Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KARMAŞA... YOLUNUZU KAYBETMEYİN..!


~DİANA~

Önerilen İletiler

-'' Tüm gücümle sarılıyorum sana!

İstersen yak beni, seni muamma''

 

-god is dead

 

-20.yy da balenin batıya yayılmasında büyük rolü vardır. O bir rus..

Ölüm tarihi: ?

 

-Washington

 

-Üniversite

 

-2007

 

-Minnesota

 

-Ermeni soykırımı

 

 

birşeyler bulabildiniz mi? adım adım ilerleyin..bazen yolunuzu şaşıracaksınız.. bazen bu karmaşanın içinde kaybolacaksınız.. bazen de işte buldum deyeceksiniz ama bulamayacaksınız.. ipuçlarını izleyin. mutlaka sonuca ulaşacaksınız..

 

araştıracaksın

2 sonuca varacaksın

matematiğini kullanacak

ayni olduklarını görünce

şaşıracaksın!!

 

 

ee hadi bakalım kolay gelsin :stuart:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

daha mezun olmadım.. halkla ilişkiler ve reklam okuyorum.. Yakın Doğu Üniversitesinde.. neden sordun? :unsure:

 

soruyu çözmeye calısıyorum da :w00t: bi iki ipucuna ihtiyacım var sanırım canım yaa.... bunun sonucunda bulmam gereken bi olay mı kişi mi nedir bağlantılar kurmakta cok zorlanıyorum, enteresan seyler yakaladım ama sanırım sorunun cevabıyla pek ilgisi yok :(

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tabi.. hemen yararlı olabilecek bir kaç şey söyleyebilirim..

 

bu maddeleri sırasıyla takip edersen seni 2 kişiye ulaştıracak.. her ikiside çok ünlü kişiler.. balerinin kim olduğunu buldunmu bilmiyorum ama kim olduğuyla değil sadece ölüm tarihiyle ilgileniyorum ;) ayrıca zaten bulacağın şeyler çok enteresan olacak.. :stuart: haa bişey daha söyleyim.. bulacağın bu 2 kişi arasında çok büyük bir benzerlik var.. ben o benzerliği istiyorum ve o benzerlik bir sayı.. ama neyin sayısı o sayıya nasıl ulaşacaksın onu sen bulacaksın.. yardımcı olacak mı bu söylediklerim bilmiyorum.. nereye kadar geldiğini bilmediğim için şimdilik bu kadar ipucu veriyorum..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

aman sağol tauruscumm sen olmasan bulaayacaktım freudu :w00t:

 

 

uppsss :huh: freud u seviyorum.. salome ile bir alakası var.. ama benim istediğim cevapla yok..yoldan sapmayalım lütfen.. çıkmaz sokağa girme sakın.. hadi bir ipucu daha.. 'sonuçlarım yaşlı ama okadar değil..'

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bilmem :D var mı acaba...

devam devammm yoldan çıkma sakın.. :stuart:

 

e madem suraya kadar geldigim aşamayı paylaşayım herkesle, beraber götürelim burdan sonrasını...

 

gerçek bir dostun bir dostu sevdiği gibi

bilmece yaşam, seviyorum seni

ister güleyim ister ağlayayım seninle,

ister hüzün getir bana ister neşe

 

seni seviyorum, verdiğin acıyla da,

yine de mecbursan beni yıkmaya

bir dostun bağrından kopar gibi

çekeceğim senden kendimi.

 

tüm gücümle sarılıyorum sana!

istersen yak beni, seni muamma

kavganın en ateşli anında bile

yalnızca inebilirsin daha derinlerime.

 

var olmak! ve düşünmek! bin yıllarca

daha sıkı sar beni kollarınla

eğer bana vereceğin mutluluğun kalmadıysa

olsun! başka acıların var ya.

