Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

GÜNÜN ŞİİRİ


TANİA HAYDE

Önerilen İletiler

Ne Olacak Halim

 

 

Sen bu satırları okurken ben cok uzaklarda olacağım...

Böyle başlardı bütün bildiğimiz mektuplar,

Biliyormusun? Bu ikimizin hikayesi,

Şu anda nerdesin, ne yapmaktasın;

Bildiğim yerlerdemisin yoksa hiç görmediğim bir evin penceresinde mi,

Sevdiklerin özlemi sardımı nicedir kalbini,

Pişman mısın başlamadıkların için, iç cekiyorsundur şimdi

Düşünüpte yazmadığın yazıpta yollamadığın mektupları saklıyormusun hala,

Kafanda hep aynı cümle biliyorum ne olacak halim,

Ah, biriktirdiğimiz bütün hevesler nasılda hızla tükendiler.

En çok kimi özledin, en çok neyi bekledin?

Şimdi düşlediklerimin neresindesin...

Dedim ya.

Bu ikimizin hikayesi...

Islandımız bütün yağmurları, dudak kanatan kalpli sızı aşklarımızı,

Bizi buluşturan kaldırımları,

İşte bütün bunları bütün bunları yazıyorum.

Ben unutmadım diye

Hatırlıyormusun sonunu değiştirmediğimiz filmleri

Hayatın gerceğidir sandığımız kabullenilmiş yenikliği

Bir ağızdan söylediğimiz en kahraman cenkliği,

Büyürken vazgectiklerimizi yada vazgeçittirdikleri seyleri,

Ne Olacak Halim...

Çabuk mu büyüdük dersin

Biliyorum..

NE Olacak Halim...

Sen bu satırları okurken, ben nerde olacağım kim bilir.

Neleri bırakmış olacağım birde,

Ne aşkları

Ne başlangıçları

Ne ayrılıkları tıpkı senin gibi.

Biliyormusun...

Tek sorum var kendimle şimdi

 

Ahhh

Ne Olacak Şimdi Halim....

 

İclal Aydın

 

 

tşk sedelina :):clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

45366.jpg

 

Seven Yüreğime Sor Beni

 

Her gece kan-ter içinde uyanıyorsam eğer

hasretin ateş olup giriyorsa koynuma

ıslanıyorsa kirpiklerim seni her andığımda

her düşündüğümde hızla çarpıyorsa kalbim

sensiz bir kez olsun gülmüyorsam bu şehirde

savruluyorsam sokak sokak

ürperiyorsam yaprak yaprak

esip geçen rüzgarlara sor beni

 

hasret ateşleri yağıyorsa üzerime her gece

kül ateş, ateş alev, alev kor olup yakıyorsa

kahroluyorsa kalbim seni her andığımda

ve tanımıyorsa hiç bir kural yüreğim

kaçmak istedikçe sana dönüyorsam yine

ölüyorsam aşkından her gün dirhem dirhem

ateş - alev sevdalara sor beni

 

seninle gözgöze geldiğimde

ben lal olmuş bülbül, sen gül oluyorsan

düğümleniyorsa boğazım

çıkmıyorsa sesim, daralıyorsa nefesim

konuşamıyorsam tek bir kelime

depremsi bir titreme başlıyorsa bedenimde

ve çözülüveriyorsa dizlerimin bağı

deli - divane gönlüme sor beni

 

kirpiklerimden süzülen damlalar

islatiyorsa yüreğimi her gece

hep bulutlarda saklıyorsam seni

düşüyorsan içime tane tane her yağmur yağıdığında

kirpiklerimin kıyısında martı olup uçuyorsan

susuyorsa denizler seni düşündüğümde

gelip seriliyorsan kıyılarıma sular gibi

gelip sokuluyorsan uykularıma

gelip sokuluyorsan rüyalarıma

sensiz geçen gecelere sor beni

 

damarlarımda aşk olup dolaşıyorsan

şiir olup doluyorsan kulaklarıma

masmavi bir coşku oluyorsan bedenimde aşkça

çıkıp ırmaklarla dertleşiyorsam her gece

ay gibi akıyorsan yüreğime beyaz tüller içinde

yalnız yıldızlarla paylaşıyorsam seni sevdiğimi

sana anlatamıyorsam

bir kır çiçeği hüzün saçıyorsa gözlerime

su olup akıyorsam, ateş olup yakıyorsam

ve beceremiyorsam sensiz yaşamayı ve ölmeyi

şu seni ölümüne seven yüreğime sor beni

 

