Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ÖLÜM! YOK OLMAK MIDIR / Ölüm var ölüm müjdeler olsun ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun


halilim

Önerilen İletiler

Evreni şeytanın yaratması makul değil..

Zira sana göre şeytanda yok..

Eğer şeytan var diyorsan, bu bilgiyi semitik dinlerden almışsın demektir ve şeytanı dinler nasıl açıklıyorsa o şekilde bilirsin..

Çünkü şeytanın varlığının bilgisi dinlerle gelmiştir..

Bu durumda şeytanın kötüye meyilli olduğu ve insanları sefalete, huzursuzluğa, kavgaya, cinayetlere, kardeş katliamlarına, asıl-ı vel kelam zulme ve kötülüğe götüreceği kesin olduğuna göre..

Eğer şeytan yaratmış olsaydı bugün şeytanın diledikleri olacaktı ve istisnasız bir tane bile mutlu insan olmucaktı.

Boşverin kurguları..

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 128
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Profan bakış açısı Din alanında duyular yoluyla dogrudan ispat edilemeyecek ve kitlelerin kolay anlayamayacagı pek çok iddia ortaya atmıştır.Bu iddialar genellikle dogası geregi gerçekten temel entellektüel unsurlardır.Ve bir çoguda bilmenin degil inanmanın konusu olabilirler.İman etmenin şartları ise bu tür ispattan yoksun unsurların başka daha başka açılardan degerlendirilip bir sonuca varılabilir ancak.

 

Sekülarist ve meteryalist kılıflar altında Dine yapılan saldırılar veya dikkatleri Dinden başka tarafa çevirmek üzere yapılan faaliyetler ya da öncelikle Dinin güç kaynaklarını yok edip sonra da karşısına anlamlı anlamsız taklitler diken çabalar bu zamanın en belirgin olgusu durumundadır.Bu kısmi elitler tarafından bilinçli yapılan, kitleleri (insanı) en zayıf yerinden yakalama ve insan krallıgını oluşturma içgüdüsüdür.Bir başkaldırı sendromudur.Yaratılanın Yaradanına karşı isyan hareketidir. Firavun, her zaman ve mekanın müstekbiridir.Asıl korunmaya muhtaç Musa'nın yitig evlatlarıdır.

 

Allah ile alakası olmayan hiç bir şey yoktur.Herşey ya kabul ya da red mantıgı içinde hareket edip durmaktadır.

Bir şeyin kökten inkarı başka, inkar edildigi sanılanın başka bir formda kabul ve savunusu daha başkadır.

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Profan bakış açısı Din alanında duyular yoluyla dogrudan ispat edilemeyecek ve kitlelerin kolay anlayamayacagı pek çok iddia ortaya atmıştır.Bu iddialar genellikle dogası geregi gerçekten temel entellektüel unsurlardır.Ve bir çoguda bilmenin degil inanmanın konusu olabilirler.İman etmenin şartları ise bu tür ispattan yoksun unsurların başka daha başka açılardan degerlendirilip bir sonuca varılabilir ancak.

 

Çok teşekkürler aslan34..

Alıntı yaptığım kısım çok önemli..

Gizlinin, örtülünün karşısında açık pozitifler var..

Zaten dünya buna müsait zemindir..

Örneğin inanç unsurlarının bilimsel deneylere tabi tutulamaması..

Oysa yaşam her yönüyle bilimle teşekkül etmez..

Bilminde kısır kaldığı noktalarda vardır..

Gönül gözüyle aşikar olan fakat baş gözüyle görülemeyeni anlatmaya çalışıyoruz..

 

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok teşekkürler aslan34..

Alıntı yaptığım kısım çok önemli..

Gizlinin, örtülünün karşısında açık pozitifler var..

Zaten dünya buna müsait zemindir..

Örneğin inanç unsurlarının bilimsel deneylere tabi tutulamaması..

Oysa yaşam her yönüyle bilimle teşekkül etmez..

Bilminde kısır kaldığı noktalarda vardır..

Gönül gözüyle aşikar olan fakat baş gözüyle görülemeyeni anlatmaya çalışıyoruz..

Saygılar..

 

Sevgili Sedat ;

Açık olan pozitifler, Dinin varmak istedigi sonuçlar da zaten söz sahibi degildir.Kesinlikle haklısınız.

Bilim daha çok teknik bir olgudur, insan fıtratıyla çelişik olmadıgı durumlarda çokda faydalı bir ugraştır.