 

Bu şiir Lou Andreas Salome'un YAŞAM İLAHİSİ isimli şiirinden...Salome, Alman asıllı bir Rus'tur. Aynı zamanda Yahudi de olan Salome, dönemine göre aşırı özgür ruhlu,oldukça cazibeli ve bir o kadar da zeki bir kadındır. Bu nedenledir ki döneminin entellektüelleri arasına bomba gibi düşmüş ve hatta Nietzche, Freud, Rilke gibi bazı ünlü isimlerle de bir dönem beraber olmuştur, bu arada kendisi için intihar edenlerin varlığı da yok degildir.... Psikanalizm hareketinin içinde kendine bir yer de edinmiş olan Salome, Freud ve Nietzsche hakkında da incelemeler yazmıştır.

 

God is dead" tanrı öldü sözlerinin sahibi ise Nietzsche'dir(1844-1900). Plato ve Aristo'dan etkilenen Nietzsche 'tanrı öldü' diyerek modernist tanrıtanımazlarin öncüsü olmustur. Yaratıcısı olduğu Üst-Üstün İnsan(Superman) kavramını, ileriki yılarda Alman faşistlerce yanlış yorumlanmış ve dolayısıyla Hitler'e ilham olmuş olan bu kavram nedeniyle de ırkçılıkla suçlanmıştır. Kadın düşmanı olarak da bilinen ve hayatının son 10 yılını felçli, zihinsel yetilerini tamamen kaybetmiş olarak geçiren Nietzsche'nin bu durumunun Lou Salome'e olan karşılıksız aşkı olduğu söylenir.

 

Sorduğun sorunun "20.yy'da balenin batıya yayılmasında büyük rolü vardır... O bir Rus'tur" kısmı için aslında oldukça fazla cevabı vardır... Çünkü 20. yy. Rus balesi açısından oldukça önemli bir dönemdir. Burada sayabileceğimiz onlarca ismin (Stravinsky, Sergei Diaghilev, Michel Fokine, Vaslav Nijinsky, Ida Rubinstein vs. vs.) içinden ben aslında soru açısından bana en doğru gelenini kendimce seçtim... Benim buradaki cevabım Anna Pavlovna Pavlova olacak. 1881-1931 yılları arasında yaşamış olan Pavlava, Rusya'nın en önemli balerinlerinden birisi olmakla kalmamış, Avrupa'da da çok önemli yerlere gelmiştir. Sık sık birlikte dans ettiği Mikhail Mikhaylovich Fokine'in kendisi için hazırladığı The Dying Swan (Kuğunun Ölümü) adlı eserdeki dansıyla bütünleşmiş ve ölümsüzleşmiş olan Pavlova 1913'te Rusya'dan ayrılarak Londra'ya yerleşmiştir. Yorumladığı her rolde üstün bir başarı yakalayan Pavlova sanatının doruğuna çıkmış ve kendine özgü şiirsel hareketleri ve büyüleyici zarafetiyle solo dansçıların sonuncusu olarak bale tarihine adını yazdırmıştır. 1931 yılında yakalandığı zatürre sonucu hayatını kaybeden Pavlova, hayatının son anına kadar danstan vazgeçmemiştir.

 

Bir üstteki aşamada Anna Pavlova'yı seçmiş olmamın birinci sebebi, Anna Pavlova'nın ölüm tarihi olan 1931 yılının, günümüzün önemli psikoterapist yazarlarından olan Irvin D. Yalom'un doğum tarihine denk gelmesidir... 1931 yılında Washington'da doğmuş olan Irvin D. Yalom, 1956'da Boston Üniversitesi'nden Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra psikiyatri ihtisası yapmıştır. Anne ve babası Rusya'dan Amerika'ya göçen Yahudilerdendir. Uzun süre üniversitede öğretmenlik yaptıktan sonra yazmaya başlayan Yalom'a, psikoterapi temalı kurgusal kitapları geniş bir okur kitlesi kazandırmıştır. İlgi gören eserlernden bazıları olan 'Aşkın Celladı', 'Divan' ve 'Annem ve Hayatın Anlamı'nın yanı sıra bizim burada bahsedeceğimiz kitabı aynı zamanda en bilinen eseri de olan "Nietzsche Ağladığında"dır. Yalom'un bu eseri hakkında kısaca bilg vermek gerekirse;

 

