Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Gel

sen yoksun

bütün sokaklarına kar yağıyor ömrümün

nefesim

üşüyen bir gelincik ayazı

bütün geceler aysız

durmadan bir ezgi savruluyor dudaklarında gecelerin

hüznün uzayan saçlarında kimsesizliğim kanıyor

yağmalanmıs bir ömrün ortasından sızarak

yaralı gölümün ırmaklarına doluyor

gel

her gece bır deprem oluyor

ey çağlayan bir suda yittirdiğim menekşe gözlü kız

seslen bana nerdesin, hangi uzak şehirdesin

bir rüzgÃ?¢rın kanatlarına vursam duyulur mu sesim

gel

erişilmez uçurum diplerinde kaldı özleyişler

yaralı ceylanlar sekiyor bakışlarımda

tomurcuklar öksüz, serçeler dilsiz

her durakta boynu bükük bir çocuk üşüyor

ve ben bu yağmurlar dolusu yalnızlığımla

bütün bulutlardan sana koşuyorum gel

yürekler boş, bakışlar anlamıyor beni

her akşam vakti,

el ayak sesleri çekilirken caddelerden

vurup yüreğimi narlı sevdalara

yıldızlara ağladığımı kimse bilmiyor

kimse bilmiyor, her gece

dudağımda bir şiirin kanadığını

ey yavru bir kuş gibi

düşlerimin arasından uçup giden uçarı kız

yaşım on beş idi, yüz oldu, binyüz oldu

yaşlandım yaşamadan aşkı ve baharı

farkında değilim şimdi,

geçen günlerin değişen mevsimlerin

yağan karlar altında kaldı kalbim

gel

geçmiş bahar sokaklarına çıkar beni

bahçesi tarumar bir çiçeğin kirpiğindeyim

bir kar çölünün ortasında

bir insan mahşerinin içinde

yapayalnız

her bakışta bir hüzün,

her hüzünde bir bakış kanamada

bir sonsuz rüzgar başladı gittiğin yerde

gel

gel

bahar sokaklarına çıkar beni

yıldızları sömüş bir gecenin sayfalarında ışıksızım

özlemler damıtıyorum durmadan karanlığın yapraklarına

kalbimin üstüne üstüne yağıyor kar,

göçüp gitti kuşlar çoktan ve ben

bölüp iklimlere o sevda tılsımı türküleri

işleyip alnımın çizgilerine tel tel

kalbimi sana rehin tutuyorum

gel

hasret ki yolları kanamalı ağır bir hüzündür

geçip giden günlerin terkisinde

rüzgÃ?¢r koyaklarını yitirdi, sözcükler büyüsünü

her mısrada çığlık çığlık yüreğim

gel

ömrümün bütün sokaklarına kar yağıyor şimdi

alıntı

  • Cevaplar 1,8b
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Sevgili Diloş hakkımda ki güzel düşüncelerin için çok teşekkürler.

Aynı sıcaklığı bende sende buluyorum arkadaşım,hislerimiz karşılıklı :) Sevgiyle kal :clover:

 

 

 

KÜÇÜK MUTLULUKLAR

 

 

 

Küçük derelerdir büyük nehirleri oluşturan

 

 

 

Küçük mutluluklar, küçük, küçücük derelerdir

 

Büyük nehri ararken üzerinden atladığın

 

Arkana dönüp de bakmadığın

 

 

 

Küçük mutluluklar

 

Çıtır çıtır Kızılay simitidir, çayın yanında

 

Aniden radyoda karşına çıkan şarkı

 

Kar yağınca tatil olan okul

 

 

 

Başarılı bir rejimin birinci günü

 

Sokakta sevebildiğin kedi

 

Yürüyen güvercinin kafası

 

Tenekedeki fesleğen

 

 

 

Kurumuş çamaşırlar, bir kış ikindisi

 

Geri gelen elektrik

 

Babanın hikayeleri

 

Annenin yemeği

 

Tamir ettiğin alet

 

 

 

Yeşil t-shirtün, yatarken giydiğin

 

Bir dostun başarısı, neler çektiğini bildiğin

 

 

 

Elini sımsıkı tutan minik el

 

Dudağında ıslık yürüdüğün yol

 

Birden çıktığın yolculuk

 

 

 

Sana açılan kapılar

 

Sana kapıyı açanlar

 

Hoş gelenler

 

Hoş buldukların

 

 

 

Yalnız kalabilmek - dilediğinde

 

Kavuşabilmek - özlediğinde

 

.

