenizde ölümü geçemezsiniz ve burda görmek istediğiniz somut şeyleri orda gördüğünüzde iman etmeniz size bir fayda sağlamaz. İşte bu kaderdir. Yaptığınız seçimler varacağınız yeri belirler onu değiştiremezsiniz. Allah'ın bunu bilmesi O'nun müdahale ettiği anlamına gelmez. Bilakis bilir ama müdahale etmez. Ayette geçen, " belli bir süreye kadar dünya hayatında yaşarsınız" sözü bizim bu özgürlüğümüzü anlatır. Dünya da müdahale olmuş olsaydı o zaman kim inkar edecekti. Özetle Allah'a dönmek değişmez kaderdir. Ama hayat özgür seçimlerdir. Selamlar...
  12. Burda ne çelişki gördün göremedim ama tartışma istiyorsan bende isterim... Sen başla hadi bakalım... Selamlar
  13. Benim ispat etmeme gerek yok aynı zamanda böyle bir görevim de yok. Ben savcı değilim o savcıların işi. Ama siz savcıları da tanımazsınız siz sadece cübbe, kavuk takanları ciddiye alırsınız. Gazetelerde yazan haberleri okumuyorsunuz sadece belli gazeteleri okuyorsunuz onlarda zaten bu adamların avukatlığını yapıyor. Dinime dil uzatma edebsizliğini gösteren birini ancak Allah'a havale ederim. Ben Allah'a iman ediyorum, kullarına değil. Aramızda ki fark bu. Siz birilerini aklamak için çabalıyorken düşünüyormusunuz kimi savunduğunuzu ve yazılanlar gerçekse neye ortak olduğunuzu biliyormusunuz. Eğer yalansa yazılanlar o zaman haklarını arasınlar ama bu adamlar Cumhuriyet savcılarını tanımıyorlar ki, kadılık kurmuşlar orda görüyorlar hesaplarını Cumhuriyet içinde Cumhuriyet yapmışlar. Ne dinleyeceğim ne dediği belli olmayanları siz dinliyorsunuz ve avukatlığını yapıyorsunuz ya eğer yanılıyorsam bu bana kalsın siz işinize bakın. Ne kadar savunma gereği duyuyorsunuz bu adamları, sakallı, cübbeli ve takkeli olmayanları adam yerine koymuyorsunuz, dindarlığına inanacağınız kişilerin kılık kıyafeti bumu olmalı. Allah kalbe bakar, şekle değil. İman kalble edilir, akılla idrak edilir şekille iman gösterisi yapanlar bunu gösterme gereği duyanlardır. Yani reklam...
  14. Bir adamın birçok hüner, fen, bilgi sahibi olduğuna bakma! Verdiği sözde duruyor mu? Vefâsı var mı? Ası ona bak! Hakla ettiği sözleşmeyi yerine getiriyorsa, insanlara verdiği sözde duruyorsa, vefâlıysa onu istediğin kadar öv! Onun iyi vasıflarını bir bir say! O, senin övgünden, saydığın meziyetlerden daha üstün bir kişidir. * * * Şöhret âfettir; şöhret peşinde koşmak, iyi tanınmak için uğraşmak, insanlığa yakışmaz. Eğer sen hakikati, aşk incisini arıyorsan, görünüşten kurtulman, deniz dalman, derinliklere inmen gerek! Yoksa şöhret, gösteriş, deniz kıyısına düşen köpüktür. * * * Kötü huy kılavuzun oldukça mutlu olacağım sanma! Sen sabaha kadar gaflet uykusundasın, ömürse kısadır. Korkarım ki, sen bu uykudan uyanınca gündüz olur. * * * Haydi şu benlikten kurtul, herkesle anlaş, herkesle hoş geçin. Sen kendine kaldıkça, bir habbesin, bir zerresin fakat herkesle birleştin, kaynaştın