democrossian tarafından postalanan herşey
-
13 Bin Yıllık Natufian Medeniyeti
Yani, söylediğim gibi. İslam dini de Hristiyanlık gibi İbrani mitolojisi üzerine kurulu olduğu için üçü de aynı şeyleri söylüyorlar. Dünyanın ömrünün 7 bin yıl olduğuna bir an ihtimal vermek, tüm insanlık değerlerine ihanettir. Bu, yeryüzünde hiç tereddütsüz reddedilecek en büyük safsatadır. Dünyayı bırakın, bugün bildiğimiz anlamda, maymunsu olmayan insan türünün bile yüz bin yıllarla ölçülen geçmişi vardır. Daha ilkel maymunsu insanların geçmişi bir milyon yıldan sekiz milyon yıla kadar uzanır. Üç dinin bu ittifakı da kanıtlıyor ki, İsrailliler Mısır firavunu Aknenaton'u örnek alıp tek tanrı fikrini ortaya atarak bir din diktası kurmuşlar. Zaten görüp gördükleri medeniyet de Mısır uygarlığı. Başka bir şey öğrenecekleri bir yer yok. Fakat bu tek tanrılı din öyle şiddet, nefret ve katılığa yol açmış ki, tepki olarak bu katılığı yumuşatan hristiyanlık icat edilmiş. Sonra Araplar devreye girmiş. Niye biz de bir din kurmayalım demişler. Üstelik bu din çok işlerine yarayacak, tüm yarımadayı işgal edip Araplaştıracak ve tüm kaynaklarına, ticaretine el koyacaklarmış. Onlar da üçyüz küsür tanrıyı yok edip tekini bırakıp tüm Arapların itaat etmek zorunda olduğu bir din diktası yaratmışlar. Bu din yaratımları hâlen dünyayı kana bulamaya, insanları düşmanlaştırmaya, bölmeye devam ediyor.
-
Savaşa Hayır de !
Ulusalcılığı, laikliği ve Atatürk ilkelerini yok etmenin bir emperyalist emeli olduğunun görülemeyişine ne kadar hayret ettiğimi anlatamam. Bu kadar açık ve net bir konu yok halbuki. Orduyu zayıflatmanın ve bu planı eşgüdümlü uygulamaya koymanın amacı son derece net. Uygulanamamış Sevr'i uygulayabilmek. Bu bir erek, bir amaç emperyalistler için. Bunu gerçekleştirmeyi sürekli istemeleri kaçınılmaz. Yani "güneş niye tutuluyor" sorusunun cevabının "Ay gölge yapıyor" olması kadar kesin ve şüphesiz bir konu. Kendini emperyalizme karşı zanneden kişilerin Atatürk, laiklik ve ulusalcılık aleyhinde olmalarını görmek beni o kadar şaşırtıyor ki, emperyalistlerin her istedikleri insanı etkileyebilme yeteneklerine parmak ısırmamak olası değil. İnsanları toplu hipnoz yapmayı bile başarıyorlar. Bir terane çıkarıyorlar, bakıyorsun her kesimden herkesin ağzında. Bunu nasıl başardıklarına şaşmamak elde değil, atmosfere düşünce gazı mı salıyorlar, beyin dalgaları mı yolluyorlar, suya bir halisünojen madde mi karıştırıyorlar, ne yapıyorlar ben anlamıyorum. Yoksa dünyanın en saf, en kandırılabilir, en kolay dolduruşa gelen halkını almışlar ele, maden gibi işletiyor, "sağ mal''ı deyip sağıyorlar mı!
-
adem ilk insan ise neden peygamber ?
Din baştan aşağı yanlış kurgulanmış. Aklı başında hiç bir insan, böyle kökten yanlış kurgular yapmaz. Dinde tüm kurgular tümüyle akla aykırı. Hatta aklı küçümsemek niteliği taşıyor. Verilen tutarsız ve akıl dışı bilgilere bakılırsa şeytan onurlu, dürüst, gerçekçi ve tutarlı bir varlık. Meleklerin tümü ise yandaş, hasis, çıkarcı, yaltakçı ve yardakçı tipler. Allah değil mi yaratılmışa secdeyi yasaklayan? Niye kendisi emrediyor bunu? Onurlu ve dürüst iblisi tuzağa düşürüyor, yardakçı düşük karakterli melekler allahın maksadını bildikleri için yaltakçılık yapıyorlar. Kimse kusura bakmasın ama dinde anlatılan masallardan çıkan bu! Tüm zamanlarda bir tek kere allah kendinden başka bir yaratılmışa secdeyi emrediyor. Niye? Bu işte şiddetli ve burun direğini kıran bir komplo kokusu var. İblisi bir kez tuzağa düşürdü ve şeytan diye damgaladı ya. Artık tamam, kozu eline geçirmiş, şeytanı ittikçe itiyor, suçladıkça suçluyor, asla aman vermiyor. Sürekli kötüsün sen kötü ol, kötüsün sen kötü kal diye kötü olmaya itiyor. Buna rağmen de sonuçta cezalandıracağım diyor. Bu kadar akıl ve mantık dışı, bu kadar kötü ve berbat bir senaryo olamazdı. Yeryüzünde yazılmış senaryoların en berbat olanı...
