Φ LeylaM Gönderi tarihi: 7 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 7 Kasım , 2007 Seni özlemiştim.. Duygularımı biraz dağıtıyorum,başağrısı yaptı.. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2007 bende seni bitanem.. benimde başım ağrıyor dünden beri bende mi dağıtsam ne..? Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2007 dağıt Diloşum,hem duygularını hem kendini.. sonra evi..sonra hayatını filan.. ben de buraya kaçıyorum ama malesef yakamı bırakmıyorlar Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2007 valla şu herşeyi dağıtma fikri kanımdaki adrenalini fırlattı birden.. gaza getirme beni.. yaparım bilirsin.. yakamızı bırakmazlar bitanem..bırakmazlar.. gel o yüzden dediğin gibi dağıtalım.. Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2007 bilirim yaparsın.. tamam ben varım çoktan,sen de dünden razı olduğuna göre... nerden başlayalım,gardroplara ne dersin Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2007 olur..önce ufaktan başlarız dağıtmaya..sonra işi büyütürüz.. ilkin gardroplar..yiyecek dolapları..tabak çanaklar..derken odalar..sonra odalardaki eşyalar..sonrasında odalardaki insanlar.. iyi gidiyoruz ne dersin..? biri bizi durdursun mu yoksa devam mı edelim..? Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2007 harika gidiyoruz,deşarj oldum,içimin yağcağızları bile eridi.. durmayalım,ama komşulara sıçramadan devam edelim,yazık onlara bu arada aklıma geldi,benim yok ama senin dağıtabileceğin bir de işyerin var.. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2007 senin de hatırlatman üzre bugün de işyerini dağıttım.. valla bi iyi geldi ki sorma..hızımı alamayıp karşı işyerine geçicektim ki güvenlik görevlileri tarafında durduruldum.. ama eylemlerim devam edicek tabii..sıra hızla kendimi dağıtmaya geliyor.. işte en merakla ve heyacanla beklediğim kısım bu..bakalım nasıl bir kendini dağıtma olacak.. Alıntı
Φ kız kurusu Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2007 geliş gidişlerimi seninkilere uydurdum Kız Kurum.. anca beraber kanca beraber artıkın.. bu demek ki ne kadar sık gelirsen beni o kadar sık görebileceksin.. yuppii...çok sevindim..bu kadar yüz buldum ya daha sık gelirim .. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2007 yuppii...çok sevindim..bu kadar yüz buldum ya daha sık gelirim .. O halde Kız Kurum..her tür risk ve yan etkisini göze alarak sarılmamızı öneriyorum.. bu arada şööle bi sorun var geliş-gidişlerimiz çakışmıyor..bu sebeple belli gün ve saatlerde anı defterlerinin köşesinde ya da forum oyunlarının kapısının önünde buluşalım ne dersin..? beni tanıman açısından bir ipucu; elimde renk renk balonlar olacak.. Alıntı
Misafir redblack Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 diloşummmm,balböceğimmm... geldim ama elim boş gelmedim bak lolipop getirdim sana o da tatlı senin gibi. çok özlemişimmmmmm Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Arabesk Fantezi 2 Taş zindanlarına hapset beni yüreğinin Küreğe mahkum Taş kırmaya zincirlenmiş gibi Seveyim seni gardiyanım ol Ölmeden salıverme Kanat sırtımda cezaların en acımasızını Kanat takıp uçmak mümkünsüz olsun Voltalarda söyleyeyim yanık şarkılarını Kır sazımı Kes sesimi Avuçlarım kan, dudaklarım kan dolsun Kızılcık şerbetlerindir senin, gül rengidir dünyamı saran Her uzandığımda sana Kır hevesimi Bense köreltmeden nefsimi Tüketeyim nefesimi Çiçek açtı yaram.... Oğuzkan Bölükbaşı Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 diloşummmm,balböceğimmm... geldim ama elim boş gelmedim bak lolipop getirdim sana o da tatlı senin gibi. çok özlemişimmmmmm sen geldin ya..bu yeterdi bana..biliyorsun benim lolipopum sensin.. ama getirdiğinde "ye beni" diyor.. çok özlemişim seni.. