Φ bozan Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Birey gelişme sürecinin en önemli merhalelerinden ilk çocukluk döneminde geçer Frued'a göre. Çevresinin bilhassa annesinin ilgisini yeterli derecede alan çocuk etrafıyla kendiyle ve herşeyden önemlisi bütün bir dünya ile barışık ve sorunsuz bir yaşama kavuşur. Fakat yeterli ilgiyi göremeyen çocuk, örneğin sütten erken kesilen, ilerideki yıllarda bu sevgisizlik ve ilgisizliği, savaşkan, sorunlu insanlara karşı yaklaşımlarında güvensiz bir kişilik olarak ortaya koyar. Frued'a göre bu yüzden ilk çocukluk karakterin oluşumu için oldukça etkilidir. Son yıllarda Fruedian yaklaşımı benimseyen bazı psikologlar, kavgacı, sorunlu, kendisiyle çevresiyle ve tabiatla kısaca tüm kainatla kavgalı olan sorunlu kişilerin aynı zamanda Tanrıyla da ciddi sorunları olduğunu keşfetmiştir. Denekler üzerinde yapılan araştırmalarda, insanlara karşı güvensiz olan, sürekli tehlikelerden şikayet eden, kendisi dışındaki herkesi küçümseyen, hayatı maddeden ibaret gören düşük düşüncelerin aynı zamanda Tanrı kavramıyla da kavgalı olduklarına rastlanmıştır. Oysa yapılan araştırmalarda Tanrı kavramıyla sorunsuz olan, içlerini sevgi barış ve kardeşlikle doldurmuş kişilerin aynı zamanda olumlu bir ilk çocukluk dönemi geçirdikleri saptanmıştır... Kimbilir bilim ilerledikçe daha neler göreceğiz... Yaşasın Barış ve Sevgi hem de İnadına.... bozan Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Tanrı, bir tür yanılsama; din de toplumsal bir nevrozdur. Hem Tanrı hem de din, ürkütücü gerçek ile içgüdüsel istekler arasında uygun bir uzlaşma bulma çabası içerisinde ortaya çıkar. İnsanların doğrudan tatmin edemedikleri şeyler, çocukluk dönemindeki ailesel imgelerin bir temsili olan yaratıcı Tanrı tarafından tatmin edilir. Böylece Tanrı iki psikolojik fonksiyonu yerine getirir: 1. Uygunsuz içgüdüsel isteklerinden vazgeçenleri ödüllendirir (iyilikler karşılığında cennet vaat eder). 2. Endişeleri giderir ve güven sağlar (günahkârı bile sever). Dolayısıyla Tanrı, insanın arzuladığı ve ihtiyaç duyduğu bir tür babadır: Freud’a göre bir yanılsama olan din, gelişim sürecinde yararlı bir araç olarak varlığını sürdürmelidir ve sürdürecektir de; çünkü din insanların katlanılmaz sıkıntılara tahammüllerini kolaylaştırmaktadır. Fakat din nihayette hem yararsızdır hem de gelişime zarar vermektedir. Çünkü insanlar sonsuza dek çocuk kalamazlar, sonuçta gerçekliğin ne olduğunu öğrenmek durumundadırlar. Çocukluktaki yüceltilen dışavurumlar (mesela din gibi), insanların gerçekle doğrudan muhatap olacakları olgunlaşma sürecini geciktirir. Aklın içgüdülerin önüne geçtiği, yanılsamaların terk edildiği ve varoluşun katlanılabilir hale geldiği ideal seviyeye insan ırkının ulaşması mümkün değildir. Bu yüzden dine geçici bir süre için izin verilebilir. Fakat din, bir yanılsamadan ibaret olduğundan, ideal hedefe ulaşmada büyük bir engeldir. Her şeye rağmen din, onsuz yaşayabilecek nitelikteki küçük bir grup tarafından terk edilmelidir. Cennet meleklere ve kuşlara bırakılmalıdır. Özetlemek gerekirse: 1. Freud, dinin bastırılmış alandan geldiğine inandığı için onu yanılsama olarak görmüş, onu içgüdüsel ve sosyal istekler arasında bastırılan çatışmaların dinamik gücü olarak değerlendirmiştir. Bu çatışmaların ideal çözümüne yönelik çocukluk döneminin arzuları, nihaî realite alanına yansıtılır ve Tanrı olarak okunur. 2. Din, varlığı devam ettirmek için yüceltilen değerli bir yanılsamadır. Ancak din gerçekliğin doğru bir yorumu ya da hayatı yaşamanın en doğru, en ahlâkî ve en mükemmel yolu olduğu gerekçesiyle desteklenmemelidir. 