Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

En Tehlikeli Yalan...


BrainSlapper

Önerilen İletiler

.................

 

hiç okuma yazma bilmeyen bir insana gönderilen kuranın ilk emri oku oldu.

kuranı okumakla anlamak arasındaki farkı bilmedeğin ortada.

sende oku öğren anla yada anlamaya çalış. burayada safsatalar yazıp durma

 

Dediğin gibi, okuduğunu anlamak gerek.

Bu çok önemli işte.

Herkes okuduğunu, anladığını sanıyor.

Bu, "ben merkezci" bir düşünce.

 

"Oku" emri, bilim'i/ilim'i oku anlamında değil.

Kur'an'ı/vahiyler'i oku anlamındadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 97
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

En tehlikeli yalan bir kişiye yapılan değildir, Bir Ülkeye belki ama insanlığa yapılan yalan en tehlikeli yalandır bana göre...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tartışma konusu din mi microsoft mu anlayamadım. bu yazdıklarının hiçbir manası yok. öyle şifreli konuşup gizemli olmaya çalışman gereksiz. biraz daha ciddi davranmanı ve ****** etmemeni diliyorum

 

Zorla birazcık kafanı yaa. Allah kafa vermiş di mi? Allah'a inanıp,inanmaman değil, seni diğer canlılaran farklı kılan şeyi, aklını kullanmaman günahtır.

 

Anlayamadıysan yardımcı olayım: Konu Kuran'ın nasıl yazıldığı. Neden yüzlerce tekrar olduğu, ****** içine gerçekler sokuşturmak suretiye insanların nasıl tuzağa düşürüldüğü.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yeniden cevap.. yazık kii...

ah TANRIM haklı cıkmak zorundamıyım insanlar hakkındaki düşüncelerimden..

EN BÜYÜK YALAN GERÇEĞİ İNKAR VE YALANLAMAKTIR..bilgilerinize..

söylediğiniz gibi mutabıksak-mutabıksanız ayetlerde geçen hususlara neden onların öznesiz gerçekleşebildiğini düşünmektesiniz.. öznede neden çelişme var,eylemler kabul goruyorsa..

bazı duyguların istismar edildiğinde bahsediyorsunuz..ÖLÜM KORKUSUMU ..inanlar ölümden korkmazki ölüm yaratana götürür..

ümit hep tavsiye edilmiştir oysa dedıklerinizin aksine..yes şeytandandır diye.

doğadaki mükemmelliyet allahın oldugu kadar peygamberinde kanıtıdır..

peygamber;allahın elçisi ve dınının acıklayıcısıdır,kısa tabırle onun rahmetiidir,allah ki bu evreni kusursuzca yaratandır ve rab vardır ve doğadaki mucizeler bunu haykırıyorsa bunu ıspat edıyorlarsa-ve onun rabbin öğretilerini acıklayıcı elbette bır müjdeci vardır.. acıklayabılımısımdır umarım..

 

kimse kendini allahın herşeyi ilan etmemekte,sadece allahın elçisi oldugunu belıtmektedirve kaainat ve içindekiler allaha inanıp ibedet etsinler diye yaratılmıstır.zariyat 56.BEN CİNLERİ VE İNSANLARI ANCAK BANA KULLUK ETSİNLER DİYE YARATTIM.. LAKİN ALLAH a itaatı öğütleyen peygambere itaat te allaha itaat olarak gorulmustur.. Kim peygambere itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, biz seni onlara bekçi olarak göndermedik. nisa 80. .....

 

bu arada kompleksm bilemem ya neden kendinizi peygamberlikle kıyaslamaktasınz.oysa siz farklı kutlu ınsan farklı farkındasınız degılmii..

saygılar..

esen kalın..

 

Neresinden tutsan dökülen bir cevap... Altı çizili ve renkli yerleri yeniden oku...

Varsayımları/inançları ve gerçekleri birbirinden ayır.

Peygamberlik diye birşeyin olamayacağını iddia eden biriris peygamberlik taslar mı düşün.

Muhammede sadece bir uyarıcıdan başka birşey değilse, peygambere itata Allah'a itaat gibi görülmüştür lafı Ne demek onu düşün, dininizdeki şirk kelimesini düşün.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Neresinden tutsan dökülen bir cevap... Altı çizili ve renkli yerleri yeniden oku...

Varsayımları/inançları ve gerçekleri birbirinden ayır.

Peygamberlik diye birşeyin olamayacağını iddia eden biriris peygamberlik taslar mı düşün.

Muhammede sadece bir uyarıcıdan başka birşey değilse, peygambere itata Allah'a itaat gibi görülmüştür lafı Ne demek onu düşün, dininizdeki şirk kelimesini düşün.

 

Saygılar.

yeniden yazık.. siz anlayana kadar okuyun isterseniz... evt peygambere itaat allaha itaat olarak görülmüştür,peygamberde yalnız "allaha itaatti" söylüyorsa dikkat edin sonuç allaha itaate cıkmakta...

ben kıyasladıgınızı soyledım varsayımda olsa bile.. tasladıgınızı degıll... elbet sizin getirdiklerinizle-varsayımda olsa bile- el emin olarak adlandırılan bırının soyledıklerı bir olamaz. ömründe hiç yalan söylemediğive dinin elçisi olana kadar sevmeyeni bulunmayan,her hangi bir işte hüküm vermek zorlaştığında hakem tayin edilen bir insanda bahsediyoruz.. bilinen tanınangüvenilen... sıradan biri degğil yani bizler gibi..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dediğin gibi, okuduğunu anlamak gerek.

Bu çok önemli işte.

Herkes okuduğunu, anladığını sanıyor.

Bu, "ben merkezci" bir düşünce.

 

"Oku" emri, bilim'i/ilim'i oku anlamında değil.

Kur'an'ı/vahiyler'i oku anlamındadır.

SAYGIN BİLİMSELCİ, AKLI İLKE EDİNDİYSENİZ, DİKKAT EDİNİZ...

OKU.. YARATAN RABBİNİN ADIYLA OKU..1, 2.

Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak” dan yarattı.

3..Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.

4, 5.O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.

6, 7.Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.( ALAK1-7.)

SORULARIM VAR DİKKAT EDERSENİZ ;

1.YUKARIDA Kİ AYETLERDE BİLİM VE İLİM OKUMA DİYE BİRSEY GÖRMEKTEMİSİNİZ????????

2.OKU YARATAN RABBİNİN ADIYLA DERKEN SINIRLAMA VARMI? ELBETTE KURANIN OKUNMASI GEREKMEKTE GERÇEKLERIN ANLASILABILMESİ İÇİN..AMA SADECE KURAN OKU DİYE BİRSEY GECMEKTE Mİ??

NE OKURSAN OKU KİMYA FİZİK TIP VS.AMA ALLAHIN ADIYLA OKU YARATICININ SADECE ALLAH OLDUGUNU BİLEREK İSTEDİĞİNİ OKU.. YETERKİ ONUN ADIYLA BAŞLA..

 

3.O,İNSANI 'ALAKTAN ' YARATTI ; (ALAK;İNSANIN YARTILIŞ SAFHALARINDA DÖLLENMİŞ YUMURTA) KURAN TABİRİ, 1400 YIL ÖNCESİNDEN GELMİŞ OLMASINA RAĞMEN ÇELİŞMEKTE Mİ MODERN TIBLA?EGER BİLİMDEN YOKSUN VE AYKIRI BİR DİNSE, EN AZINDAN TIBBIN SÖYLEDİĞİNİ DEĞİLDE AYRINTI İÇERMEYEN MUALLAK BİR KELİME KULlanılması GEREKMİYORMUDU YARATMA İÇİN,ÖRNĞİN YARATILDI KELİMESİ YETERLİ OLABİILRDİ BİLİME AYKIRI BİR DİNDE...YADA BİLİMSİZ DİNDE..

