Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

hayatı en iyi ne anlatır?


sardunyam

Önerilen İletiler

  • Cevaplar 281
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Halâ Yaşıyorum

 

kara bulut bana gülümsedi bugün

güneş ağladı,

seni rüyamda gördüm bugün

annemi düşündüm

aklımdan bile geçirmedim ağlamayı

sanki o en muhteşem andaymışım gibi,

bir uçak geçti üstümden

toprak delik deşik

farkında olmadan söylediğim birkaç kelimeyi sonradan anımsıyorum,

 

yaşıyorum halâ

 

bulut bana gülümsedi

güneş uçağın haline ağladı

ben annemi düşündüm

ama aklımdan ağlamak geçmedi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yoğurulurken çamurum, sence de belliydi özüm,

Ne günah işleyeceksem, biliyordun onu tüm.

Yargın olmazsa eğer, işleyemez kimse suç ;

Neden öyleyse kıyamette yakarsın a gözüm

 

Ben, gönlü temiz insana kurban olayım

Gezsin başım üstünde benim, hoş tutayım

Ham insanı al karşına, söylet azıcık,

Dön, sonra cehennem ne imiş, gel sorayım

 

Sen acırken bana, hiç bir günahımdan korkmam

Benle oldukça; yokuş, engebe, yoldan korkmam

Beni ak yüzle diriltirsin. a Tanrım, bilirim;

Defterim dolsa da suçlarla, siyahtan korkmam.

 

Ömer Hayyam

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnce Cam Kırıkları Üzerindedir Kalbin

Gözlerin gökyüzüne ihanet ediyorsa

Hâlâ nazlı kuğular kuşatmışsa aklını

Belli ki bir kelebek bekliyor avuçların

Bırak bir bedestene gizlini ve saklını

 

Bir kelebek bekliyor parmak uçlarında aşk

Bahar şimdi şahmeran tozudur; savrulacak

Su yüzünü sonsuz bir hicrana çevirince

Umutların yeniden ve sessiz kırılacak

 

İnce cam kırıkları üzerindedir kalbin

Kan sızıyor ruhundan ömrünün taşlarına

Gül kurusu ân bile kalmasın sadağından

Atlasını kirleten melâl ayyaşlarına

 

Neden kaçıyor artık bilmiyorsun ülkenden

Kanatları yalnızlık burcuna yükselecek

Vuslat ah ü zârını bir gün duyunca senden

Belki konar göğsüne bu muazzam kelebek

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hayatımdan geldin ve geçtin...

 

sanma ki suçladım seni... şimdi bütün yaşananlardan sonra bir suçlu aramak boşuna... hayat bu bilirim... bilirim neler getirip neler götürdüğünü... her güzel şey çabuk biter bilirim... acı uzun sürer bilirim...

 

öğrendim sanıyordum çok şeyi... ama insan herşeyi öğrenemiyormuş şimdi anladım... hayat öğrenemediklerimizi de öğretiyor insana... ama zamanla...

 

bende çoktan bitti umut denen şey... bitti pek çok şeyle beraber... beklemiyorum artık ne seni ne senden gelen umutları... alıştım çoktan yalnızlığa ben... anlamam gerekeni anladım sen hiiiç merak etme... sustum sonsuza kadar... söyleyeceklerimi... hatta unuttum bile...

 

bir tek sen bitmedin hayatımda, bende çok şey bitti senden sonra... ve bunlarında sorumlusu sen değilsin... hepsi benim... bana ait... verdiğim her kararın sorumlusu benim... üzülme benim için... beni tek mutlu eden şey hiç yalan söylemedin bana, işte bu ve o aklımdan çıkmayan gözlerin ölüme kadar yeter bana...

 

şimdi hayatın geri kalanı uzun bir işkence bana... her biten günde üzülürken insanlar ben seviniyorum kalbimin sancıları dinecek diye... belki o çok sevdiğim hatta en çok sevdiğim saracak yaralarımı... tek umudum bu, tek tesellim de bu...

