Tumagü İskicap

23 kromozomlu sperm hücresiyle 23 kromozomlu yumurta hücresi birleştiğinde, 46 kromozomlu ilk hücre oluşuyor ve bu hücre, insanın başlangıcı oluyor. bu ilk hücre, kromozomlarda bulunan dna yı kopyalayıp 2 ye böldüğünde, aynı genetik bilgiyi içeren, 2 yavru hücre ortaya çıkıyor . hücre'nin dna yı kopyalayıp, bölünme sürecine, mitoz bölünme dendiğini biliyoruz. bu mitoz bölünme tekrarlandıkça hücre sayısı artıyor. ve burada dikkat gerektiren detay, peşpeşe yinelenen hücreler, ilk hücrenin genomundan sapmıyor. yinelendikçe ortaya çıkan hücreler, birbirinin aynısı oluyor. kopyalama işleminde, önce dna dizileri çözülüyor ve baz çeşitleri (nükleotid) birbirinden ayrılıyor. böylece 2 dna dizisi (iplikcik) ortaya çıkyor. dna dizilerinde uçları boş kalan T, A, C, G birimleri, hücre çekirdeğinin içinde yüzen , serbest birimlerle birleşiyor. Yani T ler A lar C ler G ler ile eşleşiyor. böylece dna, kendisinin bir kopyasını üretiyor. şempanzelerin genomuyla yakın benzerlik dilimlerinden %1 in oranı, yakın gözükse bile, milyonlarca nükleotid lerin (baz çeşitlerinin) çalışmasındaki prensib farkından dolayı, bir organizma ''bir/tek gen'' ile birden fazla özellik barındırmasıyla uyarlandığında, % 1 lik istatistik, maymundan evrime bir hoşluk katabilir düşüncesindeyim. ben derimki, insanın evrimini anlamak için, maymun türnden daha fazla araştırılması gereken, bitki türleridir.

Tanrı diye birşey yok. Allah kavramı belki de alla-hü dür. Allah'ın vahyi güncel olmak zorundadır. Ayet, gerçeğe bağlanan araç, sultan, veri elde edimiş ispatlardır. Vahiy allah'ın evrenin heryerine, enrenin geneline indirdiğidir. Yalnızca kişiye özel vahiy inmiyor aslında. Genele inen vahiyden yararlanan bir kişi eğer özel bir kişi - peygamber olabiliyorsa, onun bireysel başarısıdır aldığı o vahiy. Allah(hü)'dan vahiy aldığını söyleyen (Eyyühen nebi أَيُّهَا النَّبِيّ Herhangibir haberleyen), Mu-Hammed'in vahiylerinde bu durumu görmekteyiz.

Space - boşluk tuşuna basınca sayfa geri mi geldi, yenilendi mi anlamadım ama yazdığım ileti kayboldu gitti. Yazdığım yazı da epey vardı. Neredeyse 15 dakika boyunca yazıyordum, space tuşunu da kullanıyordum haliyle ama aynı yazma sürecinde bastığım boşluk tuşunda yazdığım içerik güme gitti. Geri gelerek sayfaya ulaşmaya çalıştım ama içerik, editörde yoktu, yitmişti. Yazık oldu. 15 dakikadır da yazıyordum. Forumu tanımadığım için kpyalamamıştım. Keşke ara-ara kopyalasaydım.

Üreyerek genlerini geleceğe aktarması olası olmayan, yumurtlayaman kısır arıların, grup başarısı için kovanda işçilik yapmalarında evrim açısından çelişki görmüyorum. Sana bu mu çelişki geliyor? İşçi arıların ömürleri 42 gündür. İşçi arı kovanda çalışmazsa ölür gider, ki heralde bunu anlayacak seviyede zeki olmalıdırlar.

Tanrıyı kanıtlayan öğeler, örümcek adamı kanıtlayan öğelerden fazla değil. Kur'an hiçte kutsal bir kitap değildir. Bariz şekilde Muhammedin toplumsal statü kitabıdır. Bu nedenle Muhammedin ideali, Yahudi dinini bölgeden uzaklaştırmak ve Arapları tek devlet olarak birleştirmekti ve bunu başardı. Fakat miras bıraktığı din, arapların dışındaki inananlar için felaket oldu. Hatta araplar için bile felaket oldu. Dünya'ya faydalı bir icat bırakmadan, hep tüketerek sıradan bir biyolojik canlı gibi terk edip gitmelerine neden oluyor islam dini.

