Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !


Renaultferrari

Önerilen İletiler

Misafir ALLAHUEKBER

Biz biriyle ilişkiye gireceğimiz zaman, ilişkiye gireceğimiz kızı 'bunu allah emretti, ben peygamberim, benimle olursa cennete gidersin, boşanırsan cehenneme gidersin. Ha bi de benden sonra kimse seninle evlenemez o da allahın emri ama cennet senin ayağının altında, tepe tepe kullan' diyerek kandırmıyoz. İnsanların dini duygularını, onlarla ilişkiye girmek için sömürmüyoruz. Yaşı uygunsa, torunumuz yaşında değilse, nenemiz yaşında da değilse, duygusal bi çekim de varsa bi ilişki yaşıyoz. Sanki herkes aids, bi tek müslümanlar değil! Flört sıradanlaşacak tabi, ne olacağıdı ya? İnsanlar birbirlerini ilk defa gerdek gecesinde mi göreceğidi? Ya da dedemiz nenemiz yaşındaki insanlarla mı evlendirilecektik babamız o kimsenin nüfuzundan nemalanacak diye? Dikkat çekerim, Muhammed önce nüfuzundan yararlanmak için kendinde 25 yaş büyük, yani annesi yaşında bi kadınla Hatice ile evlenmiş. Sonra da Muhammed'in nüfuzundan yararlanmak isteyenler, ona torunu yaşındaki kızını vermiş. Brezilya dizileri gibi.

ALLAH (C.C.) SIZE HIDAYET ETSIN. TABI BU IMAN ILE ALAKALI.SIZIN EFENDIMIZE YANI ISLAMA BAKISINIZDA SIKINTI VAR.RABBIM YARDIMCINIZ OLSUN.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...
  • 4 hafta sonra...

Sadece iki üç soru soracağım. Diyelim ki Ayşe 14 yaşındayken Muhammed'le evlendi. Öyle değil ama öyle olduğunu kabul edelim bi anlık.

.

.

.

Diyelim ki Ayşe 14 yaşındaydı, yine farketmez. 14 yaşında kızcağız bu. 50 küsür yaşında birine veriliyo. Yine aynı şey. 3 yaşın aramızda lafı olmaz. Olan Ayşeye olmuş.

Genç bir zihne ihtiyaç olduğu için evlenmişitr. Peygamberimizin hadislerini, sünnetlerini daha iyi tutacak genç bir zihin. Ayrıca zorla evlenmemiş merak etme. Gönül rızasıyla evlenmiş. Dinde zorlama yoktur diyen biri biriyle zorla evlenir mi? Ya da zorla evlenen biri dinde zorlama yoktur der mi? Basit düşünmekten başka bişey yapmıyosunuz.. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

benim anlamadığım birader inanmak istemediğin inanmadığın yanlış olarak gördüğün bir dine taş atmak için mi yoksa gerçekten allahı aramak içinmi burdasın ki zaten kurana inanmayan bir insan allahın varlığına nasıl inansın ki ona allahın olduğunu söyleyen bişey yok ne diyor kuran bunu muhammed indirdi diye yalanlayanlar toplayın bütün ortaklarınızı ve bir ayetin benzerini yazmayı deneyin .. şimdi sen peygamberin hangi yaptığını örnek aldında bu evlilik durumuna takıldın kusura bakma ama hakaret edip taşlama yaptığın Allahın resulu sen kabul etmeye bilirsin sen kabul etmedin diye de allahı aciz bırakacak değilsin her şey onun resulunu koruyacak olan da odur bence fazla dil uzatma zira rabbim müdahale ederse artık çok geç olur senin için sevmeye bilirsin ama hakaret edip kötüleme çık git neye inanıyosan onu yaşa senin dinin sana benim dinim bana diyor kuran ...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peygamberliğin gelişinden on yıl sonra, elli yaşındayken eşi Hz. Hatice’yi kaybeden Peygamberimiz (asm.) kendisine hem ev işleri ve çocuklarının bakımında yardımcı olacak, hem de İslâm’a davet faaliyetlerinde destek olacak eşlere ihtiyacı vardı. Bunun için bir yandan yaşlı ve dul bir kadın olan Sevde’yi, öte yandan da en yakın arkadaşı olan Hz. Ebubekir’ in kızı Hz.Ayşe’yi istetti.

Hz. Peygamberin bu isteği, vahyin başlangıcından on yıl sonradır. Hz. Ayşe vahiy başlangıcından beş altı yıl önce doğmuştur. Dolayısıyla Hz. Ayşe’nin Peygamberimizle evlendiği yaşın on yedi-on sekiz olduğu ortaya çıkar.

Bu konu, daha detaylı bir şekilde Mevlana Şibli’ nin “Asr-ı Saadet” kitabında geçer. (İst. 1928. 2/ 997)

Hz. Ayşe’nin evlendiği zaman yaşının büyük olduğunu, ablası Esma’nın biyografisinden kesin olarak anlıyoruz. Eski biyografi kitapları Esma’dan bahsederken diyorlar ki: “Esma yüz yaşındayken, Hicretin 73. Yılında vefat etmiştir. Hicret vaktinde yirmi yedi yaşındaydı. Hz. Ayşe ablasından on yaş küçük olduğuna göre, onun da hicrette tam on yedi yaşında olması icap eder. Ayrıca Hz. Ayşe, Hz. Peygamber’den önce Cübeyr’le nişanlanmıştı. Demek evlenecek çağda bir kızdı.” (Hatemü’l Enbiya Hz. Muhammed ve Hayatı, Ali Himmet Berki, Osman Keskioğlu, s. 210)

Not: Konuyla ilgili Dr. Reşit Haylamaz'ın "Âişe Vâlidemiz’in Evlilik Yaşı" başlıklı şu makalesini de okumanızı tavsiye ederiz:

 

