Tumagü İskicap

Acaba iman ederek hangi tanrının cennetine gitmişler? Veya hangi Tanrı'ya iman etmişler?

İnsanın evrimsel yordam dışında varolduğu sanal gerçeklik mitolojidir. Dinlerdeki yaratılış öyküleri mitolojidir. Canlıların türeyişi ve zaman içindeki değişimleri ve çeşitliliğini tanrılara bağlayan toplumlarda, dinlerin ve tanrıların ilgi alını yaratılış olduğu ülkelerde bilimim hep ithal edilmesi bundandır. Yavrudaki 2 alelin ya da kromozomun farklı işlev görmesi hiç bir tanrıyı alakadar etmemiştir ki bu yönde hiç kimseyle konuşmamışlardır. Allah yaratılış kuramı üzerinde evrim çizelgesini düzenleyen birisi olsaydı, Peygamberinin yatak odasındaki sex ritüelini konuşacağına bunu konuşabilirdi ve ona inanan müslüman insanlara az-biraz faydası olurdu böylelikle.

et tayru alime salatehü ve tesbihahü (Nur 41) kuşlar bilir salatını ve tesbihini Nur 41 ayetinde salat, insanların namaz dedikleri değildir. Tesbih (تَسْبِيح), yüzmek (سباحة sibaha) kökünden rota - güzergah yollarında gidip gelmektir burada.

Ortadoğu büyülü bir kültürün hakim olduğu insanları barındırıyor. Büyü ve sihir uğraşlarının yaygın olduğu kültürlerde yazılı edebiyat pek gelişmemişse, işte tam da aranan ortam bulunmuş olur. İslam dininde bu çeşit nedenlerden ötürü büyüye dayalı mucizevi iddiaları çokca barındırır. Uzakdoğuda dini içerikli diyebileceğimiz öğretiler, ortadoğudaki büyü temelinin aksine, şifa temeli üzerinden gelişmişlerdir. Örneğin şamanlık. Şamanlık tıp temelliydi, hastalıklara şifa sunardı ilk başlarda.

Mülk 19: Üstlerinde kanat çırparak uçan kuşlara bakmazlar mı? Onları havada Allah tutuyor. Ayetten çıkan sonuç, kanatlarıyla uçan kuşları havada allah tutuyor, peki allah kanatsız kuşları havada tutamaz mı? Uçamayan kanatlıları allah havada niçin tutamıyor? örneğin devekuşu ve tavukları? Peki kanadı kırık kuşları, allah istese onları da havada tutabilir mi? Kanatları varken devekuşu ve tavukları Allah havada tutamıyor ama Airbus A380 uçağı, 560 ton ağırlığına rağmen havada durabiliyor allah tarafından yaratılmamış kanatsız şekilde. Allah niçin meleklerde bile kanada gereksinim duymuş? meleklerin niçin kanatları var? Yanıt meleklerin de yer çekiminden etkilenmesi mi? Devekuşu ve tavuk gibi uçamayan kanatlılar allah'a ağır mı geliyor ki allah onları havada tutamıyor? Kanatlarıyla uçan kuşların havada tutunabilmesi, kanatlarının altına topladıkları hava akımı sayesindedir, allah sayesinde değildir ama uçamayan kanatlılar, islam açısından bakınca allahın çolpazlığıdır, allahın sakarlığıdır. çünkü allah herşeyi fıtrata göre yarattığını, hikmete dayalı hesaplı bir düzen içinde yarattığını iddia eder kur'an'da ama o kuşlarda kanatlarını yaratmasına rağmen hindiler, tavuklar, devekuşları, tavuskuşları ve penguenler uçamazlar. Türkiye'nin yapmakta olduğu (uçak gövdesi yapımı, uçak motoru yapımı fabrikaları nerededir henüz bilinmese de) 70 kişilik yolcu kapasiteli TRJ628'in Fusalage Mating günü geldiğinde, görmek istediğim manzardan birine kavuşmuş olacağım. Merak ediyordum ben ilk zamanlarında, TRJ 628'in motor tipi hakkında pek bir şey bilinmiyorken, ramjet mi olacak, turbofan mı derken internette güncel yazılanları okuduğumda gördümki, 628'in motoru da yerli olacak, üstten kanatlı ve hem jet hem de turboprop motorlu olacakmış. Hadi hayrlısı. Bu motor tipi hakkında edindiğim bilgiyle rahatladım. Umarım TRJ 628, albatros kadar tırmanabilir gökyüzünde. Aksi halde mülk 19 ayetindeki gibi TRJ628 uçağını havada Allah tutmak zorunda kalacak ve muhtemeldir ki Allah tutamayacak. Karada giden uçak yaparak hiçkimse tarihe geçmek istemez.

