y.yılmaz

Eğer bir savaş çıkarsa askerlik yapanların da vicdani retçileri korumayı vicdanen reddetmelerini öneriyorum. Bu öneri deprem, sel, yangın gibi doğal afetler için de geçerlidir.

Habur rezaletini yaşattıkları halde Şehit Cenazeleri ne nasıl katılıyorlarsa yine öyle yapacaklar. Peki halk ne yapacak, onlar da farklı bir şey yapmayacak, "vatan sağ olsun, bir oğlum daha var onu da gönderirim, olmadı kendim giderim" diyecek. Bu uygulamanın neresinden tutarsak tutalım elimizde kalıyor. Elde edilen gelir şehit ailelerine gidecek demek daha fazla şehit olacak demek midir çünkü şimdiye kadar bu ailelere böyle bir yardım düşünülmedi. Bu, minareye kılıf hazırlamaktan başka bir şey değil, bir iki sene sonra böyle bir şey söylemedik, paraları uçan dairelere harcadık falan derler. Bunlar bütçe açığını kapatmak için sinekten yağ çıkarma taktikleridir. Benim önerim, vatan savunmasını da özelleştirin, ihaleye hiç gerek yok, Çalık a verin olsun bitsin.

Yazdıktan sonra acaba bölgede 80 ülke var mı diye bir düşüncedir aldı, sonra baktım ki Türkiye dahil 22 ülkeymiş. Sanırım proje gerçekleşince 80 e yakın ülke olacak...

Madem anlaşıldı hala neyi umut ediyorsunuz?

Bir gün iktidar el değiştirirse HSYK başka bir iktidarın eline geçerse niye hayır dediğimizi siz de çok iyi anlayacaksınız.

İki tane Avrupa Kupası sahibi olan tek TÜRK FUTBOL KULÜBÜ OLAN GALATASARAY...

Bugün de pkk kampları bombalanıyor, o bombalar adres sormuyor, çoluk, çocuk, yaşlı, genç, sivil veya her ne haltsa ayırmıyor. Bunun için de özür dilenmesini talep ediyor musunuz? Bu operasyonların emrini veren Başbakan, 80 yıl sonra o makamda oturan başka biri onun adına da özür mü dilemeli? Bence yargısız infaz yapmadan önce aynaya bir bakılması gerekir. Ben başka bir konuya değineceğim, bunlar niye bugün gündeme geliyor? Yeni anayasa tartışmalarının olduğu, Arap Baharı nın yaşandığı bu günlerde birden ortaya atılması tesadüf mü? Ne demişti muhterem, BOP kapsamında 80 e yakın ülkenin sınırları değişecek, acaba sıra kimde....?

Peki haksızlar mı? O lider ABD de ne yapıyor, ABD kara kaşı, kara gözü için mi onu besliyor, hiç sorgulamak aklınıza geliyor mu? Ayrıca tüm söylenenler gerçek oldu yani iftira olmadığı ortaya çıktı.

Nedim Şener ve Hanefi Avcı böyle demiyor. Makamları ele geçirmek için her şeyin yapıldığını, iftiraların atıldığını söylüyorlar. Bunları yapanlar da bir cemaatin üyesi olduğu söylenen insanlar.

En önemli güncel sorunun hukuk ihlalleri olduğunu düşünüyorum. Ülkenin genel olan en önemli sorununun da EĞİTİM olduğunu sanıyorum. Tüm bu sorunların çözümünü sağlayacak eğitimin uzmanlarca, siyaset karıştırılmadan yeniden yapılandırılması gerekir.

Almanya başarısız olduğu bir şampiyonanın ardından futbolda yeniden yapılanmaya gidiyor ve bugünlere geliyor. Biz her seferinde ya son dakikada katılıyoruz veya gidemiyoruz ama hiç bir yapılanmamız da yok. Altyapı aynı dünyanın en iyi hocasını getirsen ne yapabilir ki? 6+2 diyerek 8 yabancı, bir iki de devşirme Türk takımlarında Türk yok. Takıma girebilmesi için çok üst düzey yetenek olması gerekiyor. Bazı çocuklarda yetenek olduğu halde fırsat verilmediği için kendilerini gösteremiyor, mesela Burak Yılmaz Şenol Güneş olmasa belki de kaybolacaktı. Kim bilir daha nice Buraklar şans bulamadığından yok olup gidiyorlar. Bazı yetenekler de yeteneklerinin kıymetini bilemiyorlar o da ayrı konu.

Yani Irak, Libya, Mısır belki Suriye ve İran rejimleri yıkılıp yerine emperyalistlerin uydu yönetimleri gelince daha mı iyi oluyor veya olacak?

Kimsenin ayağa kalktığını sanmıyorum. RTE de şeytan tüyü mü var ne, tanıdığım bazı F.Bahçeliler bile Azizi Yıldırım şike yapmıştır diyor. Söylendiği gibi bu olayların şike ile ilgisinin olmadığı çok açık, şike yapılsa en az iki takım arasında olur o halde diğer takımların başkanları nerede? Bu ciddi konuları bir tarafa bırakırsak şike olamayınca neler olduğunu da bu hafta gördük. Sivas F.Bahçeyi dağıttı, G.Birliği BJK ı darmadağın etti, G.Saray ı Muslera ve direkler kurtardı.

