muki tarafından postalanan herşey
-
Biriken sevap bonusları
Karşılıksız nasıl olur. Siz hiç bir sevap işlerken kimden olursa olsun bir karşılık bekler misiniz. Ama dindar insanlar bekliyorlar. Zira sevap denilen şey Tanrı tarafından ödüllendirileceğine inanılan bir davranıştır. Hani karşılıksızdı? Hiçbir ateist veya dinsiz sevap niyetinde yardım etmez. İnsana, kendi insanlığının farkında olduğu için yardım eder.
-
Ateist?
Yeni bir Atasözü mü icat ettiniz Sayın fft? ''Her masalın altında da vardır gerçek payı.'' Siz o zaman Lafonten'in masallarına da inanıyorsunuz, gerçeklik payı vardır diye. Bazı insanlar yaşını başını almış olsalar dahi, masallara gerçek diye inanabiliyorlar demek ki. Nereden çıkardınız ateistlerin şartsız şurtsuz, kuralsız ve ben merkezli insanlar olduklarını? Yoksa böyle biriyle yakın bir ilişki içinde mi oldunuz? Kibirlilikten bahsetmişken: Dinciler bizim dinimiz en iyisidir, en güzelidir, en doğrusudur diye kibirlenip bir de inanmayanları cayır cayır yakıyorlar, buna kibir denmez mi?
-
çelişki arayanlara!
Onun hiçbir çatlağı yok. Herhalde Muhammed'in Allah'ı Ozon Deliği diye bir olayla karşılaşacağımızı bilmiyordu ki bu konuda vahiy göndermedi. Onda sarsılmaz dağlar bıraktık. Sarsılmaz dağları bırakın kıtalar sürekli bir taraflara kayıyor. Afrika ve Yunanistan denilen plakalar normalde her sene 4 cm birbirlerine doğru kayarken, Yunanistan'da olan son depremde Yunanistan plakası Afrika plakasına doğru tahminlere göre 6 mtr bir kayış yaptı. Bunlar oraya buraya kayan plakalardan sadece iki tanesi. Muhammed'in Allah'ı plakaların az veya çok yer değiştirdiklerini de bilmiyormuş ki bununla da ilgili bir vahiy göndermemiş. Günümüzde din ile bilim arasına sokulmak istenen bu zoraki ayrılık, bizzat bilimin kendi bulguları tarafından yalanlanmaktadır. Bırakın artık şu dinin bilime ışık tuttuğu yalanlarını, komik oluyor çünkü...
-
Oruç Tutmayanlar Şöyle Bir Kenara Geçsin!
Acaba diyorum, herhangi bir nedenden dolayı bu oruç tutmayayıpta sonradan fikir değiştirip oruç tutanlar kendilerini baskı altında hissedipte mi oruç tuttular ya da tutuyorlar. E ne de olsa evlerinde geçindirecekleri çoluk çocukları var ve fişlenme ve bu fişlenmenin sonunda işlerine son verilme korkusu ile kendilerini oruç tutmaya mecbur mu kılıyorlar? Hani olur ya, sadece acaba mı diye düşündüm.
-
AHLAK İÇİN DİN ŞART MI?... (New Scientist dergisi; 1 Eylül sayısında ahlak ve din arasındaki ilişkiyi masaya yatırıyor...)
Din insanların ben niye varım ve nasıl varoldum düşüncesinin başlaması sonucu sorularına cevap olarak ortaya çıkmış bir kavramdır. Devrim yapmak isteniyorsa insanları ya ikna edeceksin, ya da korkutacaksın. İkna yeteneğin azsa, o zaman insanları görmediği, tutamadığı, duyamadığı, buna rağmen herşeyden haberi olan, herşeye hakim olan bir varlıkla korkutmak kolay yoldur. Ancak bu korku unsuru zamanla uyanıkların çıkarlarını karşılar hale gelmiştir. Yaşanılan haksızlıklar da kader olarak adlandırılmış ve mükafatı diğer dünyaya havale edilmiştir. Bu arada ama, uyanık olanlar dünyalıklarını dünyalara sığdıramayıp, kefenlerine cep diktirmekle meşgul oluyorlar. .
-
ırkçılık veya ogün öyle desinler,bugün böyle desinler
Art niyetlerin kendisini kullandığını anlaması için bir cinayet mi işlemesi gerekiyordu?
-
Allah'a İnanmayanlar!
Hollanda'nın neredeyse tamamı düzlük ve iki bin seneden beri sel baskınları olan bir ülke. En son sel baskını 1953 senesinde oluyor ve iki bin insanın canına mal oluyor bu sel baskını. İnsan hayatının korunmasını ön planda tutan Hollanda bu sel baskınından sonra Delta komisyonunu kuruyor ve memleketimizi insan kaybı olmadan nasıl daha yaşanır hale getirebilirizin planı yapıyor ve uyguluyorlar. Delta Werken'in inglizce sitesine bakmak isteyenlere: http://www.deltawerken.com/English/10.html?setlanguage=en Ve insanlar uygulanan teknolojik başarıdan sonra sel baskınlarının olmayacağını bilerekten huzurlu ve mutlu olarak yaşamlarına devam ediyorlar. İşte mutluluktan bir örnek. Yatağa yattığın zaman felaket korkusu olmadan uykuya dalmanın mutluluğu.