-
Hz. Mehdi (as)'ın Çıkacağı Ortamın Özellikleri
Böyle bir şeyin olabilmesi için, Kuran ile evren, hayat ve gerçekler arasında bir paralellik olması gerekirdi. Hiç böyle bir paralellik yok, çok fazla aykırılık var. Kuran bilime tümden aykırı, insan haklarına tümden aykırı, hukuka tümden aykırı, uzatmayacağım, aykırı olduğu çok gerçek var, hepsine aykırı. Çok az da olsa bir uyum olmalıydı ki arada ilinti var diyebileyim. Kuranı hiç bir gerçek bilgisine sahip olmayan kişilerin yazdığı son derece açık.
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
Bu arada Dawkins'in HY nin gönderdiği yaratılış atlasını görünce gülmekten bir hal olması haklıymış. Deniz yıldızı ile balık arasındaki canlının kolları yüzgeç biçimli bir deniz yıldızı olması gerektiği iddiası öylesine gülünç ki, Dawkins gülme krizine tutulabilirdi. Balığın deniz yıldızından gelmiş olması diye bir olasılıktan söz eden bile yok. Bu ikisinin türleşmeleri arasında çok uzak bir mesafe var. Kolları yüzgeçli bir ortak ata vardı iddiası desek, böyle bir iddia da yok. Yapılan çizim öylesine komik ki, bu kadar olur! İkisi de denizde yaşıyor diye, tut böyle bir komedi tasarla! Olur şey değil. Balina ile köpekbalığı arasında ara geçiş formu istemek gibi bir şey. Bu ikisinin de akrabalık derecesi çok fazla uzak. Yok böyle bir şey.
-
BİTKİLERDE SİYANÜRÜN EVRİMİ
Hatta ben şu iddiayı bile duymuşumdur: "Allah insanları imtihan etmek için canavar biçiminde kemikler yaratıp bunları toprağa gömmüş ve insanların bulması için bırakmıştır. Ta ki allaha layıkıyla iman etmeyenler bunları bulsun ve evrime inanıp dinden çıksınlar diye. Çünkü allah cehennemi de cenneti de dolduracağına söz vermiştir. İnsanları dener ki cehennem de dolsun diye." Bu inanılmaz iddiayı duyduğumda dogmada bir sınır olamayacağını anlamışımdır. Dogmayı sınırlandırmanın bir yolu gerçekten yok. Onu yok etmekten, beynini dogma kıskacından tam anlamıyla kurtarmaktan başka hiç bir şey, dogmanın zararlarını önleyemez. Küçük bir dogmatik inat, dogmasını bırakamama, tekrar dogma esareti ile sonuçlanır.
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
70 milyon yıllık bulabileceğiniz memeli fosili, fare büyüklüğünde ilkel bir memeli olacaktır. Bu zamanda memeli vardı. Dinozorlarla birlikte aynı dönemde yaşamış bir memeli türü biliniyor. Bunlar fare büyüklüğünde memelilerdi. Tavşan, antilop, zebra, at, deve, suaygırı, balina, sığır, zürafa, aslan, kurt, çakal... bunlar kesinlikle yoktu. Bunlardan birinin 70 milyon yıllık fosili bulunduğu anda evrimin göçeceği kesinken, evrimi yok etmek bu kadar kolayken, olmuyor. Evrim sapasağlam duruyor ve her geçen gün yeni kanıtlarla güçleniyor, kesinleşiyor. Genetik bilimi evrimin en önemli destekçisidir. Genetik haritalama yoluyla herhangi iki canlının akrabalıklarının ne kadar uzak olduğu belirleniyor. Bunun yöntemleri var. Mitokondriyal DNA veya erkek bireylerde Y kromozomu DNA larının izi sürülüyor.
