Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI


AED

Önerilen İletiler

NGC6946_2008wendel800.jpg

 

NGC 6946 ile Yüzleşmek

Katkı ve Telif Hakkı : Volker Wendel (Spiegelteam)

Açıklama : Samanyolu Gökadası içinde bulunduğumuz noktadan, NGC 6946'yı tam karşıdan görürüz. Bu büyük, güzel sarmal gökada Kral Takımyıldızı içerisinde, ön planda yer alan toz ve yıldızlardan oluşan örtünün arkasında, yalnızca 10 milyon ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Gökadanın renkleri, çekirdekten dışarı merkezdeki yaşlı yıldızların sarımsı ışığından, gevşek, bolük pörçük sarmal kollar boyunca uzanan genç mavi yıldız kümeleri ve kırmızımsı yıldız oluşum bölgelerine doğru değişmektedir. Gaz ve toz bakımından zengin olan NGC 9646, aynı zamanda kırmızı ötesi dalga boyunda da parlak olup, yüksek bir yıldız doğum ve olüm oranı sergilemektedir. Aslına bakarsanız, 20. yüzyılda NGC 6946 içerisinde büyük kütleli yıldızların ölümüne patlamaları anlamına gelen en az altı üstnova keşfedilmiştir. Yukarıdaki renkli birleşik görüntüde, bu güzel gökadanın çekirdeğinde yer alan küçük bir çubuklu yapı ancak fark edilebilmektedir. 40.000 ışıkyılı genişliğindeki NGC 6946, Havai Fişek Gökadası olarak da bilinmektedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

katkın için teşekkürler @s.e.t.h.

 

bir kaç gündür <neler oluyor bu kadar resim de ne? >

 

diyen forumdaşlar için açıklama:

 

resimleri bir anlamda NASA türkiye temsilcisi gibi çalışan

 

bulutsu.org sitesi, hak sahiplerinin haklarını belirtmek şartıyla

 

<günün gökbilim görüntüsü> adı altında yayınlıyor.

 

tüm site ve forumlara da burdan aktarılıyor..

 

resimlerin altında tam bilimsel ve teknik açıklamalar da mevcut..

 

bu çalışmaları izleyenler bilir bir süre sonra tatlı bir bağımlılık ve ilgi alanı

 

oluşuyor..bende de oluşmuş durumda..ilk mesaja bazı uzaybilim teknik terimleri

 

açıklayıcı kısa bir sözlük ekleyeceğim..örneğin bulutsu nedir, karadelik nedir gibi..

 

resimlerin şimdiye kadar ki kısmı yayınlanan resimlerin temmuz 2008 e kadarki kısmı..

 

bazı elemeler de yaptım tabiiki..50-60 resim sonra güncele dönmüş olacak..

 

umarım bu konuya birkaç eğilimli kişi kazandırırız..

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

NGC 7293 : Helis Bulutsusu

Katkı ve Telif Hakkı : Görüntüleme - Josch Hambsch, Görüntü İşleme - Karel Teuwen

Açıklama : Dünya'dan yalnızca yedi yüz ışıkyılı uzaklıkta, Kova Takımyıldızı içerisinde yer alan güneş benzeri bir yıldız ölüyor. Bu yıldızın son birkaç bin yılı, yıldız evriminin bu son evresinin tipik bir örneği olan, yakınımızda yer alan ve iyice incelenmiş bulunan gezegenimsi bulutsu Helis'i (NGC 7293) meydana getirmekle geçmiştir. Bulutsunun bu dikkate değer ölçüde derinlikli görüntüsünü ortaya çıkarmak için neredeyse 11 saatlik poz süresi harcanmıştır. Görüntü, Helis'in yaklaşık 3 ışıkyılı genişliğindeki parlak iç kısımlarının detaylarını olduğu kadar, ona yaklaşık 6 ışıkyıllık bir genişlik sağlayan dış halesinin soluk detaylarını da göstermektedir. Helis'in merkezindeki beyaz nokta, bu gezegenimsi bulutsunun sıcak, merkezi yıldızıdır. İlk bakışta basit görünümlü bir bulutsu olan Helis'in, şaşırtıcı derecede karmaşık bir geometriye sahip olduğu daha yeni anlaşılmaktadır.

 

 

Bir aralar büyük ilgi alanımdı...