Yıl 1882. Alman ırkçılığının, yahudi düşmanlığının hat safaya ulaştığı, Nazi yaklaşımının yavaş yavaş 1.Dünya savaşına doğru ilerlediği yıllar. Üniversitelerde bile yahudi öğrenci ve öğretmenlerin zorla derslerden çıkarıldığı Viyana'da kırklı yaşlarına yeni basmış yahudi doktor ve öğretmen Joseph Breuer, hayatından "bezmiş"tir. Güzeller güzeli bir karısı, beş çocuğu, tonla parası olmasına; doktorluğuyla dünya çapında üne kavuşmasına rağmen, kendisinin bile tedavi edemeyeceği bir hastalıktan mustariptir: ümitsizlik. Eski hastası nevrotik Anna O.' yu kafasından bir türlü atamamakta, onunla birlikte dünyanın öbür ucuna kaçma hayalleri kurmakta, ama karısına , çocuklarına ve topluma olan bağlılığından dolayı hiçbirşey yapamamakta, kendini tamamiyle işine verip , öleceği günü beklemektedir. Ta ki bir gün bir mektup alana kadar:

 

"Son derece acil bir mesele için sizi görmem gerekiyor. Alman felsefesinin geleceği tehlikede. Yarın sabah saat dokuzda Cafe Sorrento'da buluşalım"

 

Mektubu yazan Lou Salome adındaki, inanılmaz çekici ve bulunduğu yılların kadın anlayışının aksine kendine güvenen, feminist kadınla buluşur. Salome, kendisinden bir dahi olduğuna inandığı, gelecekte çok önemli birisi olacağına emin olduğu Friedrich Nietzsche'yi iyileştirmesini ister.Çok ağır ülser olan, görme bozuklukları çeken Nietzsche'nin hastalığının kökeninin, geçmişte Salome'nin onun aşkına karşılık vermeyişi ve Nietzsche'nin o yüzden girdiği "derin ümitsizlik" olduğunu ;bilinen tedavi yöntemlerinin işe yaramadığını ve asla ruhsal bir tedaviyi kabul etmeyeceğini söyler. Breuer'den istediği Nietzsche'yi, fiziksel tedavi kısvesi altında felsefe ve psikolojiye girerek, farkettirmeden tedavi etmesidir. Bu absürd teklifi Salome'u bir kez daha görebilmek ümidiyle kabul eden Breuer, migren şikayetiyle gelen hastasının düşüncelerini ve ümitsizliğini belli etmeden iyileştirmeye çalışır.

 

Nietzsche Breuer'in her türlü yakınlaşma, onun düşüncelerine girme, ümit verme çabalarını boşa çıkarır. Ona göre "ümit en son kötülüktür" , acıları onun "beyninin doğum sancıları"dır ve onu "öldürmeyen şey güçlü kılmakta"dır. Kesinlikle Nietzsche'yi bırakmayı kabul edemeyen Breuer, son bir ümitle onunla konuşur. Ona, ısrar etmesinin nedeninin aslında kendi sorunları olduğunu, onu kendisinin tam zıttı olarak gördüğü ve aslında kendi ümitsizliğini iyileştirmek için onun bilgisine ihtiyaç duyduğunu söyler ve bir anlaşma yaparlar. Nietzsche bir kliniğe yatacak, her gün Breuer gelip onun migrenini iyileştirmek için uğraşacak, karşılık olarakta Nietzche Breuer'in ümitsizliğini tedavi etmeye çalışacaktır. Bu sırada, Breuer de, yakın dostu ve öğrencisi genç Freud'un da yardımıyla, gizlice Nietzsche'nin sorunlarını çözmek, Salome'a verdiği sözü tutmak niyetindedir. Ve zamanının en büyük iki dehası amansız bir zeka savaşına girerler"(Alıntıdır)

 