 

bir zamanlarda olsa sevmiştin ya sende, sonrasında ne olduysa anlayamadım... ama anladım gibi yapacağım... o bir zamanlarda kalan Yaratan'a and içerek söylediğin sevgin de yeter bana... yeter sakın yanlış anlama...

 

hani söylemiştim ya sana, hayatımda çok şey değişti senden sonra... o değişenlerle beraber bende değiştim... ve giden çoktan gitmişti hayatımdan... bir daha dönmemecesine...

 

şimdi aklımda içimi acıdan hatıralar ve o hatıralar yaşatıyor beni aynı zamanda... sanma ki senden sonra yine herşey eskisi gibi olacak... sanma ki her sorun halolacak... artık benim elimde değil hiç bir şey... hayatımın kontrolünü çoktan kaybettim ben... ve hayatımda ne varsa çoktan sildim defterden... ne bir aşk çalar artık kapımı ne kalbim bir daha sever böyle... ne gözlerim arar bir başka gözü, ne beklerim bir başkasının gelmesini... bununla ve seninle son bulur bu hayat denen serüven...

 

hani hiç bir şey tesadüf değildi? hani bunlar kaderdi... işte kader bu ve kaçamıyorsun bundan... yapışıyor yakana... bekliyorsun son günü, huzur bulmak umuduyla...

 

alıntı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sevilmekten şımarır mı herkes...? oysa aradığı hep o olmuşken!!!

hep bulduğunda kaybetmek midir, hayat?

elinin tersiyle itmek midir? görmezden, duymazdan gelmek midir?

sonra hep keşkelerle yaşamak mıdır? kendi yarattığımız keşkelerle!!!

bir rüya görmüştüm kısa bir süre önce...

bir incir ağacı vardı, bir bahçede... ben o ağaca çıkmış en olgun incirleri toplamaktaydım...

ve hepsini birine vermiştim... sonra beyaz bembeyaz bir at geldi bahçeye...

o kadar güzelini hiç görmemiştim... yanına gidip okşadım yüzünü, bedenini... ipeksi yelelerini...

ne kadar güzelsin dedim, ne kadar güzel... nasıl güzelleştin bu kadar?

derken aynı bahçenin içinde bir ev olduğunu fark ettim... ve kapısında iki kişi...

evin kapısı açıldı, içeriden yoğun bir ışık yansıyor... gel dediler bana... gel, sen buraya aitsin...

çekinerek gittim... merdivenlerinden usulca ve endişeli çıkarak...

uyandım ardından... uyandım ve çok huzurluydum... hayat dedim bir ağaç yetiştirmek, onun meyvalarını

toplamak, o meyvaları paylaşmak, bir bahçede gezinmek... ve huzur bulmakmış... güzel düşünmek,

tüm endileşelere rağmen, birine güvenebilmek, ve özüne dönebilmekmiş hayat...

çünkü rüyada görülen ev kendi özümüz... özün seni davet ederse icabet et... çünkü ondan başka herkes

sana yabancı... senden olan bile...

 

sardunyam

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yaşamak zor, yaşamak sanat gibi... yollar çeşitli...

ve hayat yokuş çıkmak gibi... gittikçe daha fazla yoruyor...

bazen mola veriyor insan, güç toplamak için...

ama şu düşünceler varya onlar hiç bir yere gitmiyor!!!

akıl daha fazla yoruyor...

uyku tutmaz oluyor, düşünceler beyninde raks ediyor...

 

sardunyam

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsan, hayatı ancak onu düşünürken anlıyor. Hayat nedir?

İşte bu soruyu sorabilen başlıyor onu anlama çabasına.

kimimize göre bir armağan, kimimize göre ızdırap.

Her türlü duygunun içinden geçtikçe, acınında, mutluluğunda

hayatın birer armağanı olduğunu anlıyor insan.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

HAYATI ANLATIRLAR.,.

