Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İncil ve tevrat,kuranın Allahından mı


katakuta

Önerilen İletiler

Melekler ve Ruh (Cebrail) ona , süresi elli bin yil olan bir günde cikabilmektedir.(Mearic 4)

 

Bu ayete göre Cebrail'in Allah katina cikip inmesi , Allah katinda bir güne denk fakat , Dünya zamani ile 50.000 yil sürer.

 

Simdi ufak bi hesap yapalim:

 

Kuran 610 civarinda geldigine göre , Cebrail'in Hira magarasina ulasabilmesi icin Allah katindan , MÖ 49.390 yilinda yola cikmis olmasi gerekiyor.

 

Şimdi olay istendiği şekilde istismar edildimi yani (çarpıtıldımı) olmaz nedenmi "CEBRAİL VE MELEKLER" süresi 50 Bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir burada bilindiği gibi zaman olayı "GÖRECE'dir anlamı ( Bir şeye göre olan, varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı olan, kesin olmayıp kişiden kişiye, zamandan zamana, yerden yere değişebilen.) yani burada bahsedilen zaman kavramı dünya zaman kavramı ile karıştırılmasın onun için süresi 50 bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir dendiğinde İnsanın yapacağı hız veya yaşayacağı zaman kavramı anlaşılmasın en azından izafiyet teorisi bilinmesi gerekir bu itibarla ufak bir hesap yapalım demek yanlıştır nedenide süresi 50 bin yıl olan bir günü (insana göre) söyleniyor yok KUR'AN yok 610 yılı yok M.Ö. demek olayı çarpıtmaktır.

 

Işık hızı ne demektir şimdi onu yazalımda olayı daha net anlayalım yani Dünya zamanı ile 50 bin yıl Cebrail ve Meleklerin bir günde çıktığı mesafeyi anlamak için.Bir senede 300000*60*60*24*365=9,460,800,000,000 km eder yazıyla ışık hızı ile gidildiğinde kat edilen mesafe 9-Trilyon, 460 Milyar,800 Milyon Km. demektir burada 50 bin seneden bahsediliyor onun için Biraz daha dikkatli yazı yazmak gerekir.

 

Buradan önemli bir sonuc cikiyor; Demek ki; Tevrat ve Incil'i Cebrail getirmis olamaz , Cünkü Cebrail'in o siralar yolda olmasi gerekiyor.

 

Örnegin Incil ve Kuran arasi 600 sene , Cebrail Incili getirip , geri dönse ve hic oyalanmadan geri gelse arada minimum 100.000 sene gecmesi gerekir.

 

Zaman ve hız üstelik Yaratanın,yarattığı sonsuzlukta çok basit bir "Çarpıtma" ile anlatılmak istenirse üstelik 21. yüz yılda İnsanlığın ulaştığı "BİLİM" seviyesinde

YAZIKTIR en azından insanlara doğru bilgi vermek adına. Öbür yazılanlara cevap yazmaya bile gerek yok. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 93
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Sanırım katılmasanızda ifade ettiğimi anlaşılmışınızdır.

 

Katılıp katılmama konusunu ayrıca dile getiririm. İfade ettiğiniz şeyi anlayamadım.

Yani anlatamadınız. Zira akıl ve mantık dışı.ira verdiğiniz örneklerde bile Allah katında zaman varken, hala zaman yok diyorsunuz.

 

Allah katında her iş o denli çabuk ve gereğinde yapılır ki, Biz onu yaptığımızda, sizin anlayışınızla bin yılda yapılmış gibi anlayabilirsiniz.

 

Ne kadar çabuk olursa olsun, bu çabukluk da bir süre değil mi?

 

Bizim anlayışımıza göre 1000 yılda yapılan bir olay, Allah katında çok çabuk yapılıyor, yani x çabukluğunda diyelim.

Bu durumda,

Bizim anlayışımıza göre 3000 yılda yapılan bir olay, Allah katında çok çabuk yapılıyor, yani 3x çabukluğunda mı ?

 

???

 

***

 

Yaratmak fiili başlı başına zaman ile bağlantılı birşey değil mi?

Sanisenin zentrilyonda biri kadar da olsa yokluk ile varlık arasında geçen bir süre yok mu?

Olmamak/Yokluk ile Olmak arasında bir geçiş, bir süre yok mu?

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılıp katılmama konusunu ayrıca dile getiririm. İfade ettiğiniz şeyi anlayamadım.

Yani anlatamadınız. Zira akıl ve mantık dışı.ira verdiğiniz örneklerde bile Allah katında zaman varken, hala zaman yok diyorsunuz.

Ne kadar çabuk olursa olsun, bu çabukluk da bir süre değil mi?

 

Bizim anlayışımıza göre 1000 yılda yapılan bir olay, Allah katında çok çabuk yapılıyor, yani x çabukluğunda diyelim.

Bu durumda,

Bizim anlayışımıza göre 3000 yılda yapılan bir olay, Allah katında çok çabuk yapılıyor, yani 3x çabukluğunda mı ?

 

???

 

***

 

Yaratmak fiili başlı başına zaman ile bağlantılı birşey değil mi?

Sanisenin zentrilyonda biri kadar da olsa yokluk ile varlık arasında geçen bir süre yok mu?