Modern bilimin durumu ise 'haddini' bilmemezliktir.Daha dogru ifade ile '' şeyh uçmaz mürit uçurur'' tanımı da yapılabilir.

Bilim çogu yerde kendi ''evrensel'' kurallarını da çignemektedir

Hakikate dair 'kalbi' teskin edecek açıklamalardan yoksundur ve beklemek de beyhudedir.

Bilim modern bir din;ise savunucuları (aydınlar) ruhani liderleri, amentüsü akılsallıkdır, mabetleride yok degil, nasıl tanıdık gelmiyormu ...

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eğer şeytan var diyorsan, bu bilgiyi semitik dinlerden almışsın demektir

 

Bunu söyledim zaten..

 

semitik dinlerdeki verileri kullanarak.

 

Semitik dinlerin "şeytan tanımı" dışına çıkamazsın diyorsan, Zerdüştlük ve Yezidilik'teki şeytan yanımını kullan.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evreni şeytanın yaratması makul değil..

 

Sen diyorsun yolda gördüğün 5 tuğlayı kesin biri koymuştur oraya diye.

 

TARAFSIZ ile tartışmanız o tuğlaların illa ki birileri tarafından konmuş-konmamış olmasına ilşikin, ben sadece başka bir boyutuna dikkat çekiyorum.

 

Tuğlalar illaki birileri tarafından konmuş olsa bile, tuğlaların orda bulunması koyan kişinin kimliği hakkında bilgi vermez.

 

Sen Tanrı diyorsun, bir başkası Şeytan der. Bir başkası başka birşey der.

 

Yani Tasarım dediğin şeyin illa ki Tanrı adını verdiğin şey tarafından yapılmış olması gerekmez. Maddi evren'in Şeytan tarafından yaratılmış olduğunun iddia edilmesi, semitik dinlerin "mantık zincirinin" daha makul olmasını sağlar.

 

Tuğla örneği bence hiçbirşeyi kanıtlamaz.

Ortada tuğlaların olması, o tuğlaların nasıl oluştuğu/yapıldığı ve dizildiği ve kimin bu eylemi gerçekleştirdiği hakkında bilgi vermez.

 

Bakınız Zerdüştlük ve Yezidilik inançlarıyla çeşnilendirilmiş aşağıdaki gibi bir dini teori mantık zinciri açısından daha doğru orlurdu:

 

Allah ruh alemini yarattı.

Allah'ın ikiz kardeşi Şeytan"ne bu şimdi ya, ne gerek vardı da bunları yarattın" dedi.

Allah "onlar bana tapacak" dedi.

Şeytan "öyle mi? yani sırf sana inansınlar diye mi yarattın? Hahaha.. Bak öyle birşey yapacağım ki, sana mı inanıcaklar bana mı göreceksin" dedi. Şeytan Allah'ın yarattığı insan ruhuna beden verdi maddeden. İnsan bu bedeni sevdi.

Allah insanın Şeytan'ın yarattığı maddi bedeni sevmesine kızdı, "bana ihanet ha! Çıkın cennetimden!" dedi.

Şeytan cennetten kovulanlar için maddeden bir dünya yarattı. İnsan madde alemini sevdi.

Ama Allah yenilgiyi kabul edemedi. Allah şeytan'ın yarattığı madde alemini yaratıklarının en akıllısı olan insanı kendi yanına çekmek istedi. Bu amaçla bazı insanları kandırdı. Onlara dünya aleminden çok daha fazla nimetlere sahip ruhlar alemindeki cenneti vaadetti.

"Sizi dünya gibi kısa olmayan, yalan olmayan, geçici olmayan sonsuz yalşam ile ödüllendireceğim" dedi.

Şeytan insana dedi ki: "Sizi siz yapan, duyu organlarınızdır, madde olan vücunuzdur, Madde olan beyninizdir. O halde hissedemeyeceğiniz, tadına varamayacağınız ruhlar cennetinde sonsuza kadar yaşanız ne olur, yaşamasanız ne olur".

Allah'ın kandırdığı insanları çok az kişi takip etti. Bunun üzerine Tanrı hiddetlendi, cezalandırdı insanları felaketlerle ve yeni insanlar seçti. Ayrıca Şeytan'ın yarattığı madde alemine nifak sokmak için bir kabileye benim kabilemsin diyerek özel muamele çekti.

Şeytan yılmadı. Kendi yarattığı, beyin verdiği insana güvendi sadece.