Yaratıcı kavramı, tek tanrı kavramı ve toplumlardan bağımsız olamayan din kavramı... Bu 3 kavram kasıtlı olarak aynıymış gibi gösterilmesi insanları yanıltıyor. Bizim, evrenin nasıl oluştuğunu bilmememiz ve Bigbang ile başladığı düşünülen evrenimizden önce gerçekte ne olduğunu bilmememiz bir yaratıcının varlığına bilimsel kanıt oluşturmaz. Evrenin başlangıcındaki genişleme hızında; biraz daha yavaş genişleseydi içine çökecekti veya biraz daha hızlı genişleseydi evrenin maddesi dağılıp gidecekti önermesinden de tanrı'nın varlığına ulaşmak yine bilimsel kanıt değildir. Bigbang'in kritik ayarında sebebin ne olduğu ve hassas ayarın içeriği hakkında kimsenin ne olduğunu bilmemesi, gerçek tanrı bizim allah dediğimiz tanrıdır iddiasındaki müslümanları haklı çıkarmaz. Kimsenin ne olduğu hakkında fikir sahibi olunmayan hassas ayar olayındaki bilinmezlik durumu, allahın varlığının kanıtıdır sanan muslümanların allahı, bilinmezliğin ardına gizlenen sahte tanrıdır ve her bilinmeyenlerden birşeyler bilindikçe, o allah inancının gerisin geriye doğru kaçmasından ve islama olan inancın zayıflamasından başka çaresi yoktur.

Neyin doğru neyin yanlış olduğunu 1430 yıllık quran kitabından öğrenmeye kalkışırsak ilerleyemeyiz ve aç kalırız. Tanrı sistemini mantığım kabul etmiyor benim. hepimizi yaratan bir tanrı var ve her saniye bizi izliyor. Düşündüklerimizi yaptıklarımızı ve gelecekte yapacaklarımızı hep biliyor ama önümüze bir sınav sistemi koymuş. Kişinin ne yapacağını tanrı önceden biliyorsa niçin tanrı, insanları sınava tabii tutuyor? gelecekte yapacaklarımızı bilen bir tanrı, bizden ne süpriz bekliyor olabilir ki? eğer tanrı, bizim ileride günah işleyeceğimizi biliyorsa ama yine de sınava tabi tutuyorsa, nasıl bir süprizle karşılaşabilir? sınav sisteminin bir anlamının olması için tanrının sınavdan sonra yaptıklarımızı değerlendirmesi gerekir. Tanrı herşeyi biliyor, cehennemlik olduğumuzu biliyor onu şaşırtıp cenneti ha edersek, yani herşeyi bilmesi gereken tanrıyı... O zaman tepe takla edip tanrının, tanrılık sıfatını düşürmez miyiz? Zaten benim cehenneme gideceğimi bilen o tanrı, beni cehenneme gideceğim şekilde yaratan Tanrı ile aynı tanrı değil mi?

Türkiye'de çoğu insan inandığı Tanrı allah'ın yokluğundan emin olsalar bile "allah yok, islam yalan, kandırıldık, araplar bizi kandırdılar" demezler. Çünkü islamdan besleniyorlar. İslam yoksa allah da yok, allah yoksa rızık da yok onlar için. Bu gerçek böyle.

