y.yılmaz

Sayın Ay, Türkiye ye füze kalkanı projesi uygulanıyor mu, buna onay verenler kim? Bir sorum daha var, bu kalkan kime karşı, kimleri korumak adına konuşlandırılıyor? Yukarıdaki yazıyla ilgili bir soru daha sorayım. Tüm bunları bilen hükumet Mavi Marmara nın gitmesine izin vererek bunlara zemin hazırlamış olmuyor mu? Şimdi krize ABD el koydu, Ağabeyler barışın derse tüm bu olaylara rağmen nasıl geri adım atılacak yani tükürülen nasıl yalanacak? Olmaz demiyorum çünkü çok güzel olur, Nasıl ki NATO nun Libya da ne işi vardan İzmir in karargah olarak kullanılarak Libya nın bombalanmasına, halk ne isterse o olurdan NATO ne derse o olura gelindiyse bu da olur ve kimsenin aklına da sorgulamak gelmez, sorgulamaya kalkanın da başına olmadık işler gelebilir. Biz bu filmi defalarca seyrettik. Allah izin verirse çok bekleyeceğimizi de sanmıyorum yine göreceğiz. Aynı lafı NATO nun ne işi var dedikleri zaman da söylemiştim ve 15 gün sonra gördük.

Biz Kuzey Irak da canilerin kamplarını yerle bir ederken onlar işledikleri cinayete 10 km lik mesafesi olan askeri birliğe roketatarlarla saldırma cesaretini buluyorlar, bu cesareti nereden alıyorlar? Bombardımanı da ABD nin verdiği istihbarata göre yapıyormuşuz, tavşana kaç, tazıya tut. Hani birkaç yıl önce de kamplar yerle bir edilmişti, hiç silah kalmamıştı, leşleri görüntülenmişti. Biz bu filmi defalarca seyrettik ve her seferinde de gerçekten bir şeyler yapıldığını sandık ama bana göre bu operasyonların amacı millete bir şeyler yapıyor görünmek zira hiç bir sonuç alınmıyor. Daha bir ay önce bir bu kadar şehit vermedik mi, ne oldu, bir-iki gün yas tutup ondan sonra eski tas eski hamam. Eğer Herkesekon kadar terörle de ilgilenilseydi, telefonlar dinlenseydi, bu saldırıların olmaması gerekirdi. Telefon dinleyerek şikeyi ortaya çıkarabiliyorsanız, bir şekilde bu terörün de engellenmesi gerekirdi.

" Ramazan olduğu için sabrediyoruz, Ramazan sabrımız artık tükendi". Biz tam tersinin olduğunu düşünüyorduk, oruçlu iken insanların sinyal vermedi, kornaya bastı, tavuğumuza kışt dedi diye sopa atıldığı hatta silahların konuştuğu bir ülkede teröre nasıl sabır gösterilir, bu cümle nasıl izah edilir bilmiyorum. Ramazandan önce de ne yapıldığını gördük, Tokat a kadar gelen pkk hainleri orada da katliam yaptılar ama biz yine herkesekondurduk. Bundan önce de söyledik, terörle mücadele eden komutanları hatta İmralı daki caniyi paketleyip getiren komutanı mahkeme kararı olmadan tutuklayan zihniyetten bir şeyler beklemek ne kadar gerçekçi olur? Bu olaylardan sonra da terörle mücadele edecek asker bulursanız helal olsun. EMASYA Protokolü vardı, askere anında müdahale yetkisi veren bir protokoldü. Bu protokol kimlere battı da yürürlükten kaldırıldı, kaldırılması kimlere yaradı? Analar ağlamasın diye bu millet Habur daki rezaleti bile sineye çekti, analar hala ağlıyor.

İnanmıyorsunuz ama yine de Allah, sağ salim birbirinize kavuştursun.

Sizinkilerin kim olduğu çok açık sanıyorum. Hani o dokunulamaz olarak bildiklerinize dokunanlar sizinkiler. Bizimkiler de maalesef hiç bir fikir birlikteliğimiz olmadığı halde savunmak zorunda kaldığımız insan Galiba şaka yapıyorsunuz. TBMM de olan milletvekilinin 1.5 misli haklarında dosya var, nasıl yargıya taşınacak? Hiç aklınıza geliyor mu, bu cesareti nereden aldı? Acaba Bayan Clinton ülkemize niye geliyor, Davutoğlu Kıbrıs için neler söyledi, acaba bunlar birbiriyle bağlantılı mı? ******

Acaba öyle mi, bakan telefonlarıyla, milyon götürüp istifa etmek zorunda kalan ama tekrar seçilen bir milletvekiline dokunulabiliyor mu? Sizden olmayana dokununca demokrasi oluyor, size dokununca fazizm, kemalizm, komünizm vs.

