sardunyam tarafından postalanan herşey
-
OKUDUĞUNUZ KİTAPLAR
Bekir Coşkun..... Dövlet Yazarın gazetelerde yazdığı köşe yazılarından derlenmiş bir kitap geçtiğimiz dönemlerde yazdığı halde bugünün Türkiye'si ile çok örtüşüyor daha doğrusu hiçbirşeyin değişmediğini görüyorsunuz Bekir Coşkun'un espirili anlatımı ile okunmaya değer düşündürürken güldüren bir kitap... Yaşar Nuri Öztürk'ün Kuran'ın Temel Kavramları isimli kitabını bitirmek üzereyim Kuran'da adı geçen temel kalıpların derinlemesine açıklamalarını yapmış zaman zaman şaşkınlıkla ya bu benim aklıma hiç gelmemişti diyerek okuyorum ülkemizin yetiştirdiği gerçek bir aydın olan Öztürk hocanın din konusunda geldiği nokta imrendirici... Fatiha suresini açıkladığı kısa ama derin bir kitabını daha okudum bir tek Fatiha'nın içinde neler varmış çok etkilendim... Şuan elimde İlhan Selçuk/Ağlamak ve Gülmek isimli kitabı var yeni başladım iyi gidiyor...
-
diloş...
Küçük şeylerle mutlu olan insanlar vardır onları bir küçük gülümsemeyle bile mutlu edebilirsiniz... Çok pahalı hediyeler almanız gerekmez ki zaten pahalı hediyeler onları mahcub eder siz yol boyu gördüğünüz kır çiçeklerinden bir küçük demet yaparsanız bundanda büyük mutluluk duyacaklardır... Hatta sizin onları mutlu etmek için birşey yapmanızada gerek yok aslında kalbini kırmayın yeter kendi küçük ve mutlu dünyalarında yağmurun ardından doğan gökkuşağıda yeter onlara... Hayatın ayrıntılarında gizlenmiş baharı, çiçekleri, yıldızları, güneşi ve ayı gördüklerinde de mutlu olurlar onlar... tek istedikleri kendi sınırlı yaşamlarında kurdukları güzel ve aydınlık dünyaya müdahale edilmemesidir... istedikleri sadece budur onlar sizin küçük ve mutsuz dünyanıza renk katarlar eğer bir damlada olsa sevgi varsa içinizde o gülü incitmeden resmini çizebilirsiniz ve sizde küçük şeylerden mutlu olmayı biliyorsanız kırılan bir kalbin ağırlığının altından kalkamazsınız... Allah'ın yarattığı en özel varlık insan... bütün tapınaklardan, bütün camilerden, bütün kiliselerden ve havralardan daha değerlidir... Onun kalbini kazanamayan hiçbir şey kazanamamıştır... bütün evren bir enerji bütünlüğü o bütünlüğün içinde kendi türüne bu kadar haksızlık eden başka bir canlı yok... vardım şehadet kapısına ENEL HAK dedim... kapı açıldı başım öne eğildi ben HİÇ'im dedim... tanıdığım insanlar içinde en özellerinden birisi sensin bu gördüğüm evrensel ayrıntı beni mutlu etmeye yetiyor... iğdem seni seviyorum...
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Canım arkadaşım inanılmaz güzel bir şiir yüreğine sağlık teşekkür ederim...
-
AYŞEGÜL
Canım Ayşegülüm bende şuan Orhan Velinin, İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı şiirini dinliyorum... iyi geliyor şiir değilmi? iyi geliyor iyi...
-
.....::Radya::.....
iyiyim canım inşallah sende iyisindir... hadi o şarkıyı bugün bir kez daha dinleyelim ben senin için dinleyeceğim... bende öpüyorum arkadaşım
-
İslam Ülkeleri "first lady"lerinin başı açıkken TÜRKİYE'NİN Kİ TÜRBANLI... (Ülkemizin imajını gittikçe bozan zihniyet...)