 

Nuri CAN

www.nuricann.com

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Baktığında

 

 

baktığında görebilmeli insan

ay ışığında parlayan

yakamozun derinliğini..

derinliğini hissedebilmeli

biteviye mavinin..

hissedebilmeli koşarken

birbirinden kaçarcasına uzaklaşan

ağaçların bitimsiz güzelliğini

ve

nefesleyebilmeli toprağın sesini..

 

uçabilmeli uçsuz bucaksıza

birini sevebildiğinde insan

düşünmeksizin

yalçın bir kayanın zirvesinden

bırakabilmeli kendini

sevgilinin kollarına

ve

sımsıkı sıkabilmeli

yaşamı belinden

bir daha bırakmamacasına...

bir daha bırakmamacasına…

 

 

Ali Işık

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gittiginde...

 

Ağlıyordu şehir..

 

Önce bir damla düştü alnıma kurşun gibi....

Havada keskin bir duman kokusu geceden kalma...

Sanki ciğerimi yaktı seni götüren trenin sesi....

Kaldırımlar ölüyordu kurşunlardan....

Yollar ölüyordu...

Yolculuklar yol değiştiriyordu,sevdalardan hüzünlere doğru...

Peki ben nasıl yaşıyordum sensiz...

Tenhalığım neden ölmüyordu...

Can yeleğimmiş demek sana sevdam....

Ama sensizlikten korumuyordu beni...

Yokluğun vardı her sokakta..

Kokun hiçbir yerde duyulmuyordu...

Bir adım öteye geçilmiyordu özlemimden...

Yani gidiyordun sen...

Ve kim bilir ne zaman dönecekti gözlerin...

 

Gidiyordun sen...

İşte bu yüzden...

....ve yine bu yüzden....

....ve hep bu yüzden...

Yani sensizlikten...

Yani gittiğinde....

Kurşun ağlıyordu şehir, gözlerimse seni...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Ben Yandım

Hangi dilde ağlıyorsa insan

İşte ana dilidir ayrılmanın

Her sokağa şifa niyetine bir açlık

Güzereş kardaşlık bilinen en büyük uzaklık

Hep acıların kuranderinde sevgili bir yoksulluk

Kitapların arasında dolanmış ve

Sahte fikirlerle dolandırılmış donatılmış aklanmış yeşermiş

Ve gri demirli bir yatılı okulda uzun uzun

Kimsesiz kimsesiz ağlamış

Uykusunda adın çağırmış

Nöbetlerde edebiyat sohbetlerde bir yarışma kavgası

Fikirden fikire sıratlar geçilmiş

Ne murat suyu kan aksın isterim

Ne şiirinden vazgeçerim kavganın

Mesleğim göze almaktır

Kalabalığa faydanın bedelini

Öderim sağdan soldan aldığımla

Sözlerimden başka vasiyetim ve servetim yoktur.

Her beladan bir alıntıyla kurtulurdum

İlla ki adını hatırlardım lazım olanın

Bir siverek acısı aslında sevdiğim

Bir mezopotarnyalı kederi

Asur'un ninova'nın kehaneti....

Kalbim kül oldu

Eski bir kütüphane yangınında

Ben yandım.

Kimi cüret etsem sevmeye

Kendime küçük geldim

Zayıf kaldım

He murathan esir düştüm

Sefil oldum.

Acılarım hep tavsiyedir

Çok sevdiğim bir şairden

Yok bire yok

"ne etsek olmuyor"un ranza arkadaşıyım

Bilinen en uzak yatılı bölge okulundan

Ben bıraktım siz konuşun,

Yoruldum ben siz koşun.

