Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

muki

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.848
  • Katılım

  • Son Ziyaret

muki tarafından postalanan herşey

  1. Yalnızca kültürlü insanlar öğrenmeyi sever, ******* ders vermeyi tercih eder. Edouard Le Berquier
  2. Sevgili maraba, ben Hollanda'da yaşıyorum ve burada iki çeşit elektrik var. Birisi yeşil elektrik dedikleri, diğeri ise bildiğimiz elektrik (teknik konulardan pek anlamadığım için bildiğimiz dedim.) Bu yeşil dedikleri elektrik rüzgar jeneratörlerinin ürettiği elektrik oluyor ve nereye bakarsanız bunlardan görmek mümkün ve özel firmalar tarafından işletiliyor ve elektrik devlet tekelinde değil. Ancak yeşil elektrik dediğimiz çevreci elektrik oluyor ve diğerine nazaran biraz daha pahalı. Bir sürü üretici var NEON, Eneco, Oxxio vs. vs. Fakat insanların çoğu pahalı olmasına rağmen yeşil elektriği tercih ediyor. Galiba Türkiye'de de çözüm rüzgar jeneratörleri, ne dersiniz o kadar çok çevreci var mı bizim ülkemizde ve yöneticilerimizin arasında?
  3. muki

    Geleceği Yaratmak.

    Sevgili sardunyam, bizim gibi ülkelerde insanlar rahatlar. Böyle gelmiş, böyle gider... mantığı ile başlayıp bitiriyorlar koca hayatları. Keyiflerine zarar veren bir durumla karşılaştıkları zaman, 'amaannn neden ben yapayım, bir başkası vardır bunu yapacak' deyip o anki sorumluluk yüklenmesi gereken herne ise ertelenir ve bir başkasının yapması beklenilir. İnsan kullanmayı çok severiz. Gösterişi de çok severiz. 'Onda var bende niye yok' triplerine gireriz. Çevre bilincimiz gelişmemiştir. Mesela piknik yapmayı çok severiz ama, piknik yaptığımız yeri çöplük halinde terk edip evlerimize gideriz. Suyu, elektriği ve bazı bir çok şeyi tasarruflu kullanmayı bilsek bile üşengeçliğimizden uygulamayız. Arabamız varsa, iki dakikalık yola araba ile gideriz. Say say bitmiyor ki sevgili sardunyam. Özeleştiri nedir bilmeyen insan yığınıyız. Bir fikir/düşünce doğru veya yanlış olsun ama farklı olsun reddeder, biz bize inatla doğru kabul ettirilen fikir ve düşünceleri sorgusuz sualsiz kendi doğrularımız olarak kabul ederiz. Rahat milletiz, rahat...
