adrenalin

baaaaaaaaaaaakk seeeeeeeennnnnn............. üsttekininde benim en çok sevdiğim besin olmasını sevdim....

kel olupta aynı zamanda garizmatikte olabileni

biz onun herşeyini sevdik....

benimle baaara çığıra türkü söyleyecek olmasını sevdim......

karçiçeği sendemi yahu...bari sen yapma... sen bu forumun ağırbaşlı ve anlayışlı ve anaç bir tavır sezdiğim bir üyesisin..........

sen bu forumun en delici bakışlarına sahip olanısın bence...........

yerinde duramayanı.....

Pakistan’da depremden sonra, Keşmir’de Muzafferabat yakınlarında kurulan kampta bir adam çadırının yanıbaşında yemek pişiriyor. Bölge insanının depremden önce zaten bundan daha fazla olanaklara sahip olmadığı biliniyor. Ama Tomas Munita’nın bu fotoğraf için gönderdiği bilgide bu adamın evini kaybettiği yazıyor. O zaman bu fotoğraf, bir şeyler anlatmaya başlıyor. Ne ateşin karamsarlığı ne tencerenin kalenderliği ne de adamın utanırcasına çıplak ayaklarını gizleme çabası. Çiçekli tabak, olmayan bir ev sofrasının hayali gibi orada ‘o’ anda evsizliği anlatıyor. (Associated Press / Tomas Munita)

Gözlerdekiler de dahil, baktıkça kırmızı ve siyahın birbiriyle çatışıp durduğu bir fotoğraf. Ama ‘o’ an bundan ibaret değil kuşkusuz. İspanya’nın Kanarya Adaları’nda 70 kaçak göçmen yakalanmış. İçlerinden ikisi görünüyor. Kırmızı ve siyah çatışması bir yana, yakalanmış, yoksul ve hayatı doğup büyüdüğü yerden uzakta arayan umutsuz bir insanın ruh hali. Öfke, şüphe, korku, arzu ne ararsanız hepsi birden gözeneklerden çıkıp yüzüne yayılmış ışıkla buluşuyor. (Reuters / Juan Medina)

Keşmir’den bir fotoğraf. Burası, Muzafferabat yakınlarında felaketzedeler için kurulan bir kamp. Bir felaketzede kampında çiklet reklamı mı? Hem de ‘o’ anda meseleyi saptıran, önündeki çocukların mahzunluğunu eriten bir dokuyla... Garhi Dubatta Kampı’nda insanların çiklete ihtiyaçları pek yok tabii. Ama o reklam fotoğrafının basıldığı plastik brandaya ihtiyaçları var. Çiklet reklamı, bu çocukların yaşadığı çadırı soğuğa karşı takviye ediyor. Reklam o kadar sanal ki, gerçekliği üstlendiğini bir türlü ispat edemiyor. (Associated Press / Tomas Munita)

Amerika Birleşik Devletleri’nde bir çalgıcı. Missouri Eyaleti’nin Kansas City kentinde kar yağışına ve soğuğa karşı bütün önlemlerini alan Nancy Keyes, alta saksafonu ile Noel şarkıları çalıyor. Ne yapsın? Yanındaki kağıda yazdıklarına bakılırsa 3 çocuğunun rızkını çıkarması gerekiyor. O havada sanatını icra ettiği gözönünde bulundurulursa doğru söylüyor. Bu çabayı takdir eden, adeta çanağa yağan kar taneleri de Nancy’nin ‘o’ andaki yalnızlığını teselli etmeye çalışıyor. (Associated Press / The Kansas City Star, Susan Pfannmuller)

Bu dünyada siyahların ya da başka bir deyişle kölelerin kurduğu ilk cumhuriyet olan, seçimler ve darbeler silsilesiyle bugünlere gelen Haiti’de yine seçim var. Fotoğraf Port Au Prince’te düzenlenen bir seçim mitinginde çekildi. Taraftarları, devlet başkanı adaylarından 1988’de darbeyle ülkeden uzaklaştırılan Eski Cumhurbaşkanı Leslie Manigat’ı karşılıyor. Öndeki genç, Haiti’ye özgü bir trans halinde adayını destekliyor. Diğerleri de elleriyle tezahüratın boyutunu takdir ediyor. Her ne kadar bir coşku ifadesi olsa da, acı çekme izlenimi ağır basıyor. Bu ülkenin uzak ve yakın tarihini gözönüne aldığımızda ‘o’ anda izlenim, gerçekten daha fazla akla yatkın duruyor. (Associated Press / Ariana Cubillos)

