sardunyam

Bir daha düşündüm de galiba emin değilim, Sedoştan daha beterini düşünemiyom yaww... Kankini getir o zaman belki uslu durursun. Kankin sana mukayyet olur, olmazsa sedelina olur, olmazsa ben olurum...

Duygulu demek, ne oluyor ki anlayamadım

Gelende sağolsun, gelmeyende. Ama gelmeyene dert olsun aynı zamanda

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar. Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir. Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. Türk Milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir. Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar. Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır. Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir. Biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. Medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz. Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla arttırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir. Mustafa Kemal ATATÜRK Ben böyle bir Türkiye hayal ediyorum. Bunun üzerine başka bir ülke hayal edemiyorum.

Atatürkçülük; Atatürk’ün yaptığı ilke ve inkılapların, hayatının, kişiliği ve kişilik özelliklerinin tam olarak kavratılmasıyla anlaşılabilir. Bilinçli bir öğretim sürecinde; sadece Atatürk’le ilgili hatıra ve hayat hikayeleri, Atatürkçülüğün kavratılması için yeterli değildir. Bu sürece mutlaka çeşitli etkinlikler yerleştirilip, tanımadan çok kavramaya, bellekte tutmaktan çok yaşamaya, bilmekten çok uygulamaya dönüştürerek, Atatürkçülüğü kavratıp, yaşatıp, uygulatmak gerekmektedir. "Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım." Mustafa Kemal ATATÜRK

Teşekkürler

Glikoz demiş ki? "Depremde eksik malzeme ölüme sebeb olur peki ama neden müslüman ülkelerde ölümler daha fazla" Yoksa Allah müslümanları sevmiyor mu? Siz herşeye sık sık gülüyorsunuz, gülmeye devam edin emin olun her gülmenin ardından düşünme gelir. Sizce neden müslüman ülkelerde felaketlerden dolayı ölümler daha fazla? Bence müslüman ülkelerde yaşayan bazı uyanıklar, para hırsına daha fazla yenilip, insan hayatını ucuza getiriyorlar ve hatta bu müslümanlara hep şu bilgi empoze edildiğinden "bu dünyada olmazsa, öteki dünyada sefanı sürersin" neden? Aklın yokmu, düşünemiyormusun, yanlışı doğruyu ayıramıyormusun? Çalmalarına müsade ettikçe daha çok insan ölür bu memleketlerde. Ama siz yinede birilerinin kerametine sığının belki onlar kurtarırlar sizide...Kurtarıcı beklemekle geçer hayatınız...

Yaratıcıyı aramak mı, O aranmaz ki ya bilinir ya bilinmez.... Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? (ayeti kerime)

Geçmiş olsun diyelim. Ama hasta olmadığınızı söylemişsiniz ben hasta olduğunuzu ima etmedim. Bizleri anlamakta zorluk çektiğinizi de söylemedim, nereden bu sonuca vardınız bu önyargı değil midir? Burçlar konusu karakteristik davranışlardır bana göre katagorize edilmiştir insanlar ancak sadece 12 tip insan vardır diyemeyiz, kişilerin burç özellikleri yanında ailevi eğitimleri, toplumda öğrendikleri, kendi içsel görüşleri de etkilidir karakterlerinde... Ve burca göre günlük fallarla hiç ilgilenmem ve hiç itibar etmem. Ancak bu özelliklerden dolayı neden, vebal durumuna düşsünler ki, Allah'ın katında kişiler ayrı ayrı yargılanır, bildikleri kadarından sorumlu tutulurlar. Bunun burçlarla ne alakası var ki? Öğrendiğin, yaptığın, yaşadığın kadarından sorumlusun, daha fazlasından değil. Ama ne kadar yaşarsan o kadar öğrenmen gerekir. Çünkü bence dünya eğitim ve tecrübe yeridir. "yaşıyorsam yaşlanacağım, yaşlandığım kadar öğreneceğim" Hiç mantıklı değil burcuna göre yargılanmak.

