Zıplanacak içerik

ERBAY

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

ERBAY tarafından postalanan herşey

  1. ERBAY şurada cevap verdi: *NATALIA* başlık İlginç - Gülünç Resimler
    biri gerçekten yunus.. ama diğerinin de adı yunus olabilir..
  2. saati koyduğumuz yere dikkat etmemiz gerekir her zaman yanağımızdan öpemeyebilir
  3. yatacam...
  4. ERBAY şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    umut
  5. ERBAY şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    lay lay layl lay lay lay lay lay lay layyyy ahhh trabzon oley beee sonunda galip geldik millet bütün çaylar benden yiyin için bütün hesaplar benden
  6. galatasaray alır bu maçı arkadaşlar
  7. ERBAY şurada cevap verdi: EmiLY_pandora başlık Şiir Forumu
    İstanbul Yoktu Sen Olmasaydın Ben nice İstanbul’lular gördüm sana gelinceye kadar Kirli paçavralara benzerdi insanları Dostluktan, vefadan yoksun. Bölünmüş, dağılmış, parçalanmış Ve herbiri kendi ağırlığıyla ezilmiş, yorgun. Yüzümde dolaşan birer ********* böcekti gözleri Bir tutsam Yapışır kalırdı ellerime en çirkin yerleri Evlerinde bulduğum yalnızlık Sokaklarında bulduğum upuzun bir kahırdı. Günler boyunca Bir başka karanlık gelirdi Karanlığın biri kaybolunca Güneşler doğardı görmezdim. Bir ses durmadan ölüme çağırırdı beni Bilmezdim bu şehirde senin yaşadığını. Bilmezdim... Zindandı bütün meyhaneler Duvarlar karaydı Köhne bir bizans eskisiydi İstanbul sensiz. Semt semt bir ağır yorgunluktu Sürekli bir aldanıştı sokak sokak Benden en uzak sevgilerde yaşadım yıllarca O büyük yalanlarda yaşadım. Senden habersiz bir ölü gibi Senden uzak zamanlarda yaşadım. Mabetler yıkıldı içimde Umutlar hayaller yıkıldı Bir gün bütün İstanbul yıkıldı. Sokaklar kaydı ayaklarımın altında Gün oldu kalabalık meydanlarında inançlarım yıkıldı Gün oldu Gözlerime çiviler çakıldı merhametsiz. Toz toz oldum, duman duman oldum Aldığını geri vermedi yıllar Yitirdim kendimi bu rezil şehirde Seni buluncaya kadar. Eskiden bir lale hatırlardım Yada mavi mavi bir deniz İstanbul denince Serin rüzgarlar okşardı saçlarımı Rıhtımlar balık balık kokardı. Ne zaman Yumsam gözlerimi bir gemi kalkardı. Vapur düdükleri durmadan öterdi. Eskiden bir İstanbul vardı bilmediğim Bana yeterdi. Sonra kaç yıl yaralı bir hayvan gibi Gezdim sokaklarında Sonra kaç yıl bir sevgi aradım İstanbul’u aradım. Belki de seni aradım bilmeden Ayaklarımın dibinde denizler can çekişti Şehirler parçalandı Bir çağ öldü gözlerimin önünde Benim en güzel çağım öldü. Bizi topraktan yarattılar Gel gör ki... Bu şehirde Benim toprağım öldü. Seni aradım bu şehirde yıllarca Yana yakıla seni.. Sen kimdin, sen neredeydin kimbilir. Hep böyle sensizmiydi bu şehir. Bu şehir İstanbul’muydu ? Öyleyse sensiz yaşanmazdı bu şehirde Gemiler demir almazdı Trenler işlemezdi Sen olmasaydın Bir ömür bitip Yepyeni bir ömür başlamazdı içimde Bahar gelmezdi Ağaçlar çiçek açmazdı Seni bulmasaydım Ve ben yoktum İstanbul yoktu Sen olmasaydın. . Ümit Yaşar Oğuzcan
  8. ERBAY şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    şans
  9. gerçekten çok güzel bir hikaye bu zamanda biraz zor böyle bir aşk ama bende olsam aynısını yapardım o öldükten sonra onsuz yaşayacağıma kendim ölürdüm hiç olmazsa sevdiğim insanın yolunda ölürdüm
  10. bütün öğretmenlerimizin günü kutlu olsun...