 

Helis Bulutsusu (Gezegenimsi Bulutsu) bize 650 ışıkyılı uzaklıkta

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

M1 : Hubble'dan Yengeç Bulutsusu

Görüntü Katkısı : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Avrupa Uzay Dairesi (ESA), J. Hester, A. Loll (Arizona Eyalet Üniversitesi); Teşekkür : Davide De Martin (Skyfactory)

Açıklama : Bir yıldız patladığında geriye kalan şey işte budur. Milattan sonra 1054 yılında görülen bir üstnovanın sonucu olan Yengeç Bulutsusu, gizemli iplikçiklerle doludur. Bu iplikçikler yalnızca olağanüstü karmaşık olmakla kalmayıp, aynı zamanda hem asıl üstnovada fırlatılıp atılandan daha az kütleye sahip hem de serbest bir patlamada beklenenden daha yüksek bir hızdaymış gibi görünmektedir. Hubble Uzay Teleskobu tarafından çekilmiş olan yukarıdaki görüntü, bilimsel amaçlara uygun olarak seçilmiş üç renkte sunulmaktadır. Yengeç Bulutsusu yaklaşık 10 ışıkyıllık bir alanı kaplamaktadır. Bulutsunun tam merkezinde, Güneş kadar bir kütleye sahip olan fakat yalnızca küçük bir kasaba büyüklüğündeki bir nötron yıldızı, yani bir atarca yer almaktadır. Yengeç Atarcası, kendi etrafında saniyede yaklaşık 30 kez dönmektedir.

 

Kırmızı nitrojen, yeşil hidrojen,mavi oksijen

Hayran kalmamak elde değil

 

çok güzel paylaşımlar Sevgili AED clover.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

En Yakın Yıldızlar

 

Güneş sıradan bir yıldızdır. Kütle ve ışıma gücü bakımından ortalamanın biraz üzerinde olmakla birlikte parlak, büyük kütleli yıldızların yanında biraz soluk benizli kalır. Bazı yıldızların kütlesi Güneş’in kütlesinin birkaç katı, bazılarınınki ise 100 katı olabilir ama yakınımızdaki yıldızların tipik kütlesi Güneş’in kütlesinin üçte biri civarındadır. Yıldızlar kimi zaman çiftler halinde bulunur. Bu durumda yıldızların yörünge hareketlerini birbirlerine uyguladıkları karşılıklı kütle çekim kuvvetleri belirler. Bu karşılıklı dans astronomlara çift yıldızların kütlelerini doğrudan ölçme olanağı sağlar.

 

Tek başına bulunan yıldızların kütleleri, ışıma güçleri ve renkleri gözlenerek, dolaylı bir yoldan ölçülür. Bir yıldızın ışıma gücü kütlesine çok duyarlı bir biçimde bağlıdır: kütle ikiye katlandığında ışıma gücü 10 kat artar. Yıldızın ışıma gücü arttıkça sıcaklığı da artar. Yıldız hemen hemen mükemmel bir fırına ya da kara cisme benzer. Kara cismin sıcaklığı arttıkça yaydığı karakteristik ışınımın dalgaboyu kısalır, sıcaklık azaldıkça dalgaboyu uzar. Bu nedenle sıcak kara cisimler mavi, soğuk kara cisimler ise kırmızı renklidir. Genelde, yaydığı ışınımın dalgaboyu kara cismin sıcaklığının bir ölçüsüdür. Astronomlar bir yıldızın sıcaklığını renginden, ya da başka bir deyişle ışığının tayfını elde ederek ölçerler. Yıldızlar bir dereceye kadar ideal ışınım yayıcılar olduklarından, yıldızın büyüklüğünü rengine ve ışıma gücüne bakarak anlayabiliriz: ışıma gücü yüksek, sıcak ve mavi olanlar dev; sönük, serin ve kırmızı olanlar cücedir.

 

Yakın yıldızlar arasında her renkten ve parlaklık sınıfından örnekler vardır. Yıldızlar hakkında bildiklerimizin çoğunu bu yakın yıldızları inceleyerek elde ederiz. Yakın yıldızlar göreceli olarak parlak olduklarından astronomlar bunların kimyasal yapıları ve hatta kimi zaman büyüklükleri ve kütleleri konusunda ayrıntılı bilgiler elde edebilirler. Yakın yıldızlar derken Güneşimize ek olarak birkaç yüz başka yıldızdan söz ediyoruz. Bu yıldızlardan bazıları boyut olarak Güneş’ten birkaç bin kat büyük kırmızı dev yıldızlar, diğerleri gene boyut olarak Güneş’ten birkaç bin kat küçük beyaz cücelerdir. Tüm bu yıldızların kütleleri Güneş’in kütlesine yakındır. Bu yıldızların çoğunluğu ise ne dev ne de cücedir. Büyük ölçüde şişmiş ya da büzülmüş yıldızlar Güneş’le karşılaştırıldığında büyük bir olasılıkla evrimlerinin ileri aşamalarında olan yıldızlardır.

 

Buradan bir model çıkıyor: yıldızların yüzey sıcaklığına karşı ışıma güçlerinin çizildiği diyagramda yıldızların çoğunluğu ana kol adı verilen düz bir çizgi üzerinde yer alırlar. Bu diyagram astronomlar için öylesine önemli ve vazgeçilmezdir ki özel bir adı bile vardır: Ejnar Hertzsprung ve Henry Norris RusselFin adlarına izafeten bu diyagrama Hertzsprung-Russell diyagramı adı verilir. Ana kol üzerinde yıldızların ışıma güçleri arttıkça sıcaklıkları da artar.

