sardunyam

cevize

ne diyosuuuuuuuuun majesteleri beni beklesinler hazırlanayım nerede benim belden korseli etekten kabarık tualetim gerçi içine girermiyim bilmem ama deniyciğim evet evet üsttekinin (frozen) acilen bize ihtiyacı var damardan 1 g enjekte ediniz hemşire

amanın majesteleri ne kadar cömertler ve ne kadar düşünceliler bende kendisini unutamadım lütfen iletiniz sevgili sultanım 8. henry'ninde selamı var dediki tango dersleri bitmiş sizinle baloda tango yapmak isterler

Ağru dağına mı yuksam venedik ahh venedik venedik dedinde aklıma geldi kral 16. lui nasıl uzun zamandır görmedimde

of seyehat deme fena halde ihtiyacım var nereye gitsemki acaba? bildiğin yer neresi bidenem ben bi deneyim iyi gelir belki dans etmeye

aynen bidenem bedenen dinleniyorumda kafayı nerede dinlerim onu bilen yok eğlenmeye

meşe ağacına

Dila hanım Türkan Şoray ve Kadir İnanır kadar birbirine yakışan başka oyuncu yok galiba... sahne çok güzel... ama hüzünlü bitiyor...

selvi boylum al yazmalım

salyangoza

ohh sefan olsun canem benim makinam yok ütülesem faydası olurmu? evet biraz ihtiyacım var yalnız kalacağım bir yer biliyormusun? çikolataya

daha arife günü alındılar canem ayak masajına

keşfedersin bidenem sen gene dene nerden bildin kısss kalbindeki cevheri görmeye

katılıyorum kendisini keşfetmeye

oy oy oy kim gelmiş kızım benim hoşgeldin bizde seni özledik bitanem umarım herşey yolundadır seni seviyorum iyi bak kendine... taylan abiyi, paulayı, özledim... egzorsisti özledim

dinlenmeye

evet bidenem bitmez bitemez zaten istesede (bizde hiç bitmez) bayramın kutlu olsun bidenem şiir evet güzel, güceniğin tekiyiz işte

kendi halinle salla buraları Ayşegül'üm utanma kız, ben aldırdım o duyguyu yıllar önce şair olmaya karar verince, Hasan Hüseyin Abim dedi şair olacaksan kelimelerden saklanmayacaksın, kelimeler seninle oynamayacak sen onlarla oynayacaksın, o günden bugüne utanmadan konuşuyorum Allah biliyor... halk arasında buna arsızmı deniyor Hasan abi bu kadarını kasdetmemişti belki abarttım galiba... sen oynat yeri yerinden ki sende bu potansiyel var bende SENİ ÇOOOK SEVİYORUM ve bence sakıncası yok, Diloş ne karışırmış yolarım onun saçını başını beni sevebilirsin Ayşegül'üm geri kalanı sevmesende olur...

zor bir dönemden geçtiğin belli her birimizin zaman zaman içinden geçtiği hep aynı tünel belkide... ve belkide içinde dönüp durduğumuz hep aynı dairede biz yol aldığımızı sanıyoruz bir çemberin içinde... ve birgün bir bakıyoruz ki bir arpa boyu yol almamaşız... işte bazen o tünelden çıktığımda bu aklıma geliyor çektiğim acılar bile yalan geliyor... bir halüsinasyon görüyoruz hepimiz ölümler bile acı vermiyor o dakikadan sonra... kabulleniyorsun her kaybedileni... peşinde koşman gereken sadece kendinsin bunu görüyorsun... ve asıl zor olan yolculuk ondan sonra başlıyor... şiirsel bir dille yazmak isterdim ama bugün şairliğim üstümde değil almamışım yanıma kimbilir nerde bıraktım... ama seni anlıyorum, duyuyorum ve önemsiyorum bir dost olarak bunu bil ve o tünelin çıkışını daha kolay bulacaksın unutma... yolunda, kalbinde, dünyanda aydınlık olsun kısa ve yalancı karartmalar canını sıkmasın... her zaman bir dost eli en parlak ışık olmuştur...

leylam, diloşum, redblack, erdalaktaş, ilyada, zeyneep, natalia, birce, ayşegül hepinize çok teşekkür ederim... çok güzel bir bayram geçirdim umarım sizinkide öyledir... çok eski bir dostumu bir ablamı gördüm tam 23 senenin ardından çocukluğumun anılarında oldukça hoş bir yere sahipti o ve bana benim unuttuğum pek çok güzel anı hatırlattı çok mutlu oldum, duygulandım, harikaydı... ertesi gün muhteşem bir yağmur vardı sırılsıklam ıslandık insanların tuhaf ve şaşkın bakışları arasında kollarımı iki yana açıp yağmurun altında ıslandım çok mutluydum çok... tatlıları fazla kaçırdım ama

Başbakan halka "evet"i dayatıyor işte al sana demokrasi al sana özgür irade... daha ne istiyorsun, haşmetmahap karar verdiler, anayasa hazırlattılar ve emir buyurdular "evet" de hayırlı olsun, "hayır" dersen pek hayırlı olmaz... o bizim yerimize karar verir sen merak etme bize düşense itaat... bir daha düşündümde belki gidip inadına "hayır" derim, ben pek itaatkar değilimdir huyum kurusun...

