Φ politika Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2007 Kaynak isteyen arkadasa;Hasan Taskin'in *Istihbarat raporlarinda,Israilin GAP senaryosu*-Güneydogu topraklarinda neler oluyor-adli yapitini okumasini tavsiye ederim saygilarla Alıntı
Misafir katre_a Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 arkadaşlar tek bir yöne başını çevirmişsiniz sağa sola bakmıyorsunuz.hep göz önündekilere takılıyorsunuz.ya geçmiştekiler bu hükümet tek başına böle bişeye cesaret edemezki bunun alt yapısı yıllar öncesinden atılmıştı...ve sadece bu hükümette gerçekleşmedi bu satışlar.Hatta ve hatta bu zamanda satılan alanların oranı diğer yıllara göre daha az bile denilebilir....ismi lazım değil biri zamanında güneydoğu zor kurtarılmıştı.Benim burda öğrenmek istediğim neden ihtiyaç duyuldu bu duruma ...bide bizlerinde yani bizim ülke insanlarınında almanya olsun fransa olsun hollanda olsun daha bir çok ülkeden yüzlerce metrekare alınmış topraklar var....onlar nasıl bu kadar risk alabiliyorlar????? Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Nutuk'ta da adı geçen Celalettin Arif Bey 1920'de Ereğli'de sahip olduğu kömür madeni işletme imtiyazını İtalyanlara satıyor; Atatürk'ün yönettiği oturumda Meclis bu imtiyaz satışını normal ticari muamele sayarak onaylıyor!Amerikan Chester Şirketi'ne imtiyaz veriyor! Buna göre Chester şirketi, Musul istikametinde yapacağı demiryolunun etrafında 40 km genişliğindeki bir şeritte, petrol dahil her türlü yeraltı zenginliklerini arama ve işletme imtiyazına sahip oluyor. 1924 yılında yabancıların Türkiye'de belediye sınırları içinde emlak satın almalarını sınırlayan yasal engelleri kaldırıyor!.. Yabancı sermaye 1930'larda montaj sanayii kurması için Ford'la anlaşma imzalanıyor. Yabancılarla ortak şirketler kuruluyor, bu şirketlere Atatürk'ün yakın arkadaşları ve onun atadığı 30 kadar milletvekili ortak oluyor. Yabancı sermayenin, özellikle Amerikan sermayesinin katılımıyla Merkez Bankası kurulmasına karar veriliyor! Atatürk'ün Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Bey, Amerika'nın "mali yardım için Türkiye'nin endişesiz başvurabileceği bir ülke" olduğunu söylüyor. Amerikan Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Klein Ankara'ya geliyor, Atatürk ona "tercihen Amerikan sermayesini arzu ettiğini" söylüyor. 1930 krizi atlatıldıktan sonra yeniden yabancı sermaye girişi başlıyor, 1934-1938 arasında 32 yabancı şirket daha Türkiye'ye geliyor. 1926-1933 döneminde yabancı sermaye Türkiye'de 39 milyon lira yatırım yapıyor, dışarıya yaptığı transfer ise 70 milyona yaklaşıyor! Almanya ile dış ticaretimizde "tarihte görülmedik" bir bağımlılık oluşuyor, bunu dengelemek için Atatürk İngiltere ile o zamana kadarki en büyük dış borç anlaşmasını imzalıyor; 100 milyon lira! Atatürk, borç bulmak için Şükrü Saracoğlu'nu Amerika'ya gönderiyor! Atatürk Meclis'te yaptığı konuşmada dış borç bulmayı ülkenin mali itibarı olarak niteliyor!.. Taha Akyol Satin gitsin ne olacakki Vatana ihtiyaci olanlar düsünsün,nasil olsa zoru görenler solugu Busch dedelerinin veya Hans amcalarinin yaninda aliyorlar,Türkiye bitti diye.Satin gitsin nasil olsa siz kazanmadiniz,kazananlarinda zaten kemikleri bile kalmamistir. satin gitsin.. Taha Akyol'un "Ataturk, Efsane ve Gercek" yazisini okumanizi oneririm. Alıntı
Φ metalmania61 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 bir ülkenin ekonomisi için özelleştirme son derece önemlidir. ancak akp hükümeti bunun artık cılkını çıkartmıştır. ayrıca sizin de bahsettiğiniz gibi akp yabancılara toprak satmak için yabancıların türk vatandaşlığına geçip onlara toprak satışına devam etmektedir. ben herhangi bir chp iktidarında böyle bir durum hatırlamıyorum. toprak satışı olsa dahi bu ihanet derecesine varmamıştır... Alıntı