 

4. KEREMİNDEN DEĞİLMİ OKUMAYI ÖĞRETMESİ KULUNA, O ÖĞRETMESE İNSAN NERDEN V ENASIL ÖĞRENECEKTİ? İLK OKUYUCU NERDEN VE NASIL ÖĞRENMİŞ,ONA ÖĞRETEN KİM? LUTFEN DOĞANIN ÖĞRETTİĞİNİ SÖYLEMEYİNİZ ODA BİLMİYO :clover: ... OKUMA OLMADAN İLİMDEN FENDEN BAHSEDEBILIRMIYDIK?

 

5.KALEMLE YAZMAYI ÖĞRETEN ,BİLMEDİĞİNİ ÖĞRETEN DİNİN NERESİNDE BİLİM DÜŞMANLIĞI,

İNSANLAR KALEMLE YAZMAYI NERDEN ÖĞRENDİLER,EĞER ÖĞRETEN OLMASA NASIL ÖĞRENEBİLECEKLERDİ? BUNUN İÇİN OKULA YOLLAMADILARMI BİZLERİ MUHTEREM AİLELERİMİZ,İLK ÖĞRETMEN KİM VE İLK ÖĞRETMENE ÖĞRETN KİM?İLK YAZICI KİM VE NASIL ÖĞRENDİ?

İNSAN BİLİMİ AKLIYLA NASIL BULUR.ONA O AKLI VEREN KİM? BUNLARI KENDİNDEN BULMAMIŞKEN

KENDİNİ NASIL YETERLİ GÖRÜR?

 

BİLİM DİYE BİRSEYİN OLDUGUNU FARKETTIREN KİM?İLK FARKEDENE FARK ETTİREN KİM?

BİLİM AKLIN KANITIYSA, AKLI VEREN KİM, İNSANI ESER YAPAN KİM?

AKIL GÖRÜNÜLEMEZKEN ONU KANITLI KILAN KİM ? İNSANMI? İNSAN SADECE AKLA MI DELİLDİR?

SORULARIM UZAR GİDER AMA YETERLİ KALSIN CEVAPLARINIZI BEKLEYİŞİMLE..

SORULARIM ZATINIZDA TÜM HEM FİKİR ARKADAŞLARINIZADADIR..

SAYGILAR SAYGINLARA..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsan düşünüyor..

1400 yıl öce yazılan ve yaratıcı tarafından yazıldığı söylenen Kur'an (ki bu yaratıcı tarafından her yıl gönderilmelidir. Yoksa gelişmelere cevap veremez durumda kalabilir veye geleşmeler çerçevesinde anlamını yitirir..) nasıl oluyorda bugünkü gelişen moderniteye cevap veremiyor..

Bence esas problem insanların güçzüzlüğünde..

Çaresizliğinde...

İnanan toplumların genel yapısına baktığınızda tamamıyle feodal, benklentili, kendi gücünün farkında bile olamayan, bitap ve kendine koruyucu aramak zorunda kalan yeteneksiz bir insanın beklentilerinden başka birşey değildir inanç.

Böyle olunca da insanın hep isteyen, özleyen ve kaderci yapısına razı olan bir düşünce biçimin gerçekte kendi çıkarlarını düşünen, bu dünya niğmetlerinden faydalanamamayı öbür (ertelenmiş) dünyada arayan bir canlıdan başka birşey değildir..

Çünkü İnsan olabilmenin esamesinde sınırsız gelişme ve ilerleme vardır...

Bu engellenemez...

Ne yazıkkı gelişen emperlalist oluşumlar karşısında ve emperyalizmin dini çok kiyi kullanmasından olsa gerek problemlerin çözümü bile hala nedensiz, sorgusuz, suhalsiz allahın takdirine bırakılır..,

İnsanoğlu için acının ta kendisi değilde nedir bu sisce....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsan düşünüyor..

1400 yıl öce yazılan ve yaratıcı tarafından yazıldığı söylenen Kur'an (ki bu yaratıcı tarafından her yıl gönderilmelidir. Yoksa gelişmelere cevap veremez durumda kalabilir veye geleşmeler çerçevesinde anlamını yitirir..) nasıl oluyorda bugünkü gelişen moderniteye cevap veremiyor..

Bence esas problem insanların güçzüzlüğünde..

Çaresizliğinde...

İnanan toplumların genel yapısına baktığınızda tamamıyle feodal, benklentili, kendi gücünün farkında bile olamayan, bitap ve kendine koruyucu aramak zorunda kalan yeteneksiz bir insanın beklentilerinden başka birşey değildir inanç.

Böyle olunca da insanın hep isteyen, özleyen ve kaderci yapısına razı olan bir düşünce biçimin gerçekte kendi çıkarlarını düşünen, bu dünya niğmetlerinden faydalanamamayı öbür (ertelenmiş) dünyada arayan bir canlıdan başka birşey değildir..

Çünkü İnsan olabilmenin esamesinde sınırsız gelişme ve ilerleme vardır...

Bu engellenemez...

Ne yazıkkı gelişen emperlalist oluşumlar karşısında ve emperyalizmin dini çok kiyi kullanmasından olsa gerek problemlerin çözümü bile hala nedensiz, sorgusuz, suhalsiz allahın takdirine bırakılır..,

İnsanoğlu için acının ta kendisi değilde nedir bu sisce....

BEN CEVAP BEKLERKEN SORULAR GELMEKTE GİBİ GİBİ...,

MODERNİZMDEN BAHSETMEMEKTEYİM BİLİMDEN FENDEN BAHSETMEKTEYİM.. YENİLEŞEN YAŞAM STİLİ BU AKILDAN COK BİR KULTUREL BİR DEĞİŞİM SÜRECİDR OYSA ZAMNA İHTİYAC OLAN,YAŞAM STİLLERİNİN DEĞİŞMESİ YENİELENMESİ COK OLAĞAN ZEVKLERLEDE ALAKALI..VE BUNDA KURANIN VEREMEYECEK BİR CEVABI YOK.. KURANDA ASLINDA HERCAGDA AYNI KALMASIYLA MODERNİZME ORNEKTIR..HER CAGDA YENİLENEN BİR KURAN AMA İNSANLARIN AKSINE ZEVKLERE GORE DEGILDE BILIME GORE.. BİLİMLERDEKİ İNCELİK aydınlanınca KURANDA Kİ GERCEKLER YENIDEN ORTAYA CIKMAKTA.. MUCIZEDE BURDA OLSA GEREK..HERYIL DÜŞÜNCESİ DEĞİŞEN BİR TANRI DEGILDE,DÜŞÜNCESİ YILLAR GECTIKCE DAHA IYI KAVRANABILEN BİR ALLAH..

EVT İNSAAN GÜÇSÜZDÜR AMA ONDA İSTERSE GÜCÜNÜ CIKARTABILEEK VE ALLAHIN IZNIYLE HERSEYI YAPABILECEK GUCE SAHIPTIR,DEĞİLMİDİRKİ AKLIYLA DOGRU YOLU VE GERCEKLERİ BULAN.. CARESIZLIĞINE AKIL VERILMIŞTIR VEBU ONU GUCLU KILSADA YETERLI DEGILDIR TEK BASINA..

 

OYSA düşüncenizin aksıne İNANÇ SİLMEKTEDİR BEKLENTİLERİ,KORUYUCULARI,KORKULARI İNSANDAN VE TOPLUMDAN GELEN..İNANC SADECE YARATICIDAN BEKLMEYI ONGORUR ÇALIŞMAK ŞARTIYLA.... KADER,İNSANIN İSTEMESİYLE DEĞİŞTİRELECEĞİ MUJDESILE ISRARCILIĞA YÖNELTMETE İNSANLARI OYSA.. BANA ÖĞRETİLENLERSE YOLDA OTURUP BAĞIRMAZ VE AĞLAMZSAN YÜRÜMEYE ÇALISIRSAN KOŞABILIRSIN,AMA YOLDA PİNEKLEYİP BEKLERSEN BEKLETİLİRSİN..