Halihazırda 30 yıl boyunca yakıt desteği olmadan denizlerde ilerleyen nükleer reaktörlü gemiler var. ABD'nin nükleer reaktörlü - yakıtlı uçak gemisi sayısı 13 tane. Nuclear Submarine envanteri hariç. En son USS Gerald R. Ford denize indirildi. Günümüz itibariyle dünya denizlerinde 1.000'in üzerinde nükleer reaktörlü gemiler var ve bunların bazıları sivil. Örneğin kuzey kutbuna keşif görevi yapan Amerikan ve Rus sivil gemileri var ama nükleer yakıtlı - reaktörlü gemilerin çoğu askeridir. Şu anda elektrik enerjisi için dünyada üretim yapan toplam 440 nükleer santral var ve buna karşın 1.000'in üzerinde nükleer reaktörlü gemiler vardır. Nükleer uçak gemilerinin ne kadar önemsendiğini bi düşünün. 4 tonluk bir helikopter sırf pervaneleri döndüğü için uçmaz. Pervaneler, helikopterin 4 ton ağırlığını kaldırabileceği miktarda hava akımı toplaması gerekir. Yani hava araçları otomobil gibi, kontağı çevirip motor marş bastımıydı, haydi yallah şeklinde uçmazlar. Sizce airbus a400m askeri nakliye uçağı, niye 2 turboprop motorludur? 130 ton ağırlığıyla 12,000 metre irtifaya dua ile tırmanılamadığından, mecburiyetten. Helikopteri yukarı doğru kaldıran kuvvet, pervane palasının altındaki biriken hava akımı sayesinde kanadın altındaki yüsek basınçtır. Bir uçağı ileri doğru iten kuvvetin, motor pervanesinin topladığı havanın geriye doğru momentumun gönderilmesiyle oluşması gibi. Yani uçabilen kuşları havada tutan allah veya rahman değildir, hava akımı düzeneğinin ilkeleriyle hareketlenen basınç sürecidir. ★ USS Pennsylvania Nuclear Submarine-HD Documentary.

Şeriatlı islam veya şeriatsız laik islam veya su katılmış ılımlı islam farketmez. Arap ihtiyaçlarının üst sınırı olarak islamı belirlemiş görünen allah, müslüman insanları sünepeye dönüştürüyor. Muhammed islam dinini kurmasaydı ve bugünkü ortadoğu, babil medeniyeti doğrultusunda ilerleseydi, kesinlikle daha demokratik, huzurlu ve gelişmiş ülke insanlarıyla komşu olabilecektir. Ama şimdi ortadoğulu olmak, erdemli insanlar için bir çeşit hayata küsme nedeni, yobazlar için sümsüklük.

İslam dini erkeklerin sosyal etkinliğini yüceltirken kadınları karanlığa mahkum etmiştir. Oysa Atatürk, kadınların sosyal etkinliklerde yer almayan toplumlarda, uygar bir yaşamın mümkün olamayacağını ve kadınları eve mahkum yaşatan toplumun bir yanının hep yarım kalacağını belirtmiştir. Allah muhammedin sözlerine inanalım diye yolladığı kitabın, insan toplumu olan arap kültürü ve arap tarihinin dili, siyaseti ve mitosuyla dolu olması, o kitabı Tanrı kitabı olmaktan çıkarıyor, arap kitabı yapıyor. Peygamberli Tanrı inançlarından yoksun olmak, peygamberlerin ve sahabenin emekleriyle biçimlenen dinsel arap kültürüne sırt çevirmek demektir. Her insanın vicdanında ve ahlakında dinsiz bir Tanrı fikri varsa, peygamberli dinlerden çok daha erdemlidir bu fikir.

Arıların cinsel seçilime karşı olmaları sözkonusu değil. İşçi arılar da kraliçe arı gibi dişidirler ama kısırdırlar, yumurtlayamazlar. Arıların tek annesi kraliçe arıdır dolayısıyla hiyerarşide dominant olan kraliçe ardır. Bu dominantlığına rağmen Kraliçe arının çiftleşmesinde esas olan verimlilik azaldığında, kraliçe arı performanstan düştüğünde, kraliçe arının yumurta bırakması yavaşladığında işçi arılar darbe yaparak yeni bir kraliçe adayı yetiştirirler. Bunu neresinde arıların cinsel seçilime karşı olduklarını görüyorsun?

