Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

sardunyam

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. tam bir ay olmuş sedelinacım sana yazdığım satırlarım. ben senden önce geldim essahtan, sende yarın geliyorsun sanırım, belki yoldasın şimdi. benim tatilim acı tatlı bir sürü duygu ile geçti, aslında ömür acı/tatlı geçiyor, her soluk alışımızla biraz daha yaklaşıyoruz meçhule. ayy noldu gene bana, canım arkadaşım gelde uzun uzun dertleşelim.
  2. gull, aça, yemyeşim bende sizi çok seviyorum... gerçekten... çok özledim ben sizi yaaa. tatil bitti artık yaz da bitti,
  3. murtisan ve aça çiçekler için teşekkürler
  4. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    özgürlüklerden bahsediyoruz ama birbirimizin özgürlüğüne tahammülümüz yok. başörtülü insanların da denize girme hakları var ama yapılan davranış yanlış. bikini ya da mayo ile denize girene "dinsiz" "ahlaksız" muamelesi yapmaları ne oluyor, hala içsel inancı dışsal şekille tasvir etmekten bir adım öteye gidemeyen dindarlarla varılacak yer malesef sonuçsuzluktur. Din hakkında kadınların örtünmesinden başka, daha derin bir düşüncesi ya da fikri olmayanların ne dine ne de insanlığa bir faydaları olmamıştır, olmayacaktır. Bu tür düşünceye saplananların "dini" kimlerden öğrendikleri ve kimlere hizmet ettikleri ise malumdur. Söylenecek sözler derya olsa, anlamaktan acize bir şey ifade etmez. Allah herkesi saplantılı fikirlilerden korusun. Selamlar
  5. Dipnot Tebrikler dostum, çok beğendim... Milliyetçilik yakın geleceğin popüler yaklaşımı olacak, işte o zaman bu rüzgar nerden eserse o yana dönenler varya, onlar hepimizden daha milliyetçi olacaklar. Bunları görüyoruz ve onları gerçek milliyetçilerden ayırmak bizim için zor değil. Ab'ye bağımlı bir milliyetçilik olamaz, İmf'ye bağımlı bir milliyetçilik olamaz, askeri, siyasi, ekonomik anlamda egemenliğini başka güçlerin kontrolü altına sokarak milliyetçi olunamaz. İşte bunlar benim kriterlerim kalkıp tv'de, basında milliyetçilik yaygarası yapan herkesin sözlerinde bunlara dikkat ediyorum. Bizi her hangi bir grubun içine sokmadan gelişemeyeceğimizi söyleyenler, bağımsızlığın ve milliyetçiliğin ne olduğunu ya bilmeyenlerdir ya da onlar sahtekarlardır. Selamlar
  6. insanlar başını kapatarak gerici, açarak ilerici olamazlar, mantık dışı... başörtüsü, kimseye imtiyaz sağlamadığı gibi, baş açmakta kimseye imtiyaz sağlamaz. hele hele vücudunu sergilemekle hiç bir anlamda ilerici olunmaz, et itibar görseydi, bu kadar ucuz olmazdı. Böyle bir ayrım yapmayı, akıl dışı ve saçma buluyorum. Akıl insanın beyninin ürettiği bir varlık. Başörtüsü takmak ya da takmamakla bu değişmez. Selamlar
  7. bu çiçek sözlenen geceyağmuruma bu çiçek evlenen mineuma
  8. biraz şımarıklık yaptım, sevende sağolsun, sevmeyende, özleyende sağolsun, özlemeyende... bende sizi seviyorum, hoşbuldum.
  9. Yumotem, seni bu forumda sevmeyen yoktur sanırım, o gülen güzel yüzün hiç solmasın, hayat sana torpil geçsin birtanesi... şimdilik bunları yazayım, yeni kalktım, kafayı toplayamadım, ayılamadım... SENİ SEVİYORUM
  10. sardunyam şurada cevap verdi: paula başlık Anı Defteri - Defterleri
    maser bizi koparttı valla paulam bende seni özledim.