Olmamak/Yokluk ile Olmak arasında bir geçiş, bir süre yok mu?

 

Saygılar.

Bakın algılamadaki gerçekliğin adıdır SÜRE insanın ihtiyaç duyduğu bir kalıbın adıdır süre. Bu anlamda her nekadar Cüzi İrade sahibi olsada insan zaman mefhumunun dışına taşamamaktadır. Anlatımdaki bu süre verilemezse anlayabilme gereklerinden biri yarine gelmemiş olur. Kısacası biz hareketi bir noktadan diğer noktaya olan seyehat olarak anlıyoruz arada geçen süreyi ise zaman. Zaman asıl sebebi ile bizde hareketin oluş yönünde bir yok oluş sunuyor. Bu manada Allah zaman üstüdür deniyor. Yani " ZAMANDAN ETKİLENMİYOR" zamanın içinde yaşayıp ondan etkilenen ve yok olan insanın durumu ile, zamanı yaratıp kendisi ondan etkilenmeyen yaratıcının durumunu birbirine karıştırıyorsunuz. Allah katında mana itibarıyle zamanın oluşunun bir önemi yok, ama insan bu zaman sürekliliğinden yok oluşa tabi olmaktadır. Aradaki fark budur. Saygılarımla

T.L.M

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kısacası biz hareketi bir noktadan diğer noktaya olan seyehat olarak anlıyoruz arada geçen süreyi ise zaman

 

süre ve zaman insanlara bağlı değildir

 

süre ve zaman, hayattır,

 

eğer zaman olmasaydı kainatta olmazdı, kainat olmasaydı zamanda olmazdı

 

yani zaman(süre) varlığın kendisiyle eşdeğerdir

 

bir şey varsa zamanda vardır

 

göreceli olan zaman ise, insanın süreyi dilimlemesinden (saat, gün, ay,yıl gibi) kaynaklanır

 

yani zaman, insanoğlu olsada olmasada vardır ve kainattan ayrı değildir, ikisini ayıramayız

 

dolayısıyla ha kainat yok demişsiniz, ha zaman yok demişsiniz aynı şey

 

Allah ise, eğer varsa kesinlikle zamandan münezzeh olamaz, çünkü zaman varlık sebebidir yukarıda anlattığım gibi

 

"bir şey varsa, zamanda vardır"

 

"zaman yoksa, bir şey de yoktur"

 

aksi iddia bile edilemez, çünkü buna hiçbir örnek ve delil yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah ise, eğer varsa kesinlikle zamandan münezzeh olamaz, çünkü zaman varlık sebebidir yukarıda anlattığım gibi

 

"bir şey varsa, zamanda vardır"

 

"zaman yoksa, bir şey de yoktur"

 

aksi iddia bile edilemez, çünkü buna hiçbir örnek ve delil yoktur.

:clover:

 

Zaman yoksa, yaratma gibi bir eylem olabilemez.

Zaman yoksa, "ol derim, olur" ifadesi hiçbir anlam taşımaz.

Zaman yoksa hiçbirşey yoktur.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

süre ve zaman insanlara bağlı değildir

 

süre ve zaman, hayattır,

 

eğer zaman olmasaydı kainatta olmazdı, kainat olmasaydı zamanda olmazdı

 

yani zaman(süre) varlığın kendisiyle eşdeğerdir

 

bir şey varsa zamanda vardır

 

göreceli olan zaman ise, insanın süreyi dilimlemesinden (saat, gün, ay,yıl gibi) kaynaklanır

 

yani zaman, insanoğlu olsada olmasada vardır ve kainattan ayrı değildir, ikisini ayıramayız

 

dolayısıyla ha kainat yok demişsiniz, ha zaman yok demişsiniz aynı şey

 

Allah ise, eğer varsa kesinlikle zamandan münezzeh olamaz, çünkü zaman varlık sebebidir yukarıda anlattığım gibi

 

"bir şey varsa, zamanda vardır"

 

"zaman yoksa, bir şey de yoktur"

 

aksi iddia bile edilemez, çünkü buna hiçbir örnek ve delil yoktur.

Sayın Tarafsız,

Bizimde yazımızda Zaman İnsana bağlıdır diye bir ifade yok. zaman sadece insan içindirde demiyoruz.. Canlı cansız yaratılmış her şey içindir. Cünkü zaman başlangıçlı vr bitimli bir düzlemdir. Ama Allah için aynı şeyi söylemiyoruz. O zamanın işleyişinden münezzehtir. Benim savım bu. Saygı ile..

T.L.M

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:clover:

 

Zaman yoksa, yaratma gibi bir eylem olabilemez.

Zaman yoksa, "ol derim, olur" ifadesi hiçbir anlam taşımaz.

Zaman yoksa hiçbirşey yoktur.

