Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Avrupa’ya sağduyu çağrısı degil, Türk'ün Türk'e olan sevgisi Babalar ilk adımı attı


Efendi Türkler

Önerilen İletiler

Avrupa’ya sağduyu çağrısı degil, Türk'ün Türk'e olan sevgisi

 

 Babalar ilk adımı attı

 

Berkin'in babası Sami Elvan, Burakcan'ın babası Halil Kahramanoğlu'nu aradı.

 

Berkin Elvan’ın cenaze töreninin ardından, yapılan gösteriler sırasında Beyoğlu’nda Burakcan Karamanoğlu silahla vurularak öldürülmüştü. Bu iki acı olaydan sonra sokaklarda toplanan kimi gruplar Berkin lehine, kimi gruplar da Burakcan lehine slogan atarak ‘ölümler üzerinden’ bir gerginlik yaşanıyordu. Ancak bu gerginliği hem Berkin’in hem de Burakcan’ın babaları bozdu. Berkin’in babası Sami Elvan, bugün toprağa verilen Burakcan’ın babası Halil Karamanoğlu’nu telefonla aradı ve tüm Türkiye’ye şu sözlerle ders verdi: “Senin evladın benim evladımdır”

 

Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, hayatını kaybeden Burakcan’ın babası Halil Karamanoğlu’nu arayarak başsağlığı diledi. İki baba birbirine ‘Senin evladın benim evladımdır’ diyerek acılarını paylaştı.

 

Burakcan’ın babası Halil Karamanoğlu, İstanbul’a dönünce Sami Elvan’ı ziyaret edeceğini söyledi. Berkin Elvan’ın ailesinden edinilen bilgiye göre, iki babanın “Evlat acısının kıyaslaması olmaz, acılarımızı siyasete alet edip nefret ortamı oluşturmalarına biz aileler olarak müsaade etmeyeceğiz” dediği kaydedildi.

 

Uygarlıklardan uzak kalan kesimlerin devrimlerini Babalar tamamlayacaktir.

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Dostum Efendi Türkler önce selamlarimi gönderiyorum hos geldin.

 

Arkadasim insan sevgisi bambaska bir özelliktir.Bu özellik ne yemek sevdasina,ne para hirsina benzemez bu her insanda olmasi gereken ancak olmayan bir özelliktir.

 

Berkin sonucta bir cocuktu,onu cocuk ve de insan olarak göremeyenler daha dogrusu iclerinde insan ve de cocuk sevgisi olmayanlar icin onun yüzünün posulu olmasini elinde de bilyeler olmasini öldürülmesini fetva verilmiscesine savunmaktadirlar.

 

Yani öldürülen cocuk degildi,insan degildi elinde bilyeler olan yüzünde posu olan 14 yasinda bir cocuktu.Onu öldürenlerde nereden bakarasaniz bakin yetismis insanlardi yani insan sevgisi verilmemis sadece "sen polissin sen verilen talimati yerine getireceksin öldüreceksin,kiracaksin dögeceksin"diye beyinleri sartlandirilmis ölüm robotlariydi.

 

Filimlerde görürüz bazen:Birisibir robot yapar ona neyi nasil yapmasi gerektigi yüklenimini yapar.ancak bu program bozulur ve robot artik kontrol edilemez bir konuma gelir ve önüne cikan ne varsa kirip gecirir.Iste basbakanin poliside böyle robotlardan olusmaktadir.Onlara "beraber yürüdük biz bu yollarda"programi yüklenmis ve karsiniza kim cikarsa ciksin yikip kirip öldüreceksiniz talimati verilmistir.Onlarda bu talimat üzere gerekeni yerine getirmektedirler.

 

Polisin saldirisini seyrederken civarda bulunan evlerin TOMALARDAN sikilan sularla islanmasi,pencerelerden iceri gaz dolmasi,ortaligin bir savas alanini bile geride birakacak kadar gaz bulutlari ile kaplanip tarafsiz olan diger insanlarida etkilemesi bu polisleri asla irgalamamaktadir,yani programlari bozulmus artik önü alinamaz bir konuma getirilmislerdir.

 

Bakiyorum da hicbir kimildama,hicbir etkinlik yokkenmsirf zevk aldigi icin TOMANIN suyunu insanlarin üzerine bosaltiyor polis.Veya yine hicbir etkinlik yokken elindeki gaz tüfegini insanlara dogrultup hemde tek elle tetige basiyor polis.Amac insanlara zulüm,iskencedir.Ben bu polislerin aldigi egitimin sadece vur kir dög yerlerde süründür öldür seklinde olduguna inaniyorum,yani hicbir insani vicdani egitim almiyor bu polisler.