-
“KADINI ÇOK ACI VERMEDEN *****”
Şu 'yanlış uygulamalar islamiyeti bağlamaz' cümlesi de baydı artık. Değiştiriniz...
-
“KADINI ÇOK ACI VERMEDEN *****”
Anne olmak ayrıcalıktır. Anneyi eş ile bir tutamazsınız. Anne kutsaldır. Eş ise kutsallığı olmayan bir varlıktır. Onun içindir ki ağızda en sakız olan küfür de anaya yapılır.
-
BİR ATEİST KANDIRILABİLİRMİ?
********* bahsediliyor da, İslam dinine mensup olan ülkelere şöyle bir bakar mısınız?
-
köpekler neden ezan okunurken havlarlar.Cevap verirseniz sevinirim?
Siz insanlığın, saygının, sevginin nerede kaldığını bana soracağınıza diğer tarafa gittiğinizde Muhammed'e sorun. O size daha iyi cevaplar verebilir.
-
Türkiye Fiji olur mu?
Bu ülkeyi ateşe verenler ortada. Dini kullanıp, keselerini doldurup insanları ***** yerine koyanlardır.
-
köpekler neden ezan okunurken havlarlar.Cevap verirseniz sevinirim?
Olur mu olur. Bunların ne yapacakları belli olmaz.
-
çelişki arayanlara!
Yanlışınız var Eski Yunan'ın bıraktığı yerden devam ettirmedi müslümanlar. Bilindiği gibi dünyanın en eski üniversitesi Harran'daydı ve burada Antik Kültür'ün temsilcileri Sabiiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar uyum içerisinde yaşamışlar. İlk Çağ Hellenizminin İskenderiye'deki bilim ve felsefe okulu dağıtılınca buradaki alimler 7. yüzyılın ilk yarısında Antakya ve Harran'daki okullara yerleştiler. İslamiyetten önce varlığı bilinen Harran okulunda Sabiiler (büyük bir kısmı sonradan müslüman oluyor), Hristiyan ve Müslümanlardan oluşan aydın gruplar hem araştırma yapıyor hem de İlk Çağ Yunan bilginlerinin eserlerini Arapçaya tercüme ediyorlardı. Böylelikle Harran tercüme merkezi haline geldi. Yani görülüyor ki Müslümanların bıraktığı yerden devam etmiyor Batı, sadece tercümelerden yararlanıyor. Bu arada: Bir müslüman hücreye mikroskopta baktığı zaman Allah yarattı deyip hayretle seyrederken, diğerleri onun nasıl oluştuğunu ve yapılarını araştırıp, nasıl daha sıhhatli yapabilirim diye araştırmaya koyulur. Biliyorsunuz ki, Türkiye'deki hiçbir üniversite dünyanın, bırakın ilk 200 ü, ilk 500 üniversitesi arasında bile yer alamamıştır. Toplum olarak bilimin önemini kavradığımız söylenemez. Üniversiteye gitmeyi üst düzeyde meslek edinmek olarak algılıyoruz. Üniversitelerimiz ne bir bilimsel araştırma yapıyor, ne de ciddi bir şekilde öğretim ve eğitim verebiliyor, ezbere mantığı burada da devam ettiğinden bilim ve teknolojı geliştirme felsefesinden yoksunlar. Bilim adamı yetiştirmenin önemini ne zaman kavrayacağız ve yetişen bu bilim adamlarının hücreyi hayran hayran seyredişleri ne zaman son bulacak acaba?
-
İslam Dini Nedir?
Sayın 4mevsim, artık şu 'Kuran'ı tarafsız okuyun' cümlesini sarf etmeseniz. Zira tarafsız okuduğumuz için içindeki çelişkilerin farkındayız. Tarafsız okumasaydık daha hala inanır olacaktık. Bilmem anlatabildim mi?
-
Türkiye Fiji olur mu?
Ne kadar ***** bir yazı bu böyle. Sanki bizim Ordu'muz başa geldi ve oraya çöreklendi. Sevgili demirefe'nin yazdıkları çok doğru.
-
“KADINI ÇOK ACI VERMEDEN *****”
Ben Muhammed'in kitabının hic bir yerinde karılarınıza itaat edin, cennet karılarınızın ayağı altındadır diye bir şey okumadım. Hani varsa söyleyin de okuyayım.
-
Allah'ın varoluş amacı ne?
Ahlaka ters düşen yanı: Cennet'teki olaylara bakın yeter. Doğu toplumlarında ahlaki değerler çoğunlukla peygamberler ve onların varisleri tarafından temsil edilmesine rağmen, Batı toplumlarında ahlakî değerler üzerinde kafa yoran genellikle filozoflar ve düşünürler olmuştur. Bu filozoflar her ne kadar pratik bir ahlak sistemi kuramamışlarsa da, ahlakın düşünce bazında gelişmesi yönünde kayda değer ciddi fikirler üretmişlerdir.
