Φ kralx Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Allah meleklere bildirmese melekler nereden bilecekler.. Meleklerin bilmeleri kendi bilmeleri değil, Alah'ın bildirmesiyledir.. Tezatlık falan yok.. Saygılar.. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Allah meleklere bildirmese melekler nereden bilecekler..Meleklerin bilmeleri kendi bilmeleri değil, Alah'ın bildirmesiyledir.. Tezatlık falan yok.. Saygılar.. Bak sen şu işe Allah ben bir adam yaratacam, sonra bu adam bana isyan edecek, kan dökecek falan filan olacak diye meleklere söylüyor. Sonra da Meleklerle istişare yapıyor "ben bir adam yaratacam, ne dersiniz" diye? Onların vereceği cevabıda biliyor. Bu Allah tiyatrocu mu meddah mı sayın kralx? Saygılar. Alıntı
Misafir feraklit Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Allah meleklere bildirmese melekler nereden bilecekler..Meleklerin bilmeleri kendi bilmeleri değil, Alah'ın bildirmesiyledir.. Tezatlık falan yok.. Saygılar.. Kesinlikle. Alıntı
Misafir feraklit Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 name='BrainSlapper' date='Mar 4 2007, 08:35 PM' post='491050']Allah ben bir adam yaratacam, sonra bu adam bana isyan edecek, kan dökecek falan filan olacak diye meleklere söylüyor.Sonra da Meleklerle istişare yapıyor "ben bir adam yaratacam, ne dersiniz" diye? Onların vereceği cevabıda biliyor. Bu dediklerin ''karşılıklı ifade'' etmeler olmsaydı şayet, Allah'ın bilmesi bir şeyi değiştirirmiydi? Bize bu bilgiler nasıl ulaşacaktı? Bunlarıda düşün..! Bu Allah tiyatrocu mu meddah mı sayın kralx? Kutsal simgeler hakkında konuşurken dikkatli olunuz. Biz herşeyin tartışılabilir olduğunu düşündüğümüz için küfür ve kötü söz içermemek şartı ile herşey tartışılabilir diyoruz. <LI>Irk, Din ve Cinsiyet konularında tartışma ve düşünce paylaşımı yapmak istiyorsanız lütfen çok dikkatli olunuz.Saygılar. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Kutsal simgeler hakkında konuşurken dikkatli olunuz. Biz herşeyin tartışılabilir olduğunu düşündüğümüz için küfür ve kötü söz içermemek şartı ile herşey tartışılabilir diyoruz. Irk, Din ve Cinsiyet konularında tartışma ve düşünce paylaşımı yapmak istiyorsanız lütfen çok dikkatli olunuz. Önceden meleklere bildirmiş ise ve onların vereceği cevabı da biliyor ise, yani herkesin repliği önceden belli ise, "iştişarecilik" oynamanın tek bir adı vardır: tiyatroculuk. Saygılar. Alıntı
Misafir feraklit Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Önceden meleklere bildirmiş ise ve onların vereceği cevabı da biliyor ise, yani herkesin repliği önceden belli ise, "iştişarecilik" oynamanın tek bir adı vardır: tiyatroculuk. Klasik bir mantıkla cevap verelim. Hoca imtihanda sorduğu suallerin cevaplarını biliyor diye, sorduğu sorular ''tiyatro'' oynamak mı oluyor ?Hayır değil. Aynı zamanda , Vakanın nakledilmesi ve Allah'ın ilminin ''hikmetlerle'' tezyin olunmuşluğu, böyle bir durum olmaksızın bizlere nasıl anlatılabirdi? Her şeyi kuru tenkitle okumak elbette böyle kısır sonuçlar almaya sebep olur. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Klasik bir mantıkla cevap verelim.Hoca imtihanda sorduğu suallerin cevaplarını biliyor diye, sorduğu sorular ''tiyatro'' oynamak mı oluyor ?Hayır değil. Öğretmen sorduğu sorulara göre not veriyor. Burda not verme işi yok. Bariz tiyatro var. Saygılar. Alıntı
Misafir feraklit Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Öğretmen sorduğu sorulara göre not veriyor.Burda not verme işi yok. Bariz tiyatro var. Sevgili slapper bu cevap mı şimdi ? Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 5 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 5 Mart , 2007 Hoca imtihanda sorduğu suallerin cevaplarını biliyor diye,sorduğu sorular ''tiyatro'' oynamak mı oluyor ?Hayır değil. Hoca defalarca sınav yaptıktan sonra sınavı geçmiş yada sınavda kalmış birini sınava sokmaz Alıntı