Irvin D. Yalom'un bu eseriyle birlikte Lou Salome, Nietzsche, Freud, Breuer ve Anna O. bir araya gelmiştir. Anna O. karakterinin daha sonraları Bertha Pappenheim olduğu açıklığa kavuşturulmuştur. Eserlerinde hastalarından bahsederken, hastasının isminin baş harflerinden önce gelen bir önceki harfleri kullanan Breuer, Bertha Pappenheim (B-ertha/A-nna ve P-appenheim/O.)için de aynı yöntemi ugulamıştır. Breued'in Psikoterapide "Cathartic" tekniğini geliştirmesinde önemli rol oynamış olan Anna O. (Bertha P.) psikanalizin Rosetta Taşı (Napolyon'un Mısır seferleri sırasında bulunmuş olan, siyah bazalt bir taştır. 118 cm uzunluğunda77 cm genişliğinde 30 cm kalınlığında 762 kg ağırlığındadır. Şu anda British Museum'da sergilenmekte olan taşın üzerindeki yer alan metnin hem Hiyeroglif, hem Demotik hem de Yunanca yazılmış olması Mısır tarihinin aydınlanması ve hiyeroglif yazılarının çözülmesi açısından çok büyük önem taşımaktadır.) olarak bilinir.1888 yılında Frankfurt'a yerleşen Bertha Pappenheim, burada, yoksul çocuklar, göçmen ve sürgün kadinlarla ilgilenmeye, kadin haklari savunuculariyla birlikte çalismaya başlamıştır. Pek çok kadin dergisine yazilar yazmış, bagnaz Yahudi gelenegine karsi çıkarak, kadinlarin, evin içinde babalari, kocalari ve erkek kardesleri tarafindan sömürülmelerine, esit ise esit ücret alamamalarina, meta gibi alinip satilmalarina karsi mücadele etmiştir. 1910 yilinda Londra'da "Kadin ticaretine karsi" toplanan kadinlar kongresinde konuşmuş, Yahudi Kadinlar Birligi, Alman Kadinlar Birligi, Uluslararasi Kadin Haklari Birligi'nde çalışmıştır.

 

 

Şimdi buraya kadar ben bi şekilde geldim, doğruluğu yanlışlığı tartışılır tabii :) Sorunun en çok zorlandığım, doğruluğundan en fazla şüphe duyduğum kısmı Rus balesiyle ilgili olan kısmıydı... Ama daha sonra hem Pavlona'nın ölüm yıl dönümü olan 1931'de Yalom'un doğmuş olması (üstelik bu mantıkla ilerlediğimde sorudaki"Washington" bağlantısını da sağlamış oluyoruz) hem de Anna O. (Bertha Pappanheim) ile Anna Pavlova (İsmi Anna'dan-soyadı Pappenheim'den) isimlerinin birbirini çağrıştırıyor olması seçeneklerden Anna Pavlova'yı tercih etme sebebim oldu ki bilmiyorum hala doğru mudur? (Ha bir de şurası var, hani diyor ya soruda "O, bir Rus'tur" diye, buradaki "O" harfi de Anna O.'dan dolayı sanki Anna Pavlova'ya gönderme yapıyormuş gibi :unsure: ) Bu arada buraya kadar geldiğimiz noktada en önemli bağlayıcı IRVIN D. SALOM'dur. Buradan sonrasıyla ilgili en kafa karıştırıcı ve bağlantıyı zorlayıcı kısım "2007" bağlantısıdır... Bilginize... konuyla hiçbir ilgisi olmayan arkadaşlarımızın da konuya dahil olabilmeleri açısından açıklamaları biraz uzun tuttum, umarım sıkılmamışsınızdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

aslında beyin fırtınası yapmakta yarar var, 2007 le ilgili mesela benim aklıma Mevlena Yılı olması Saddam'ın idam edildiği yıl olması falan geliyor... Belki 2007 yıl degildir boyle de dusunebiliriz... Bu arada "Stanford Shaw" ismini daha once duymuş muydunuz? 2007 hariç herşey tutuyor neredeyse... 1930 Minnesota doğumlu, Stanford Universitesi'nde İngiltere ve Yakın Doğu alanlarında çalışmış, Bu surada Orta Doğuya da ilgi duymaya başlamıştır. Bernard Lewis ve Paul Wittek gibi dünyaca ünlü tarihçilerle de çalışmış olan Shaw, Ermeni soykırımına karşı çıktığı için Caifornia'daki Ermenilerin hedefi haline gelmiş ve evi bombalanmıştır. 2006 yılında geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatını kaybeden Shaw, Bilkent Üniversitesi'nde Osmanlı tarihi ile ilgili dersler vermekteydi... amaaaaaa gel gör ilerletiyor mu bu tahmin? Hayırrr... takılmayın size de benim gibi :) hani belki isterseniz biraz takılabiirsiniz, ama olmuyorsa zorlamayın yanii :w00t:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Taner Akçam'ın Minnesota Üniversitesinde görevli olduğu ve kızılderili dilinde Minnesota'nın anlamının mne sota- berrak su olduğu sonuca yaklaştırır mı..?