Iskartaya ayırın beni

Bütün ayrılıklardan.....

Küsmedim kardayım yediğim dayaktan

Şimdi yalnız, şan saman kağıt kokulu günlerde

Türkçeye çeviriyorum ayrılık acısını

Beni bırakın

Ben meçhul oldum

Gizli özneyim

Vatansız cümlelerde

Ben yandım.

Kalbim kül oldu

Eski bir kütüphane yangınında.

Yılmaz Erdoğan

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Güzel Havalar

Beni bu güzel havalar mahvetti,

Böyle havada istifa ettim

Evkaftaki memuriyetimden.

Tütüne böyle havada alıştım,

Böyle havada aşık oldum;

Eve ekmekle tuz götürmeyi

Böyle havalarda unuttum;

Şiir yazma hastalığım

Hep böyle havalarda nüksetti;

Beni bu güzel havalar mahvetti.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İkinin Şiiri

 

bugün iki kez yağdı yağmur

iki kez eskidim sanki

 

iki ömrü kolkola yaşadım

biri nergis bahçesi, diğeri mahşer yeri

 

hep iki şömine yandı yüreğimde

birinde ateşti diğerinde kül

 

ve iki kez aşık oldum

bundandır iki kez ölmüşlüğüm

 

sonra bir serüvende ikiye böldüm ömrümü

şimdi sömestrdeyim

 

ilk iki kitabımdan sonra sıtmaya tutuldu coşkum

daha depremlerdeyim

 

ve iki kere iki

kitabımda benim

 

ya çok eder

ya sıfır...

Şair : Yılmaz Odabaşı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

F tipi Cezaevleri İçin İtirazımdır

Sennur Sezer

Cezadır, insanı sevdiğinden ayırmak,

Kapatmak dört duvara.

İnsan sıcağı, dertleşecek yürek

Azaltır cezayı ama.

 

Çıkıp yürünecek alan kapalı,

Kapalı gökyüzü pencerelere.

Onurla beklemek kesilen süreyi,

Paylaşmak onurunu korumayı

Genişletir ufku.

 

İnsanı kendi sesine kapamak,

Kapamak yapayalnızlığına.

Azaltmak insanlığın bir yanını,

Düşü, yüreği, aklı koparmak.

Adı ne olursa olsun tek anlam taşır:

İşkence!

İşkence onura yönelik bir iş,

Ey elinde kalemi olan, ey karar gücü,

İşkence suçtur, ceza değil,

Hücre, işkencedir.

 

Ey karar gücü, ey eli kalemli bir dakika dur

Kapa göğe pencereni,

Sesini kapa sevdiklerinin.

Kapan kendi ayak sesine,

Bir gececik, bir gececik dene.

Hücreyi savunmadan önce

Dene ıssızda bir ot olmayı,

Akmayı bir dere nasıl çölde akarsa, dene.

Sonra konuş,

Sesin kalmışsa,

Bakabiliyorsan aynada yüzüne.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bir murathan mungan siiri;mektup

 

 

" boş bırak düşlerini

ben geleceğim

kucağımda yaratmanın sevdaları

ve akşamüstlerinde sonlu bekleyişlerin karanlığı

tahta pervazlara takılı kalmış çınar gölgelerini kanattığı

hiç yaşanmamış nerime sultan anılarını dürüp

ben geleceğim

arnavut kaldırımlarının taşıyamadığı yükümle

kendimi yine bir yerinden söküp

kırık dökük sevgilerin ut tellerinde tınlayan

o veremli yazgısını

yine de bir çiçek gibi iliştirip gönlüme

o yalnızlığı bizans'tan kalma istanbul gecelerinin

sokak camlatan yağmurunda

kendimi ağır bir yük gibi çeke çeke

emirgan sırtlarından yorgun ve telaşlı

biraz daha eskimiş, biraz daha solgun ve biraz daha acılı

ben geleceğim

dolu da olsa yaşlanmış kucakları

sahici ve acıtıcı gözyaşlarını bir mahsup gibi taşıya taşıya acılar defterinde

kimselere göstermeden usulca ve çok saklı

ben geleceğim

bir ticaret kentine

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yikicilar Geldiler

Ve evin yüzü burkuldu

Bir kipirti vardi şakaklarinda.