mı, bir ummansın, bir madensin! Bütün insanlarda aynı ruh vardır, ama hepsinde de aynı yağ bulunmaktadır. Dünya da çeşitli diller, çeşitli lügatler var, fakat hepsinin da anlamı birdir, çeşitli kaplara konan sular, kaplar birleşirler, bir su hâlinde akarlar. Tevhidin ne demek olduğunu anlar da, birliğe erersen, gönülden sözü, mânâsız düşünceleri söküp atarsan, can, mânâ gözü açık olanlara haberler gönderir, onlara gerçekleri söyler. * * * Sende bulunan beş duygu ışığını, gönül nuruyla aydınlat. Duyguları beş vakit namaz gibi bil. Gönlünse yedi âyetten ibâret olan Fatiha Sûresi’ne benzer. Her sabah göklerden bir ses gelir, gönlünden dünya sevgisini atabilirsen o sesi duyar, hakikat yolunun izini bulur, yol alır gidersin. * * * Gel, gel, daha yakın gel, bu yol vuruculuk ne zamana kadar sürüp gidecek? Madem ki sen, bensin, ben de senim. Artık bu senlik ve benlik nedir? Biz Hakk’ın nuruyuz, Hakk’ın aynasıyız. Şu halde kendi kendimizle, birbirimizle ne diye çekişip duruyoruz? Bir aydınlık bir aydınlıktan neden böyle kaçıyor? Biz hepimiz, bütün insanlar, tek bir vücud halinde olgun bir insanın varlığında toplanmış gibiyiz. Fakat neden böyle şaşıyız? Aynı vücudun birer uzvu olduğumuz halde neden zenginler, yoksulları böyle hor görürler? Aynı vücutta bulunan sağ el, ne diye sol elini hor görür? Her ikisi de madem senin elindir, aynı tende uğurlu ne demek, uğursuz. * * * Mânâların aşk burakı, aklımı da, gönlümü de aldı, götürdü.”Nereye götürdü?” diye den bana sor. Aklımı da, gönlümü de senin bilmediğin o tarafa, ötelere götürdü. Ben öyle bir revâka, öyle bir kemer altına ulaştım ki, orada ne ay gördüm, ne de gök. Öyle bir dünyaya eriştim ki, orada dünya da, dünyalıktan çıkar, dünyalığını kaybeder. * * * Mutlu olmanın sırrını Peygamber Efendimiz’den öğren de, Allah sana ne verirse ona razı ol. Başına gelen derde, balaya razı olur da, ses çıkarmazsan, o anda hemen sana cennet kapısı açılır. Eğer gam elçisi sana gelirse, tanıdık bir dost gibi karşıla, onu kucakla. Zaten o sana yabancı değildir, onunla aşinalığın vardır. Sevgiliden gelen cefaya karşı sakın suratını asma, onu neşe ile karşıla, merhaba, hoş geldin de. Onu güler yüzle, tatlı sözle karşıla ki gönül alıcı o eşsiz varlık hoşa gitmeyen çarşafını üstünden atsın da güzelliği ortaya çıksın. * * * Ey benim canım, şu toprak perdesinin ötesinde, gizli bir zevk, gizli bir mutlu yalayış vardır. Her şeyi gizleyen bu örtünün altında, yüzlerce güzel Yusuflar vardır. Bu ten, bu görünen beden ortadan gidince, asıl varlığın olan ruhun kalkar. Ey sonsuz olan ruh, ey fani olan ten! Bu halin nasıl olduğunu anlamak istersen, her gece kendine bak. Uykuya dalınca tenin ölmüş gibidir. Ruhunsa cennet bahçelerine kanat çırpmaktadır. * * * Pişman olmayı kendine âdet edinirsen boyuna pişman olur durursun! Nihayet bu pişmanlığa da daha ziyade pişman olusursun! Ömrünün