  11. sardunyam şurada cevap verdi: *NATALIA* başlık Anı Defteri - Defterleri
    Gloria güzelim ben geldim, Sedelina'da yarın gelecek sanırım, ya ben sizi çok özledim. güzel arkadaşım seni seviyorum
  12. Sedoşum sen benim kendime seçtiğim gerçek dostlarımdansın ve dostumsun dediğim insanın her durumunda yanındayım. moralinin bozuk olduğunu biliyorum, ama geldiğinde bunları aşacağız beraber Allah'ın izniyle. İki delu Bakırköy'e yaraşur ama biz Kadıköy'e gideriz. Seni gerçekten ama gerçekten çok SEVİYORUM... Erbay kardeşim, forumda senin yerin ayrı, sen niyet olarak çok temizsin, ben insanların her sözünde niyete bakarım, kalbinin temizliği Allah'tan tabiki, ve dilerim ömrün boyunca bu temizlik kaybolmasın. Kuymak peyniri getirmişsin haberim var, en kısa zamanda davetlimizsiniz sen, paula, sedelina hep beraber kuymak yiyelim. Yumotem artık geldim, ve sizleri çok özledim. ama forumda beni özleyen pek kimse olmamaış sanırım, hiç kimsenin aklına gelmemişim unutulmak çok kolaymış şimdi daha iyi anladım. şaka şaka artık burdayım gitmeyeceğim bir daha... Seni çok seviyorum, pozitif enerjine bayılıyorum. Ve maser çok duygulandım, çok mahcup oldum, çok mutlu oldum. çok ama çok teşekkürler. ne güzel bir şiir, bildiğim bir şiir ama kendi adıma yazılınca daha başka oldu, sevgiler maser...
  13. aça'm ben seni çooook seviyorum. Ama bende biraz kırgınım burdakilere kimse beni özlememiş sanki, demekki beni de sevmiyorlar. seni seviyorum AÇA
  14. PAULA'm seni çok özlemiştim, nasılsın canım... Doğum günün kutlu olsun, mutlu geçsin, İYİKİ VARSIN, İYİKİ DOĞMUŞSUN... Annene selamlar seni doğurduğu için. Ellerinden öpüyorum anneciğinin. Senide öpüyorum sevgi ile...
  15. yemyeşim teşekkürler canım
  16. sardunyam şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    YUREGI VATAN SEVDASI DOLU GAZI OKTAY YILDIRIM'I TURK HALKINA KARSI >BOLUCULUK YAPANLARA VE IHANET EDENLERE YAZMIS OLDUGU BU YAZISI NEDENIYLE >ALNINDAN OPUYOR , SEVGI SAYGI ILE KUCAKLIYORUM. > KAPTAN > > >Bu bir mektuptur. >Kuş kanadına, suya, çöl kumlarına yazılmış mektupları okuyanlara veya bu >mektupları yazanlara ithaf edilmiştir. >Vatan üzerine. >Bayrak üzerine. >Onur üzerine. >Namus üzerine. >Vicdan üzerine. >Akıl üzerine. >Adı fark etmeyen ve ithal edilmiş tüm meseleler üzerine. >Kelimeler ve kelimeleri çirkinleştiren kalemler üzerine. >Kalemleri tutan riyakâr ve kan kokulu eller üzerine. >Kalemlerini sapladıkları şehitlerin ve kadınlarının ve çocuklarının ve >kardeşlerinin ve onların analarının yürekleri üzerine yazılmıştır. >Mayın, bomba, pusu, baskın, yazar, çizer ve ihanete alet olan her şey >üzerine. >İstemeyen okumasın. >Kanla yazılmış bir mektuptur bu. Güvercin kanadının gücü yetmez taşımaya, >karabaşlı kartal olsa nafile. >Ağırdır; zira eskidir ve unutuldukça kanla yeniden yazılır, şehit >mezarlarının taşları üzerine. >Bu mektup binlerce yıl önce yazıldı ve binlerce yıldır yazılıyor, yeni fark >edenler