evrensel-insan tarafından postalanan herşey
-
Öcalan’ın yol haritası
Sen aksini mi dusunuyorsun? O iki ucagin o iki kuleyi carparak tuzla buz edemeyecegi bilimsel olarak aciklanmistir. Ayrica pentagon'a carptigi soylenen ucaktan bir parca bile bulunamamistir. Ikiz kuleler SSCB yikildiktan sonra emperyalist zihniyetin ortadogu ve uzak doguya saldirisinin ve "yeni" emperyalizmin baslangicidir. Afganistan, Irak, Libya ve siradaki ulkeler. Simdilik burada birakiyorum.
-
Öcalan’ın yol haritası
Emperyalizm karmasadan, kaostan, savastan ortaligin karisikligindan, kiskirtmadan, ayrimciliktan yalandan, dolandan, v.s. beslenir. Yukaridaki cumleyi nasil aciklarsin?
-
NUH TUFANINI YAZAN KİTAPLAR KUTSAL BİR KİTAP OLAMAZ
Peki, tamam sen bilirsin; ne zaman istersen.
-
NUH TUFANINI YAZAN KİTAPLAR KUTSAL BİR KİTAP OLAMAZ
Uc ibrahimi dinler disinda bahseden hangi dinler. Bir de biliyorsun ki jeolojik olarak dunya cesitli fiziksel yikimlar gecirmistir ve en sonuncusu dinazorlar ile ilgilidir. Yani insanoglunun evriminden bu yana dunyayi fiziksel olarak yikan buyuk bir olay da yok. Ayrica mu kitasi da bir efsanedir, ortada bilimsel bir sey yoktur. Bildigin gibi uc ibrahimi dinde cennet cehennem, adem/havva, kovulus v.s. ortaktir ve bunlar tarih olarak sumerlerle benzerlik tasir ve bunlarin atasi da HOROS'TUR. Zeistgeist belgeselini izleyebilirsin. Oradaki tum efsanelerin nasil tarihler boyu birinden digerine aktarildigini gorebilirsin. Nuh'un gemisi icerigi hayvanlar v.s. bunlar detaydir. Asil mesele boyle bir olayin olup olmamasi konusudur. Birde neden insanogluakli boyle bir mitoloji uydurmaya/yaratmaya gerek duymustur, bu da farkli bir konudur.
-
Öcalan’ın yol haritası
Peki sen bana neden ulkemizin toplumumuzun daimi olarak bir kaos ve sicak ortamda bulunmasini neye gore aciklarsin? Yani hic dusunmeye zaman kalmadan devamli bir sicak ortam. Yani bir normalligin, sivilligin, sosyalligin, oturmuslugun, durgunlugun saglanamamis olmasi ve iktidarlarin TC kuruldugundan bu yana, ya turk hakimiyet ile, ya da sunni hakimiyeti ile teklestirme politikasini ve tek farkin biri iktidarda iken digerinin muhalefette olmasini. Birde bunlarin tam tersi olan Anadolu tarihi cografyasi ve toplumumun hem dini hem de milli inancsal cesitliligini ve sesli mozayigini. Birde butun bu daimi kilanan kaosun kimlere nasil ve neden yaradigini ve cikar sagladigini dusun.
-
Kopekbaligi Daeneyi
Bir köpekbalığı aç halde akvaryuma konur. Akvaryum cam bölmeyle ikiye ayrılır. Akvaryumun içine bir küçük balık bırakılır. Köpek balığı küçük balığı yemek için hemen harekete geçer ama kafasını ne olduğunu anlamadığı bir şeye (cam) çarpar, şaşırır. Sonrasında defalarca dener ama her defasında kafasını cama çarpar. Bir süre sonra küçük balığı yemek için hiçbir şey yapmaz. Onu yemeyi "başaramayacağını" öğrenmiştir. Dayanilmaz bir sekilde acikinca ne yapacaktir, tekrar mi deneyecektir, baska bir yiyecegi mi arayacaktir?
-
NUH TUFANINI YAZAN KİTAPLAR KUTSAL BİR KİTAP OLAMAZ
Biraz daha cumleni aciklarmisin? Yani sence nuh tufani/gemisi olmus bir olay mi? Eger oyle dusunuyorsan tarihini ve jeolojik devrini rica edebilir miyim? Ondan sonra mantiksal olabilirlik olasaliklarina bakariz.