Yikicilar geldiler, çatidan başladilar.

Kiremitleri topladilar birer birer.

Tahtalari söktüler, kanirtip çivileri

Ellerinde keserler.

 

Animsar misin denize karşi oturmuştuk.

Ikimizde arkamizi dönmek istememiştik kiyiya.

Susmuştuk uzun bir hesaplaşmayla.

Iki sevgili vardi yan masada;

Umurlarinda bile degildi deniz,

Alinlari birbirine degecekti az daha.

 

Yikicilar geldiler,

Çikardilar kapi ve pencerelerin pervazlarini.

Kör gözleri ve açilmiş agziyla

Kaldi temelleri üstünde umarsiz ev.

Sira balyozlardaydi artik,

Çelik iskeletini evin ortaya çikarmak için.

 

Benim gögüs kafesimde bir iskete,

Iskeletimin bekçisi, içten bagli kemiklerime.

Siçrayip duruyordu ordan oraya,

Duyuyordum kipirtisini içimde.

Bir bulut geçiyordu senin gözlerinden.

Oturuyorduk; ben kizgin çölüm, sen yildizsin gögünle.

 

Yikicilar geldiler;

Düştü gürültüsüyle yüzü köhne evin,

Göründü bazi odalari ve iç duvarlari.

Ayni renklerle boyanmiş sofasi, isli mutfagi.

Bir kesit kalmişti geriye şimdi o evden

Eski bir yaşantiyi simgeleyen

 

Çikip yürümüştük kiyi boyu

Benim sivasi dökük yüzüm, senin çocuk gözlerinle.

Oysa sen yürümeyi sevmezsin.

Nasil da degişmişti görünüşü

Yillardir görmedigimiz kentin

Yürümüştük anisiyla eski cumbali evlerin.

 

Yikicilar geldiler, yiktilar bütün duvarlari.

Yalniz temel kaldi geriye ve birkaç tugla kirigi.

Iş araçlarinda artik,

Bir canavar agziyla deşmek için topragi.

Ve temizleyecekler kazilan yerlerde

Bizden kalan balçigi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Dostu yok gecelerin

Geceler çok uzun..

Geceler bir ömür..

Ömür dediğin bir tutam ümit

Ümidi yok yarınların

Tıpkı senin yokluğun gibi..

 

Ve ben biraz daha sana hasret..

Hasret bir ip, boğazıma düğümlenmiş,

Düğümler, her tarafımda

Bütün yollar kördüğüm

Ve ben, biraz daha ölüyorum

Sensizliğin ortasında... :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

Biliyorum agliyorsun bir yerlerde

Ben de agliyorum

Kadere inat hala sana

Derinlerimden can alan canimi aliyor

Nasil unutabilirim ki seni

Unutamam...

Unutamam yas tutmus yüregimi..

 

 

Gölgen düser sarp aksamlarima

Bir kadin agliyor içimde

Bende ki bana çok uzaklarda

Kapinda günlerim her gece

Tutumamam..

Sende ki sana...

 

 

gozlerin bir ciglik,

bir yarali haykiris,

gozlerin bu gece cok uzaktan gecen bir gemi

ellerin bir marti taslari ve urkek

ellerin firtinadan cirpinan bir beyaz yelken

 

 

Yedi tepenin ardinda soguk umutlardan baska,

Sarilacagi olmayanlarin çocuklariyiz biz

Düslerle büyüdük

Beni beklemen birtek hayalim,o eski pencerede

Simdi sen içini saran özlemle bekler misin?

Bir pencere kenarinda bilmem ama...

Kapiyi baskasina açacak..

Söz vermis sevdamiza hep aglayacaksin...

Yüzünde eski bir günahin izleri...