utansın. >Kardeş kardeşi öldürmez, öldüren kardeş falan değildir, kalleştir olsa >olsa. >Kalleşlerin en kalleşi ise kardeşim diyerek kalleşlik yapan kalleşlerdir. >Ve aslında en kahpesi, mayın değil onu Adil Binbaşıların, Davut çavuşların >yoluna döşeyen eldir, o eli alkışlayan ve ululayıp aklayan kalemdir. >En az o el kadar suçludur o kalem, tarihin yanılmaz vicdanında. >O mayınlara basıp parçalanan bedenler, Edirnekapı'dadır ve bizim >yüreklerimizde ve hafızalarımızda yaşarlar. >Kemerburgaz'daki Kemer Country villalarından görünmez Edirnekapı, çok >uzaktır hem de çok. >DAĞLARDA YARIM KALDILAR VATAN İÇİN >Ellerimizde can verdi o parçalanan bedenlerin sahipleri, bayrakları >dalgalansın diye. >Vücudunda sigara söndürülerek, tüm kemikleri kırılarak, kafa derileri >yüzülerek işkence edilen, sonra da ağaçtan kazıklarla öldürülen ve >çığlıkları telsizlerden dinletilen vatan evlatlarının yeri bizim >yüreklerimizdedir, o çığlıkları duymayanların yanı başında durmaz onlar. >Bir de katillerinin yanı başında dururlar, kulaklarında çınlar haykırışları >eğer bir yerlerinde bir parça insanlık kalmışsa. >Yazıklar olsun, can veren o yiğitleri hainlerle bir tutanlara. >"Ağabey diyordu bana telefonda Astsubay Zülfikar, geçen gün kız arkadaşımla >gezdim biraz ve kimse bacağımın takma olduğunu anlamadı". >"Ağabey diyordu, biraz daha uğraşırsam belki bisiklet bile sürebilirim". >Daha on dokuz yaşındaydı Zülfikar, mezun olalı tam yirmi gün olmuştu, o >***** ellerin döşediği mayınla ve bazı kalemler tarafından ululanan o >hainlerin, ilk izleriyle tanışırken. >Küskün veya kızgın değildi sesi, pişman veya aciz de değildi. >Gururlu ve biraz pusluydu sadece, bisiklet sürebilse yeterdi. >Koşmayı, atlamayı, denize girmeyi feda etmişti vatanı için. >Bacağını payanda yapmıştı, Kemerburgaz'ın da üzerinde bulunan Türk >egemenlik >örtüsüne. >Yazıklar olsun, çiçek toplayan küçük kızları öldürenlere ve yazıklar olsun >o >katilleri ululayan kalemlere. >KAVGANIN BİR SEBEBİ VAR, İHANETİN DE >Kavganın sebebini unutmadık, çünkü bu kavga hiç bitmedi. >Kavganın sebebi vatandır çünkü bayraktır, onur ve namustur, vicdandır. >Kimseye verilemeyecek olan, kimse ve hiçbir şey için vazgeçilemeyecek olan >egemenlik hakkıdır. >Atalarımdan bana kalmış olan ve benim çocuklarıma bırakmak zorunda olduğum >mirasın vicdani sorumluluğudur. >Hiçbir vicdana dayanarak reddedilemez, hiçbir çocuğun veya sevgilinin >sevgisiyle değiştirilemez. >Hiçbir aşağılık pazarlığa konu edilemez, namustur çünkü istiklal, öbür >ihtimal ölümdür. >Ben dilimle, bayrağımla, hudutlarımla yaşamak için ölmeyi kayıp veya yazık >değil, şeref sayarım. >Bu paha ne ile biçilirse biçilsin, kimseye yalvarmam durdurun diye, benim >olana uzanmışsa el, ben durdururum ellerimle. >Meğerki ölüm varmış, sevememek varmış, çiçek koklayamamak, ne gam? >Vermek vicdansa eğer, akılsa susmak, pusmak, yerle yeksan olmuştur onur ve >şeref. >MAYINLAR NEREDE >Mayınların yeri