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Arabesk Fantezi 2 Taş zindanlarına hapset beni yüreğinin Küreğe mahkum Taş kırmaya zincirlenmiş gibi Seveyim seni gardiyanım ol Ölmeden salıverme Kanat sırtımda cezaların en acımasızını Kanat takıp uçmak mümkünsüz olsun Voltalarda söyleyeyim yanık şarkılarını Kır sazımı Kes sesimi Avuçlarım kan, dudaklarım kan dolsun Kızılcık şerbetlerindir senin, gül rengidir dünyamı saran Her uzandığımda sana Kır hevesimi Bense köreltmeden nefsimi Tüketeyim nefesimi Çiçek açtı yaram.... Oğuzkan Bölükbaşı dimek artık fantezi başlıklı şiirler gönderiyosun.. şu şömine önü post repliğimizden sonra sende çok ciddi değişmeler gözlemliyorum.. sonun hayır olsun.. şiir çok güzeldi uşağum..teşekkür ederim.. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2007 Sevgilim canım yandı çok Hayat yüzünden senin suçun yok Ben öğretilenlere hiç karşı koymazdım hayır demezdim Adanmış aşklar yaşar hep ölürüm derdim ama ölmezdim Şimdi başka bahar gönül gün ışığı gördü Şimdi aşklar kadar kalp kendine döndü Hadi gel yeniden buluşalım kalbim Bir daha barışalım senle Küsmeyelim hayata asla Hadi gel anlaşalım Her insan biraz romandır, kahramandır, biraz yalandır.. Gün gelir anlar ki en çok harcadığı şey ah zamandır Vakit tamam yollara düştüm Elbet benim de hikayem vardır.. Alıntı
Φ zeyynepp Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 diloşcummm ders yoğunluğundan balıklarıma bakamıyorumm az bi süreliğine sana ödünç versem bakarmısınn?? bak isimleride nemo,memo,prettypink,susak ok?? Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 diloşcummm ders yoğunluğundan balıklarıma bakamıyorumm az bi süreliğine sana ödünç versem bakarmısınn?? bak isimleride nemo,memo,prettypink,susak ok?? tatlı zeynebim.. balıklarını bana emanet etmen çok hoşuma gitti ancak bu kararını tekrar gözden geçirsen diyorum.. çünkü en son aldığımız üç japon balığını- ki adları susam zeytin ve tarçın'dı.. - birhafta içinde kaybettik.. üstelik her türlü teçhizat ve ekipmana sahiptik..ama yine de başarısız olduk..bu durumda nemo,memo prettypink ve susan için kaygılıyım.. Leylam bu konuda daha uzman..balıkları hala yaşıyormu bilmem ama en son bıraktığımızda dipresyondaydılar.. kimisi kafasını akvaryuma dayamış derin düşüncelere dalmıştı..kimi günlerce kıpırdamıyordu..buna yaşamak denirse yaşıyorlardı ama yine de bizimkiler gibi olmasından daha iyidir.. benden söylemesi bitanem.. Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 tatlı zeynebim..balıklarını bana emanet etmen çok hoşuma gitti ancak bu kararını tekrar gözden geçirsen diyorum..çünkü en son aldığımız üç japon balığını- ki adları susam zeytin ve tarçın'dı.. birhafta içinde kaybettik.. üstelik her türlü teçhizat ve ekipmana sahiptik..ama yine de başarısız olduk..bu durumda nemo,memo prettypink ve susan için kaygılıyım.. Leylam bu konuda daha uzman..balıkları hala yaşıyormu bilmem ama en son bıraktığımızda dipresyondaydılar.. kimisi kafasını akvaryuma dayamış derin düşüncelere dalmıştı..kimi günlerce kıpırdamıyordu..buna yaşamak denirse yaşıyorlardı ama yine de bizimkiler gibi olmasından daha iyidir.. benden söylemesi bitanem.. yazyağmurum,senin de dediğin gibi,yaşamak denirse yaşıyorlar hala.. bir nevi koma hali gibi bazı ufaklıkları kaybettik ama,onlar depresif değildi,dipresyon ömrü uzatıyor galiba onlar düzelmedikçe ben de onlara baka baka depresyona giriyorum,karşılıklı depresiyoruz ben alayım zeynepcim,belki onların yaşam sevinci daha fazladır da benimkileri de etkilerler Alıntı