Aslında tuhaf olan ne biliyormusunuz Emine Erdoğan, Hayrunisa Gül ya da diğer türbanlı bakan eşlerinin gündeme gelecekleri ne bir sosyal aktivite, ne bir kültürel birikim, ne herhangi bir ileri görüşleri yok... Varlıkları kocalarının makamlarına bağlı ve başını örttüğü örtüden ibaret yaşamları... Ve en tuhaf olanda o örtüden dolayı saygı görüyor olmaları bu durumda saygıyı gören örtü oluyor insan değil... zaten o makamlara o örtü sayesinde geldiler başka meziyetleride yok zaten... Hayrunisa Gül'ün kızının nikahında eşi Abdullah Gül'ün arkasında durup kameralara nasıl baktığına dikkat edin tipik ikinci sınıf vatandaş duruşu... Kendinden emin birikimli bir kadın gibi değil eşinin ardına saklanmış ezilmiş bir kadın gibiydi... Asıl budur sorgulanması gereken o kadınların başörtüsünü kullanıp mevki, iktidar ve para kazananlar yine o kadınları başörtülerinin altında ezenlerdir... Bunun dinle imanla alakası yok bu siyasi bir kavganın sembolüdür... Aklı olana din ortada Kuran'da ortada...
-
GÜNAYDIN
Allah sağlık sıhhat versin çok sevindim iyi olduğunuza Allaha emanet olun canım
-
GÜNAYDIN
merhaba bidenem görüşemedik nasılsın sen bebişimiz nasıl ikinizde iyisiniz inşallah
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
sen ne kadar iyi vir evlatsın çocuum maşallah maşallah ne de güzel yetişmiş ömrün uzun olsun paran bol olsun şekerlerin tatlı olsun evladım öp öp harçlıkları borsaya yatır iyi getiriyor bu aralar
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
otobüs biletine şimdi lazım anacım yola çıkıcam az sonra
-
GÜNAYDIN
ya bi daha ihmal etme sabahları burayı
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
sadece seni seviyom cadım bekliyorum kurudum canım gübrede verecenmi ? zeynebim kalalım bidenem siz gidin ben arkanızdan toplarım dağınıklığı hem biraz daha kalmış olurum
-
^^^^^zeyynepp^^^^^
hoşbuldum canım bişey değil
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
bayram harçlığımı istiyon sen şimcik ya bu bayram benim için pekte karlı olmadı ama allaalla neden acaba? öp bakalım evladım, berhudar ol, el öpenlerin çok olsun dur bende seni öpem bide kucaklayım bu cadının heç bişeyden haberi yok canem, kendisi henüz deli olduğunuda bilmiyor ondan zahir... iyi bayramlaaaaaaar şiir içinse bişey değil evet bencede öyle
-
diloş...
canem saksı sardunyalarını yaşatalım koruyalım güzelleştirelim derneğine üyeliğin varmı senin... yoksa beni sulamana izin veremeyeceğim. vede o lafı kim demişse çok isabetli demiş kendisini tebrik etmek isterim... tanırmısınız zatialilerini... laf ola beri gele ağzı olan konuşuyor da derler bidenem... iğdem sarmaşığın seni seviyor biliyon demi...
