Zıplanacak içerik

seREnaDE

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

seREnaDE tarafından postalanan herşey

  1. BENDE ÇİÇEK VERMEK İSTİYORUM ARTIK YA FORUMDAKİ HERKESLERE GELSİN EN GÜZEL ÇİÇEKLER
  2. seREnaDE şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    GÖZ
  3. FUNDA ARAR -ROMAN
  4. BENDE YAKABİLİRMİYİM YANİ YAZABİLİRMİYİM... Yak gitsin öyleyse anasını satayım… Hissettiğin kadar sensin, yaktığın kadar sen… Sevgin kadar yakabilir, Merhametin kadar yanabilirsin ancak...
  5. MANTIKLI BİR AŞK EVLİLİĞİ TARAFTARIYIM ARKADAŞLAR(NASIL OLCEKSE)
  6. şu sakallarını kessene sen yüzün ortaya çıksın bu ne böle yaw( 2.karşılaşma)
  7. seREnaDE şurada cevap verdi: gencaslan başlık Politika Bilimi
    bence bu dizi insanların güvensizliklerini körüklemiştir
  8. bozo, sen gerçekten komikmişsin yaa uzun uzun yazıp kendimi yormaya bile değmezsin
  9. seREnaDE şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Politika Bilimi
    ne kadar da doğru söylemişsiniz "kendini bilmeme hastalığı" hala şovenizm kürt tarihi okumadım ama çok dinledim varsa tavsiye edeceğin bir eser onu da okurum milli kimliği ne olursa olsun senin gibi düşünenler yüzünden bu durumdayız şimdi.... aynen şovenizm tarifi üzerinize oturuyor...
  10. öncelikle "en büyük osmanlı padişahı" terimi bence doğru değil... osmanlı dönemi iç ve dış politikasında en başarılı dönem diyebiliriz ki,bence en başarılı dönem en zor koşullarda ülkeyi yönetebilmekle ilişkilidir.. fatih sultan mehmed ve kanuni sultan süleyman başarı anlamında tabiki öne çıkan padişahlardır.. ama benim bu konudaki oyum IV.murad(zor koşullardaki siyasi başarılar) ve II.osman( ıslahatcı radikal fikirler) a
  11. hacı bektaş,osmanlı beyliğinin kurulmasından önce,13,yy ın ikinci yarısında ölmüştür.hacı bektaş-ı veliyi tanıyan osmanlı sultanları gaziler arasındaki güçlü kült sebebiyle ocağı ona bağlamışlardır.14 yy da ocak kendisini bektaşi geleneğine bağmaış 15.yy da ise tarikatla resmen birleşmiştir. yeniçeri ocağının kaldırılmasından en fazla etkilenen topluluk onlarla olan ilişkilerinden dolayı bektaşilerdir.bazı bektaşi babaları idam edilmiş,hemen hemen bütün bektaşi tekkeleri kapatılıp,türbeleri hariç olmak üzere yaktırılmış yada başka tarikatlara verilmiştir.
  12. seREnaDE şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    ankara
  13. ya sedat bize yazacak bişi kalmamış be arkadaşım... gecenin bu saatinde çok kısa özetlemek istiyorum durumu... ÖNCE İNSANCA YAŞAMAK VE BUNUN İÇİN İNSANCA YAŞAYACAK KOŞULLAR
  14. SÖYLENEBİLECEK HERŞEY NASIL DA GÜZEL ÖZETLENMİŞ BU YAZIDA ADALETSİZLİK KAPİTALİZMİN BİR PARÇASIDIR. Türkiye'deki burjuva iktidarı, adaletsiz düzeni sürdürmekte zorlandıkça her gün daha fazla emperyalistlerden yardım umar hale gelmiştir. "Biz yönetemiyoruz, gelin siz de yağmalayın, yönetmemize yardım edin" zavallılığı çıplak bir şekilde gözler önündedir. Türkiye sermaye sınıfı ve temsilcileri, bir AB'ye bir ABD'ye koşup ülkemizi emperyalistlere peşkeş çekmek için uğraşmaktadır. ÜLKE İÇİNDEKİ FIRSATÇILAR, GÖZ YUMULAN HUKUKDIŞI GELİŞMELER..... HALA DEVLETİNE VE ADALETE GÜVENEN VARMI BU ÜLKEDE