 

Berkin 14 yasinda vuruldu 15 yasinda öldü.Misirdaki Esma'ya aglayanlarin gözleri mutluluktan isildiyordu.Berkin suclaniyordu cünkü o teröristti,cünkü o basbakanin ölüm makinelerinin karsisinda dikilmisti veya cocukluk heyecani ile ellerini kaldirmis belki okulda arkadaslarina bir kahramanlik hikayesi anlatacakti.Ama onun cocuk oldugunu göremeyen, basbakanin polisi tarafindan vuruldu.Yani cocuk oldugu görülseydi vurulmayacakti diye koruyor basbakan robotlarini.

 

Annesi bilyeleri mezarina atmis,basbakan "kime mesaj veriyorsun"diye soruyor yüzünü gere gere ve sürü sürü insanlar onu dinliyor ve cilginca alkisliyorlar müslüman basbakani!

 

Berkin'in annesi evet mesaj vermisti bilyeleri mezara atarak.Belki o robotlar öbür tarafta yine Berkin'in karsisina dikilirseler onlara bilyelerden atsin diye onlari mezara atti.

 

Ben cocuk sevgisi evlat sevgisi bilirim diyor basbakan,o nedenle yolsuzlukl suclanan oglunu devletin kendisine verdigi arabaya alarak etrafa mesaj vermisti.Bu da sonucta evlat sevgisiydi!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türk insanının gönlü siyaset üstüdür, bu binlerce yıllık bir gelenektir. 

Herseyi siyaset ile olcme, nedeni bilgi ve algi karmasasidir.

 

Politika; etik, ideolojik, inancsal degerler ile karistirilir ve bu degerler uzerine olan hersey; politikaya tasinir.

 

O yuzden T.C. tarihinde ilk siyaset ustu/disi hareket gezi bilinci hareketidir. Cunku gezi bilinci, etigin ideolojinin inancin politik degil, hak ve ozgurluk oldugunun farkindadir. O yuzden de her turlu etik deger farki, tek bir hak ve ozgurluk isyaninda birlesmistir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

14 ysindaki bir cocugun polis kursunu ile öldürülmesini "o cocuk teröristti"diyen basbakani dinlerken alkislayan anasini babasini ve ölen cocugu yuhalayan halkin gönlümü siyasetin üstündedir?

 

Gönlü siyasetin üstünde olan  halk tanimlamasi  o cocugu terörist ilan eden basbakani yuhalayan ,hadi ordan diyerek alani bosaltan  halka denebilirdi!

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Dostum Efendi Türkler önce selamlarimi gönderiyorum hos geldin.

 

Arkadasim insan sevgisi bambaska bir özelliktir.Bu özellik ne yemek sevdasina,ne para hirsina benzemez bu her insanda olmasi gereken ancak olmayan bir özelliktir.

 

Berkin sonucta bir cocuktu,onu cocuk ve de insan olarak göremeyenler daha dogrusu iclerinde insan ve de cocuk sevgisi olmayanlar icin onun yüzünün posulu olmasini elinde de bilyeler olmasini öldürülmesini fetva verilmiscesine savunmaktadirlar.

Hosbulduk degerli arkadasim, gönül isterki daima bu sayfalarda beraber olalim..  Ama birimizin sagligi bozulsa sagligi yerinde olanin ülkemizin gelecegi ve huzuru icin,, Demokrasinin gelisimi icin milyonlarin birinin eksilecegine binler üzerine konmali diye düsünerek yolumuza devam edecegiz.. Tarih boyunca demokrasiyi gelistiremeyip demokrasiyi sona erdiren ülkeleri gördük!..

 

Son pismanlik fayda etmiyor...

 

Insanligin ulastigi en ileri yönetim bicimi olan demokrasi´´misi yari ciplak da olsa sahip cikacagiz!..

 

Demokrasi mücadelesinin kaymağını yiyen Burjuvazi  utansın,,

 

Arkadasim insan sevgisi bambaska bir özelliktir.Bu özellik ne yemek sevdasina,ne para hirsina benzemez bu her insanda olmasi gereken ancak olmayan bir özelliktir.

 

Insan sevgisinin önünde cehalet vardi feodolizm vardi epmeryalizmin gelisimiyle birlikte inanc degil inanc farkliklari öne gecti Irkcilikda bir dönem taban yapti...