-
KÜÇÜK DİL
İnsan tüm canlılara benzer. Çünkü tüm canlılar birbirine benzer. Çünkü hepsi aynı soydur. İnsan ile kelebek, çok uzak olsa da akrabadır. Akrabamız olmayan bir canlı, yoktur. Birbiri ile çok uzak da olsa akraba olmayan herhangi iki canlı, yoktur.
-
Hz. Mehdi (as)'ın Çıkacağı Ortamın Özellikleri
İşte çarpıtmanın en hası bu. Çarpıtma derken bunu kastettim. Kuranı böyle çarpıtmaktan başka kabul ettirme yolunuz yoktur. Öyle bir tanrı iddia ediyorsunuz ki, bir "Nuh'un geleneği 950 yıl sürdü" veya dini, veya hükümleri, artık ne demeyi tercih edecekse, bunu diyecek ifade yeteneğinden yoksun, bu kadar ağzı laf yapamıyor, bu kadar meramını ifadeden aciz, bunu tanrımızın sözü diye önümüze koyuyorsunuz. O kadar ağzı laf yapamıyor, ifade etme özürlü bir tanrı iddia ediyorsunuz ki, ettiği yanlış sözleri düzeltmek için elli takla attırmak gerekiyor. Bunun kabul edilebilir en küçük yanı yok...
-
Savaşa Hayır de !
Ulusal birliği oluşturmaya aday unsurlar sosyolojide bellidir, Atatürk de bunları ifade etmiştir. Bu unsurların tamamı mutlaka bir araya gelmeden ulus oluşmaz diye bir şart ise yoktur. Ulus vardır, bu unsurlardan sadece biri ile oluşmuştur. Ulus vardır, birkaçı ile oluşmuştur. Bütün unsurların tamamını yüzde yüz oranda taşıyıp da ulus olan toplum ise zaten yoktur. O madde madde sayılan unsurların hepsi tam teşekküllü olarak bir araya gelmeden ulus olmaz yanılgısı insanları nerelere sürüklüyor... Hayır şimdi, ulusu meydana getiren bireylerin çoğu doğal olarak aynı soydan elbette gelecek, bunu istesen de önleyemezsin. Ama her bireye illa bu filan ırktan geliğini kanıtla diye dayatma yapılacağı nerde görülmüş, nerde duyulmuş. Ancak Nazi Almanyasında olmuştur. Onlar da nasıl anlayabildilerse, genetik haritalama yok, bir şey yok. Emperyalistlerin hurafelere insanları inandırabilme yeteneklerine hayran olmamak mümkün değil. Allem edip kallem edip hurafeye gerçek kılığı giydirip insanlara satabiliyorlar. Takdir etmek gerek...
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
Konunun sürekli bir dön baba dönelim oyununa çevrilmeye çalışılmasında bir yarar olmadığı için ara geçiş fosillerinin yeterince var olduğundan, fosilleşmenin çok ender oluşan bir olay olduğundan yeniden söz etmeyeceğim. Yalnız yeni bahsedilmiş bazı konular var, onlardan bahsedeceğim: Bugün yaşayan türlerden hiç biri, diğerine dönüşmüş değildir. Evrim, dallanmış bir yapıdadır, ağaç gibi. Aynı daldan çıkmış dallar vardır, uzak dallar vardır. Ama sonuçta hepsi istisnasız aynı kökte birleşirler. Bu yüzden yarı şu yarı bu diye iki yaşayan canlı türünün arasında bir tür bekleyemezsiniz. Çok yakın türlerse, olur. Maymunsu insanların çoklukla fosilleri vardır. Bir diğer konu, değişmemiş canlı türleri. Bir kere kurbağanın elli milyon yıl önce var olmasının evrimi çürüttüğü iddiası çok komik. Elli milyon yıl çok kısa bir süre. Elbette kurbağa o zaman da olacak. Bu, on bin yıl önceki insanlar, hatta yüz bin yıl önceki insanlar maymunsu değil, bizim gibiler denmesi kadar gülünç. Maalesef evrim karşıtlarından bunları da duyabiliyoruz. Elbette bizim gibi olacaklar, maymunsu insanları bir milyon yıldan önce arayamazsınız. Çok daha eski değişmemiş böcekler var. Evrim demek illa canlıların hepsi belli bir hızda değişmek zorundalar demek değildir. Belli bir değişim hızı var, ama bu değişim hızı türden türe farklılık gösterir. Akrep örneğin, çok az değişmiştir. Çok çok eski bugünkülere benzeyen akrep fosilleri bulunabilir. Mutasyon doğal bir tekrar sıklığına sahiptir ama bu evrim de böyledir anlamına gelmez. Doğal seçilim her tür için her çevrede farklı çalışır. Tüm türler tüm çevrelerde aynı hızda evrimleşmez. Bu zaten olanaksız. Evrimi çürütmek öyle kolay ki... 70 milyon yıllık bir tavşan fosili bulduğunuz anda evrim güm diye çöker, yok olur. Hadi hodri meydan... 70 milyon yıllık tavşanı çıkarın, biz de şapka çıkaralım... Öyle şapkadan tavşan çıkarmakla olmaz...