Demokratik seçimden ne anladığınızı bize izah ederseniz biz de bir değerlendirme yaparız.

Başkaları hakkında da deliller var, dosyalar var, yedi sekiz senede mal varlıklarının müthiş artışı var ama onların dokunulmazlıkları var.

Evet burada da bir hukuksuzluk var, tıpkı Herkesekon, balyoz da olduğu gibi. Size bir sorum olacak, Hatip Dicle ve Aziz Yıldırım a yapılanları hukuksuzluk olarak gördüğünüz halde bu malum davalardan hiç söz etmemenizin sebebi bunların hukuk kurallarına uyularak yapıldığını düşünmeniz ve bu davaları tasvip etmeniz mi?

Ben tekrar ediyorum, bu operasyonlardan hiç bir şey çıkacağını sanmıyorum ama niye yapıldı onu da kestiremiyorum. Madem bu işler oluyordu, dinlemeler vardı vs. niye lig bitirildi? Şimdi daha büyük bir kaos var, kim şampiyon, şampiyonlar ligi ne olacak, borsada kimler kaybetti, kimler kazandı? Aziz Yıldırım Başbakanla kankaydı, buna rağmen bu operasyonlar niye, nasıl yapıldı? Gazete de kelepçeyle adliyeye götürülenlerden dördü serbest bırakıldığı yazıyor. Bu iş gerçekten raydan çıktı, insanların onurlarıyla çok rahat oynanıyor, suçun değil, suçsuzluğun ispat edilmesi gerekiyor. İktidar yandaşları hep şikayet ederlerdi yargı vesayeti diye, şimdi maalesef yargı vesayeti var.

Şike de Gökçeklerin takımı Ankaragücü nün de adı geçiyor, Başbakanla ilişkileri iyi olan bir Aziz Yıldırım. Bu işin sonunu çok merak ediyorum.

Bu operasyonlardan bir şey çıkacağını sanmıyorum ama niye yapıldı onu da çözemiyorum. Bu adım seçimden önce atılsaydı acaba sonucu ne olurdu? Bursaspor Başkanı gözaltına alındı, serbest bırakıldı, şimdi Türkiye nin en büyük kulüplerinden birinin başkanı gözaltına alınıyor. Artık ülkede kuvvetli delil değil, en küçük bir şüphede insanlar gözaltına alınıyor hatta tutuklanıyor. Şimdi birileri haklarında kuvvetli delil var denerek içeri alınırken ses çıkarmayanlar bu olaylar karşısında nasıl tavır takınacaklar merak ediyorum.

Her şeyi göze aldık cümlesi çok bencilce söylenmiş bir sözdür. Siz tek başınıza olsanız her şeyi göze alma hakkınız olabilir ama bu olaylar başladığı zaman Libya, Irak ve Bizde de Herkesekon ve balyoz gibi olaylarda da görüldüğü gibi bayağı bir insan topluluğunu etkiliyor. Onun için bu sözün düşünülerek söylendiği kanaatinde değilim. Atalar ne demiş " dede koruk yer, ceremesini torunlar çeker".

Yani şimdi AB nin bu borçları veren bankalardan bi haber mi olduğunu söylüyorsunuz? Bu 16 ay maaş verme işi başladığında borç veren bankalar ne yapıyormuş? Bizde bile bile beğenmediğimiz hükumet karşılıksız borç verilmemesi için bankaları didik didik denetliyor, o öve öve bitiremediğiniz AB ne yapıyor? Hadi Yunanistan çar, çur etti, İspanya, Portekiz, İrlanda buralar niye iflasın eşiğine geldi? Bir de ben şunu anlamıyorum, yılda 16 maaş verilen Yunanistan batmak üzere, bizde hiç çalışmadan, bankamatikle maaş alanlar var, lüks yaşam desen içmeye ayranı olmayanların tahterevanla hacet yaptığı ülkemizin krizde olmadığı söyleniyor ( bu size yazılan bir cümle değil, genele hitap).