çoğunluğun dediğinin doğruluğunu nasıl kanıtlarsınız? bunun sağlamasını nasıl yapacağız...? evet biz hayır demesini, hesap sormasını bilmeyen bir toplumuz soranlarımızada pek iyi gözle bakmıyoruz... peki çoğunluk olarak bu kararı verdik diyelim sonra bunun zararlarını gördüğünüzde nasıl geri dönmeyi planlıyorsunuz? sandıktan evet çıktı diyelim Cumhurbaşkanını halk seçecek bu Cumhuriyet tarihinde ilk olacak ve yarı başkanlık sistemine dönüşecek halk bu durumda kardamıdır, zarardamıdır buna nasıl karar verecek? Cumhurbaşkanını seçmek neyi değiştirecek sadece meclisteki vekiller topu halka atmış olacak o zaman orada oturmasınlar 550 tane vekilin alacağı maaş devletin hazinesine bağışlansın... bir kabine kurulsun kabineyi halk seçsin o kabinede her yeni yasayı halka sorsun 3 ayda bir referanduma gitsin böylece halk kendi kararını kendi versin olmazmı? saçma oldu değilmi zaten bu referandumda saçma... 550 tane vekil işlerine geldiğinde sorunsuz yasa çıkarıyor ama iş ülkeyi alakadar eden laik anlayış olduğunda topu halka atıyor ama halk daha neyi oylayacağınıda bilmiyor... üstelik yeni anayasa oylanırken sürekli değişiklik yapılıyor, bu olmadı hadi değiştir... belliki bu hükümet boyundan büyük işlere kalkışmıştır sorun çözemediği gibi yeni sorunlar yaratmıştır... zaten demokrasi kültürleri olmayan bir parti tarafından yönetiliyoruz başbakan karar veriyor tebası oyluyor... adıda cumhuriyet oluyor... ortada cumhuriyet kaldımı? demokrasi kaldımı? laiklik kaldımı? artık tehlike geliyorum demiyor artık kol geziyor... geçmiş olsun hepimize...

ne yaparsa yapsın eleştirmeyiz biz ama eleştirilecek şeyi eleştirmekten de kaçınmayız... bu neden kaynaklanıyor biliyormusunuz biz "teba" olmayı bilmiyoruz babamızın oğlu olsa yanlış bulduğumuza bu yanlış diyecek kadar vicdan sahibi ve objektifiz... yaptıkları iyi işlerin hepsi göstermelik hiçbirinin alt yapısı yok ve geleceğe yönelik değil yapılan her program günü kurtarma adına yapılıyor bende bunu eleştiririm arkadaşım... eğer sen bunların yaptığını doğru buluyorsan gerekçelerinle ifade edersin sırf savunmuş olmak için savunulmazki... Güneydoğuya gitmek gezmek pohpohlanmak marifetmi bu halk adamlığımı sen geçmişinden bugüne bu ülkede hep ayrımlığın propagandasını yap "din ve etnik" farklılıkları bölücü sloganlarla siyasileştir sonra git güneydoğuya ve alkış al bumudur yani? Mesele Abdullah Gül'den Recep Tayyib'e gelir zaten benim gözümde yok birbirlerinden farkları ki onlarda böyle söylüyor... Recep Tayyib'in gaflarına, hakaretlerine, saygısızlıklarına ve ayrılıkçı söylemlerine Abdullah Gül herhangi bir eleştiri getirmişmidir Cumhurbaşkanı olmadan önce yada olduktan sonra RTE'nin izni olmaksızın farklı beyanda bulunmuşmudur, bulunabilirmi? Yanlışı eleştiremeyen birilerinin tebası olan Cumhurbaşkanı ancak hitap ettiği kitlenin Cumhurbaşkanıdır benim değil... Bana hitap etmiyor benim sorunların onların sorunları değil, onlarınki de benim sorunum değil... ben sade bir vatandaş olarak kendi düşüncelerimi dile getiriyorum... düğüne gelelim o salonda ve o fotoğrafta yer alanlar Türkiye'min aydınlık yüzüne yakıştımı? Sanki Türkiye Cumhuriyeti bir İslam Devleti tarafından yönetiliyor gibiydi başbakanından tutunda belediye başkanına varana kadar tek tip insanlar...

biz bu referanduma katılıp oy kullanmayı düşünmüyoruz... neyi oylayacağımız bile belli değil Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı için gidilmedimi bu referanduma şimdi ne oldu 12 Cumhurbaşkanı için yapılacakmış bu referandum gerek kaldımı buna? Evet desem ne değişecek, hayır desem ne değişecek? RTE'nin referandumuna RTE'ciler gitsin bu onların referandumu kendi kendilerine çalıp kendi kendilerine oynasınlar... bize ne

bu çok önemli bir konu herkesin dikkatle okumasını ve katılmasını rica ediyorum...