-
Öcalan’ın yol haritası
Sen de yalvardigi icin mi birakacaklarini zannediyorsun? Sadece kitle onunde tiyatro oynaniyor. Oyuncular AKP/Basbakan, PDP/PKK senaryo- ABD/Israil
-
GERCEKTE TANRI YOKTUR
Bak sana bazi sorular soracagim? Nasil bir tanrinin varligina inaniyorsun? Nesnel mi? Oznel mi? Insanogluna yonlendirim ve yaptirim yapan mi? Yoksa insanogluna mudahele etmeyen mi? Insanoglu gibi uzuvlari olan mi? Yoksa insanoglundan farkli bir gorunusteki mi? Insanoglu olarak; Insanoglu beseri mi? Yoksa oldukten sonra yasayacak mi? Oteki dunya var mi/yok mu?
-
PKK'yı MİT kurdu, kullandı ve kontrolü kaybetti
Cunku dogal/fenomenal zihniyetin karakteristigi ikilem ve karsitliktir. Iste emperyalist zihniyet ikisini de alir ve karsitlari da biribirine savastirip parseyi toplar ve karsisinda ona direnecek te guc kalmaz. Cunku antisi de ona calisir.
-
Öcalan’ın yol haritası
Kimsenin kimseden bir sey istedigi yok. Hersey emperyalist guclerin ayarladigi gibi. Yani AKP ve BDP/PKK sadece emir kulu olarak denileni yapiyorlar. Tabi TOPLUM VE FARKLI HALKLARI IZIN VERIRSE! 2002 oncesi sadece emperyalist guclerin emir kullari PKK disinda farkli adlar da idi, o kadar. Zaten PKK'yi icerideki emir kullarina kurduran da emperyalist guclerdir. TC, "emperyalizmin zayif halkasi" dir.
-
Öcalan’ın yol haritası
Akil kendisini bir seye iman olarak inandirir ve bunu ideoloji altinda sorgulanmaz kilarsa; bes duyunun algiladigina bie ters duser. Cunku bes duyunun sinirsiz beyindeki algisi olani gorebilendir. Iman ise OLANI KENDI INANDIGINA VE IMANINA UYARLAYANDIR. Evet, turkiyede kurd degil, turk sorunu var. Zaten bu cozulurse diger milliyet ve etnik sorunlarda cozulur. Cunku diger milliyetlerin cozumu turk sorununun cozumune baglidir.
-
GERCEKTE TANRI YOKTUR
Evet yeryuzunde insanoglunca bilinen ve yineinsanoglunca belirtilen tek programlayici, tasarimci soyutun ve soyutlamanin yaraticisi epistemolojik olarak alternatifsiz insanogluydur. Iste kendilik bilinc ve farkindaligina kendini sinirlayarak varamayan insanoglu bu alternatifsiz yetive ozelligini kendi disindaki bir guce verir ve buna yaratici, tanri, tasarimci, programlayici v.s. der. Burada aci olan insanoglunun bunu kendisinin yaptiginin bilisselliginde olmamasi. Cunku sinirladigi zihin ufku buna izin vermez.
-
GERCEKTE TANRI YOKTUR
Arada kalisini aciklar misin? Beraberce teolojik izm adini buluruz. Cunku kutsal kitaplar insanoglu tarafindan yazildigi halde insanoglu disi aklin yarattigi bir gucun yazdigi masalina inanmis inandirmistir. Sonucta boyle bir seyin mantiksaal olabilirlik olanagi yoktur. Tanri yoksa, insanoglunun algisi kavrami gozlemi bilgisi var. Bunlari biribirine aktarmasi var.
-
Maymunlarda Etik Olusumu/Degisimi
Iste neden "guclu olan haklidir/dogrudur" cumlesi ve iktidar hakimiyet hak hukuk v.s. denen butun bunlari koruma ve kollama araclarinin insanoglu eliyle neden ortaya atildigi da boylece ortaya cikiyor. Yani dogal zihniyet, sonucta dogal zihniyetin fenomenal zihniyete degisimi bir seyi degistirmedi, cunku dogal zihniyetteki zorunlu teslimiyet ve caresizlik, fenomenal zihniyette kitabina uydurularak dogal ve gonullu olarak lanse edildi. Iste "havuc/sopa" politikasi da bu oluyor. Gonullu razi isen sana havuc, yok gonullu razi degil isen; sopa. Tabi butun bunlar hak hukuk adalet v.s. ile "mesru/mubah" kilinarak. Iste emperyalist zihniyeti yasatan da bu karsilikli gibi gorunen ama ozde sadece kendi iktidarini gucunu ve otoritesini kendi cikari adina kurmak isteyen kutuplasma. Blog sayfasindan sag yandaki "insan hak ve hukuku" siirimi okuyabilirsin.