 

Yasadigin Hayat .,,.Yasatmak istedigin Hayat AnlatTirir., Can Bedenden Cikmadikca

Canda güzel Cananda

 

Yasamak Güzel ,.,.Yasamini UzatTirir Degerini Bilirsen

Bu Hayati bu güzel degerler Anlatir .,.,

 

Gerisini,de Ölümüde Kara Bulutlar Anlatir .,Onlarda Hayati Anlatamaz

Herkese Saglikli Uzun Ömürler

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Keşke...

 

Hayatın en derin, en koyu, en durgun, en hırçın rengidir keşke... Zift kadar siyahtır kimi zaman, hüzün kadar mavidir kimi zaman... kimi zaman ellerimizin uzanacağı uzaklıktadır keşke... Keşke bir zaman olur, Tanrı gözükür deniz mavisi gözlerde, keşke bir zaman olur en temiz sevgilerin en durgun sularında boğar insanı, bir zaman olur bütün saflıkların üstüne ateşten daha kızıl bir maske olur...

 

Bir zaman olur, sigaranın dumanında hayal olur, bir zaman olur baktığın gördüğün, duyduğun olur... Keşkeler hayatın en çok amasıdır... keşkelerin olduğu cümlelerde bütün noktalama işaretlerinin arasına ne çok soru işareti kullanılır ama soruların hiç bir zaman cevabını BİLEMEYİZ...

 

Keşkeler kendimizden kaçıştır çünkü... keşkeler götürmek istediğimiz yüzün en zayıf halkasıdır... Sorulara cevabı verdiğimiz zaman kendimizi tanıyamamaktan korkar bir kristal gibi parçalanmaktan KAÇARIZ...

 

Oysaki keşkesiz hayat yaşanmamışlığın, çok olduğu, hiçliğin en koyu renginin yaşandığı bir hayattır... Kah dilden dökülür, kah kalem yazar... En hazin sözler KEŞKE diye başlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hiç unutmadığım bir anım var, belki hayatı en iyi ne anlatır başlığını ifade etmesede ben başlayayım anıma..

bundan 4 sene önce annem biraz rahatsızlanmıştı, nefes darlığı çekiyormuş ama tam bir teşhis konamadı.. neyse evdekiler olarak baba da olmadığı için annemizin üstüne daha bir titremeye başladık, normalden biraz daha fazla...

ilaç falan verdi doktora götürdük.. evdeki herkes çalışıyor ablam kardeşim ben, annem evde tek kalmak zorunda kaldı ama devamlı tel ile yokluyoruz iyi birşey yok.. neyse işten çıktım, çarşıda ablamla buluştuk eve giderken eve tel açalım dedim bişey lazımmı die anneme, tel çaldırıyorum açan yok, ev tel da yok herkesde cep var die almadık. ev çarşıda zaten kızlar panik oldu bende oldum gerçi ama belli etmiyorum.. neyse hızlı hızlı eve gidiyoruz ama o sıra herkesin elinde telefon annemi arıyoruz.. açana aşk olsun.. aldı bizi bir korku eve geldik kapıyı çalıyoruz kimse açmıyor, anahtar kapıda bizde açamıyoruz içerden de telefonun sesi geliyor, bizde ama panik hat saffada, şoka girdik resmen, ben en son kızları geriye çektim kapıya bir tekme... kapı kırıldı.. içeri girdim ama neyle kaşılaşacam şimdi, annem yatıyor oturma odasında tv açık anneme bakıyor kızlar ben seslendim anneme annem zıpladı bir an, onca sese kapı kırdım uyanmadı, telefona seslenince uyandı ilk sözüde Allah sizi kahretmesin ayakkabılarlamı girdiniz içeri oldu :) kızlar ağlıyor annem şok ne oldu diyor sonra konuştuk falan... neyse yaşamı en iyi bazen de sevdiğiniz insanların nefes aldığını bilmeniz anlatır bence :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yaşamı en iyi bazen de sevdiğiniz insanların nefes aldığını bilmeniz anlatır bence :clover:

 

Yaa e pes yani Sayın Egzorsist...