bilinmez, döşeyen şerefsizin yeri bilinmedikçe. >Ve dağlara döşenen mayından daha tehlikeli ve kahpecedir dimağlara ve >bilinçlere döşenen mayınlar. >Dağlara döşenen mayın tek kalır, tek can alır. >Ürer her doğumda, her okunmada zihinlere döşenen mayınlar ve ihanet her >doğumda bir daha artar. >Başka zihinlere bulaşır, mayınların en tehlikelisidir bu, yayılır. >Dağlardaki gibi otla ve toprakla gizlenmez, sevgiyle, barışla ve daha ne >kadar varsa tüm süslü kelimeler alet edilir bu gizlemeye. >İşte o anda ölür kelimeler, kahreder kaderine. >Kullanıcısını seçme hakkı yoktur çünkü sevgi, bölen ve yıkanın ağzından, >aşk >yataklık edenin, sinsice zihinlere mayın döşeyenin kaleminden dökülür. >Ölür kelimelerde sevgi. >Ve barış artık, en fazla parayı verenin yatağını doldurur, en fazla paraya >yazıp çizenin elinden. >En pahalı kalemler pazarlar barışı, salyaları akan bölücülerin sofrasına. >Bazen bir villanın çalışma odasında ve bazen bir gazete köşesinde dokunaklı >kelimelerle süslenip öylece pazarlanır barış. Pazarlığı yapılmış ve satın >alınmış bir fuhuş için. >Bölmek ve parçalamak için yapılan hain savaş, fuhuş yapar barışla, tecavüz >eder barışa hayâsızca. >Dedim ya, bu eski ve ağır bir mektuptur, Türk nereye gittiyse obasıyla, >ihanet en sondaki katırla takip eder göç kolunu. >Soylu atlar hızlıdır, bu yüzden biraz geç gelir ihanet, yolda haram >meralardan beslenerek. >Bu eski bir hikâyedir, ne kuş kanadı ne suya atılan şişe taşıyabilir; >ağırdır, kanla yazılmıştır, bir kısmı >Edirnekapı'dadır, Çanakkale'de bir kısmı ve Karsta, İzmir'de, Muş ovasında, >Malazgirt'tedir, Sakarya'dadır. >Bir kısmı hala yazılmaktadır, Cudi'de, Gabar ve Körkandil'de, Masura >çayında > Ali boğazında, Cehennem deresinde cehennem sıcağında yazılmaktadır, şehit >Mehmetlerin kanıyla. >Yazıklar oluyor, onur ve şerefe, bayrağa, vatana, kutsal olan ne varsa >yazıklar oluyor onursuz bir hayatla değiş tokuş edilirken. >BU YAZGIYI KİM YAZMIŞ? >Yazıklar oluyor yazgıya, çünkü yazgı ihanet edenin suçunu taşıyamaz, can >alanın, ev yakanın, çocuk öldürenin yükü yazgıya bile ağır gelir. >Kışlaya gidenin, askerden sonra evlenip çifte çubuğa bakmanın hayalini >güdenin yazgısı Allahın ise eğer, çocuk öldürenin, mayın döşeyip pusu >kuranın yazgısı kimindir. >Kim yazar bu yazgıyı ve hangi kalem bunu yazgı diye ulular, hangi akıl buna >inanır ve bu nasıl vicdandır? >Bu ağır ve eski bir hikâyedir, kanla yazılmıştır ve ne kuş kanadı ne suya >atılan şişe taşıyabilir; >bir kısmı Edirnekapı'dadır ve Edirnekapı çok uzaktır, Kemerburgaz'daki bir >villanın çalışma odasına. >Adil Binbaşının bastığı mayının üzerinde "made in Italy" yazıyordu >İngilizce > Ama döşeyen eller İngilizce veya Latince değil Kürtçe konuşuyordu ve >Kürtçe >de "mayın" kelimesinin nasıl söylendiği önemli değildi, taşıdığı anlam >ihanetti nasıl olsa. > >Kimseyi haklı veya haksız bulmayan kalemler, hakkı yazar sonra, hak için >ölenlerin inadına. >Böylece