  4. Tomurcuk göğüslüler de bu kategoriye giriyor mu? Yani şerefli bir makam mı onlarınki de? Ya anne olamayanlar nerede burada? Ama doğru, onlar çorak tarla ya! Her yönden eşit yaratılmamış olmak; insanlar tarafından insanlara biçilmiş yanlış kılıflar. Ne saadet yaşıyorlar ya, haremlik selamlık bir saadet. Kadın evde erkek dışarıda, artık nerede onu bilemem. Bu üstün kılma da gene erkek olan peygamber sıfatındaki adamın masalları. İtaat mı önemli, yoksa karşılıklı saygı mı? Öyle bir korkutmuş ki sizi bu din denen şey, aslında gönül rızasıyla ve insanlık onuruyla yapmanız gereken şeyleri korku ve itaatle yapıyorsunuz . Kadın itaat etsin ki, erkek cirit atsın. Nedir bu ya, kadın ona itaat edecek, buna itaat edecek. Bir ömür itaat etmekle başlayıp, itaat etmekle bitiyor. Höt dedin mi otur, hop dedin mi kalk. Haa, demek ki kadın denen itaatkar 'şey' din olmasa şeref ve haysiyetini koruyamayacak, öyle mi? Hangi çağda yaşıyorsunuz siz pardon? Bak bak bak baaaak, demek ki kadın kapalı ise haysiyet ve şerefini ve ebedi saadetini kurtarmış oluyor ve kocası hariç tüm erkekler de yam yam ya, onlarında ağızlarının sularının akmasına neden olmuyor ve hem günaha girmiyor, hem günaha teşvik etmiyor. Ya ne biçim bir zihniyet bu? Sizin türünüzde olan erkekler kadına ne gözle bakıyor merak ediyorum. Her açık gördüğünüz kadına bakarken şehvetiniz mi kabarıyor acaba, şehvet duygularınıza hakim mi olamıyorsunuz? Erkek veya kadın olmadan önce insan olun, insan.
  5. Siz de amma bol keseden atıyorsunuz. Demek bir tek İslam dininin ve Arap kültürünün söyleyecekleri kaldı öyle mi? Bakın işte burada büyük bir aymazlık içindesiniz. Sizin korku ve mükafat üzerine kurulmuş temeliniz öyle bir sağlam ki, sormayın.
  6. Sayın!!! evren'i bir insanda bulunması gereken ahlaki değerlere davet etmek gerek.
  7. Sevgili maraba, elbette ben onu sadece inancı ile başbaşa bıraktım. Ancak aksinin söylenmesine rağmen, demokratik reform hareketinin, laikliğin temel taşı olduğunu unutuyorlar. Ve şu ana kadar bir çok özgürlüklerle birlikte, düşünce, vicdan ve din özgürlüğümüzü de yüce insan Atatürk'e borçluyuz. Ve ona laf söyleyenin, çamur atanın kapı gibi karşısında duruyor ve duracağız. Bizleri bu günlere O ve bu topraklar altında yatan dedelerimiz ve ninelerimiz getirdi. Herbirini saygı ile anıyoruz.
  8. Sayın aslan, e artık bu cımbızlama lafı da kabak tadı verdi. Sitenin neresine giderseniz gidin sizlerin başlıca lafı bu oldu, ağızda sakız gibi. Başka bir laf üretseniz diyorum.
  9. Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür. Ama, eğer uyumuyor, uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini sarf etseniz, nafiledir. Bilmem anladınız mı? En iyisi sizi inancınızla başbaşa bırakmak gibime geliyor benim.
  10. muki