 

Saygılar.

yaratıcı zamana tabi olsaydı oda yok olurdu. Sürekli yaşam Zamanla mukayese edilirse çöker. " Zaman Yoksa yaratma gibi bir eylem olabilemez" düşüncesi tam bir insan mantığıdır. Zamana tabi olan Yaratıcı olamaz oysa zaman sadece süreli koşullar için vardır. zamanın bir başı bir sonu olduğuna göre, son tayin edilmiş olmalıdır. Tayin edilmiş son geldiğinde zamanın olup olmamasının kimse açısından önemi kalmayacaktır. Bu düzlem içinde zamanın içine bırakılmış insan bu akışın dışına çıkmadan hareket edecektir. Allah tarafından zamanın sonu " KIYAMET" olarak belirlenmiştir. Kıyamet sonrası için artık zamanın tek adı süreksizliktir. Cehennem ve Cennet için Allah'ın ifadesi olan " Orada Temelli kalacaklardır" emri zamanın akıcı bir düzlem olmaktan cıkıp kalıcı bir düzleme geçtiğini anlatır. Yukarıdaki ifadeleriniz tamamıyle İnsana endeksli olup Yaratıcının vasfı dışındadır. Saygılarla

T.L.M

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yaratıcı zamana tabi olsaydı oda yok olurdu. Sürekli yaşam Zamanla mukayese edilirse çöker. " Zaman Yoksa yaratma gibi bir eylem olabilemez" düşüncesi tam bir insan mantığıdır. Zamana tabi olan Yaratıcı olamaz oysa zaman sadece süreli koşullar için vardır. zamanın bir başı bir sonu olduğuna göre, son tayin edilmiş olmalıdır. Tayin edilmiş son geldiğinde zamanın olup olmamasının kimse açısından önemi kalmayacaktır. Bu düzlem içinde zamanın içine bırakılmış insan bu akışın dışına çıkmadan hareket edecektir. Allah tarafından zamanın sonu " KIYAMET" olarak belirlenmiştir. Kıyamet sonrası için artık zamanın tek adı süreksizliktir. Cehennem ve Cennet için Allah'ın ifadesi olan " Orada Temelli kalacaklardır" emri zamanın akıcı bir düzlem olmaktan cıkıp kalıcı bir düzleme geçtiğini anlatır. Yukarıdaki ifadeleriniz tamamıyle İnsana endeksli olup Yaratıcının vasfı dışındadır. Saygılarla

T.L.M

 

Sen şu yaratma işi nasıl olabiliyor zaman olmadan bana bir anlat şunu.

Cehenneme gidecek olanların derilerinin soyulacağı, susadıkça kızgın su içecekleri falan gibi türlü türlü işkencelerden bahsediliyor. Bir bu işkencelerin zaman olmadan nasıl olabileceğini açıkla bana.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sen şu yaratma işi nasıl olabiliyor zaman olmadan bana bir anlat şunu.

Cehenneme gidecek olanların derilerinin soyulacağı, susadıkça kızgın su içecekleri falan gibi türlü türlü işkencelerden bahsediliyor. Bir bu işkencelerin zaman olmadan nasıl olabileceğini açıkla bana.

 

Saygılar.

Sayın brianSlapper;

Yaratma işini Yaradan Kuran-ı Kerim'de anlatmış, mearic suresini okuyup oradaki zamanlamayı hesaplayan birinden anlaşılamaz bir istek bu! Siz benim bildiğimden daha fazlasını bilirsiniz eminim bu konuda. Kuran-ı Kerim İllegal bir kitap değil, her yerde bulursunuz Mealini, nette bile. Evet İşkecelerden bahsediyor Kuran-ı kerim. Ama kime işkence edileceğinide söylüyor. Tüm uyarılara kulak asmadan kendini ve Peygamberlerini ve Kitaplarını inkar edenleri, Haksız yere adam öldürenleri vb durumda olanları cehennemle müjdeliyor. Allah kanunlarını koymuş, kitapta yazmış, Peygamberle uyarmış. Tüm bu uyarılara kulak asmayanlar cezadan niye gocunurlar bu anlaşılır gibi değil. Hani Allah kurallarını önceden bildirmese, hangi suça hangi cezayı vereceğini bildirmese size hak vereceğim, ama her şey ortadayken neden bu anlayamama?

T.L.M

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın brianSlapper;

Yaratma işini Yaradan Kuran-ı Kerim'de anlatmış, mearic suresini okuyup oradaki zamanlamayı hesaplayan birinden anlaşılamaz bir istek bu! Siz benim bildiğimden daha fazlasını bilirsiniz eminim bu konuda. Kuran-ı Kerim İllegal bir kitap değil, her yerde bulursunuz Mealini, nette bile. Evet İşkecelerden bahsediyor Kuran-ı kerim. Ama kime işkence edileceğinide söylüyor. Tüm uyarılara kulak asmadan kendini ve Peygamberlerini ve Kitaplarını inkar edenleri, Haksız yere adam öldürenleri vb durumda olanları cehennemle müjdeliyor. Allah kanunlarını koymuş, kitapta yazmış, Peygamberle uyarmış. Tüm bu uyarılara kulak asmayanlar cezadan niye gocunurlar bu anlaşılır gibi değil. Hani Allah kurallarını önceden bildirmese, hangi suça hangi cezayı vereceğini bildirmese size hak vereceğim, ama her şey ortadayken neden bu anlayamama?

T.L.M

 

Mesele cezadan gocunmak değil.Bir suça iki kere ceza verilmesi .Eğer suçların cezası cehenenem ise neden kuranda dünya hayatında cezalar öngörülüyor? İkincisi cezanın şekli.İşkence ceza olamaz,işkence insanlık dışı bir suçtur,allah yaparsa daha büyük bir suçtur..En fazla verilecek ceza öldürmek olabilir.Sonsuza değin işkence allahın işi filan değildir.