 

Inanc fakliliklari oyunu belli bölgelerde ve ortadoguda sikca kullanilir...DIS GÜCLER TARAFINDAN

 

Ya seytanin aklina girerse bu oyun...  ve oyun daima seyrettigin oyun yerli oyuna dönüsürse...

 

B OP Plani bozguna ugrayinca... A B D yönetiminin bunlarin popo kilindan bir adim öne atamayacaginin altini cizerek

 

Dekare etmesi...

 

mahşerde!

 

mel,undur

 

Romaniyla

 

Son care!,

 

Demokrasiden Diktatörlüge gecmeye karar veren simdilerde tayyip görüyoruz...

 

Romanda ne diyor mel,unda insan sevgisi aranmaz!.

 

Dün cocuklugunda Minareler Süngü kubbeler migfer olan

yapilari görmüs birisi var Türkiye´´nin karsisinda...

 

DÜN

Hitlerde dünyanin karsisinda duruyordu..

 

Bir benzerlik varmi son gelismelerde.. Müslüman kardesleri taniyan Tek lider kaldi dünya´da

 

O da bizim karsimizda ki mel,un

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Sayın politika;

"Türk insanının gönlü siyaset üstüdür, bu binlerce yıllık bir gelenektir." dememin sebebi, babaların birbirlerini arıyarak baş sağlığı dilemeleridir. 12 eylül'den önce de bu milleti birbirine düşman yapmak için çok uğraşılmıştır ama bu başarılamamıştır. O günler bu günlerden daha iyiydi yolda gördüğümüz insanı arabamıza alabiliyorduk, toplumda bir sıcakkanlılık vardı ama bu gün o sıcakkanlılık kalmadı, aynı toplumun insanları birbirine yabancılaştı. 

Başbakanı alkışlamalarına gelince, medyanın yönlendirmesi ve meşhur şu algı yönetimi ve yönlendirmesi var.  Kenan Evren'de alkışlanmıştı, % 95 oy almıştı ama zaman onunda yanlış yaptığını gösterdi. Bu gün yanlış yapılanlar da bundan 5-10 yıl sonra ya da daha erken anlaşılacaktır. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

12 Eylül'den önce birbirine karsi olanlar sadece ideoljinin girdabina kapilmis olan sag ve sol görüslü genclerdi.Yalniz burada yine bir ayrintiyi vermemek yanlis olur:Sag ve sol görüslü gencler derken ülkenin tüm genclerinden bahsetmiyorum.Siyasetle ilgilenen "Halkin iktidari "icin mücadele veren ve bu mücadeleye karsi "Türkiye'yi  savunma görevi"kendilerine verilmis diye düsünen genclerden bahsettim.Gercekte ikiside ayni hedefe farkli yönlerde yürümeye calisan kesimlerdi bunlar.Bunlari biribirne düsürenler ellerini ogusturuyordular.

 

Bugünkü durum 12 Eylül öncesinden cok farklidir.Bugün toplum birbirine karsi bilenmektedir ki iste tehlike bu gidistedir.Iktidar gücünü elinde tutanlar bu toplumu acimasizca birbirine hasim etmeye calismaktadir cünkü eger bu toplum birbirine hasim olursa iktidar gücünü elinde tutanlar kazancli cikacaktir.

 

Ortada olan gercek kim AKP'li degilse düsmandir zihniyeti.Bu zihin yapisi siradan halkin zihin yapisi degildir.Bu tamamen belirli kesimlerin halki birbirine kirdirma cabasini güden bir zihin yapisidir.

 

Yolsuzluk sorusturmasi acan savciya,arama karari veren hakime,Twitter yasagini kaldiran Anayasa Mahkemesi Baskanina özgürlük isteyen,daha insanca bir yasam icin demokratik haklarini kullananlara ve onlari savunanlara,12 yil birlikte Türkiye Cumhuriyetini tasviye etmek icin calistiklari kesime VATAN HAINI damgasini vuranlarin zihniyetidir.Ben Ergenekon'un savcisiyim diyen zihniyettir.Dersim'deki eskiyaya karsi mücadele veren serefli insanlara soykirim damgasi vuran zihniyettir.Yeni kurulmus olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yasalarina karsi cikanlari,devlete kafa tutanlari yargilayanlara saldiran zihniyettir.12 yil boyunca sözde Ermeni tezlerine karsiymis gibi davranarak halki aldatan ve kendisine verilen misyonu tamamlamak dis güclerin aferinini almak icin 1 milyon TÜRK'ü katleden Ermenilere özür anlaminda taziyede bulunanlarin zihniyetidir.12 yil boyunca "ben Türk'üm diyemeyen""Atatürk"diyemeyen,"Türklügü ayaklar altina aldik diyen,Türk yok Türkiyeli var diyerek bölücü güclerin dümen suyunda yelken acan,artik sehit haberi gelmiyor diye caka satip katil ile ikitdar pazarligi yapanlarin zihniyetidir.