 

.

 

.

 

(Gerisini ve milyonlarca satırı boş bırakıyorum;

 

kendi küçük mutluluklarını yazman,

 

bundan da küçücük bir mutluluk duyman dileğiyle...)

 

 

 

 

Gönderi tarihi:

canım sarmaşığım..biricik müttefikim ve sevgili Ra_dya..çok teşekkür ederim güzel ve anlamlı şiirleriniz için.. :hug:

 

ve..evet Ra_dya daha sık görüşelim canım.. :flowers: mutluluk üzerine yazdıkların çok ama çok güzel teşekkürler arkadaşım.. :rolleyes:

Gönderi tarihi:

Aşk

 

sen varken kötü diye birşey bilmiyorduk

mutsuzluklar, bu karalar yaşamada yoktu

sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu

sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler

nicedir bir pencereden deniz güzel değil

nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimizden

sen gel de... bizi yeni vakitlere çıkar

 

İlhan Berk

Gönderi tarihi:

Dıloşum..seni çok seviyorum :hug::crying::wub:

 

SAKLA YAMALARINI KALBİM

ne gül

ne yarın!

 

gül,

küle karılmış günlerin tortusunda

yarın,

vurulmuş yatıyor bugünün avlusunda

 

sakla yamalarını kalbim...

 

insanlar büyüdükçe günler kısalırlar

günlerimiz gibi aşklarımız da

yittikleri duraklarda kalırlar

 

sakla yamalarını kalbim...

 

kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla

yürü, arkana bakma, ama umursa

bazen anılara en çok yakışan elbise

birkaç damla gözyaşıdır unutma...

 

Yılmaz Odabaşı

Gönderi tarihi:
Aşk

 

sen varken kötü diye birşey bilmiyorduk

mutsuzluklar, bu karalar yaşamada yoktu

sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu

sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler

nicedir bir pencereden deniz güzel değil

nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimizden

sen gel de... bizi yeni vakitlere çıkar

 

İlhan Berk

 

 

Dıloşum..seni çok seviyorum :hug::crying::wub:

 

SAKLA YAMALARINI KALBİM

ne gül

ne yarın!

 

gül,

küle karılmış günlerin tortusunda

yarın,

vurulmuş yatıyor bugünün avlusunda

 

sakla yamalarını kalbim...

 

insanlar büyüdükçe günler kısalırlar

günlerimiz gibi aşklarımız da

yittikleri duraklarda kalırlar

 

sakla yamalarını kalbim...

 

kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla

yürü, arkana bakma, ama umursa

bazen anılara en çok yakışan elbise

birkaç damla gözyaşıdır unutma...

 

Yılmaz Odabaşı

 

vazgeçilmezlerim benim.. :wub: öyle çok seviyorum ki sizi.. :hug:

Gönderi tarihi:

Ben daha çok seviyorum bikerem :hug::P

 

Nadasa bıraktığım aşklar

Hasatta gelin olacak düşlerimdir…

 

Yağmur yorgunu bakışlarda

Ürperimsi dokunuşlarla gelen

Sevda öykünmelerime inat

 

Aşklarımı nadasa bıraktım…

 

Havalanmalı gönlüm

Güneşi fark etmeli çiyi özlemeli

Savrulmalı rüzgarla

Polen olmalı eceye adak

 

Kış geçmeli üzerimden

Kaplanmalı gelinlikle her yanım

Düş görmeliyim yeni sürgünlere

Belki de şaraba çanak

Toprak testilerde deme durarak

Bahara kaçmalı gönül

 

Yıllar argın ben hala sargın olsam da

Usumda sular durulmuş sevda akislerinde…

 

Uğul uğul haykırımlar sarıyor zirveyi

Dönemeçlerinde hep iştahlı sevişmeler

Rüzgar akıyor sözüllerimden

Gök uzantısı gözlerine

Sevinç dağıtımlarım sürmekte

Hüzün damla damla eriyor yüreğimde

 

Köz üzeri kül sarmasına dönük

Yürek nilüferlerinde çırpınıyor duyumsamalarım

 