 

Ana kolu farklı kütlelerde oldukları halde tümü de hidrojen yakan yıldızların geometrik yeri olarak yorumlayabiliriz. Hidrojen tükeninceye kadar çok uzun zaman geçer. Bu süre örneğin Güneş için 10 milyar yıldır. Bu nedenle hidrojen yakan ana kolda yıldızların yeri tüm hidrojen tükeninceye kadar çok az değişir. Güneş sarı renkli bir ana kol yıldızıdır. Çok değil, eğer bizden yalnızca 10 parsek uzakta olsaydı, çıplak gözle zar zor görülebilen bir ışık noktası halinde olurdu.

 

Buna ek olarak ana koldan uzakta yer alan yıldızlar da vardır. Bu yıldızların ışıma güçleri uç değerler alır, çok küçük ya da çok büyük. Yıldızlar da buna göre cüce veya dev olarak sınıflandırılırlar. Kırmızı devler ve mavi devler, kırmızı cüceler ve beyaz cüceler vardır. Güneş gibi bir yıldız helyum yakarken dev olmaya mahkûmdur. Yalnızca yüz milyon yıl veya biraz daha fazla zaman alan bu evre göreceli olarak kısa ömürlü olduğundan, kırmızı devler ana kol yıldızlarına oranla daha ender rastlanan yıldızlardır. Beyaz cüce, tüm yakıtını bitiren Güneş türü bir yıldızın geçireceği son evredir.

 

 

Başlığı görünce notlarımı karıştırdım... başlığa uygun yazı derleyip sakladığımı biliyorum ...Bulabildiklerimi eklemeye çalışacağım,iznin olursa Sayın AED..Yazılar birçok kaynaklı ama kaynakları toplu halde eklediğim için bulmakta zorlandım..yanlış kaynak eklemek istemedim...kaynağından emin olduklarımı eklemeye çalışacağım..

 

-----------------------------

 

 

Gezegenimsi bulutsu, başlangıç kütlesi sekiz Güneş kütlesinden az olan bir yıldızın hafif patlama, kırmızı dev yıldızlarının dış katmanlarını atması, sonucunda oluşan gaz bulutuna verilen isimdir. Yıldızın geçirdiği değişim sonucu yıldızlararası ortama attığı dış katmanları, yani atmosferinden oluşur.

 

Yıldızların kaderlerini belirleyen son basamakları neredeyse tamamen doğarken sahip oldukları kütleye bağlıdır.

 

Başlangıç kütleleri sekiz Güneş kütlesinden az olanlar, hayatlarına gezegenimsi bulutsu (nebula) püskürterek son verirler. Yıldızdan geriye kalanlar ise beyaz cücelerdir.

 

Fakat başlangıç kütleleri sekiz Güneş kütlesinden fazla olanlar, hayatlarına süpernova patlaması ile son verirler ve yıldızdan geriye kalanlar ise nötron yıldızları veya karadeliklerdir.

 

vikipedi

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sevgili @aries, sevgili @yam yam,

 

pozitif yaklaşımlarınız için teşekkürler..

 

bir iki gün içinde fotoğrafların aktarımı bitecek ve NASA dan gelen

 

resimlerle güncel gideceğiz..isterseniz katkılarınızı bu aşamada yapınız...

 

bu alana ilgi duyanların olması beni çok sevindirmiş durumda..

 

görüşüme göre en fazla bir insan ömrü içinde mars yada ayda bir

<akşam yemeği > yemek mümkün olacak..hep beraber gideriz o yemeğe(:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ngc1275_multi_web59_2.jpg

 

Etkin Gökada NGC 1275

Açıklama : Etkin gökada NGC 1275, çok büyük ve görece yakın Kahraman Gökada Kümesi'nin merkezinde yer almakta olup, kümenin baskın bir üyesidir. Muazzam bir x-ışını ve radyo dalgası kaynağı olan NGC 1275, malzemesini üzerine düşen gökadalardan sağlamakta ve böylece merkezinde bulunan çok büyük kütleli bir kara deliği beslemektedir. Hubble Teleskopu ile görünür ışık dalga boyunda alınan bu harika görüntü, bazıları 20.000 ışıkyılı uzunluğunda olan ışıldayan gaz iplikçiklerini ve gökada kalıntılarını gösteriyor. Bu iplikçikler, gökada çarpışmalarının karmaşasıyla yok olması gerekirken, NGC 1275'te varlıklarını sürdürmüştür. İplikçikleri bir arada tutan şey nedir? Son yapılan çalışmalar, kara deliğin etkinliği nedeniyle gökadanın merkezinden dışarıya atılan yapıların manyetik alanlar tarafından bir arada tutulduğunu göstermektedir. Chandra Gözlemevi'nin x-ışını verilerini ve Çok Büyük Dizi (VLT)'nin radyo verilerini Hubble görüntüsüne eklemek için imleci görüntünün üzerine getirebilirsiniz. Ortaya çıkan bileşik görüntüde, kabarcık şeklindeki oyukları dolduran radyo dalgaları ile birlikte x-ışınları, gökadanın merkezini çevreleyen sıcak gaz kabuklarını belirginleştirmektedir. Aynı zamanda Kahraman A olarak da bilinen NGC 1275, 100.000 ışıkyılı büyüklüğünde bir alanı kaplamakta ve 250 milyon ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır.