Merhaba Lena uzun zamandır kayıptın hoşgeldin, umarım hayatında her şey yolundadır. önceden gönderilenlerden elimizde Tevrat var doğruya yakın olan, İncil'den söz etmek mümkünmü, falancanın falancaya mektuplarında siz ne bulmayı umabilirsiniz ki? Kuran son söz, son uyarıcı kitap o yüzden her konudan bahsediliyor. Neticede bir daha yeni bir uyarıcı gelmeyecek. Onda yazanları iyi okumak, iyi anlamak ve mesajı doğru kavramak önemli. Yoksa ne kadar çok okursak okuyalım, Kuran onu anlamaya çalışmazsak bize hitap etmez. Bu dünyada yaşarken aleni bir suç işlemiyorsa insanlar cezaların varlığını bilmelerinden değil mi, ölümden sonra yaşantınız boyunca yaptığınız hatalardan sorumlu tutulacaksınız. "hiç birinize haksızlık yapılmaz, tartı ne eksik ne fazla tartar" o yüzden korkmayın haketmediğiniz cezayı almazsınız. Allah adildir.

İnsanlar bu kadar hırslı, bu kadar düzenbaz, bu kadar acımasız ve egosu bu kadar yüksek olmasaydı yeryüzünde bırakın dinler savaşını, uygarlıklar savaşı bile olmazdı. Dinler savaş getirmediler ama inançlara sahip olanlar dinleri uğruna ya da dinlere rağmen savaştılar. Kuran inanmayanları uyarır ama en çok münafıklara hiddetlenir. Yani sahtekarlara, inansanızda inanmasanızda hepiniz en çok samimiyetsizlikten şikayet etmezmisiniz? En çok yalancılardan korkmazmısınız? En çok iki yüzlülerden uzak durmazmısınız? Sayın yam_yam... Evet söylediğiniz ayetler iman etmeyenleri ve dini alaya alanları uyarıyor, korkmalarını istiyor, cezalarının çok şiddetli olacağını söylüyor. Peki ama siz iman etmeyerek ve alay ederek nasıl bir kötülük yaptığınızın farkındamısınız? Tabi en çok kendinize, sonra inananlara. Kulun Allah'a zararı dokunamaz, alay etmeye cürret etmesi O'na bir etki yapmaz ancak Allah gönderdiği din ile ve kitaplarıyla, peygamberleriyle alay edilmesine müsade de etmez... O yüzden bunu yapmamamız için bizi uyarıyor, kimileri bu uyarıyı ciddiye alır, kimileri almaz. Almayanlar sonucuna katlanmak zorundalar. Çünkü her davranışın bir bedeli var, her şeyin bir bedeli olduğı gibi... Bu dünyada istediğiniz gibi konuşuyor, düşünüyor ve yaşıyorsunuz bu da bir lütuftur ama her güzel şey gibi bu hayatta bitecek o zaman biz yanılıyorsak bişey kaybetmeyeceğiz ama siz yanılıyorsanız çok şey kaybedeceksiniz. Selamlar

Kıbrıs vatandaşının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına karşı böyle antipati duymasının sebebi de planlı bir olay. Birilerine bunları söyletiyorlar, birileri de bunu izleyip tüm Kıbrıs halkının böyle düşündüğünü sanmalarına sebeb oluyorlar, buda bizim birbirimizden gitgide uzaklaşmamıza ama Kıbrıs üzerinde siyaset yapanların ve oraya hakim olmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyor. Kıbrıs'ı verdikten sonra sıra nereye gelecek, Mersin'e mi? Yok olmaz öyle bişey demeyin her şey mümkün artık...

Düğünde salona girince bir çelenk dikkatimizi çekti "forum, dipnot, yam_yam, gece kuşu ve bilimselci yazıyordu. Çok mutlu olduk, gönül sizi görmek isterdi ama çiçeğiniz ordaydı ben gönlünüzünde orda olmak istediğine inanıyorum. Sana, yamyama, gecekuşuna ve bilimselciye bu ince jestten ötürü teşekkür ederiz. Çok teşekkürler.