-
Maymunlarda Etik Olusumu/Degisimi
Bu deney maymunların edindikleri tecrübeler üzerine nasıl sosyal kurallar geliştirdiklerini, kural ve yasaklar ortaya çıkardıklarını öğrenmek amacıyla yapılıyor. Bir maymun kafesinde 10 tane şempanze var. Şempanzelere kafesin tavanından bir salkım muz sarkıtılıyor. Maymunlar muza yaklaştıklarında üzerlerine su sıkılıyor ve maymunlar vazgeçiriliyor. Bir ay boyunca bu işlem devam ediyor. Bir ay içerisinde maymunların teşebbüsleri git gide azalıyor ve son buluyor. Sonra kafesteki maymunlardan biri çıkarılıp yerine bir başkası konuyor. "Çaylak" (bu deneyi tecrube etmemis) maymun muz salkımı uzatıldığında salkıma uzanmaya teşebbüs ediyor fakat kafesteki diğer maymunlar tarafından engelleniyor. Yaklaşık her 10 günde bir kafesten bir maymun daha yenisi ile değiştirilmeye devam ediyor. Nihayet kafesteki bütün maymunlar yenileriyle yer değiştirmiş oluyori. Bunu 2. jenerasyon olarak adlandırıyorlar. 2. jenerasyon maymunlar kendilerinden önceki maymunların geleneklerini sürdürüyor ve her gün uzatılan muz salkımlarını görmezden geliyorlar. Bir kaç jenerasyon daha maymunlar nedenlerini bilmedikleri halde muz salkımlarına yaklaşmamaya devam ediyorlar. Bir süre sonra aykırı karakterli maymunlar muz salkımına yaklaşmaya cesaret ediyor ve bu maymun grubunun tabularını yıkmaya başlıyor. Boylece maymunlarin sosyal yasaminda her turlu etik olusumun, tabusu/karsi cikis, temelli yonlendirim ve yaptirimlar gozleme tasinmis oluyor.
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
Sagolasin, eline saglik.
-
Maymunlar ve Para Kullanimi
Yale Üniversitesi’nde araştırmacı olan ekonomist Keith Chen ve psikolog Laurie Santos, dünyanın en bencil hayvanlarından biri kabul edilen Kapuçin maymunlarına para kullanmayı öğretmek istedi. Chen, “Kapuçinler yemek yemek ve seks yapmaya odaklı küçük bir beyne sahip... Önlerine ne çıkarsa yiyorlar. Onlara sabahtan akşama kadar şekerleme verebilirsiniz. Yediklerini kusup tekrar yemek için yanınıza gelirler” dedi. Chen ve Santos, para kullanmayı öğreterek, maymunların bencilliğini ortaya çıkarmayı, böylece onları para kullanmaya iten dürtüleri gözlemlemeyi amaçladı. Başarılı olan denemelerin ardından, maymunlara para karşılığında üzüm, elma ve jelibon satın almayı öğrendi. Bu laboratuarda 7 adet capuchin maymunları, bir ana ve birçok küçük deney kafeslerinde, para kullanmayı öğreniyorlar. Para olarak, gümüş renkli, somun kullanılıyor. Süreç gayet basit. Ana kafesten bir maymun alınıp, deney kafesine koyuluyor. Bu maymuna para adını verdikleri somun veriliyor. Maymun öncellikle bu somunu kokluyor, ağzına götürüyor. Bu aşamada bir tepsi içinde çeşitli yiyecekler getiriliyor: elma, üzüm ve jell-o. Amaç, bu 7 maymunun her birinin sevdiği yiyecek türünü bulmak ve bu yiyeceği elde etmek için parayı kullanmalarını sağlamak. Deney kafesindeki maymun elmayı seçiyor. Araştırmacılar, maymuna elmayı vermeden önce, elinden parayı alıp, maymuna yiyeceği veriyorlar. Bu süreç haftalarca sürüyor ve maymunlar birkaç hafta sonra, ellerindeki somunun yani paranın gücünü anlamaya başlıyorlar. Maymunlar paranın kullanımını; araştırmacılar, en çok tercih edilen yiyeceği *öğrendikten sonra, yeni bir süreç başlıyor: fiyatlandırma. Bu yeni süreçteki amaç, maymunların, biz insanlar gibi rasyonel kararlar verip vermediğini bulabilmek. Böylece araştırmacılar, birçok