Katkı Sağlayanlar : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Avrupa Uzay Dairesi (ESA), Hubble Miras Takımı (Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü [sTScI]/Gökbilim Araştırmaları İçin Üniversiteler Birliği [AURA]);

Ek Katkı : A. Fabian (Cambridge Üniversitesi Gökbilim Enstitüsü), L. Frattare (STScI), Chandra X-Işını Gözlem Merkezi (CXC), G. Taylor, ABD Ulusal Radyo Gökbilim Gözlemevi, Çok Büyük Dizi (NRAO,VLA)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bullet_cluster_c60w.jpg

 

Kurşun Kümesi'nin Maddesi

Açıklama : Abartılı biçimde "Kurşun Kümesi" olarak bilinen, 1E 0657-56 gökada kümesindeki madde, bu birleşik resimde gösterilmektedir. Yalnızca 3,4 milyar ışıkyılı uzaklıkta yer alan Kurşun Kümesi'nin bağımsız gökadaları, bu optik görüntüde görülmektedir; ancak bunların toplam kütleleri, kümenin resimde kırmızı renk ile gösterilen sıcak, x-ışını salan iki bulutunun kütlelerinden çok daha küçüktür. Optik gökadalar ve x-ışını gazların birleşiminden bile daha fazla kütleyi temsil eden mavi renkler, karanlık maddenin küme içerisindeki dağılımını gösterir. Aksi durumda teleskop gözlemiyle görülemeyen karanlık madde, arka plandaki gökadaların kütleçekimsel merceklenme gözlemleriyle haritalanmıştır. Bir şok dalgası zarfının ders kitaplarında yer alan örneğinde, sağ tarafta yer alan kurşun biçimindeki gaz bulutu, iki gökada kümesi arasındaki daha büyük kurşun kümesini yaratan dev çarpışmada eğilip bükülürdü. Ancak mevcut karanlık madde, küme gazıyla kütleçekimi hariç hiçbir etkileşimde bulunmamaktadır. Karanlık madde ile gaz bulutlarının belirgin ayrılığı, karanlık maddenin var olduğunun doğrudan kanıtı olarak dikkate alınmaktadır.

Birlikte Katkı Sağlayanlar : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) / Chandra X-Işını (Gözlem) Merkezi (CXC), Harvard-Smithsonian Gök Fiziği Gözlemevi (CfA) / M. Markevitch ve diğerleri

Mercekleme Haritası : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) / Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü (STScI) ; Avrupa Güney Gözlemevi - Geniş Alan Görüntüleyici (ESO WFI) ; Macellan Teleskobu / Arizona Üniversitesi / D. Clowe ve diğerleri

Optik : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) / Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü (STScI) ; Macellan Teleskobu / Arizona Üniversitesi / D. Clowe ve diğerleri

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ngc1232_vlt.jpg

 

Büyük Sarmal Gökada NGC 1232

 

Açıklama : Gökadalar yalnızca gösterdikleriyle değil, aynı zamanda gizledikleriyle de hayranlık uyandırırlar. Çok Büyük Teleskoplar (VLT)'dan biri tarafından ayrıntılı biçimde görüntülenen büyük sarmal gökada NGC 1232 de bunun güzel bir örneğidir. Burada; görülenlerin çoğu, merkezin etrafında dönen sarmal kolların kütleçekim girdabına yakalanmış milyonlarca parlak yıldız ve koyu renkli tozlardır. Parlak mavi yıldızların oluşturduğu açık yıldız kümelerinin bu sarmal kollar boyunca ve koyu renkli yoğun yıldızlararası tozun da bu kollar arasında saçılmış olduğu görülebilir. Daha az görülen fakat fark edilebilir olanlar ise, gökadanın iç bölgesindeki devinime egemen olan ve böylesine büyük bir kütleyi ortaya çıkaran milyonlarca sönük yıldız ve çok geniş yıldızlararası gaz alanlarıdır. En sonunda, görülemeyenler ise, gökadanın dış bölgelerindeki hareketi açıklamak için gerekli olan ve henüz tam olarak bilmediğimiz, oluşum halindeki çok büyük miktarda karanlık maddedir. Orada ne var acaba?