yarısı perişanlıkla geçer, öbür yarısı da pişmanlıkla heder olur gider! Bu fikri, bu pişmanlığı terket de, daha iyi bir hâl, daha iyi bir dost ve daha iyi bir iş ara! * * * Ezel sofrası üzerinde her ne kadar halk kavgadaysa da, yediler ve yerlerse de, sofra yine o sofradır, ondan hiçbir şey eksilmez. O olduğu gibi durur. Bir kuşu bir dağın üstüne konsa, sonra uçup gitse, dağda bir fazlalık veya bir eksiklik görünür mü? * * * Şu tenimiz ruhumuzun bir köşküdür. Orası bir tepe, bit yıkık yer değildir. Ruhumuz bizim biricik dostumuz, yârimizdir. O, bize hiçbir zaman yabancı olmaz. Gönül yolu, korkunç bir çölden geçer. Yürekli bir er, Rüstem gibi bir yiğit olmayan oraya nasıl varabilir? Oraya varacak kişi, bir pehlivan gibi hasmını yere vuran, çeşitli gıdalarla bedenini besleyen, kuvvetli, güçlü kişi değildir. Oraya varacak kişi, nefsini yenen, kendi benliğini yıkıp alt eden, dünya âşığı değil, Allah âşığı olan kişidir. Böyle bir kişinin bedeni mezara girince; mezarın toprağı ile örtülünce, o bedenden tohum nasıl baş verir yücelirse, tıpkı onun fini Hak tarafından kabul edilmiş ağacı yükselir, boy atar. Nurlu bir gönül erinden başka, o nura âşık olan kimdir? Aşk mumu, pervanenin gönlünden başka neyi yakar? * * * Sermâyesi kanaat olan kişinin; her yaptığı iş, tâ’at olur, ibâdet sayılır. Onun yemesi, içmesi, uyuması, Hakk’ın emrini tutması, yerine getirmesi içindir. Sakın Hak’tan başkasını dost edinme! Çünkü halkın dostu olmak, halkın gözüne girmek ömürsüzdür, ancak yarım saat sürer.
  15. Akıl mantık ve düşünme yeteneği sadece Allah'a inanmayanlarda ve dinsizlerde bulunmaz. Akıl yitiriledebilir bir delinin bile kendi düşünceleri var. Allah'ı anmaktan siz kaçınabilirsiniz ama anmak isteyenlere saygı duyacaksınız aksi taktirde sizde saygı göremezsiniz Sevgili Dipnot. Atatürk'ün inançla uğraşmadığını tam tersine inancın doğru anlaşılabilmesi ve onu öğreteceklerin ehil kişiler olması gerektiğinin üstünde durduğunu biliyorum. Ama burada sizin yaptığınız şey Atatürk'ün yaptığını tam tersi, siz bir toplumu ikiye ayırıyorsunuz ve insanları incitici sözler söylüyorsunuz. İnananları akılsız gibi göstermeye çalışmak ne size bir fayda sağlar nede topluma. Çelişkili sözler sarfediyorsunuz, önce inananları alaya alıp, sonra Atatürk şöyle dedi, böyle yaptı diyorsunuz. Atatürk asla bir inancı alaya almazdı çünkü o gerçek bir kahramandı. Selamlar
  16. Bunlar dünyanın en pahalı benzinini bizim kullandığımız gerçeğini ve Avrupa'nın en pahalı doğalgazını tükettiğimiz gerçeğini değiştiriyor mu? Sizin matamatik hesabınız fiyatı artan bir ürünün nasıl alımını kolaylaştırıyor anlamadık gitti...
  17. Sözümü güzel bulmuşsunuz teşekkür ederim. Amaç çocuğu oynatmak olsaydı bizi rahatsız etmezdi. Günlerdir bahsediyoruz bu sektörden. Para kazanmak için inanç sömürülmemeli. Oyuncak bebeğin türbana ihtiyacı mı var???