Devamını sonuna kadar üşenmeden okumanızı tavsiye ederim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Öncelikle size şundan bahsetmek istiyorum
Yahudilerle girdiğim birçok tartışmada gördümki onlar bu olayı bir kısmı sübyanlık bir kısmı ise nefretten eli titrer halde zavallıca 'taciz' olarak değerlendiriyorlar
Burada mesajım şu madem bu bir tacizdi madem bu bir kadın istismarıydı neden Hz Aişe bu evlilikten mutlu oldu?
Neden Islamı seçti ve Islamda danışılan biri haline geldi?
Emin olun mutsuz olsaydı Mekkede kuvvetli bir putperest otoritesi varken gider ona sığınırdı
Siz deistler ise hala bunun bir istismar olduğunu savunuyorsunuz
Ayrıca sübyancı falan filan diyenlerede şunu sormak isterim
Neden Hz Peygamber kendinden 15 yaş büyük olan Hz Hatice ile evlendi?
Son olarak şu gerçeğede parmak basmadan geçemeyeceğim
Bu deist şahıslar Islam hakkında milyar şeyi kabul ettide soru işareti olarak bu mu kaldı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Öncelikle peygamberimize dil uzatanin muslumanligi tartışılır. Sonra peygamberimizin 40 yaşına kadar kendinden 15 yaş büyük olan bir kişiyle evli kalmasi,çok evlenmesinin şehvani olmadığını ispatlar. Hem ona dil uzatanlar önce kendi hayatlarını bir gözden geçirdiler. Ayrıca inanmak isteyene delil çoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eşlerinden Aişe, Hz. Muhammed'e şöyle diyor:

-"Ma era rabbeke illa yüsariu hevake" (Bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu't-Tefsir/33/7,Kitabu'n-Nikah/29;Diyanet yayınlarından Tecrid, hadis no:1721;Müslim, e's-Sahih, Kitabu'r-Rıda/49,hadis no:1464;İbn Mace Sünen, Kitabu'No:-Nikah/57, hadis No: 200; Ahmed İbn Hanbel,6/134,158)

Nedir bu sözün Türkçesi?

"Vallahi Rabbinin, senin arzunu hemen yerine getirdiğini görüyorum." (Ahmed Davudoğlu, Sahih-i Müslim Terceme ve Şerhi. 7/402)

"Rabbin Teala (kadınlarının değil) ancak senin arzunun tahakkuna müsaraat ediyor. (Çeviri: Kamil Miras, Diyanet Yayınlarından)

Aişe'nin sözü dilimize şöyle de çevrilebilir:

"Bakıyorum da, senin Efendi Tanrın , yalnızca senin şeyinin keyfini (hevanı) yerine getirmek için koşuyor."

Hadiste, efendi tanrının yalnızca Hz. Muhammed'in hevası için koştuğu açıkça belirtiliyor.

Heva: İnsanın arzusu, isteği. Ama buradaki herhangi bir arzu, istek değil; cinsel istektir söz konusu olan. Çünkü buradaki konu, cinsel isteğin üzerinde durulduğu bir konu. Ayrıca "heva" söylendiğinde ilkin bu kavramda kullanılır. Rağıp da, heva için : "Meylun'nefsi ile'eş-şehveti" (Bkz. Müfredat, Heva) diyor. Yani "nefsin şehvete eğilimi."

Rağıp, aynı yerde, hevanın "şehvete eğilimli olan nefsin kendisi için de söylenebileceği"ni belirtiyor.

Aişe neden böyle diyor?

Hz. Muhammed'in çok karısı var. Yaşlanmış olan Sevde Bint Zema'nın dışında hepsi genç, hepsi güzel. Ve hepsi de cinsel istekli. Adalet olsun diye, Hz. Muhammed'in bunlarla cinsel birleşmesi sıraya konmuştur. Sevde'nin dışında kimse, sırasını başkasına kaptırmak istemiyor. İşte bu böyleyken, "ayet" geliyor; durumu değiştiriyor:

Hz. Muhammed'in "heva"sı, "adalet"in önüne geçiyor:

Hz. Muhammed'in kadın seçimi, cinsel alandaki isteği, hadisteki sözcüğü ile hevası, adalete baskın geliyor ve sıra Hz. Muhammed'in isteği doğrultusunda, ayetle bozuluyor. Ahzap suresinin 51. Ayeti şu sözlerle başlıyor:

-"(Ey Hz. Muhammed!) Onlardan (yani Eşlerinden) dilediğini geriye bırakır, dilediğini öne alabilirsin..."

Ne demek bu?

Hadis ve yorumlara göre şu demek:

-"Ey Hz. Muhammed! Artık nöbet, sıra zorunlu değil senin için. Nöbeti, sırası gelse bile, dilediğin karınla cinsel birleşmeyi erteleyebilir, ondan önce dilediğin karınla yatabilirsin."

Sözün özü: Kuran'ın tanrısı, Hz. Muhammed'in, Eşleriyla olan cinsel ilişki düzenindeki işini kolaylaştırıyor. İlişkiyi sıraya koyma zorunluğunu kaldırıyor. "Hangi karınla ne zaman yatmak istersen özgürsün" diyor.

İşte bunun üzerine Aişe dayanamayıp o sözü söylüyor:

-"Görüyorum ki senin Efendi Tanrı'n, senin şeyinin keyfini ..."

Aişe, bu durumu daha sonra, Ahzap'ın 51. Ayeti gelince anladığını; 50. Ayet geldiğindeyse bunu pek anlayamadığını ve o nedenle, 50.ayette, Peygambere kendini (hem de mehirsiz olarak) verebilecek kadından söz edilince şu tepkiyi gösterdiğini belirtiyor:

-"Olacak şey mi? Bir kadın utanmaz mı ki, kendini bir erkeğe armağan etsin?" (Tecrid, hadis no:1721)

Karılar içinde ayrıcalıklı olanlar:

Hz. Muhammed, kimi Eşlerinı daha çok severdi. Kimini de daha çok tutardı. En çok tuttuğu Eşlerinın başında Aişe geliyordu. Ebubekir'in kızıydı, o nedenle de etkiliydi. Zaman zaman Hz. Muhammed'e kafa tutar gibi durumları bile olabiliyordu. Zeki de olduğu için, birtakım ayrıcalıklar sağlayabilmişti. Hz. Muhammed'in cinsel ilişkilerindeki sıra düzeni bozulunca, karılar içinde en çok yararlanan o olmuştu. Boşamasın diye Hz. Muhammed'in hoşnutluğunu kazanmak isteyen yaşlı ortağı Sevde Bint Zem'a'nın "gün"ünü almıştı. Başka kumaların gününde de Hz. Muhammed'le yatabilirdi. Hz. Muhammed istediğinde, kendi günüyse başkasına vermezdi. Hz. Muhammed'in canı başka kadınla yatmak istese bile vermezdi gününü, sırasını.

