Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz.
Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz.
O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
insan: içinde fırtınalar koparken, yutkunmakla - ağlamak arasında gidip gelirken, tam bir şeylere odaklanmışken; nede savunmasız oluyooo! hiç başınıza geldi mi bilmem ama, ağlamaya şiddetle ihtiyaç duyduğum anlarda yakınlarda DAİMA birileri olur, haaa unutmadan birde şöyle bol kara mizahından abesle iştigal vakkalar tamı tamına yakalamışken o duyguyu ve birazda kaçmaması için kötü şeylerle tetiklerken geçmişi, ağlamak ve biraz yaş akıtmak uğruna. yaaa annemler gelmiştir memleketten ve d
BABAM SEYREDİYOR Ortaokulda okuyan ve kısa bir süre önce annesini kaybeden genç, babasıyla birlikte yaşıyordu.Babasıyla aralarında çok güzel bir dostluk vardı.Genç,okulun futbol takımındaydı.Takımdaydı ama,ufak-tefek yapısı ve tecrübesizliği nedeniyle hocası ona bir türlü maçlarda görev vermiyordu.Bu yüzden,her maçta yedek kulübesinde oturuyordu.Buna rağmen,babası hiçbir maçı kaçırmaz ve hep ayağa kalkıp tezahürat yapardı.Liseye girdiğinde sınıfının en sıska öğrencisiydi gencimiz.Fakat babası on
AFFET BABACIĞIMEvliliğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyor ve onun evde bir fazlalık olduğunu düşünüyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara ulaşıyordu.Yine böyle bir tartışma anında eşi bütün bağları kopardı ve "Ya ben giderim, yada baban bu evde kalmayacak" diyerek rest çekti.Eşini kaybetmeyi göze alamazdı. Babası yüzünden çıkan tartışmalar dışında mutlu bir yuvası sevdiği ve kendini seven bir eşi ve birde çocukları vardı. Eşi için çok
bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı varmış>>>> Kıza bir partide rastlamıştı.. Harika birşeydi. Ogün peşinde o kadar>> delikanlı vardı ki... Partinin sonunda kızı kahveiçmeye davet etti.>> Kız parti boyu dikkatini çekmeyen oğlanın davetineşaşırdı ama tam bir>> kibarlık gösterisi yaparak kabul etti. Hemenköşedeki şirin kafeye>> oturdular.>> Delikanlı öyle heyecanlıydı ki, kalbininçarpmasından konuşamıyordu.>> Onun bu hali kızın da huzurunu kaçırdı...
Ellerım kaydı, gözlerim doldu,şaşırdım, Geriye baktım, Karanlık.. Bir ümitle yaktım ışıklarını yüreğimin Bir heyecanla ellerim kavradı sıkıca, Gidemem.. Gidersem ,dönemem.. Bu yol dönülür yol değil.. Bu ,yanlışlar telafi etme yolu hiç değil.. Gidemem.. Gidersem ,dönemem.. Yaşamın kıyısına vurdum yine bitap.. Ben geldim.. Herşeyimle,ben geldim.. Hoşgeldin diyen yok mu? O zaman: hoşgeldim
Şafak sökmek üzereydi,Cehennem sıcağından önceki son serinlikti.Sessizce somunlarını kemirdiler,İnsanlık tarihinin tüm savaşlarından önceSavaşanların üzerine aynı hüzün çöker.Eli kalem tutanlar bir şeyler çiziktirdi ala şafaktaSevdiklerine belki de son kez.Cephede sessiz amahummalı bir hareketlilik hakimdi.Subayların yüzleri gergindi.Atlar huzursuzdu.Toplar mevzilerine yerleştirildi.İşte bir yıl boyuncaBir halkın elde avuçta ne varsa topladığı şeylerKurtuluş için şimdi buradaydı.O halkın topları
Süslü ama pis kadınlar sözüm sizlere. Lütfen, temizlik kadar hiç bir şey bakımın yerini tutamaz. Dağınık saçlar fönlü ama yağlı yapışık saçlardan daha iyidir. Ter kokusu hiç bir parfümle bastırılamaz. Bastıramıyorsunuz zaten, iç bayıltan bir kokuyla geçmeyin yanımızdan. Kimse sizin kirli ama boyalı tırnaklarınıza bakmak zorunda değil. Markalı giysilerinizi geçirmeyin kirli bedenlerinize. Düşük bel pantalonlardan gözüken o belinizdeki tüylere çözüm bulun. Dişlerinizi fırçalayın. Tırnaklarınızı da
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alış
HANİ ŞU MALUM PAZARTESİ SENDROMUNU YAŞARLAR YA, HİÇ ANLAMAM!!!YA İŞİN İÇİNDE BENİM KILLIĞIM VAR, YADA GAMSIZ, TASASIZ YELLOZUN TEKİYİM İŞTE. ORASI TAM BİR MUAMMA. AKSİNE P.TESİ'LER BENİM İÇİN TAM OLARAK ALINAN TAZE NEFESLERE EŞDEĞER. ŞİMDİ BİRAZ AÇSANA Dİ-Yİ-VERECENİZZZZ. TAMAM ŞİMDİ BİR DÜŞÜNELİM:-HAVUZ YADA DENİZDEYİZ, DALDIK İPİN UCU FAZLA KAÇTI, NEFES FALAN ZORLUYO NE YAPARIZ? HEMEN DELİCESİNE KENDİMİZİ YÜZEYE DOĞRU İTERİZ, ÇIKTIK MI ALDIĞIMIZ İLK NEFESLE CİĞERLERİMİZ BOL OKSİJEN BANYOSU YA
Erken kalk. Daha erken. Trafik bugün yoğun olacak. Haftasonu bitti. İşe koş. Hemen. Dur. O kadar kolay değil. Yatağını topla. Yastıkları düzelt. Dişlerini fırçala, duş yap, saçlarını şampuanla, durula, kremle, durula. Sabunlan. Durulan. Bornozunu giy. Dolabın karşısına geç. Giyeceklerini ayır. Kesin kırışmıştır bi tarafı, ütü yap. Barada su koy, kaynasın. Kahve yaparsın. Kırışıklık düzeldi. Git kahveni yap. Ayakkabıları parlat. Yayıntıları topla. Anahtarını unutma, arabanın anahtarlarını da al.