maymunun tercihi olan jell-o'nun fiyatını iki somun, elmanın fiyatını yarım somun ve üzümün fiyatını ise bir somun yapıyorlar. Buldukları sonuç ise gerçekten ilginç. Maymunlar, deney sırasında, biz insanlar gibi para harcama konusunda çoğu zaman rasyonel davranıyorlar. Parasını, en çok yiyecek alabileceği şekilde harcamaya başlıyorlar. Maymunlar, 1 somun verip, 2 dilim elma almayı, fiyatı 2 somun olan bir adet jell-o'ya tercih etmeye başlıyor. Ardından maymunlara kumar oyunları öğretildi. Chen, “İnsanların yaptığı gibi saçma kararlar veriyorlardı... İstatistiksel olarak kapuçinleri birçok borsa yatırımcısından ayırt etmek olanaksız” dedi. Buraya kadar her şey güzel! Bazıları, para dağıtımı sırasında daha fazla disk çalmaya çalıştı. Bazıları da para disklerinin konduğu sepetlere saldırdı. Bunu gören diğerleri de aynı şeyi yapınca, kısa süreli kaos ortamları yaşandı. Günlerden bir gün, yine ana kafesten, deney kafesine alınan maymun, deney kafesindeki bir tepsi içinde bulunan 12 somunu *görüp, aniden çılgına dönüyor. Paraların bulunduğu tepsiyi kapıp, ana kafese *fırlatıyor ve kendisini de ana kafese atıyor. Ana kafesteki bütün maymunlar bir anda gökten para yağdığını görüp, yere düşen paraları kapışmaya başlıyorlar. Levitt, bunu yazısında maymun tarihinde gerçeklesen ilk "banka soygunu"(maymunun tepsiyi çalması) ve "hapishane kaçışı" (maymunun deney kafesinden, ana kafese kaçışı) olarak tanımlıyor. Bütün bu kaos içinde araştırmacılar, ana kafesteki maymunlardan parayı geri almaya çalışıyor. Olay biraz yatıştığı bir anda Keith Chen, hiç görmemeyi tercih ettiğini söylediği bir olaya şahit oluyor: Erkek maymunlardan biri, dişi maymunlardan birine yaklaşıp, ona elinde bulunan somunlardan birini veriyor ve seks talep ediyor. Bunun karşılığında dişi maymun, erkek maymunun seks teklifini kabul ediyor! Seks sona erdikten sonra, paraları alan maymun hemen araştırmacıların yanına gelerek kazandıklarıyla üzüm aldı. Chen, bu olayı maymun tarihindeki ilk "fuhuş" olarak tanımlıyor. Üniversitenin araştırma etik bölümü, maymunlar üzerinde yapılan para araştırmasının, maymunların yaşam koşulunu, değerlerini ve gündelik yaşamlarını tamamen değiştirdiği ve zedelediği gerekçesiyle, araştırmayı iptal edip, maymunlara para verilmesini yasaklıyor.
-
Akilli (Aptal) Pireler
Bilim kisileri pireler uzerinde bir deney yapiyorlar. Deney soyle; Bir bos kavanoza pireleri koyuyorlar ve kavanozun agzini kapatiyorlar. Belirli bir sure sonra pireler sicramaya basliyor, her sicradiklarinda da kavanozun cam kapagina carpiyorlar. Belirli bir sure sonra, bilim kisileri pirelerin sicrama boyuna gore kavanozun boyunu uzaltiyorlar/kisaltiyorlar. Yine her seferinde pireler sicrayarak kavanoza carpiyorlar. Bu deney belirli bir zaman surduruluyor. Sonunda bilim kisileri kavanoz boyu ve sicrama duzeyi ve pirelerin sicrama aliskanligini olcuyorlar ve Yeni bir kavanoz yapip KAVANOZUN AGZINI BOS BIRAKIYORLAR. Bu kavanozun mesafesi pirelerin sicrayabilip, kavanozun disina cikabilecegi mesafe. Deneye basliyorlar. Pireler kavanozdan cikabilecek sicrama yetisine sahip olduklari halde, sanki KAVANOZ KAPALI IMIS GIBI SADECE SICRIYORLAR VE KAVANOZA GERI DUSUYORLAR. Bu arada bu denete tabi tutulmamis pireler kavanoza eklendiginde bu pireler sicrayarak kavanozdan cikabiliyorlar. Deneye tabi tutulan pireler; Kavanozdan cikabilecekleri halde bu