Aişe: "Günümü kimseye vermem"!

Aişe'nin anlattığına göre: Hz. Muhammed'e, herhangi bir karısının gününü, sırasını gözetmeksizin; dilediği karısıyla dilediği zaman yatma özgürlüğü veren "ayet", yani Ahzab suresinin 51. ayeti geldikten sonra da, Hz. Muhammed'in Aişe'nin gününde başka kadınla yatmak istediğinde Aişe'den izin alma gereği duyardı. İzin isterdi ama Aişe geri çevirirdi:

-"Eğer izin verme, vermeme yetkim varsa vermek istemiyorum. Tanrı elçisi! Bilesin ki hiçbir kimseyi sana (seninle yatmaya) yeğ tutmam."( Bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu Tefsiri'l-Kur'an/33/7)

Hadisten anlaşıldığına göre, Aişe'nin bu karşı koyuşuna Hz. Muhammed artık ses çıkarmamış; "Ayet var. Ayet bana istediğim zaman dilediğim karımla yatma yetkisini vermiştir" dememiş ya da diyememişti.

Hz. Muhammed'in Eşleri arasında hizipleşme

Peygamberin Eşleri iki hizibe ayrılmıştı: Bir kesimde Aişe, Safiyye ve Sevde vardı. Öbür kesimdeyse Ümmü Seleme ve peygamberin öteki Eşleri. Müslümanlar, peygamberin Aişe'ye olan sevgisini biliyorlar; o nedenle depeygambere bir armağanda bulumak isteyen biri olduğunda armağanı sunmayı geciktirir; peygamber Aişe'nin odasına gittiğinde sunardı.

Hz. Muhammed' in Eşleri: "Adalet isteriz!"

Bunu üzerine, Ümmü Seleme hizibi söylenmeye başlandı. Bu kesimde olan kadınlar gidip Ümmü Seleme ile konuştular:

-Ümmü Seleme! Peygambere söyle. Herkesle konuşsun; Peygambere kim bir armağan vermek isterse, peygamberin hangi karısının yanında bulunduğuna bakmaksızın armağanını sunmasını duyursun.

Hz. Muhammed aldırmıyor:

Ümmü Seleme, Eşlerin dediklerini peygambere söyledi. Ama peygamber bir şey söylemedi. Karılar gelip Ümmü Seleme'ye sordular:

-Ne dedi peygamber?

-Bana bir şey demedi.

-Öyleyse bir kez daha söyle ona!

Ümmü Seleme, kendi gününde (ilişki için) geldiğinde peygambere yine söyledi. Ne var ki peygamber ona yine bir şey söylemedi. Kadınlar sorunca yine "peygamber bana bir şey söylemedi" dedi. Kadınlar da, "sana karşılık verinceye kadar söyle ona söylediklerimizi" dediler. Peygamber cinsel ilişki için dönüp geldiğinde, Ümmü Seleme ona kadınların dediklerini yine anlattı. Bu kez peygamber konuştu:


Hz. Muhammed: "Bana vahiy, yalnızca Aişe'nin gününde geliyor"!

-Aişe konusunda beni üzme! Bil ki, hiçbir kadın koynumdayken bana vahiy gelmez de, yalnızca o koynumda bulunduğu sırada bana vahiy gelir.

Bunun üzerine Ümmü Seleme şöyle dedi:

-Ey Tanrı Elçisi! Seni üzdüğüm için tanrıya sığınıp tevbe ediyorum!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Biz biriyle ilişkiye gireceğimiz zaman, ilişkiye gireceğimiz kızı 'bunu allah emretti, ben peygamberim, benimle olursa cennete gidersin, boşanırsan cehenneme gidersin. Ha bi de benden sonra kimse seninle evlenemez o da allahın emri ama cennet senin ayağının altında, tepe tepe kullan' diyerek kandırmıyoz. İnsanların dini duygularını, onlarla ilişkiye girmek için sömürmüyoruz. Yaşı uygunsa, torunumuz yaşında değilse, nenemiz yaşında da değilse, duygusal bi çekim de varsa bi ilişki yaşıyoz. Sanki herkes aids, bi tek müslümanlar değil! Flört sıradanlaşacak tabi, ne olacağıdı ya? İnsanlar birbirlerini ilk defa gerdek gecesinde mi göreceğidi? Ya da dedemiz nenemiz yaşındaki insanlarla mı evlendirilecektik babamız o kimsenin nüfuzundan nemalanacak diye? Dikkat çekerim, Muhammed önce nüfuzundan yararlanmak için kendinde 25 yaş büyük, yani annesi yaşında bi kadınla Hatice ile evlenmiş. Sonra da Muhammed'in nüfuzundan yararlanmak isteyenler, ona torunu yaşındaki kızını vermiş. Brezilya dizileri gibi.

Siz kizlari arabalarla, guzel sozlerinizle, paranizla, ickiyle, yalanlarinizla "seninle evlenecegim falan" kandirip ya da tamamen kizi sizi sevmesinden oturu iliskiye girip "ondan faydalanip" bir de bebek soz konusu oldugunda onu ya hunharca oldurtup "kurtaj" rahatca insanlikla alakasi olmadan "tamamen hayvansal icgudulerle" son derece saygideger biri gibi hayatina devem edebilen insan grubusunuz.  Bu insanlar herseyi mesru bir sekilde yapmis. Coluklarina cocuklarina sahip cikmislar. Sizin denginiz hz. Muhammed ve onun sahabesi degil ondan once gelmis olan cocuklarini diri diri topraga gomen arap toplumudur .  

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Ayşe 14 yaşında evlenmiş bile olsa, 14 yaşında bile olsa bi kızın dedesi yaşındaki bi adamla evlendirilmesinin ne kadar ahlaki olup olmadığını tartışmıyom bile. Kendi kızınızı dedesi yaşındaki biriyle evlendirirmiydiniz, düşünün yeter.