İslama reform yapmak islama aykırıdır, çünkü Hz. Muhammed'in paygamberlik vasfını siler.

hiç sağelli amino asit yokmuş gibi kendinizi kandırabilmenize hayranım! sağelli amino asitler bakterilerin hücre duvarlarında vardırlar. amino asitler karboksil ve amino grubu olarak 2 grupturlar. amino asitlerin amino grubu proton taşır ve pozitif yüklüdürler. karboksil grubunda proton yoktur ve negatif yüklüdür. sen aynaya baktığında karşındaki görüntünün zıt görüntü oluşturması bir zorunluluk olduğu gibi, pozitif ve negatif kutup elektriğin olduğu gibi bir zorunluluk. hücre içindeki sağelli amino asitler, hücre duvarındaki solelli amino asitler ile yer değiştirmek istese değiştirebilmesi olası değil. senin ayna görüntünü değiştirebilmen olası olmadığı gibi.

Doğrusu allah yok. allah var olsaydı muhammedin şu sözüne güvenirdin; Allah benimle görüştü ve el sıkıştı. Elini iki omuzum arasına koydu. Öyle ki parmaklarının soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim. Sen mezar korkusu arkasına sığınmışsın. şunu bilki günün 16 saati allaha söven bir ateist olsa, günün 16 saati allaha tapınan müslümandan daha erdemli bir insandır. allah iddia edilen sıfatlarına iye ise erdemi seçmesi umulmalı.

benim de aklımı kurcalamıştır bu. Tomurcukları sanki şeytanların başları gibidir hemde cehennemin dibinde yetişen bir ağaçtır zakkum. benzetmeyi yapan allah şeytanı iyi tanıyor orasını anladık, cehennemin dibinde onca sıcaklıkta nasıl yetişebiliyor orası bulanık.

Muhammet'in burak ve refref adlı kısrakları ile yaptığı isra ve miraç yolculuğu, allah'ın nerede barındığına salık veren yararlı bir savdır. müslümanlar miraç öyküsüne büyülü, olağanüstü baktıkları için arapların kurguladığı allahı tanımlayamamaktadırlar. yardımcı olmak adına aşağıdaki betiz işgörür olabilir. muhammet, allah'ın kendisi ile arş'ın 8.katında yüzyüze görüştükten sonra müslümanlar için farzı ayn yükümlülükleri başladı. bunu tüm islami kaynaklar yazıyor. hatta muhammetin "allah benimle görüştü ve el sıkıştı, elini 2 omuzum arasına koydu" hadisi de vardır. yani allahın mekanı, allahın nerede ikamet ettiği bilinmektedir. müslümanlar durakalmışlar böyle, allahı mekandan münezzeh, arınık göstermek için herbir hadise, ayete kinaye mecaz ironi yakıştırması yapıyorlar, aslında kaygılarında çırpınıyorlar... kendisini kasmadan özgürce islam dinini sorgulayan her kişi, allahı nesneleştiren en temel kaynakçaları, islamın önerdiği fıkıhta siyerde kur'an da bulabilmektedir. (alıntı)

muhammed ile allah eşit ve özdeştirler. biri yoksa diğeri de yoktur. bu nedenle 393.mektup yadırganmamalı. dünyadaki en yalan ve en işlevsiz din, islam dinidir. kadınları adli şahitlikte yarım insan kabul eden islam, sözkonusu tanrı ile konuşma olduğunda ortada şahit olan hiçkimsenin olmaması şaşılası iştir.

islam bir Samsung bir Windows kadar insanların işine yaramadığı için islam dini argümanları kullanım dışına itiliyor

Osmanlı bir dönem ileride olmasının nedeni bilime dayanmıyordu. Prof. Dr. Doğan Kuban'ın her cuma günü yayımlanan Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji Dergisi yazılarını okumanızı öneririm.