Güzel dost. Efe'ye göndermiş olduğun hediye için teşekkür ediyorum Efe'de hediyeni çok beğendi ve ona senin yolladığını söyledik bilimselci amcan sana notta yollamış dedik ve okuduk teşekkür eder kendileride. Seni tanımak çok hoş, Sevgiler arkadaşım.

seni çok özlediğimi söylemek istedim sadece, Efeye gönderdiğin hediye için teşekkür ederim. Keşke sende gelebilseydin. Neyse kalbimizdesin bunu unutma. Sevgiler

olsun gelemesende ben gelmek istediğine inanıyorum. Allah nasip ederse bir gün forumcak bir araya gelmeyi başarabiliriz. Çok zor bir ihtimal gibi ama denemeye değer. Ben gloriayı, erbayı, paulayı, sedelinayı gördüm, görmez olaydım. şaka tabii hepsi çok şeker insanlar ve çok değerliler. Umarım, seni,yumoteyi, artosu, bilimselciyi, yam-yamı, kralı, armanı, jönü, damieni, focali, gelinciki,saymanı, mineuyu, geceyağmurunu, gecekuşunu, gullu, açayı ve şu an aklıma gelmeyen arkadaşlarımı da görmek bir gün nasip olur. Selamlar

canımcım alıntı yapıyon ama altına yazmayı unutuyon mu ne? özledik seni yaww...

Merhaba xlark tades. Seninle ilk başlarda biraz ters düştük ama bunların birbirimizi iyi tanımamamızdan kaynaklandığını düşünüyorum. Umarım bundan sonra sağlam bir arkadaşlık kurabiliriz. Forumda yazdıkları ile varlığını gösteren akılcı, bilgili, açık sözlü bir arkadaşsın. İnsan olmanın en büyük erdemi aklını işletebilmektir. Ve benim aklını işletenlere karşı özel bir saygım var. Hele aklını bilgi ile zenginleştirenler ve inandığı uğurda mücadele edenler saygıya değer. Bundan sonra ki yaşamında inandığın değerlerin uğruna mücadeleden pes etmemen ve bilgilerine daha fazlasını ekleyebilmen dileğiyle. Aklın, kültürün ve bilginle varlık gösterenlerden olmanı temenni ederim. Sevgiler arkadaşım...

Hepinize çok teşekkür ediyorum, yumote ve bilimselci sizinde aramızda olmanızı çok isterdik. Belki başka sefere. Elektro 777 ve sule 70 sizlere de güzel sözlerinizden ötürü teşekkür ediyorum.

Kız geldim, canımcım, düğünde pek fazla görüşemedik ama orada olduğunuzu bilmek bile beni çok mutlu etti. Canımsın ya... Bizim pc nin monitörü cortlamıştı, şimdi yenisini aldık ve geldim bu da bozulana kadar burdayım. görüşürüz.

İnkar edenlere verilecek cezayı işkence olarak algılıyorsanız sizde iman edersiniz ve bu işkenceden kurtulursunuz. Madem akılcı davranmaktan söz ediyoruz o zaman bize zarar verecek tutumda ısrar etmek neden? Kuran uyarıcıdır bu uyarıya uymazsanız cezalandırılırsınız, sonra bizim haberimiz yoktu bilseydik böyle yapmazdık demezsiniz. Herşeyi bildiriyorlar işte daha ne istiyorsunuz? Selamlar

Şüphesiz Allah doğruyu söyler. Biz iman edenler o sözlerde bir hata bulmuyoruz. Sen kendine yapılan bir hakaret olarak görüyorsan biz başka ne diyebiliriz ki. Yam_yam? İman edebilenler, (ama gerçekten iman edenler öyle inanmış görünüp düzenbazlık yapanlar değil) onlar elbette övülmeye layık. Allah katında O'nun varlığını inkar edip, gönderdiği kitabı, peygamberi, dini ve felsefeyi alaya alanlar bence ne yazık ki en çok kendilerine yazık etmekteler. Bu yüzden sevgili yam_yam kusura bakmazsan ben böyle bir yorum yapacağım. Ve sayın gugukçuk (buda biraz garip bir hitap oluyor ama) Sözlerinize katılmıyorum, tek din musevilik değildir, tek din İslamdır. Kİ Hz. İbrahim dahi İslam olduğunu vurgulamıştır. (dikkat edin bakın Muhammedilik değil adı, "İslam" yani bir peygamberin adını taşıyan din değil adını Allah'ın koyduğu din yani İslam)Ki bütün peygamberler İslamdır, gönderilmiş tek din İslamdır, diğer kitaplar da diğer peygamberlerde Levh-u mahvuz'dan bilgiler getirmişlerdir. Yani Hz. Musa'nın anlattığı ile Hz. Muhammed'in (s.a.v)anlattığı din aynıdır. Bu konuda hiddetleniyoruz, hoşgörün lütfen ama biz engizisyon mahkelemeri kurmuyoruz ve sadece demokratik hakkımızı kullanarak papa denen bu şahsın sözlerini eleştiriyoruz. Ve tavrımızı ortaya koyuyuruz.Bundan doğal ne olabilir ki?