 

 

Hem kadınlıkla kızlık farkı oyun oynayıp oynamamakla değil, kızlığının bozulup bozulmamasıyla, cinselliği yaşayıp yaşamamasıyla belli oluyo. Ayşe, İfk olayı sırasında onüç yaşını bırak, dokuz yaşında bile olsa, evli olduğu ve cinsel ilişkiye girdiği için kadındır, müminati midir illimünati midir nedir işte ondandır :smile.gif. Kelimelerin anlamlarını kendi istediğiniz gibi değiştirmeyin. Kadınlığın kızlığın neye göre olup olmadığı belli. Hangi kültürde ne zamandan beri kadınlık kızlık zarıyla değil de yaşla ilgili olmuş? 30 yaşındaki bi bayan, cinsel ilişki yaşamadıysa kızdır. 12-15 yaşındaki bi bayan cinsel ilişki yaşadıysa kadındır.

 

 

Ayşe İfk olayı sırasında dedesi yaşında biriyle bikaç yıldır evli olan, dedesi yaşında birisiyle bikaç yıldır cinsel ilişki yaşayan, dedesi yaşında birinin bi kaç yıldır karısı durumunda bulunan 13 yaşında bi kadındır. Muhammed karısının yaşı 13 diye yola oyun oynamaya yollıcak da değildi heralde di mi? Yoksa kuran Ünsa dermiş de bilmem ne. Ünsa diyemez. Çünkü Ayşe ifk olayı sırasında evli bi kadındır. Yaşı 9 olsa da öyle, 5 olsa da öyle, 13 olsa da öyle. İfk sırasında Ayşe 13 yaşında.

Bir adam diyorsun, dedesi yaşında diyorsun, o zaman bir tek o adam dediğin mi böyle bir evlilik yapmış acaba... asırlar önce aile içi evlilik de vardı buna ne diyeceksin bakalım. o zaman normal bir şey mi diyeceksin. ve asırlar önce hatta binlerce yıl önce insan neden 800-900 sene yaşıyordu? bir fark vardı demek hayatta... o zaman 14 yaşında bir genç kız şimdi ki 20-22 yaşındaki kızlar gibi iri yapılı olurlardı. herşey doğaldı...

 

bir peygambere inanmasan bile hakkında bilgi sahibi olmadan yorum yapamazsın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hz. Aişe Validemizin Evlilik Yaşı

 

Bu konuya değinmemizin amacı ne Hz. Aişe’nin yaşını bahane ederek Efendimiz’e saldıran bahtsızlara, ne de kendi sınır tanımaz şehvetlerine buradan bir kılıf bulmaya çalışanlara cevap vermektir. Tek amacımız bu konuda kaynaklarımız arasında var olan gerçekleri tespit edip, bunu sizlerle paylaşmaktır.

 

Bir ilim ve irfan abidesi olan Hz. Aişe validemiz söz konusu olduğunda genel kanı onun Efendimiz’le 6–7 yaşlarında nişanlandığı ve 9–10 yaşlarında ise evlendiği yönündedir. Bu kadar küçük yaşta evlenmesine yapılan itirazlara ise savunmacı bir üslup ile bölgeye has iklim şartlarının kız çocuklarının erken yaşta buluğa ermesi olarak gösterilir. Gerçekte böylemidir? Sahi, Hz. Aişe validemiz, Hücre-i Saadet’e gelin olarak geldiğinde 9–10 yaşlarında mıydı? Savunmaya ve gizlemeye ihtiyaç duymadan kaynaklarımıza müracaat ettiğimizde, Aişe validemizin gerçek yaşını bulmamız açısından elimizin altında onlarca delil olduğunu görürüz. Gelin, yerimiz nispetinde bunlardan hiç değilse bir kaçına değinmeye çalışalım.

 

Hz. Aişe validemiz Efendimiz ile nişanlanmadan önce, Allah Resulü’nü Taif dönüşü himayesine alan Mekke’nin sayılı tüccarlarından biri olan Mut’im ibn Adiyy’in oğlu Cübeyr ibn Mut’im ile nişanlıydı. Eğer Hz. Aişe’nin 9 yaşında Efendimiz ile evlendiğini kabul edersek, 6-7 yaşında Efendimiz ile nişanlanmış olduğunu ve bu olaydan birkaç sene önce de Cübeyr ile nişanı bozduğunu söylemiş oluruz. Böyle bir iddia ise Hz. Aişe’nin Cübeyr ile nişanlandığında 5–6 yaşlarında olduğunu kabul etmek anlamına gelir ki, bununda açıklanacak hiçbir tarafı olmaz. Ama biz biliyoruz ki, İslam’ı davetin yankıları Mekke’de yayılmaya başladığında Mut’im: “Ben Muhammed’e inanan bir adamın kızını evime gelin olarak almam” diyerek nişanı geri atmış ve bu olaydan birkaç sene sonra da Efendimiz, Hz. Aişe ile nişanlanmıştır.

 

Diri diri kız çocuklarını toprağa gömen cahiliye Arapları genel itibari ile kız çocuklarının yaşlarını tutmazlardı. Toplumun tüm kınamasına rağmen kızlarını gömmeyip onları büyütenler, çocukları buluğa erdiklerinde Daru’n-Nedve’de bir tören düzenler ve kızlarının artık büyüdüğünü halka ilan ederlerdi. Eğer bu uygulamayı esas alırsak, Hz. Aişe’nin 9 yaşında evlendiği iddiasını, “9 yıldır ay hali görüyordu” şeklinde anlamak gerekecektir. 9 yıldır ay hali görmesi ve bir 9 yılda çocukluk dönemini dikkate alınca, Hz. Aişe validemiz evlendiğinde 18 yaşlarında bir genç kız olduğu anlaşılacaktır.

 

Hz. Aişe validemiz yıllar sonra Mekke’nin ilk dönemlerinde inen bir sûre olan, Kıyamet Sûresinin iniş zamanı sorulduğu zaman: “ Ben Mekke’de sokaklarda oynayan bir çocuk iken Kıyamet Sûresinden şu ayetler nazil oldu” diye cevap vermesi, onun yaşını tespit etmemiz açısından önemli bir işarettir. Bu sûrenin Nübüvvetin 3. yada 4. yılında nazil olduğunu hatırlarsak, Aişe validemizin de oyun oynayacak ve dile getirilen sûreyi aklında tutacak bir yaşta olması gerektiğini de dikkate alırsak; o günlerde en az 6–7 yaşlarında olması icap edecektir. Hz. Aişe’nin Efendimiz ile evliliğinin Nübüvvetin 13. yılında gerçekleştiğini hatırlarsak, demek ki; bu evlilik Kıyamet Sûresinin nazil olmasından yaklaşık 10 yıl sonra olduğunu kabul etmek zorunda kalacağız. Böyle olunca da Aişe validemizin evlendiği zaman yaşının en az 17 yada 18 olduğu anlaşılacaktır.