 

İşkence ile ilgili ayetler,söylediklerine inanmayan insanları nasıl ve tür işkencelerle cezalandırmak istediğini hayal eden muhammedin psikolojisini ortaya koyan belgelerdir.

 

***********************

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

[Kur'an bir Bilim kitabı ve bununla beraber bir Formül kitabı da değilken, nasıl olurda Formüllerle ve Bilimsel Verilerle Doğruluğunu ya da Yanlışlığını ispat edebilirsiniz?

 

Saygılarımla...[/b][/font][/size]

 

Evet, sayın Boşig'in bu yargısı son derece haklı.

Kur'an, ne bilim kitabı ne de bir formül kitabı.

Kur'an, herşeyden önce bir 'ahlak' kitabıdır.

 

İnanmayanlar bir takım saplantılı matematiksel hesaplarla inkarlarını haklı çıkaramazlar.

İnananlarda Kur'an'ı desteklemek için her -sözde-bilimsel bilgiyi,Kitapla kıyas etmesin, yani gerek yok.

Kur'an aklınızın alamayacagı şekilde asırlardır dimdik ayakda duruyor.

 

''çalkantılar gelir geçer, tekkeyi bekleyen çorbayı içer.''

 

selamlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet, sayın Boşig'in bu yargısı son derece haklı.

Kur'an, ne bilim kitabı ne de bir formül kitabı.

Kur'an, herşeyden önce bir 'ahlak' kitabıdır.

İnanmayanlar bir takım saplantılı matematiksel hesaplarla inkarlarını haklı çıkaramazlar.

İnananlarda Kur'an'ı desteklemek için her -sözde-bilimsel bilgiyi,Kitapla kıyas etmesin, yani gerek yok.

Kur'an aklınızın alamayacagı şekilde asırlardır dimdik ayakda duruyor.

 

''çalkantılar gelir geçer, tekkeyi bekleyen çorbayı içer.''

 

selamlar.

 

Onu bize değil, o şekilde inanan milyonlarca müslümana söyleyin.Sonra aranızda tüm dünyadaki müslümanları bağlayan bir konsey oluşturun,kuranda metematikle ilgili,gökler ve yerin yaratılışı ile ilgili ne kadar ayet varsa kurandan çıkartın ve bunu tüm dünyadaki müslümanları bağlayıcı bir karar şeklinde deklare edin,sonra sizde rahat edersiniz, bizde.

 

Yoksa, burda ik üç kişinin fantazilerini kimse kaale almaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın brianSlapper;

Yaratma işini Yaradan Kuran-ı Kerim'de anlatmış, mearic suresini okuyup oradaki zamanlamayı hesaplayan birinden anlaşılamaz bir istek bu!

 

Yaratma eylemini ben sana zaman açısından sordum.

 

Zaman olmadan yaratmak nasıl olabiliyor sen bana onu söyle.

Yokluk ile Varlık arasındaki geçişe ne ad veriyorsun onu söyle.

Ol denmesiyle ortaya çıkan farkı söyle.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cünkü zaman başlangıçlı ve bitimli bir düzlemdir

 

The Last Mohikan

 

kendi ön kabullerinizle hareket ediyorsunuz, bilimsel bir dayanağınız yok !

 

zamanın başlangıcı ve sonu hakkında bildiğimiz tek şey, başlangıcının ve sonunun olmamasıdır, bunun dışında hiçbir şey bilmiyoruz, bildiğinizi iddia ediyorsanız delil veya örnek gösteriniz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mesele cezadan gocunmak değil.Bir suça iki kere ceza verilmesi .Eğer suçların cezası cehenenem ise neden kuranda dünya hayatında cezalar öngörülüyor? İkincisi cezanın şekli.İşkence ceza olamaz,işkence insanlık dışı bir suçtur,allah yaparsa daha büyük bir suçtur..En fazla verilecek ceza öldürmek olabilir.Sonsuza değin işkence allahın işi filan değildir.

 

İşkence ile ilgili ayetler,söylediklerine inanmayan insanları nasıl ve tür işkencelerle cezalandırmak istediğini hayal eden muhammedin psikolojisini ortaya koyan belgelerdir.

 