3. İnsanlığın gelişimi sayesinde yanılsama yerini bilime terk edecek ve böylece insanlık arzuların oluşturduğu dünya ile değil, gerçek dünya ile buluşacaktır. Alıntıdır. Yukarıdaki yaklaşımı benimseyen psikologlara Freud u yeniden okumalarını tavsiye ederim.Asıl sorunlu olanlar dine sarılıyor. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Din dünya hayat?n?n düzeni için vard?r.. Baz? filozfolara göre bunu insanlar ç?karm??t?r bize göre Allah göndermi?tir.. Amaç kötülüklerden al? koymak iyili?i emretmektir.. Freud'un yada Keoslu Kritias ?n söylemi mutlak do?rumudur..? Kimi masal der, kimi korkutmak için vard?r der kimi makam için der, kimi bir tak?m iç duygular? bast?rmak için der.. Ama ortada bir islam tarihi ve islam peygamberi vard?r.. O peygamberki, ?an, ?öhret, mevki, makam para, pul istememi?tir günlerce ümmeti için mücadele etmi? göz ya?? dökmü?tür.. Böylesi büyük bir çaba böyle büyük bir Peygamber.. Sayg?lar.. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Din dünya hayatının düzeni için vardır..Bazı filozfolara göre bunu insanlar çıkarmıştır bize göre Allah göndermiştir.. Amaç kötülüklerden alı koymak iyiliği emretmektir.. Freud'un yada Keoslu Kritias ın söylemi mutlak doğrumudur..? Kimi masal der, kimi korkutmak için vardır der kimi makam için der, kimi bir takım iç duyguları bastırmak için der.. Ama ortada bir islam tarihi ve islam peygamberi vardır.. O peygamberki, şan, şöhret, mevki, makam para, pul istemiştir günlerce ümmeti için mücadele etmiş göz yaşı dökmüştür.. Böylesi büyük bir çaba böyle büyük bir Peygamber.. Saygılar.. Dogru mu okudum??? Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Dogru mu okudum??? Öyle yazmayacağımı sende biliyorsun.. Şimdi tekrar oku.. Ne makam ne para vs.. gibi, yani "ne" ifadesini yazdığımı zannederek öyle yazmışım.. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Öyle yazmayacağımı sende biliyorsun..Şimdi tekrar oku.. Ne makam ne para vs.. gibi, yani "ne" ifadesini yazdığımı zannederek öyle yazmışım.. Hahaha, hani belki Yaratan boyle yazdirmistir diye dusundum. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Birey gelişme sürecinin en önemli merhalelerinden ilk çocukluk döneminde geçer Frued'a göre. Çevresinin bilhassa annesinin ilgisini yeterli derecede alan çocuk etrafıyla kendiyle ve herşeyden önemlisi bütün bir dünya ile barışık ve sorunsuz bir yaşama kavuşur. Fakat yeterli ilgiyi göremeyen çocuk, örneğin sütten erken kesilen, ilerideki yıllarda bu sevgisizlik ve ilgisizliği, savaşkan, sorunlu insanlara karşı yaklaşımlarında güvensiz bir kişilik olarak ortaya koyar. Frued'a göre bu yüzden ilk çocukluk karakterin oluşumu için oldukça etkilidir. Son yıllarda Fruedian yaklaşımı benimseyen bazı psikologlar, kavgacı, sorunlu, kendisiyle çevresiyle ve tabiatla kısaca tüm kainatla kavgalı olan sorunlu kişilerin aynı zamanda Tanrıyla da ciddi sorunları olduğunu keşfetmiştir. Denekler üzerinde yapılan araştırmalarda, insanlara karşı güvensiz olan, sürekli tehlikelerden şikayet eden, kendisi dışındaki herkesi küçümseyen, hayatı maddeden ibaret gören düşük düşüncelerin aynı zamanda Tanrı kavramıyla da kavgalı olduklarına rastlanmıştır. Oysa yapılan araştırmalarda Tanrı kavramıyla sorunsuz olan, içlerini sevgi barış ve kardeşlikle doldurmuş kişilerin aynı zamanda olumlu bir ilk çocukluk dönemi geçirdikleri saptanmıştır... Kimbilir bilim ilerledikçe daha neler