SINAVLARI DUAYLA KAZANMIŞIMDIR AMA SINAVLARA GECELERİ CALISARAK GIRMISIMDIR..

ÖTELERİ YER KAZANMAKİÇİN DEĞİLDE DÜNYAMI KAZANDIGIMIN GÖSTEGESİ OLARAK BEKLEMEKTEYIM ELBET.. VE ORASI CALIŞMA YERI DEGILDIR DUNYAYI DUNYADA KAZANARAK GETİRMEK NİYETİM... DÜNYAMI KAZANMAKSA BANA;YILMAMAKTIR KENDİMDENVE YILDIRMAMAKTIR INSANLARI KENDIMDEN.. VE TABIKI ALLAH TAN..

BAZEN SORMAKTAYIM,ACABA PASIF ,APTAL YAHUT DİNİ KULLANAN İNSANLARMI UZAK TUTTULAR İNSANLARI ALLAHTAN,AMA BU APTALLARIN VARLIĞI ,ALLAHIN VARLIĞINA GÖLGE DÜŞÜRMEZKİ.. OYSA ÖNCE ÇABA..HİÇ ÖLMEYECEKMİŞ GİBİ DÜNYA İÇİN,YARIN ÖLECEKMİŞ GİBİ AHİRET İÇİN ÇALIŞIN hz.peygamber s.a.v.bu yeterli bir öğreti değilmidir,dünya ahiret haytını dengelemek için..

önceki sorularım cavap beklentisini korumakta..

saygılar saygınlara

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SAYGIN BİLİMSELCİ, AKLI İLKE EDİNDİYSENİZ, DİKKAT EDİNİZ...

OKU.. YARATAN RABBİNİN ADIYLA OKU..1, 2.

Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak” dan yarattı.

3..Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.

4, 5.O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.

6, 7.Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.( ALAK1-7.)

SORULARIM VAR DİKKAT EDERSENİZ ;

 

Sayın wirschaft,

 

Aklı ilke edindiğim bir gerçek.

Ancak sizlerle farkımız var.

Biz bilim görüşlüler, "nesne kaynaklı akıl"ı ilke edinmişizdir.

 

Yani şu demek;

Soyut kavramlar, madde kaynaklı (ispatlı) olmadığından geçersizdir bizler için.

Sorularınıza alıntılarla çok açık ve net cevap vermeye çalışacağım kabul ederseniz.

 

1.YUKARIDA Kİ AYETLERDE BİLİM VE İLİM OKUMA DİYE BİRSEY GÖRMEKTEMİSİNİZ????????

2.OKU YARATAN RABBİNİN ADIYLA DERKEN SINIRLAMA VARMI? ELBETTE KURANIN OKUNMASI GEREKMEKTE GERÇEKLERIN ANLASILABILMESİ İÇİN..AMA SADECE KURAN OKU DİYE BİRSEY GECMEKTE Mİ??

NE OKURSAN OKU KİMYA FİZİK TIP VS.AMA ALLAHIN ADIYLA OKU YARATICININ SADECE ALLAH OLDUGUNU BİLEREK İSTEDİĞİNİ OKU.. YETERKİ ONUN ADIYLA BAŞLA..

 

Ayetlerde, bilim/ilim oku diye bir şey göreMEmekteyim.

Netlik içermesi gerekli bir kaynak (Kur'an), yüzlerce aynı kelimeleri, tekrar yaparak deyişleri kabartmak yerine, bilim/ilm kelimesini koyabilirdi.

Biz insanlar özümüz gereği, hep açıklık isteyen varlıklarız.

Gizemli/muğlak olmak doğruluk ilkelerinde yoktur.

İddia ediyorumki 4-5 inci ayetler "kalemle yazmayı ve bilmediğini öğretendir" derken yine buyrukları kastediyor.

Zira "öğrenilip, yazılması istenilen"in geneli, Araplar'ın yerel kültürleri ve o nesnelliğin üzerine getirilmiş buyruklar.

"Allah'ın adı ile oku" buyruğu sadece "benim buyruklarımı oku" anlamına açık bir örnek değilmi ?

Doğru buyruk, "tüm insanlığın ilim'ini oku" değilmidir ? Seçici akıl neden verilmiştir ?

 

3.O,İNSANI 'ALAKTAN ' YARATTI ; (ALAK;İNSANIN YARTILIŞ SAFHALARINDA DÖLLENMİŞ YUMURTA) KURAN TABİRİ, 1400 YIL ÖNCESİNDEN GELMİŞ OLMASINA RAĞMEN ÇELİŞMEKTE Mİ MODERN TIBLA?EGER BİLİMDEN YOKSUN VE AYKIRI BİR DİNSE, EN AZINDAN TIBBIN SÖYLEDİĞİNİ DEĞİLDE AYRINTI İÇERMEYEN MUALLAK BİR KELİME KULlanılması GEREKMİYORMUDU YARATMA İÇİN,ÖRNĞİN YARATILDI KELİMESİ YETERLİ OLABİILRDİ BİLİME AYKIRI BİR DİNDE...YADA BİLİMSİZ DİNDE..

 

Bu konuda, buraya yazılamayacak kadar çok, ayet tekrarları vardır.

Özü, biz sizi topraktan, sonra sudan ve alak'tan (sperm) yarattıktır.

Bunlar, daha önceki medeniyetlerden gelen çok basit, insan ve canlı oluşumu için "genel" bilgilerdir.

Diyalektik bilimde bilgiler, birbirinin devamı ve gelişimidir.

 

4. KEREMİNDEN DEĞİLMİ OKUMAYI ÖĞRETMESİ KULUNA, O ÖĞRETMESE İNSAN NERDEN V ENASIL ÖĞRENECEKTİ? İLK OKUYUCU NERDEN VE NASIL ÖĞRENMİŞ,ONA ÖĞRETEN KİM? LUTFEN DOĞANIN ÖĞRETTİĞİNİ SÖYLEMEYİNİZ ODA BİLMİYO :clover: ... OKUMA OLMADAN İLİMDEN FENDEN BAHSEDEBILIRMIYDIK?

 

Bir koruyucu ve yaratan'a sığınma gereği duyan toplum, putlara, tanrıya ve Allah'a "bana, aklı ve düşünceyi sen verdin" der.

Bu bilgi de tarihten gelmiş inançsal olarak kopyalanmış bir bilgidir.

Arap kültürü öncesi ve sonrası, tüm toplumların inanç disiplinleri bilgilerinden birisidir.

Söylediğin gibi, doğa insana bilgileri öğretmiyor.

Ancak, doğa öğrenilmesi gereken bir kaynak.

İnsanlık, madde olan beyinin ürünü olan akılla, irdeleyerek çözümleyerek doğayı öğreniyor.

Basit izahla beyin, insanın organı olan bir maddedir ve düşünce üretir.

Tıpkı bazı canlıların elektrik üretmesi ve mıknatısın "akı" üretmesi gibi.

Maddeler bu özelliklerini, doğada var olabilme savaşımından, milyonlarca yılda evrilerek kazanmışlardır.

 

 

5.KALEMLE YAZMAYI ÖĞRETEN ,BİLMEDİĞİNİ ÖĞRETEN DİNİN NERESİNDE BİLİM DÜŞMANLIĞI,

İNSANLAR KALEMLE YAZMAYI NERDEN ÖĞRENDİLER,EĞER ÖĞRETEN OLMASA NASIL ÖĞRENEBİLECEKLERDİ? BUNUN İÇİN OKULA YOLLAMADILARMI BİZLERİ MUHTEREM AİLELERİMİZ,İLK ÖĞRETMEN KİM VE İLK ÖĞRETMENE ÖĞRETN KİM?İLK YAZICI KİM VE NASIL ÖĞRENDİ?