 

Birçok tarihi kaynak Aişe validemiz ile ablası Esma arasındaki yaş farkının 10 olduğunu söylerler. Hicretin 73. yılında 100 yaşında vefat etmiş olan büyük İslam kadını Hz. Esma hicret sırasında 27-28 yaşlarında idi. Eğer o bu yaşlarda idiyse ve Aişe validemizden de 10 yaş büyük idiyse, demek ki Hz. Aişe’de hicret sırasında 18 yaşlarında idi.

 

Bugün hadis kitaplarımızda yer alan ve Hz. Aişe Validemiz’in Mekke yıllarıyla ilgili olarak anlattığı bazı rivayetler, onun yaşını tespit edebilmemize yardımcı olacak niteliktedir. Bunlardan birkaçına değinirsek, mesela; Risâletten kırk yıl önce gerçekleşen ve tarih belirlemede bir ölçü olarak kabul gören Fil hadisesinden geriye kalan iki kişiyi Mekke’de dilenirken gördüğünü söylemesi; Mekke’nin en sıkıntılı günlerinde Allah Resûlü’nün sabah-akşam kendi evlerine geldiğini ve bu sıkıntılara dayanamayan babası Hz. Ebû Bekir’in de Nübüvvetin 5. veya 6. yılında Habeşistan’a hicret teşebbüsünde bulunduğunu detaylarıyla birlikte anlatması; ilk defa namazın ikişer rekat farz kılındığını, mukim olanlar için daha sonraları onun dört rekata çıkarıldığını, ancak sefer durumlarında yine iki rekat olarak bırakıldığını ifade etmesi gibi rivayetler onun yaşı konusunda bize ip uçları verecek niteliktedir.

 

Hz. Aişe validemizin doğum tarihindeki ihtilafların bir benzeri vefat tarihinde de görülmektedir. Ama biz bazı detayları ve rivayetler arasındaki ilişkileri dikkate alırsak, onun Hicri 58. yılda, 74 yaşlarında vefat ettiğini kabul edebiliriz. Eğer o 74 yaşında vefat etti ise, Efendimiz’den sonra 48 yıl dul olarak yaşadı ise, Allah Resulü ile evliliği de 9 yıl sürdü ise; demek ki, Aişe validemiz, Efendimiz Daru’l-Beka’ya hicret ettiğinde 26, evlendiğinde ise 17–18 yaşlarında idi.

 

İşte burada ancak birkaçına yer verebildiğimiz delilerden anlaşılacağı gibi, bilinenin aksine Hz. Aişe validemizin evlilik yaşı 9 veya 10 değil, 18’dir.

 

Muhammed Emin YILDIRIM

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir davamm islamm

Hz. Aişe: Peygamberimizin dul olmayan tek eşidir. Peygamberimiz genç yaşta olan (17-18 yaşlarında : Hz. Aişe’nin ablası Esma hicrette 27 yaşındaydı. Hz. Aişe ablasından 10 yaş küçük olduğuna göre onun da hicrette tam 17 yaşında olması gerekir. Ayrıca Hz. Aişe peygamberimizden önce Cübeyr’le nişanlanmış, daha sonra dini nedenlerle ayrılmışlardı. Demek ki evlenecek çağda bir kızdı, nişanlanmış, nişan bozulmuş sonra peygamberimizle evlenmiştir-) Hz. Aişe ile evlenir.Hz Ebu Bekir'in kızıdır. Müslüman hanımların sormaya utandığı sorulara cevap vermesi için peygamberimiz Hz. Aişe ile evlenmiş ve onu öğretmen olarak yetiştirmiştir. Hz. Aişe peygamberimizden 2000 hadis rivayet etmiş, Müslüman kadın ve erkeklere öğretmenlik yapmış, hatta Müslüman orduların komutanlığını dahi üstlenmiştir.

 

Hz. Hafsa: Dul, Hz. Ömer'in kızı.Hz. Ömer kızını önce Ebu Bekr sonra Osman ile evlendirmek ister, mazeret sunarlar, Hz Resul İslam davasında yoldaşı, Ömer'in dul kızı ile - tıpkı Hz Ebu Bekr'in kızı gibi - evlenir, gönlünü ferahlatır.

 

Huzeyfe kızı Zeynep: 60 yaşında dul, Hz Resul'e :" Benimle evlenir misin " der, Hz Resul kabul eder.Kısa süre sonra vefat eder.

 

Ümmü Seleme: 65 yaşında 4 çocuklu dul,kendi deyimi ile : " Ben yaşlı, kıskanç , yetimlerin annesi bir kadınım ." der.Hz Resul O'na evlilik teklif eder, Ümmü Seleme annemiz kabul eder.

 

Cahş kızı Zeynep: Dul - Detay aşağıda - *

 

Cüveyriye: Esir . Esir ve cariyelerle evlenmek âdet değil iken peygamberimiz onlar ile evlenerek onların da aile kurma haklarının olduğunu , onlarında insan olduğunu çevresindekilere ispat eder . Cüveyriye, Mustalik oğulları kabilesinin reisinin kızı idi.Savaşta esir düşer, özgürlük bedelini bizzat Hz Resul öder, onu azat eder.Bunu duyan babası ve iki oğlu Müslüman olur.Kızı ile anlaşır, özgür olan Cüveyriye Hz Resul ile evlenir.İslam ordusu bu hal üzerine:" Annemizin akrabalarını esir etmeyiz." diyerek geri kalan esirleri serbest bırakır.

Safiye: İsrail Oğulları soyundan, kabile reislerinin birinin kızı idi.Dul idi ve tutsaktı.Hz. Resul O'na :" ister malını al, git özgürsün " der, " İster kal, Müslüman ol, benimle evlen." diye teklifte bulunur.Safiye annemiz özgür iken teklifi kabul eder ( Mir'âtü'ş-Şuun )

Ümmü Habibe: 55 yaşında dul, Mekke reisi ünlü İslam düşmanı Ebu Süfyan'ın kızı. Mekke'den uzakta, Habeşistan'da dul kalır.Çok zorluk çeker.Hz: Resul elçi göndererek O'na evlenme teklif eder.Evet der Ümmü Habibe annnemiz .Necaşi kralı nikahı vekiller vasıtası ile kıyar...