Öyle bir zaman geldi ki, artık Allah insanlardan kimseyi kandıramaz oldu. Bu nedenle "bu son uyarımdı" dedi, küstü ve köşesine çekildi. Son uyarısında maddi dünyayı yaratan kardeşi Şeytan'a olan öfkesini, şeytanın yarattığı insanlardan aldı. Esti gürledi. Bol keseden vaadlerde bulundu.

 

Nasıl ama ? :devil:

 

Semitik dinlerin hepsinden daha iyi bir mantığa sahip bir din teorisi. Peygamber göndermeyi de açıklar, vahiy işini de açıklar, dünya hayatına geçici denmesini de, bu dünya imtihan dünyası denmesini de, seçilmiş halkı da, Kuran'daki öfkenin sebebini de, hakaretlerin sebebini de, sonsuz cenneti ve sonsuz cehennemi de açıklar. Ayrıca ortadaki tuğlaları mutlaka Tanrı'nın yaratmış oldabileceği iddiasını da çürütür, tasarımın da sadece Tanrı tarafından yapılmış olabileceği iddiasını da çürütür.

 

Şimdi burada kralx arkadaşımız soracaK: Dünya'yı neden Tanrı'nın yaratmış olduğuna inanmayalım da, o yaratıcıya Şeytan adınıverelim? Nedeni basit: Maddi Dünyanın Yaratıocısna şeytan demezsen, semitik din felsefesinin mantık zinciri her noktada fire verir. Bakınız bu din teorisi daha sağlam. :blushing:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tuğlalar illaki birileri tarafından konmuş olsa bile, tuğlaların orda bulunması koyan kişinin kimliği hakkında bilgi vermez.

 

Sen Tanrı diyorsun, bir başkası Şeytan der. Bir başkası başka birşey der.

 

Tmm kabul..:)

Sonuçta o tuğlaları oraya koyan var dimi..

Kim olduğu şimdilik önemli değil..

Bunda mutabık mıyız..?

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tmm kabul..:)

Sonuçta o tuğlaları oraya koyan var dimi..

Kim olduğu şimdilik önemli değil..

Bunda mutabık mıyız..?

 

Olsa bile, ifadesinden anladığın bu mu? Varsayımsal bir önkabul, birsonraki şeyin hatalı olduğunu göstermek için.

 

Ama "hmm" deyip gülümsediğine göre, birşeyler söylemeye hazırlanıyorsunuz galiba. Varım düelloya :stuart:

 

Şöyle yapalım;

 

1. Tuğlaları biri dizmiş olabilir[/b]. Mutabıkız. (Olabilir diyorum, çünkü ne senin kanıtın var olduğuna dair, ne benim kanıtım var olmadığına dair.)

 

2. Tuğlaların dizili olması, dizenin kimliği hakkında bilgi vermez. Mutabıkmıyız? (Bilgi, gözlem ve tecrübenle kimin yapmamış olabileceğini bilebilirsin, örneğin bir balık yapmamıştır o tuğlaları dersin, ama kimin yaptığını bilemezsin)

 

İki konuda da mutabıksak, devam edelim.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tuğla insan yapımıdır çünkü insandan başka bir canlının tuğla yapabildiği kanıtlanmamıştır. Ama tuğlanın sadece insanlar tarafından yapıldığı kanıtlanabilir ve kanıtlanmıştır.

 

5 tuğla üstüste gördüğümüz zaman bunu bir insan yapmıştır deriz, hemde tereddüt etmeden.

 

Karşımıza bir dağ çıktığı zaman, bunu bir insan veya bir tanrı yapmıştır diyemeyiz, çünkü daha önce bir dağın yapılışı konusunda elimizde tuğla örneğindeki gibi bir kanıt yok.

 

Lütfen farkları farkedelim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Birinci madde de tam mutabık değiliz..

Çünkü olabilir diyorsun..

Oysa kesin biri dizmiştir..

Yani öylesine üst üste dizilmiş tuğla değil bu tuğlalar..

Bilinçli dizildiği kesin olan tuğlalardan bahsediyorum..

 

Sayın kralx, olabilir diyorum çünkü senin tuğladan kastın "evren", elbette sevgili TARAFSIZ'ın dediği gibi, sözkonusu olan gerçekten "tuğla" olsa, onu kesin insan yapmıştır diyebiliriz. Ama sökonusu olan evren. Tuğlayı yapan adamı gidip bulabilirz, ensesine şaplak atabiriz, ama aynı şeyleri senin deyiminle evrenin "Tasarımcı"sı hakkında yapamıyoruz, o nedenle kesin ifade kullanamıyorum.