"Gayzerlerdeki karbon atomlarinin halohop diyerek nukleotide dönüşmesi olasılığı" Bence sen kaç yaşında olduğunu söyle bitsin bu aquifer

Nurculuk denilen **** saidi kürdi ile hz muhammedi özdeşleştirmek için en uygun karakteristik benzetimdir.

bir ateist, bir agnostik yaşamı boyunca düzinelerce kitap okur ve daha öğrenecek çok şeyi olduğunu düşünür, bir müslüman ise yarım yamalak ve anlamadığı dilde okuduğu kuranı kerim ile yaşamın sırlarını çözdüğüne inanır.

Olasılık varsa tanrı yoktur, tanrının var olabilmesi için hiçbir olasılığa yer kalmaması lazımdır- Albert Eistein

Viyana'ya kada gitmesi askeri güçtü tabiki, onunda kaynağı ganimetti. müslümanlar teknolojik yenilik yapabilen toplumlar olmadılar. bak bakalım kimi gösterebilirsin? manyetik füze yapan amerika, balistik füze yapan çin, nükleer füze yapan rusya... kaç tane islam ülkesi var, göster bir tane bunlarla yarışabilen! islam alimlerine gelince... İbni Sina tek Tanrı'ya inanan ve Muhammed'ın elçiliğini görünürde kabul eden bir bilim adamıydı, bunun aksini apaçık iddia etmesi, kendi ölüm fermanını imzalaması demekti ama gerçekte İbni Sina agnostik karaktere sahipti. İslam dinini çok iyi bilen bir kişi olarak kafirliğini ilan ettiği takdirde başına gelecekleri haliyle çok iyi biliyordu. Oysa İbni Sina İslam'ın saçmalıklarını görerek otobiyografisinde ölümden sonraki yaşam hakkında görüşlerini şu şekilde dile getirmiştir "Ölümden sonraki yaşam, dinlerden öğrenilen bir kavramdır. Ölümden sonraki yaşamın gerçekliliğini kanıtlamak için dini dogmalara inanmak ve peygamber sözlerini kabul etmek mümkün değildir." (Ibn-i Sina ve Teoloji" by Arthur J Arberry) "İbni Sina nın Allahın huzurunda ölümden sonra dirilip hesap vermeye inanmadığını bazı diğer felsefe tarihçileride yazmaktadır. Ona göre Hz Muhammed bedevi Arapları medenileştirmek isterken bu amaçına ulaşabilmek için cesedlerin ölümden sonra yeniden dirileceği esasını ortaya atmıştır." (İslamda Felsefe Tarihi, T. S. Boer, sy. 102) İbni Sina bu sözleri ve düşünceleri yüzünden diğer bir islam alimi olan El Gazali tarafından kafir ilan edilmiştir.

Dünyamıza en yakın yıldız güneştir. Güneş'e en yakın yıldız sistemi ise Alfa Centauri dir. Bilim diyorki, dünyaya en yakın yıldız güneştir ve 8 ışık dakikası (149.6 milyon km) uzaklıktadır. buna karşın islam diyorki "en yakın göğü yıldızlarla donattık", o halde akla gelen şudur; toprağın üst kısmından itibaren ilk 20 km troposfer ve ardındaki 50 km stratosfer olduğuna göre, yıldızlarla donatılan yakın gök troposfer katmanıdır. ama en yakın yıldız güneş olduğuna göre ve güneş 20 km mesafe içindeki troposfer katmanında yer almadığına göre islam yalan söylediği anlaşılıyor. islamın söylediğinin doğru olması için en yakın yıldız olan güneşin troposfer katmanında yer alması gerekiyordu.

ali-imran 20. ayetle tevbe 73 ayetini ardında okumayanların "kuranda çelişki yoktur" demesine isnat tartışmak zorunda kalıyoruz.

bunların hangisini aklınla açıklayabilirsin hasan? açıklada okuyalım;

Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar bu masalı güzel anlatan, Türkler kadar bu masala inanan ikinci birer milletler yoktur dünyada.