 

Meymune: 2 çocuklu dul,Hz Resul'un amcası Abbas'ın baldızıdır.HZ Abbas vasıtası ile Hz Resul'e evlilik teklifinde bulunur, Hz resul kabul eder.

 

Mısırlı Mariye: Cariye. Hz Resul kendisi ile evlenir.

 

Hz. Resul 50 küsür yaşına kadar tek eşle evli kalıyor ,her türlü dünyevi teklifleri reddediyor ve 50 yaşından sonra genç ve zengin bir çok kız yerine koruma ve tebliğ amacını güden , karşılıklı rızaya dayanan evliliklerini objektif olarak inceleyen herkes evliliklerin hiç birinde dünyevi bir amaç olmadığını görebilirler yeter ki tarafsız olarak olayları inceleyebilelim.

 

Bazılarının aklına şu soru takılabilir, evlenmeden o kadınlara yardım yapılamaz mı idi ?

 

NE KADAR IYI BILINIRSE BILINSIN BIR ERKEK DUL BIR KADININ EVINE ARADA BiR BILE OLSA VE KADINLAR 50-55-65 YASLARINDA BILE OLSA UGRARSA DEDIKODU KAÇINILMAZ OLUR! ÖZELLIKLE BÜTÜN PROJEKTÖRLER ÜZERINE ÇEVRILI VE DEVAMLI HATASI ARANAN BİR UYARICI VE “REJİM DÜŞMANI “ ( ! ) OLURSAN... HZ. MUHAMMAD’E DÜŞMANLARI (HAŞA ) “ DELİ, CİNLENMİŞ , YALANCI... “ DEDİLER AMA HİÇ BİR DÜŞMANI ONA " ŞEHVET DÜŞKÜNÜ , ÇIKARCI, RÜŞVETÇİ , ..." DİYEMEMİŞTİR. ÖZELLİKLE BU KONULARDA DÜŞMANDAN DAHA İYİ ŞAHİT Mİ OLUR.. AYRICA EFENDİMİZİN OLAYA CİNSEL AÇIDAN YAKLAŞMADIĞININ BİR DİĞER DELİLİ BAZI ANNELERIMIZIN "YASLARINDAN DOLAYI" O TÜR IHTIYAÇ DÖNEMINI ÇOKTAN GEÇTİKLERİDİR,MESELA SAFİYE ANNEMİZ : SENİNLE EVLİ OLMAK BANA YETER" DİYEBİLMİŞTİR. HELE YAS 50 -65 ARASI İSE VE ÜLKE INSANLARIN ERKEN OLGUNLASIP YASLANDIGI SICAK BIR ÜLKEDE YAŞANILIYORSA ...

Suudi araştırmacı ve tarihçilerden Süheyla Zeynelabidin ise Hz. Ayşe`nin Peygamberimiz ile evlendiğinde yaşının 19 olduğunu araştırmaları sonucu ulaşmıştır.

 

 

Burada akla, "Madem öyle; bugüne kadar bu mesele niye bu şekilde gündeme gelmedi?" şeklinde bir soru gelmektedir. Yakın zamana kadar bu hususta olumsuz hiçbir beyan serdedilmemiş; ne Ebû Cehil gibi her fırsatı aleyhte değerlendiren muannit bir firavundan ne de Abdullah ibn Übeyy ibn Selûl gibi olmadık yerden fitne ve iftira üreten nifakın adresi olmuş birisinden bu evliliğe herhangi bir itiraz söz konusu olmamış, olamamıştır. Çünkü ortada itiraz edilecek herhangi bir durum yoktur.Kısaca; Hz. Resul'ün Âişe Vâlidemizle evliliklerinde bir anormal durum olsa idi, Zeyneb Vâlidemiz’le izdivacında fırtına koparmak isteyenlerle, Benî Mustalık Gazvesi dönüşünde ve hiç olmadık yerde Âişe Vâlidemiz’e iftira atanların, onlar açısından önem arz eden böyle bir meseleyi dillerine dolamamaları düşünülemezdi. Sonuç nasıl olursa olsun sadece başlı başına bu bilgi bile, Âişe Vâlidemiz’in evliliği konusunda olumsuz herhangi bir durumun olmadığını ispat için yeterli bir güce sahiptir.

 

 

 

... YAZI BÜTÜNÜ İLE OKUNUNCA ZATEN HZ. MUHAMMED'IN DÜNYA ZEVKINE DÜSKÜN OLMADIGININ ÖRNEKLERI ILE DOLU OLDUĞU GÖRÜLECEKTİR.

MONTESQUİEU , KANUNLARIN RUHU ADLI ESERİNDE ŞUNU SÖYLEMEKTEDİR: " İKLİMİ SICAK OLAN ÜLKE KADINLARININ İHTİYARLIKLARI, 20 YAŞINDAN SONRA BAŞLAR..."

 

NE MUTLU O’NA VE O’NUN İZİNDEN GİDEBİLENLERE !

 

HZ. RESUL HAKKINDA BATILI AYDINLARIN BAZI SÖZLERİ:

 

Thomas Carlyle:’İnsanlar her şeyden daha fazla Muhammed’e kulak vermelidir. Diğer bütün sözler, onun karşısında boş sözlerdir.’

 

Prof.Dr.H. Mones:’O’nun her sözü bir vecizedir.’

 

Jane Pelo:’O’nun davasında heyecanı asildi.’

 

Aleksi Lovazon:’O Allah tarafından gönderilmiş bir hak peygamberdir.’

 

G’la Faytt:’Ey şanlı arap!Aşk olsun sana....Adaletin ta kendisini bulmuşsun.’

 

Raymons Leronge:’14 asır geçmesine rağmen Hz. Muhammed bu zamanın tek rehberi,tek hidayet resulüdür.’

 

Sosyolog V.D.Eratsen:’Ben şahsen Hz. Muhammed’in hayranıyım.’

 

Prof.Jules Masserman:’Bütün zamanların en büyük lideri Muhammed idi.’

 

Prof.Dr. Michael Hart:Muhammed tarihte dini ve dünyevi açılandan en üstün başarıya ulaşmış tek kişidir.’