hakkı, batıla pazarlar aynı sabıkalı eller ve kalemler, aynı >hayâsız >fuhuş için. >Ne gariptir ki bu kalleş ellerin döşediği mayınlara daima anayasal >yolculuklara çıkanlar basar. Onlar ki; bu yolculuğa siyasal veya mukaddes >yolculuklar yapılabilsin diye çıkarlar. >Yazıklar olsun, baktıkları kırık camlı siyasal gözlükleri ile ödenen >bedellerin mukaddesatını göremeyenlere. >Yazıklar olsun! >DİL KAVGANIN VE İHANETİN SEBEBİ MİDİR YOKSA ARACI MI? >Korku salan ve öfke çağrıştıran meselelerin parçaları değil, esas >gerekçeleridir aslında Türkçe dışındaki başka diller. >Dil özgür olunca, Özgürlük dil olur artık ve bütün bölünmeler böyle başlar. >Özgürlük daima yeni sınırlar ister. >Okul der, ayrı olsun. >Bürokrasi der, bu dilde anlayamıyorum ayrı olsun. >Bayrak der sonra, ayrı olsun dilim ayrı nasılsa, ben de ayrıyım ve bu da >varlığımın sembolüdür. >Toprak der arkasından, ayrı olsun birazını bana ver, nasıl olsa daha önce >dilinin, özgürlüğünün birazını vermedin mi? >Hem ne olacak, birazcık topraktan ne çıkar biz kardeş >değil miyiz? >Özgürlük paylaşılmaz oysa. >Birinin özgür olduğu yerde, diğeri özgür olanın kurallarını ve özgürlüğünü >tehdit edinceye kadar özgürdür. >Yani dilin de kişinin de özgürlüğü esas mülk sahibinin özgürlüğünü ve >geleceğini tehdit edene kadardır. >Sonrası anarşi, sonrası terör, sonrası bölücülük, kahpelik ve ihanettir. >Sonra arkadan vurmalar ve mayın döşemeler başlar yollara ve zihinlere. >Ama her hal ve şart altında, tüm bölücülerin yardım ve yataklığa >ihtiyaçları >vardır. Gizli olmalıdır, yardım ve yataklık, sinsice. >Kimse fark etmeden yapılmalıdır, Türkçe konuşmalıdır ama aslında başka >dilde >anlaşılmalıdır. >Acındırmalıdır ama aslında acımadan katletmelidir, dili, egemenliği ve onun >bekçilerini. >Yardım ve yataklık yapanın da yardıma ihtiyacı vardır. >Dışarıdan. >Çok uzaktan, denizler ve tarihler ötesinden. Eski kinlerden ve hesaplardan >ve o hesapların sahiplerinden beslenir yataklık yapan. >Para alır, vaat alır, AFERİN alır. > >Bu eski ve çok ağır bir mektuptur. >Türk bağımsızlığını koruyanların kanları ile yazılmıştır. >Ne suya salınan bir şişenin ve nede kuşkanadının taşımaya gücü yeter; >karabaşlı kartal olsa nafile. >Başlığı binlerce yıl önce atılmıştır ve Edirnekapıda'ki şehit mezarlarının >taşları üzerine yazılmaya devam etmektedir. >Emin olun binlerce yıl daha yazılmaya devam edecektir. >Türkçenin sahipleri yaşadıkça bu kanlı mektup yazılmaya devam edecektir >çünkü Türkçenin ve onun sahiplerinin özgür yaşamasını istemeyenler, yollara >ve zihinlere mayın döşemeye, parçalamak ve bölmek için çabalamaya, >parçalamaya çalışanlara yardım ve yataklık etmeye devam edeceklerdir. >Bu eski mektup bir yazıttır aslında Türk'ün var oluş destanıdır, binlerce >yıldır yaşlı dünyanın bağrına saplı kaidelere ve mezar taşlarına yazılır. >Yazanlar asla diz çökmezler ve kimseye yalvarmazlar. >Kimsenin toprağını, dilini veya özgürlüğünü istemezler ve