Katkı Sağlayanlar : Odak Düşürücülü / Düşük Dağılımlı Tayfçeker 1 (FORS1), 8,2 Metrelik Çok Büyük Teleskop (VLT) Antu, Avrupa Güney Gözlemevi (ESO)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ngc7008_hagercollab_c800.jpg

 

NGC 7008 : Cenin Bulutsusu

 

Açıklama : Yoğun ve yuvarlak NGC 7008, bulutsu zengini Kuğu Takımyıldızı içerisinde, yaklaşık 1200 ışıkyılı uzaklıkta bir gezegenimsi bulutsu olarak fark edilmiştir. İki ayrı teleskop ile çekilen geniş bant ve dar bant görüntülerin ustaca birleştirilmesiyle oluşturulmuş NGC 7008'in yaklaşık 12 saat poz süreli bu etkileyici teleskop manzarası, bulutsunun olağanüstü renk ve ayrıntılılarını gözler önüne sermektedir. Bulutsunun yaklaşık 1 ışıkyıllık çapı içerisindeki ilginç özellikleri, ona Cenin Bulutsusu adı verilmesine neden olmuştur; ancak gezegenimsi bulutsular yıldız doğumu ile ilişkili değildir. NGC 7008 gibi bulutsular, güneş benzeri yıldızlar yaşamlarının sonuna doğru kısa bir evreden geçerken üretilir. NGC 7008'in merkezi yakınında bulunan yıldız gibi, dış katmanlarını püskürterek soğuyan yıldızlar en sonunda bir beyaz cüce yıldıza dönüşür. Bu renkli görüntü, NGC 7008'nin hemen altında, bulutsuyla ilgisiz ancak altın sarısı ve mavi renkte hoş bir ikili yıldız sistemini de içermektedir.

Katkı ve Telif Hakkı : Dietmar Hager, Don Goldman, Paul Mortfield

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

47tuc_davis.jpg

 

47 Tukan Büyük Bir Küresel Yıldız Kümesi

Açıklama : Samanyolu Gökadası'nın merkezi etrafında, yörüngede dolanan 200'ü aşkın küresel yıldız kümesinden en parlak ikincisi 47 Tukan'dır (Omega Erboğa'dan sonra). Güney yarımküre takımyıldızlarından Tukan'da, Küçük Macellan Bulutu (KMB)'nun yanında yer alan 47 Tukan (47 Tuc)'ın ışığının bize ulaşması yaklaşık 13.000 yıl alır. NGC 104 olarak da bilinen bu yoğun küme, yalnızca 120 ışıkyıllık bir hacme doluşmuş birkaç milyon yıldızdan oluşmaktadır. Yukarıdaki görüntüde özellikle kırmızı dev yıldızları görmek daha kolaydır. Bu küresel küme, aynı zamanda tuhaf ikili x-ışını yıldız sistemlerine ev sahipliği yapmaktadır.

Katkı ve Telif Hakkı : Thomas V. Davis (tvdavisastropix.com)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cocoon_RS_crawford_c800.jpg

 

IC 5146 : Koza Bulutsusu

Açıklama : Koza Bulutsusu'nun iç kısmını, yeni gelişmekte olan bir yıldız kümesi oluşturmaktadır. IC 5146 olarak kataloglanan bu güzel bulutsu, yaklaşık 15 ışıkyılı genişlikte olup, Kuğu Takımyıldızı yönünde 4000 ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Diğer yıldız oluşum bölgeleri gibi; o da genç, sıcak yıldızların harekete geçirdiği ışıldayan kırmızı hidrojen gazı ve görünmez bir molekül bulutunun sınırında, tozdan yansıyan mavi yıldız ışığı ile kendini gösteriyor. Bununla birlikte, bulutsunun merkezinde bulunan parlak yıldız büyük olasılıkla yalnızca birkaç yüz bin yaşında olup, yıldız oluşturan toz ve gaz molekül bulutundaki bir oyuğun içini boşaltırken, bulutsunun parlamasını da güçlendiriyor. Koza Bulutsusu'nun bu renkli görüntüsü, tozlu yıldız doğumevinin içinde ve etrafında yer alan dikkat çekici özellikleri ortaya koymaktadır.

Katkı ve Telif Hakkı : Ken Crawford (Rancho Del Sol Gözlemevi)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

w5_spitzer_crot800.jpg

 