İNSAN BİLİMİ AKLIYLA NASIL BULUR.ONA O AKLI VEREN KİM? BUNLARI KENDİNDEN BULMAMIŞKEN

KENDİNİ NASIL YETERLİ GÖRÜR?

 

BİLİM DİYE BİRSEYİN OLDUGUNU FARKETTIREN KİM?İLK FARKEDENE FARK ETTİREN KİM?

BİLİM AKLIN KANITIYSA, AKLI VEREN KİM, İNSANI ESER YAPAN KİM?

AKIL GÖRÜNÜLEMEZKEN ONU KANITLI KILAN KİM ? İNSANMI? İNSAN SADECE AKLA MI DELİLDİR?

SORULARIM UZAR GİDER AMA YETERLİ KALSIN CEVAPLARINIZI BEKLEYİŞİMLE..

SORULARIM ZATINIZDA TÜM HEM FİKİR ARKADAŞLARINIZADADIR..

SAYGILAR SAYGINLARA..

 

Tüm inançlar, kendilerini güncelleyemedikleri, zamanın kuralları/bilgileri ile kaldıkları için, zaten bilimsel gelişmeye engeldirler.

Bu engeller, sosyal yaşam kurallarında daha çok görülmektedir.

İnancına göre "akıl'ı Allah yaratmıştır" diyebilirsin ancak öğretende "o" diyemezsin.

İnsanlar öğretileri biribirlerinden, o "birileri"de doğayla yaşam kavgasından öğrenmiştir.

Kimisi mücadeleyi kaybetmiş, tanrıya yada bazı uyanıkların tanrısal hükümlerine(!) sığınmış, kimiside mücadele sonucu, bularak/bilerek doğaya galip gelmiştir.

Sizler, Allah, Tanrı, yada put'ların yarattığını sandığınız, görünemeyen, ancak varlığı bilimsel deneylerle ispatlanan, onlarca maddenin çeşitli ürününlerinden bahsediyorsunuz.

Bunlar geçmişin teolojik inançlardır.

Güncel, bilimsel bilgiler değildirler.

 

Selamlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın wirschaft,

 

Aklı ilke edindiğim bir gerçek.

Ancak sizlerle farkımız var.

Biz bilim görüşlüler, "nesne kaynaklı akıl"ı ilke edinmişizdir.

 

Yani şu demek;

Soyut kavramlar, madde kaynaklı (ispatlı) olmadığından geçersizdir bizler için.

Sorularınıza alıntılarla çok açık ve net cevap vermeye çalışacağım kabul ederseniz.

Ayetlerde, bilim/ilim oku diye bir şey göreMEmekteyim.

Netlik içermesi gerekli bir kaynak (Kur'an), yüzlerce aynı kelimeleri, tekrar yaparak deyişleri kabartmak yerine, bilim/ilm kelimesini koyabilirdi.

Biz insanlar özümüz gereği, hep açıklık isteyen varlıklarız.

Gizemli/muğlak olmak doğruluk ilkelerinde yoktur.

İddia ediyorumki 4-5 inci ayetler "kalemle yazmayı ve bilmediğini öğretendir" derken yine buyrukları kastediyor.

Zira "öğrenilip, yazılması istenilen"in geneli, Araplar'ın yerel kültürleri ve o nesnelliğin üzerine getirilmiş buyruklar.

"Allah'ın adı ile oku" buyruğu sadece "benim buyruklarımı oku" anlamına açık bir örnek değilmi ?

Doğru buyruk, "tüm insanlığın ilim'ini oku" değilmidir ? Seçici akıl neden verilmiştir ?

Bu konuda, buraya yazılamayacak kadar çok, ayet tekrarları vardır.

.Özü, biz sizi topraktan, sonra sudan ve alak'tan (sperm) yarattıktır

Bunlar, daha önceki medeniyetlerden gelen çok basit, insan ve canlı oluşumu için "genel" bilgilerdir.

Diyalektik bilimde bilgiler, birbirinin devamı ve gelişimidir.

Bir koruyucu ve yaratan'a sığınma gereği duyan toplum, putlara, tanrıya ve Allah'a "bana, aklı ve düşünceyi sen verdin" der.

Bu bilgi de tarihten gelmiş inançsal olarak kopyalanmış bir bilgidir.

Arap kültürü öncesi ve sonrası, tüm toplumların inanç disiplinleri bilgilerinden birisidir.

Söylediğin gibi, doğa insana bilgileri öğretmiyor.

Ancak, doğa öğrenilmesi gereken bir kaynak.

İnsanlık, madde olan beyinin ürünü olan akılla, irdeleyerek çözümleyerek doğayı öğreniyor.

Basit izahla beyin, insanın organı olan bir maddedir ve düşünce üretir.

Tıpkı bazı canlıların elektrik üretmesi ve mıknatısın "akı" üretmesi gibi.

Maddeler bu özelliklerini, doğada var olabilme savaşımından, milyonlarca yılda evrilerek kazanmışlardır.

Tüm inançlar, kendilerini güncelleyemedikleri, zamanın kuralları/bilgileri ile kaldıkları için, zaten bilimsel gelişmeye engeldirler.

Bu engeller, sosyal yaşam kurallarında daha çok görülmektedir.

İnancına göre "akıl'ı Allah yaratmıştır" diyebilirsin ancak öğretende "o" diyemezsin.

İnsanlar öğretileri biribirlerinden, o "birileri"de doğayla yaşam kavgasından öğrenmiştir.

Kimisi mücadeleyi kaybetmiş, tanrıya yada bazı uyanıkların tanrısal hükümlerine(!) sığınmış, kimiside mücadele sonucu, bularak/bilerek doğaya galip gelmiştir.

Sizler, Allah, Tanrı, yada put'ların yarattığını sandığınız, görünemeyen, ancak varlığı bilimsel deneylerle ispatlanan, onlarca maddenin çeşitli ürününlerinden bahsediyorsunuz.

Bunlar geçmişin teolojik inançlardır.

Güncel, bilimsel bilgiler değildirler.

 

Selamlar.

 

TEŞEKKÜRLER soruları dikkate aldığınız için ama kanıtlı yanıtlar almış değilim...

""nesne kaynaklı akıl" demektesiniz aklın kendisini ispatta dahi soyuta muhtactır..aklın kendısısini nesnel olarak ispat edmıyoruz oysa,ele alınır, gözle görülür bişey değildir ve nesnellikle asla ispat edilemez..budurumda sizin fikrinize göre aklı da inkar etmeliyiz zira akıl nesnellikle ispat edilemez.. nesnel ispat edilemeyen şeyler yok yada ütopyaysa "AKIL" en başta gelirr.

 

bilim/ilim okudu diye birsey görememek "OKUMA" diye birşey gördüğümüz anlamına gelemz ve ben islamın bilim /ilim karşıtı olmadığını söyemekteyim,çatışmamaktalar..islam ve pozitif bilimler düşman değillerdir aksine tavsiye edilen alanlar olmuştur.. ilim çinde dahi olsa gidip alınız diye öğretisi olan bir peygamberin dinine göre konuşmaktayım tabiki diğer dinleri bilemem..

OKU" emrinde anladığınız tek doğru nokta onun benim ayetlerimi oku,emrimi oku kısmıdır,lakin devamını görmemektesiniz.. oku;genel bir kavram sınırsız..ama siizn dediğiniz gibi sadece bilim ve ilimlede -böyle bir kelime kullanılsa- sınırlanmış olsa sosyal bilimleri okuyamayacaktık oysa böylebir sınırlandırmanın yapılmamış olması insanı özgür irade sahibi kılıp ne istiyorsa onu okumasını tavsiye etmektedir..

tek bir şartla onun adıyla oku,onu görerek oku,ona inanrak yani 3gün sonra kendini yeterli bulup sana bunları öğrenme isteği ve gerekliği vereni unutarak değil.