Burçak tarlasında sarı çiçek olma beklentisinde

Rüzgara asi yağmura duyumsuz

Kara çırılçıplak meydan okunacak

 

Ve kuzuladığında bahar çığlıkları

 

Muhacir aşklara açılmış ilikler

İnci tanesi gözyaşı düğmelerine kavuşacak

Gönderi tarihi:

KADIN ŞAİRLER AŞKTAN

BAHSETTİKLERİ ZAMAN

 

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

Mangalın küle mahcubiyeti artar

Divitlerin ucu eğrilir akıtmaya başlar hokkalar

Ayırır denizin kibrini bin parçaya ünlü keman

 

Donup kalır kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

Kefesi kibrit çöpü hissiyle ağdırılan terazi

Duyulur arş-ı âlâda ipsiz birinin çürümüş tahta perdelere

Attığı yumruk tangır tungur

 

Kala kalır açık kalır tentürdiyot şişesinin kapağı

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

İşitmek istemezsin çığlık istemezsin ah ü enîn

Nedir bu dersin ciyak ciyak

Sırası mıydı şu öğle vakti.

 

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

Kilidiyle kırk yıldır nikâh altında kalan defter yanar

Kilit kalır nikel kilit alevlerin büktüğü nikel kilit

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

 

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

Akvaryuma dalıp gitmek sırası bir türlü bize gelmez

Biblonun boyasındaki çatlağı fark ederiz

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

Bir bahane uydurup baklacılar konserine gitmeyiz..

 

İsmet ÖZEL..

Gönderi tarihi:

dostluk10023.jpg

 

 

Bugün;

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama

Yarım saat erkene kurulsun saatin

Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..

Penceri aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin

Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin

Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin

Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart

Çek kızarmış ekmek kokusunu içine

Bak güzelim kahvaltının keyfine..

Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis, önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin

Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile

Sonra koş git işine, dünden, önceki günden, hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla,

ohhh şöyle bir hafifle...

Bir güzel kahve ısmarla kendine, seni mutlu eden sesi duymak için alo de.

Hiç işin olmasada öğle üzeri dışarı çık.

Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa.

Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak.

Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa, çocuk görürsen yanağından makas al..

 

Sonra, şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı, sen çok darda iken kimler seni ferahlattı,

hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?

Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?

Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara.

Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor..

Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak, yüzünde güller açtıracak..

 

Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun..

Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun..

Saklama tabakları, bardakları misafire

Sizden ala misafir mi var bu dünyada

Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil, vazife yapar gibi hiç değil, şöyle keyife keyif katar gibi,

lezzete lezzet katar gibi, eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının..

 

Gece evinde, dostların olsun

Sohbet mezen, kahkahan içkin olsun...

 

Arkadaşım, hayat bu daha ne olsun?

Ama en önce ve illaki sağlık olsun!

 

 

 

Kucak dolusu sevgiler Diloşuma .... :hug::kiss::hug::kiss:

Gönderi tarihi:
Ben daha çok seviyorum bikerem

 

Nadasa bıraktığım aşklar

Hasatta gelin olacak düşlerimdir…

...

 

demek sen daha çok seviyorsun...kanıtla bakalım.. :ermm::huh::w00t::hug:

şiir muhteşemdi yine..hele girişteki şu iki mısra.. -_-

 

KADIN ŞAİRLER AŞKTAN

BAHSETTİKLERİ ZAMAN

 

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

Mangalın küle mahcubiyeti artar

...........

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

Bir bahane uydurup baklacılar konserine gitmeyiz..

 

İsmet ÖZEL..

bu durumda arkadaşım..baklacılar konseri size hayal.. :lol: şiir çok güzel teşekkür ederim.. :clover:

 

dostluk10023.jpg

Bugün;

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama

Yarım saat erkene kurulsun saatin

...