Geçmiş zaman olur ki: Daha dün gibi tatilde olmak, ama ya şimdi. Size de oluyor mu bilmem ama, ben ne zaman ki tatilden, şehir dışından yada ufak bir kaçamaktan eve dönsem, içimde prangalar delice bir baskı kurarlar. Nedeni gün gibi aşikar, afaganlar boğazımda dans edip oynar. Bense mahsun, boğazıma istiflenmiş binlerce düğümle öylece kala kalırım. Alışkanlık mıdır, zayıflığım mıdır bilinmez ama tatil dönüşleri hüzünlenirim. Hatta işi abartıp bir dönem tatile gitmek istemeyişime kadar vardı
Dün gece farkettimde birdenbire! Ben soğuk ve tatlı şeylerden zevk alıyorum Yooo durun orada, hınzır bir gülümseme ve edepsizliğe gerek yok... Demek istediğim kim sevmez ki sinemaya gittiğinde alaska frigo yemeği? olayın özü mağlesef o... Farkettiğim ve farkına vardığım an soğuk füzyonu keşfetmişçesine sevindiğim şey yani: sinemaya gitmeden de o tada artık kısa yoldan ulaşabilecek olmam. ( hemde illa alaska frigo bulma adına kaf dağına gitmeme gerek kalmadan yani ) Japon yapıyo beee abi j
Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil. Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş.Ada neredeyse battığı zaman, Aşk yardım istemeye karar vermiş. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde, geçmekteymiş.Aşk, "Zenginlik, beni de yanına alır mısın?" di
Açar. Kan kırmızı yediverenler Ve kar yağar bir yandan Savrulur Karacadağ, Savrulur Zozan... Bak, bıyığım buz tuttu, Üşüyorum da Zemher ide uzadıkça uzadı, Seni, baharmışın gibi düşünüyorum, Seni Diyarbekir gibi, Nelere, nelere baskın gelmez ki Seni düşünmenin tadı... Hamravat suyu dondu, Diclede dört parmak buz, Biz kuyudan işliyoruz kaba-kacağa Çayı, kardan demliyoruz. Anam sır gibi saklar siyatiğini, "Yel" der, "Baharın geçer" Bacım,iki canlı ağır, Güzel kızdır, bilirsin,İlki bu,bir yandan sa
SEVGİLİ FANLARIMBUGÜN BAHSEDECEĞİM KONU SÜTUNLARLA İLGİLİHERHANGİ BİRİNİZ BİR SÜTUNLA KARŞILAŞTIĞINIZDA TAM OLARAK NEREYEBAKMANIZ GEREKTİĞİNİ BİLİRMİSİNİZ.PEK TABİ BUNA SİZİN GİBİ CÜHEYLAMAKULESİ İKMAL ADLEDEMEYECEKTİR.HANGİSİ DOR, HANGİSİ İON PEK TABİ KUŞKUDA KALACAKSINIZ. O ZAMAN BİRAZ ARAŞYIRMA YAPALIMSÜTUN YAPISINI ŞÖYLE SIRALAYABİLİRİZ :KAİDE, KÜRSÜ TAŞI, ALT TABAN, TABAN, GÖVDE, YİVLER, DİKEY SİLMELER,BAŞLIK, ARŞİDRAV, FİRİZ, KORNİŞ DAHA BİRÇOK DETAY SÖYLENEBİLİR.ARALARINDAKİ FARKLILIKLARA
Deprem değil kapitalizm öldürür!Deprem sözcüğünün bu ülkedeki algılanışı hemen herkes için benzer. 17 Ağustos’u bizzat yaşayanlar için de, evlerinde televizyon karşısında izleyenler için de bu sözcük ürkütücü bir ölümü çağrıştırıyor. Hiç kimse oturduğu eve güvenmiyor. Öyle ya bu ülkede Zümrüt apartmanları depremsiz sarsıntısız yıkılıveriyor. Depremlerin artçıları azaldıkça korkularımız da silikleşiyor fakat her yeni sarsıntıda yeniden gün yüzüne çıkıyor. Her depremin ardından benzer konuşmalar y