Misafir feraklit Gönderi tarihi: 5 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 5 Mart , 2007 Hoca defalarca sınav yaptıktan sonra sınavı geçmiş yada sınavda kalmış birini sınava sokmaz 1-Sınavın ne zaman biteceğine sen - ben değil, hoca karar versin müsadenle. 2-Geçenleri sınava sokmaz demişsin, acaba sınavı geçenler kimlermiş 3-Sınavda kalan kimmiş? Tarafsız Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 5 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 5 Mart , 2007 1-Sınavın ne zaman biteceğine sen - ben değil, hoca karar versin müsadenle. sınav zaten bitmiş, hocayı Allah'ın yerine koymuşsunuz, hoca bilmez ama Allah biliyor 2-Geçenleri sınava sokmaz demişsin,acaba sınavı geçenler kimlermiş Hoca bilmiyor ama Allah biliyor 3-Sınavda kalan kimmiş? Hoca bilmiyor ama Allah biliyor o yüzden sınav kavramında, hoca ile Allah'ı karıştırmayınız ikisi çok farklı şeyler şöyle bir soru sormuştum imtihan konusuyla ilgili, bir ay önce falan Allah katındaki durumdan bahsedersek, insan katındaki durumdan bahsetmiyorum Allah, cennette sefa süren bir insanı veya cehennemde yanan bir insanı neden imtihan etme gereği duyuyor. Alıntı
Misafir feraklit Gönderi tarihi: 6 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 6 Mart , 2007 TarafsızHoca bilmiyor ama Allah biliyor o yüzden sınav kavramında, hoca ile Allah'ı karıştırmayınız Hocanın talebeleri arasında ''kimin ne durumda'' olduğunu bilmesi gerekir az çok.Amaa : Teşbih yapılan bir benzetme mutlak manada her hususu kapsar diye bir durum söz konusu değil zaten. Anlatılmak istenilen burada: Hoca sonucu bilse bile ;öğrencilerine onları sınav yapma hakkını ''TANIMALIDIR''..! Diyelimki hoca sınavdan evvel ''cemal'' adlı talebesinin kötü not alacağını ve hiç çalışmadığını biliyor, buna ''sen zaten berbatsın notların kötü sen geçemezsin zaten , sınava girme'' demeside, Çalışkan olan '' temel''e de '' sen çalışkansın ,durumun iyi geçersin zaten, sınava girme'' demeside, akli ve bilhassa vicdani değildir. Hoca, hocalığı gereği, bu sınavın sonucunu biliyor olsa bile ''sınavı yapacaktır.'' Ama Allah için sadece bu misalle sınırlı olmayan durumlar söz konusudur.Mesela, Allah yaratıcıdır, ilim sahibidir, yaratmak ve kendine ibadet ettirmek ister. Allah kudretini göstermek , ''kendini eserleriyle,sanatıyla''bildirmek ister. Bu ve bunun gibi konularıda ''İMTİHAN'' konusuyla beraber düşünürse ,kişi... anlaşılacağından adım gibi eminim. Selametle Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 7 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2007 .... Ama Allah için sadece bu misalle sınırlı olmayan durumlar söz konusudur.Mesela,Allah yaratıcıdır, ilim sahibidir, yaratmak ve kendine ibadet ettirmek ister. Allah kudretini göstermek , ''kendini eserleriyle,sanatıyla''bildirmek ister. Bu ve bunun gibi konularıda ''İMTİHAN'' konusuyla beraber düşünürse ,kişi... anlaşılacağından adım gibi eminim. işte bende bundan bahsediyorum Allah ile Hoca farklı şeylerdir Allah'ın imtihanıyla, hocanın imtihanının birbiriyle alakası yok, aynı şey değil yukarıda açıkladım, tekrar yazmayım buraya saygılar Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 7 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 7 Mart , 2007 Hocanın talebeleri arasında ''kimin ne durumda'' olduğunu bilmesi gerekir az çok.... Hoca sonucu bilse bile ;öğrencilerine onları sınav yapma hakkını ''TANIMALIDIR''..! Diyelimki hoca sınavdan evvel ''cemal'' adlı talebesinin kötü not alacağını ve hiç çalışmadığını biliyor, buna ''sen zaten berbatsın notların kötü sen geçemezsin zaten , sınava girme'' demeside, Çalışkan olan '' temel''e de '' sen