kendilerinin >olanı >da kimseye vermezler. >Bu bir mektuptur. >Vatan, Bayrak ve Onur üzerine yazılmıştır. >Vatansızlar, dilsizler, hainler, bölücüler ve toprak hırsızları gibi aczi >ve >acınmayı anlatmaz. >Var olduğu yerde kendinden gayri herşeyi önemsizleştiren, vatan ve bayrak >aşkını anlatır. >Onurlu ve egemen ölebilmenin, onursuzca ve esir yaşamaktan daha önemli >olduğunu anlatır. >Asla diz çökmeyeceğimizi anlatır. >Yüreği olan varsa gelsin de çöktürsün diye, Yüreği olan varsa okusun diye >yazılmıştır. > > >"VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN" > >OKTAY YILDIRIM
  17. Siz nereden biliyorsunuz O mübarek zata teşekkür etmediğimi? Onun dışında O görevli bir Resuldü, bizlere dosdoğru yolu göstermek için gönderildi, dini tebliğ etti, Allah O'na "senin görevin sadece söylemek söyle ve çekil" dedi. Daha fazlasını yapamazdı. İnsanlara dini öğretti, görevini yaptı ve gitti. Allah O'ndan razı olsun. Ama ya O'nu sahiplendiklerini sanıpta onu hiç anlamayanlar ne olacak? Allah'ın yarattığı insana değer vermeyip, insanın kendi elleriyle inşa ettiği taştan duvarlara anlam yükleyenlere ne demeli? Allah'ın yaratması mı kutsaldır, yoksa insanın yaptığı mekanlar mı? Duygu Asena'ya bir kadın olarak, bir insan olarak teşekkür etmem sizi neden rahatsız ediyor, ona teşekkür etmektemi size göre dinden çıkmak demek oluyor, sizin dini anlayışınız nasıl bir anlayıştır ya, kime teşekkür edip kime etmeyeceğimize karar veriyorsunuz!!! Duygu Asena gibiler erkek egemen toplumda ses getiren açıklamalar getirdikleri için teşekkür ediyorum, yoksa aferini!!! haketmek için oda susup iyi kızı oynayabilirdi. Kadının Türkiye'de ikinci plana atılmadığını savunanların ise Türkiye gerçeklerinden ne kadar bi haber olduğuda ortadadır. Kadınların haklarını elde etmesi, daha da edecek olması bir kısım hemcinslerimizde dahil genelde erkekleri rahatsız ediyor sanırım. Bu öğretilmişlik yanlıştır, kadın hayatınızın başlangıcını size verendir, onu haksızlıklara itmek cahilliktir, vicdansızlıktır. Ayrıca ben özgürlükten sadece seksi anlayanlardan değilim, ama kadının bir seks objesi olarak görülmesinden rahatsızım, namaz kılarken bile kadından tahrik olabilenlerede anlam veremiyorum. Bu kontrolsüzlük neyin nesi, neden bu kadar nefsine yenik düşüyor insanlar. Bu hoşgörüsüzlük size ne kazandırıyor, din öyle kolay yıkılmaz ya da birilerinin anladığı gibi yıkılmaz, onu yıkanlar müşriklerdir. İnsanlar dini konuda cahil olabilirler, bilgileri az olabilir, bu yüzden hatada yapabilirler. İslamı doğru öğrenemediklerinden İslam aleminin düştüğü durum ortadadır. Eğer doğru olan bu anlayış olsaydı, bugün hepimiz daha farklı yaşıyor olurduk. Selamlar