Bu konuda tek tek değişen hükümlerden örnek veremeyeceğim. Ancak şöyle düşünüyorum, Kuran tarihi meselelerden de örnekler vermekte, Firavun'un halkına yaptığı zulümlerden bahsetmekte ve Allah'ın onu nasıl cezalandırdığını da söylemekte. Günümüzde firavunluk la idare edilen bir yer yok değil mi? Ama hala kendini firavun sananlar mevcut. Burada Kuran'ın bize anlattığı olayları bir hikaye gibi okumak yerine o olaylarda anlatılmak istenenlerle ilgilenmeliyiz. Günümüzde kölelikten, cariyelikten, söz etmek mümkün mü? Ama geçmişin sosyal meseleleriydiler. O günlerde dünyaya gönderilen kutsal kitabın o günün meselelerinden söz etmemesi düşünülebilir mi? İslam öncesi dönemde kadının miras hakkını bırakın, kızların diri diri toprağa gömüldüklerinden bahsediliyordu. Kuran bunlara dur dedi. Ve kadına mirastan pay alma hakkını verdi. O günün şartları ile bugünün şartları bir mi? Detaycılık güzel bir bakış açısıdır detayları gözlemlemek gerekir ama detaya takılarak meselenin bütününü kaçırmamakta önemli. Selamlar

sözlerine katılıyorum arkadaşım. Depremin sebebi ne diyen arkadaşa da sormak lazım, tektonik hareketlerden haberiniz var mı? Nasıl bu kadar saplantılı yaşayabiliyorsunuz? Deprem öldürmüyor arkadaşım, kumdan demirden çalınan bina öldürüyor. Sen inşaatını sağlam yap sonra Allah'a emanet et. Yok öyle değil siz kumdan, çimentodan ve demirden çalın depremde bina yıkılsın ardından Allah cezalandırdı deyip çıkın işin içinden. Aşın artık kendinizi. Japonya'da yılda bir kaç defa 7 şiddetin üzerinde deprem olmakta peki o zaman ölüm oranı orada neden bu kadar az. Yoksa Allah, Japonları daha mı çok seviyor? Ne denir düşünün biraz...

Teröristler ve bölücüler için cezaevleri ağırlaştırılmış şartlar içinde olmalı. Keyif çatacakları ve örgütlerine talimat verecekleri bir yer olmamalı. Bu konu en çok şehit ailelerini rahatsız etmektedir. Apo denen o teröristin ve onun gibilerin her hareketi kontrol edilmeli. Papa konusunda Ağca'nın yorum yapması ne kadar garip, ne amaçla karşılamayı düşünüyor acaba? Bir başka papanın suikastçisi bu papayı neden karşılamak ister ki? Ayrıca papanın Türkiye'ye geleceğini sanmıyorum gelme vakti azaldığında sağlık sorunlarını mazeret gösterebilirler. Ama eğer gelmeye kararlıysa burada karşılaşacağı şeyler pek hoş olmayacak. Ben de bir vatandaş olarak o adamı ülkemde görmek istemiyorum. Hakaret ettiği şeyler bizim gerçek değerlerimizse onları aşağılayanlar bu ülkede ağırlanamazlar. Dünya düzeninde en çok din savaşı yapanlar ve engizisyon mahkemelerini kuranlar yavuz hırsız misali Müslümanları katil ve terörist olarak gösterebiliyorlarsa bunun muhasebesini yapmalıyız ve bu gibilerin hadlerini bildirmek zorundayız. Tabi demokratik haklarımızı kullanarak... Selamlar