çalışkansın ,durumun iyi geçersin zaten, sınava girme'' demeside, akli ve bilhassa vicdani değildir. Hoca, hocalığı gereği, bu sınavın sonucunu biliyor olsa bile .''sınavı yapacaktır.'' Hoca'nın öğrencisinin durumunu tahmin etmesi, bilmek demek değildir. Meteoroloji uzmanlarının hava durumunu tahmin etmesi, bilmek demek değildir. Hoca öğrencisinin durumunu tahmin edebilir, ama hangi kötü notu alacağını bilemez. Öğrencinin bir sürpriz yapma ihtimali vardır herzaman. Semitik dinlere göre, Allah'ın bilmesi ise, tahmin değildir, mutlak bilgidir. Son yıllarda KPSS (kamu personeli seçme sınavı) yaygınlaşmadan önce, devlet kurumlarında yapılan sınavlar "göstermelik" idi. Kimin sınavı kazanacağı "önceden" ayarlanırdı. Zekası kulaklarından taşan bir aday gelse dahi, "önceden işini halletmemiş ise" sınavı kazanamazdı. Yani sınavı yapan kurumun takdiri esastı. Sınavı yapan kurumun genel müdürünü, bağlı olduğu Bakanı, falanca generali, filanca Belediye Başkanını, falanca Valiyi tanımak ve onun sevgisine, desteğine ve korumasına, özetle "torpiline" sahip olmak, sınavda kazanmanın tek yoluydu. Allah'ın imtihanı, bizim devletin KPSS öncesi yaptığı memurluk sınavlarına benziyor. Kazanacak olanlar belli. Allah hepsini biliyor. Tahmin etmiyor. Mutlak bilgiye sahip. Saygılar. Alıntı
Misafir feraklit Gönderi tarihi: 7 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2007 name='BrainSlapper' date='Mar 7 2007, 08:36 AM' post='492761']Hoca'nın öğrencisinin durumunu tahmin etmesi, bilmek demek değildir.Meteoroloji uzmanlarının hava durumunu tahmin etmesi, bilmek demek değildir. Hoca öğrencisinin durumunu tahmin edebilir, ama hangi kötü notu alacağını bilemez. Öğrencinin bir sürpriz yapma ihtimali vardır herzaman. Yani, hoca sonucu bilirse, bu takdirde sınava girmedende notu verme hakkına sahiptir, öylemi? Hayır işte..! Hoca sonucu bilse bile ;öğrencilerine onları sınav yapma hakkını ''TANIMALIDIR''..! Diyelimki hoca sınavdan evvel ''cemal'' adlı talebesinin kötü not alacağını ve hiç çalışmadığını biliyor, buna ''sen zaten berbatsın notların kötü sen geçemezsin zaten , sınava girme'' demeside, Çalışkan olan '' temel''e de '' sen çalışkansın ,durumun iyi geçersin zaten, sınava girme'' demeside, akli ve bilhassa vicdani değildir. Hoca, hocalığı gereği, bu sınavın sonucunu biliyor olsa bile ''sınavı yapacaktır.'' Demişsinki : Allah'ın imtihanı, bizim devletin KPSS öncesi yaptığı memurluk sınavlarına benziyor. Kazanacak olanlar belli. Allah hepsini biliyor. Tahmin etmiyor. Mutlak bilgiye sahip. Bilmeseydi, ''İlah olamazdı''..! Ne kadar az düşünüyorsun, sevgili slapper ! Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 7 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2007 Hoca'nın öğrencisinin durumunu tahmin etmesi, bilmek demek değildir Tamam tahminden değilde kesin sonuçlardan bahsedelim.. Cüz'i ilmimizle havaya atttığımız taşın yere düşeceğini kesin biliyoruz.. Allah'ın sonsuz ilmi yanında bizim yok mesabesindeki ilmimizle bu ve buna benzer kesin sonuçlu bilgilerimiz varsa, Allah'ın neler bildiğini tasavvur bile edemeyiz.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Diyelimki hoca sınavdan evvel ''cemal'' adlı talebesinin kötü not alacağını ve hiç çalışmadığını biliyor,buna ''sen zaten berbatsın notların kötü sen geçemezsin zaten , sınava girme'' demeside, Çalışkan olan '' temel''e de '' sen çalışkansın ,durumun iyi geçersin zaten, sınava girme'' demeside, akli ve bilhassa vicdani değildir. Hoca, hocalığı gereği, bu sınavın sonucunu biliyor olsa bile ''sınavı yapacaktır.'' cemal'i hoca yaratmamıştır Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Yani,hoca sonucu bilirse, bu takdirde sınava girmedende notu verme hakkına sahiptir, öylemi? Hayır işte..! Hoca sonucu bilse bile ;öğrencilerine onları sınav yapma hakkını ''TANIMALIDIR''..! Diyelimki hoca sınavdan evvel ''cemal'' adlı talebesinin kötü not alacağını ve hiç çalışmadığını biliyor, buna ''sen zaten berbatsın notların kötü sen geçemezsin zaten , sınava girme'' demeside, Çalışkan olan '' temel''e de '' sen çalışkansın ,durumun iyi geçersin zaten, sınava girme'' demeside, akli ve bilhassa vicdani değildir. Hoca, hocalığı gereği, bu sınavın sonucunu biliyor olsa bile ''sınavı yapacaktır.'' Demişsinki : Bilmeseydi, ''İlah olamazdı''..! Ne kadar az düşünüyorsun, sevgili slapper ! Sevgili feraklit, benim yazdığım ifadelere göre konuş: hoca bilmez, tahmin eder. Tahminlere dayanarak, hiçkimseye not veremez hoca, hiçkimseyi yargılayamaz. Tahminine, önyargısına, inancına göre birilerine kötü not veremez. Hiç düşünmeden konuşacağına, birazcık düşünebilsen, benim az mı, çok mu düşündüğümü anlayabilirdin Saygılar. Alıntı
Misafir feraklit Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Sevgili feraklit, benim yazdığım ifadelere göre konuş: hoca bilmez, tahmin eder. Tahminlere dayanarak, hiçkimseye not veremez hoca, hiçkimseyi yargılayamaz. Tahminine, önyargısına, inancına göre birilerine kötü not veremez. Anlatamıyorum zannedersem. Değişiklik yapalım. Hoca sorduğu soruların cevaplarını bildiği halde , sınav etmek için talebelerine soruyor. (Allah cevabını bildiği şeyleri soruyor, demişsinya...bunu ona kıyasla) Peki hocanın cevaplarını bildiği soruları sorması mantıksız mı?Asla, zira sınav yapıyor. Allah, cevabını bildiği soruları kullarına neden soruyor? Haşa tiyatro için mi? Hayır,hem imtihan ediyor ve hemde kudretini gösteriyor. Bu defa anlaşıldı sanıyorum. not:hoca camide slapper Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Allah cevabını bildiği şeyleri soruyor, demişsinya... Cevap vermeyi beceremeyince, söylemediğim şeyleri söyledi mi dedirtiyorsun bana? Demişsin diye sıkma, dediğim yeri alıntıla. Alıntı
Φ odessa Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 sayın slaper ve tarafsız.. işin içinden cımbızla lafları alıyorsunuz mesela cemal'i hoca yaratmamıştır böyle bi mantık öne sürmeniz yanlış.. çünkü saten buda konuşulan yaratıp yaratmama değil.. gyb ve bilmek.. saygılar... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Peki hocanın cevaplarını bildiği soruları sorması mantıksız mı?Asla, zira sınav yapıyor. hoca neden sınav yapar ? Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Anlatamıyorum zannedersem.Haşa tiyatro için mi? Hayır,hem imtihan ediyor ve hemde kudretini gösteriyor. Sevgili Feraklit, Size birşey söyleyeyim mi? Kuran'da her ne kadar dünya hayatı bir imtihandır dense de; bir ayete göre dünya hayatının bir imtihan olduğu kesin değil. Bakınız mesela bu ayete göre, Allah ya Muhammede yalan söyletiyor, yada dünya hayatının bir imtihan olup olmadığını allah kendisi bile bilmiyor. ENBİYÂ SÛRESİ/ 105. Andolsun, Zikir’den (Tevrat’tan) sonra Zebûr’da9 da, “Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır” diye yazmıştık. 106. Şüphesiz bunda Allah’a kulluk eden bir toplum için yeterli bir mesaj vardır. 107. (Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. 108. De ki: “Bana ancak, ilahınızın yalnızca bir tek ilah olduğu vahyolunuyor. Artık müslüman oluyor musunuz?” 109. Eğer yüz çevirirlerse, de ki: “(Bana emrolunanı, ayırım yapmadan) size eşit olarak bildirdim. Tehdit edildiğiniz şey yakın mı yoksa uzak mı, bilmiyorum.” 110. “Şüphesiz, Allah sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir.” 111. “Bilmem! Belki bu (mühlet) sizin için bir imtihan ve bir vakte kadar yararlanmadır.” 