 

Bu millet Kenan Evren'i alkislamisti,gercekleri arastirmadan alkislamisti sonra vazgecti alkislamaktan simdi alkisladigi kisiyi 12 yildir alkisliyor.Daha ne kadar alkislayacagi bilinmiyor.Bilinen bir dogru varsa o da;her gecen gün Türkiye büyük bir yangina dogru gitmektedir.Iste bu alkislar Türkiye'yi yangina daha cok yaklastiriyor.Tehlikeli olan budur.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın politika;

Kafamda merak ettiğim sorularla devam etmek istiyorum. Bu cari açık nasıl kapanıyor, kaynağı bilinmeyen milyarlarca dolarlar nasıl dönüyor. Cari açıklar bizi IMF kıskacına sokuyor ve pazarlıklar başlıyordu. Irak saldırısında hep bir milyar dolar masadaydı ama milyar dolarlar rüşvet olarak dönüyor. Ekonomik alt yapı siyasal üst yapıyı oluşturuyor. Birinci Dünya savaşına Alman bankerlerle anlaşarak girdiğimiz söyleniyor. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u almadan önce Galata Bankerleriyle anlaştığı söyleniyor. Şu anda dünyada nasıl ekonomik bir alt yapıyla siyasal üst yapı kuruluyor. Kemal Derviş bu memlekete geldi ekonomiyi düzene koyup, CHP'nin içine girdi ve bir gün çekip gitti. Dışlarıdan yönlendirmelerle hep yönetildik. Hangi iktidar ulusal bilinçle hareket etti ki bununda öyle hareket etmesini bekliyoruz. Ben Erdoğan'ın hikaye olduğunu altındaki ekonomik yapının ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Tehlikeye mi gidiyoruz o zaman anlaşılır. Önemli olan hangi devletler ittifak halinde ve neler oluyor. Biz hangi ittifaklar içindeyiz. Bunlar Erdoğan'ın tek başına vereceği kararlar değil, devlet politikasıdır. Devletimizin menfaatleridir. Kim nasıl koruyor ya da savunuyor anlamak lazım. 

Saygılar....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Devletin politikasi diye bir politika kalmadi artik.Bakin;AKP'nin iktidara geldigi tarihe kadar,hangi iktidar olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dis politikasi degismemistir.Iktidarda sag partiler olmasina ragmen bu politika degismemis,devletin kirmizi cizgileri muhafaza edilmistir.AKP ile bu politika sonlandirilmis,devletin kirmizi olan tüm cizgileri cignenmis,"cözümsüzlük cözüm degildir" slogani ile ülkemiz ve Kibris Türk Cumhuriyeti Devleti adeta dünkü SEVR güclerine peskes cekilmeye baslanmistir.

 

Kuzey Irak'ta temeli atilan gelecegin Büyük Kürdistan'in koruyuculugunu Türkiye Devleti üstlenmis,Irak parcalanmis ve bir milyona yakin müslüman öldürülmüs ve Özerk Kürt Bölgesi kurdurulmustur.Bu özerk Bölgenin  yönetimini SEVR gücleri tanimis ve Türkiye Devleti'ne de tanittirilmistir.Halbuki Kuzey Irak Türkiye Cumhuriyeti'nin "kirmizi cizgilerinden"biriydi.Kuzey Irak'ta temeli atilan Güney Kürdistan'i taniyan AKP hükümeti tanimakla kalmamis,Irak Merkezi hükümetiyle de iliskiler sogutulmaya baslanmistir.Güneydogu Anadolu'da 30 yil boyunca devam eden  teröre karsi mücadele,AKP hükümeti eliyle  yavaslatilmis,askerimizin basina cuval gecirtilmis,Güneydogu Anadolu Kuzey Kürdistan adi altinda sekillenmeye baslanmis,bu anlamda konusmalar,toplantilar üstüste ve AKP hükümetinin biligis ve gözetimi dahilinde yogunlasmis Büyü Kürdistan'in ayak sesleri duyurulmaya baslanmistir.