Olmayacaksan nefesim...

Gitme giyme beyaz gelinligi...

Asi hüzünler sarar gecemi...

Geçmem,geçemem...

Dönülmez tövbelere gömdüm seni

 

 

gelin Oldun Gidiyorsun

Ne Zordur Bilirmisin Döneceğin Umuduyla

Yastiğa Başini Tek Koymak

Ne Zor Seni Beyazlar Içinde

Yaban Ellere Uğurlamak...

Söz Geçmesede Kinime;

Tek Dileğimdir

Tanridan Seni Yaşamak..!

Seninle Yaşlanmak...

Ne Olur Gitme

Söz Verdim Kendime

Sözverdim Sensiz Olamayacağim Diye Kaderime.....

 

 

 

geceye inat yokluğunda

bir bedel ki sürgünlerde sensizliğim

sonu yok....dönüşü yok...

bedeli bensizlik olsun ihanetinin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SUNU

 

“her aşkın bir Eylülü,

Her acının bir Elifi vardır”

 

Elif Eylül AYBAŞOĞLU

 

 

 

Elifler..eylüller….

 

Kar yağdı üstüne martıların…

Hıçkırıkları göğsüme düştü…

Kırıldı sevgilinin gözleri içimde,

Elleri terk edişin ocağına düştü…

Elleri ayrılığı taşımaktan nasırlaşmıştı….

 

Hangi sevdanın bağrında başak verdi elifler?

Hangi ağrının hamurunda mayalaştı?

Hangi destanın son noktasında büyüdü elifler?

Hangi efkâr makamını uzattı,

Çığlıklara kendini uladı elifler….?

Boy verdi sülün gibi acının bedeninde,

Ayrılıklara cemre düşürdü elifler…

 

Büyüdü nevbaharın koynunda,

Renklerin yüzünü güldürdü,

Pembeyi kondurdu kelebek kanadına,

Kaf dağına kanat tuttu…

Büyüdü olgunlaştı bahar,

Güze dem sürdü…

 

Eylüle çarptı kelebeğin kanatları,

Vuslat toz olup uçtu…

İçine çekip tüm canlı renkleri,

Sarımtırak döküldü gülüşleri…

Hangi eylül sevmedi ayrılığı,

Hangi eylül yağdırmadı

Ayaz kokan tenhaları?

 

Elif eylülde bir intihardır diyorum,

Mahşere uzayan bitimsiz ölümlerde…

 

Eylül elifte bir intizardır diyorum,

Mihrabını yitirmiş, kaybolmuş düğünlerde…

 

şubat..'07

 

FATMA SANCAK

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...
SUNU

 

her aşkın bir Eylülü,

Her acının bir Elifi vardır

 

Elif Eylül AYBAŞOĞLU

Elifler..eylüller.

 

Kar yağdı üstüne martıların

Hıçkırıkları göğsüme düştü

Kırıldı sevgilinin gözleri içimde,

Elleri terk edişin ocağına düştü

Elleri ayrılığı taşımaktan nasırlaşmıştı.

 

Hangi sevdanın bağrında başak verdi elifler?

Hangi ağrının hamurunda mayalaştı?

Hangi destanın son noktasında büyüdü elifler?

Hangi efkâr makamını uzattı,

Çığlıklara kendini uladı elifler.?

Boy verdi sülün gibi acının bedeninde,

Ayrılıklara cemre düşürdü elifler

 

Büyüdü nevbaharın koynunda,

Renklerin yüzünü güldürdü,

Pembeyi kondurdu kelebek kanadına,

Kaf dağına kanat tuttu

Büyüdü olgunlaştı bahar,

Güze dem sürdü

 

Eylüle çarptı kelebeğin kanatları,

Vuslat toz olup uçtu

İçine çekip tüm canlı renkleri,

Sarımtırak döküldü gülüşleri

Hangi eylül sevmedi ayrılığı,

Hangi eylül yağdırmadı

Ayaz kokan tenhaları?