  18. Canım Gloria'yam Bende seni gördüğümde sımsıkı sarılıcam mıncırıcam seni, sedoştan öğrendim mıncırmayı eskiden bilmezdim. En kısa zamanda buluşmak üzere, arkadaşlığın benim için önemli, forumda oynarken bile senin hangi ruh halinde olduğunu anlayabiliyorum, en keyifsiz anında bile elinden geldiğince sıcaklığını yansıtıyorsun ve karşıya negatif hiç bir şey vermiyorsun. Çok akıllısın, gördüğüm en akıllı kadınlardansın, bilgilisin, kültürlüsün ve bu yüzden seninle gurur duyuyorum. Dostluğumuzun ömür boyu sürmesini diliyorum. Ve tavsiyene uyacağım hiç somurtmayacağım, hep gülümseyeceğim. (salak salak neden gülüyor demezlerler iyidir) Sende hayatın boyunca mutluğunu kaybetme, kaybetme diyorum çünkü mutluluk hepmizin içinde. Sevgiler arkadaşım
  19. Sevgili Dipnot Ben teşekkür ederim, sen çok duyarlısın Topraklarımız çölleşiyor, verimli topraklarımız kaybediliyor, su kaynaklarımız bilinçsizce tüketiliyor, ormanlık alanlarımız talan ve yok ediliyor... Oysa Artos'un da dediği gibi toprak yoksa "hayat" yok... Tema vakfı ülkemizde bu uğurda çok fazla mücadele ediyor, ben bir tema vakfı üyesi olarak ve bir vatandaş olarak gösterdiğiniz tüm duyarlılığa teşekkür ediyorum. Selamlar
  20. Sevgili Dipnot Dini inancını çıkar uğruna kullananlara tepki gösteremezler ama sen bunu dile getirdiğinde sana tepki gösterirler, çünkü sana saldırmak marifet oldu bu forumda. Sana samimiyetle birşey söyleyeceğim, bütün doğrucular dışlanır, hakikat acıtır, acıtanlar dışlanır. Bütün peygamberler dahi geldikleri toplumlarda doğruları ifade ederken suçlandılar, tabuları dinleştirmiş olanlara bunun yanlışlığını anlattılar taşa tutuldular, büyük önderler, evliyalar da öyle. Kim bir toplumda kabuklaşmış ağır sakatlıkları onarmaya çalışsa hemen suçlamalar hazırdır "dinsiz" Oysa Kuran bile en çok müşriklerle uğraşır... Çamur at izi kalsıncılar var, hiç bir fikir beyan edemeyip sadece saldıranlar var. Hayatından yalanı soyutlamış, amacı doğru bildiğini riyasız anlatmak olanlar az bulunur, hele buna cesaret edenler daha da az bulunur. Selamlar
  21. Ve aleyküm selam Peki gelecekse, bunu birileri anlayacak yani onu tanıyacaklar, öyleyse ona yine peygamber gözü ile bakılmayacak mı? Peygamberdi, ve ümmet olarak karşılanacak öyle mi? Sıradan insanlara bile evliyalık, kerametlilik yükleyenlerin Hz.İsa'ya sadece ümmet gözü ile bakmaları pek ihtimal gibi gelmiyor. Allah herşeyin doğrusunu bilir, bizler yanıla biliriz, dilerim doğru olana yönlendirir bizi. (inşallah) Selamlar
  22. Evet Alio'ya katılıyorum, önce Kuran'ı oku ve samimiyetle Allah'a yalvar. Ondan sana yardımcı olmasını iste buradaki hiç kimse sana yardımcı olamaz bu konuda, sadece yol gösterebiliriz. Kalplerdeki perdeyi kaldıracak olan Allah'tır. Sen iste O sana ihtiyacın olanı verecektir, bizler de ancak dua edebiliriz senin için ve senin gibi doğru yolu bulmak isteyenler için. Allah yolumuzu sıratı mustakim etsin. Hepimizin, Allah'a giden yollar hepimize farklı görünüyor oysa hepsi aynı yere varıyor. Selamlar