 

İkinci maddede şimdilik mutabıkız..

 

Tamam. O zaman Tasarım varsa (ilk mutabakat konumuz) bu tasarımın Allah tarafından yapıldığını iddia etmeyelim. Yani Tasarım olsa bile, tasarımı yapan belirsizdir.

 

Bu teleolojik fikir zincirini savunanlar bile Tasarımcı'nın tek mi, çok mu olduğu konusunda mutabakata varamamışlardır yüzyıllardır (Bakınız). Onlar saat ve saatçi örneğini verirler, senin de tuğla ve tuğlacı örneğini veriyorsun. Aynı şey.

 

Tmm kabul..

Sonuçta o tuğlaları oraya koyan var dimi..

Kim olduğu şimdilik önemli değil..

Bunda mutabık mıyız..?

 

Mutabıksak, söyleyeceğin şey neydi, sanki bana o tasarımcının kimliğini ispata yönelik birşey söyleyecekmişsin gibi algıladım da, yanılmış da olabilrim tabi.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Elhamdülillah itikatım sağlam..

 

"İlişki sırasında boşalma ile vajinaya 100-300 milyon arasında sperm bırakılır. Vajinaya boşalan spermlerden ancak 25-30 tanesi yumurtanın yakınına ulaşır. Bunlardan bir tanesi yumurtanın zarını delerek geçer ve yumurtayı döller."

 

yani asl olan spermdir..

 

Sevgili EMPATİ bu senin söylediğin şey Su hidrojen ve Oksijenden meydana gelir (H2O), ama aslolan Oksijen'dir demek gibi birşey. Yani maalesef yanlış. Her ikiside asıldır, gereklidir, ikisinden birisi olmzsa su olmaz. Sperm veya yumurta olmazsa, döllenme ve dolayısıyla çocuk olmaz.

 

işte bu sebeple bu Kuran Allah(C.C.) kelamıdır..aşağıdaki bazı ayetler o devrin biliminden kat kat üzerindedir..

 

Yâsîn Sûresinin 38 . Ayetinde

Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri(düzenlemesi)dir.

 

Yâsîn Sûresinin 40 . Ayetinde

Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.[/b]

 

Bak sevgili kardeşim, o yörünge lafına büyük anlamlar yüklemişsin de, sıradan okuma yazma bilmeyen sıradan bir çobana sor "Yaw şu güneşe bak, hergün Doğudan gelip, Batıya gidiyor, bu yolu hiç şaşırtmıyor" der sana, burda olağanüstü bir bilgi değildir.

 

İkinci yazdığın ayetteki (Yasin-40) bilgiye, bilim adamlarını geç, ilkokulda fen bilgisi dersi okuyan sıradan talebeler bile güler. Ne demek şimdi "ne güneş aya" yetişebilir? :stuart: Bütün astronomi bilgini kullan ve bu lafı rasyonelleştir benim için. O altını çizdiğin "yörünge" lafının, "sıradan çobanın bahsettiği şeyden başka bir anlama gelmediğini" ayetin başına bakarak görebilirsin. O ayette, güneş ve ay'ın birbirlerini kovaladıkları sanılmaktadır. Güneş ve Ay'ın Doğu'dan Batıya doğru gittikleri, Batı'da biryerde saklandıkları, sonra yine Doğu'dan çıktıkları sanılmaktadır. :stuart:

 

"Ne de gündüz geceyi" sözünü hiç eğitim almamış bir çocuk da bilir, gece ve gündüzün birbirini takip ettiğini. Bunu anlamak için HY gibi "Vay be, dünyanın yuvarlaklığını taaa ne zaman bilmiş adam" diye sallamaz. Bazı insanlar hala dünyanın düz, ve bir öküzün boynuzunda olduğuna inanır. Onlara sor, onlar da söyler sana gece ve gündüzün birbirini takip ettiğini.

 

ihtimaller doğrultusunda hareket etmek kolaycılıktır kanıt gerek...

 

Sen bana "God" kelimesi İngilizce "ilah"demektir desen, ben senin bunu nereden öğrendiğini bilemem, bana hayatın hakkında biraz bilgi verirsen hmm, lisedeyken İngilizce dersinde öğrenmiş olabilir, Yok Antalya'ya gittiğinde turstlerden öğrenmiş olabilir diye sallarım. Ama God kelimesinin İngilizce olduğunu kesin söyleyebilirim. Benim orada yazdığım şeylerde ihtimaller ve kolaycılık yok. Üstünden durmak istediğim şey kelimeler, bu kelimeleri nerede öğrendiği değil.