Yav insan bu kadar mı güzel bir cümle kurar yaa...

Gerçekten hayran kaldım...

Bende bi hevesle girmiştim bu konuya,

Bir iki ahkamda ben keseyim diye...

Sen noktayı koymuşsun...

Tebrikler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hiç unutmadığım bir anım var, belki hayatı en iyi ne anlatır başlığını ifade etmesede ben başlayayım anıma..

bundan 4 sene önce annem biraz rahatsızlanmıştı, nefes darlığı çekiyormuş ama tam bir teşhis konamadı.. neyse evdekiler olarak baba da olmadığı için annemizin üstüne daha bir titremeye başladık, normalden biraz daha fazla...

ilaç falan verdi doktora götürdük.. evdeki herkes çalışıyor ablam kardeşim ben, annem evde tek kalmak zorunda kaldı ama devamlı tel ile yokluyoruz iyi birşey yok.. neyse işten çıktım, çarşıda ablamla buluştuk eve giderken eve tel açalım dedim bişey lazımmı die anneme, tel çaldırıyorum açan yok, ev tel da yok herkesde cep var die almadık. ev çarşıda zaten kızlar panik oldu bende oldum gerçi ama belli etmiyorum.. neyse hızlı hızlı eve gidiyoruz ama o sıra herkesin elinde telefon annemi arıyoruz.. açana aşk olsun.. aldı bizi bir korku eve geldik kapıyı çalıyoruz kimse açmıyor, anahtar kapıda bizde açamıyoruz içerden de telefonun sesi geliyor, bizde ama panik hat saffada, şoka girdik resmen, ben en son kızları geriye çektim kapıya bir tekme... kapı kırıldı.. içeri girdim ama neyle kaşılaşacam şimdi, annem yatıyor oturma odasında tv açık anneme bakıyor kızlar ben seslendim anneme annem zıpladı bir an, onca sese kapı kırdım uyanmadı, telefona seslenince uyandı ilk sözüde Allah sizi kahretmesin ayakkabılarlamı girdiniz içeri oldu :) kızlar ağlıyor annem şok ne oldu diyor sonra konuştuk falan... neyse yaşamı en iyi bazen de sevdiğiniz insanların nefes aldığını bilmeniz anlatır bence :clover:

 

hakikaten Egzorsist, bu çok doğru bir söz... Sayın Boşig çok haklı, hayat sevdiklerimizin nefes aldığını bilmektir... ve bununla mutlu olmaktır... Çok güzel ya, helal olsun benim gönlü güzel kardeşime, seni boşuna sevmemişim ben... bitanesin sen... :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Öyle bir hayat yaşıyorum ki,

Cenneti de gördüm, cehennemi de.

 

Öyle bir aşk yaşadım ki

Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.

 

Bazıları seyrederken hayati en önden,

Kendime bir sahne buldum oynadım.

 

Öyle bir rol vermişler ki,

Okudum okudum anlamadım.

 

Kendi kendime konuştum bazen evimde,

Hem kızdım hem güldüm halime.

 

Sonra dedim ki "Söz ver kendine"

Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,

Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,

Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.

Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayati seyredersin.

Öyle bir hayat yaşadım ki,

Son yolculukları erken tanıdım.

Öyle çok değerliymiş ki zaman,

Hep acele etmem bundan, anladım..

 

NİETZSCHE.. :clover: :clover: :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İşte Gidiyorum,

Bir şey demeden,

arkamı Dönmeden,

Şikayet etmeden,

hiçbir şey almadan,

Bir şey vermeden,

Yol ayrılmış görmeden,Gidiyorum...

 

Hayat mutsuzlukla harcanacak kadar uzun değil sevgilim. Dışarıda bir yaşam var, heyecanlarıyla, mutluluklarıyla, cıvıl cıvıl akan bir yaşam. Biz burada "biz" olabilmenin kavgasını verirken, ve tüm mutsuzluğumuza rağmen bunu başaramazken, dışarıda bir yaşam geçiyor. Doğan her güneş için ömürden gidiyor derler. Ömrümüzden gidiyor sevgilim. Hayat ellerimizden akıp gidiyor...