Kucak dolusu sevgiler Diloşuma ....

redblack..sen ne tatlı şeysin ya.. :wub: gerçekten...ne güzel bir şiirimsi bu böyle.. tazeliyor insanı..çok sevdim..seni de öyle.. :rolleyes: benden de sana kucak dolusu sevgiler tatlım benim.. :hug:

Gönderi tarihi:

Yaşadığımı işitmek istiyorum

Bir ses uzaktan yakından ya da içimden

Düşen yaprak örneğin

Kağıt hışırtısı olsun

Ya da eski tahtaları içten kemiren bir kurdun çıtırtısı

Bir inilti derinden

Damlayan su

Bir elektrik düğmesi çıt diye

Çok uzaklardan yankılanan duyulur duyulmaz

İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm

Her ne olursa olsun bir ses

Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

 

Yaşadığımı görmek istiyorum

Bir ışık uzaktan yakından ya da içimden

Sesindeki pırıltıya

Gözündeki ışıltıya benzer

Bir kibrit çakımı

Bir yanıp sönse yeter

Sabahın yağan toz mavisi göğsünde çıplak

Ya da gün batımı pembesi dudak

Bir yıldırım hızında çizilsin

Bir şimşekçe yazılsın karanlığım

Bir fener ki uzaklığı bilinmeyen

Bir yıldız parlayıp sönen

Dişlerinin aydınlığını

İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm

Her ne olursa olsun bir ışık

Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

 

Yaşadığımı duymak istiyorum

Bir ısı uzaktan yakından ya da içimden

Tenine ilk dokunduğum zamanki

Elini ilk tuttuğum

Yüreğimi kanatlandıran o titreşim

Kanı geçiyor kanıma sandığım

Öyle bir değdin ki varla yok arası

Ve yanarken ateşten ellerim

Yatak çarşafının apaklığında duyduğum serinlik

Ve sevgiyi sende bulduğum ilk

O ılıklığa değinmek yerine

Uzak düşlerde olsa da yeter

İçindeki mağaralarda besler büyütürüm

Her ne olursa olsun bir değini

Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

 

Yaşadığımı koklamak istiyorum

Bir koku uzaktan yakından ya da kendimden

Kulak memelerinde şebboy

Saçlarında o koku

Ki öptükçe öpüldükçe büyüyen

Her yel estikçe getirir düşlerime

Koklarım çok uzaklardaki anılardan seviyi

Bir yel esmiş mi esmemiş mi

Bir kıpı dal oynasa

Bir yaprak kıpırdasa

Duyulur duyulmaz olsa da

İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm

Her ne olursa olsun bir koku

Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

 

Yaşadığımı tatmak istiyorum

Bir tat ki uzaktan yakından ya da kendimden

Ağzımda dilimde damağımda

Bir buruksu mutluluk sandığım

Salt benim diye aldandığım

Kendi yalanlarıma kandığım

Arttı yaşadıkça duyduğum acı

Yitirmemek için o acıyı çoğaltırım

İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm

Her ne olursa olsun bir tat

Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

Gönderi tarihi:

Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde,

 

Yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını,

 

Dağlara dönmeli yüzünü insan.

 

Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini ferahlatacak;

 

Yeni insanlarla `tanışmalı, yeni keşifler yapacak....

 

Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa, Gerçekleştirmeyi denemeli!

 

Her geçen gece, ölüme bir gün daha yaklaştığını; zamanın bir nehir,

 

Kendisinin bir sal olup da, O dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı.

 

Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günler,

 

Her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa,

Değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri;

 

Küçük şeylerle başlamalı belki; örneğin, bir kaç durak önce inip

 

Servisten, otobüsten; yürümeli eve kadar, yüreğine takmalı güneş gözlüklerini;

 

Gördüğünü hissedebilmeli!

 

Sağlığını kaybedip, ölümle yüz yüze gelmeden önce,

 

Değerli olabilmeli hayat!

 

İlla büyük acılar çekmemeli, küçük mutlulukları fark etmek için!

 

Başkasının yerine koyabilmeli kendini;

 

Ağlayan birine "gül", inleyen birine "sus" dememeli!

 

Ağlayana omuz, inleyene çare olabilmeli!

 

Şu adaletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı; Sevgisiz, soysuz kalarak!

 

Dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden,

Derin bir soluk alıp, hapsetmeli kokusunu içine...

 

Güneşin doğuşunu seyretmeli arada bir, seher yeli okşamalı saçlarını...

 

Karda, yağmurda; sevincine, coşkusuna; fırtınada boranda; Öfkesine, isyanına ortak olabilmeli doğanın!