göreceğiz... Yaşasın Barış ve Sevgi hem de İnadına.... bozan Yavuz dekçilik devam ediyor... Yukarda Freud'un Anne ilgisizliği ile oluşan çocuğun, büyüklükteki problemlerini getirmiş cinsellikle ilgili başlık açmış. Ne ilgisi var ise.. Konunun özeti erken yaşta sütten kesilen çocuğun sosyal yaşamında kavgacı olması. Getirip bu bilimsel incelemeyi cinselliğe bağlaman yine senin "yavuz dekçiliğinle" ilgili. Dekçilikte insanlar, üste çıkmak için kendisinde olan olumsuzlukları başkasının üzerine atma hünerlerini kullanır. Çocuğun küçük yaşta din ve uzantısı olan tutucu ahlaktan aldığı yanlış cinsel bilgiler, kişilerin gelecekteki sapkın davranışlarına yol açıyor. Bu tür bilgiler geçmişte defaatlerce yazıldı. Ben okudum tavsiye ederim. İki ayrı cins arasındaki farkı garipleştiren, cinsel yaklaşımı falakalarla sözüm ona adaletleştiren dini yaklaşımları çocuk daha küşük yaşta dini bilgilerden edinmektedir. Dahası var; Eşcinsel yaklaşımı sadece kınamayla geçiştirip, normal yaklaşımı ölünceye kadar yalnızlığa (hapis) terk eden bir inançla yetişen çocuk, nasıl normal bir cinsellik öğrenebilir. Dinlerin bir uzantısı da olan bu tür ahlak anlayışları ile herkesin kendi tercihi olan cinsel yaklaşımlar ölümle sonuçlandırılmıyormu ? İslam ülkelerinde kadının gerek giyim olarak, gerek yapı olarak cinselliğini yaşaması, beynine sıkılan infaz kurşunları ile son bulmuyormu ? Bunu seyreden halkın, bu bilgilrle yetişen bir çocuğun ne derece sağlıklı cinsel düşünceleri olabilir. Çocuklara cinsellik, okullarda bilimsel olarak öğretilmeyipte ortaçağ arap kültürü ile öğretilirse, yetişkinliklerinde elbetteki sapkınlıklar olacaktır. Ha bu arada Freud'un incelemesini yanlış koyduğun gibi başlığıda yanlış koymuşsun. Zira cinsel sorunlar dinle kavga yapmaz. Sorunlular yapar. Cinsel sorunlarını dinden alan sorunlular/kavgacılar, "evrensel cinsel anlayış"la kavga yapmaktalar... İnadına devam eden barış, sevgi; genel kabul görmüş evrensel kültürledir. Ortaçağ Arap kültürü ile değil. Alıntı
Φ LUCAS Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Dini kurallar silsilesi içinde yetişmiş insanların ortak özellikleri şunlardır; 1-)Hayatları boyunca doğrudüzgün bir kız arkadaşları olamamıştır, aşkları hep platoniktir,dışavurum yapamazlar. 2-)arabesk ,fantezi tarzı acılı müzikler dinlerler. 3-)Toplum içinde genelde çekingen ve sessiz,ağırkanlı davranışlar sergilerler. Kendilerine güvenleri zayıftır,hayatta karşılaştıkları maddi manevi tüm problemlerin kendi iradeleri dışında bir irade ile çözülmesini beklerler. 4-)Yaşam coşkuları zayıftır,bu bakışlarından ve mimiklerinden hemen belli olur. 5-) Kendileri gibi yaşamayan veya dini gerekleri yerine getirmeyen,farklı inanç ve düşünceleri,tarzları olan insanlara karşı kızgınlık duyarlar. 6-)İçlerinde hep yapmak isteyipte yapamadıkları ukteler birikir dağ olur. 7-)Ne hikmetse bu dünyada hepsi zengin olmak isterler. 8-)Sevmedikleri beğenmedikleri insanlarla evlendirilirler,ve normalde o evlilik yürümeyecek olsa bile din kuralları gereği iki insan birarada kalır. Bilmem anlatabildim mi...??? Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 İnadına devam eden barış, sevgi; Sevgi dileklerime katılmanız çok hoş...Neticede biz bir tohum atıyoruz zamanla yeşeriyor, sabırla yeşeriyor, sevgi ve kardeşlik... Furedian yaklaşıma göre kişinin sağlıklı gelişimi ilk çocukluk döneminde başlar, bu dönemde sağlıklı bir eğitim almamış bireyler ilerideki yıllarda terbiye ile ilgili ciddi sorunlar yaşayabilir. Örneğin tuvalet terbiyesini zamanında almamış bir çocuk ilerideki yıllarda 10 tane mürebbiyeden eğitim de alsa artık onun kimi davranışlarını düzeltmek kabil olmaz... Çevresine nefretle bakan, kavgacı, insanları çekemeyen, bitkilere karşı duyarsız ( sol örgütlerin 1 mayıs kadıköy çiçekleri ezme harekatını anımsayınız ) hayvanlara karşı saygısız, insanlara karşı sevgisiz ( sol örgüt mensubu dinle ciddi sorunları olan canlı imhacı güven akkuşu hatırlayınız) bireyler işte bu yaşlardaki eğitimilerinin yetersiz olmasıoyla neşvünema bulmakta... Oysa sağlıklı eğitim toplumumuza Mevlana gibi dünya sevgisi dolu insanlar, yunus emreler, hacı bektaşlar sunmakta.. mesele budur.... bozan Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Yine, inançlılar iyi, inançsızlar kötü felsefesindeyiz. İyi insan, iyi inançlı demek değildir. saygılar Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış... Romantizmin doruklarında bir savunma mekanizması '''Zaten hep inançsızlar kötü de inançlılar iyi dersiniz''. Hayır sevgili dostum öyle demeyiz şöyle deriz ''insanların inançsızlıklarına saygı kadar inaçlarına da saygı gösterilmeli''. Sen inan ya da inanma Afrikalı bir toteme inanıyorsa bu onun için kutsaldır, benim için de onun için kutsal olduğu için kutsaldır. Mesele budur. Frued'ın dediği de budur, insançlara ya da inançızlığa saygısızlık kişinin ilk çocukluk döneminde aldığı eğitim ile ilgilidir. Mesele budur. Hadise bu kadar açıkken hiç kimse saf romantizm ayağına yatmasın... Forumda açılan başlıklar ortadadır, kendisi gibi düşünmeyenlere karşı ilk çocukluğunda doğru eğitim almamışların açtığı başlıklar da ortadadır. hadise meydandadır... İnadına SEVGİ ve Barış bozan Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış... Romantizmin doruklarında bir savunma mekanizması '''Zaten hep inançsızlar kötü de inançlılar iyi dersiniz''. Hayır sevgili dostum öyle demeyiz şöyle deriz ''insanların inançsızlıklarına saygı kadar inaçlarına da saygı gösterilmeli''. Sen inan ya da inanma Afrikalı bir toteme inanıyorsa bu onun için kutsaldır, benim için de onun için kutsal olduğu için kutsaldır. Mesele budur. Frued'ın dediği de budur, insançlara ya da inançızlığa saygısızlık kişinin ilk çocukluk döneminde aldığı eğitim ile ilgilidir. Mesele budur. Hadise bu kadar açıkken hiç kimse saf romantizm ayağına yatmasın... Forumda açılan başlıklar ortadadır, kendisi gibi düşünmeyenlere karşı ilk çocukluğunda doğru eğitim almamışların açtığı başlıklar da ortadadır. hadise meydandadır... İnadına SEVGİ ve Barış bozan Dogru egitimle kastiniz din egitimi ise, alindi merak etmeyin. Lakin, bu dinde bir bozukluk oldugu goruldu ve incelenmeye alindi. Hala da inceleniyor. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 ''insanların inançsızlıklarına saygı kadar inaçlarına da saygı gösterilmeli''. islam inançlara saygı göstermiyor bir insanın Allah'tan başka bir varlığa inanmasına kimse karışamaz saygı gösterilmeli diyorsunuz ama siz müslümansınız ve size göre, Allah'tan başka bir varlığıa inanlar cehennemde görülmemiş bir vahşet içinde yanacak Çocuklarımıza Allah'a inanmazsan cehennemde cayır cayır yanacaksın masalı anlatıyor ve haliyle çocuklar buna inanıp korluyorlar. Bu mudur inançlara saygı ? Bir insan dinlere inanmadığı için cehennemde cayır cayır yanacak, ve sonrada inançlara saygı gösterilmeli felsefesini savunacaksınız !!!! saygılar Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 islam inançlara saygı göstermiyor bir insanın Allah'tan başka bir varlığa inanmasına kimse