Annem için...Bir günümüz bile sensiz geçmezkenŞimdi mezarına hasretiz anne...Issız bir mezarlık, kimsesiz bir yerGölgesinde ulu, loş bir mâbedinBir yığın toprakla bir parça mermerSırrıyla haşr olmuş orda ebedin.Bir yığın toprakla bir parça mermer,Üstünde yazılı yaşınla, adın;Baş ucunda matem renkli servilerHüznüyle titreşir sanki hayatın.Seni gömdük anne yıllarca evvelGöz yaşlarımızla bu ıssız yereKimsesiz bir akşam ziyaya bedelMatem dağıtırken hasta kalblere.Kimsesiz bir akşam, ezelden yorgunHü
-Beni şuraya oturtsana-beylemi-ne kadar büyük bıyıkların var senin böyle-çirkindir keseyim-yok-zaten kesemem ben hiç kesmemişim ilk çıktığından beri-çorba içerken zor olmuyormu?-yok ayran zordur iz kalıyor burda-hiç evlenmedin mi sen burda herkez hemen evleniyormuşta?-yoh ben evlenmemişem-benimle hiçkimse evlenmez ki.-neden?-e deliyim ya-sevgilindemi olmadı?-eskiden bir tane vardı yabancıydı kendisi ismi cristhin di o zaman c ile yazılıyordu. Ama yabancıydı kendisi zaten buranın kızları beni se
KEMALİZM İDDİA EDİLDİĞİ VE PASLAŞILDIĞI ÜZERE BİR SOSYALİZM OLMASA DA BİR KAPİTALİZM VEYA BİR LİBERALİZM HİÇ DEĞİLDİR.... KEMALİZM EMPERYALİZME AÇIK VE NET BİR ŞEKİLDE KARŞI DURUR... ONU YIPRATMAYA ÇALIŞANLAR VE DEJENERE ETMEYE ÇALIŞANLAR HEP KAPİTALİSTLER VE LİBERALLER OLMUŞTUR... SANILDIĞI GİBİ VEYA İDDİA EDİLDİĞİ, YAKIŞTIRILDIĞI GİBİ SOSYALİZM KEMALİZMİ YIPRATMADIĞI GİBİ DESTEKLEMİŞ VE KENDİ AMAÇLARINA KARDEŞ EDİNMİŞTİR... YILLARCA BU GERÇEK SALDIRGAN KAPİTALİST VE LİBERALLER TARAFINDAN MENŞ
AI (Yapay Zeka) Kendi Aklını Geliştirip İnsan Kontrolünden Kurtulabilir mi? İşte Bill Gates'in Cevabı
Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates, son zamanlarda OpenAI ve ChatGPT'nin öne çıkmasıyla dalgalanan yapay zeka devrimine daha fazla ışık tutuyor.
Ne Oldu: Gates, Financial Times'tan Gideon Rachman'ın bir noktada yapay zekanın kendi başına bir zihin geliştirebileceği, ne yapılacağı konusunda kendi fikirlerine sahip olabileceği ve insan kontrolünden kaçabileceği fikrinden endişe
Bu konuda bbcearth bir makale gördüm onu da buraya aktarıyorum
Doğuştan gelen bir ahlaki pusula ile mi doğuyoruz yoksa büyüdükçe geliştirdiğimiz bir şey mi?
İnsanların iyi mi yoksa kötü mü doğduğu yüzyıllardır filozoflar tarafından tartışılmıştır. Aristoteles, ahlakın öğrenildiğini ve “ahlak dışı yaratıklar” olarak doğduğumuzu, Sigmund Freud ise yeni doğanları ahlaki boş bir sayfa olarak kabul etti. “Sineklerin Tanrısı”nı okuyan herkes, çocukların bir tarikat başlatmak ve vahşice birbi
Ben admin'in yazısını okudum ve yazıyı bir erkek olarak yazdığını düşünmüyorum. Onu erkek olduğu için hemen yazıyı kadın-erkek ekseninde algılayarak yazısını kadın açısından sorgulamanız biraz garip olmuş. Yazıyı yazanın belirtmediği bir yönü sanki ona mal ederek konuyu başka bir yöne çekmişsiniz gibime geliyor.
Sevgimle