***********************

Buradaki ifadeleri siz kendiniz ortaya koyuyorsunuz. İnanan insan için zaten bir sorun yok, ancak inanmayan kendisine duyurulmuş bir cezaya rağmen bunu reddediyorsa her şeyi göze alıyordur demektir. Eee suçta büyük cezasıda öyle. Allah'a inanmayan eğer yok diyorsa zaten cezada yoktur diye inanacaktır. Ama ben sizde bir inanç durumu görüyorum, hatta bir korku. İnsanlardan bazıları Allah'ı reddedip arkasından daha az cezaya çaprtırılmasını talep ediyorsa buda adalet değildir. Ancak, Allah Kendini inkar edene ne ceza vereceğini önceden duyuruyor işte adalet bu. Bu cezaya çarptırılmak istemeyen Allah'ın kurallarına göre yaşamak zorunda, yok ben bu kurallara uymuyorum diyorlarsa o zaman cezaya söyleyecek bir sözleri olmaması lazımdır. Allah Kitabını Hz. Muhammed(sav) Kalbine indirmiştir. Allah her şeye kadir ise ki, öyledir. Hz. Peygamber bir yanlış yapsaydı onu düzeltecek güce Allah sahiptir. Kitap Allah'ın buyruğudur, Hz. Peygamber bu buyrukları ileten bir Resuldur. Ortada peygamber efendimizin bir psikolojik durumu mevzubahis değildir. Bu kitapla kendisine emredileni anlayıp anlayamama yönündeki kararsızlığı yaşayan insanın psikolojisidir. Ben şahsen Allah'ın şiddet ayetlerinden korkupta iman eden biri değilim. Onun şevkat Ayetleri şiddet ayetlerinden çok daha etkilidir. Bazen sırf entellektüel görünüm yüzünden inkarı seçen insanlar oluyor, oysa Allah varlık noktasında insana kendini kabul ettirecek tözü vermiştir. İşte burada özgür iradesiyle insan, Allah'ı bulup bulamayavağını kanıtlamaktadır. Her şey ortada, uyarılar belli, Tercih insana ait. Şimdi insan kendi tercihini kendi yaptı diye suçu Allah'a atmamalı. Sizin inkarınızda Allah'ın bir rolü oldumu? Özgürce inkar ettiniz. Peki suçu neden Allah'ta arıyorsunuz? Saygılarla

T.L.M

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

The Last Mohikan

 

kendi ön kabullerinizle hareket ediyorsunuz, bilimsel bir dayanağınız yok !

 

zamanın başlangıcı ve sonu hakkında bildiğimiz tek şey, başlangıcının ve sonunun olmamasıdır, bunun dışında hiçbir şey bilmiyoruz, bildiğinizi iddia ediyorsanız delil veya örnek gösteriniz

sayın Tarafsız,

İman bilim ötesi bir durumdur. Bilimsellik kendi ile bile çelişen bir oluşumdur. Düşünün Newton Yer çekim kanununu bulmadan önce bilim Bu kanunu redderdi. Newton'dan önce yer çekim kanunu yokmuydu? Elbette vardı. Bilim keşfedene kadar o gerçeği inkarla vazifelidir. Bilimsel verileri insanlar Allah'ın verdiği akılla buluyor. Oysa iman keşfi yapılmış bilim ötesi bir oluşumdur. Ben bilimsel anlamda kanıtlayamasamda, sizde aynı bilimsellikle reddedemezsiniz. Fizik ötesi gerçeklerin bilimsellikle bir alakası yoktur. Hala akıl dediğimiz varlığı biz sonuçları itibarıyle tanıyoruz. Akılı bilimsel bir konumda görebiliyormuyuz. Oysa akıl bile varlığını kendisi tespit edemiyor. Bilimsellik dediğiniz şey o an bildiğinizdir. Bulunmamış ama var olan şeyler bilim onu bulamıyor diye yok değildir. Zaman insanın durumuna göredir. Bir insan öldüğü vakit zaman onun için bitmiştir, yaşayan içinse devam ediyordur ta ki, o ölene kadar. Ölüye zaman devam ediyor diye kanıtlayabilirmisiniz bu durumu. Sizde zaman konusunda sonuçtan nedene bir çıkarım sunuyorsunuz. Hangi varlık zamanın akışının tersine hareket edebiliyor? O zaman zaman sonlu bir kavramdır. Sadece ne zaman olacağını kestiremiyoruz. saygılarla

T.L.M

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İman bilim ötesi bir durumdur

 

o zaman bilimsel olarak zaman kavramını çözmüş gibi davranmamak lazımdır

 

 

Newton'dan önce yer çekim kanunu yokmuydu? Elbette vardı. Bilim keşfedene kadar o gerçeği inkarla vazifelidir

 

Kimse olmayan birşeyi inkar etmez,, yada vardır demez. Bilimsellik budur

 

Olmayan şey, bilinmeyen şeydir. Bilinmeyen bir şey hakkında bir hikaye oluşturmak, uydurmaktır.

 

Yerçekimi keşfedilmemişken, yerçekimi yoktur yada kesinlikle vardır demez kimse, ama teori üretebilir

 

Biz bilmediğimiz birşeye vardır demeyiz, diyemeyiz. Adı üstünde bilinmeyen bir şeydir.

 

Allah yoktur diyemeyiz, ama varmış gibi davranıpta, hakkında bir sürü şey uyduramayız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

o zaman bilimsel olarak zaman kavramını çözmüş gibi davranmamak lazımdır

Kimse olmayan birşeyi inkar etmez,, yada vardır demez. Bilimsellik budur

 

Olmayan şey, bilinmeyen şeydir. Bilinmeyen bir şey hakkında bir hikaye oluşturmak, uydurmaktır.

 

Yerçekimi keşfedilmemişken, yerçekimi yoktur yada kesinlikle vardır demez kimse, ama teori üretebilir

 

Biz bilmediğimiz birşeye vardır demeyiz, diyemeyiz. Adı üstünde bilinmeyen bir şeydir.

 

Allah yoktur diyemeyiz, ama varmış gibi davranıpta, hakkında bir sürü şey uyduramayız.