Eğlenceli bir ‘o’ an tabii. Ama gerisinde afet diyebileceğimiz bir olay var. Malezya’da sel yüzünden binlerce insanı evsiz bıraktı. 60 yaşındaki Othman Awang da bunlardan biri. Sel sularının içinde kedisini ve ördeğini götürüyor. Fotoğraf, insan hayvan ilişkisinin sağladığı anlık mutluluğu yakalayıveriyor.Yalnız, kedi hemcinslerinin sudan hazetmediği yolundaki yaygın kanaati açık seçik doğruluyor. (Reuters)

Kimbilir ‘o’ anda yüzüne vuran gölgeyle işbirliği yapan gözlerindeki hüzün karanlığı, hangi düşüncelerden ötürüydü? Bu hüznün, suyu uzun mesafelerden o şekilde taşımasından ötürü olmadığını söyleyebiliriz. Bu, bu insanların hayat tarzlarının bir parçası. Fotoğraf Uganda’da çekildi. Geride ordu birlikleri devriyede. Uganda’nın kuzeyinde Türkçesi’yle Tanrı’nın Direniş Ordusu, “Lord’s Resistance Army” adlı Hristiyan motifli bir silahlı kabus örgütü var. Kanlı, acımasız taktikler uyguluyor. Geceleri köy basıp çocukları kaçırıyor ve erkek çocukları silahlı militan olmaya, insan öldürmeye, kız çocuklarını ise seks köleliliğine zorluyor. Bu örgüt yüzünden bir buçuk milyon insan evinden, köyünden uzakta yaşıyor. ‘O’ anda gözlerin anlatmaya çekindiği hikayeyi yüzündeki gölge üstlendi ve göçmen kız çocuğunun temsil ettiği bu insanların içinde bulunduğu kabusun yüze vuran gölgesi, ‘o’ anda 20 litrelik su dolu bidondan daha ağır. (Associated Press / Riccardo Gangale)

armanla fazla diyaloğa girmedik aslında....ne dinlediği yada ne okuduğu konusundada pek fikrim yok ama buna rağmen özü sözü bir olan arkadaş sanki.... birde oldukça hoşgörülü olduğunu tahmin ediyorum... bi tahmin daha yapayım dur angaralı olabilir kendisi bide..........

çok teşekkür ederim cerenimoo,biraz geç görsemde.....buda sana..

FERHAT GÖÇER-------YASTAYIM

foruma ilk geldiğimde benim tanışma topicine yazdığı birşeyden ötürü;"kim ulan bu,heryerde başıma bi bela gelir burdada bu geldi galiba dediğim kişidir kendisi..." Ama sonradan tatlı bir bela oluğunu gördüğüm,hayata bakış açısı açısından kendini çok sevdiğim,kızdırmaya bayıldığım,seçtiği türküler ve şiirler olsun çok seçici biri olduğuna inandığım biri oldu çıktı cadaloz sona tabiii.. iyi türkü seçmesine karşılık türkü söylediğinde,onunla birlikte dinleyenlerin ömürlerinin sonuna kadar türkü dinleyemediğini biliyorum bide....

aramızdaki onca yaş farkına rağmen hayatta herkesten hala bişiler öğrenilebilineceğini öğretti o bana,kerata bazen beni utandırdı bazen de güldürdü......tanıdığım için çok mutlu olduğum ileride elini sıkmak istediğim,yaşı küçük yüreği büyük kardeşim o benim..... ayrıca iş ortağım da olur kendileri.....

niye yoğurta o kadar para veriliyomuş bakalım.... evde süt var,mayada var,yoğurt çalsın....canım anam öle yapardı.... tamam tamam annadık cimri ve ana kuzusu kuoca...

bende büyütülmesi taraftarıyım bir mystic river avatarlarının sıkı bir takipçisi olarak......... adminim sen bizi boşver mystic river inkiler büyük olsun razıyım ben....

bedevi gördüm seni karçiçeği......

günyüzü görmeye ihtiyacı var....

nazende..............ezginin günlüğü