-
USTA! NE DİYORSUN BU HUSUSTA?
Süheyl Batum sevdiğim birisi. Ona CHP de tepki varsa bu çok ama çok kötü. Bunu duyduğuma üzüldüm. Gerçi bilinmedik bir durum değil ama, neyse... En azından yerel seçimlerde CHP ye oy vereceğim. Sonrasını tekrar düşüneceğim. Şu anki kararım bu. Bu arada Rus kadın subaylar çok güzellermiş... Rusya ve Çin'den hiç bir zaman bir beklentim olmamıştır. En güçlü Sovyetler zamanında bile bir Süveyş'e müdahaleyi önleyememiştir. Ama Rusya'nın Akdeniz'deki üssünü kaybetmek isteyeceğini hiç sanmıyorum. Göstermelik de olsa bir şeyler yapacaktır. Çin bir şey yapmaz. İran'a sıra gelirse daha çok rahatsız olur. Biz derdimize yanalım. Sıra bize gelirse bir tane bile destekçimiz olmayacak. "Komşularla sıfır sorun" dan, "sorun olmayan hiç bir ülke" politikasına geldik.
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
Dini manada düşünmek diye bir şey yoktur. Düşünceye kısıt, yön, standart getirilemez derken bunu kastettim. Düşünce herhangi bir noktadan başlayabilir. Gözünüze ilk çarpan şeyden. Bu kalem bu masada niye duruyor'dan bile başlayabilir. O kalemin masada duruyor olmasının basit bir nedeni vardır. O nedenin biraz daha karmaşık bir nedeni daha vardır. Nedensellik kısa sürede bir karmaşa içine girer. Bu karmaşayı ne kadar çözümleyebiliyorsak o kadar bilim, yetmediği yerde felsefe yapmış oluruz.
-
Savaşa Hayır de !
Biz millet tanımı ile genetik arasında bir bağ kurmuyoruz. O yüzden gen konusunun bu konu ile hiç bir ilgisi bulunmuyor. Her fert için kendi ulusunun niye özel ve öncelikli olduğunu ise yeterince açıkladım. Daha da açıklanacak bir yanı kalmadı. Anlamayana davul zurna çalamam.
-
İlker Başbuğ tutuklandı
Bu zulüm asla ve asla unutulmayacak. Tarihte kara bir leke olarak dünya durdukça bu yüz karası da belleklerde duracak... Zalimler için artık geri dönüş yoktur. O yol kapandı.
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
Ama dini anlamda düşünme diye bir kavram koyup düşünceyi yönlendirdiniz? Kuru kuru düşünme diye bir kavram ortaya attınız? Üstelik dini toplumsal bir olgu olarak gösterip düşünceye bir de standart getirdiniz? Bunların hiç biri olmaz. Kimsenin dini kimseyi ilgilendirmez. Din toplumsal değil, bireyseldir. Bana ne kimin dininden inancından, kime ne benim inancımdan? Böyle bir iddiada kesinlikle bulunulamaz.
-
Hz. Mehdi (as)'ın Çıkacağı Ortamın Özellikleri
Dinde doğru ve hurafe inanç diye bir ayrımı bir yere dayandıramazsınız. Elinizde böyle bir mihenk yok. Vur mihenge, gerçek din çıktı, vur mihenge, batıl inanç çıktı diye bir araca sahip değilsiniz. Bu mihengin Kuran olduğunu iddia edeceksiniz ama, maalesef değil. Kuran'da çok vahim çarpıtmalar var. Bunları baz alamıyoruz. Hiç bir insan 950 sene yaşayamaz, Kuran'da yaşadığı iddia ediliyor. Hiç bir insan 300 sene uyuyamaz, Kuran'da uyuduğu iddia ediliyor. Hiç bir ölü dirilmez, Kuran'da dirilen ölüler iddia ediliyor. Örnekleri çok uzatabiliriz. İlk insan diye bir şey olamaz, Kuranda ilk insan iddiası var. Cin diye bir şey hiç belirlenememiştir, Kuran'da cinler iddia ediliyor. Bunlar çok da zararlı inançlardır. Bunların olabileceğine inanmak insanın gerçeklik algısını çok ciddi ve vahim biçimde çarpıtır. Gerçek algısını tümüyle yitirme ve hayal dünyasında yaşama riskine kadar gider. Dini ciddiye alma oranına bağlıdır. Bu oranın artması, çok ciddi ruhsal sorunlara yol açar. Kısacası gerçek din - batıl din ayrımı yoktur. Din dindir. Bir şeyin sahtesinin olabilmesi için önce gerçeği olmalı.