 

Elif eylülde bir intihardır diyorum,

Mahşere uzayan bitimsiz ölümlerde

 

Eylül elifte bir intizardır diyorum,

Mihrabını yitirmiş, kaybolmuş düğünlerde

 

şubat..'07

 

FATMA SANCAK

 

Unutursun Fatma

Kalpsiz olur bazen her insan oğlu,

Küçük bir zevk için harcar maziyi.

Eğer hiç bakmazsan geçmişe doğru,

Unutursun Fatma,inan herşeyi.

 

Unutursun Fatma

Gözlerde birikir, damla damla yaş,

Sürmeler süzülür yanaklarından,

Geçmişine doğru atarsın bir taş,

Unutursun Fatma, sabah olmadan.

 

Unutursun Fatma

Üzülme, ağlama, kıyamam sana

Ne de olsa ömür bitecek elbet

Unutmalar çok zor gelir insana

Unutursun Fatma, birazcık sabret.

 

Unutulur Herşey

Ben mi? Sorma beni,unuttum işte,

Ve inanırmısın ,hiç ağlamadım,

Sende benim gibi sigara iç de,

Unut gitsin Fatma,nedir ki aşkım.

 

Unutursun Fatma !

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Süper Kız Çocuğu Özo

Hep sanadır yazılan

hep sensin resimlerde

karşımdadır ama tutamadığım,

yanımdadır ama dokunamadığım,

içimdedir ama çıkaramadığım,

beynimdedir ama çözemediğim,

kalbimdedir ama durduramadığım,

yamandır sevdam bilirim;

suların berraklığı var sende,

gecenin gündüze hasretisin sen,

yüreğime ektiğim tohumsun,

sulamadan yeşerensin sen,

hep sanadır ya tutkum,sevdam,inadım;

yinede uzaksın sen..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hep sanadır yazılan

hep sensin resimlerde

karşımdadır ama tutamadığım,

yanımdadır ama dokunamadığım,

içimdedir ama çıkaramadığım,

beynimdedir ama çözemediğim,

kalbimdedir ama durduramadığım,

yamandır sevdam bilirim;

suların berraklığı var sende,

gecenin gündüze hasretisin sen,

yüreğime ektiğim tohumsun,

sulamadan yeşerensin sen,

hep sanadır ya tutkum,sevdam,inadım;

yinede uzaksın sen..

 

 

bir sevgiliye aşk, sevgi, hasret, umut ve inad ancak böyle paylaşılabilinirdi..

şiir için tşk..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Rica ederimm içten içe hissettiğim kendimi bulduğum bi şiirdi :(

 

 

BEKLEYEN

 

Sen, kaçan ürkek ceylânsın dağda,

Ben, peşine düşmüş bir canavarım!

İstersen dünyayı çağır imdada;

Sen varsın dünyada, bir de ben varım!

 

Seni korkutacak geçtiğin yollar,

Arkandan gelecek hep ayak sesim.

Sarıp vücudunu belirsiz kollar,

Enseni yakacak ateş nefesim.

 

Kimsesiz odanda kış geceleri,

İçin ürperdiği demler beni an!

De ki: Odur sarsan pencereleri,

De ki: Rüzgâr değil, odur haykıran!

 

Göğsümden havaya kattığım zehir,

Solduracak bir gül gibi ömrünü,

Kaçıp dolaşsan da sen, şehir şehir,

Bana kalacaksın yine son günü.

 

Ölürsün... Kapanır yollar geriye;

Ben mezarla sırdaş olur, beklerim.

Varılmaz hayale işaret diye,

Toprağında bir taş olur, beklerim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Süper Kız Çocuğu Özo
BEKLEYEN

 

Sen, kaçan ürkek ceylânsın dağda,

Ben, peşine düşmüş bir canavarım!

İstersen dünyayı çağır imdada;

Sen varsın dünyada, bir de ben varım!

 

Seni korkutacak geçtiğin yollar,

Arkandan gelecek hep ayak sesim.

Sarıp vücudunu belirsiz kollar,

Enseni yakacak ateş nefesim.