Belki taraflıyım, ama siz de en az benim kadar tarafsınız. Üç çocuğum okula gidiyor ve o kitaplar emin olun ki hiç bir işe yaramıyor. Madem o kitaplar okunacak biz niye diğer kitaplara hala para ödüyoruz? Her hafta bir test kitapçığı çözmek zorunda çocuklar. Bilmiyorum kırsal kesim nasıl, orada da o kitapların okunduğunu sanmıyorum. Dershaneye gidenler zaten o kitaplara dokunmuyor, gidemeyenler de piyasada satılan test kitapçıklarını alıyorlar. AKP nin bir stratejisi var, vatandaşın gözünü boyayıp iktidarda kalmak, bunu da başarıyorlar. SGK na gelince, bağkur ve ssk adlı iki ayrı kurum var mı, bu kurumlardan emekli olanlar ayrı maaş alıyorlar mı? O zaman nasıl tek çatıdan bahsedebiliriz?

Sayın dominik, Yunanistan ın bu paraları çarçur ettiğini, yılda 16 ay maaş verdiğini siz biliyorsunuz da bu parayı veren ülkeler bilmiyor mu, bu uygulamayı başlattıkları anda niye müdahale etmediler, bu da bilerek mi batırıldı gibi bir soruyu akla getirmiyor mu?

Ben AB ni ortaklık olarak biliyordum, meğer hizmetçi alıyorlarmış. Ama yadırgamamak lazım adamlar gerçekten söyledi, Türkiye yi almayalım ama bırakmayalım da, kapının önüne sağlam bir şekilde bağlayalım demişlerdi. Affedersiniz ama içeri sokulmayıp kapıda tutulan mahluklar hangileridir? Çok iyi niyetli AB bunları söylemedi mi, yoksa bize yanlış mı aktardılar?

Biz işkembeyi kübradan atmıyoruz, rakamlarla konuşuyoruz.

Çıkar mı, çıkmaz mı bence bir karar verin. Bir adada bu kadar önemsendiğine göre, dışarıda olacakları da az çok tahmin edebiliriz. Yakın, yıkın, olacaklardan ben sorumlu değilim, vs...

Ya niye hep eskiye takılıp kalmışsınız, defalarca belirttim, millet onları tarihe gömdü. O tarihlerde takdir edersiniz ki iletişim teknolojisi bu kadar gelişmemişti ( şimdi buradan da AKP ye bir pay çıkacaktır, izin verin de o kadar olsun), biz de bir on yaş daha gençtik ve siyasetten de uzaktık; bunun sebebi de bu bahsettiğiniz tutarsız politikacılardı.

Sizden farklı bir şey söylemiyor, o halde sayın dominik ? mi oldu?

Benim hesabıma göre %41 yapıyor, siz nasıl hesap yaptınız da %59 çıktı merak ettim. Asgari ücret evet yükseldi ama alım gücünün arttığını hiç sanmıyorum. TÜİK nun verilerine bakarsak enflasyon düştü, gel gör ki cebimize bakarsak hiç de öyle değil, ay sonuna para ile giremiyoruz, bazıları diğer aydan yiyor. Kredi kartı kullanmadığım için o konuda bir şey söylemeyeceğim, kullanan biri bizi aydınlatır. Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkması kimin zamanında oldu, iyi araştırılması gerekir. Kitap sorunu hiç de halledilmedi, bedava verilen kitapların kapakları dahi açılmıyor. Evet, sosyal güvenlik bina olarak tek çatı altında toplandı; SSK ve BAĞKUR aynen devam ediyor. Eee! gugukcuk da böyle derse %50 almaları çok normal değil mi?

Bazıları bişileri anlayacak ama çok geç olacak, İmralı daki eve çıkacak, dağdakiler bağa inecek, ülke ikiye ayrılacak.

Ama yine de başarılı olamadılar, demek ki daha hiç bir şey bitmiş değil.

İyi bari devleti eleştirdiğimi söyleyebilmişsiniz. Ben zaten İmralı ile görüşüyor diye BDP yi eleştirmiyorum ki, onları kim görüştürüyor, o caniyi ( şimdi böyle yazıyoruz ama bir kaç ay sonra sanırım yazamayacağız) kim muhatap kabul ediyor onları eleştiriyorum. Şu an bu olayların sorumlusu, istediği kanunu çıkartabilme yetkisi olan AKP dir, tabi ki yüklenilecek. Eğer AKP şu Herkesekon, balyoz gibi davalarla zaman kaybetmeyip gerçek, geniş kapsamlı, üniversiteler, milliyetçiler, sendikalar vs. ilgili tüm kurumları temsil eden bir danışma kurulu oluşturup bu sorunu çözmeye çalışsaydı belki de sorun hallolmuştu.