  23. sardunyam şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Mustafa KÜÇÜK 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nde başlatılan TEMA’nın "El Koyun" kampanyasına yapılan bağışlarla 1 köy kurtarıldı. Sırada 9 köyün olduğunu söyleyen TEMA Kaynak Geliştirme Bölüm Başkanı Yeşim Beyla, "Duyarlı insanları destek olmaya çağırıyoruz" dedi. TEMA Vakfı’nın erozyonla mücadele için 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nde başlattığı, on köyün topraklarını kurtarmayı hedefleyen "El Koyun" kampanyasına yapılan bağışlarla şu ana kadar yalnızca bir köy kurtarılabildi. TEMA Kaynak Geliştirme ve Halkla İlişkiler Bölüm Başkanı Yeşim Beyla, duyarlı insanları kampanyaya destek olmaya çağırarak, "Toprak yoksa, ekmek, süt, su ve hayat yok demekir. Topraklarımıza sahip çıkalım. Bunun en kolay yolu Avea, Telsim ve Turkcell faturalı hatlarından 3464’e kısa mesaj atarak 5 YTL’lik bağışta bulunmaktır" dedi. Verimli toprakların yok olmasıyla kırsal alanda yaşamın zorlaştığını, şehre göçün kaçınılmaz hale geldiğini vurgulayan Yeşim Beyla, "Bize ait olanlara hep birlikte el koymamız lazım. Sizden de bu harekete önce gönlünüzü, sonra da elinizi koymanızı bekliyoruz" diye konuştu. Sadece bir köyün kurtarılabilmesine yetecek kadar para toplanan kampanyanın tamamı için toplam 2 milyon 250 bin YTL gerekiyor. Kampanyayla, erozyon tehlikesi altındaki köylerde çeşitli projeler ile yaşamın sürdürülebilirliği sağlanacak. İŞTE O HESAPLAR TEMA’nın El Koyun Kampanyası’na cep telefonu mesajı yanı sıra Boyner ve Vakko mağazalarında satışa sunulan El Koyun ürünlerini satın alarak da katılabilirsiniz. Ayrıca, T.İş Bankası Levent Şubesi 1071118, Garanti Bankası Levent Şubesi 6298231, Akbank Levent Şubesi 0096144, VakıfBank Levent Şubesi 00158007285047023, Oyakbank Levent Şubesi 3430762-MT-0003, TEB Levent Şubesi 236798, Yapı Kredi Bankası Levent Şubesi 1030000-4, Koçbank Levent Şubesi 47120517, Ziraat Bankası Levent Şubesi 44416306-5001 hesap numaralarına bağış yapılabiliyor. Kampanya’nın gazete ve televizyonlarda yayınlanan reklamlarını gönüllü olarak hazırlayan Markom/Leo Burnett Reklam Ajansı, Reklamcılar Derneği’nin Kurumsal Sosyal Sorumluluk En İyi Basın İlanları dalında Kristal Elma ödülünü kazanmıştı. El konulmayı bekleyen köyler Konya’nın Hadim ilçesi Kalınağıl köyü, Ardahan’ın Posof ilçesi, Kastamonu’nun Tosya ilçesi Büyüksekiler Köyü, Kastamonu’nun Tosya ilçesi Karabey Köyü, Erzurum’un Çat ilçesi Bozyazı ve Göbekören köyleri, Kırklareli’nin Babaeski ilçesi Kuzuçardağı ve Karacaoğlan köyleri, Hatay’ın Samandağ ilçesi Vakıflı Köyü ile Şanlıurfa’nın Harran ilçesi Kuruyer Köyü Çütlük Mezrası. Hürriyet
  24. İsa peygamberin kıyamet için bir bilgi olduğu söyleniyor Zuhruf suresinde değil mi? Peki bu bilginin ne tür bir bilgi olduğunu biliyormuyuz? Herşeyin doğrusunu ancak ALLAH bilir, insanlar yorum yapar, kimi doğru, kimi yanlış, kimi eksik... Allah'ın Hz.Muhammed (s.a.v) nin son peygamber olduğunu söylemesi ne anlama geliyor öyleyse. Eğer Hz. İsa yeniden gelecekse son peygamber o zaman Hz. İsa olmuyor mu? Selamlar

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.