    ALLAHTAN KAÇAMAZSINIZ.....

    Hani nerede bu çocuğa yemek veren annesi? Ya da bunun annesi? Göz var izan var! Allah nerede burada?
  11. Şimdi tam ben yazacaktım ki sevgili gelincik benden önce yazmış. Allah'ın bu dünyada kapatmaya çalıştığı kadın diğer tarafta erkeklere bol bol vaad ediliyor, hem de gelincik'in dediği gibi, göğüsleri yeni tomurcuklanmış sübyan bunlar. Buna ne diyeceksiniz peki? Orada da bu sübyanlara soruyorlar mı acaba halinizden memnunmusunuz diye?
  12. muki

    Benim Ülkem İlginç Bir Ülke

    Saygıdeğer Rua, yazınız bir içimlik su gibi... Ne yazık ki insanlar herbir şey olarak doğuyorlar, ama demokrat olarak doğmuyorlar. Demokrat olabilmek için insanın doğruları ve yanlışları akıl süzgecinden geçirmesi lazım ki demokrat olabilsin.
  13. Bu dünyada içmeseler de olur. Nasılsa diğer tarafta bol bol içecekler.
  14. Gül, "Cumhuriyet Mitingi" düzenleyen STK'ları Köşke çağırmadı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün saat 16.00'da Çankaya Köşkü'de sivil toplum örgütleri için düzenleyeceği resepsiyona, "Cumhuriyet mitingleri" düzenleyen sivil toplum örgütlerini davet etmedi. Bugün yapılacak resepsiyona, sivil toplum örgütleri, dernek, vakıf, sendikaların yöneticileri, basın-yayın kuruluşlarının temsilcileri ile spor kulüplerinin yöneticilerini davet etti. 22 Temmuz seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanı seçilen Gül, "bütün toplum kesimlerini kucaklayacağını" söylemesine rağmen davetiye göndermemesi "manidar" bulundu. Cumhuriyet Mitingilerini düzenleyen Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Cumhuriyet Kadınları Derneği'ne davetiye gelmedi. Kendilerine davetiye gelmediğini belirten dernek yöneticileri, gönderilmesi halinde bunu değerlendirmeye alıp ona göre karar verecek olduklarını söylediler. ADD Genel Sekreteri Ali Ercan, derneğe davetiye gelmediğini, Şener Eruygur Paşa'nın ismine geldiğini ve şehir dışında olduğu için katılmayacağını söyledi. ÇYDD Başkanı Türkan Saylan ise böyle bir davetiye beklentisi içinde olmadıklarını söylerken, CKD Başkanı Şenal Sarıhan ise, davet gelmemesinin kamuoyunun dikkatini çekeceğini düşündüğünü söyledi. Alıntıdır Milliyet ''Görevde bulunacağım süre içerisinde hiçbir ayrım yapmaksızın bütün vatandaşlarımızı kucaklayacağım. Tarafsızlığımı titizlikle koruyacağım ve devlet organlarının uyumlu çalışmasını sağlamak için elimden gelen bütün gayreti göstereceğim'' Bunlar Gül'ün sözleri hatırlatırım...
  15. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Başbakan Yardımcısı olduğu dönemlere ait ekonomik rakamları yuvarladığı eleştirilerine sert yanıt verdi. Erdoğan “Bu gün de bir köşe yazarı bize rakamı yuvarlayan olarak söylüyor. Rakamları yuvarlayan karşınızda. Bunlar, bu medya CHP yanlısı olduğu için bu tür şeyleri yazıyor. Bu köşe yazarları da CHP yanlısı. Tayyip Erdoğan rakam yuvarlamayı sevmez" dedi. Erdoğan, 22 Temmuz seçimlerinden sonra partinin il başkanları ile yaptığı toplantıda konuştu. Erdoğan, hükümet programı okunurken “Sessiz yığınların sesiyiz, kimsesizlerin kimsesiyiz" sözlerine CHP sıralarından birisinin “Bu bize ait" dediğini belirterek şöyle konuştu: “O geri kalmıştır. Biz siyasete başladığımızda bunu söyledik, bugün değil. Onlar çalıntıya bayılırlar. Kimsesizlerin sesi, sessiz yığınların sesi olanlar niçin acaba ülkemizin doğusuna, güneydoğusuna gidemedi? Neden uğrayamadı" KASTETTİĞİ TUFAN TÜRENÇ Mİ? Erdoğan'ın eleştirilerinde kastettiği köşe yazarının Hürriyet Gazetesi'nden Tufan Türenç olduğu bildirildi. Türenç'in bugün Hürriyet'te yayınlanan