 

Bu anlamda Imrali ile yapilan pazarliklar önce kamuoyundan saklanmis,ortaya cikan dedikodular karsisinda basbakan bu görüsmeleri inkar edip bu iddialari ileri sürenlere hakaretler yagdirmis ancak sonunda "evet görüsüyoruz,bizden öncekilerde görüsüyordu"diyerek önceki hükümetleride bu kirli oyunun icine cekmeye calismistir.Slogan "analar aglamasin"di.Halbuki analari düsünerek degil,iktidar koltuguna daha saglam oturmak icin bu görüsmeler yapiliyordu.Acaba gercekten iktidar koltugunda daha saglam oturmak icin miydi bu pazarliklar?

Iste burada durup cok ince düsünmemiz gerekiyor.

 

Bu görüsmeler ön planda "analar aglamasin"kisvesi tasiyordu.Gercekte ise ,analari kimse düsünmüyordu.AKP hükümetine verilmis olan bir misyon vardi.Bu misyon üniter bir yapiya sahip olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temellerinin sarsilmasi oyulmasi ve SEVR'in yeniden gündeme tasinmasiydi.Irak'in bölünmesi SEVR'in imzalandigi günlerdeki duruma cok benziyordu.Cünkü oralar Osmanliya aitti.Osmanli yikildiktan sonra kurulan cumhuriyet devleti Kuzey Irak üzerindeki haklari savunmaya devam ederken "Kürt isyanlari baslatildi"bu isyanlarin ayrintilarina girmiyorum cünkü konu isyanlar degildir.Ama neler oldugunu ve günümüzde ki benzerlikleri ortaya koymamiz gerekiyor.

 

Kürt isyanlari yeni kurulmus olan devletin milli gücleri tarafindan basari ile bastirilmistir.Bugün bu isyanlarin kavgasini verenler dünkü isyancilarin torunlaridir.

 

Türkiye'nin SEVR ile parcalanamamis olmasinin unutmayan bati Türkiyeyi ekonomik alanda tam bir kusatma altina almis ve asla güclenmesini istememisti.Demokrat Parti ile baslayan Milli Kalkinma'ya darbeler sonunda kayitsiz sartsiz bagimli bir konuma getirildik.Nato'ya girme pahasina cok tavizler verdik.Bugün Lozan'a hezimet diyerek Lozan görüsmelerini yürüten Ismet Inönü'yü kücük düsürmeye calisan dünkü isgal güclerinin isbirlikcilerinin torunlari Demokrat Parti ile bagimsizligimizi kaybettigimizi söylemek mertligini asla gösteremiyorlar.

 

AB serüveni AKP ile tam bir bulmaca durumuna gelmistir.Insanlara öyle bir umut verildi ki ha girdik ha giriyoruz gibi bir ortam olusturuldu.Imzalar atildi müzakere tarihi alindi ve müzakereler basladi,bir gecede yüzlerce uyum yasasi gecirildi meclisten.Millet yeni ufuklara yönelmenin dayanilmaz mutlulugunu yasamaya basladi.Ilk yillar gayet olumlu yürüdü bu isler,ama birden birseyler olmaya basladi.Özellikle secimler kazanildikca AB'ne girmek icin caba sarfeden AKP hükümeti demokrasiyi rafa kaldirarak Islamci,baskici bir yol izlemeye basladi.Gazeteciler tutuklandi,TSK hallac pamugu gibi atildi,sahte belgelerle serefli subaylar tutuklandi ülke tam bir korku paranoyasina saplandi.AB uyardikca AKP hükümeti gidisini degistirmedi.Son aylarda yasadigimiz demokrasilerde asla mümkün olmayan uygulamalar ve yasaklarla artik ülkede tam bir baski rejimi baslamis oldu.12 yil boyunca sevincte ve kaderde isbirligi yapmis olan hükümet-Fetulahcilar birbirine düstüler,paralel devlet yapilanmasi diye bir cadi avi  baslatildi.

 

Peki neydi bunlarin anlami?

 

AKP yani basbakan Erdogan,gercek anlamda AB'ne girme taraftari degildir.Bunu AB'de bilmektedir.Peki neden bu tiyatro oynaniyor sanki Türkiye AB'ne alincakmis gibi?