  11. ERBAY şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    aziz yıldırım (sakın fenerli olduğumu zannetmeyin ama hakkını vermek lazım)
  12. doğum gününü kutlarım
  13. ERBAY şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Havadan Sudan Konular
    bütün fenerli arkadaşlarım için gelsin "buda gelir buda geçer ağlama"
  14. Öyle Bir ilişkiye En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişmelerinizin nedeni; yazılarınızın ilhamı, sohbetlerinizin konusudur. Göz yaşlarınızda, bilinçaltınızda, kahkalarınızdadır. Korkunca saklandığınız bir sığınak, coşunca öptüğünüz bir bayrak... Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz; “Ölmek var, dönmek yok”tur. Gün gelir anlarsınız; içten içe bir şeylerin kanadığını... Tutkulu sevdaların gizli hançerleri başlar parıldamaya Şurasından, burasından eleştirmeye başlarsınız; “Şöyle görünse, öyle demese, değişse biraz ya da eskisi gibi olsa...” Başkalarını örnek göstermeye, “Bak onlar nasıl yaşıyor” demeye başlarsınız Hem birlikte yaşayıp, hem özgür olmanın yollarını arasınız. Aşkınızın gözü kör değildir artık yanlışını görür düzeltmek istersiniz. “Eskiden böyle miydi ya...” diye başlayan sohbetlerde açılır eleştirilerin kapısı; açıldıkça, bastırılmış itirazlar yükselir bilinçaltından... Böyle sürmeyeceğini bilirsiniz. Değişsin istersiniz. O sevgisizliğinize yorar bunu... İhanete sayar. Tutkulu ilişkilerde ihanetin bedeli ölümdür. “Ya sev böyle ya da terk et” diye gürler... Bir zamanlar bir gülücüğüyle alacakaranlığı ısıtan o rüya, bir kabusa dönüşür birden... Kapatır gönlünün kapılarını, yasaklar kendini size... Hoyrattır, bakmaz yüzünüze... Zehir akar dilinden, konuşturmaz, suçlar, yargılar, mahkum eder; mühürler dudaklarınızı, yırtar atar yazdıklarınızı, siler sizi defterden... “İyiliğin içindi hepsi, seni sevdiğim için...” dersiniz, dinletemezsiniz. Ayrılırsanız, yaşayamayacağınızı bilirsiniz, ama öyle de sevemezsiniz. İhanetten kırılmıştır kaleminiz; severek terk edersiniz... “Madem öyle...”nin çağı başlar ondan sonra... Madem ki siz böylesine tutkunken, o hep başkalarını seçmiştir, madem ki kıymetinizi bilmemiştir, o halde “Günah sizden gitmiştir” Lanet ederek bu karşılıksız aşka, çekip gitmeleri denersiniz. Aşkın göçmenlik çağı başlar böylece... Daha özgür olacağınız limanlara demirlersiniz bir süre... Ne var ki unutamazsınız, uzaktan uzağa izlersiniz olup biteni... Etrafı bir sürü uğursuzla dolmuş, kurda kuşa yem olmuştur. Delikanlılar, elikanlılar, uğruna ölenler, sırtına binenler sarmıştır çevresini... Gurur duyar onlarla, koynunda besler, gözünü oysunlar diye... Uğruna kan dökenleri sever, yoluna gül dökenlerden fazla... “Bana ne... kendi seçimi” diye omuz silkmeye çabalarsınız bir süre... Ama sonra... Ansızın kulağınıza çalan bir şarkı ya da kapı aralığından süzülüp gelen bir koku, hatırlatır onu yeniden... Yaban ellerde, başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız. Kokusunu özlersiniz; türküsünü söylemeyi, şarkısını dinlemeyi, yemeğini yemeyi, elinden bir kadeh şarap içmeyi... Karşı nehrin kenarından hasret şiirleri haykırırsınız, sular kulağına fısıldasın diye...dönüp “Seni hala seviyorum” diye bağırmak geçer içinizden... dönemezsiniz. Görmedikçe bağlanır, uzaklaştıkça yakınlaşırsınız. Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu, ne onunla, ne de onsuz... Hem kollarında ölmek, kucağına gömülmek arzusu, Hem “Ne olacak sonunda” kuşkusu... Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz, sürünür gidersiniz. Can DÜNDAR