-
Mineu & Gece ( Kankiler )
kıs siz adamı öldürürsünüz ne alem şeysiniz ya eeee sonra nolmuş kızlar
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
snei projeksiyona çevir canım ne kadar möhimse o kadar çevir : ben seni cumartesiye çevirdim hazır cumayada gelmişken
-
///Egzorsist Anı Defteri///
bu kendini daha iyi hissetmen için seni seviyorum benim yakışıklı kardeşim bunu zaten biliyorsun... ''Aklımın İplerini Saldım'' Derler Ki; ''Bir kelebek cesaretinde naiflik bulan kanatlarda uçurmalı bazen kaçak ve hoyrat an'ları...Kurutulmuş bir ıhlamur'un dikenli çiçeklerine batırmalı...Ardından,şekersiz ve dem'li bir çayda koklamalı ve ince belli bir bardakta okşamalı...Bir çocuğun rengarek gülüşlerinden bir dal koparmalı ve nedeni sadece nedensizliğinde saklı şiirlerden dudaklarımıza pelesenk yapmalı...Ya bir öykü daha okumalı aşk'ın sol cepken istikametine ya da ayrılığın yasemin kokan alın yazısını tam barnından parçalamalı...'' Çocukluğun,kırmızı renkli ve beyaz bağcıklı pabuçlarında unutulmuş o arılığındaki yalın sevinçler ve sözcüklerin serpiştirilmiş seneleri...Küçük bir kızın hala siyah olan buklelerine denk düşer kıpırtısızca ve ondokuzuncu defa... Birkaç ezginin bileklerinden yavaşça tutar arayışlar...Kulaklarda notaları kalır,akıllarda ise;duru yansımaları... Cilaları yıpranmış kelamların bir gece seferindeki içdökümleri...Kayıp verilmiş hafızalarında yankılanır üç nokta önündeki seyirleri... ''Hayat uçupta gider parmaklarının arasından ve ardına bir kez dahi bakamadan Tutamazsın Erken Ya Da Geç (Kala)kalırsın Tanıyamazsın 'Tanıyamazsın'(!)'' ''...''
-
>>>İLYADA<<<
ipe sapa gelmez bir firar tutkusu yollar dönüp dolaşmaz ki duvarlarıma anla işte; hayat avuntusu gitmek var diyorum gitmek ses´i serzenişten ötede tüketmek gitmek var diyorum bavullarımda yangın külli ziyan öpüp kokladığım terk-i diyar sözlerin dudaklarını kavuran gece uykuları örtmüş öyle bir vakit d´üşüyorum ben hep çok daha da çok üşümek ve eski(l)miş bir inancın kollarında ölmek istiyorum
-
.....::Radya::.....
yağmur üzeri kararıyor sabahın dolambaçsız ışıkları buruk bir isyan şafağımda gece doğuyor ellerimde kavuşuyor birbirine ölümün dikilmez bağ(lar)ı ve kopuk sineleri düş sırça tutunsa ardı sıra kıracak engebesiz sözleri çırılçıplak ve gök rengi yüzünle savurabilsem tenimi unutulmamış bir şehir gibi; köhne yakıcı zehirli sonra dem vursam satırsız öykülerin baş harflerinden ve çizsem asırlardan birkaç menzillik mesafeleri göz kapaklarımdan kopsa yaşam mealsiz yakut bir rüya umarsızca karışsa sayfalarıma kapı dışarı edip isimsiz tüm ikilemleri derin yaraların omzuna koymadan başını acemaşîran makamı alıp içime içimde sarabilsem o iki heceyi seni ´´değmeyin feryadıma,figanıma değmeyin,eğer sevda bu demekse,ben vazgeçtim,beni sev(mey)in´´
-
Hiç Umut Yok mu?
Ne zaman azalmaya başladı dünyadan "mana" artık insanlar anlamsız ve gündelik şeyler yapma telaşında!!! yada yaptığı anlamlı şeylerin bile farkında değil... bir sabah hiç tanımadığın birine günaydın dediğinde aslında yaptığın çok anlamlı birşeydir ama yüreğinle söylemediysen kelimeler boş kalıyor... felçli bir genç kız haykırdı... her şeye rağmen hayat güzeldir diye... onun gözlerinden başka konuşacak organı yoktu... ama gözleri anlatıyordu mananın ne kadar önemli olduğunu ve kelimelere ihtiyaç kalmadı o dakikadan sonra... oysa ben aynı günün sabahı bahçemdeki çiçeklerimi kaldırmak isteyen yöneticiye çok kızmıştım otopark yapacaklarmış evimin önünü ve çiçekler görüntüyü bozuyormuş... güllerin dibinde kediler uyuyormuş... inanılır gibi değildi adam ne diyordu "çiçekleriniz görüntüyü bozuyor ve dibinde sokak kedileri uyuyor" şakamıydı bu... bir felçli kız herşeye rağmen hayat güzeldir diyordu... bir yönetici ve üstelik kör bir yönetici çiçekler görüntüyü bozuyor diyordu... ben afallıyordum... nasıl bir insandır evinin önünde manzarayı kapatıyor diye ağaçları kesen... ben afallıyorum... ya onlar başka bir dünyada başka bir dille anlaşıyorlar ben yabancıyım buralara ya bende bir anormallik var hala umut edebiliyorum... felçli bir kız diyor ki, gözleriyle... herşeye rağmen hayat güzeldir, bir adam gülleri kesiyor... siz afallamıyormusunuz?