yazısı şöyle: Ülke için hepimizin sorumluluğu var POLİTİKACILAR, özellikle de iktidardaki politikacılar halka doğruları söylemek zorundadır. Başbakan Erdoğan gerek hükümet programını okurken, gerekse eleştirileri yanıtlarken bu kuralı sık sık çiğnedi. Biliyorum, Tayyip Bey seçim zaferinin sarhoşluğunu henüz üzerinden atamadı. Öyle ya, yüzde 46.6 oy verdi bu halk ona. Onun için ne söylerse bu halkın kendisine inanacağına güveniyor. Bir örnek verelim. Eleştirileri yanıtlarken Baykal’ın Maliye Bakanlığı döneminde reel faizlerin yüzde 40 olduğunu söyledi. Sözü, "Senin, bizim dönemimizi eleştirmeye hakkın yok" demeye getirdi. Baykal da çıktı, "Benim Maliye Bakanlığım döneminde faizler Sayın Başbakan’ın dediği gibi yüzde 40 değil, yüzde 9’du" dedi. Rakamlara göre Baykal haklı. AKP’ye yakın gazeteler Tayyip Bey’in CHP’nin Tansu Çiller’le yaptığı kısa koalisyon dönemini kastettiğini yazıp olayı saptırmak istediler. Başbakan’ın rakamları istediği gibi eğip büktüğünü biliyoruz. Zaten işine gelenleri söylüyor, işine gelmeyenleri ise es geçiyor. Kimse aldırmıyor. Bu kez de öyle oldu. Tartışma geçti gitti. Kimse üzerinde bile durmadı. * * * Nedendir bilinmez toplum inanılmaz bir vurdumduymazlık içinde. Laiklik, demokrasi, cumhuriyet, cumhuriyetin kazanımları, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkma, hukuk devleti, toplum ahlakı, birey hakları, soygun, talan, yolsuzluklar için toplum ve kurumlar suspus... Nereye kadar gider bu iş? İnsanlar ürkütücü bir bıkkınlık, bir karamsarlık içinde. Ciddi ciddi Türkiye’yi terk etmeyi düşünenler bile var. Açık açık "Artık bu ülkede yaşanmaz, çekip gideyim" diyorlar. Hiçbir dönemde görmediğim bu ruh halinin yaygınlaşmasından ciddi şekilde endişe ediyorum. Bu psikolojinin üzerinde durulması gerekir. Bunlar iyiye işaret değil. * * * Ekonomiye gelince... Çizilen bütün pembe tablolara karşın dengeler hálá pamuk ipliğine bağlı. Kırılganlık sürüyor. Şimdi Dışişleri Bakanı olan Babacan bile dengelerin bozulması durumunda duvara toslayabileceğimizi itiraf ediyor. Bir ülke üretmeden, yaratmadan borçla nereye kadar gidebilir? AKP yandaşı olanların dışında bütün uzmanlar bunun sürdürülebilir olmadığını söylüyor. Gelir dağılımında ise durum feci. Bugün gelir vergisinin yarısını işçi-memur kesimi ödüyor. Durumun ne kadar vahim olduğunun önemli bir göstergesidir bu. Jaguar marka otomobillerin dünya yetkilisi geçenlerde Türkiye’nin en iyi alıcıları arasında olduğunu söyledi. "Türkiye’de babalar çocuklarına Jaguar alıyor. Satışlarımız çok iyi" dedi. Hemen bütün lüks otomobil satışları bakımından varlıklı bir ülke olmayan Türkiye iştah kabartan bir pazar. "Ne var bunda? Parası varsa adam isteği arabayı alır" diyenler olabilir. Doğrudur, bu ülkede parası olan istediğini satın alma özgürlüğüne sahiptir. Ama çarparak, çırparak, talan yaparak, vergi kaçırarak değil. Namusuyla, bileğinin hakkıyla kazanarak. Namusuyla, bileğinin hakkıyla kazanarak. Alıntıdır Milliyet Erdoğan, kendinden olmayan seslere sesini fazla yükseltmeye başladı. Kendilerine doğruyu söyleyen herkesin CHP'li olduğunu sanıyor galiba. Bundan sonra yaptığı her hatada, söylediği her sözde daha fazla eleştiriyi hazmetmesi ve ona göre adımını doğru atması lazım aslında Erdoğan'ın. .
  16. Elbette anaerkillikten ataerkilliğe geçtik. Ama dinler ortaya çıktığında neden Allah, yarattığı kadın cinsinin haksızlığa uğradığını görüpte bu haksızlığı düzeltme yönünde gideceğine bir de tasdiklemiş? Yoksa bu, gönderdiği tüm peygamber sıfatlı insanların erkek oluşundan kaynaklanıyor olmasın?
  17. muki