Sayın tarafsız,

Bizim zamanı bilimsel olarak algıladığımızı veya öyle kabul ediyormuş gibi davrandığımızı nereden çıkardınız.? Yazdıklarımızı bir kere daha dikkatli okumanızı öneririm.

Yer çekimi ile ilgili anlattıklarımızda çok iyi anlaşılamamış demekki, Newton bu kurali keşfetmeden önce biri çıkıp yer çekimi diye bir şey var aslında siz farkında değilsiniz dese kanıtlanamadığı için bilim bunu kabul etmez. Bilimin bunu kabul etmemesi yer çekiminin olmayışının bir sonucumudur? Tüm mesele burada. Bilinmsellik bir keşiftir hemde var olanlar üzerine bir keşiftir.

Allah vardır diyoruz varlığına onu görmeden inanıyoruz bu inanışa İMAN diyoruz. Hakkında bilimsel bir veri olmasada iman ediyoruz. Onun varlığını kavramak için bilimsel veriye ihtiyaç duyanlar sadece bilime tapıyordurda belki farkında değildir. Saygılarla

T.L.M

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bizim zamanı bilimsel olarak algıladığımızı veya öyle kabul ediyormuş gibi davrandığımızı nereden çıkardınız.?

 

"Cünkü zaman başlangıçlı ve bitimli bir düzlemdir" dediniz. Bu bilimsel bir olaydır, başka türlü algılanamaz.

 

 

Bilinmsellik bir keşiftir hemde var olanlar üzerine bir keşiftir.

 

Aynı zamanda, bilimsellik insanlara gerçeği gösteren, göstermek için çabalayan bir sistemdir.

 

Bilim dışında hiçbir yolla hiçbir şekilde, sizin doğru söylediğinizi anlayamayız. Uydurup uydurmadığınızı bilemeyiz. Bu nedenle din ve bilim birbirinden ayrı olamaz.

 

Aksi halde herkes kendine bir din uydurur(zaten öyle) ve herkes kafasına göre metodlarla uyduruk bir Tanrıya ulaşmaya çalışır.

 

Bunu çözecek tek yöntem bilimdir. Bilimde ise Allah'ın varlığına dair hiçbir belirti yoktur, bu nedenle bilim Allah vardır demez veya Allah yoktur demez.

 

Allah vardır diyoruz varlığına onu görmeden inanıyoruz bu inanışa İMAN diyoruz. Hakkında bilimsel bir veri olmasada iman ediyoruz. Onun varlığını kavramak için bilimsel veriye ihtiyaç duyanlar sadece bilime tapıyordurda belki farkında değildir.

 

Hakkında hiçbirşey bilinmeyen birşey, hiçbirşeydir. Hiçbir değeri yoktur. Bildiğini iddia edenler somut deliller sunmak zorundadır.

 

Siz istediğiniz kadar bir Tanrı uydurabilirsiniz ama bunun gerçekliğini araştıramadıktan sonra, haliyle hiçbir yere varamayız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Cünkü zaman başlangıçlı ve bitimli bir düzlemdir" dediniz. Bu bilimsel bir olaydır, başka türlü algılanamaz.

Aynı zamanda, bilimsellik insanlara gerçeği gösteren, göstermek için çabalayan bir sistemdir.

 

Bilim dışında hiçbir yolla hiçbir şekilde, sizin doğru söylediğinizi anlayamayız. Uydurup uydurmadığınızı bilemeyiz. Bu nedenle din ve bilim birbirinden ayrı olamaz.

 

Aksi halde herkes kendine bir din uydurur(zaten öyle) ve herkes kafasına göre metodlarla uyduruk bir Tanrıya ulaşmaya çalışır.

 

Bunu çözecek tek yöntem bilimdir. Bilimde ise Allah'ın varlığına dair hiçbir belirti yoktur, bu nedenle bilim Allah vardır demez veya Allah yoktur demez.

Hakkında hiçbirşey bilinmeyen birşey, hiçbirşeydir. Hiçbir değeri yoktur. Bildiğini iddia edenler somut deliller sunmak zorundadır.

 

Siz istediğiniz kadar bir Tanrı uydurabilirsiniz ama bunun gerçekliğini araştıramadıktan sonra, haliyle hiçbir yere varamayız.