112. (Peygamber), “Ey Rabbim! Hak ile hüküm ver. Bizim Rabbimiz, sizin nitelemelerinize karşı yardımı istenecek olan Rahmân’dır” dedi. Diğer ayetleri yine biri gelip, cımbız demesin diye getirdim ama 111 no'lu ayete dikkat edin! O ayette hem "bilmem" yazmış ve yetmemiş gibi, bilmediğini kesin olarak belirtmek için yanına birde "belki" kelimesi eklemiş. Kesin şimdi biri gelip bu ayete müteşebih veya mecazi diyecek? Denmeden önce ben önlemimi alayım da ne olur, ne olmaz. Âl-i İmrân(*) Sûresinin 103 . Ayetinde Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de o, kalplerinizi birleştirmişti. İşte onun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de o sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz. Muhammede apaçık ne söyletiyor? : 111. “Bilmem! Belki bu (mühlet) sizin için bir imtihan ve bir vakte kadar yararlanmadır.” Saygı ve sevgilerimle.. Alıntı
Misafir feraklit Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Bakınız mesela bu ayete göre, Allah ya Muhammede yalan söyletiyor, yada dünya hayatının bir imtihan olup olmadığını allah kendisi bile bilmiyor. Bahsi geçen ayetlere sırayla bakıldığında görülecektirki, Anlatım tekniklerinden biri kullanılmıştır. Yani Kur'andaki sözleri söyleyen Allah'dır ancak Peygamberini ''konuşturmaktadır''. Mesela bir romanı birisi yazar ve romandaki şahıslarıda ''konuşturabilir''. Bunun gibi. Ve bu ayette ''deki'' ile başlayan (gale) cümlelere bakıldığında , sen bir kulsun ve bilemezsin Allah bildirmedikçe, işte bunu onlara söyle, yani ''deki''..! İfade edilmektedir.Bakalım , 108. De ki: “Bana ancak, ilahınızın yalnızca bir tek ilah olduğu vahyolunuyor. Artık müslüman oluyor musunuz?” 109. Eğer yüz çevirirlerse, de ki: “(Bana emrolunanı, ayırım yapmadan) size eşit olarak bildirdim. Tehdit edildiğiniz şey yakın mı yoksa uzak mı, bilmiyorum.” 110. “Şüphesiz, Allah sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir.” 111. “Bilmem! Belki bu (mühlet) sizin için bir imtihan ve bir vakte kadar yararlanmadır.” 112. (Peygamber), “Ey Rabbim! Hak ile hüküm ver. Bizim Rabbimiz, sizin nitelemelerinize karşı yardımı istenecek olan Rahmân’dır” dedi. Dikkat edilirse, ''deki'' kelimesine atıfla , hitap devam etmektedir. Olay bu kadar basit yani. Ama konuyla alakası zannedersem sadece ''maksat-laf olsun torba dolsun'' kabilinden . Slapere gelince, Sevgili kardeşim, Neyi tartıştığımız ve hangi aşamada olduğumuza bak istersen. Dikkatini çektimi bilmiyorum ama , iddiana dair fazlasıyla cevap verilmiş durumda. İnşaallah istifade etmişsindir. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 ENBİYA SÜRESİ 45. DE Kİ: "Ben yalnızca vahye dayanarak sizi uyarıyorum!"Ne var ki, [kalbi] sağır olan kimseler bu çağrıyı işitmeyecek(ler)dir, defalarca uyarılsalar da. 107. Ve [bunun içindir ki, ey Peygamber,] Biz seni yalnızca, bütün âlemlere rahmetimiz[in bir işareti] olarak gönderdik. 108. De ki: "Bana yalnızca, tanrınızın tek bir Tanrı olduğu vahyedildi; o halde artık O'na boyun eğecek misiniz?" 109. Ama eğer [bu gerçeğe] yüz çevirirlerse de ki: "Ben bu gerçeği hepinize aynı şekilde duyurdum; ama artık, size vaad edilen [Hesap Günü'nün] yakın mı, uzak mı olduğunu ben bilemem". Ben ve siz Allah'ın vadinin ne zaman gerçekleşeceginin bilgisi konusunda eşitiz. ALA SEVA..onun yakın mı yoksa uzak mı oldugunu ben de bilmiyorum. 110. "Doğrusu O, sözün açığa vurulanını da bilir, örtüp gizlediklerinizi de bilir. 111.Ve [bana gelince, Hesap Günü'ndeki] bu [gecikmenin] sizin için bir sınama mı, yoksa bir süreye kadar [merhameten yapılmış] bir erteleme mi olduğunu ben bilemem." Şayet Allah sizi denemek için, ilmine tayin ettigi belirli bir vakte kadar size mühlet vermişse, bunu bende bilmiyorum. Allah her halükarda sizin söylediklerinizi, gizli ve açık dışa vurduklarınızı hep bilmektedir, benim bütün görevim size tebliğ edip uyarmaktır, bende bunu yerine getirdim. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.