adrenalin

bugün biraz efkarlıyım.... kızılaya inip,grup çığı dinleyip, efkarıma efkar katacam.... hepinize iyi akşamlar dilerim.........

buralar bana çok yabancı değil..... sağol tania bi nefeste okudum ...çok güzeldi...

Afganistan�da da ciddi bir barınma sorunu var. Taliban rejiminin yıkılmasından sonra ülkelerine dönen 3 buçuk milyon Afgan�ın önemli bir bölümü, �o� anın berisindekine benzer barınaklarda yaşıyor. Hükümet bu insanlara geçici ve elverişli barınak sağlamaya uğraşıyor. Bu çocukların aileleri ise hükümetin kendilerine yeni bir barınağa taşınıyor. Ama Afganistan Hükümeti yüzbinlerce insana bu olanağı nasıl verecek? Bu bilinmiyor. Bu belirsizlik �o� ana da yansıyor. Işığa yüklenmiş umutsuzluk �o� andan çıkacak yer arıyor. (Associated Press / Tomas Munita)

alfred hitckock.........

ağlak gördüm hayırdır????

polatsever gördüm.....

ortaaaaam olmasını sevdim....

ağladı ağlayacak olanı....

Dağlık yerler olduğu için zaten zordu, iyice zorlaştı. Keşmir�de, Hindistan ve Pakistan�ın kontrol ettiği bölgelerde yani deprem bölgesinde kış koşulları yardımların felaketzedelere ulaşmasını engellemeye başladı. Hindistan Keşmir�inde 4 yaşındaki Khalig Khan ve kardeşleri, bir süredir yardım alamıyor. Bu durum, geçici olarak barındıkları yerdeki boşlukta kendini gösteriyor. Ama Khalig�in gözleri o boşluğu hemen dolduruyor. Böylelikle �o� ana Khalig�in bekleyen bakışları ağırlığını koyuyor. (Associated Press / Rafiq Maqbool)[/color]

bu topici nasıl atlamışım anlamıyorum.... ilbey eşine olan sevgi ve saygısıyla çok imrendiğim,az ama öz yazan,önyargılarından tamamen kendisini sıyırabilmiş,müthiş hoşgörülü sevdiğim bir forum arkadaşım... inşallah bu forum arkadaşlığını reelde dostluğa taşımak üzere ilbey........

yazın beni çok onurlandırdı ilbey...teşekkür ederim.. en yakın zamanda tanışmak ve görüşmek üzere kardeşim...

seninde gözlerine sağlık angel......... Sonunda Dinkalar anavatanlarına dönmeye başladı. Güney Sudan’da hayvancılıkla geçinen bu topluluk, 21 yıl önce bölgede patlak veren iç savaş yüzünden komşu ülkelere göçetmişti. Göçedenlerin toplam sayısı 4 milyonu bulmuştu. İç savaşı bitiren anlaşma geçen yıl Ocak ayında imzalandıktan 1 yıl sonra da Birleşmiş Milletler dönüşü organize etmeye başlamıştı. ‘O’ anda gördüğümüz bu insanlar, ülkelerine henüz varmıştı. Ama iç savaş döneminin neden olduğu tedirginlik geçmemişti. Zaten bu durum başta yüzler, fotoğrafın her köşesine sinmişti. (Reuters / Georgina Cranston)

hay ağzına sağlık ortak...... özgürlüğümün elimden gitmesi beni korkutuyor......

ben melamet hirkasini kendim giydim eynime ar-ı namus şişesini taşa caldim kime ne sofular haram demişler aşkımın şarabına ben doldurur ben içerim günah benim kime ne kah giderim medreseye ders okurum hak için kah giderim meyhaneye dem çekerim aşk için. kah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi kah inerim yeryüzüne seyreyler alem beni nesimi'ye sorsalar ki yarın ile hoş musun, hoş olayım, olmayayım o yar benim kime ne.

hayattan bişiler öğrendiğimi zannedipte aslında hiç bi poh öğrenmediğimi öğrendim.............

ipek yolu güzergahını eğer hayatımda bir kere olsun izlemezsem... birde hasan sabbahın alamut kalesini görmezsem... gözüm açık gider....

iki kişide ben eklemek isterim......... ve martin luther king..........

Irak’ta Amerikan askerlerinin Suriye sınırı yakınlarındaki yerleşim yerlerinde yaptığı ev baskınları sıklaştı.Bunlardan birinde kız çocuğu, Amerikalı askerin silahının namlusunun ucundan evinin aranmasını izliyor. Ve saçının tellerinden yüzünün her zerresine, bakışından ellerine kadar bütün masumiyetiyle ‘o’ ana yükleniyor. Sonuçta da ‘o’ anda o karenin içinde yabanıllaşan silah, adeta bükülüp çerçeveden çıkmak istiyor. (Associated Press / Jacob Silberberg)

benim el birazsona kaçar azizil,sayman, nico ve diğer arkadaşlar... iyi eğlenceler......

nico yinemi sen..... sessiz haykırışını.....

az sonra K1 karşılaşmaları var...sabahın üçüne kadar onları izleyecem....

ESARETİN BEDELİ..............Sahneyi anlatmama gerek yok sanırım......

Küreselleşme habercilik üzerinde de etkili oldu. Kimi iletişim uzmanlarına göre haberler, sadece ne olduğunu anlatmaya, süreci ihmal etmeye başladı. Zimbabve ekonomik krizde. Başkent Harare’de çocuklar, atık yumurtalardan kalanları topluyor. ‘O’ an, bütün çarpıcılığıyla durumu ortaya koyuyor. Sürece girersek eğer, bir zamanlar dünyanın sayılı tahıl üreticilerinden biri olan Zimbabve’de 20 yıldır bir diktatörün yönetimde bulunduğunu, bu kişinin, yani Mugabe’nin toprak reformu yapacağım diye büyük çiftlikleri yakınlarına, partililere dağıttığını ve üretimin düştüğünü, ülkenin fakirleştiğini anlatmak gerekiyor. Ve galiba bu süreç de ‘o’ anın hemen berisindeki çöp yığınında kendini gösteriyor. (Associated Press / Jacob Silberberg)

şimdi geldim ama şimdi çıkacam gene.... bi baktım ne var ne yok.....