  15. PAYLAŞIMIN İÇİN TEŞEKKÜRLER SEDATSAN,YÜREĞİNE SAĞLIK Katil kuş mudur yoksa Bush mudur? Gündemde olan kuş gribi de dahil olmak üzere yoksul, ezilen halkların ve kesimlerin çare bulamadıkları tüm hastalıkların temel nedeni sömürüye dayalı sınıflı toplumsal sistemdir. Emperyalist kapitalist sistem tüm vahşi niteliği ile her türlü vahşetin doğal nedenidir. Kirletilen doğanın, solunamaz havanın, içilemez suyun, yağan asit yağmurlarının temel nedeni mevcut sistemdir. Ozon tabakasını deldiler. Organik tarımı yok ettiler. Dört bir yanımızı hormonlu yiyecekler sardı. Bunlara bağlı olarak çeşitli hastalıklar türedi. Kanser, verem, AIDS ve kuş gribi ile insanlığın yaşamını zehir ettiler. Dolayısıyla tüm söz konusu olumsuz durumlar kendiliğinden oluşmuş süreçler değildir. Kuş gribinde tüm suçu kuşlara yükleme eğilimi söz konusudur. Kuşları günah keçisi ilan etme eğiliminde olan AKP, çareyi ilahi güçlerde bulmaya çalışıyor. Takdir-i ilahi ve benzeri tekerlemelerle halkımızı oyalamaya çalışıyorlar. Bakanlığın en büyük yetkilisi ansızın hacca uçmuş. Belli ki kuşlardan daha hızlı davranmıştır. Bunca kirli bedenine rağmen ruhunu nasıl temizleyecekmiş orası belli değil. Kirletilen dünyada temiz ruhlu olmak pek de kolay olmasa gerek. İnsanlığın evriminden önce kuşlar ve bitkilerin yaşadığı tarihsel ve doğal bir gerçekliktir. Günümüzde doğayı kirleterek yaşanmaz hale getiren çıkarcı ve baskıcı zihniyetle donatılmış bir avuç sermayedardır. Daha doğrusu sermaye diktatörlüğüdür. İnsanlığın katili kuşlar mıdır yoksa kuşların katili insanlar mıdır? Bu sorunun yanıtını birlikte düşünelim. Emperyalist katliamcı sistemin havalandırdığı savaş uçakları, füzeler, helikopterler, atılan atom bombası ve nükleer bombalar yüzünden kuşlar artık özgürce uçamıyor. Kanatları yaralıdır. Sömürgeci vahşet sistemi ağaçların, ormanların, yeşilliğin ve oksijenin katilidir. Gelinen süreçte tüm canlıların doğal yaşamı altüst edilmiştir. Binlerce hayvan ve bitki türü günümüzde yok edilmiştir. Ekolojik denge bozulmuştur Emperyalist kapitalist sistemin iki temel hedefi vardır. Birincisi aşırı kâr dürtüsü nedeniyle emekçileri, yoksul insanları daha da soymak, açlık ve sefalete mahkum ederek teslim almak; ikincisi ise üstünde yaşadığımız doğayı, doğal güzellikleriyle yok etmek. İkinci emperyalist paylaşım savaşında Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılan atom bombalarıyla insanlık ve doğa katledildi. Bu sırada yüzbinlerce hayvan telef oldu. Halepçe katliamında da beş bine yakın Kürt katledildi. Çernobil faciasında yüzbinlerce canlı yok oldu. Ve halen sonuçlarını yaşıyoruz. Günümüzde ABD’nin Ortadoğu’da yaşattığı vahşetler gözümüzün önünde cereyan etmektedir. Her gün havadan ölüm yağıyor. Mermi yağıyor. Ne yazık ki bir kısım insanlık her şeye rağmen halen katiline tapıyor, baş tacı ediyor. Nükleer silahlara, kimyasal ve biyolojik silahlara milyonlarca dolar yatırım yapılıyor. İşçiler, yoksullar, hayvanlar ve bitkiler ise çeşitli hastalıklarla boğuşmaktadırlar. Şimdi sormak gerekir; Katil, kuş mudur yoksa Bush mudur? Bir varil petrol ve bir avuç dolar uğruna öldürülen yüzbinlerce insan kimsenin aklına gelmiyor mu? AKP Hükümeti bütün suçu köy tavukçuluğuna yükleyerek rant elde etmek peşindedir. Hastalığı doğru teşhis edip çareyi bulmak yerine kendine bağlı sektörleri palazlandırmak peşindedir. Buna karşılık biz diyoruz ki, ceplerinizi doldurmak yerine biraz da beyinlerinizi bilinçle yüreklerinizi de vicdanla doldursanız daha iyi olmaz mı?