Φ restpektif Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Yukarida benden yapilan alinti icinde gecen "Satin gitsin ne olacakki Vatana ihtiyaci olanlar düsünsün,nasil olsa zoru görenler solugu Busch dedelerinin veya Hans amcalarinin yaninda aliyorlar,Türkiye bitti diye.Satin gitsin nasil olsa siz kazanmadiniz,kazananlarinda zaten kemikleri bile kalmamistir. satin gitsin.." sozleri ne bana ne de alinti yaptigim kaynaga ait degildir. Sanirim teknik bir yanlislik yapti politika. Yanlis anlamalari onlemek icin duzeltmek istedim.. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Yukarida benden yapilan alinti icinde gecen "Satin gitsin ne olacakki Vatana ihtiyaci olanlar düsünsün,nasil olsa zoru görenler solugu Busch dedelerinin veya Hans amcalarinin yaninda aliyorlar,Türkiye bitti diye.Satin gitsin nasil olsa siz kazanmadiniz,kazananlarinda zaten kemikleri bile kalmamistir.satin gitsin.." sozleri ne bana ne de alinti yaptigim kaynaga ait degildir. Sanirim teknik bir yanlislik yapti politika. Yanlis anlamalari onlemek icin duzeltmek istedim.. Evet sayin respektif,elimde olmayan teknik bir yanlislik,afedersiniz,uyariniz icin tesekkürler. saygilarla Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 arkadaşlar tek bir yöne başını çevirmişsiniz sağa sola bakmıyorsunuz.hep göz önündekilere takılıyorsunuz.ya geçmiştekiler bu hükümet tek başına böle bişeye cesaret edemezki bunun alt yapısı yıllar öncesinden atılmıştı...ve sadece bu hükümette gerçekleşmedi bu satışlar.Hatta ve hatta bu zamanda satılan alanların oranı diğer yıllara göre daha az bile denilebilir....ismi lazım değil biri zamanında güneydoğu zor kurtarılmıştı.Benim burda öğrenmek istediğim neden ihtiyaç duyuldu bu duruma ...bide bizlerinde yani bizim ülke insanlarınında almanya olsun fransa olsun hollanda olsun daha bir çok ülkeden yüzlerce metrekare alınmış topraklar var....onlar nasıl bu kadar risk alabiliyorlar????? ANLAMADIM Arkadasim ,,herhalde yazilanlari okumuyorsunuz,,.. o zaman niye soruyorsun,,vede kafana göre tekrar yorumlama ihtiyaci duyuyorsun,,. madem daha önceki hükümetler satti.,.,ozaman satilanin arkasindan ne yapmamizi diliyorsun ozaman izahat et kimler satmis nicin satmis ilk önce nasi bir asama gecirmis.,.,!!! BIR IZAHAT LÜTFEN,,.yoksa bizimle oyunmu oynuyorsun.,.,ilk önce bir izahat Toprak nedir,,,.,topragi nicin kullanirsin.,, diger sorularina gelince.,.!!! IHTIYAC NIYEMI DUYULDU BU HÜKÜMETIN ANLAYISI ,,,,KAZANMASI ZOR SATMASI KOLAY ,,,onun icin satiyor,.,. önceki hükümetler niye satmis birde sen analiz yap,,, bildigin bir seyide sorma izahat et.,., O bahsettiginiz ülkeler satmiyor geri aliyor.,.,biraz iyi arastir,.,.!!! yoksa kocaman Berlin onudami görmüyorsun.,., Saygilar yamyam frankfurt Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Yani devlet satilabilir dimi???Yoksa yanlismi anladim?Küresellesmenin ne oldugunu bilmediginiz icin küresellesmeyi savunuyorsunuz.Küresellesmek fakir ülkelerin daha fakir olmasi demektir,yani emperyalizmin silahsiz isgali ve dünyayi paylasmalaridir küresellesme.Önce kavramlari iyice ögrenelimde sonra kaynaklara sira gelir. ideolojik yaklaşmışsınız... arkadaşlar tek bir yöne başını çevirmişsiniz sağa sola bakmıyorsunuz.hep göz önündekilere takılıyorsunuz.ya geçmiştekiler bu hükümet tek başına böle bişeye cesaret edemezki bunun alt yapısı yıllar öncesinden atılmıştı...ve sadece bu hükümette gerçekleşmedi bu satışlar.Hatta ve hatta bu zamanda satılan alanların oranı diğer yıllara göre daha az bile denilebilir....ismi lazım değil biri zamanında güneydoğu zor kurtarılmıştı.Benim burda öğrenmek istediğim neden ihtiyaç duyuldu bu duruma ...bide bizlerinde yani bizim ülke insanlarınında almanya olsun fransa olsun hollanda olsun daha bir çok ülkeden yüzlerce metrekare alınmış topraklar var....onlar nasıl bu kadar risk alabiliyorlar????? Bilgi birikimi ve teknoloji hızlı değişimleri getiriyor ve artık para da devletin para ile ilişkisi de farklı;roller içiçe bu sistemde;karmaşık durumlar söz konusu;keşke bir iktisatçı başlığa el atsa da açıklasa... Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Halka değil yabancıya arz Son 4 yıldır yapılan büyük halka arzlarda borsadaki lokomotiflerin vagonlarını yüzde 80-95'le yabancılar doldurdu 18.05.2007 10:48 Son yıllarda yapılan ve talep patlamasına neden olan halka arzlar, sermayenin tabana yayılmasından uzak seyrediyor. Halkbank'ın halka arzında 12.9 milyar dolara karşılık gelen 8 katlık talebe rağmen, hisselerin dağılımı yine yabancı yatırımcılardan yana oldu. Halka açılan kısmın yüzde 70'ini yabancılar aldı. Son 4 yılda yapılan büyük miktarlı halka arzlardan yabancılara satılan bölüm Vakıfbank'ta yüzde 73.04, Selçuk Ecza'da yüzde 72.17, BİM'de yüzde 68.91, Coca-Cola'da yüzde 68.26, Denizbank'ta yüzde 62.07 ve Akmerkez GYO'da yüzde 98 oldu. Özellikle 2001'de yaşanan finansal krizden sonra 220 bini aşkın borsa yatırımcısının mağdur olması ve ellerindeki milyarlarca dolarlık hisselerin pula dönmesi, borsaya olan ilginin azalmasına ve 2000 yılında 2 milyonu aşan borsa yatırımcısının 800 binli rakamlara düşmesine neden oldu. Bu ortamda borsada canı yanan yerli yatırımcıdan umudunu kesen şirketler, çareyi yabancı yatırımcıda bulurken, borsanın son yıllarda sağladığı performanstan da yabancıyı nemalandırdı. Son 4 yılın büyük halka arzları Halka açılan Halka arzdaki Yıl şirket adı yabancı payı % 2004 Denizbank 62.07 AFM 50.00 2005 Akmerkez GYO 98.20 BİM 68.91 Vakıfbank 73.04 2006 Vestel Beyaz Eşya 60.87 Bank Asya 60.00 Coca-Cola 68.26 Selçuk Ecza 72.17 2007 TAV 69.00 Halk Bankası 69.50 İş Yatırım 48.26 Öncelik yabancıya Her isteyen yerli yatırımcıya hisse senedi verme yerine yabancılara öncelik getirilerek halka arzların yöntemi değişti. Sıcak paranın yeniden gelişmekte olan ülkelere yöneldiği bir dönemin avantajlarını da kullanan şirketler, hisselerine 50 kata varan talep yarattılar. Yabancı yatırımcıların İMKB'deki payları yüzde 70'i aşarken, bu rakam borsanın lokomotif hisselerinin yer aldığı İMKB - 30 Endeksi'ndeki hisselerde yüzde 80-95'lere kadar çıkıyor. 2000'de halka arzların patladığı yılda yabancıların borsadaki payı yüzde 42.6 düzeyinde bulunuyordu. 2000 ve öncesinde yapılan halka arzlar daha çok bireysel yatırımcıya yönelikti. Halka arzların patladığı yıl olarak tarihe geçen 2000'de Ak Enerji'den 468 bin, Zorlu Enerji'den 450 bin kişi hisse senedi almıştı. Oysa geçtiğimiz günlerde 1 milyar 846 milyon dolarla tüm zamanların en büyük halka arzını gerçekleştiren Halkbank'tan hisse alan yatırımcıların sayısı sadece 50 bin 693. Neredeyse 7 yıl önceki sıradan halka arzdan hisse alanların 10'da biri kadar. BORYAD Başkanı Ali Bahçuvan 'Gelen sıcak para, kriz görmemiş' "2001 krizi sonrası ülkede meydana gelen finansal çöküşten borsa yatırımcısı büyük darbe aldı. 250 binin üzerindeki yatırımcının milyarlarca dolar parası yok oldu. Dolayısıyla yerli yatırımcının risk anlayışı değişti. Son yıllarda gelen sıcak para yerli yatırımcıyı adeta boğdu. Türkiye'ye gelen bu para mağdur olmamış, krizi görmemiş bir para. Bu para güvenilir değil, kriz anında ülkeyi kısa sürede terk edebilir. En son yapılan İş Yatırım'ın halka arzında yerli yatırımcının yeniden artmaya başladığını gördük ............................................................................................. Bir gün sende kazanirsin Bulursan yamyam frankfurt Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Sağolun veriler için;yabancı ve "sıcak" kaynakların geldiğinin bilincindeyiz ama rekabet ortamında yazıda da belirtildiği gibi başka ne yapılabilirdi ki o kriz ortamında??? Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Sağolun veriler için;yabancı ve "sıcak" kaynakların geldiğinin bilincindeyiz ama rekabet ortamında yazıda da belirtildiği gibi başka ne yapılabilirdi ki o kriz ortamında??? Dogru savastayiz.,., Hani hatirliyormusun ,,bize göstermislerdi,,., eskiden ,,yarim ekmekle,.,günü geciriyorlarmis,, Aksamida,,hosaf,., IMAN LA ÜLKEYi YÖNETENLER,, BIRAK,, HOSAFI .,.,Bir tas sulada yönetmesini bilmeli Cocuguna,,.oyuncak ,,,Gemi alarak degil.,., Öylemi ,,,degilmi,.,.,aliO ,,,kardesim,., Saygilar yamyam frankfurt Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 yabancıların mülk edinme halleri benide rahatsız etmektedir..bizden aldıkları ev..yada işyeri..yada arsa olayı değil..rahatsız olduğum konu..adaletsizlik.. ---uluslararası anlaşma yapmış olmamız nedeniyle..bir çok(sadece anlaşma yaptıklarımız) ülke vatandaşı bizden mülk alabilmektedir..ama bir ingilizin akdeniz sahillerinde denize bakan etrafı ormanlık bir villayı 150 000 dolara alması beni rahatsız etmektedir..çünkü aynı şartlarda onların ülkesinde bir villa 700 000 bin dolardır.. --ne acınası yaa..sadece durum bu mu..avrupalının toprak-ev-banka-arsa-fabnrika alışları o kadar artmış durumda ki..hatta kamuya ait olan bi çok yer bile satılmıştır..bu ülke vatandaşı olarak benimde sizlerinde o yerler üzerinde hakkınız olmasına rağmen..bi çoklarının satıldıklarını sonralardan duymuş..yada duymuş olsak bile bişe yapamamışızdır..satmak devretmek..çözümmüdür.. --hep dediler..devlet yerleri zarar ediyor..sırtımızda kambur falan diye..eee özelleştirme çözümmü..hemde yabancılara satarak..para nedir ki gelir gider..o yerleri iyileştirme yoluna gidemezlermiydi..mevcut makinaları değiştirip..bilgi ve donanım sahibi insanları o zarar ediyor dedikleri işletmelerin başına getirip düzeltemezlermiydi..şimdi düzeltemezler..giden gitti..şimdi kendi ülkemizde , kendi fabrika ve işyerlerimizde yabancıların ürettiklerini tüketecek..vede kirada oturacağız yakında ,onların almış oldukları evlerde.. --yabancıların bize ödedikleri vergi..yarattıkları istihdam..vs. muhakkaki vardır..ama bizim yaptığımız yanlış..çok yanlış..aynı şeyi onlar bize sağlamaz..mümkünmü yaa.. Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 yabancıların mülk edinme halleri benide rahatsız etmektedir..bizden aldıkları ev..yada işyeri..yada arsa olayı değil..rahatsız olduğum konu..adaletsizlik.. ---uluslararası anlaşma yapmış olmamız nedeniyle..bir çok(sadece anlaşma yaptıklarımız) ülke vatandaşı bizden mülk alabilmektedir..ama bir ingilizin akdeniz sahillerinde denize bakan etrafı ormanlık bir villayı 150 000 dolara alması beni rahatsız etmektedir..çünkü aynı şartlarda onların ülkesinde bir villa 700 000 bin dolardır.. --ne acınası yaa..sadece durum bu mu..avrupalının toprak-ev-banka-arsa-fabnrika alışları o kadar artmış durumda ki..hatta kamuya ait olan bi çok yer bile satılmıştır..bu ülke vatandaşı olarak benimde sizlerinde o yerler üzerinde hakkınız olmasına rağmen..bi çoklarının satıldıklarını sonralardan duymuş..yada duymuş olsak bile bişe yapamamışızdır..satmak devretmek..çözümmüdür.. --hep dediler..devlet yerleri zarar ediyor..sırtımızda kambur falan diye..eee özelleştirme çözümmü..hemde yabancılara satarak..para nedir ki gelir gider..o yerleri iyileştirme yoluna gidemezlermiydi..mevcut makinaları değiştirip..bilgi ve donanım sahibi insanları o zarar ediyor dedikleri işletmelerin başına getirip düzeltemezlermiydi..şimdi düzeltemezler..giden gitti..şimdi kendi ülkemizde , kendi fabrika ve işyerlerimizde yabancıların ürettiklerini tüketecek..vede kirada oturacağız yakında ,onların almış oldukları evlerde.. --yabancıların bize ödedikleri vergi..yarattıkları istihdam..vs. muhakkaki vardır..ama bizim yaptığımız yanlış..çok yanlış..aynı şeyi onlar bize sağlamaz..mümkünmü yaa.. Figgaro çok doğru söylemişsin. Yabancılara tanınan kolaylık ve haklar eşit şartlarda ülkemiz insanına tanınmıyor. Bir yabancı bizimle aynı vergiyi ödemiyor. Her alanda vergi indiriminden yararlanıyor bazı yerlerde sıfır vergi ile mülk sahibi oluyor. Kapitalizmde özelleştirme gerekiyorsa devletin o özelleştirmeden sürekli anlamda gelir elde etmesi gerekir. Ama durum öyle işlemiyor satılandan alınan para dış borca faiz olarak ödeniyor. Kendi kaynaklarını bu kadar hoyratça harcayan bir ülke üretmediği için sürekli tüketecektir. Geçmiş dönemlerdede yabancılara mülk satılıyordu ancak son yıllarda bu konuda çok hevesli olan bir hükümet tarafından resmen hibe edilircesine gözden çıkartılıyor. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Dogru savastayiz.,., Hani hatirliyormusun ,,bize göstermislerdi,,., eskiden ,,yarim ekmekle,.,günü geciriyorlarmis,, Aksamida,,hosaf,., yamyam frankfurt Bu çözüm günümüzde yeterli olur mu;ben sizden daha teknik bir çözüm beklerdim... Bence sorun değişimleri takip etmedeki hızda yatıyor... Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Bu çözüm günümüzde yeterli olur mu;ben sizden daha teknik bir çözüm beklerdim... Bence sorun değişimleri takip etmedeki hızda yatıyor... IMAN LA ÜLKEYi YÖNETENLER,, BIRAK,, HOSAFI .,.,Bir tas sulada yönetmesini bilmeli Cocuguna,,.oyuncak ,,,Gemi alarak degil.,., Öylemi ,,,degilmi,.,.,aliO ,,,kardesim,., Saygilar yamyam frankfurt Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 ideolojik yaklaşmışsınız... Bilgi birikimi ve teknoloji hızlı değişimleri getiriyor ve artık para da devletin para ile ilişkisi de farklı;roller içiçe bu sistemde;karmaşık durumlar söz konusu;keşke bir iktisatçı başlığa el atsa da açıklasa... Sayin alio sizin küresellesme konusunda dünyada olup bitenden haberiniz olmadigi anlasiliyor yoksa bana kalip ideolojik yaklasmissiniz diyemezdiniz.Bugün dünyanin en popüler isimleri artik küresellesmeye karsidirlar birakin karsi gösteri yapanlari.Emperyalizme karsi yapilan bütün eylemler sizin nazarinizda ideoloik olarak nitelendirilmektedir.Siz o zaman Kurtulus savasinida tartismaya acmaktan kacinmazsiniz cünkü oda ideolojikti yani Türkiye ideolojisi vardi o savasta yani emperyalizme karsi bir savasti Kurtulus savasi.Yazilarini okudukca sizi daha net ve acik olarak tanima imkani buluyorum ,devam edin... saygilarla Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2007 Siz küreselleşmeden ne anlıyorsunuz peki??? Küreselleşme günümüz teknik gelişimiyle sizce de kaçınılmaz değil mi;neye karşı oluyorsunuz ki??? Bence siz küreselleşmeyi amerkancılıktan öte idrak edememişsiniz;küreselleşme belirli emperyal güçlerin de tekelinde değildir; bu değişen koşullarla ilgilidir... Siz küreselleşme mi diyorsunuz yoksa kapitalizm;ya da başka bir şey mi vardı aklınızda Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2007 IMAN LA ÜLKEYi YÖNETENLER,, BIRAK,, HOSAFI .,.,Bir tas sulada yönetmesini bilmeliCocuguna,,.oyuncak ,,,Gemi alarak degil.,., Öylemi ,,,degilmi,.,.,aliO ,,,kardesim,., Saygilar yamyam frankfurt Öneriniz varsa açığım ama bu başlıkta birilerinin savunuculuğunu yapmam;******** de katılmam... Alıntı
Misafir katre_a Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2007 ANLAMADIM Arkadasim ,,herhalde yazilanlari okumuyorsunuz,,.. o zaman niye soruyorsun,,vede kafana göre tekrar yorumlama ihtiyaci duyuyorsun,,. madem daha önceki hükümetler satti.,.,ozaman satilanin arkasindan ne yapmamizi diliyorsun ozaman izahat et kimler satmis nicin satmis ilk önce nasi bir asama gecirmis.,.,!!! BIR IZAHAT LÜTFEN,,.yoksa bizimle oyunmu oynuyorsun.,.,ilk önce bir izahat Toprak nedir,,,.,topragi nicin kullanirsin.,, diger sorularina gelince.,.!!! IHTIYAC NIYEMI DUYULDU BU HÜKÜMETIN ANLAYISI ,,,,KAZANMASI ZOR SATMASI KOLAY ,,,onun icin satiyor,.,. önceki hükümetler niye satmis birde sen analiz yap,,, bildigin bir seyide sorma izahat et.,., O bahsettiginiz ülkeler satmiyor geri aliyor.,.,biraz iyi arastir,.,.!!! yoksa kocaman Berlin onudami görmüyorsun.,., Saygilar yamyam frankfurt Amacım bildiğim bişiyi neden öğrenmek olsun arkadaşım açıklama olanağın veya isteğin yoksa oda senin bileceğin iş.İnce bi konu ve sürekli bu konu ile ilgilİ bir çok sebeb neden ilişkisi gündeme geliyor.Ayrıca ii araştırma yapaması gereken ben değelim !!!!!!!!iş sadece Berlin'le bitmiyor. saygılar...... Alıntı
