Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2012 13 yıl cıks.. benim derdim havuza girmek değil.. burası olmaz mı? ..
Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2012 13 yıl aa siz oraları nereden biliyorsunuz örtmenim.. tatile uygun mu sizce?
Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2012 13 yıl Tamam efendim tamam haklısını,z ben zaten çok güzel bir yerde yaşıyorum hatta çoğu zaman kendimde söylüyorum...ama işte bazen değişik bi yerlere gitmek istiyor insan..
Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2012 13 yıl öğrenciler de.. öretmenleri.. efendilerine.. üj bej beğendim der.. bazen..
Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2012 13 yıl yarın denize gidiyoruz çocuklarla, amcam yazlığa davet etti, iki gün tatil yapıcez..Birileri sızlanışımı duymuş olmalı..
Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2012 13 yıl birileri.. sizi duymayacak da.. kimi duyacak efendim.. bizim için de yiyip-içip-yatınız.. dinleniniz.. özliyeceğiz..
Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2012 13 yıl Anlaştık.. Bende sizi özleyeceğim ama telefonumum yardımıyla ara sıra buralarda olurum sanıyorum..
Gönderi tarihi: 7 Kasım , 2012 12 yıl “Sevgili Dost ; bana bir fanus yapabilir misin? Kalbimi içine koyup denize atmak istiyorum.” Ali URAL-Posta Kutusundaki Mızıka
Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2012 12 yıl 1040 Yaşında * Bir derviş, Mecnun'dan: Oğul kaç yaşındasın? diye sordu. * O hali perişan er: Tam binkırk yaşındayım, diye cevap verdi. * Derviş dedi ki: A ******! Ne söylüyorsun sen? Yoksa daha ziyade mi delirdin? * Mecnun dedi ki: Hayli oldu, bir an Leyla, bana yüzünü göstermişti. ... * Kırk yaşındayım ama bu kırk yıllık ömür, ziyan oldu gitti. * Bir yıllık ömür, işte Leyla'yı gördüğüm o bir andı, bir anda bin yıl yaşadım ben. Feridüddin Attar (Sûfi v. 1221) İlahiname, çev., A. Gölpınarlı, İst.-1988, s. 95
Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2012 12 yıl Bir dağ yolculuğunda birkaç kızılderili, beyaz adama eşlik etmektedir. Yolculuk zorludur. Beyaz adam beklemeyi istemediği için, hemen zirveye ulaşmak ister. Hedefe odaklanmıştır. Kızılderililer ise biraz tırmandıktan sonra oturup geldikleri yöne doğru bakarlar. Beyaz adam tekrarlanan bu durumun yolunu yavaşlattığını düşünür. Anlam veremez ve sorar:"Neden iki de bir durup oturuyorsunuz?" Kızılderilinin verdiği cevap, ruhunu dinlendirip, yaşadıklarını demlendirmeye çalışan her insan için bir cevap sunar. "Çok hızlı hareket ettiğimizde ruhumuz gerilerde kalır, arada bir durup onun gelmesini bekliyoruz." der.
Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2012 12 yıl Bir Dua — Mahatma Gandhi Tanrım... Güçlülerin yüzüne gerçeği söylemek için, Ve zayıfların alkışını ve sevgisini kazanmak için bana yardım et. Eğer bana para verirsen, mutluluğumu alma, Ve bana güçler verirsen, muhakeme yeteneğimi çıkarma. Eğer başarı verirsen, alçakgönüllülüğü çıkarma, Eğer bana alçakgönüllülük verirsen, saygınlığımı çıkarma. Görünenin diğer yüzünü tanımama yardım et, Benim düşüncelerime katılmıyorlar diye bana karşı onları hainlikle suçlayarak onların karşısında suçlu duruma düşmeme izin verme. Kendimi sever gibi diğerlerini sevmeyi, Ve diğerlerini yargılıyormuş gibi kendimi yargılamayı öğret bana. Başarılı olduğum zaman, sarhoşluğuna izin verme, Ne de başarısız olursam umutsuzluğa düşmeme. Daha ziyade başarısızlığın, başarının önünde bir deneme olduğunu hatırlamamı