Garibtir insan okuyarak hem bilim ilim sahibi olup saygın bir insan olurken aynı zaman da tanrısal duygulara kapılan zavallı da olabiliyor..azabiliyor yani ayette gectiği gibi, okumak insanı bilgili kılarken kendini beğenmişte kılabiliyor kendinden iyi bileni mükemmeli olmayanı da düşündürebiliyoor yazıkki. bu bilindiği için yaratıcı tarafından ön uyarı yapılıyor..

bak seni yarattım okumayı yazmayı bilmediğni öğrettim, benım adımı sana bunları öğreteni untma yoksa sana yazık olur.. insanlardan kendini üstün görmeye hatta bana denk görmeye başlarsın bilginle sadece zehir sacarsın dikkat et banım adımla oku, ve insan eger yaratıcısının adıyla okursa ilaçlar bulur şifasız hastalıklara ama onun adıyla okumazsa atom atar güzelim dünyaya..

 

Özü, biz sizi topraktan, sonra sudan ve alak'tan (sperm) yarattıktır"""" yazmışsınızki alak sperm değildir.

bilime aykırı yazmamak gerek değilmi? alak,döllenmiş,aşılanmış yumuta demektir ki kuranda da böyle geçer.kısaca bilgilerinize sunayım;

1. Merhale: Topraktan Yaratılma

2.Merhale: “Nutfe-Sperma”

Ey insanlar, eğer öldükten sonra dirilmekten kuşkuda iseniz, (bilin ki) biz sizi (önce) topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan, sonra yaratılışı belli belirsiz bir

çiğnem et parçasından yarattık ki, size (kudretimizi) açıkça gösterelim. Dilediğimizi, belirtilmiş bir vakte kadar rahimde tutuyoruz, sonra sizi bir bebek olarak çıkarıyoruz." [247]hacc 22/5

Kuran’da zikri geçen, karışık spermanın gerçekleşmesi şöyle olmaktadır. Meni'nin içinde sayılamayacak kadar çok sayıda bulunan hayvancıklardan yalnız birinin yumurtaya döllenmesi Allah tarafından takdir edilmiştir. İlkah olduktan sonra, iki ayrı cisim birleşince bölünme sonunda 46 kromozom ihtiva eden bir hücre meydana gelir. İşte bu hücre. döllenmiş Yumurta veya Kur 'an 'in deyimiyle “Nutfetin Emşac” modern ilmin tabiriyle sperma ile yumurtanın birleşimi (zigot-tozoid) den meydana gelen bir adlandırmadır. [251]

(251 Muhammed Ali el-Bar, Halku'l-İnsan Beyne't-Tıbbi vel-Kur'an, s.133, B.6, Suüd 1986; Bazı yorumcular "Nutefetun emşaç" 'ı, testiküller, sperma keseleri, prostat ve *********** yolarmm salgıladığı ifrazattan oluşan meni şeklinde açıklamışlardır. Maurice Bucaılle, Kitab-ı Mukaddes Kur'an ve Bilim, s.299, Trc. Suad Yıldırm, İzmir 1981)

 

3- "Doğrusu O yarattı, iki çifti; erkeği de, dişiyi de. Atıldığında meniden. [256]

 

Bu ayette nutfe ve meni ikisi de geçmektedir. Ayette geçen dökülen meni, “İza Tümna” erkeğin nutfesidir.

 

Ananın yumurtası hep dişilik işareti verdiğinden, Yüce Allah'ın iradesiyle ceninin cinsiyetini kız veya erkek oluşunu tayin eden meni hayvancıklarıdır. Çünkü meni hayvancıklarının kimi erkek kimi de dişi işareti taşımaktadır..

SORUU;14. ASIRDA KİM NASIL BİLEBİLİRDİ? çocugun cinsiyetinin babadan mı anneden mi kaynaklandığını? bu halkın bildiği basit bilimse kadın kız doğurduğunda neden sorumlusu görülüp aşağılanmaktaydı..ki hala günümz toplumu bundan bıhaberdır ve kız doğunca nebiçim çocuk doğurdun diye babadan veya cevreden kadına baskılar yapılmıyormu,sayet bılınen bır bilgi olsaydı ınsanlar babaya sorardı en azından oyledgılmi? :sweatingbullets:

3.Merhale Alaka ;Alaka, (karışık) nutfe oluşumundan sonra meydana gelen safhadır. Karışık nutfenin (döllenmiş yumurtanın) rahme asılması (dut meyvası şeklini almaşı) ile başlar, Mudğa (Çiğnemik et) diye adlandırılan bedenin kütlesel olarak ortaya çıkmasıyla sona erer. [257]

Yumurtanın döllenmesiyle beraber arka arkaya bölünmeler başlar. Yumurta kırk saat zarfında dörde, seksen saatte otuz ikiye bölünür. Beş gün geçmeden "dut meyvası" kadar olur. Bu konuma “Morulla” ismi verilir. Sonra o kürenin içi bir sıvı ile dolar. Bu küreye de “Blastula” diye isim verilir. Bu sırada ana kürenin hücreleri dış tabaka ve iç tabaka diye adlandırılan iki tabakaya ayrılır.

 

Dış Tabaka “Ğayri Muhallaka” Kemirici ve besleyici hücrelerden meydana gelir. Ana

küre, rahme varır varmaz orada tutunur, rahim çeperine asılır, rahim hücrelerini kemirmeye başlar. Alaka, genelde rahmin arka kısmına özellikle üst yarısına asılır. Zira ceninin gelişmesi için en uygun yer burasıdır. Bu arada rahim, bu bölgede daha fazla kan salarak zar tabakasını kalınlaştırmak ve kan kesecikleri için hazırlıklar yapar.

 

İç Tabaka “Muhallaka” Yüce Allah, cenini ve cenini kaplayan zarları bu tabakadan

 

yaratır, ilk bakışta yuvarlak, yassı bir cisme benzeyen cenin levhası bu tabakadan oluşur. Sonra bu yassı yuvarlak görünüm uzayarak armut şeklini alır. Döllenmeden beş-yedi gün sonra ana küre rahim duvarına yerleşir. Kürenin dış tabakasındaki hücreler, rahim duvarındaki hücreleri kemirmeye ve gıdasını rahimden almaya başlar. Bu hücreler direkt olarak rahmin kan kesecikleri ile temas kurar, onlardan kendine ve cenine gerekli gıdaları alır.

 

Ancak TIB ile kanıtlanbılen bu bılgılerın basıt halk bılgısı oldğuna varabılrmıyz!!!!!!

 

ve tabii benim sorum ilk okuyucu,ılk yazcı ve nasıl öğrendiklerıydi,

"""Diyalektik bilimde bilgiler, birbirinin devamı ve gelişimidir.""" demektesiniz oysa ben gelişim ve devam aşamasını sormuyorm,ilk balangıcı sormaktayım edınılen bılgılerın nasıl edınıldıgını,aklın kullanılmasını öğreteni suruyom..

saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gerçek/maddi doğrularla insanlar, konuşan kişinin doğru söylediğine şartlandırılır.

 

Sonra muğlak konular piyasaya sürülür. İnsanın henüz cevap bulamadığı, kimsenin ne evet ne de hayır diyebileceği, Tanrı, cennet, cehennem gibi husular sokuşturulur. Bu yapılırken de insanların en doğal duyguları istismar edilir. Nedir bu duygular. Ölüm korkusu ve umut.