-
Ağaçlar içten çürür ve ayakta ölür...
Ölüm gözlerinde nöbet tutuyor Bana o masalı anlat İçinden çıkmak istemediğim Sana yürüyor seslerim ve evimi özledim A N K A Telaşla kanat çırpıyor Otuziki dişi gülümsüyor zamanın Aldırmıyorum kaç nefese sığar yokluğun? “otuz yıldır aynı gözlere bakıyorsun…otuz yıldır aynı yollar içinden…söylesene içinden ne geçiyor?biliyorum görmek istiyorsun…bir otuz daha geçsin diyorsun…öyle olsun…ölümü sıkı tut bağları çözülmüş yalnızlıklardan alır kokunu…şehir insanları ne olduğunu unuttu…ayakları altında şimdi sevip sevecekleri bir avuç toprak…nefes almıyorlar…mezarlar giderek çoğalıyor…beni farketmiyorlar…kalbi atmıyor yaşamın…zaman devşirdi ruhunu bin insan gözünden çalarak atışını…sahipsiz mezar masalını dinledin mi hiç?onun bedeni toprak değildi onun gözleri ve kalbi…aynı yerdeydi….” Kalbi atmıyor biliyorum Evlerin kalbi yok bu şehirde Yolların kalbi yok Işıkların Durakların Ağaçların Nabzı yok gülüşlerin Yanak altı bir çizgi belli belirsiz bir deliden deliye düşen düşler var geceden geceye denk gelir diye belki bekliyorum bana o masalı anlat payım çalıntı bir ev sahipliği mucizem ol diyorum cehennem oluyorsun . O yolları biliyorsun Yolum zamansız O sesleri biliyorsun Sesim telaşsız Saçların arasında kaybolmadan karanlıklar Açmadan gözlerini Kalbini dinle sana terliyor atışları Eş zamanlı bir gülüşle yaşıyor olacaksın Ölümden önce Masal bitince Gözlerim olacaksın Benim kalbimde . . Düşlerin titriyor Belli halâ korkularınla sevişiyorsun Anlaşılamayacak bir duayı İnatla tanrıya mırıldanıyorsun Neydi yaşamların Ya da Neresinde yaşamak istedin duygularının Kapat gözlerini Ve anımsa son kez Dalgalı yüreğinde boğulan martı düşlerini Artık masal bitti Anlatılabilecek benliklerim çoktan vazgeçti Tükenerek katli zaman Şimdi geriye kalan Bir avuç sefil yalan Delirmiş bir gerçeklik de olsa bu Aklımı karıştır dudakların titrerken Gir ve kapat yüreğimin aralık kalan kapısını Küf tutmuş bir yalnızlıkla ağırlık yapmasın kelimelerim Tadalım mutluluğun kekremsi tadını Eş zamanlı bir gülüşle Sana yürüyor seslerim ve evimi özledim A N K A Kanadına konmuş sözlerim var ya senin kaç uykudan geçmiş masalın; sayıyor musun?
-
GÜNAYDIN
tam zamanında denk getirmişken G-Ü-N-A-Y-D-I-N herkeseeeeeeeee iyi sabahlarınız olsun
-
Üstündekinin ihtiyacı...
su böreğine (valla sabah sabah canım fena çekti) seninde ihtiyacın olacağını düşündüm
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
sorun değil canım beni projeksiyon makinası olarak kullanabilirsin bende seni bir fincan kahveye çevirdim çok lazım anacım