Φ BlackCADY Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Bir ülke verimli topraklarını, maden kaynaklarının olduğu arazileri, petrolünü neden satar? Hangi küreselleşme bunu desteklemektedir? Türkiye'de bu sistemi oturmaya çalışanlar bunu efendilerinden aldıkları talimatlarla yapıyorlar ve bu yapılanlarda kazanan Türkiye olmuyor. Hazırı tüketmek ve güvenlik anlamında büyük risk almaktan başka hiçbirşey değil. Alıntı
Φ freak Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2007 -http://www.cumok.org/html/cumok/mersin/ahmetsaglam_1.htm- .org yani ayrıca yok satış diecek birileri varsa, şu paragraf yazıo ama ben gene de buraya kopyala yapıştır yapıcam. taş atıp elim mi yorulacak. ... AB'nin isteği ile çıkarılan 644 sayılı Tapu kanununun 35 ve 36.maddeleri ile 442 sayılı Köy kanununun 87.maddesini değiştiren 19 Temmuz 2003 tarihli 4919 sayılı kanun kapsamında;yabancıların Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde 30 hektara(300.000 m2) kadar taşınmaz mal almalarına olanak sağlanmıştır.30 hektarı geçen durumlarda ise bakanlar kurulu yetkili kılınmıştır. ... böyle bi kanun değişikliği var mı yok mu diye merak eden varsa, o da bi zahmet kendi açıp baksın, benden bu kadar. ama yazıyı okuyun, kaybetmez kazanırsınız. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2007 Lozan antlasmasini cogu ülke kabul ettigi halde sözüm ona hen dostumuz hem müttefikimiz hemde AKP nin basbakani Tayyib Erdoganin hep söyledigi gibi stratejik ortagimiz ABD kabul etmemistir.Kabul eden bircok ülkede Lozan antlasmasinin teminat altina alinmis cogu hurali yok saymakta,bu teminatlari ortadan kaldirmaya calismaktadirlar. Cok basit görünen kurallari kabul ettirerek Lozan antlasmasini delmektedirler.Bunlar ilerde Türkiyeyi cok zor durumlara düsürecektir. Tesvik amacli yasa hükümleri arasina yerlestirilerek yada köyleri kasaba yaparak ybancilarin ve yabanci tüzel kisilerin tasinmaz elde edinme engelini asarken bu seferde uyum yasalari aralarina sikistirilan hükümlerle planlar adim adim gerceklestirilmektedir. Uyum yasalari adi altinda yapilan düzenlemeler sonunda cikarilan yasalar birer birer yürürlüge girerken baslangicta hic sözü edilmeyen birsey oldu.Sessiz sedasiz bazi yasalarda yapilan oynamalarla Türk devletlerinde tarih boyunca uygulamada olan ikibin yildir kesintisiz olarak uygulanan önemli bir kural ortadan kaldirildi.Artik yabancilar ülkemizde istedikleri yerde serbestce tasinmaz elde edinebiliyorlar,bunun ilerde yaratacagi sikintilar hic düsünülmeden. AB artik sihirli bir sözcük,kuracaginiz cümleler icersinde bu sözcügü kullanip her kapiyi acabilirsiniz.Ne kadar kural varsa hepsini degistirebilirsiniz,amac zaten bu oldugu icin AKP bati tarafindan Türkiyeye sectirilmistir.Bunlar Türkiye Cumhuriyetinin gelecegi ve devami ile ilgili olsalar bile neticede hicbirsey farketmez,Türkiyeyi yöneten gücler icin. Meclis tatilinin bitmesi ile sirada bekleyen diger uyum yani satilma yasalari cikarilacaktir,bunlardan biriside Vakiflar yasasidir bu yasa özellikle Fener patrikhanesinin ve Almanyanin ilgi odagidir. AKP Devlet ve Millet kavramini degistirerek bir ihtilal yapmaya calismaktadir yani AKP cogunlugunun sivil ihtilalidir bu.Devleti ve bütün organlari ele gecirmek Türkiye devletinin bugünkü yapisini ortadan kaldirmak etnik kökenlere dayali bir federe devlet yapisini gerceklestirmek icin AKP vardir.Yani ulus devletin ortadan kaldirilmasidir bu.Bütün tarikatlar,ic ve dis gücler elbirligi icindedir.Yüregimize su serpenler ise birkac gündür yapilmak istenen Anayasa degisikligine tepkilerini dile getirenlerdir.Anayasa<degisikligi icin vazife alan prof.larin kim olduklari arastirilmalidir.Bunlarin Türk ulusuna ait olduklarindan süphem vardir. Ben suna o kadar eminimki durumdan vazife cikarilmasi gerektiginde bu ülkede birgün bir Atatürk daha dogacaktir.Bu kim olur nasil olur bilemeyiz ama Allah Türk ulusuna her tarihte bir kurtarici göndermis ve düsmanlarini helak ettirmistir.Türkiyeyi 84 yil önce bölmek ve böldürmek isteyenler neye ugradiklarini sasirmistilar,yarinda aynisi olacaktir,Allaha,Türk ulusuna ve Türk analarina güvenenler bundan asla kusku duymasinlar.B u ülke cok Ali Kemaller görmüs ve hepside helak olmuslardir.Türkiyeye karsi,Türkiyenin tarih boyunca düsmanlari ile elbirligi yapanlar ergec layik olduklari dersi alacaklardir. saygilarla Alıntı