 

Bir çocuğun ilk adımlarında umudu; bir gencin düşlerinde geleceği;

 

Bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli! Çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi, mutlu etmeden mutlu Olmayı beklememeli!

 

Ama küçük, ama büyük; her hayal kırıklığı, her acı; Bir fırsat yaşamdan yeni bir şeyler öğrenebilmek için; kaçırmamalı!

 

Çünkü; hiç düşmemişsen, el vermezsin kimseye kalkması için, hiç Çaresiz kalmamışsan, dermanı olamazsın dertlerin; ağlamayı bilmiyorsan, Neşesizdir kahkahaların;

 

Merhaba dememişsen, anlamsızdır elvedaların...

 

Ne, herkesi düşünmekten kendini, ne; kendini düşünmekten herkesi unutmamalı!

 

Bilmeli; çok kısa olduğunu hayatın; hep vermek ya da hep almak için...

 

Sadece, anlatacak bir şeyleri olduğunda değil,

Söyleyecek bir şey bulamadığında da dinleyebilmeli!

 

Aklı ve kalbiyle katılabilmeli sohbetlere...

Hafızası olmalı insanın; hiç değilse, aynı hataları, aynı bahanelerle tekrarlamaması için!

 

Soruları olmalı, yanıtları bulmak için bir ömür harcayacak! Dostları olmalı, ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak!

 

Herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi;

Ama, kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin ki, hakkını verebilsin sevdiklerinin;

 

Zaman bulabilsin; Bir teşekkür, bir elveda için...

 

Yaşam dedikleri bir sınavsa eğer; Asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten;

 

Ama, herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de fark edebilmeli insan!

 

Tıpkı, her şeye sahip olamayacağı gibi...

 

Zamanın ninnisiyle, uykuda geçirmemeli hayatı...!

 

can dündar :clover:

 

umarım tarzımı beğenirsin sevgili diloş :clover:

Gönderi tarihi:

Gözlerimiz

 

Gözlerimiz

şeffaf

temiz

damlalardır.

Her damlada

demire can veren dehamızın

bir küçücük

zerresi vardır..

 

Şeffaf

temiz

damlalarıyla gözlerimiz

bir umman içinde o kadar birleşti ki,

kaynıyan suda buzu

nasıl eritirsiniz,

işte biz de

birbirimizde

öyle kaybolduk.

Yükseldi gözlerimizin şaheseri

demire can veren dehayı bulduk.

 

Şeffaf

temiz

damlalarıyla gözlerimiz,

bir umman içinde birleşmeseydi eğer,

her zerre

dağılsaydı başka bir yere,

dinamolarla türbinleri çiftleştirerek,

çelik dağları suda kof bir kelek gibi döndüremezdik..

Ve gözlerimizi yakan

gecenin ateşini

şamasız kibrit gibi söndüremezdik..

Gönderi tarihi:

sağ kolum ahum,defterime yazarak beni şereflendirdik gerçekten...bende iade-i ziyarette bulanıyım dediydim...zaten aristokraside bunu gerektirir...:P:D benim çekirdek kadar küçük dünyama ilk önce muşmula olarak girdin sonra ahududu oldun en sonundada kendini sağ kolum yapmayı becerdin..efferim gıı.. :) bu büyük sorumluluğu en başarılı şekilde yerine getireceğinden hiç şüphem yoktur... :) der ve aşağıdaki şiiri zat-ı'na armağan ederim...kendine iyi bak...sen bize lazımsın... :D

 

 

Yılların ağırlığını birden atabilsem

Hafifleyebilsem kolayca keşke

Bir minik çocuğun uçurtması olsam.

Rüzgar çıtalarımı kırarmı,direklerin tellerine takılırmıyım,

Yaramaz bir çocuğun sapanından çıkan taş

Yüreğime saplanır mı demeden.

Uçabilsem keşke...

 

Sağnak yağmurda gökyüzüne bakarak yürüyebilsem,

Çimenlerin üzerinde çıplak ayakla koşabilsem,

Karın yağdığı ilk gün çocuklar gibi neşelenebilsem,

Çarparken sokak lambasına kar tanelerini

Sıcak odamın penceresinden

Naftalin kokulu anılarımla izleyebilsem.