 

Madem ki istiyorsun öyleyse durma git

Beni düşünme rahat ol yalnız kalabilirim

Sende bilirsin hiç bir acı sonsuza dek sürmez

Hatta her an yeniden sevebilirim

 

Mutlu olmak istedim ben sadece. Seninle ve mutlu olmak istedim. Sensiz mutlu olmamın imkanı yoktu sanki. Öyle çok sevdim ki seni, sen olmazsan gülemem, sen olmazsan yaşamayı sevemem gibi gelmişti. Oysa çok sevmek yetmiyormuş mutlu olmak için. Tek istediğim mutlu olmaktı. Seninle mutsuz olmaktansa, sensiz mutsuz olmayı kabulleniyorum şimdi. Belki sadece birimiz mutlu olabiliriz böylece... Senin mutluluğun benim sevincimdir sevgilim... Ne küslük var ne pişmanlık var kalbimde...

 

Yürüyorum sanki senin yanında

Sesin uzaklaşır her bir adımda

Ayak izim kalmadan Gidiyorum...

 

Seninle olmak her şeye değer demek isterdim sana. Seninle olmak için mutsuzluğu göze alabilirim demek isterdim. Ama olmadı. "biz" olmayı başarabilseydik, sınırsız, çıkarsız sevebilseydik, belki. Sana karşı hiçbir kızgınlık yok içimde. Sen her zaman seveceğim ama mutsuzluk içinde anımsadığım hoş bir anı olacaksın.

 

İkimiz içinde doğru olan böylesi git

İnan bana sandığın kadar üzgün değilim

İçimde yepyeni bir hayata başlamanın

Sevinci ve heyecanı var artık git...

 

Belki böylesi doğruydu. Hiç doğru insan olamadık birbirimiz için. Doğru yaşam değildi. Doğru zaman değildi. Oysa çok sevdim seni. Sen her zaman çok sevdiğim ve asla unutmak istemeyeceğim acı bir anı olarak kalacaksın sevgilim.

 

Git...

Git...me dur ne olursun

Gitme kal yalan söyledim

Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim

Aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var

Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GÜLLERiN AĞLADIĞI SAAT

 

Güllerin ağladığı bir saat vardır hani

Büyür o saatte yalnızlığı bahçelerin

Düşer korkusu kalbe yaklaşan gecelerin

Bir dev uzatır gökten o çirkin ellerini

 

Güllerin ağladığı bir saat vardır hani

Her şey o saatlerde merhametsiz ve soğuk

Gitgide uzaklaşır batan güneşle sesin

Bir bakarım ki benden en uzak çizgidesin

 

Başlar geceye doğru upuzun bir yolculuk

Her şey o saatlerde merhametsiz ve soğuk

Yüzünü hatırlatır gökyüzüde ne varsa

Gözlerin bu saatte kopkoyu elemlidir

Dudakların kimbilir şimdi nasıl nemlidir

 

Ellerin öyle yanar ufuk nasıl yanarsa

Yüzünü hatırlatır gökyüzünde ne varsa

Bir çıngırak sesidir uzaklarda kaybolan

Umulmadık bir anda bitiverir şarkılar

Kapanır yüzümüze o mermer kapılar

 

Özlemler ateş şimdi anılar duman duman

Bir çıngırak sesidir uzaklarda kaybolan

Ak köpükler kararır deniz görünmez olur

Çagırır yaşamaya bizi tek-tük ışıklar

 

Böylece üstümüze çöker de karanlıklar

Camlar, bir bir kapanır, odalar, evler uyur

Ak köpükler kararır deniz görünmez olur

 

Güllerin ağladığı bir saat vardır hani

Cıvıl cıvıl bahçelerden el-ayak çekilir

Yapraklar düşünceli, dallar hüzün kesilir

Her akşam uzaklara alır götürür seni

Güllerin ağladığı bir saat vardır hani.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayat; skor tabelası tutmak değildir.