Hani Türkçe'de "vur deyince öldürmek" deyimi varya... müslümanlarda bu deyimin olanca abartılmış hali sünneti seniye olmuştur. Quranda Muhammed diyorki; "Ben sadece sizin gibi bir insanım"... Müslümanlarsa; "Yok, olur mu öyle şey, sen allah yarısısın"... İslami kültürde muhammed, normal insanlardan çok üstündür. Normal bir insanın asla erişemeyeceği seviyede olağanüstü bir insandır. Muhammed, allah'ın verdiği hükümlerde, allah kendi verdiği hükümlerinde yeniden düzenleme yapmasını gerektirecek kadar olağanüstü bir insandır. Ali-imran 144. ayetine yazmışki; Ma muhammedun illa resulun - مَا مُحَمَّدٌ إِلاَّ رَسُولٌ - Muhammed sadece bir elçidir. Müslümanlar yinede "sen sadece bir insan olsaydın, allah kainatı muhammed için yarattığını, muhammed olmasaydı kainatı yaratmayacağını söylemezdi... yok yok, sen allah yarısısın" demeye devam ediyorlar. Bir yandan da haklılar. "Habibim, sen olmasaydın kainatı yaratmazdım" ifadesinden başka ne anlam çıkabilir ki başka!

Muhammed müslümanlara kötü bir örnek oldu. Müslümanların kadınları aşağılamalarının ve sosyal toplumdan dışlamalarının nedeni Muhammed'in kendisidir, Muhammed'in sünnetidir. İslam dinini peygamberi, Muhammed yerine Atatürk olsaydı, müslümanlar bugünkü gibi sağa-sola saldırmazlardı ve dünya uygalıklarından edilgen yöntemle bilim ve teknoloji satın almak yerine, Atatürk'ün sünnetini takip ederek dünya uygarlıklarına bilim ve teknoloji sağlayabilirlerdi.

Ne arıları tanıyorsun ne tavuskuşlarını... Darwin'i de kendin gibi sanıyorsun. Charles Darwin, cinsel seçilim kavramını, erkek tavuskuşlarının dişi tavuskuşlarına kur yapmaları gözlemi sonrasında ortaya atmış olsada, diğer cins hayvanlarda ve hatta insanlarda da doğal seçilim ve cinsel seçilim kavramları, işgörür halde yürür gider. Tavuskuşlarına bakacak olursak yalnızca erkek tavuskuşlarının kuyrukları renklidir, dişi tavuskuşlarının kuyrukları renksizdir ve sadedir - gösterişsizdir. Erkek tavuskuşlarına kıyasla dişi tavuskuşları gösterişli - renkli değildirler ve biraz hindiye benzerler ve biraz da çirkindirler. Ama gel de bunu erkek tavuskuşlarına anlat anlatabilirsen. Erkek tavuskuşları dişilere gösteriş yapıp onları etkilemek için kanatlarını açar, tüylerini kabartır ve böylece üreme dönemini etkin kullanmaya çalışırlar. Dişi tavuskuşları ne yapar peki biliyor musun? Kendilerini bir pok sanırlar. Madem cinsel seçilim kavramını yanlış buluyorsun, sen anlat bize, dişi tavuskuşları ile erkek tavuskuşları arasındaki heybet farkını? Kur yapmaya elverişli gösterişli - renkli kanatları olmayan dişi tavuskuşları, niçin cinselliği başlatan taraf olmazlarda, gösterişli - renkli kanatları olan erkek tavuskuşları, cinselliği başlatmak için çaba gösteren taraf olmaktadırlar?

İran'ın şeriat görseli Türkiye'nin görselinden daha güzel görünüyor. Türkiyeli polis teyzemiz kafasını döndüremiyormuşcasına bir duruş sergilemiş. Sanki ilk defa türban takmışcasına yabancı tavırları dikkatimi çekmeyi başardı! Kısa bir video'sunu izledim ben. Neyse de Türkiyeli polis teyzemiz yanaklarını da türbana dahil edince, Game of thrones'daki türbanlı Lady Olenna Tyrell gibi olmuş. Eminimki onun da o şekilde seveni vardır. Ama yani estetik olarak, göz var nizam var. Önemli olan içgüzelliği değildir iş bir noktaya gelip dayandığında.