Yanıldığınız nokta, bireysel anlamda her insan için bir zaman tahdidinin bulunmasını atlamanızdır. Oysa zamanın bir başlangıcı olduğunu Ateizm bile söylemektedir. Ünlü " Bingbang" teorisi zaman için bir Starttır der. Bilim insanın ne kadar zeki veya aptal olduğunun kanıtıdır. Dünya yaratılandan beridir bulunan tüm bilimsel veriler hazır olarak vardı zaten, keşfi ise hala devam etmektedir. Bilim dediğimiz şey insanın akıl edipte onu bulmasıdır, insan bulamıyorsa, varlıklar yok değildir. Oysa sonuçlarından yola çıkarak Allah'ı keşfediyor insan, ama şeklen bilimin ağır aksak gişine endekslanmiş düşünceler o kalıptan sıyrılmayı başaramıyor. İman Fizik ötesi bir durumdur. Rüya gibi, akıl gibi, düşünce gibi. Kendisi yoktur ama sonuçlarından varlığını biliriz. O denli mükemmel insan yapısı ve doğa düzeni bir yaratıcının takdirinden oluşmuştur diyerek Kuran-ı Keriminde bir çok İlmi keşifler yapılmadan 1500 yıl önce bunları anlatması keşif için yeterlidir. Ama illaki biz görünen bir keşif isteriz diyenler bu isteklerini bekleyebilirler. " BİLİM ALLAH VARDIR VEYA YOKTUR DEMEZ" söylemi aslında hatalıdır. Bilim insanın kontrolünde bir oluşumdur. " İNSAN ALLAH'I BULAMADIYSA YOKTUR; BULDUYSA VARDIR DER" şeklinde olacaktır. Bilim kendi ekseni etrafında otomatik dönen bir şey değildir. Gerçekler sadece ispatı yapılana kadar olan, ancak ispatı yapılamadığı için zoraki inanılmayandır. Bilimsel verilere benimde diyeceğim bir şey yok. Bilim illaki olması gereken bir durumdur. Ama fizik ötesi ispat için bilime güveniyorsanız İmanı oluşumu reddediyorsunuz demektir. Bilimin işleyiş tarzını fizik ötesi için nasıl uygulayacaksınız? Nasıl gözlemleyip etüt edeceksiniz? Bilimin işleyiş tarzına uymaz fizik ötesi oluşumlar. Bu yüzden Bilim yada insan zekası onu keşfedemiyor diye inanmamak ancak kendimizi kandırmak olur hemde bile bile. esenlikle

T.L.M

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilimin işleyiş tarzını fizik ötesi için nasıl uygulayacaksınız? Nasıl gözlemleyip etüt edeceksiniz? Bilimin işleyiş tarzına uymaz fizik ötesi oluşumlar.

 

Uygulanamadığı için uydurmak serbest oluyor. Bu nedenle bilimsellik dışına çıkamıyoruz gerçekleri irdelemek için.

 

Bu yüzden Bilim yada insan zekası onu keşfedemiyor diye inanmamak ancak kendimizi kandırmak olur hemde bile bile.

 

Bilmin keşefedemidiği deneyleyemediği birşeyde kendimizi kandırmak oluyor.

 

" BİLİM ALLAH VARDIR VEYA YOKTUR DEMEZ" söylemi aslında hatalıdır. Bilim insanın kontrolünde bir oluşumdur. " İNSAN ALLAH'I BULAMADIYSA YOKTUR; BULDUYSA VARDIR DER" şeklinde olacaktır

 

Bilinmeye birşeye yoktur denmez. Bilim Allah vardır veya yoktur demez. Bana bilmin "Allah yoktur" diyen bir makalesini bulabilirmisiniz ? Belliki bu konuda çok değerli bilgilere sahipsiniz. Kaynağı olmadan yorum yapmazsınız sanırım.

 

ben bugüne kadar hiç görmedimde !

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Uygulanamadığı için uydurmak serbest oluyor. Bu nedenle bilimsellik dışına çıkamıyoruz gerçekleri irdelemek için.

Bilmin keşefedemidiği deneyleyemediği birşeyde kendimizi kandırmak oluyor.

Bilinmeye birşeye yoktur denmez. Bilim Allah vardır veya yoktur demez. Bana bilmin "Allah yoktur" diyen bir makalesini bulabilirmisiniz ? Belliki bu konuda çok değerli bilgilere sahipsiniz. Kaynağı olmadan yorum yapmazsınız sanırım.

 

ben bugüne kadar hiç görmedimde !

Birde şöyle düşünün, " Uygulanamadığı için uydurmak serbest oluyor" dediğiniz çıkarımın terside tehlikeli, nasılmı? Örnek verdiğim için aynı yoldan devam etmek istiyorum. Yer çekimi kanunu bilimsel olarak keşfedilemediği için o kanuna fiili olarak inanan kişinin durumu, Bilim karşısında şimdiki bizim durumumuz gibi olacaktı. Yani Bilim bu zata gülecekti cünkü bilimsel veri yoktu. Kanun evrenseldi aslında onu keşfedecek birini bekliyordu ama bilim onu binlerce sene sonra keşfetti. Bu oluşumun yokluğunu ifade etmiyor. O gerçeği siz geç keşfetmiş oluyorsunuz. Aslında bu örneklerede gerek yok. Cünkü bilimin yöntemleri metafiziği bulmaya elverişli değil. Düşünebiliyormusunuz. 1500'lü yıllarda biri çıkıp yer çekimi diye bir şey var dese bilim ona " UYDURMA" diyecekti. Aynen Galileo'ya yaptığı gibi. Oda "Dünya Dönüyor" dedikçe adamı astılar. Şimdi dünyanın döndüğünü herkes biliyor. Galileo zamanındada bu gerçek vardı ama bilim kabul etmiyordu maalesef.