 

Böylece, insanların çözüm bulamadığı tek ezeli korkuları olan ölüm hatırlatılır, öte yandan da umut duygusu depreştirilir. Hayat tatlıdır. Ölüm ise kaçınılmazdır. İnsanlığın bugüne kadar kurduğu en tatlı düş ölümden sonra da yaşamaktır.

 

Gerçeklerle zemin sağlamlaştırıldıktan, Korkular ve umutlar depreştirildikten sonra, palavralar piyasaya sürülür.

 

Allah beni peygamber yaptı!

Peygamber önce Allah (cc)'ın O (sav)'nu seçtigini belirtmiştir.Sonra davetine başlamıştır.İlk inen ayetlere dikkat et bakalım orda nelerden bahsediyor....Dogadaki mükemmeliyet mi? yoksa başka şeyler mi? ..bekliyorum cevabını..............

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

4. KEREMİNDEN DEĞİLMİ OKUMAYI ÖĞRETMESİ KULUNA, O ÖĞRETMESE İNSAN NERDEN V ENASIL ÖĞRENECEKTİ? İLK OKUYUCU NERDEN VE NASIL ÖĞRENMİŞ,ONA ÖĞRETEN KİM? LUTFEN DOĞANIN ÖĞRETTİĞİNİ SÖYLEMEYİNİZ ODA BİLMİYO :clover: ... OKUMA OLMADAN İLİMDEN FENDEN BAHSEDEBILIRMIYDIK?

 

5.KALEMLE YAZMAYI ÖĞRETEN ,BİLMEDİĞİNİ ÖĞRETEN DİNİN NERESİNDE BİLİM DÜŞMANLIĞI,

İNSANLAR KALEMLE YAZMAYI NERDEN ÖĞRENDİLER,EĞER ÖĞRETEN OLMASA NASIL ÖĞRENEBİLECEKLERDİ? BUNUN İÇİN OKULA YOLLAMADILARMI BİZLERİ MUHTEREM AİLELERİMİZ,İLK ÖĞRETMEN KİM VE İLK ÖĞRETMENE ÖĞRETN KİM?İLK YAZICI KİM VE NASIL ÖĞRENDİ?

İNSAN BİLİMİ AKLIYLA NASIL BULUR.ONA O AKLI VEREN KİM? BUNLARI KENDİNDEN BULMAMIŞKEN

KENDİNİ NASIL YETERLİ GÖRÜR?

 

 

Bu kadar tarihle,arkeoloji ile çelişen laflar etmeyiniz.

 

İnsan'ın aklı var, merak eder. Yerde ayak izi görür, konuşmayı bilmiyorsa o ayak izinin benzerini yapar yere, kuma, duvara, taşa... yazma böyle başladı, okuma da böyle..

 

Kuran piyasaya sürüldüğünden binlerce yıl önce insanlar yazı adı verdikleri, konuşma dilini başkaları tarafından anlaşılmasını sağlayabilecek şekillerle kayda geçirmesini öğrenmişler ve bunları stabndardize etmeye başlamışlardı.

 

BİLİM DİYE BİRSEYİN OLDUGUNU FARKETTIREN KİM?İLK FARKEDENE FARK ETTİREN KİM?

BİLİM AKLIN KANITIYSA, AKLI VEREN KİM, İNSANI ESER YAPAN KİM?

AKIL GÖRÜNÜLEMEZKEN ONU KANITLI KILAN KİM ? İNSANMI? İNSAN SADECE AKLA MI DELİLDİR?

SORULARIM UZAR GİDER AMA YETERLİ KALSIN CEVAPLARINIZI BEKLEYİŞİMLE..

SORULARIM ZATINIZDA TÜM HEM FİKİR ARKADAŞLARINIZADADIR..

SAYGILAR SAYGINLARA..

 

Bu söylediklerin Kuran veya Muhammed'le ilgili hiçbirşeyi kanıtlamaz. Ayrıca kurandaki taktiği uygulamaya kalkıyorsun. Cevabı bilinmeyen soruları tekrarlamak, o cevabı bildiğini iddia eden kişinin iddialarını haklı çıkarmaz.

 

İnsan bu "ilk" in cevabını bulmaya çalışıyor. Arıyor. Başlangıç nasıl oldu, neden oldu bilmiyor, bilemiyor henüz. Onu da bulacak birgün.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peygamber önce Allah (cc)'ın O (sav)'nu seçtigini belirtmiştir.Sonra davetine başlamıştır.İlk inen ayetlere dikkat et bakalım orda nelerden bahsediyor....Dogadaki mükemmeliyet mi? yoksa başka şeyler mi? ..bekliyorum cevabını..............

 

Allah varsa bile, kanıtı yoktur, kimseyi peygamber/aracı seçmemiştir. Muhammed "beni allah seçti" diye ortaya çıkmıştır.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hiç bir tartışmanın yönteminde saygısızlık yoktur... Öncelikle Ahlaki değildir... Önce karşınızdaki insanın değerlerine saygı duymayı bilmelisiniz... Diğer konularda "Saygılı" olmaktan ve "Tartışma" adabından bahsednen insanların, bu konuyu açıp hemde hitap ettikleri insanların inançlarını küçümsemeleri tamamen paylaşım sürecimizin etiğine aykırıdır... İnanmayabilirsiniz, inanmamakta yerden göğe kadar haklı da olabilirsiniz ancak bu size inananların inançlarıyla yani buradaki muhataplarının hissettikleri ile dalga geçme hakkını vermez. Şimdi yaptığınız şey bir oyun, yani siz yada bir başkası bill Gates tarafında mail falan fistan almamakta... Aklınızca inançlara vurmaktasınız... Ama bakın, yaptığınız şey hiç etik değil ve destekleyen arkadaşlarında en azında dürüst olmalarını isterdim... Bakın inanmak, sizin sandığınız gibi havadan kapılmış bişey değildir pek... Her insan bir sorgulama sürecinden geçer ve ancak ondan sonra kabullenir bir şeyleri. Kibirlendiğiniz gibi bir tek siz değilsiniz aklını ve düşünme yeteneğini kullanan insanlar... Her insan düşünebilir ve en azından sizin kadar doğu tesbitlerde bulunabilir... Tespitlerinizin doğru yada yanlış olduğunu söylemiyorum ancak çok daha etik ve yakışır bir şekilde yapabilirdiniz eleştirilerinizi... O zaman gözümde çok daha güzel bir yerde olurdunuz... Adab olmadıkça bildikleriniz para etmez. İnsanların düşüncelrine, inançlarına ve bilgilerine saygını olmadıkça, isterseniz dünyanın en zeki insanı olun, zerre kadar değeriniz olmaz... Umarım bakış açınız daha İnsani bir şekle bürünür... Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gerçeklerle zemin sağlamlaştırıldıktan, Korkular ve umutlar depreştirildikten sonra, palavralar piyasaya sürülür.

 

Allah beni peygamber yaptı!