 

Tolstoy: Muhammed, hürmet ve saygıya fazlasıyla lâyıktır.

 

Gibson: Hz. Muhammed’i sevmeyenler onu yeterince tanımayanlardır.

 

Dostyoyevski: Büyük İslâm Peygamberi yüce yaratıcının katına çıkıp onunla buluşmuştur. Ben Mirac’a bütün kalbimle inanıyorum.

 

B. Smith: Büyük liderlerin hayat ve karakterleri ile yapılan eleştiriler İslâm Peygamberi için yapılamaz.

 

Prens Bismark: Senin asrında yaşayamadığımdan dolayı çok üzgünüm Ey Muhammed. Kur’an Allah’ın kitabıdır. İnsanlık senin gibi bir kabiliyeti bir defa görmüş bir daha göremeyecektir. Ben senin önünde hürmet ve saygı ile eğilirim.

 

Geothe: Hiç kimse Muhammed’in kurallarından daha ileri bir adım atamaz. Biz Avrupa Milletleri medeni imkânlarımıza rağmen Hz. Muhammed’in son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız. Şüphe yok ki bu yarışmada kimse onu geçemeyecektir.

 

Shebol: Hz. Muhammed insan olması itibari ile bütün insanlık onunla övünür. Biz Avrupa’lılar 2000 sene sonra onun kıymetine ve hakikatine yetişsek en mesut ve en bahtiyar nesiller oluruz.

 

Bernard Shaw: Ben bu hayret uyandırıcı insanın hayatını inceledim. Benim görüşüme göre onu insanlığın kurtarıcısı olarak tanımamız lâzımdır.

 

Voltaire: Türk kardeşime diyeceğim ki; senin dinin bana çok saygı değer bir din görünüyor... senin dinin çok asil.

 

Lamartine: İnsan büyüklüğü hangi ölçüyle ölçülürse ölçülsün acaba ondan daha büyük bir insan bulunur mu?

 

Knematirul: Herkesin itiraf etmekten çekindiği şeyi ben haykırıyorum. Hz. Muhammed hiç kimse ile kıyaslanamayacak kadar büyük bir devrimcidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Ayşe 14 yaşında evlenmiş bile olsa, 14 yaşında bile olsa bi kızın dedesi yaşındaki bi adamla evlendirilmesinin ne kadar ahlaki olup olmadığını tartışmıyom bile. Kendi kızınızı dedesi yaşındaki biriyle

.

.

.

Yaşı 9 olsa da öyle, 5 olsa da öyle, 13 olsa da öyle. İfk sırasında Ayşe 13 yaşında.

öncelilkle sen o konuşmanı düzel Ayşe diye hitap ettiğin Zat MÜMİNLERİN ANNESİDİR ayrıca dedesi yaşında dediğiniz kişi de BU ALEMLERİN EFENDİSİ HZ.PEYGAMBER DİR bunu bil öyle konuş!!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hz. Ayse bir peygamber ile evli olan saliha bir kadindir 

 

Ayette dendigi gibi maliyla ve caniyla mucadele etmistir , ordu komutanidir ... 

 

pisman da olmamistir - 

 

Peygamberimiz hicbir kadini yaninda zorla tutmamistir bilakis kadinlari ozgur olmalari icin bilinclendirmis ve kendinden once Allaha alistirmistir ... Allah ozgur iman sever putsuz saf vahye acilmis kalp sever

 

 

Hz. Ayse'ye daha kucucuk yasinda Allahin bir ikramidir Peygamberimiz SAV 

 

 

bu arada Kuran 9 yasinda ewlendirin demez !

 

Peygamber Hz. Ayseye etraftan laf solettirmemek icin de kendi inisiyatifini kullanarak onu kendi uzerine almis olabilir . 

 

Kutlu bir davaya omrunu adamis bir sahis icin nefsi en terbiyeli hale gelmis mubarek bir sahis icin 9 yasinda cocukla ewlendi demek onu itibarsizlastirmaya yetmez

 

hz, Ayse Peygamberin hep yaninda oldu  asikti ona ... bircok kadinin ruyasinda goremeyecegi bir evliligi oldu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bakiniz Peygamberimiz hz. Ayseyi egistmistir ve dilerse gidebilecegi bir zamana kadar yaninda tutmustur ...

 

ama gordugumuz kadari ile Peygamberimize duskun en cok kiskanan esi yine kendisi olmustur - 

 

 

 

demek ki Allahin kaderde bilip bizim ise ongoremedigimiz bir konuda ufuk genisligi ile bakicaz olaya 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Allah'ın kulu

Peygamberimiz gibi bir kişiliğe sahip olamamak değil mi sizi delirten ve O sadece Muhammed değil Hz Muhammed Mustafa as dır ve onu yükselten de ona bu dereceyi görevi veren de seni yaratandır İslâm misyonerleri Dediğin senin gibi Allah için yasayan tertemiz insanlardı ACABA SEN HERŞEYI ÇOK BİLDİĞİNİ SANAN EBU CEHIL HIÇ ONLAR KADAR TEMIZ OLABILDIN MI YOKSA OLAMADIĞIN İÇİN MI BU ISYANIN ALLAH EMRETTIKTEN SONRA SENIN BU DIN ADINA YAPILAN HIÇ BIR ŞEYI ELEŞTIRMEYE HAKKIN YOK ÇÜNKÜ YOKTAN VAR EDILEN SEN ALLAHA PEYGAMBERINE VE KURANA İNANMIYORSAN SAÇMA GELIYORSA GIT SENİN GIBILERLE YASA HZ AİŞE VALIDEMIZIN EVLILIK YAŞIYLA PEYGAMBERIMIZIN EVLİLİĞİYLE DE ALLAHIN GÖNDERMIŞ OLDUĞU BU DININ NURUNU SÖNDÜREMEZSİN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...
  • 1 ay sonra...

O kişinin kendisini peygamber ilan etmesi, allah denilen bişeyden sözler duyduğunu iddia etmesi, o duyduğunu iddia ettiği sözleri birleştirip tümüne kuran demesi ve kendi uydurduğu allahın kanıtı olarak .

.

.

.

kurtulamadı, olsun. Aaaaaa ama şansa bak yaaa, ben o kadar vicdansız değilim! Tüh!