Ve...Buğulu camlara resim yapabilsem hala

Yüklemezdim yılların ağırlığını fersiz gözlerime

 

Yine bir gün daha devrilecek

Bugünün ağırlığı da eklenecek hamal yüreğime

Ve biten günün gün batımının hüznünü yaşayacağım yine

Bazen çok uzaklara dalıp gideceğim

Bazen yanı başımda bulacağım düşlerimi

 

Karanlık sokaklarda yürürken, adımlarımı sayacağım...

 

Nazire Balcılar

Gönderi tarihi:
Kız bütün gece güldüm kendi kendime yoksa ben delümüyüm?

o ne şüphe şikerim.. :w00t: yalnız ne derler bilirsin..delü delüyü gözünden şıp deyin anlarmış..benim seni anladığım gibi.. :wassat::grin::hug:

 

sağ kolum ahum,defterime yazarak beni şereflendirdik gerçekten...bende iade-i ziyarette bulanıyım dediydim...zaten aristokraside bunu gerektirir benim çekirdek kadar küçük dünyama ilk önce muşmula olarak girdin sonra ahududu oldun en sonundada kendini sağ kolum yapmayı becerdin..efferim gıı..bu büyük sorumluluğu en başarılı şekilde yerine getireceğinden hiç şüphem yoktur... der ve aşağıdaki şiiri zat-ı'na armağan ederim...kendine iyi bak...sen bize lazımsın... Yılların ağırlığını birden atabilsem

Hafifleyebilsem kolayca keşke

Bir minik çocuğun uçurtması olsam.

Rüzgar çıtalarımı kırarmı,direklerin tellerine takılırmıyım,

Yaramaz bir çocuğun sapanından çıkan taş

Yüreğime saplanır mı demeden.

Uçabilsem keşke...

 

Sağnak yağmurda gökyüzüne bakarak yürüyebilsem,

Çimenlerin üzerinde çıplak ayakla koşabilsem,

Karın yağdığı ilk gün çocuklar gibi neşelenebilsem,

Çarparken sokak lambasına kar tanelerini

Sıcak odamın penceresinden

Naftalin kokulu anılarımla izleyebilsem.

Ve...Buğulu camlara resim yapabilsem hala

Yüklemezdim yılların ağırlığını fersiz gözlerime

 

Yine bir gün daha devrilecek

Bugünün ağırlığı da eklenecek hamal yüreğime

Ve biten günün gün batımının hüznünü yaşayacağım yine

Bazen çok uzaklara dalıp gideceğim

Bazen yanı başımda bulacağım düşlerimi

 

Karanlık sokaklarda yürürken, adımlarımı sayacağım...

 

Nazire Balcılar

 

aristokrasi gereklerini en güzel şekilde uygulayan benim haşmetlu..eşsiz çekirdek babam.. :) ne büyük mutluluk seni buralarda görmek..havası değişmiş buraların..heryer mis gibi çekirdek kokuyor.. :lol: dün söylemesi ayıp turfanda karpuz yedik..karpuz çekirdekleri seni yere göğe koyamadılar...gerçi söz konusu sendin..söylenenler azdı bile..senin sağ kolun olmaktan duyduğum gurur hergeçen gün artmakta...bugün üzüm çekirdeklerini teftişe çıkıciim..görev başındayım anlıyacağın.. :P

 

şiir bir harika..sen ünyanın en duygusal çekirdek babasısın..bu kesin.. :flowers:

Gönderi tarihi:
selam sevgili diloş :clover: günün güzel geçiyordur umarım :clover:

 

cnetce_cicek_resimleri_7.jpg

egzorsist..sevgili arkaşım..çok teşekkür ederim..ne güzel çiçekler bunlar.. :):clover:

 

Canım buralardamısın... Bugün bende çiçek verem sana...

 

papattath3.jpg

burdayım,yes..papatya ruhlu arkadaşım.. :wub: teşekkür ederim..çiçekleri çok sevdim ama seni daha fazla.. :hug:

Gönderi tarihi:

Bende seniiiiiiiiiiiii Diloşuuuuuuuuuuuuuuummmmmmmmm :wub: ...

 

Bir üzümlü kek yaptım ki sorma, barnaklarını yirsen bacım... :lol: okuldan geleyim bir çay koyayım kuzucuklarımla beraber yiyelim... :P

 

sende gelebilsen kişke :(

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.