Yani sizin bu söylediklerinizin gerçekle ilgisi yok. (eger ben yanlış anlamamışsam) Bütün Peygamberlerin ilk sözleri ; Allah tarafından seçildigini insanlara söylemektir....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hiç bir tartışmanın yönteminde saygısızlık yoktur... Öncelikle Ahlaki değildir... Önce karşınızdaki insanın değerlerine saygı duymayı bilmelisiniz... Diğer konularda "Saygılı" olmaktan ve "Tartışma" adabından bahsednen insanların, bu konuyu açıp hemde hitap ettikleri insanların inançlarını küçümsemeleri tamamen paylaşım sürecimizin etiğine aykırıdır... İnanmayabilirsiniz, inanmamakta yerden göğe kadar haklı da olabilirsiniz ancak bu size inananların inançlarıyla yani buradaki muhataplarının hissettikleri ile dalga geçme hakkını vermez. Şimdi yaptığınız şey bir oyun, yani siz yada bir başkası bill Gates tarafında mail falan fistan almamakta... Aklınızca inançlara vurmaktasınız... Ama bakın, yaptığınız şey hiç etik değil ve destekleyen arkadaşlarında en azında dürüst olmalarını isterdim... Bakın inanmak, sizin sandığınız gibi havadan kapılmış bişey değildir pek... Her insan bir sorgulama sürecinden geçer ve ancak ondan sonra kabullenir bir şeyleri. Kibirlendiğiniz gibi bir tek siz değilsiniz aklını ve düşünme yeteneğini kullanan insanlar... Her insan düşünebilir ve en azından sizin kadar doğu tesbitlerde bulunabilir... Tespitlerinizin doğru yada yanlış olduğunu söylemiyorum ancak çok daha etik ve yakışır bir şekilde yapabilirdiniz eleştirilerinizi... O zaman gözümde çok daha güzel bir yerde olurdunuz... Adab olmadıkça bildikleriniz para etmez. İnsanların düşüncelrine, inançlarına ve bilgilerine saygını olmadıkça, isterseniz dünyanın en zeki insanı olun, zerre kadar değeriniz olmaz... Umarım bakış açınız daha İnsani bir şekle bürünür... Saygılarımla...

 

Görüyormusun sayın boşig, ortada saygısızlık falan yok, ama kuran'ın yöntemini kullanıca ortaya çok saygısız görünen birşey çıkıyormuş. Bir de inanmayan birrinin gözüyle bak bakalım Kuran'a ve ölç ölçebiliyorsan saygısızlığın miktarını.

 

Biz saygısızlıkta aşağıdaki örnektekiler kadar ileri gidemeyiz, gitmeyiz de hiçbir zaman, ahlak/etik anlayışımıza, terbiyemiz ters düşer.

 

BAKARA (171) : İnkar edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkar edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.

 

A'RÂF (179) : Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.

 

MÜDDESSİR (51) : Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.

 

MÂİDE (60) : De ki: “Allah katında cezası bundan daha kötü olanları size haber vereyim mi? Onlar, Allah’ın lanetlediği ve gazabına uğrattığı, içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir. İşte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır.”

 

MERYEM (86) : Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevkedeceğimiz günü düşün!

 

NAHL (105) : Yalanı, ancak Allah’ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir.

 

BAKARA (15) : Gerçekte Allah onlarla alay eder (alaylarından dolayı onları cezalandırır); azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken onlara mühlet verir

 

CİN (15) : “Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır.”

 

MÂİDE (58) : Siz namaza çağırdığınız vakit onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar. Bu şüphesiz onların akılları ermeyen bir toplum olmalarındandır.

 

Araf 166 Kibirlenip de kendilerine yasak edilen şeylerden vazgeçmeyince onlara: Aşağılık maymunlar olun! dedik

 

Araf 176: Dileseydik elbette onu bu ayetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssayı anlat; belki düşünürler.

 

Tevbe 28: Ey iman edenler! Müşrikler bir pisliktirler. Artık bu yıldan sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız Allah sizi dilediğinde lütuf ve ihsanıyla zenginleştirecektir. Allah gerçekten alîmdir, hakîmdir.

 

Bu arada konuyu değiştirerek çekilme kenara derim. Söyleyecek sözün varsa konuya ilişkin söyle de biz de feyz alalım. Bu arada Bill Gates'den mail alıyorum, almadığımı nerden çıkarıyorsun? Kullandığın bilgisayarın işletim sisteminin Bill Gates ve firması tarafından yazıldığını da mı inkar ediyorsun?

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BAKARA (171) : İnkar edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkar edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.

 

A'RÂF (179) : Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.

 

MÜDDESSİR (51) : Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.

 

MÂİDE (60) : De ki: “Allah katında cezası bundan daha kötü olanları size haber vereyim mi? Onlar, Allah’ın lanetlediği ve gazabına uğrattığı, içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir. İşte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır.”

 

MERYEM (86) : Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevkedeceğimiz günü düşün!

 

NAHL (105) : Yalanı, ancak Allah’ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir.

BAKARA (15) : Gerçekte Allah onlarla alay eder (alaylarından dolayı onları cezalandırır); azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken onlara mühlet verir

 

CİN (15) : “Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır.”

 

MÂİDE (58) : Siz namaza çağırdığınız vakit onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar. Bu şüphesiz onların akılları ermeyen bir toplum olmalarındandır.

 

Araf 166 Kibirlenip de kendilerine yasak edilen şeylerden vazgeçmeyince onlara: Aşağılık maymunlar olun! dedik

 

Araf 176: Dileseydik elbette onu bu ayetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssayı anlat; belki düşünürler.

 

Tevbe 28: Ey iman edenler! Müşrikler bir pisliktirler. Artık bu yıldan sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız Allah sizi dilediğinde lütuf ve ihsanıyla zenginleştirecektir. Allah gerçekten alîmdir, hakîmdi

Bu ve bunun gibi ayetlerin saygısızlıkla ne alakası var....Anlatılmak istenen hakikatlerin çok açık şekilde örnekleme yoluna gitmesidir Kur'an'ın bu tür ayetleri....Kur'an asırlardır zekaca muhtelif milyonlarca insan tarafından okunuyor...Kur'an İlahi uslupta ama muhatabının derecesine inerek, en ümmi bir kimsenin bile anlaması için bu tür tasvirler, örneklemelerle hakikatlerini açıklar......

BAKARA (171) : İnkar edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkar edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.....................

'' Hakikati inkara şartlanmış olanların hali, çıglık ve bagırışdan başka birşey duymayan çıgırtkanın haline benzer.Sesleri işitiyor ama anlamıyor, körükörüne eskiye baglanıyorlar '' diye de düşünebilirsiniz.........

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yani sizin bu söylediklerinizin gerçekle ilgisi yok. (eger ben yanlış anlamamışsam) Bütün Peygamberlerin ilk sözleri ; Allah tarafından seçildigini insanlara söylemektir....

 

Şu andan itibaren ilan ediyorum.

 

Ben Allahın seçilmiş peygamberiyim.Kuranın hükmü ortadan kalkmıştır.

 

Allaha ve resulü katakutaya itaat edin.İnanmayanlar için cehennem azabı var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

En tehlikeli yalan diye bişey yoktur, yalan başlı başına hangi türlü olursa olsun, tehlikeli ve kötüdür.

 

Ama doğrunun üzerini örtmek olayları farklı göstermeye çalışmak kendi egolarınız için doğruları yalanlamak çok vahimdir.

 

İpek arkadaşımızın da söylediği gibi, bilgisayarı insan beyninin yaptığı doğrudur. Ama en gelişmiş bilgisayar bile insanın beyninin yaptığını yapamaz, görme, duyma, anlama, konuşma, yürüme, koşma, düşünme, sevme, nefret, öldürmek, bağışlamak... vb meselelerin hepsini aynı anda kontrol edebilen bir bilgisayar gelişmemiştir. Ha olurda ilerde bunları yapan bir bilgisayarda geliştirilebilir buda insanlık için büyük bir adım olur, ve gurur vericidir yalnız yinede o bilgisayarı üreten beynin ondan daha gelişmiş ve özellikli olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.

 

Şimdi bu durumda hiç bir bilgisayarın parçalarının kendi kendine üstelik doğru şekilde yerleştirildiğini iddia edemezsiniz o bilgisayarı birinin planlaması, parçalarının bir araya getirmesi, programlaması ve çalıştırması gerekir. Peki bilgisayarı yaratan beynin bir Yaratıcısı olmadığını söylemek çok mu akıllıca.

 

Hem bilgisayarı öv, hem bilgisayarı yaratan insan beynini öv, hem insanı Yaratan'ı anlama ve yok say. Bu ne kadar zekice oluyor?