karışamaz saygı gösterilmeli diyorsunuz ama siz müslümansınız ve size göre, Allah'tan başka bir varlığıa inanlar cehennemde görülmemiş bir vahşet içinde yanacak Çocuklarımıza Allah'a inanmazsan cehennemde cayır cayır yanacaksın masalı anlatıyor ve haliyle çocuklar buna inanıp korluyorlar. Bu mudur inançlara saygı ? Bir insan dinlere inanmadığı için cehennemde cayır cayır yanacak, ve sonrada inançlara saygı gösterilmeli felsefesini savunacaksınız !!!! saygılar Sizi burada yakacağız diyen yok;inanmıyorsanız siz bunu ciddiye almıyorsunuz demktir;adaletli davranmamak gibi bir durum yok Müslümanlar açısından;zorla güzellik olmaz... Alıntı
Φ xshadowx Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 demek yok... neden islam imparatorluğu gibi bir tirani vardı tarihte o zaman... hatta birde öykü vardı; İran'da bir kaleyi kuşatan islam birlikleriiçerdekilerin teslim oluyoruz demesiyle kuşatmayı kaldırmışlar, nedense kalenin içindekilerin tamamı müslüman olmuş... kale neden kuşatılmış? islam afrika ve ortadoğuya anadoluya nasıl yayılmış? hristıyanlar haçlı seferlerinde canice müslüman ve yahudileri katletmişler tamam, neden iyilik merhamet doğruluğun dinine dahil melek müslümanlar, aynı şekilde esir haçlıları ve hristiyan halkı doğramış? zorlama yoksa bunlar neden olmuş anlatırmısınız? yada tarih mi yalan söylüyor? Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Sizi burada yakacağız diyen yok;inanmıyorsanız siz bunu ciddiye almıyorsunuz demktir;adaletli davranmamak gibi bir durum yok Müslümanlar açısından;zorla güzellik olmaz... Zaten sizleri yakacagiz diye sizler demiyorsunuz, bunu Kur'an diyor. Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Dini kurallar silsilesi içinde yetişmiş insanların ortak özellikleri şunlardır; 1-)Hayatları boyunca doğrudüzgün bir kız arkadaşları olamamıştır, aşkları hep platoniktir,dışavurum yapamazlar. ama bu insanlar dini kurallar çerçevesinde o nihayet ulaştıkları kadını büyük bir hoşgörü ve sabırla saygıyla yaşatırlar... sende diğer yattıklarımdan birisin muamelesini genele yaymazlar... 2-)arabesk ,fantezi tarzı acılı müzikler dinlerler. mümin kuran dinler ilahi dinler, onlarla işi olmaz 3-)Toplum içinde genelde çekingen ve sessiz,ağırkanlı davranışlar sergilerler. Kendilerine güvenleri zayıftır,hayatta karşılaştıkları maddi manevi tüm problemlerin kendi iradeleri dışında bir irade ile çözülmesini beklerler. gel bi de benimle tanış bi çay ısmarlayayım... 4-)Yaşam coşkuları zayıftır,bu bakışlarından ve mimiklerinden hemen belli olur. bütün coşkumu olsa olsa yürekten inanmayanlar etkiler .. peki sizler??yaşam coşkuları o kadar kuvvetli o kadar ölüm kavramından uzaklar ki bir yakınları ölse ya da çocuklarını kaybetseler ya da besledikleri hayvan ölse kendilerini paralarlar...biz her haliyle hayata tahammül ederken siz her zaman her şeyden şikayet ederek vakit harcarsınız.. aile sorundur.. iş sorundur... hep mükemmel ve coşkulusunuz ya... 5-) Kendileri gibi yaşamayan veya dini gerekleri yerine getirmeyen,farklı inanç ve düşünceleri,tarzları olan insanlara karşı kızgınlık duyarlar. yanlış... inanan mümin inanmıyorlar diye kızmaz öfkeye kapılmaz... olsa olsa inanmayana rahmet diler .. o inanmayan için dua eder.. anlamayan görmeyen için yüreği burkulur... 6-)İçlerinde hep yapmak isteyipte yapamadıkları ukteler birikir dağ olur. evet haklısın... hayata dair yapmak istediğim yok ta halaaa dağ gibi ibadet etmem lazım... yetmiyor... az geliyor... 