Cümleyi yanlış kurmuşum, bazıları buradan değişik yorumlar çıkarabilir o nedenle şöyle demek daha doğru olacak sanırım. O hakimleri seçmek için yapılan referandumda HAYIR dedim.

Çok yerinde bir tabir olmuş.

Ben olacakları daha o günden görmüşüm, sessiz kaldığımı da nereden çıkardınız? Biz o günlerde de avaz avaz bağırdık, yargı iktidarın tekeline geçirilmek isteniyor dedik ama bazıları yetmediğini bile bile evet dedi. Şimdi de çıkıp bize masal anlatmaya kalkıyorlar, yok şu davaya itiraz etmişler, yok bunu eleştirmişler... Ne hakla? İşine gelmeyen hakimleri, savcıları kimler görevden alıyor onları bir eleştirin de samimi olduğunuzu görelim.

Vallahi ben, o hakimleri seçen HSYK nın yapısının değişmesi için yapılan referandumda HAYIR dedim, benim hiç bir suçum yok Allah ım diyeceğim, Allah ım izin verirse.

Bunu da siz yazdınız. Madem bu kadar adilsiniz, niye bu davanın sanıkları tutuksuz yargılanıyor da Silivri davasındakiler tutuklu? Niye savcılar görevden alındıktan sonra sanıklar bırakıldı? İşte bunu yazan birinin adaletten söz etmeye hakkı olamaz, daha mahkeme karar vermeden yargısız infaz yaptınız. Onları bilmem ama birileri yandaşlarını bir günde satabiliyor.

Müslümanlar işlenen suçların hem bu dünyada hem ahirette cezasının verileceğine inanırız, bunun da cezasız kalmayacağına eminim. Umarım gösteride kötü muamele ile karşılaşmazsınız, pek sanmıyorum ama...

E ne yapsın adam bertaraf olacaktı?

Başbakana, bakanlara eleştiri yapan, parasız eğitim isteyen öğrencilere de özgürlük olacak mı, yoksa onlar provokatör denip ayrımcılık mı yapılacak? Şimdi bu cevaba şöyle mi demek gerekiyor, siz de bu kafa ile denizdeki fenere 1.sınıf dava vekili olursunuz...

Bir madde de ben ekleyeyim 6- Herkesekonan bu dava sol ve sağ birbiriyle bir araya gelmesi mümkün olmayan ulusalcı kesimleri bir araya getirmiştir.

İşi siz ve biz noktasına ( bu kelimeyi çok sevdiğiniz devlet büyüğü devamlı tekrarlıyor etkileyici olması açısından kullandım) siz getirdiniz. Ben sizin için Bingöl de -15,-30 derecelerde nöbet tuttum. Şehit olanlar ( tabii lutfederseniz) orada sizler için can veriyorlar. Bizim burada herkes kendi dilini çok rahat konuşuyor, kimse de bir şey demiyor. Ha ben dilekçemi anadilimde vereceğim, devletle olan yazışmalarımı Kürtçe yapacağım diyorsanız daha önce de yazdım; bir şey isterken uygulanabilir mi diye düşünmek gerek. Bu ülkede söylendiğine göre 72 ayrı kökenden insan var, herkes kendi dilinde resmi evrak düzenlemeye kalkarsa ona devlet denmez. Bu arada ülkeler arasında ilişkilerde hangi dil kullanılıyor ve neden? Yahu şu derin devlet ne derinmiş ki, Silivri ye ata ata bitirilemedi. Ne derinmiş ki taaa Almanya Mahkemelerini bile etkisi altına almış. Ne derinmiş ki herkesi içeri atan bir hükumeti bile deviremediler.

Bu Arap Baharı nın başlangıcı olan Irak dan bir haberim var, medya bundan bahsetti mi bilmiyorum, ben görmedim. Az önce Allah kabul etsin cuma namazını kıldık, imamımızın çok ilginç bir şey söyledi. Irak da sünnii, şii çatışmaları başlamış ve oradan kaçan sünnii Iraklılar dan bir kaçı bizim mahalleye sığınmış. Zekat vermek isteyen veya herhangi bir yardımda bulunacak olan varsa beni bulsun dedi. İşte demokrasi gelecek diye 1 milyondan fazla insanın katline seyirci kalmanın sonucu. Yine Libyalıların sahip olduğu haklara bakarak dün şahit olduğum bir olayı aktarmak istiyorum. Bizim tarihi bir camimiz var, Orhan Cami. Caminin yanına yeni bir park yapılmıştı, ne mi oldu? Valla her zaman yaptıkları gibi yıktılar, şimdi yeni bir meydan yapıyorlar. Ne ilginçtir ki o inşaat alanının kenarına bir vatandaş oturmuş vallahi açım diyerek milletten üç-beş kuruş istiyor. Biri diktatörük diğeri ileri demokrasi ile yönetilen bir ülke, hangisini tercih edersiniz?

Protesto lafla olmaz, insanlar abonelikleri iptal etseler eminim netice verir, çünkü bunlar maddiyattan anlıyorlar.