-
Savaşa Hayır de !
Gen tahlili diye bir şey olamaz. Bir millet diğerleri içinde daha özel tabii ki olamaz ama o millete üye bir vatandaş için özeldir. Herkes ailesini geçindiriyor değil mi? Maaşını tüm ailelere dağıtmıyor. Ailesi özel bir aile diye değil. Gücü yetmez hepsine. Onun için ailesi özel. Bunun gibi, gidip Mozambik'e askerlik yapmıyorsun, gidip Norveç vergi dairesine vergi ödemiyorsun. Bu budur, başka da bir şey değildir.
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
Tersine, düşünceye kota koymak zihni kısırlaştırır. Düşünceye hiç bir sınır, standart, kalıp koyulmaması gerekir. Düşünce tamamen özgür, eylemler ise kurallıdır.
-
USTA! NE DİYORSUN BU HUSUSTA?
@@irinçköl, keşke belirlemelerine katılamıyor olsaydım ama maalesef katılıyorum. Beni en çok üzen de bu zaten. Cemaatçisi, eski sosyalisti, liberali, dincisi, Atatürk düşmanı AKP de birleşebiliyor, hepsi ağız birliği yapabiliyor ama, biz... Diyoruz ki CHP en büyük parti. Onda birleşelim. Ama olmuyor. Bahsettiğin rahatsızlıklar var. Cemaate verilen tavizler konusunda ben de son derce rahatsızım. Parti meclisine hiç bir evveliyatı olmadan paraşütle indirilir gibi indirilen ve cemaatin başını göklere çıkaran adamdan beri bu konudan çok rahatsızım. Baykal bile istifa ederken cemaate saygılar sunup istifa ediyor, bu nasıl oluyor, ben anlayamıyorum. Gelen de gidenden farksız. Bazen diyorum en kötü şartlar içine düşene kadar doğrulardan hiç bir taviz vermeyelim, bölünmeyse bölünme, gerici iktidara talimse talim, ne olacaksa olsun da hanyayı konyayı herkes görsün. Fakat neler olabileceğini, ne acılar çekilebileceğini, ülkenin bölünmesinden savaşa girmesine kadar olabilecekleri düşününce içim buna da elvermiyor. Bu kadar savaş çığırtkanı ve mezhepçi, dinci, bölücü kimseleri... Bilemiyorum. Bir yılın, bir ayın, hatta bir günün çok önemi olabilir. Her gün inanın bunu düşünüyorum. Yüreğimize taş basıp CHP ye oy mu verelim, yoksa doğrularımızda radikal mı olalım? Hâla bilemiyorum... Bizi böyle ikilemde bırakanlar utansın... Başka da ne diyeyim...
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
Dini hakettiği yere oturtan halklar uygarlaşmış, kalkınmışlardır. Bunu yapamayan, başından indiremeyen halklar geri kalmıştır.
-
Savaşa Hayır de !
Vatan millet asla soyut olamaz. Gen tahlili ile ise konunun zerre kadar alakası yok.
-
Savaşa Hayır de !
Vatan ve millet somuttur.
-
Savaşa Hayır de !
Nasıl olduğu, nasıl olacağının da bilgisidir... Bizi biz yapan ulusal değerleri aşağılamaktan büyük ajitasyon bilmiyorum.
-
Savaşa Hayır de !
Millet sosyolojik bir olgudur. Milletin oluşum kuramları vardır, bilimseldir. Vatan tamamen sosyal bir olaydır. Sınırları antlaşmalarla çizilir. Sakarya gibi bir şahlanış destanına laf etmeye ise kimsenin dili yetişmez. Bölücüler, işbirlikçiler olmadan hiç bir ülke bölünmez.