  15. böle geniş bi erkek bulmak çok zor
  16. kardeş ikimizde aynı düşünceyi paylaşıyoruz ama anlaşamıyoruz bende zaten aynı şeyi diyorum ilk yazdığım mesajımı okursan anlarsın zaten benim demek istediğim askerlerimiz büyük bir iman ve ihlasla savaştığıdır.Ama ALLAH'ın mucizesi de olabilir ALLAH istese yapamazmı "OL" dediği zaman olmazmı bunu demek istiyorum ben. buna inanmak istemeyenler var
  17. fener maçını izleyecem
  18. ERBAY şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    buruşuk
  19. iyide kardeş ben hurafelere inanalım demedim ki
  20. arkadaşlar hurafe diyorsunuz uzaylı diyorsunuz tamam bazıları halkın abartısı olabilir ama neden inanmak istemiyorsunuz yani ingilizlerin dediğine inanıyorsunuz da bizimkilerin dediğine inanmıyorsunuz anlamak mümkün değil ingilizler tabii ki öyle diyecekler adamlarda ne iman var ne ALLAH korkusu var konuyu açan arkadaş askerlerin dua etmesi sanki iyi bir şey kötü örnekmiş gibi göstermeye çalışıyor ne yani haç mı çıkartsalardı anlamıyorum yaa Yüce ALLAH'ın mucizeleri ona inanmamız için onun varlığını birliğini kabullenmemiz için bir işarettir tabii bu dediklerim bazı arkadaşlar için saçmalıktan ibarettir olabilir bencede onların dedikleri saçmalık ötesi.düşünce ayrılığı her zaman olur zaten ama biz inananlar olarak hem fikir olamazsak inanmayanlar karşısında çelişkiye düşebiliriz.
  21. ERBAY şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    deva
  22. ERBAY şurada cevap verdi: içimdeki deniz başlık Şiir Forumu
    Aynalardan Uzakta Şimdi en açık renginde gözlerin Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin Şiir gibi bir şey seninle yaşamak Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin Yıldızların en parlak olduğu zamansın Denizlerim senin kıyılarında sakin Bırak ellerini avuçlarımda kalsın Çirkin olan,fena olan ne varsa unut Gözlerimin söylediği şarkıyı dinle Ellerimizde sevgi içimizde umut Bütün iyilikleri paylaşalım seninle Aşkın büyülü sesini duyuyor musun Şimdi onun gülleri açan güz bahçelerinde Gitme ki günlerimiz gecelerimiz olsun Çoban kulübelerinde balıkçı kahvelerinde Varlığın dudaklarımda bir bal tadı Yokluğun en korkuncu ölümlerin Senden başka dindiren olmadı Acısını içimde kanayan yerin Benimle kal zaman bitinceye kadar Benim ol yüzyıllar ve çağlar boyunca Bir ömürdür seninle geçen dakikalar Ölümden güçlüyüm sen yanımda olunca Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz Nabzın benim bileklerimde vurmakta Artık bütün kaygıların ötesindeyiz Benimle en güzelsin aynalardan uzakta . Ümit Yaşar Oğuzcan
  23. ERBAY şurada cevap verdi: EmiLY_pandora başlık Müzik Cafe
    Cüneyt TEK__YAR MANYAK ŞARKI YAAAA
  24. ERBAY şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    Güler DUMAN /Musa EROĞLU___Niye böyle dargın bakarsın
  25. ERBAY şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Mizah - Mizahla ilgili herşey
    Akrep Adı üstünde, akrep gibi sokar adamı. İçten pazarlıklı, kıskanç, ahlak anlayışı sıfır! Kıskançlık krizlerine girer. Aşkta, yatakta, işte, ilişkilerde hayvansıdır. Duygusuzun tekidir. Çoğu akrep eninde sonunda korkunç bir cinayete kurban gittiği de duyulmuştur. peahhh peahhh

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.