duzeyde sicramayip, kavanoza geri dusuyorlar. Sonuc 1-Pireler kavanozu var sayip kavanoza carpmamak icin daha yuksege sicramiyorlar-Akilli Sonuc 2-Pireler bunu aliskanlik haline getirdiklerinden devamli kavanozun kapagini kapali zannediyorlar ve bir daha kavanozdan cikma sicramasi yapmiyorlar-Aptal. Yani ALISKANLIKLARINI KALICILASTIRIYORLAR VE DEGISMEYECEGINI DUSUNUYORLAR. TAKI ICLERINDEN BIR PIRE DAHA YUKSEGE SICRAYIP KAVANOZ DISINA DUSENE KADAR. Pireler adina sonuc Eger yeni pire sicrayip kavanoza carparsa, pireler kendileri carpmadigindan carpani "aptal" olarak algiliyorlar. Eger yeni pire kavanoz kapagi aciksa ve sicrayarak disari cikiyorsa, onu da "akilli" olarak kendileri cikamadigi icin algiliyorlar. Ustelik bu gozlem eski pirelerin de aliskanliklarini degistirdigini ve tekrar ya kapali kavanoza carptiklarini ya da kavanozacikken cikmadiklarini ya da kavanozdan ciktiklarini gosteriyor. Boylece deney sicrama olarak; carpma, disari cikma, disari cikacak kadar sicramama seklinde pire davranisi ve pire gozlemi ile degisken ve aliskanlik ve de aliskanlik degistiren pire hareketlerini gosteriyor.
-
Kanzi With Lexigram
Lexigram-Bir kelimeye isaret eden sembol. Fakat bu sembolun gosterdigi objesi, kelimenin referansi olmayabilir. Bu sistem, komunikasyon calismasinda kullanilir.
-
Ara Gecis Fosilleri
bir konuda soru sormak için geçirdiği hayat içinde toplamda en azından 1 saat o konu hakkında kendini sorgulamış olmak gerekliliğini anlatan güzel bir belgesel olmuş.-izleyici yorumu-
-
İtiraf Ediyorum
Birseyi "ogrenmis olmak" temelli bir noktalama yoktur, cunku ogrenim sureklidir ve daimi gelisen yenilenendir. O yuzden ben senin ogrenme merakini algiladigimdan, hic te oyle diyemem, bu sana haksizlik olur. Ayrica bu konudaki caban takdire sayan. Yalniz tavla konusunda ne durumdasin, bilemem; tabi ki. Cunku sonucta her seyin temeli gozlem. Sana bir ip ucu; bilisselligi algiladikca, bilimsel dusunme yetin daha da gelisecek. Bu da basta birey bilinci ve her turlu beyindeki veri tabu ve degeri sorgulayabilme yani aklin bilincalti sinirlarini bilincle asabilme ile paralel.
-
PKK'yı MİT kurdu, kullandı ve kontrolü kaybetti
Milliyetcilik o kadar beyninize islemis ki; MIT'I bile "o donem/bu donem" seklinde ayirarak kendi doneminizde "temiz gosterme" egilimine girmissiniz. Bence bu caba bosuna, cunku TC kurulusu da dahil; emperyalizmin emir erliginden ve yolundan hic cikmadi. Bu hangi donem hangi iktidar olursa olsun fark etmez. TC tarihini kendi yazmamistir ve yazmamaktadir. Yaptigi her turlu hata yanlis ve cagdisilik, kendisine kaos ve sicak ortam olarak geri donmustur. Buna PKK da dahildir, Irtica da bugunku gelinen durumda. Balik bastan kokar. O yuzden benim senin gibi MIT'i "o donem/bu donem" diye ayirmaya ihtiyacim yok. Cunku MIT hic bir zaman dis gudumden ve emrinden kurtulamamistir. Buna asker de dahildir. Ufak tefek gelen emre yonelik "bas kaldirislar" da pek ise yaramamistir. Emperyalizmin elinde iki etik koz vardir. Birincisi milliyetcilik, digeri de din. TC kuruldugundan beri bu iki kozu oynamakta ve ulkeyi kaos ve sicak ortamda tutmaktadir. Bu AKP oncesi milliyet iken, bugun din gorunumune burunmustur. Bu sadece gorunum farkidir, canavar aynidir. Ulkeyi toplumu ve gelecegini yiyip bitiren canavar aynidir, sadece yolu yontemi ve ulkenin gidisatina gore neyi ve kimi one cikaracagi degisir.