Kaç arkadaşınız olduğu ya da kaçının sizi arkadaş kabul ettiği değildir.

Bu hafta sonu için planlarınızın olması değildir.

Hafta sonunda yalnız olmanız da değildir.

Şu sıralar sevgiliniz olması değildir.

Geçmişte sevgiliniz olması veya geçmişte kaç sevgiliniz olduğu da değildir.

Bugüne kadar hiç sevgilinizin olmaması da değildir.

Sizi kimin öptüğü değildir.

Aileniz ya da onların serveti değildir. Hangi okula gittiğiniz değildir.

Ne kadar güzel ya da ne kadar çirkin olduğunuz değildir, giydikleriniz, ayakkabılarınız değildir.

Ne çeşit müzik dinlediğiniz değildir.

Okul notlarınız değildir.

Ne kadar akıllı olduğunuz değildir.

Herkesin size verdiği akıl notu hiç değildir.

Hayat; standart testlerinin belirlediği kişiliğiniz de değildir.

Hayat; bir kağıda dökülmüş hayat hikayeniz ve bu hayat hikayesini kimin kabul ettiği de değildir.

 

 

AMA HAYAT;

 

Kimi sevdiğiniz, kimi incittiğinizdir.

Kimi mutlu, kimi mutsuz ettiğinizdir.

Sizin olanları koruyabilme ya da mahvedebilmenizdir.

Dostluklarınızdır.

Neyi söylediğiniz ve neyi kastettiğinizdir.

Hangi önemli hüküm ve kararları verdiğiniz ve de niçin verdiğinizdir.

İçinizde sevgiyi taşımak, büyütmek ve dağıtmaktır.

Ama en önemlisi, yalnız başına asla gerçekleştiremeyeceğiniz bir şeyi yapmak, hayatınızı, başka insanların kalbine dokundurabilmektir.

Başkalarının kalplerini etkileyecek yolu ancak siz seçersiniz.

Ve hayat bu seçimlerdir zaten.

Hayat; silgi kullanmadan resim çizme sanatıdır.

Ve insanlar böyle büyürler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

gittin gideli

 

Yedi derde dermandı

Yalın gülüşlerin

Her yönden doğardın

Karanlık içime.

Canlanan bir bahar olurdu

Sonbaharıma gelişlerin.

Başında elvan çiçekleri

Yeni açmış bir hanımeli

Ah elalım ah!..

Koca bir mevsim geçti

Sen gittin gideli.

 

Karanlık sabahlarımda

Doğan sıcak güneşimdin

Umut umut parlayan.

Kulağıma sevgi fısıldayan

Yıldızımdın karanlık gecemde,

Mavimsi bulutların gelirdi

Yağmuru olurdun

Kuraklık yaşayan düşlerimin.

Her düşen damla

Bana seni hatırlatırdı

Sana gönül verdim vereli.

Ah yaralım ah!..

Bu göz sana ağlar

Sen gittin gideli.

 

Engin bir Okyanus´tu

Mahsun ela bakışların.

Ufka açılmış teknemin

Rüzgarıydın yelkenlerine dolan

Dalga dalga sürüklerdin ruhumu

Derin sularında korsan.

Büyülü ıssız bir Ada´ydın

Koylarında demirlediğim,

Bulduğum an kaybettiğim

Mavi denizlerin Güzeli

Ah karalım ah!..

Kaç vurgun yedim

Sen gittin gideli.

 

Türküler seni anlatırdı

Sana söylenirdi yanık beyitler.

Karacaoğlanın sevda hasreti

Veyselin sadık yari,

Gündüzü gecesiydin.

Ruhumun cıvıl cıvıl gülen

Sevda açan bahcesiydin.

Buram buram

Anadolu kokardın ezgilerimde

Sazım seni çalardı

Sana ağlardı her teli

Ah maralım ah!..

Kaç Türkü yaktım

Sen gittin gideli..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.