W5'in Yıldız Nesilleri

Açıklama : 200 ışıkyılı genişliğindeki devasa yıldız oluşum bölgesi W5, Kraliçe Takımyıldızı içerisinde 6500 ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Spitzer Uzay Teleskobu'ndan alınan kırmızı ötesi görüntülerle oluşturulan bu etkileyici mozaikte; W5'in yontulmuş, soğuk gaz ve toz bulutlarının tuhaf şekiller oluşturduğu görülüyor. Aslında, sağ taraftaki bölge, daha önce Yaratılış Dağları olarak adlandırılan yapıları içeriyor. Yeni elde edilen kanıtlar, W5'te, yıldız oluşumunun genişleyen desenlerinde birbiri ardına yeni yıldız nesilleri oluştuğuna işaret etmektedir. Daha yaşlı ilk nesil yıldızların, kenarlarda görünen genç yıldızlarla birlikte olağanüstü büyük oyukların ortasına yakın olarak kümelendikleri görülüyor. Merkezdeki yaşlı yıldızlardan gelen rüzgarlar ve radyasyon, uzakta bulunan yeni nesil yıldızları oluşturan ve çökmeyi başlatan yıldızlararası maddeyi sıkıştırarak biçimlendirmektedir. Yapay renklendirmeli bu görüntüde, en genç yıldızlar beyazımsı bölgede oluşurken, oyukların içinde bulunan ısınmış toz kırmızı görünüyor. W5, aynı zamanda IC 1858 olarak da tanınmakta olup, IC 1805 ile birlikte, yaygın olarak Kalp ve Ruh Bulutsuları adı verilen karmaşık bir bölgenin parçasıdır.

Katkı Sağlayanlar : Lori Allen, Xavier Koenig (Harvard-Smithsonian Gök Fiziği Gözlemevi) ve diğerleri, Jet İtiş Gücü Laboratuvarı - Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü (JPL-Caltech), ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ngc1316_pugh.jpg

 

NGC 1316 : Gökadalar Çarpıştıktan Sonra

Açıklama : NGC 1316 gibi çarpıcı görüntülerin nedenlerini kestirmeye çalışırken, gökbilimciler dedektiflere dönerler. Onların araştırmaları, devasa eliptik gökada NGC 1316 'nın yaklaşık 100 milyon yıl önce, hemen üzerinde yer alan küçük sarmal komşusu NGC 1317'yi yiyip yutmaya başladığını göstermektedir. Destekleyici kanıtlar arasında, bu geniş açılı ve uzun pozlu görüntüdeki sarmal gökadalara özgü koyu renkli toz şeritleri ile gaz ve tozlardan oluşan soluk girdaplar sayılmaktadır. Görüntüde soluk noktacıklar olarak görülebilen olağandışı küçük küresel yıldız kümelerinin oluşum nedeni ise halen açıklanamamıştır. NGC 1316 ile karşılaştırıldıklarında, eliptik gökadaların çoğu daha fazla sayıda ve daha parlak küresel kümeye sahiptir. Öte yandan gözlemlenen bu küresel kümeler, sarmal gökada ile kısa zaman önce yaşanan çarpışmayla ortaya çıkabilmek için fazlaca yaşlıdır. Bu konudaki varsayımlardan biri, bu küresel kümelerin sonuçta NGC 1316'ya dönüşen çok daha eski bir gökadadan hayatta kalan parçalar olduğu yönündedir.

Katkı ve Telif Hakkı : Martin Pugh

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

epoxi4panel800.jpg

 

Dünya'dan Yaklaşık 50 Milyon Kilometre Uzaklıkta

Açıklama : Deep Impact (Derin Darbe) uzay aracı, Tempel 1 Kuyruklu Yıldızı'nın çekirdeğine çarpmak üzere 4 Temmuz 2005 tarihinde bir sonda fırlatmıştı. Halen güneş sistemi boyunca ilerlemekte olan bu robot uzay aracı, bu yılın başlarında yaklaşık 50 milyon kilometre uzaklıkta yer alan kendi dünyasının bir dizi resmini çekmek üzere geriye doğru döndü. Çekilen görüntüden alınan bu dört kare, sol üstten sağ alta doğru ilerleyen bir sıra içerisinde, kendi etrafında dönen Dünya'yı göstermektedir. Kareler; bulutları, okyanusları ve de kıtaları görebilmek için görünür ışık ve kırmızı ötesi dalga boylarında kaydedilmiş görüntü verilerini, yeterli miktarda çözünürlük ve karşıtlık ile birlikte gözler önüne sermektedir. Bu kareler ayrıca büyük, doğal uydumuz Ay'ın Dünya önünden geçişini de göstermektedir. Ay'ın yörüngedeki devinimi, uyduyu görüntünün solundan sağına doğru ilerletmektedir. Dünya'yı bu uzak bakış açısından görüntülemek, gökbilimcilere gezegen özellikleri ile farklı dalga boyundaki parlaklık farklılıklarını geniş kapsamlı bir biçimde bir araya getirebilme imkanı sağlamaktadır. Bu gözlemler, başka sistemlerindeki dünya benzeri gezegen araştırmalarına katkı sağlayacaktır.