-
Dinlerde kadının yeri
“Ya Resulallah! Bizim kadınlarımızdan dünyada iki, üç ve dört kocaya varanlar var. Cennette bunların hangisi kocası olacak?” dedim. Resulullah (asm): “Ümmü Seleme! O kadın evlendiği erkeklerden huyu en güzel olanı seçerek: ‘Onu bana eş kıl!’ diyecek. Yani görülüyor ki, kadın orada da bir eşle yetinecek. Ama erkeklere bu eş harici huriler verilecek. Bir soru da benden. Diyelim ki ben evlendim ve kocamı çok sevdim ama kocam vefat etti. Çok gençtim ve tekrar evlendim. İkinci kocamdan da memnundum ve onu da çok sevdim. Ama bu koca da vefat etti. Ben daha hala çok gençtim ve üçüncü evliliğimi yaptım. Bu üçüncü kocadan da çok memnundum ama bu da vefat etti. Üçünden de memnundum, üçünü de seviyordum. Bana sorduklarında hangisini istersin diye üçünü de isteyebilir miyim? Yedi kocalı Hürmüz gibi 'ver Allah'ım ver' diyebilir miyim?
-
Allah'ın varoluş amacı ne?
Yani o zaman Muhammed dediğiniz bu 'üstünlük ahlaki bir kavramdır'ı sadece erkeklerde mi görüyor ki, erkeği kadından daha üstün kılmış oluyor. Demek ki Muhammed'e göre kadınlar değersiz -ki öyle de...
-
Dinlerde kadının yeri
Kadınla erkeğin eşitliği evrensel diyorsunuz da Muhammed'in kitabında bu eşitlikten zerre yok. Neden görmeden diyorsunuz? Muhammed kitabında gayet güzel açıklamış hurilerin ne olduğunu. Yani bu bilgi Allah katında değil sadece.
-
Allah'ın varoluş amacı ne?
Ben şu ana kadar ne size ne de bir başkasına burada oluş nedenini sormadım. Burası bir tartışma forumu ve isteyen burada olur, istemeyen olmaz, bu kadar basit.
-
Dinlerde kadının yeri
E ama, Muhammed her erkeği aynı kılıfa sokmuş ya. Erkeğin kadına üstünlüğü aynı kılıf değil de nedir? Cariye mariye saçmaysa, huriler nuriler de saçma o zaman, ne dersiniz?
-
Allah'ın varoluş amacı ne?
Benim iman ve itaat etmek için hiçbir din kitabına ihtiyacım yok. Dünyada yeterince saçmalık var, bir de bu insan eliyle yazılmış saçmalıklara katlanamam.
-
“KADINI ÇOK ACI VERMEDEN *****”
Sayın Leylam, yukarıdaki yazdıklarınızı neye dayanarak söylüyorsunuz? Hiç mi Kuran veya hadis okumadınız? Kuran'da miras konusu, kadına dayak atma konusu vs. vs. okuyun. Hadislerde geçenlerde şunlar: Bir gün Hz. Fatıma, ağlayarak babasının huzuruna geldi. Resulullah buyurdu ki: - Ya Fatıma, niçin ağlıyorsun? - Kasıtsız söylediğim bir sözden Ali bana kızdı. Özür diledim. Fakat onu üzdüğüm için ağlıyorum. - Kızım, bilmez misin, Allahü teâlânın rızası kocanın rızasına bağlıdır. Ne mutlu o kadına ki daima kocasının rızasını arar, kocası ondan razı olur. Kadınlar için en üstün ibadet, kocasına itaattir. Erkek, hanımından razı olunca, o kadın istediği kapıdan Cennete girmeye hak kazanır. Kocasını üzen kadın, onu razı edinceye kadar, Allahü teâlânın lanetinde olur. [R. Nasıhin] Kadın, kocasında kanayan bir yara olsa, onu yalasa, veya onun burnundan kan-irin aksa, bunları yalasa, yine kocasının hakkını yerine getirmiş olmaz.[bezzar] Eğer, insan insana secde etseydi, kadının kocasına secde etmesini emrederdim. Çünkü Allah, erkeği kadından üstün yaratmıştır. [bezzar, Hakim] Kadın, kocasından izinsiz olarak nafile oruç tutamaz. Eğer tutarsa, aç ve susuz kalmış olur, sevap kazanamaz. Kocasından izinsiz evinden dışarı çıkamaz. Çıkarsa, gökteki melekler, geri evine dönünceye kadar ona lanet eder. [Taberani] Kocası çağırdığı halde yatağa gelmeyen kadına melekler sabaha kadar lanet eder. [buhari] Kadın, kocasına "Senden bir hayır görmedim" derse, ibadetleri boşa gider. [İbni Asakir] Kocası razı oluncaya kadar, kadının namazları ve hiçbir iyiliği kabul olmaz. [Taberani] Erkekler, kadınlara itaat ederlerse mahvolurlar. [Hakim] Daha bir sürü var, hangisini yazayım ki...