 

Cevap cok kolay:AB;Türk kamuoyunu AB'ne üye olacaksiniz diye bir bonbonla manipüle ederken,AKP hükümetine gerekli destegi vererek Türkiye'nin birlik ve bütünlügünü,üniter yapisini,milli degerlerini koruyan tüm yasalari degistirmesine imkan tanidi.Kürt acilimini alkislarken AB'nin ve ABD'nin maskelerinin altinda nasil sinsi sinsi güldüklerini ve nihayet basariyoruz dediklerini akli basinda olan herkes anlamistir.

 

Kürt Isyanlarinin bastirilmasi icin mücadele vermis olanlari katil ilan ederek Kürt isyanlarini hakli bir konuma getirmek bu planin bir parcasiydi.Bugün Kürtlere verilmesi düsünülen ÖZERKLIK dünkü SEVR'in icindeki maddelerden biridir.Yani bu özerklik müjdesi ile Lozan ortadan kaldirilmis olacaktir.

 

AKP'nin AB'ne girme derdi yoktur.Olmadigi icin AB müktesebatina aykiri yasalar ve uygulamalar var.AB Türkiye'ye Ortadoguda lider olabilme imkanini sunuyor.Bu nedenle AKP'nin antidemokratik yönetimine ragmen hala onu desteklemektedir.

 

Kimlerle ittifak yapiliyor demek biraz safdillik olur.Ittifaklar yapilmistir.Türkiye parsellenmistir ve basbakan Erdogan'in cumhurbaskani olmasiyla birlikte Türkiye son darbeyi yiyecektir.Bu yolda,simdiki genelkurmay,yargi organlari Kürtcü Parti isbirligi halindedir.

 

Emekli Tuggeneral:TÜRKER ERTÜRK dün Her Acidan programinda:Eger basbakan Erdogan'in cumhurbaskanligi engellenemzse Türkiye cözüm sürecine girer ve cözülür dedi.Bu söze katiliyorum.Türkiye'nin felaketten dönüsü icin son cikis tarihi cumhurbaskanligi secimidir.

 

AKP Dis güclerin senaryosudur.Basbakan Erdogan ABD'ye vermis oldugu sözleri yerine getirmek mecburiyetindedir yoksa delige süpürülücegini cok iyi bilmektedir ve öfkeside bundandir.Basbakan Erdogan,kendisine kimsenin karsi olmasini,istememekte ve tek adam olmak icin cirpinmaktadir.Bugüne kadar bunu basari ile yürüttü.Muhalefetin muhalefet gibi calismamasi basbakanin islerini kolaylastirmistir ve halende muhalefet kis uykusundan uyanmamistir.

 

Türkiye'nin ikinci SEVR'i yabanci sermaye ile olacaktir cünkü basbakan sicak para ile bugüne kadar ekonomik bir basari saglamis gibi gösterdi kendini ama ekonomi distan görüldügü gibi saglam degil.Basbakani korkutan budur.Ekonominin birden dibe vurmasi ki bu da ikinci SEVR'i güclendiriyor.Yani dün Birinci Dünya Savasina Alman Bankerlerle anlasilarak girilmis,bugünde yine yabanci bankerlerin oyunlari ile karsi karsiyayiz.

 

Basbakan Erdogan'in tek basina verdigi kararlar sadece yasak kararlaridir.Baski ile halki sindirerek,muhalefete karsi komplolar düzenleyerek,TSK'YI tasviye ederek,emniyeti kontrol altina alarak,yargiyi avucuna cekerek kayitsiz sartsiz bir itaat rejimi yaratmak ve ittifak ettigi güclerin kendisine verdigi misyonu böylece tamamlama ortami olusturmaya calismaktadir.Zaten son dönemlerdeki saldirganligina bakildiginda bunun normal olmadigini anlamak zor degildir.Nedir amaci diye sormak bile tehlikeyi önemsememek veya anlamamak demektir.Amac ortadadir.Amac Kürdistanin kurulmasi,Türkiye'nin SEVR'in Kürt ve Ermenilerle ilgili maddelerini yerine getirmesi icin kendisine verilen görevi sonuclandirmaya caliskmaktadir.

 

Daha gercekci olmak gerekirse,Türkiye Iktidar Partisi,muhalefeti,Genelkurmayi,Emniyeti,üniversitleri,aydinlari ve halkin büyük kesimi ile bir ihanetin icindedir halk henüz bunu tam olarak  algilamis degildir cünkü algilayamamasi icin iktidarin medyasi müthis bir caba sarfetmektedir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.