Φ BlackCADY Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 TÜRKLER, Türkiye’de kendi bahçelerine bir bayrak direği dikip göndere Ayyıldızlı bayrağımızı çekemezler ama!.. Harıl harıl toprak kapatan yabancılar, aynı işi rahatlıkla yapıp kendi bayraklarını Türkler’e doğru sallayabilirler, kimse onlara engel olamaz... Hatırlarsınız... Bir süre önce, Kıbrıs Gazisi Mehmet Bölükbaşı, Üsküdar’daki villasının terasında Türk Bayrağı dalgalandırdığı için kaymakamlığa şikâyet edildi. Bölükbaşı, bayrağı indirmesi için gelen polislere “Kanımı rengine verdim, inmemesi için canımı da veririm. Şikâyet eden gelsin. İndirebiliyorsa o indirsin” diye isyan etti.. Polisler ne yapsın!?. Adının Hasan İşcan olduğu iddia edilen bir doçent, Türk Bayrağı’ndan rahatsız olmuş!.. Yasa gereği bayrak indirilmeliymiş!.. Ve Bakınız Muğla Dalaman’ın Ortaca’sında yaşananlar... Bir Alman, Ortaca’ya yerleşiyor... Satın aldığı toprağa bir direk konduruyor, direğe de Alman Bayrağı’nı çekiyor.. Alman Bayrağı Ortacalılar’ın tepesinde dalgalanıyor!.. Ortacalılar Alman’a gidip “yapma” diyorlar ama o aldırmıyor.. Ortacalılar anlatıyor; “Bu konuyu yerel yöneticilerimize (ilçe kaymakamı, ilçe cumhuriyet savcısı ve ilçe emniyet müdürlügüne) toplu olarak dilekçe vermek suretiyle bildirdik”.Aradan üç ay geçiyor, bayrak yerinde, yöneticiler suskun.. Dahası, Ortacalılar’ın anlatımında.. “Yöneticilerin, isteklerimizi gözardı ederek ilçedeki yabancı uyruklu taşınmaz mülk sahiplerinin ihtiyaçlarının giderilmesi yönünde talimatlar verdiklerini, Türk vatandaşlarını kapıda bekletirken bu yabancılara büyük bir nezaketle zaman ayırdıklarını gözlemledik...” Alman Bayrağı’nın orada öylece asılı durması üzerine Vatandaş Yüksel Sarı harekete geçiyor... Bayrağı indiriyor... Ve olanlar oluyor!.. Şu anda Yüksel Sarı ve arkadaşları yargılanıyorlar... Sayın Sarı ve Ortacalılar yaptıklarından pişman değil, önemli bir savunma metni hazırladılar... Bu savunma tarihten gelen gerçeklerden ibret alınması temelinde oluşturuldu.. Savunma da şöyle deniliyor... "Biz suç islemedik, bir suçu ortadan kaldırdık. Çünkü mahkemenizce de bilinecegi gibi 2893 Sayılı Bayrak Kanunu, yabancı ülke bayraklarının hangi koşullarda, nerelere asılabilecegini saymıştır. Alman vatandaşının villasının bahçesine bir direk dikip, kendi ülke bayragını asması bu kanuna aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Sayın Yargıç; Bir Alman vatandaşı başka bir ülkede evinin bahçesine direk dikip, kendi ülkesinin bayragını neden asar? Bu soruların yanıtı düşünülürken, buna benzer olayları sıkça yaşamamıza neden olan yabancılara toprak satışı ve sonuçları üzerinde kısaca durmak istiyoruz. Geçmişte ve bugün, yabancılara toprak satışının serbest bırakılması ile devletin dağılma süreci arasındaki paralellik hepimizin dikkatini çekmiştir. 1854 Yılında Kırım Savaşı’na katılan Osmanlı, ilk kez, İngiltere’den % 6 faiz ile 3 milyon Sterlin borç almıştır. Batılı ülkelerin dayatmalarıyla, 1856 Islahat Fermanı ile birlikte yabancılara toprak satışı serbest bırakılmıştır. 1860 yılında İngiltere, borçların ödenmesi görüşmeleri sırasında Osmanlı topraklarının yabancılara satışının önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istemiştir. Bu satışlar sonucunda sadece Ege bölgemizde altı milyon dönüm arazi yabancıların eline geçmiştir. 1890-1900 yılları arasında İzmir’in % 85’inin yabancılara ait olduğu açıklanmıştır. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra, 1924 yılında çıkan kanunla yabancılara toprak satışına yasaklar getirilmiştir. 