 

Kimsesiz odanda kış geceleri,

İçin ürperdiği demler beni an!

De ki: Odur sarsan pencereleri,

De ki: Rüzgâr değil, odur haykıran!

 

Göğsümden havaya kattığım zehir,

Solduracak bir gül gibi ömrünü,

Kaçıp dolaşsan da sen, şehir şehir,

Bana kalacaksın yine son günü.

 

Ölürsün... Kapanır yollar geriye;

Ben mezarla sırdaş olur, beklerim.

Varılmaz hayale işaret diye,

Toprağında bir taş olur, beklerim...

 

 

 

BEKLEYEN OLURDA BEKLENEN OLMAZ MI? :P

 

 

Beklenen

 

Ne hasta bekler sabahı,

Ne taze ölüyü mezar,

Ne de şeytan bir günahı,

Seni beklediğim kadar.

 

Geçti istemem gelmeni,

Yokluğunda buldum seni;

Bırak vehmimde gölgeni,

Gelme, artık neye yarar?

 

Sevdiğim bi arkdaşımın paylaşımı benle..teşekkür ederim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir ayak sesi duymayayım,

kapıya koşuyorum gelen sen misin diye..

Bir siyah saç görmeyeyim, yüreğim burkuluyor, ağlamaklı oluyorum..

Her şey bana seni hatırlatıyor..

Gökyüzüne baksam gözlerinin binlercesine görürüm,

Bir rüzgâr değse yüzüme ellerini düşünmeden edemem..

Yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer,

Tadı senden gelir yediğim yemişlerin,

İçtiğim içkilerin..

Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı,

Bu emsalsiz hüzün

Seni beklediğim içindir!...

Resmine bakamaz oldum,

Uykulardan korkuyorum artık..

 

Utanıyorum odamdaki bütün eşyalardan..

Şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor,

Şu ayna karsısında güzelliğini seyretmeni,

Şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masada..

Ve şu saat geldiğin anda durabilir sevincinden, zaman çıldırabilir

Çünkü benim dünyamda Ölümsüzlük,

seni sevmek demektir.

Bir çocuk doğmayı bekler,

 

Bir ağır hasta ölmeyi,

Bitkiler yağmur ve güneşi bekler,

Yalnız bir kadın sevilmeyi

Ve düşün ki bir adam,

İçinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi

 

Seni bekler...

Asılmayı bekleyen bir idam mahkumu gibi Sen gelinceye kadar

 

Pencerem kapalı duracak rüzgar gelmesin diye..

 

Artık perdeleri açmayacağım gün ışığı girmesin diye..

 

Sonra kahrolacağım bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta..

Ve günlerce gecelerce haykıracağım

Nerdesin diye, Nerdesin?

Bir gün bu kapıdan SEN gireceksin

 

Biliyorum

Ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek

Yıllar sonra,

Öldüğüm gün bile gelsen

Bütün bu bekleyişimi ve öldüğümü unutup

Çocuklar gibi sevineceğim,

Kalkıp sarılacağım ellerine

Uzun uzun ağlayacağım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Baharın İlk Sabahları

Tüyden hafif olurum böyle sabahlar

Karsı damda bir güneş parçası,

İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;

Bağıra çağıra düşerim yollara;

Döner döner durur basım havalarda.

 

Sanırım ki günler hep güzel gidecek;

Her sabah böyle bahar;

Ne is güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.

Derim ki: 'Sıkıntılar durdursun!'

Sairliğimle yetinir,

Avunurum.

Orhan Veli Kanık

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim de bir insan tarafım vardı

Bakma böyle kötü olduğuma

Benim de dileklerim vardı

Benim de bir beklediğim vardı yaşamaktan

Yeter artık vurma yüzüme çirkinliğimi

Hergün bir kadın ağlar benim yüzümde

Büyük dertler için benim ellerim

Anlamıyor musun

Sen sevildiğin için güzelsin bu kadar

Ben sevilmediğimden böyle çirkinim

:mellow::unsure::ermm::crying::wassat:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.