 

Taner Akçam'a da baktım dün...Zaten internette Minnesota dedikten sonra Türkçe sayfalardan tara da diyince ilk karşımıza Taner Akçam çıkıyor... Ama Minnesota ve Ermeni Soykırımı başlığından başka hiçbirşeyi sorunun özelliğine uymuyor gibime geldi benim o nedenle fazla üstünde durmadım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben yokken neler olmuş burda.. :D

 

gloria soruyla ilgili yaptığın araştırma ve bu güzel açıklamalar çok güzel bir ilerleme.. hatta neredeyse sonuna gelmişsin.. sadece 1 adım kalmış.. :)

 

sonuç olarak istediğim 2 kişi vardı.. İlerletiyormu diye şüphe duyma :) beyin fırtınası yaptığın iyi oldu :w00t: böylece ikinci isme de ulaşmışsın..

 

yalnız 2007 den önce ben size ÜNİVERSİTE demiştim.. bu hangi üniversite? ve 2007 ile bulduğun üniversite ismi ile kişi ismi arasında nasıl bir bağlantı var??? yada hangi kişi ile bağlantısı var bu 2007 üniversitenin? :unsure: (İsimler size bişey çağrıştırmıyor mu? )

 

haaa bişey daha: ölümlere doğumlara aman dikkattt.. !!

araştıracaksın

2 sonuca varacaksın

matematiğini kullanacak

ayni olduklarını görünce

şaşıracaksın!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ayrıca dayanamayacağım ve söyleyeceğim... gloriaaaaaaa zaten üniversitenin ismini defalarca kullanmışsın! hadi be güzelim azıcık daha kafa yor sonrada geç artık şu matematiğe.. :w00t:

 

canım benim, olacak tabii sen merak etme :) şimdi eğer cevap Stanford Shaw ise buna ben zaten beyin fırtınası mevzusundan once ulaşmıştım, o konuda bir sıkıntım yoktu, hatta sana hangi okuldan mezunsun? diye o nedenle sormustum, hani herkes bilmez, tanımaz eger sen Bilkentte okuyorsan veya ordan mezunsan bu benim için ciddi bir ipucu olacaktı...

Ama senin beyin fırtınası yapman iyi olmuş cevaba ulaşmıssın sözün bana bu kişinin Tamer Akçam olabileceğini de düşündürüyor şimdi... Tamer Akçam'a da 2007 yılında Ermeni tehcirinin soykırımla sonuçlandığını söylemesi üzerine 301.214.,215 ve 216. maddelerden dolayı (Hrant Dink'i desteklediği için) dava açılmıştı. O da Minnessota Üniversitesinde görev yapmakta..

 

ama bekle eve yeni geldim daha, bulurum elbette... buraya kadar gelmişiz dimi? ben bulamasam da başka bir arkadaşım kesin bulacak, uyuma bu gece :) bu sorunun cevabı kesin bu gece verilmiş olacak...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

karmaşa bu belli olmaz..

 

tamer isminide hiç sevmem.. :whistling:

 

beyin fırtınası yapman ii oldu derken tahmin ettiğin gibi stanfordu kastetmiştim..

 

''Stanford-2007-bulduğun kişiden biri'' bu üçlemeden ne çıkaracaksınız bakalım :w00t:

 

haa bi de karar ver hangi iki kişiden bahsettiğime.. sonrada kişilerin isimlerini yaz bakalım kişiler doğrumu.. doğruysa devam edersin matematik kısmına :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.