 

Sana kelimelerin linklerini ekledim. İslamdaki kullanılış tarzına ve Asıl anlamlarına bak.

Rahman= Brahman (Çok ilahlı Hint kültüründeki en büyük ilah) (Muhtemelen Yemen taraflarından öğrendi)

İblis= Diablos (Yunan kültürüne göre Kötü güç) (Muhtemelen Şam, Kudüs civarından öğrendi)

Firdevs= Paradise (Cenent) (Muhtemelen İranlı tüccarlardan öğrendi)

Adn= Eden (cennet) (Muhtemelen Şam'da öğrendi, Süryanice)

Diğer birçok şey (Yahudilerden, Hristiyanlardan)

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın kralx, olabilir diyorum çünkü senin tuğladan kastın "evren", elbette sevgili TARAFSIZ'ın dediği gibi, sözkonusu olan gerçekten "tuğla" olsa, onu kesin insan yapmıştır diyebiliriz. Ama sökonusu olan evren. Tuğlayı yapan adamı gidip bulabilirz,

 

Asıl evren için yapabiliriz bu mantık yürütmesini..

Çünkü evren diyip geçmeyelim..

Evren kelimesi çok yüzeysel kalıyor..

Bütü nelementleri, özellikleriyle birlikte..,

Bütün hayvanları özellikleriyle birlikte..,

Gök katmanlarını özellikleriyle birlikte..,

Yani evren kelimesinin içini doldurduğumuz zaman, detayında detayına girdiğimiz zaman..,

Hatta bırakın hepsini, bir tek atomu incelediğimiz zaman, bu atomun bilinçli yapıldığı, dünyanın en büyük enerjisinin bu en küçük maddeye yerleştirildiğini görürüz..

Bu bakımdan üst üste dizilmiş beş tuğlanın tesadüfen dizilme oranı evrenin yanında trilyonlarca kez daha olası kalır..

İkinci madde, yani mutabık olduğumuz madde ise..

Tasarımın yapıldığının bilinmesi yeterlidir..

Tasarımı kimin yaptığını araştırıp öğrenmek gerekir..

 

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tasarımın yapıldığının bilinmesi yeterlidir..

Tasarımı kimin yaptığını araştırıp öğrenmek gerekir..

 

Hah, bak oldu şimdi...

 

Tasarım varsa dahi, kimin yaptığı bilinemez.

 

Kim olduğu bilinemeyen "Tasarımcı'dan vahy aldım, O'nla konuştum" denemez.

 

Kim olduğu bilinemeyen Tasarımcı'ya "Allah" adı verilip- "şu dağları Allah yaptı" denemez.

 

Kim olduğu bilinemeyen Tasarımcı'ya "Allah" adı verilip, "Allah şunu yaptı, bunu şaptı, şunları da yapacak" denemez.

 

Kendisi bile bilinemeyen bir Tasarımcı'yı "konuşturan" herkes doğru söylemiyordur. Tasarımcı'ya atfedilen sözler sallamasyondur.

 

Tasarımcı'ya inanç, insanı yapsa yapsa, Deist yapar, Tek Tanrı'cı yapar, Gök Tanrıcı yapar, Ulu Manitucu yapar, ama Müslüman/Hristıyan/Musevi yapmaz. Çünkü Semitik dinlerde bilinemeyen Tasarımcı ile irtibat iddiası, ondan emir alma iddiası, ondan kural alma iddiası vardır, bilineyen Tasarımcıya roller verme, beklentiler verme, sıfatlar iliştirme durumu vardır.

 

Tasarım var mıdır yok mudur, varsa bu tasarımı kim yapmıştır, araştırıp öğrenmek gerekir.

Zaten insanoğlu, bilim dediği şey ile bunu yapıyor.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tekrar ediyorum..

Tasarımın biri tarafından yapıldığı bilinsin yeterlidir..

Aklın yolu birdir elbet doğruya ulaşılacaktır..

Tasarım vardır sanırım mutabıkız artık..

Saygılar..

 

Valla herkes bu "Deist" tasarıma inansa ve düşünceleri, fikirleri, yaşam tarzını, siyaseti O tasarımcı kimse ona atfetmese, sorun yok zaten.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tasarımın biri tarafından yapıldığı bilinsin yeterlidir..