sağla. Hoşgörünün güçlerin en büyüğü olduğunu ve intikam arzusunun zayıflığın ilk görünümü olduğunu öğret bana. Eğer beni paradan yoksun bırakırsan, bana umut bırak. Ve eğer beni başarıdan yoksun bırakırsan, Başarısızlığı yenebilmek için irade gücünü bırak bana. Eğer beni sağlık bağışından yoksun bırakırsan, inancın lütfünü bırak. Eğer insanlara zarar verirsem, özür dileme gücü ver bana. Ve eğer insanlar bana zarar verirse, Affetme ve merhamet gücü ver bana. Tanrım... Eğer seni unutursam, sen beni unutma... Mahatma Gandhi
Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2012 12 yıl Tanrı ile Çiftçinin Öyküsü Çok becerikli bir çiftçi, halkın ihtiyacı kadar ürün alamayınca üzüntüsünden Tanrı'ya sitem etmiş: "Sen Tanrısın; Dünya'yı ve biz kullarını da sen yarattın. Bir yıl süre ile beni aks iliklerden koru. Sonunda evrende hiç yoksulluk kalmadığını göreceksin." Tanrı, çiftçiye bir yıl süre tanımış. Çiftçinin koşulları çok ağırmış. Fırtına olmayacak, yağmur yağmayacak, tohumları yiyen böcekler olmayacak, şiddetli rüzgar esmeyecek... Uyumlu, düzenli, sorundan yoksun bir yıl olacak... Yıl sonunda, başaklar öylesine uzamış ki, çiftçi çok sevinmiş. Güneş istemiş, Tanrı güneşi de emrine pervane etmiş. Yağmur istemiş, anında yağmur yağmış. Kesilmesini istediğinde ise gökyüzü kurumuş. Ürün bolluğu açısından mucizevi bir yıl yaşanmış. Ne var ki, yalnızca nicelik açısından mucizevi... Çiftçi Tanrı'ya kasılarak şunları söylemiş: "Önce bol ürün yetiştirdik ki, insanoğlu on yıl süre ile hiç çalışmasa bile, bundan böyle dünya üzerinde hiç açlık olmayacak" Ama mahsül biçildiğinde ürünlerin kof olduğu anlaşılmış... İçerisinde tek bir arpa, tek bir buğday tanesi yokmuş... Çiftçi şaşkınlıkla Tanrı'ya sormuş: "Ne oldu? Aksilik nerede? Nerede yanıldım?" "Çok Basit..." diye yanıtlamış Tanrı. "Mücadeleyi engelledin. Hiç sürtüşme yoktu. Tüm kötülüklerden, güçlüklerden arındırdın mahsülü. Bu nedenle kısır kaldı. Doğada her etkenin bir rolü vardır. Güçlük çekmeden meyve alınmaz. Fırtına, gök gürültüsü, sağanak, şimşek de gereklidir. Ürünün ruhunu, özünü dingin tutarlar." Meselenin anlamı çok derindir. Sürekli mutlu... mutlu... mutluysan, mutluluk anlamını yitirir. Beyaz bir duvarın üstüne, bembeyaz bir tebeşirle yazı yazmak yararsızdır. Ne kadar yazsan da kimse bir şey okuyamaz. Gece, gündüz kadar gereklidir. Acı, üzüntü dolu günler; mutluluk, sevinç dolu günler kadar vazgeçilmezmiş. İşte bu gerçeği kavramak ta bilinçlenmektir. O zaman sorgu sual biter. Bu yaşantının ritmidir. Çelişki ve ikilemleri kavramaktır. Yani yaşantının sırrını çözmektir. Eşyanın tabiatını özümsediğin, doğa kanununu çözümlediğin anda senin için gölge kalmaz. Mutsuzluk bile bu aşamaya varmış kişide ışık saçar. Üzüntünün bu türü düşmanın değil, dostundur. Onu, gerekli ve gidici bir arkadaş gibi sevgiyle taşı. İleri tarihteki bir mutluluğun habercisi olarak kabullen sıkıntıyı... Aksi taktirde yok olur, erir bitersin!
Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2013 12 yıl "Mülkiyet: Biliyorum ki ben, Ruhumdan akıp gelmek isteyen düşünceler dışında, Hiçbir şeye sahip değilim. Biliyorum ki ben, Tatlı bir sevgiyi, küçük bir sevinci tattığım anlar dışında, Hiçbir şeye sahip değilim." Goethe
Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2013 12 yıl Günün birinde sonsuza kadar susacağız nasılsa ya o yüzden şimdi bir de buradan demek istiyorum... @@Radya be seni çok seviyorum ben
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.