Herkesi kendiniz gibi sanıyorsunuz. Size göre evlilik sadece cinsel ilişkiden ibaret. Ne adamsınız be?

Kitabı kendi uydurmuşmuş, sen hiç okudun mu o kitabı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DİKKAT !

Neyden konuşucaz ! Elbette Kuran dan ! Anlatabildik mi acaba !?

.

.

.

işte bu kadar !

"Müminati" demesinin sebebi çocuk olmadığından değil, artık evli olmasından ötürü çocuk olarak görülemeyip kadın sınıfına girmiş olmasından kaynaklıdır bu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sadece iki üç soru soracağım. Diyelim ki Ayşe 14 yaşındayken Muhammed'le evlendi. Öyle değil ama öyle olduğunu kabul edelim bi anlık.

.

.

.

yaşında kızcağız bu. 50 küsür yaşında birine veriliyo. Yine aynı şey. 3 yaşın aramızda lafı olmaz. Olan Ayşeye olmuş.

Seni  alakadar etmeyen ilgilendirmeyen ve bağlamayan bir mevzuyu ne kadarda düşünmüş ne kadarda içlenmiş ve üzülmüşsün .50 Yaşındaki Biri Diye Hitap Ettiğin ALLAHIN RESULU .Sen senin dinini veya inandığın her neyse onu bağlayan şeylere kafanı yor. En fazla 60 bilemedin 7o sene yorarsın..Ve emin  ol burada yazdıkların karşına çıkacak ..Mutlaka..!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hz. Muhammed ayşeyi kaç yaşında aldı filan bunlar mevzu bile değil. Muhammed yaşadığı bile belli olmayan bir masal kahramanıdır. Yaşadığı iddia edilen tarihten binlerce sene önce yaşamış kralların, firavunların, hakanların yaşadıklarına dair tonlarla tarihsel kanıt var. Muhammed hakkında ise hiç yok! Gerçek zamanlı olduğu bilimsel tarihlendirme yöntemleri ile saptanmış hiç bir belge yok. Kutsal emanetler adı altında pazarlanan metalar üzerinde hiç bir laboratuar incelemesi yapılmasına izin verilmemiştir. Mezarı denilen yeri açmak örnek almak aklın ucundan geçirilecek bir şey değildir. 

 

Tamamen efsanelere sarıp sarmalanmış bir hayalet var ortada. O yüzden ayşeyi kaç yaşında aldı filan diye bir sorun da esasen yok.

 

Sorun şu ki, islam dininin ana direğini oluşturan mushaf dediğimiz iki kapak arasını dolduran sayfaların hiç birinde kızların kaç yaşında nikahlanabileceğine dair bir sınırlama olmayışı. Örneğin adet görmeye başlamadan nikahlayamasınız şeklinde bile bir sınırlama bulunmuyor. Bu tür bir kitaptan beklenecek şey, bu konuda bir sınır, bir kural koymasıdır. Bunun olmayışı çok ama çok büyük bir eksiklik.

 

Sorun bununla bitse iyi, sorun daha büyük. Üstelik bu kitapta henüz adet görmemiş kızları boşamaktan bahsediyor! Yani adam daha adet görmemiş kızı nikahlamış, üstüne bir de boşuyor! (ilgili bölüm talak adı verilmiş bölümdür) 

 

Nisa adı verilmiş başka bir bölümde ise küçük yetim kızları nikahlamak için mehir verilip verilmeyeceği sorusuna fetva veriliyor. 

 

Bunlar ortada dururken Hz. Muhammed ayşeyi kaç yaşında nikahladı sorunu hiç bir önem taşımıyor. Müslümanların önce kutsalımız dedikleri kitapta bir sınırlama bulunmadığı gibi, küçük kızları nikahlamaya ve boşamaya dair ayetler olmasını bir açıklamaları gerekiyor. Ondan sonra Hz. Muhammed yaşadı mı, ayşeyi kaç yaşında nikahladı ona belki sıra gelir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Knematirul: Herkesin itiraf etmekten çekindiği şeyi ben haykırıyorum. ..... Muhammed.... 

 

laughing.gif Bunu görünce aklıma Sinan Çetin geldi. Bu bir toplantıda kendisine uzatılan mikrofona "adını söylemekten çekinmiyorum, Fethullah Gülen hocaefendi..." filan demişti! 

 

Tabii o zaman daha al gülüm ver gülüm cicim ayları! Daha ortada 17 Aralık filan yok! Sonra Gülen'in hangi konuma itildiğini ise herkes biliyor. 

 

Böyle gelip geçici laflar bir şey göstermez. Kaldı ki bunlar hep kasıtlı olarak abartılı, hatta tamamen farklı tercüme edilen laflardır. Onlar aslında ne demiş, müslümanlar nasıl tercüme etmişler, bakılsa ortaya çıkar. Yok Armstrong Ay'da ezan sesi duymuş, yok kaptan kusto müslüm olmuş gibi asılsız uydurmalardan başka bir şey değildir bu tercümeler... 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
Misafir ölmeyecekmisiniz..

1400 yıl önce o toplumda kızlar gömülüyor ve değersizdi kadının bi hayatı yoktu ve köle gibiydi erkeklerse çok eşliydi kadının yiyip içip ölmeden hayatını devam ettirmesi bile lükstü böyle bir ortamda şefkatli birinin himayesinde olmak güzekdir cehennemlikler yarın olunce kuran ayetlerini yalanladıkları ve inkar ettikleri için aynı zamanda o inkar ettikleri cehennemi tadınca ve orada ebedi kalınca bu sözlerini hatırlar dururlar ALLAHIN LANETİ BUNLARIN ÜZERİNE OLSUN altı ila DOKUZ YAŞTAN KASIT kaç yıldır adet gördüğü konusudur evlilik yaşı onbeş onsekiz arasında diye rivayet var

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsanlar düşüncelerini belirttiler diye ebediyen işkence görmelerini arzulamak çok kötü bir kindarlıktır. Bu insan kimsenin tavuğuna bile kışt dememiş, ama birtakım çöl insanlarinin oluşturdukları bir cep ajandasının evreni yaratan bir tanrıdan geldiğine inanmamışlar. Bunların hangi vicdana, hangi insanlığa sığdırarak ebedi işkencelerle kıvranmasını arzuluyorsunuz? Bu nasıl bir kindarlık ve nefret!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.