  18. Bu konuda tek bir şey yazacağım, 3 Mart tezkeresi askerimizin Irak'a girmesini istemeyen aşiret reislerinin milletvekili akrabalarına baskı yapmaları sonucu çıkmamıştır. Asıl gerçek budur. Barzani açıklamıştır o zaman "eğer Türk askeri Kuzey Irak'a girerse sonuç Türkiye için çok kötü olur" diye... Anlayanlara... Selamlar
  19. Herkesin bir gelir düzeyi var gayri resmi yollardan elde edilen kazancın nereden geldiği sorulur. Kim olursa olsun, ister imam, ister öğretmen, ister memur... Bir imam 2 milyon$'a villa alabiliyorsa bunu araştırmak gerekir. Kaynağını açıklaması gerekir. Helal yoldan mı haram yoldan mı kazanmış bilmek gerekir. Size göre gayri meşru servetin önemi olmayabilir ama ben önemserim. Tv'den öğretilenler yanlış ise eğer bu kişiler hakkında dava açma hakkına sahipler. Yalan haber yaptıklarını ispatlasınlar o zaman. Paraları da var nasılsa... Yalanı doğrudan ayırmak kolaydır, kaldı ki, her gördüğümüze inanan insanlar olmadık biz. Ama sorgulamakta insana özgü bir davranış... Selamlar
  20. Bu yazdığınızın aşağıda yazanla bir bağlantısı yok. Sevgili Dipnot, ben anlayacağımı anladım ne söylediğinizi ve ne söylemek istediğinizi gayet iyi anladım. Başka söze gerek yok... Sevgiler Atatürk'ün ne yaptığını, nasıl yaptığını ve gösterdiği hedefi biliyorum. Bu hedefin dinsizlik olmadığını da biliyorum. Atatürk sana göre, bana göre değişmez... Defalarca din hakkında ki sözlerini buralarda yazdık, diğer arkadaşlarda yazdılar. Atatürk, Türk Milleti'ne bağımsızlığını kazandırdığı gibi, İslam alemininde özgürlüğünü kazandırmıştır. Son yüzyılda, emperyalizme karşı duran tek Müslüman Devlet adamıdır. O'na karşı yapılan saldırıların nedeninde, bu emperyalist düzenin devamına hizmet etmek isteyenler olduğunu biliyoruz. Bunları bana açıklamanıza gerek yoktu. Ancak Atatürk'ün hedefinin dinsiz bir millet yaratmak olmadığınıda biliyoruz... Selamlar...
  21. Evet iyi bir dost olduğunu kabul ediyorum iyi bir arkadaş ta... Ama fantastik kişilik ne yaww. Yumote'm sana fantastik demiş gıı bu
  22. olabiler neden olmasın ki yaww? Aşkı Esermi aldın sedelina gıı? Herkes aşık olabilerrrrrrr.
  23. Sevgili Dipnot Yukarıda ki yazınızda herhangi bir fayda sağlayacak bir nokta göremedim. Mantık faydasız şeyler söylemeyi uygun görüyor mu? Akıl verilmiştir, bilinçte var, mantıkta var ama bunlar Allah'ı anmak ve O'nu zikretmek için engel mi? Allah'ı anmadığımızda daha mı mantıklı olacağız? Daha mı akıllı davranacağız? Hayır... Daha özgür, daha mutlu, daha güzel bir dünya inançsız yaşanmaz. Ancak inanılan şey doğru kavranmadığında da mutlu olunmaz. Akıl-inanç ile birleştiğinde, neden ve nasıl yaratıldığını sorguladığında, insan olarak kendisinden neler beklendiğini kavradığında mutlu, özgür ve güzel bir dünyada yaşanır. Din tabu değildir, din Hak'kın gönderdiği yoldur bizi Hakk'ka ulaştırır. Dini inancı algılamada zayıflık gösterenler bazı meseleleri tabulaştırırlar bu da onların şekilci ve yüzeysel kavramalarındandır. Mustafa Kemal gibi düşünebilmek... Ahhhh gerçekten çoğunluk bunu kavrayabilseydi. Sevgiler
  24. Kuran'ın kendi içerisinde bir çelişki olmadığını söylüyor arkadaşlar. Medeni kanun ile Kuran arasında çelişki olduğunu iddia eden sizsiniz sevgili bilimselci. Bu konuda ayrıca tartışılır tabiki ama Kuran'nın içerisinde çelişki yoktur bu konuda ben arkadaşlarıma katılıyorum Selamlar
  25. Nasihatınız için teşekkür ederim ancak bu yazıyı okuyup din düşmanı olacak insan düşünemiyorum. Bu yazıyı okuyup bazı gerçekleri başka bir pencereden değerlendirmeyi düşünebilirler. Atatürk'e dinsiz denmiyor ki demişsiniz. Dini konular sayfasına bakın kimler O'na dil uzatıyor görürsünüz. Biz çok gördük Atatürk'e dinsiz diyen. Ama güneş balçıkla sıvanmaz ve gerçekler mutlaka su yüzüne çıkar. Saygılar
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.