Φ zeyynepp Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 diloşcumm canımm o zman ben düşündümm taşındımm balıklarımı leylama bırakayımm ben balıklarımı bişeycıkler gelmesın başlarına bak ablacımm susak çok oburdur bi yem at bi dakka sonr bi yem daha at yer hemen niye böyle anlamadımm doymak bilmiyoo nemoyla memo ikizler hiç ayrılmazlar birbirlerinden bide prettypink'im var o çok nazlıdır doğru düzgün yemek bilem yemez onun yemlerını hep susak alır ablacımm benım balıklarımm sana ii gelirr emin ol Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 Diloşum; Sana Pelin onaylı bir günaydın Ben çok seviyorum Pelin onayı, senin de sevdiğini biliyorum. Sanki onu Sezen'e mi benzetiyorum ne Aynı koca yürek,aynı cesaret,gümbür gümbür sevmişler hep Bu İzmir'in havasında, suyunda yüreği büyük yapan bi formül mü var acaba ne dersin ÜŞÜYORUM.../...SESİMİ ÖRT -bir solukta okumak istemiyorum seni, sayfalarını çevirme- uyku tutmadı, sen tut beni en son koynunda unuttum günaydın dilimi gözlerinde büyüdüm, yüreğim sende çocuk kaldı hadi kalk gidelim, bizi görüp yazacaklar, az kaldı en keyifli sabah kahvaltım ! Sen, göğsünde yürüdüğüm balıkçı kasabası akşamdan kalsın öpüşlerin, yalpalasın dudaklarımda susuyorum, özlemin gelincik tarlası susatma gözüm tutmadı sensizliği, bir daha yollama efkar dağıttım, herkese biraz düştü dalgalara gözlerimle yazdım şiirimi, ıslandı ama yırtılmadı kalbim, içli şarkılar kuşağı. İçinden geçiyor parmaklarım karanlıkta mum gibi, sana yazıldıkça eriyor ateşli çingene dansım! Sen, uzağında kaldığım deniz ülkesi tutamayacağın sözler ver bana, ben tutarım nefes alsın yorgunluğun dağınık yatak akşamlarında biliyorum, gözlerin bir İstanbul hatırası kapatma ellerim tutmadı vedada, yaşlandım beni kendinde bağışla Pelin Onay 27.06.’05/ Yalova feribotu – gitmelere yüzerken - Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 iğdem, mis kokusunu özlediğim bahar gibi özledim senin güzel kelimelerini... her bitişin bir başlangıç her başlangıcın bir bitiş olduğunu düşünüp anlamaya çalışıyorum hayatın, anlaşılması imkansızlarını... imkansıza tutulmuşum ben, zor problemlerin insan oldum hep... çocukluktan beri... suyun akışına karşı kürek çektim suyla mücadele ederken hep boğulmaktan son anda kurtuldum... yaratılış... değişmiyor insanın tabiatı... iğdem... sen anlarsın beni... sustuğum anlarda konuştuğum anlarda geldiğim ve gittiğim anlarda... anlarsın benim seni anladığım gibi... tanıdığım güzel yürekler oldu çok bazıları bir başka hoşlukta ümidin bittiği yerde başlayacak ayaklarım yerden kesilirken elimi son kez sallayacağım boşlukta... özlediğim iğdeme doymadım daha... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 diloşcumm canımm o zman ben düşündümm taşındımm balıklarımı leylama bırakayımm ben balıklarımı bişeycıkler gelmesın başlarına bak ablacımm susak çok oburdur bi yem at bi dakka sonr bi yem daha at yer hemen niye böyle anlamadımm doymak bilmiyoo nemoyla memo ikizler hiç ayrılmazlar birbirlerinden bide prettypink'im var o çok nazlıdır doğru düzgün yemek bilem yemez onun yemlerını hep susak alır ablacımm benım balıklarımm sana ii gelirr emin ol zeynepcim..en doğru kararı verdin bence..balıkların bana da çok iyi geleceklerdi..ruhuma huzur vereceklerdi..peki ben onlara ne verebilecektim..? oysa Leylamın evinde arkadaşları da olacak..dipresyonlu mipresyonlu ama.. yalnız olmayacaklar.. böyle sahipleri olduğuna göre eminim balıklarında inanılmaz şekerlerdir.. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 Diloşum;Sana Pelin onaylı bir günaydın Ben çok seviyorum Pelin onayı, senin de sevdiğini biliyorum. Sanki onu Sezen'e mi benzetiyorum ne Aynı koca yürek,aynı cesaret,gümbür gümbür sevmişler hep Bu İzmir'in havasında, suyunda yüreği büyük yapan bi formül mü var acaba ne dersin ÜŞÜYORUM.../...SESİMİ ÖRT -bir solukta okumak istemiyorum seni, sayfalarını çevirme- uyku tutmadı, sen tut beni en son koynunda unuttum günaydın dilimi gözlerinde büyüdüm, yüreğim sende çocuk kaldı hadi kalk gidelim, bizi görüp yazacaklar, az kaldı en keyifli sabah kahvaltım ! Sen, göğsünde yürüdüğüm balıkçı kasabası akşamdan kalsın öpüşlerin, yalpalasın dudaklarımda susuyorum, özlemin gelincik tarlası susatma gözüm tutmadı sensizliği, bir daha yollama efkar dağıttım, herkese biraz düştü dalgalara gözlerimle yazdım şiirimi, ıslandı ama yırtılmadı kalbim, içli şarkılar kuşağı. İçinden geçiyor parmaklarım karanlıkta mum gibi, sana yazıldıkça eriyor ateşli çingene dansım! Sen, uzağında kaldığım deniz ülkesi tutamayacağın sözler ver bana, ben tutarım nefes alsın yorgunluğun dağınık yatak akşamlarında biliyorum, gözlerin bir İstanbul hatırası kapatma ellerim tutmadı vedada, yaşlandım beni kendinde bağışla Pelin Onay 27.06.’05/ Yalova feribotu – gitmelere yüzerken - Radyacım.. Pelin Onay şu anda tanışmak istediğim tek tük insanlardan biri..sanki onunla karşılaşsak yıllardır birbirimizi tanıyormuşçasına yabancılık çekmeden konuşacağımıza inanıyorum..böyle yakın hissediyorum kendimi..o kelimelerle oynayışı var ya..hele duygusallığı..evet İzmirliymiş..sende İzmirliydin değil mi..? belki de haklısın o şehrin kendine has bir aurası var.. Şiir için çok teşekkür ederim..seninde İzmir'li olduğun her halinden belli laf aramızda.. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 iğdem, mis kokusunu özlediğim bahar gibi özledim senin güzel kelimelerini... her bitişin bir başlangıç her başlangıcın bir bitiş olduğunu düşünüp anlamaya çalışıyorum hayatın, anlaşılması imkansızlarını... imkansıza tutulmuşum ben, zor problemlerin insan oldum hep... çocukluktan beri... suyun akışına karşı kürek çektim suyla mücadele ederken hep boğulmaktan son anda kurtuldum... yaratılış... değişmiyor insanın tabiatı... iğdem... sen anlarsın beni... sustuğum anlarda konuştuğum anlarda geldiğim ve gittiğim anlarda... anlarsın benim seni anladığım gibi... tanıdığım güzel yürekler oldu çok bazıları bir başka hoşlukta ümidin bittiği yerde başlayacak ayaklarım yerden kesilirken elimi son kez sallayacağım boşlukta... özlediğim iğdeme doymadım daha... döndün.. kopkoyu bir gecenin sabaha dönmesi gibi.. içini buran mengeneden kurtulmak gibi.. çocukluğumuzun ilkyazları gibi.. imkansızlıklar üstüne yazmak istemiyorum artık.. kelimelerimiz ona hizmet etmemeli.. kelimeler.. onardı mı yüreğimizi..? kapandı mı gelmiş geçmiş tüm yaralar.. bir mısra..bin şiir.. okundukça şaha kalkması içimizin.. değiştirdimi gerçeği..? böyle düşününce insan sonsuza dek susmak istiyor.. anlamak seni.. bi parça kendimi anlamak gibi.. bazen sende kendinin uzağına düşermisin..? ama şimdi gülümsüyorum.. eğer hava varsa.. ışık varsa.. sen varsan Sarmaşığım.. sen varsan.. zamanla değişiyor hayatın gerçeği.. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 yazyağmurum,senin de dediğin gibi,yaşamak denirse yaşıyorlar hala.. bir nevi koma hali gibi bazı ufaklıkları kaybettik ama,onlar depresif değildi,dipresyon ömrü uzatıyor galiba onlar düzelmedikçe ben de onlara baka baka depresyona giriyorum,karşılıklı depresiyoruz ben alayım zeynepcim,belki onların yaşam sevinci daha fazladır da benimkileri de etkilerler gökkuşağım halen dipresyonda zavallıcıklar öyle mi .. ve beni asıl ilgilendiren şey bunun ömürlerini uzattığı oldu.. eğer bu gerçekse..hepcek 200 yıl kadar yaşıyciiiz dimektir.. keşki benim hayat dolu susam,tarçın ve zeytinimi de sana bıraksaydım.. bi prça dipresyonla ömürlerine ömür katılırdı.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.