7-)Ne hikmetse bu dünyada hepsi zengin olmak isterler. gerçek mi? hemde tam anlamıyla bir mümin... emin misin? mümin derki ben bile bana ait değilim... dünya malı Allah ındır... dilediğine ne nasip ederse... hiç bir mal kimseye kalmaz... ya harbi siz müminleri mi anlatıyorsunuz? 8-)Sevmedikleri beğenmedikleri insanlarla evlendirilirler,ve normalde o evlilik yürümeyecek olsa bile din kuralları gereği iki insan birarada kalır. Bilmem anlatabildim mi...??? Dini kurallar silsilesi içinde yetişmiş insanların ortak özellikleri şunlardır; 1-)Hayatları boyunca doğrudüzgün bir kız arkadaşları olamamıştır, aşkları hep platoniktir,dışavurum yapamazlar. ama bu insanlar dini kurallar çerçevesinde o nihayet ulaştıkları kadını büyük bir hoşgörü ve sabırla saygıyla yaşatırlar... sende diğer yattıklarımdan birisin muamelesini genele yaymazlar... 2-)arabesk ,fantezi tarzı acılı müzikler dinlerler. mümin kuran dinler ilahi dinler, onlarla işi olmaz 3-)Toplum içinde genelde çekingen ve sessiz,ağırkanlı davranışlar sergilerler. Kendilerine güvenleri zayıftır,hayatta karşılaştıkları maddi manevi tüm problemlerin kendi iradeleri dışında bir irade ile çözülmesini beklerler. gel bi de benimle tanış bi çay ısmarlayayım... 4-)Yaşam coşkuları zayıftır,bu bakışlarından ve mimiklerinden hemen belli olur. bütün coşkumu olsa olsa yürekten inanmayanlar etkiler .. peki sizler??yaşam coşkuları o kadar kuvvetli o kadar ölüm kavramından uzaklar ki bir yakınları ölse ya da çocuklarını kaybetseler ya da besledikleri hayvan ölse kendilerini paralarlar...biz her haliyle hayata tahammül ederken siz her zaman her şeyden şikayet ederek vakit harcarsınız.. aile sorundur.. iş sorundur... hep mükemmel ve coşkulusunuz ya... 5-) Kendileri gibi yaşamayan veya dini gerekleri yerine getirmeyen,farklı inanç ve düşünceleri,tarzları olan insanlara karşı kızgınlık duyarlar. yanlış... inanan mümin inanmıyorlar diye kızmaz öfkeye kapılmaz... olsa olsa inanmayana rahmet diler .. o inanmayan için dua eder.. anlamayan görmeyen için yüreği burkulur... 6-)İçlerinde hep yapmak isteyipte yapamadıkları ukteler birikir dağ olur. evet haklısın... hayata dair yapmak istediğim yok ta halaaa dağ gibi ibadet etmem lazım... yetmiyor... az geliyor... 7-)Ne hikmetse bu dünyada hepsi zengin olmak isterler. gerçek mi? hemde tam anlamıyla bir mümin... emin misin? mümin derki ben bile bana ait değilim... dünya malı Allah ındır... dilediğine ne nasip ederse... hiç bir mal kimseye kalmaz... ya harbi siz müminleri mi anlatıyorsunuz? 8-)Sevmedikleri beğenmedikleri insanlarla evlendirilirler,ve normalde o evlilik yürümeyecek olsa bile din kuralları gereği iki insan birarada kalır. yanlış... bu olsa olsa İncil de olabilir... biz illaki olmuyorsa boşanırız... sonra yine evleniriz... daha kaç kere söyleyeceğiz... bir toplumun kültürünü geleneğini yanlışlarını dine mal edemezsiniz... Kuran yazdıklarınızın önündeki en büyük engeldir... ama bu engel birilerinin işine gelmiyor diye kitaba laf söyleyemezsiniz.. inanmak ayrıdır .. uygulamak ve yaşam tarzı olarak her bir anınıza yaymak ayrıdır... bir hırsıza hırsızlık yapmak iyi birşey mi diye sorsan,kötü bişey ama şu oldu bu oldu şundan çaldım bundan yaptım diye anlatmaya başlar... yaptığının kötü birşey olduğunu bilmesi yapmasını engelleyememiştir ... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 demek yok...neden islam imparatorluğu gibi bir tirani vardı tarihte o zaman... hatta birde öykü vardı; İran'da bir kaleyi kuşatan islam birlikleriiçerdekilerin teslim oluyoruz demesiyle kuşatmayı kaldırmışlar, nedense kalenin içindekilerin tamamı müslüman olmuş... kale neden kuşatılmış? islam afrika ve ortadoğuya anadoluya nasıl yayılmış? hristıyanlar haçlı seferlerinde canice müslüman ve yahudileri katletmişler tamam, neden iyilik merhamet doğruluğun dinine dahil melek müslümanlar, aynı şekilde esir haçlıları ve hristiyan halkı doğramış? zorlama yoksa bunlar neden olmuş anlatırmısınız? yada tarih mi yalan söylüyor? tarih boyunca hangi din adına ya da hangi ülke çıkarı adına olursa olsun mutlaka kan dökülmüştür... dökülmeye de devam etmektedir... yine ayettir ki şüphesiz yaratan dileseydi herkes hidayete erer ve kardeş gibi yaşardı... ama yaratan bunu yapmamıştır... niye... çünkü olayın bir başı varrr.. yaratılan ilk insan ve onun yaptığına karşılık söylenen yaratanın tek bir sözü ve devamında o sözün yerine gelişi... çünkü onun sözünde asla bir değişiklik görülemez... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Sizi burada yakacağız diyen yok;inanmıyorsanız siz bunu ciddiye almıyorsunuz demktir;adaletli davranmamak gibi bir durum yok Müslümanlar açısından;zorla güzellik olmaz... Ali01 Zorla güzellik olmaz diyorsun, ama inandığınız dine inanmayanların cehennemde yanacağını biliyorsunuz Bu nasıl bir zorla güzellik olmaz anlayışıdır, "benimle evlenmezsen seni ananı babanı öldüreceğim" kadar zorlama bir durumdur bu. ali01, bozan dediki ''insanların inançsızlıklarına saygı kadar inaçlarına da saygı gösterilmeli''. ben buna cevap vermiştim İnandığınız şey inançlara saygı göstermiyorken, sizin inançlara saygı gösterin imalarınız tutarsızlıktır Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Yine analım o zaman Aristo abiyi bıraktıklarıyla... Bakın ne vardır Kur'an'da??? dünya hayatından çok öte bir hayat ve geçişte yer alacak adalet günü;kim mükafatlandırılacak kim cezalandırılacak belli olacak... Allah her şeyi yaratmıştır ve bilir... Bu yine X olsun(İslam'a ters değil görüyorsunuz)... Allah kimin cezalandırılacağını da kimin mükafatlandırılacağını da bilir;çünkü bunlar da zaten ondan gelmektedir...(X) O zaman bu büyük bilgiye sahip olmak için dünya hayatının üzerinde olmamız gerekir ki biz kimin sonunun ne olacağını bilemeyecek kadar içindeyiz... O zaman kimse sen "cehennemlik"sin diyerek "sebepsiz" yere haddi aşamaz... Yani karşıya saygı Allah inancına ters bir durum değildir... Aksine kimse kimin ne zaman nasıl iman edeceğini bilemeyeceği için haddini aşmak hoş olmaz... Gördünüz mü Allah inancı ve İslam'ı salt kendi kalıbınızda alınca durumu nasıl da negatif algılıyosunuz... Bütünlüğü bozmaya gerek yok;bilmiyosanız yeterince, vakit kaybetmeden öğrenin... Saygılar... Alıntı
Φ xshadowx Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 tarih boyunca hangi din adına ya da hangi ülke çıkarı adına olursa olsun mutlaka kan dökülmüştür... dökülmeye de devam etmektedir... yine ayettir ki şüphesiz yaratan dileseydi herkes hidayete erer ve kardeş gibi yaşardı... ama yaratan bunu yapmamıştır... niye... çünkü olayın bir başı varrr.. yaratılan ilk insan ve onun yaptığına karşılık söylenen yaratanın tek bir sözü ve devamında o sözün yerine gelişi... çünkü onun sözünde asla bir değişiklik görülemez... yani islam adına da kan dökülmüş... keşfettikleri çelik teknolojisi ile o teknolojiden haberi olmayan avrupanın ortasına kadar kan dökerek ilerlemişler. zorlamadan uzak bir din olsaydı birkaç imam gidip insanları aydınlatsaymış ne gerek var kılıca, inananları zaten tanrı korumuyor mu? Kendi ağzınızla islamın diğer dinlerden