Hasan abi, seni anladığımı bil, ama bu hayatta ilerlemenin ve faydalı olmanın tek yolu yaşamsal gerçekliktir. Gerçeklikten saparak allah'ın ne demek istetiyde diyemediğini, ve diyemediklerinin müslümanlarda nelere olumsuz sebebiyet verdiğini, hangi ezikliklere neden olarak müslüman insanları himmetle yaşamaya mahkum ettiğini tartış tartış bitiremeyiz. islam uygulamaları dayanağını quran ayetlerinden almak zorunda değil demekle, Muhammed'in beğenmediği arap geleneklerinden bazılarını değiştirmek için bizzat emek harcayarak yazdığı ayetleri ve fıkıh mezhepleri uygulamalarını kastettim. Örneğin Nur 61'de topluca veya ayrı ayrı yemek yemeniz size günah değildir ayetini Muhammed, eskiden Arap aşiret geleneklerinde tek başına yemek yemenin günah olduğu konusundaki inançları degistirmek icin qurana koymuştur. Bunun gibi başörtüsünü de isteyerek veya istemeyerek qurana koymuştur. Çarşaf cilbap mıdır, celabib midir vesaireyi tartışmanın hiçbir anlamı yok burda. Çünkü islam siyasi bir yaşam tarzıdır ve yolunu bulmuş, sağlam bir yer edindiği kulvarında, uygarlık düşmanlığı yaparak ilerliyor. Müslümanlar bugün Batı uygarlığının günlük nimetlerini kullanarak, günlük olarak da yine batıya sövüyorlarsa, bunun sebebi allah'dır, muhammed'dir, quran'dır. Allah bir çok üçkağıtçıyı, dolandırıcıyı abat ederken, bir çok erdemli insanı da rezil ediyor. Allah kendine iftira atanlara cevap verebiliyor olsaydı, allah adına hüküm veren insanların islama kattıkları had cezaları yüzünden eli kesilen, taşla kafası ezilen, boğazı kesilerek öldürülen insanlara karşı ketum olmazdı - olamazdı - olmamalıydı. Ki bu cezalarında soruşturma ve kanıt aşamaları ne derece sağlam yapılarak had cezaları uygulanıyor, bunu da sadece olmayan allah biliyor olsa gerek!

Bugün yaşadığımız süreç bizi "islamda idrar içmenin ve ağıza tükürmenin fazileti unutkanlığı önlemektedir ve sevabı vardır" diye her türlü kepazeliği yaşatmaya doğru meyillendiğini görmekteyiz. Komünizm bile bizi kurtaramaz artık ama denemeye değerdi tabi. Ama Türkiye'de denenemez, hatta denense bile komünizmi de rezil kepaze edip atarız bir köşeye.

Türbanlı polis teyzemiz yanaklarını da türbana dahil edince, Game of thrones'daki türbanlı Lady Olenna Tyrell gibi olmuş. Eminimki onun da o şekilde seveni vardır.

✔ Adı açıklanmayan bir kadın emniyet müdürü bugün Taksim'de törene başörtüsüyle katıldı. Karşı devrim zafere doğru adım adım ilerliyor. Bugün meydanda türbanlı polisimizi de gördük. Kafa yapısı doğmatik,empatiden uzak insanların adil olabileceğine inanabiliyormusunuz? Bir ateistin bunların eline düştüğünde olabilecekleri düşünebiliyormusunuz? Bu islamcıların özgürlükleri kendilerinden başka kimseyi kapsamaz,çünkü arkadaşların inancına aykırıdır..Kamuda ki diğer inanca sahip insanları kamu düzenine aykırı bulurlar. Örneğin,daha fazlası da olabilir. Ateist olduğunu ifşa etmiş bir insanı bırak devlet memuru yapmayı canından ederler. İslamcılara özgürlük adına tanıdığınız her hak size şiddet ve kan olarak geri dönecektir. ✔ Merve Kavakçı Yeni Akit'teki köşesinde kadın polislerin türban yasağının kaldırılmasını değerlendirdi. ✔ O kadınlar artık devlet... Yakın bir gelecekte yargıda sakal dönemi de başlayacak. Henüz daha zaman var ama bu yola girildiğini düşünüyorum. Laik kesim sessiz. Kimse de cikip ne yapiyorsunuz, cumhuriyetin temellerini yikiyorsunuz bu bir suctur ve cezasi ağırdır demiyor. Laik kesim organize olamiyor, ve bu da dinci gerici yobaz tayfanin önünü açıyor. Dinciler laik kesimin sindirildigini dusunup rahatca hareket ediyor. Bir babayigit cikip da laik kesimi gaza getirip meydanlara dokmedikce bu boyle gider ve karsi devrim er ya da gec gerceklesir. İslami yönetimin cesasi recm, idam ve uvuz kesmedir. Gec olmadan gezi ruhu dirilmelidir, cumhuriyetin baska turlu kurtulusu yoktur.