Katkı Sağlayanlar : Donald J. Lindler, Sigma Uzay Şirketi, Goddard Uzay Uçuşları Merkezi,

Maryland Üniversitesi, EPOCh/DIXI Bilim Takımları

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

HelixNB3RWeb2_goldmanc800.jpg

 

Helis Bulutsusu'ndaki Jant Telleri

 

Açıklama : Helis Bulutsusu (diğer adıyla NGC 7293), ilk bakışta basit ve yuvarlak görünmektedir. Ancak, güneş benzeri bir yıldızın ömrünün sonuna doğru ortaya çıkan gezegenimsi bulutsuların iyice incelenmiş olan bu örneğinin, aslında şaşırtıcı derecede karmaşık bir biçime sahip olduğu artık anlaşılmış bulunmaktadır. Gezegenimsi bulutsunun uzamış ilmikleri ile kuyruklu yıldız benzeri özellikleri Hubble Uzay Teleskobu'ndan alınan görüntülerle keşfedilmiştir. Helis'in yukarıda görülen bu net görüntüsünü elde etmek için ise, yaklaşık 40 santimetre çapında bir teleskop ile geniş ve dar bant süzgeçlere sahip bir kamera kullanılmıştır. Elde edilen renkli birleşik görüntü, aralarında bulutsunun kendisine uzaydaki bir bisiklet tekerleği görüntüsünü veren ışıkyılı uzunluğundaki mavi-yeşil renkli, tek merkezli çizgiler veya jant telleri de dahil olmak üzere, heyecan verici başka detayları ortaya çıkarmaktadır. Jant telleri biçimindeki bu özellikler, Helis Bulutsusu'nun yaşlı ve evrim geçirmiş bir gezegenimsi bulutsu olduğuna işaret ediyor gibi görünmektedir. Helis Bulutsusu, Kova Takımyıldızı içerisinde, Dünya'dan yalnızca yedi yüz ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır.

Katkı ve Telif Hakkı : Don Goldman, Sierra Uzaktan Gözlemevleri

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

uludag_tezel_c800.jpg

 

Samanyolu Gezintisi

 

Açıklama : Gökbilimci Tunç Tezel, yaz dönemi Samanyolu'nu ve gezegenleri aramak için bir gece gezintisine çıkmış. Geçen Cumartesi gecesi, Türkiye'de Bursa yakınlarında yer alan bir dağ olan Uludağ'ın dolambaçlı yollarını aracıyla tırmanmasının ödülü, güneye bakan bu güzel gökyüzü manzarası olmuş. Görüntünün merkezinde bulunan parlak gezegen Jüpiter, aşağıdaki şehrin ışıkları ile Yay Takımyıldızı'nın yıldızlarını bastırıyor. Dağların dorukları üzerinde kavis çizen bir bulut yığını ise, uzakta ufka doğru dalışa geçen Samanyolu'nun kendi bulutlu görüntüsüne doğru kılavuzluk yapıyor gibi görünüyor. Çok eski zamanlarda Olimpos Dağı olarak bilinen Uludağ, Türkçede büyük dağ anlamına gelmektedir.

Katkı ve Telif Hakkı : Tunç Tezel (Geceleyin Dünya - TWAN)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

steins_rosetta.jpg

 

Rosetta Uzay Aracı Küçük Gezegen Steins'ın Yanından Geçerken

 

Açıklama : Gökyüzündeki bu elmas da neyin nesi acaba? Uzayda seyahat ettiğinizde, bazen tuhaf cisimlerle karşı karşıya gelirsiniz. ESA'nın 2014 yılında Churmuyov-Gerasimenko kuyruklu yıldızı ile buluşmaya giden Rosetta uzay aracının geçen Cuma günü başına gelen de işte böyle bir olaydı. Robot uzay aracı Rosetta, ana küçük gezegen kuşağından 2867 Steins'ın hemen yanından geçerek bir kısa bir film haline getirilen pek çok resim çekti. Steins ilk bakışta 5 kilometre genişliğinde bir elmasa benziyordu; ancak Rosetta resimleri çekmeye başladığında kraterler ve başka bazı büyük şekiller açıkça ortaya çıkmaya başladı. Yukarıda dizili altı görüntüde, küçük gezegenin yüzeyi üzerinde büyük bir ihtimalle rastlantı eseri bir göktaşı akıntısı ile çarpışma sonucu oluşmuş olan dikey bir krater zinciri açıkça görülebilmektedir. Şimdi uzay bilimciler Rosetta tarafından toplanan verileri inceleyerek, küçük gezegen Steins'ın bileşimini, kökenini ve neden ışığı bu kadar iyi yansıttığını daha iyi anlamaya çalışacaklar. Dünya'daki bilim insanları yorulmadan çalışırken, Rosetta'nın kendisi de güneş sistemi boyunca ilerleyerek, 2009 Kasım'ında tekrar Dünya etrafından hızla dönüp, 2010 Temmuz'unda küçük gezegen 21 Lutetia'nın yanından geçtikten sonra, nihayet 2014 Kasım'ında kuyruklu yıldız Churyumov-Gerasimenko'nun üzerine konacak.