farksız olduğunu belirttiniz Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Beklentim şuydu somut misaller verilmeden de hakikatler anlaşılabilir ve bunu anlayabilecek arkadaşlar vardır illaki aramızda...Sonuçta imdadıma sevgili cecile yetişti. Ona müteşekkirim...Anlatmak istediğimi biraz daha açayım.. Somut düşünceden soyut düşünceye adım atmayı başarmış bir zihin ( gelişmiş zihin) şiir yazabilir, bazıları şiiri anlayabilir hatta bir kısmı da doğru anlayabilir, soyut düşünceye ulaşamamış bir beyin ise sınıfta kalır. Örneğin Şair ''LEYLA'' dediğinde gelişmiş zihin pek çok anlamı düşünür, ve bundan en geniş anlamında hakiki güzelliği anlayabilir, ama gelişmemiş zihin hemen belinin altını düşünür. Hemen aklına hergün gördüğü hayalini kurduğu amiyane tabirle cinsel objeler gelir. Bu düşük düşüncedir. Örneklerini arayan bulur, fakat Leyla'yı çocukluk eğitimi kötü geçen kişiler gibi yalnızca bir cinsel obje olarak algılayamayız, bu hiç değilse LEYLA'ya ve soyut zekaya bir hakaret olur... Bakalım bu sefer anlaşılabilecek mi? Zannetme ki güldür ne de lale , ateş doludur tutma yanarsın, destimde şu gülgun piyale, ( sonraki nüshalarda, karşımda şu gülgun piyale olacak) İçmişti Fuzûlî bu alevden Düşmüştü bu iksîr ile Mecnûn Şi'rin sana anlattığı hâle... Yanmakta bu sâgardan içenler, Doldurmuş onunçün şeb-i aşkı, Baştan başa efgân ile nâle... Şiir Ahmet Haşime ait.. Mesele biraz daha anlaşılsın diye ekledim, cecile sana burada da ihtiyaç olabilir... bozan Alıntı
Misafir magician Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Çocuklara cinsellik, okullarda bilimsel olarak öğretilmeyipte ortaçağ arap kültürü ile öğretilirse, yetişkinliklerinde elbetteki sapkınlıklar olacaktır. Cinsel sorunlarını dinden alan sorunlular/kavgacılar, "evrensel cinsel anlayış"la kavga yapmaktalar... [/color] [/size][/font][/b] "Evrensel cinsel anlayış" diyerek batının cinsel anlayışından bahsediyorsunuz galiba sayın bilimselci. Evrensel yaftası pazarlama açısından oldukça tutan bir yafta, çekici. Doğunun batıdan daha sapkın olduğu ise tartışılır. Fark sapkınlıktan ne anladığımızdan kaynaklanıyor sayın bilimselci. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 tarih boyunca hangi din adına ya da hangi ülke çıkarı adına olursa olsun mutlaka kan dökülmüştür... dökülmeye de devam etmektedir... yine ayettir ki şüphesiz yaratan dileseydi herkes hidayete erer ve kardeş gibi yaşardı... ama yaratan bunu yapmamıştır... niye... çünkü olayın bir başı varrr.. yaratılan ilk insan ve onun yaptığına karşılık söylenen yaratanın tek bir sözü ve devamında o sözün yerine gelişi... çünkü onun sözünde asla bir değişiklik görülemez... Tarih boyunca hangi din adina, ya da hangi ulke cikari adina olursa olsun mutlaka kan dokulmustur diyorsunuz. Bu bir musluman ulkede (Flistin misali) politik cikarlar soz konusu ise, iki musluman grubun birbirinin kanini da doker anlamina mi geliyor? Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 Romantizmin doruklarında bir savunma mekanizması '''Zaten hep inançsızlar kötü de inançlılar iyi dersiniz''. Hayır sevgili dostum öyle demeyiz şöyle deriz ''insanların inançsızlıklarına saygı kadar inaçlarına da saygı gösterilmeli''. Bütünlüğü bozmaya gerek yok;bilmiyosanız yeterince, vakit kaybetmeden öğrenin... Bozan ve Ali01 İslam dinine inanmayıpta, başka bir varlığa, düşünceye, olaya, gerçeğe inannların, akıbeti nedir ? bu akıbete göre düşünceye saygıdan nasıl bahsedebiliriz ? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.