Bilim bulamadığı şeye Yoktur demez haklısınız ama bilimin bu tarzından dolayı varlığını ispat edemediğine varda demez, ki, o var olsabile. Bilimin işleyiş tarzından faydalanarak siz Allah vardır diyemiyorsunuz! Bilimin makalelerinde kararsız olması onun eksikliğidir. Buda doğal bir duruştur. Bilim budur. Bilime işleyişi insan kazandırır. İnsan bilime bilgiyi sundumu ki, bilim onu kabul etmesin. Aslında bilim kabul etmiyor sözü hem yanlış, hem talihsiz. insan bulamıyor demek daha gerçek, belkide daha acı. Bazı şeyler doğal anlamıyla birbirine uymaz. Bilimin tarzının metafiziği açıklayamadığı gibi. Yada örnek olarak "Hayaller teraziyle tartılmaz" Doğru mantık işlevi olmadan Allah'ın varlığını göremezsiniz. Meyve yemek için Buğday tarlasına giderseniz amacınız kör kalır. allah'ı bulmak bilimin hangi metodu ile gerçekleşecek? Önce bu soruya cevap vermek gerekecek. Esenlikle.

T.L.M

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1500'lü yıllarda biri çıkıp yer çekimi diye bir şey var dese bilim ona " UYDURMA" diyecekti

 

havaya taş attığınızda taş yere düşüyor, dolayısıyla yerin taşı çektiği hemen anlaşılır, ama bu gerçektende yerçekimi olduğu için mi yoksa başka bir nedenle mi yere düştüğü ancak deneyleyerek gözlemlenecektir, yani uydurma değildir, direkt somut gerçeklere dayanarak bulgulara ulaşılıyor, Galileo'nun dünyanın ve güneşin etrafında dönüşü teorisine desteği bilimsel gözlemleriyle oluşmuştur, yani uydurmamıştır,teleskopla gözlemlemiştir ve ona göre destek verip geliştirmiştir. Kısacası, herşey gözleme dayalı olarak geliştirilmiştir bilimde, gözleme dayanmadan ortaya çıkarılan şeyler masaldır, uydurmadır.

 

Bilim bulamadığı şeye Yoktur demez haklısınız ama bilimin bu tarzından dolayı varlığını ispat edemediğine varda demez, ki, o var olsabile

 

Yanlış bir çıkarım

 

Bilinmeyen bir şeye vardır denilmez zaten, en ufak bir belirtisi delili olan birşeye teorik olarak vardır diyebiliriz, yeterki bir delili olsun. Ama eğer yoksa, onu masal yazmak isteyenler gerçekmiş gibi yapar. Örneğin şeytan'ın olup olmadığına dair en ufak bir delil yoktur, sadece bir masal kahramanıdır. Örneğin ölümden sonra dirilme konusunda en ufak bir delil yoktur. İşte bunlara delil olsaydı bilimsel olarak hemen değerlendirilirdi. Ama yok !!!

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi olay istendiği şekilde istismar edildimi yani (çarpıtıldımı) olmaz nedenmi "CEBRAİL VE MELEKLER" süresi 50 Bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir burada bilindiği gibi zaman olayı "GÖRECE'dir anlamı ( Bir şeye göre olan, varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı olan, kesin olmayıp kişiden kişiye, zamandan zamana, yerden yere değişebilen.) yani burada bahsedilen zaman kavramı dünya zaman kavramı ile karıştırılmasın onun için süresi 50 bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir dendiğinde İnsanın yapacağı hız veya yaşayacağı zaman kavramı anlaşılmasın en azından izafiyet teorisi bilinmesi gerekir bu itibarla ufak bir hesap yapalım demek yanlıştır nedenide süresi 50 bin yıl olan bir günü (insana göre) söyleniyor yok KUR'AN yok 610 yılı yok M.Ö. demek olayı çarpıtmaktır.

 

Zamanın göreceli olduğu neye göre biliniyormuş ? Kuranda allahın,zamansız ve mekansız olduğuna bir ayet bulamadınız şimdide elalemin gavurlarının sözlerini mi delil alıyorsunuz ? Kuranda allah diyormu zaman görecelidir diye,kuranda yazıyormu bu ayetleri izafiyet teorisine göre anlayın diye,Hayır.Kuran rakamlar veriyormu ? Evet öyleyse mesele bitmiştir.

 

Kuranla incil arasında 610 sene gibi bir zaman olduğuna göre incil ve tevrat allahtan olamaz.100 000 senelik bir zaman gerekiyor cebrailin geriye gidip tekrar gelebilmesi için.Eğer incil ve tavrat allahtan ise kuran değildir.Tercih sizin.

 

Yok görece idi, yok izafiyet idi hepsi fasafiso.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Zamanın göreceli olduğu neye göre biliniyormuş ? Kuranda allahın,zamansız ve mekansız olduğuna bir ayet bulamadınız şimdide elalemin gavurlarının sözlerini mi delil alıyorsunuz ? Kuranda allah diyormu zaman görecelidir diye,kuranda yazıyormu bu ayetleri izafiyet teorisine göre anlayın diye,Hayır.Kuran rakamlar veriyormu ? Evet öyleyse mesele bitmiştir.

 

Sayın Katakuta...

Şimdi bunu söylediniz değil mi?

Bakın bu söyleminize katılıyorum, bu açıdan bir anlaşmazlığımız yok...

Ancak:

Birde Kur'an-ın ayetlerini alıp bu sefer İzafiyet Teorisi ile çürütmeye kalkmazsınız umarım...

:D:lol:;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.