Katkı Sağlayanlar : Rosetta Takımı, Avrupa Uzay Dairesi (ESA)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

m110_cfht.jpg

 

M110 : Zincirli Prenses (Andromeda) Gökadası'nın Uydusu

 

Açıklama : Samanyolu Gökadamız yalnız değildir; yaklaşık 25 gökadadan meydana gelen ve Yerel Grup olarak bilinen bir kümelenmenin parçasıdır. Diğer üyeler arasında Zincirli Prenses (Andromeda) Gökadası (M31), M32, M33, Büyük Macellan Bulutu, Küçük Macellan Bulutu, Dwingeloo 1, birkaç küçük düzensiz gökada ile pek çok cüce eliptik ve cüce küremsi gökada sayılabilir. Yukarıdaki görüntünün sağ alt tarafında cüce eliptiklerden biri olan NGC 205 görülmektedir. M32 gibi NGC 205 de M31'in yoldaşıdır ve bazen resimlerde M31'in merkezinin güneyinde görülebilir. NGC 205 bu görüntüde en az iki toz bulutu (saat 9 ve 2 yönünde görülebiliyorlar ancak tam yerlerini saptamak zor) ile yeni yıldız oluşumlarının işaretlerini içermesi nedeniyle sıra dışı bir eliptik gökada olarak görünmektedir. Bu gökada her ne kadar ilk Messier katalogunun bir parçası olmasa da, bazen M110 olarak anılmaktadır.

Katkı ve Telif Hakkı : Jean-Charles Cuillandre (Kanada-Fransa-Hawai Teleskobu) ve Giovanni Anselmi (Coelum Astronomia), Hawai Yıldız Işığı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

perseids_tudorica_c800.jpg

 

Dağın Tepesinden Göktaşları

Açıklama : Geçtiğimiz Ağustos ayındaki Kahraman Göktaşı Yağmuru'nu izleyebilmek için gidilecek en iyi yerlerden biri, bulutların ve şehirlerdeki ışık kirliliğinin üzerinde yer alan bir dağ zirvesiydi. Aslına bakarsanız, Romanya'nın en yüksek noktalarından biri olan Güney Karpatya Dağları'ndaki Omu zirvesinden (2507 metre) çekilen bu birleşik görüntü de, bahse konu bu yağmurdaki en parlak 20 kadar göktaşını yıldızlarla dolu gökyüzü üzerinde gözler önüne sermektedir. Bu yağmura neden olan uzaydaki enkaz akıntısı, koparak gerisinde kaldıkları Swift-Tuttle Kuyruklu Yıldızı'nın yörüngesini birbirine paralel çizgiler üzerinde takip eden toz parçacıklarından meydana gelmektedir. Doğrudan, yağmurun Kahraman Takımyıldızı içerisinde yer alan saçılma noktasına baktığınızda, bakış açısı göktaşı çizgilerinin birbirlerinden ayrılıyormuş gibi görünmesine neden olmaktadır. Ancak, yukarıdaki resimde olduğu gibi, saçılma noktasından uzağa doğru baktığınızda ise, bakış açısı bu sefer de göktaşlarını ufkun altındaki bir noktada birleşiyorlar gibi göstermektedir.

Katkı ve Telif Hakkı : Alex Tudorica, Romanya Göktaşları ve Gökbilim Derneği

Bükreş Üniversitesi / Fizik Fakültesi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

M33_MortfieldCancelli.jpg

 

M33 : Üçgen Gökadası

Açıklama : Kuzeyin küçük takımyıldızı Üçgen, tam karşıdan görülen bu muhteşem sarmal gökada M33'e ev sahipliği yapar. Yaygın kullanılan isimleri arasında, Fırıldak Gökadası veya Üçgen Gökadası sayılabilir. M33, 50.000 ışıkyılının üzerinde bir çapa sahiptir ve Zincirli Prenses Gökadası (Andromeda - M31) ile Samanyolumuzdan sonra, Yerel Grup gökadaları içinde en büyük üçüncü gökadadır. Samanyolu'ndan yaklaşık 3 milyon ışıkyılı uzaklıkta yer alan M33'ün, Zincirli Prenses Gökadası'nın uydusu olduğu düşünülmüştür; ve bu iki gökadadaki gökbilimciler, büyük olasılıkla bir diğerinin büyük sarmal yıldız sisteminin olağanüstü manzarasına sahip olabilir. Dünya gezegeninden alınan görüntülere gelince, bu detaylı net görüntü, M33'ün mavi yıldız kümelerini ve gökadanın gevşek bir biçimde bağlı olan sarmal kollarını takip eden pembemsi yıldız oluşum bölgelerini gayet güzel göstermektedir. Gerçekten de, gökadanın merkezine göre saat bir yönünde görülen mağara görünümlü NGC 604, en parlak yıldız oluşum bölgesidir. M31'e benzer olarak, M33'ün iyi ölçümlenmiş değişen yıldızlar topluluğu, evrenin uzaklık ölçeğini oluşturmak yolunda, yakınlardaki sarmal gökadanın evrensel bir kilometre taşı olmasına yardım etmiştir.

Katkı ve Telif Hakkı : Paul Mortfield, Stefano Cancelli

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.