    ALLAHTAN KAÇAMAZSINIZ.....

    Hiç soruyormusunuz kendinize acaba, felaketin içine yeni doğan bebekler ne yapmışta karşılığını alıyor diye. Ama doğru ya, Allah her şeyi bilendir, bu problemle o uğraşsın, bize ne!
  18. Bazı insanlarda akıl yok, fikir yok, mantık da yok. Burada bu kadar gürleyip şakıyabiliyorsak bunu bir tek insana, o da ATATÜRK'e borçluyuzdur. Başlarınızı secdeye koyarken bunu unutmamanızı tavsiye ederim.
  19. Sayın zedan, biz Türkiye denen bir ülkede yaşıyoruz. ABD'nin AB'nin köpek mamalarına ne kadar harcadığı veya kime ne yardımda bulunduğu veya bulunmadığı bizleri ilgilendirmez. Biz kendi işimize bakalım ve yatağa yattığımızda vicdanımıza 'bugün bir insan için ne yaptım' diye soralım.
  20. muki

    Yalçın Doğan a cevap

    O kadar acındırıcı yazmışsınız ki, az kalsın gözümden yaş gelecekti. Yani siz şimdi, türban siyasi istismar malzemesi yapılmıyor mu diyorsunuz?
  21. Yıkın Heykellerimi Ey milletim Ben Mustafa Kemal'im Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim Hala en hakiki mürşit değilse ilim Kurusun damağım dilim Özür dilerim Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi Özgürlük hala En yüce değer Değilse eğer Prangalı kalsın diyorsanız köleler Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı Baş tacı edebiliyorsanız Sanatın içine tüküren adamı Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi Yetmediyse acısı şiddetin savaşın Anlamı kalmadıysa Yurtta sulh dünyada barışın Eğer varsa ödülü silahlanmayla yarışın Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi Özlediyseniz fesi peçeyi Aydınlığa yeğliyorsanız kara geceyi Hala medet umuyorsanız Şıhtan şeyhten dervişten Şifa buluyorsanız Muskadan üfürükçüden Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi Eşit olmasın diyorsanız kadınla erkek Kara çarşafa girsin diyorsanız Yobazın gazabından ürkerek Diyorsanız ki okumasın Kadınımız kızımız Budur bizim alın yazımız Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi Fazla geldiyse size Hürriyet cumhuriyet Özlemini çekiyorsanız Saltanatın sultanın Hala önemini anlayamadıysanız Millet olmanın Kul olun Ümmet kalın Fetvasını bekleyin şeyhülislamın Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi RAHAT BIRAKIN BENİ Süleyman Apaydın
  22. muki

    Hayrunnisa Gül......

    Kadınlar sizin tarlanızdır, onlara istediğiniz gibi girip çıkın zihniyeti olursa, kadının saçından değil her bir tarafından nem kapar bu zihniyetteki soy()lu erkekler. Atatürk'ü saf dışı bırakıp Cumhuriyet'i yıkmak için ellerinden geleni yapıyorlar, ama bu işin başarıyla sonuçlanacağını düşünüyor olamazlar. Düşünüyorlasa bile, yanlış düşünüyorlar.
  23. Evet korkularımız şu an farklı, fakat siz sanıyormusunuz ki yeni hayat dediğiniz hayat gelirse şayet, dinciler başlarını dinden kaldırıp ta gelememiş olduğumuz yerlere geleceğiz? Bakın bu konuda ne kadar ileri görüşlü olunduğu İ.Gökçek'in sözlerinden belli; ''Bizce ATATÜRK, PUTA TAPMA döneminin sona erdiğini, RESİM ve HEYKEL'in PUT olarak görülüp yasaklanmasının doğru olmadığını, bu dallarda çalışmak isteyenlere kötü gözle bakılmamasını sağlamak istemiştir. Sözünün muhatabı YOBAZLAR'dır. Her resme,her heykele "günah" diye bakanlardır. Ben onun lâflarını üzerime alınmam. Am pek öyle resim ve heykel merakım da yoktur. Çünkü bunlar bizim kültürümüzün bir parçası değildir. Biz deriz ki, eğer ATATÜRK bugün yaşayıp ta BAYRAM günlerinde, kendi ölüm yıldönümünde insanların kendi heykelleri önünde saf saf dizilip, selam verip, boyun büktüğünü görseydi; bunu yaptıranların suratına tükürür, heykellerini de büstlerini de yıktırırdı! Ama ya Kabe? Özgür üniversite korkusu mu dediniz? Sizin dediğiniz yeni hayat gelirse şayet, kadınlarımız özgürce üniversiteye gitseler bile sadece üniversiteye gitmiş olmak için gidecekler. Onlar da sonradan evlenip tıpış tıpış evlerinin kadını, çocuklarının anaları, erkeklerin tarlaları olacaklar. Uzaya çıkmak, uçak gemisine sahip olmak mı dediniz? Vatanı parsel parsel satan, tersanelerini, limanlarını satan bir ülkenin uzaya çıkmayı bırakın, uzay gemisi imal edecek fabrikasının kurulacağı toprak, uçak gemisini de yapacak tersanesi olmayacak. Sizin saydıklarınızın hepsi yeni hayat dediğiniz hayatta gerçekleştirilmesi imkânsız tasarı veya düşüncelerden öte gidemez.
  24. Tesekkürler frozen! Bekaret ile ilgili okuduğum en anlamlı yazı.
  25. Bu yorum da haftanın fıkrası gibi...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.