1984 yılında yabancılara toprak satışının yeniden gündeme getirilmesi tesadüf degildir. Ancak Anayasa Mahkemesi’nce bu yasa iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi, iptal gerekçesinde şunları söylemektedir. (Yabancıların arazi ve emlak edinmesi salt bir mülkiyet sorunu olarak degerlendirilemez. Toprak, devletin vazgeçilmesi olanaksız temel unsuru, egemenlik ve bagımsızlıgının simgesidir. Yabancılara satılan toprakların geri alınması zordur ve yabancılar kendi devletlerinin koruması altındadır)” Savunmanın bu kadarı bile Ortacalılar’ın endişelerinin yerinde olduğunu göstermiyor mu?.. Bayrak namusu için Ortacalılar yargı önündeler. Behiç KILIÇ/Tercüman Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 30 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 30 Kasım , 2007 Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü eski Baskani ve Rektör Danismani Prof.Dr.Cetin Yetkin,Yabancilara toprak satisiyla ilgili yasanin istismara acik oldugunu belirterek bu konuda halkin ve yöneticilerin dikkatli olmalari gerektigini belirtti. **Burada iki noktayi ayird etmek gerekiyor.Birincisi yabancilara satilan turistik mekanlar,ikincisi yabancilara satilan tarim arazileri. Türkiye'de bu iki ayirim yapilmamistir. Türkiye'den bir arazi alan kisi buranin hem yeralti hem de yerüstündeki varliklarina sahip oluyor.Buda istismar ve ülkenin kaynaklarinin yurt disina cikarilmasi noktasinda önemli bir konu. Yasayla birlikte Yunanlilarin Ege bölgesinde,Suriyelilerin de Hatay ve civarinda arazi satin almaya basladigini ifade eden Yetkin,*Karsilik esasina göre bu düzenlemenin yapildigi iddia ediliyor.Oysa hangi Türk bugün gidip Yunanistan'dan Suriye'den veya Israil'den toprak aliyor?Ilk önce vize istiyorlar.Vize vermeden o ülkeye girmeniz mümkün bile degil* diye konustu. Yabancilara mülk satisiyla ilgili ilk uygulamanin Turgut Özal'in basbakanligi döneminde gündeme geldigini ve o dönemde Anayasa tarafindan iptal edildigini hatirlatan Yetkin,söyle devam etti; *Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta mülk edinen yabancilarin sayisi arttikca bir süre sonra sizden oy hakki ve ilrleyen dönemde siyasi hak isteyecekler.Hatta dini problemler cikacak. Misyonerlik faaliyetleri artacak. Bunlarda sosyal sıkıntıları beraberinde getirecek. Topraklarimiz hizla yabancilarin eline geciyor* Yabancilara mülk satuisiyla ilgili düzenlemelerde,gercek ve tüzel kisilere satis yapilabilir ibaresinin yer aldigina dikkati ceken Yetkin,*Verimli Anadolu topraklari,önemli madenlerin bulundugu yerler ve su kaynaklarimizin(!!!)bulundugu illerdeki satislarin artmasi dikkat cekici.Bazi yabancilar turizm amacli yer alirken,bazilari neden Güneydogu'yu tercih ediyor?Bunlara karsi dikkatli olmak gerekir.Osmanli'nin son dönemlerinde de yabancilar Türk topraklarini satin almaya baslamislardi.Hatta Osmanli Padisahi ikinci Abdülhamid'ten toprak talep eden Yahudiler ret cevabi alinca,Filistin topraklarini satin almaya baslayarak isgal etmislerdir,diye konustu. Turizm bölgelerindeki halkin yabancilarin yüksek oranda verdigi paralara kanmamalari gerektiginide vurgulayan Yetkin,sözlerini söyle tamamladi; ***Bir defa topraginizi pahali satarsiniz ama ömür boyu kendi topraginizi baskalarinin emirleriyle ekmek zorunda kalabilirsiniz.*** alintidir Yukarda parantezle isaretledigim su konusu ile ilgili AB raporunu kisaca yazmak istiyorum; ...Su,önümüzdeki yillarda giderek stratejik bir konu olacak ve Türkiye'nin (AB)üyesi olmasi sonucu,su kaynaklariyla DICLE ve FIRAT üzerindeki barajlar ile sulama tesislerinin uluslararasi yönetimi(COK ULUSLU BIR SEKILDE YÖNETILMESI)beklenebilir ve bu AB icin bir büyük meseledir. +++Bu raporda Israil ve diger ülkelerin adinin gecmeside pek hayra alamet olrak yorumlanmamaktadir,siyaset ve strateji uzmanlari tarafindan. saygilarla Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.