 

Tasarımın biri yada birilerinin tarafından yapıldığı kesin değildir, sadece öyl bir mantığa varıyoruz.

 

Birisi evreni tasarlayıp, diğer bütün doğal olayları kendi haline bırakmış olabilir.

 

Birisi evreni tasarlayıp daha sonra yok olmuş olabilir

 

Birisi evreni tasarlayıp, hiçbirşeye karışmıyor olabilir.

 

Hem evrim olayı var olup hemde bir tasarlayıcı var olabilir

 

 

Demekki neymiş, bir tasarımcının olduğunun bilinmesi yeterli değilmiş.

 

Daha çözülmesi gereken binlerce olay olabilir ki çözülenlerde sadece mantık felsefesindedir, yani kanıtlanmış değillerdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşım o soruları yine sor..

Ama bir tasarımın olduğuna sende mutabık mısın..

 

Saygılar..

 

Hayır ben mutabık değilim.Tasarım varsa eğer bir çok tasarımcıların olmasından yanayım.Hem tek tasarımcıyada yazık değilmi,koskoca evreni tek başına idaret etmek ?

 

Hem böylece birinin tasarımından hoşlanmaz isek,onu diğer tasarımcılara şikayet ederiz,onlarda insanların gözüne girmek için birbirleriyle rekabet edip daha güzel tasarımlar sunmak zorunda kalırlar.Buda insanların menfaatine daha uygun olur

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayır ben mutabık değilim.Tasarım varsa eğer bir çok tasarımcıların olmasından yanayım.Hem tek tasarımcıyada yazık değilmi,koskoca evreni tek başına idaret etmek ?

 

Tasarım iddiasını ilk öne sürenler Platon, Aristo, Cicero gibi panteistlerdir zaten, monoteistler (müslüman/hristiyan/musevi) değil. Monoteistler sahiplenmiştir o fikri bugün.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peki bir tasarımcının bir tasarımcı tarafından oluşturulduğuna mutabıkmıyız.

 

Çünkü bütün örnekler bunu gösteriyor.

 

Sevgili TARAFSIZ teleolojik iddianın çıkmazlarından biri budur.

 

Bir taraftan evren/canlılar/insanlar o kadar mükemmel ki, bir tasarımcı'sı mutlaka var der.

 

Ama, diğer taraftan, aynı mantığı işleterek, Tanrı o kadar mükemmel, o kadar harika ki onun da bir Tasarımcısı var diyemez nedense.

 

Çünkü tasarım'ın mükemmelliğinden yola çıkarak, bir tasarımcı olduğunu iddia edersen, o tasarımcının da mükemmel olduğunu ve dolayısıyla onun da bir tasarımcısı olduğu iddiası ile karşılaşırsın ve ve sonuçta sonsuz sayıda tasarımcı çıkar karşına :stuart:

 

Saygıolar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çünkü tasarım'ın mükemmelliğinden yola çıkarak, bir tasarımcı olduğunu iddia edersen, o tasarımcının da mükemmel olduğunu ve dolayısıyla onun da bir tasarımcısı olduğu iddiası ile karşılaşırsın ve ve sonuçta sonsuz sayıda tasarımcı çıkar karşına

 

Sevgili brainslapper, evet haklısın

 

sonuçta kuruğumuz ilk mantık zinciri bizi sonsuz sayıda yaratıcıya götürüyor. Ama ne yapalım götürürse götürsün, sınır koyarsak kurduğumuz ilk mantık ve somut örnekler yanlış olur.

 

Bir iğne ustasız olmaz, bir usta ustasız olmaz, o usta ustasız olmaz, ........................ ondan sonraki usta nedense farklıdır, o usta ustasız olabiliyor, ama başlangıç mantığına hiçbir dayanağı yok. Tamamen insan kafasına göre mantıktan vazgeçip bir sınır koymuş. Anlamadığım şey en sonunda sınır koyulacaksa neden bir iğne ustasız olmaz o usta ustasız olmaz mantığıyla başlanıyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anlamadığım şey en sonunda sınır koyulacaksa neden bir iğne ustasız olmaz o usta ustasız olmaz mantığıyla başlanıyor.

 

Başka şekliyle kafasındaki tanrıya ulaşamayacağı için.. :) Düz mantık ile başlarsın, istediğine ulaşınca düz mantıktan U dönüşü ile sapar ve noktayı koyarsın..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.