  16. parmaklarım dondu sanırım.gidip kalorifer peteğinde ısıtıcam
  17. seREnaDE şurada cevap verdi: sadrazam başlık Türk Tarihi
    paylaşımınız için teşekkürler... ulufe dağıtımı aynı zamanda duraklama dönemi merkez(istanbul) isyanlarının en önemli sebebidir...sonrasında da eşkiyalık ve celali isyanları ile bağlantısı vardır,çünkü ulıfelerin düşük ayarlı akçe ile dağıtılması yenicerileri isyana sevk etmiş ve firarilerin sayısı artarak bunlar anadolu isyanlarına yol açmışlardır..
  18. osmanlının sömürgeci karakteri ile ilgili ayrıca tartışmaya açılan bir başlık var zaten... osmanlının ve bir kısım tarihçilerin imparatorluk teriminden özenle kaçınmasının sebebi "sömürmemiş" olma iddiasıdır,ki ben buna katılmıyorum... devletlerarası hukuka göre osmanlı bir imparatorluktur ve yayılma siyaseti gereğince emperyalist eğilime sahiptir. bu eğilim her ne kadar günümüz ölçütlerinde olmasa da o günün koşulları ele alındığında osmanlının hakimiyet sahasında(din-vicdan hürriyeti hariç) sömürgeci politika takip ettiği açıktır.en basitinden iskan politikası bile sömürgeciliğin bir parcasıdır.aynı şeyi ingiltere de avustralya konusunda yapmamışmıdır. bir arkadaş cizye nin etkisinden bahsetmişti. buna katılıyorum,osmanlı yaşam hakkı vergisi olarak adlandırılan ve gayr-ı müslimlerden alınan devlete ciddi kaynak sağlayan cizye vergisi sebebi ile de din ve vicdan konusunda özgürlükler tanımıştır..ancak bu osmanlı sömürmedi demek değildir.
  19. aynı şeyi söylüyoruz bende onlardır demedim zaten... açıklamanız için teşekkürler
  20. ben başbakan olsaydım AB yi sözkonusu bile yapmazdım
  21. osmanlı sömürgecidir..çünkü imparatorluktur... sadece din,vicdan,dil hürriyeti tanıması osmanlıyı sömürgeci karakterinden sıyırmaz tarihte imparatorluk sıfatı almış tüm oluşumlar sömürgeyi temsil eder...
  22. orhan bey dönemi sonuna kadar beylik fatih dönemine kadar devlet sonrası imparatorluktur imparatorluk teriminden kaçınılmasının nedeni sözcüğün "empire" kökenli olmasından yani sömürgeci devleti ifade etmesinden kaynaklanır bence.... imparatorluk kelimesini kullanmamaya özen gösterenler(ki bu kelime yüzünden dersten kalan arkadaşlarım oldu) osmanlının sömürge politikası takip etmediğini iddia ederlerki,bu ayrıca bir tartışma konusudur... ama çok uluslu bir oluşuma da devlet denmesi kanımca çok doğru değildir.
  23. ittihat-terakki nin örgütlenme tarzı mason localarına benzetilmiştir... ama daha çok carbonariden örnek alınmış hücre tipi örgütlenmesi vardır... o zaman italyanlar mı kurdu dicez yani
  24. 20.yy ortalarına kadar siyasi tarih yazıcılığına ağırlık verildiği açıktır..ama son zamanlarda iktisat tarihi,sosyal tarih ve osmanlı kültür tarihi de gelişmektedir... bence osmanlı tarihçiliğinin en zayıf yönü iktisat tarihidir. tarihçi arkadaşlar bilir... öğrenciye savaşı,barışı anlatmak kolaydır da, kültür uygarlık konusu gelince öğrenci zorlanır dolayısı ile öğretmen de... özellikle toprak,eyalet ve vergi düzenini anlatmak öğretmen için başlı başına bir çaba gerektirir... bunun da nedeni siyasi tarihe bu denli ağırlık verilmesidir...
  25. bu cümleden bişi anlayan varsa nolur bana açıklasın....

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.