 

katakuta, buradan ilan etmekle olmaz sen bir tv kanalına çık, :D Ajdarla beraber oda Türkiye'nin pop starı olduğunu iddia ediyor, sende peygamberliğini iddia et belki bir iki müridinde olur. Ajdar ve Katakuta iyi bir ikili olursunuz. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BrainSlapper

 

ikide bir diyorsun bilgisayarı kim yaptı senin bilgisayarı kullanman için kafandaki beyni kim yaptı

yada olşunu yaz

 

O soruyu niye tekrarlıyorum anlamıyormusun?

 

Orada amaç asıl sorulan soruya cevap vermemek, başka bir soru sorarak asıl soruyu kaynatmak, aynen kuranın yaptığı gibi.

 

Bana birisi yukarıda soruyor: Ne sana ne de baskasına Bill Gates mail göndermiyor.

 

Ben ne diyorum? Adamla gönderdi, göndermedi tartışmasına girmiyorum. O soruya alakasız bir soru/cevap veriyorum, windows'u kim yaptı o zaman?

 

Aynen kuran gibi!

 

Sen eskilerin hikayelerini anlatan bir adamdan başkası değilsin ey Muhammed diyor biri.

 

Muhammed buna cevap vermiyor.

 

Diyor ki, görmüyosmusun şu deveyi, güneşi, ayı, yıldızları?

 

Muhammed benim sorum o değil, sen peygamber falan değilsin!

 

Her beden ölümü tadacaktır, o zaman görürsünüz kim doğru söylüyormuş. Eski kavimlerde böyle reddetmişti peygamberlerini de helak olmuşlardı!!

 

Cevap mı şimdi bu? Soruyla ne kadar alakalı bir cevap.

 

"Bill Gates sana mail göndermiyor sallıyorsun" şeklindeki bir soruya "windows'u kim yazdı o zaman" demek gibi birşey bu, SORU VE CEVAP ALAKASIZ. Kuran baştan başa inanmayanların sorularına alakasız cevaplar vererek, soruları geçiştiren bir üslup izlemiştir. Bu üslubu izlerken de, hurafeleri gerçeklerle süsleyerek piyasaya sürmüştür.

 

Altı çizili yerler, insanların gözlemleri ve tecrübeleriyle kanıtlanmış gerçeklerdir. Somuttur. Her beden ölümü tadacaktır sözü gerçektir. Ateist ile teistin anlaşacağı bir gerçektir. Ama o gerçeği araya sokuşturduktan sonra söylenenler, tamamen hurafedir, inançtır, geröek değildir. Cümlenin başında söylenen gerçeği kullanarak yutturulmaya çalışılan hurafelerdir

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşım Hz. Muhammedin gerçek peygamber olduğuna inanman için ne gerekiyor hangi soruna cevap bulamadığın için kabul etmiyorsun.

bill gates, ve windovs bağlantısı ise espirili bir yaklaşım, windovsu yapması onun sana mesaj gönderdiği anlamına geliyor mu?

ben sana desem ki windovs kendiliğinden ortaya çıkmış bir programdır bir yaratıcısı yoktur bill gates te tesadüfen bunu bulmuştur ve patentini almıştır. buna inanır mısın?

teknik terimleri öğrenmiş olmak demek doğru olanı söylemek demek midir?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bill gates, ve windovs bağlantısı ise espirili bir yaklaşım, windovsu yapması onun sana mesaj gönderdiği anlamına geliyor mu?

 

Bak biz de onu söylüyoruz işde. Windows'un yapıcısı ayrı konudur, bana mail göndermesi ayrı konudur.

Windows'un var olması ve Bill Gates tarafından yazılmış olması, Bill Gates'in bana mail gönderdği yalanını yutmanızı gerektirmez.

 

Dağlrın, taşların olması, ölümün olması, bütün bu olguları yarattığı varsayılan Tanrı'nın Muhammed'e mail (vahy) göndermiş olduğu iddiasını kanıtlamaz.

 

ben sana desem ki windovs kendiliğinden ortaya çıkmış bir programdır bir yaratıcısı yoktur bill gates te tesadüfen bunu bulmuştur ve patentini almıştır. buna inanır mısın?

teknik terimleri öğrenmiş olmak demek doğru olanı söylemek demek midir?

 

Ortada bir ürün varsa, kim yapmış bu ürünü sorusunu sorabilirsin. Ama bunu falanca yapmış diye sıkamazsın. Bunu falanca kişi yapmış, eğer onun yaptığına inanmazsanız cayır cayır yanacaksınız demek, doğru değil. Bu ürünü kimin yaptığı sorusuna cevap bulmaz. Sadece "cevap bulduk" yanılgısına sürükler.

 

arkadaşım Hz. Muhammedin gerçek peygamber olduğuna inanman için ne gerekiyor hangi soruna cevap bulamadığın için kabul etmiyorsun.

 

Eğer Tanrı mükemmellik kavramının karşılığı, Herşeyi gören, Herşeyi bilen, herşeyi yaratan kavramının karşılığı ise;

 

- O Tanrı bazı kullarını bazılarına karşı üstün kılmaz diye inanmıyorum.

- O Tanrı, beni sevenler ve sevmeyenler diye insanları kimliklerine göre ayırmaz diye inanmıyorum.

- Din için ölmeyi ve öldürmeyi mübah kılan dünyadaki tek din olduğu için inanmıyorum.

- Muhammed'in birkaç yahudi hikayesi dışında hikaye bilmemesinden dolayı, Muhammed gerçek peygamber değildir diyorum,

- Tanrı'nın megaloman bir Arap Emirine benzemeyeceğini düşündüğüm için inanmıyorum.

- Kuran, insanlığa hizmet edenleri değil, Allah'a ve Muhammed'e inananları ödüllendirdiği için inanmıyorum.

- Kuran, insanları eylemlerine göre değil, kimliklerine göre yargıladığı için inanmıyorum

 

Saygılar.

-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O Tanrı bazı kullarını bazılarına karşı üstün kılmaz diye inanmıyorum.

Siz inanmayabilirsiniz ama vakıa da bu.Sakın bunu maddi bir üstünlükle karşılaştırmayalım, bu temeli ahirete dönük bir üstün tutmadır.

O Tanrı, beni sevenler ve sevmeyenler diye insanları kimliklerine göre ayırmaz diye inanmıyorum.

Bu tamamen Tanrının varlıgına inanıp inanmamak la alakalı ve nasıl bir Tanrıya inandıgımızla da alakalıdır.Lakin dedigimiz gibi dünya hayatın da O (cc) Rahmandır.

Din için ölmeyi ve öldürmeyi mübah kılan dünyadaki tek din olduğu için inanmıyorum.

Bu yaklaşım tamamen önyargılı ve tarihi gerçeklerle de uyuşmaz.

Muhammed'in birkaç yahudi hikayesi dışında hikaye bilmemesinden dolayı, Muhammed gerçek peygamber değildir diyorum

İsrailogulları ve diger kavimlerin Kur'an'da anlatılan mesellerini,insanlıgın genel bir serencamı olarak görmek daha tutarlı olsa gerek.

Kuran, insanlığa hizmet edenleri değil, Allah'a ve Muhammed'e inananları ödüllendirdiği için inanmıyorum.

Kur'an insanlıga hizmeti ( insanlıga hizmet muglak bir söz) tabi ki ister ama insanın yaratılması öncelikle ibadetle ilgilidir.Dedigim gibi insanlıga hizmeten ne anlıyoruz bu önemli.

Kuran, insanları eylemlerine göre değil, kimliklerine göre yargıladığı için inanmıyorum

Allah insanları önce niyetlerine göre sonra da eylemlerine göre yargılar.Kimliklerden neyi kast ediyorsunuz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.