Quranda 7 kat semanın atmasfer katmanlarını işaret etse bir çelişki, etmese başka bir çelişki. Mülk 5 ayetinde en yakın göğü kandillerle donattık ifadesiyle yıldızların en yakın atmosfer katmanında yer aldığını iddia eden quranı,150.000.000 kilometre uzaktaki güneş yalanlıyor. Atmosferin en dış katmanı ekzosferin üst sınırının yerden 10.000 km yükseklikte olduğu kabul edilmiştir. Dünyaya en yakın yıldız güneştir, sonra 4,22 ışıkyılı uzaktaki Proxima Centauri'dir ve en yakın atmosfer katmanından çok uzaktadır bunlar. 10.000 km içerisinde yıldız bulabilseydik mülk 5 ayetindeki iddia gerçek bir mucize olacaktı ama dediğim gibi en yakın yıldız güneş 150.000.000 kilometre uzakta ve sonra Proxima Centauri 4,22 ışıkyılı uzaktadır. Güneş ve Proxima Centauri yıldızları, en yakın gökte yani en yakın atmosferde değildirler. Diğer taraftan dediğiniz gibi, evrenin dünyanın üstüne çökeceği quranın başka bir mucizesi ve başka bir gülünç iddiasıdır. Müslümanların inançlarına daha sıkı-sıkıya sarıldıkça daha fazla batı uygarlıklarına muhtaç olmalarına şaşırmamalı.

En eski maymun fosili, Eski dünya maymunları - Old world monkeys grubu denilen maymunlar arasındakilerden bulunmuş. Bana biraz ironik geldi çünkü "34.5 and 29.2 million years ago" bulunan bu türe ait maymun fosilini, Shumaysi Formation of western Saudi Arabia, Saudi Geological Survey, ve University of Michigan kurumları tarafından ortaklaşa yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılmış (Kaynakça). Arabistan'da evrim kuramı %100 yasaktır sanıyoruz ama araplar evrimle ilgileniyor ve çalışma yapıyorlar!

Yaklaşık olarak, en eski maymun fosili 35 milyon yıllık, en eski insan fosili 3,5 milyon yıllık, Dolayısıyla insan'dan maymuna doğru ilerlemiş olası bir evrim, tarihsel olarak gerçekdışı.

Tesettür islamın gereğidir, koşuludur. Dayanağını quran ayetlerinden almak zorunda değil. İslamda bir çok uygulama dayanağını quran ayetlerinden almaz, arap kültüründen alır. İslamdaki boşanma hukuku da varığını arap kültüründen alır. Türban da bu alınanlardan biridir.

Allahı bulduğunda haber ver olur mu? İlahi dinlerdeki Tanrı sistemi, evrim sonucu ortaya çıkan evrensel varlığı sahiplenme üzerine kurulmuştur. Bunu anladığın zaman allah'ı aramaktan kendiliğinden vazgeçeceksin zaten. Olmadığı aşikar çünkü.

Bu tamamen senin taraflı bakış açındır. Yaratılış kuramı insanların ayaklarında görülen artirit hastalığını açıklayamaz. Bu açıdan bakarsak artirit hastalığı ve diğer tüm anomali doğumlu hastalıklar, haklı olarak evrim var diyor şeklinde açıklanabilir.

Kadın polislere başörtüsü takmak artık serbest (hurriyet). Anayasada idoloji olmasın diyen akp, arap idoloji simgesini devlet memurlarına giydiriyor. Lahana turşusu perhizi bozmuyorsa eğer...

Dindar insanlar kendilerinden çok daha büyük ilahi bir güce sığındıklarını ima ederek, kendilerinden küçük, yönetilebilir insan yaratmak amacında olmuşlardır aslında.