-
Bilim ne işe yarar?
Cumleni biraz daha aciklar ve netlestirir misin?
-
Bilimselligin Teminati-Mantiksal Olabilmislik/Olabilirlik
Herhangi bir onermenin, varsayimin, hipotezin, teorinin v.s. hangi mantiksal ceside ve tabana dayanirsa dayansin, kendi bunyesindeki mantiksal aciklamasi "olabilirligin olasiligi" uzerinedir. Bilindigi gibi, mantiksal olmaya, toplum dilinde "akil yurutme" denir. Demekki her mantiksal durum kendi tabanina gore bir olabilirlik olasaligi tasimasi gerekir. Yalniz bu olabilirlik olasaligini tasimanin mantigi ister istemez, soyuta yani numenal yetiye ve adi ile akila dayanir. Burada akil iki turlu isler; ya akilda yaratilan bir ideolojik inancsal dogruyu, akil olabilirlik olasiligi temelinde somuta tasir. Yani etik olarak ya da bir metafizik temelli ideoloji olarak. Ornek her turlu izm ve her turlu etik ve metafizik taban. Bu tabanin kavramin sistem, duzen ve kurum ve de kurumlasmaya donusup toplumda isletilmesi. Ya da mantiksal olabilirlik olasaligini olgusal olarak ya da akilci olarak soyuta tasir. Burada aslinda bilimsel ve akilci yanasim farkini algilamak cok onemlidir. Bu fark tasimanin nereden nereye olmasi ile farklilasir. Somutun soyuta tasinmasi, bilimsel olabilme olanagi tasirken; ayni olanak soyutun somuta tassinmasinda da gecerlidir. Yani bir beyin bu tasimayi nerden nereye yaparsa yapsin; burada bilimsel ve inancsal farki yoktur. Buradaki fark; olabilirlik olasaligindadir. Iste burada bilimsel olan ister somuttan soyuta/ister soyuttan somuta tasinsin; ortada mutlaka olabilirlik olasaliginin olmus olmasi/olabilir olmasi gerekir. Bir ornek verelim. Eger ortada bir olgu varsa, zaten bu olgunun mantiksal olabilirlik olasiligina gerek yoktur. Cunku bu olabilirlik olmus ve gozlem vermektedir. Ya da ortada henuz bir gozlem yok, ama tum soyut veriler, bilimsel bir temele tabana dayaniyor ise; olabilirligin olabilme olanagi sadecegozleme kalmistir ve bilim bunun icin calismaktadir. Iste burada yine onemli olan bu olgu ya da teorinin, test edilmis olmasi ve gozlem vermesinin yaninda; gecerliligi ve yasiyabilmesinin ancak baska bir gozleme ve onun yasnlislanabilirligine kadar gecerliligidir. Burada bilimsel olmayan da iki turludur. Ya olabilirlik olasiliginin olmuslugunun bilisselligine erememek, dolayisi ile kabul etmeyerek karsi cikmak ve karsi cikilan ve inanilan inanci gecersiz oldugu halde savunmak; ya da olabilirlik olasiligi uzerine aklin bir yaratimi ve bu yaratimin olabilirligini olmus kilmak, ya da olmus olarak inanmak. Kisaca bilimsel gozlem ile yanlislanamaz kilmak yani gozlemini olguya degilde; aklin dogrulamasina birakmak ve tartismak. Iste bu beynin tarihler boyu ic iceligi gecmisligi ve ayni beynin urunu olarak hem bilimselligin hem inancin ustelik ayni yollarla ortaya koymasi; henuz yuzyilimizda bile bilimselligi inancsal ideolojiye, ya da inancsal/ideolojiyi bilimsellige tasima mantiksal olabilirlik olasaliginin olmayanini ortaya atmaktadir. Bu da en basta emperyalist zihniyetin bilimi her turlu dogallik ve fenomenlik kisvesi altinda kendi akilci cikarinin ve ego tatminin temelinde dogal ve fenomenal zihniyet olarak kullanimini getirir. Aslinda yukaridaki her turlu tasimaya, herkes kendince ornekler verebilir ve herkesin verecegi ornekler; onun beyninin bu konuya ne kadar vakif olundugunu da gosterecektir. Eger istenirse ornek de verilebilir. Yalniz baslikta boyle bir ornek verilmemesinin sebebi, bir yerde okuru yazilani algilamaya ve bilimselligin bilinc ve farkindaligina yonlendirmeye yani sorgulamaya yonlendirir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti