Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

286493hw9.jpg...Prof. Görür: Marmara’daki fay çatırdıyor

Prof. Dr. Naci Görür, Marmara’nın tabanındaki faylardan çıkan gaz ve suların fayın canlı olduğunu gösterdiğini belirterek

 

"1999 Gölcük depremi Marmara Bölgesi’ni topun ağzına getirdi. Şimdi Marmara’nın altındaki fay çatırdıyor" dedi.

 

 

İSTANBUL - İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde "Beklenen Marmara

 

Depremi" konulu bir konferans verdi. Marmara’daki fayı incelemek için 1 ay boyunca her gün Nautile adlı denizaltıyla bin

 

metreden fazla derinliğe inerek araştırma yaptıklarını anlatan Görür, vatandaşların kime inanacağını şaşırdığını, İstanbul

 

Valisi Muammer Güler’in bile "Herkes bir şey söylüyor biz hangisine inanalım" dediğini anlattı.

 

 

Yaptıkları araştırmaların binlerce Euro’ya mal olduğuna ve bilimsel bir ekip tarafından gerçekleştirildiğine dikkati çeken

 

Görür, böyle bir ekibin başkanı olarak konuştuğunu ancak hiçbir araştırma yapmadan televizyonda konuşanlar

 

bulunduğunu söyledi.

 

 

MARMARA’DA NEYİ TARTIŞIYORSUNUZ?

 

Araştırma sonuçlarına göre Marmara’nın tabanında canlı bir fay sistemi olduğunu, bu fayın bugün, yarın veya öbür gün

 

büyük bir deprem üreteceğini dile getiren Görür, şöyle devam etti:

 

 

"Hiç kendinizi kandırmayın. Bu fay daha önce de böyle deprem üretmiştir. İstanbul defalarca yıkılmıştır. Tarihi eserler de

 

yıkılmış tekrar tekrar yapılmıştır. Osmanlı padişahlarına şehri terk ettirecek, ‘küçük kıyamet’ diye nitelendirilen depremler

 

olmuştur. Bu ülkede 5 büyüklüğündeki depremlerde bile insanlar ölüyor. Siz Marmara’da neyi tartışıyorsunuz?"

 

 

FAY BOYUNCA GAZ VE SU ÇIKIYOR

 

Prof. Dr. Görür, fay boyunca gaz ve su çıkışlarının olduğunu, bunun da fayın canlı olduğunu gösterdiğini dile getirerek,

 

çağdaş ülkelerde böyle bir şey olduğunda fay üzerinde gözlem istasyonları kurularak veri toplanacağını söyledi. Prof. Dr.

 

Görür, şöyle konuştu:

 

"Çin’deki deprem Marmara depremini tetikler mi?’ diye soruyorlar. Marmara’nın altındaki fay 1999 yılında tetiklenmiştir.

 

1999’da meydana gelen depremle 220 yılda birikmesi gereken enerji 55 saniyede Marmara’ya yüklenmiştir. Kurşun

 

namluya verilmiştir. Tetiğin çekilmesini bekliyor.

 

1999 Gölcük depremi, Marmara bölgesini topun ağzına getirdi.

 

Önümüzdeki 30 sene içerisinde her an bu olabilir denildi. Şimdi Marmara’nın altındaki fay çatırdıyor.

 

Şanslıyız 9 yıl bir şey olmadı. Şanssızız çünkü bu 9 yılda yöneticilerimiz gerekli önlemleri almadı."

İstanbul’daki yapı stokunun yüzde 60’ından fazlasının kaçak veya mühendislik kurallarına uygun yapılmamış binalardan

 

oluştuğunu anlatan Görür, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) hazırladığı rapora göre, büyük bir can kaybının

 

beklendiğini ancak kimsenin bunu umursamadığını savundu.

 

 

İSTANBUL’DA 40 BİN BİNA AĞIR HASAR ALACAK

 

Görür, Prof. Dr. Mustafa Erdik’in başında bulunduğu bir çalışmayla hazırlanan rapora göre depremde İstanbul’da 35-40 bin

binanın ağır hasar alacağını,

 

30-40 bin kişinin öleceğini,

 

120 bin kişinin yaralanacağını,

 

430-600 bin ailenin açıkta kalacağını ve ekonomik kaybın 60 milyar dolar olacağını savunarak, bunların iyimser rakamlar

 

olduğunu söyledi.

 

İstanbul için 3-5 milyar dolarla çok şey yapılabileceğini, bunun verilmemesinin 60 milyar dolara mal olacağını vurgulayan

 

Görür, afet yönetim politikalarından vazgeçilerek risk yönetimi yöntemine yönelmek gerektiğini bildirdi.

 

NTV

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

66447depremmarmaraky7.jpg...Marmara'da 70 Metrelik Kabus

 

İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Adalar’ın Marmara Denizi tabanında geçen yıl yapılan deniz altı

 

araştırma sonucunda Çınarcık ve Tekirdağ çukurluğunda gaz ve sıvı çıkışı olmasına karşın Adalar’ın güney batısından

 

başlayıp orta Marmara çukurluğuna kadar yaklaşık 70 kilometrelik fay hattında gaz ve sıvı çıkışı tespit etmediklerini

 

belirterek, "Muhtemelen bu bölüm çok riskli" dedi.

 

Görür, MARNAUT Projesi kapsamında Naulite adlı denizaltı ile geçen yıl 12 Mayıs-11 Haziran tarihleri arasında

 

Marmara Denizi’nde dalış yapan Türk ve yabancı bilim adamları ile birlikte basın toplantısı düzenleyerek, bugün

 

başlayacak olan "Marmara Denizi Çalıştayı"na ilişkin bilgi verdi.

 

İTÜ Doğu Akdeniz Oşinografi ve Limnoloji Araştırmaları Merkezi’nce (EMCOL) düzenlenen çalıştayda, bu araştırmadan

 

elde edilen sonuçların tartışılacağını belirten Görür, buna göre gözlem istasyonunun Marmara Denizi tabanında nereye

 

kurulacağına da karar verileceğini söyledi.

 

Araştırmanın eş başkanlarından EMCOL Müdürü Prof. Dr. Namık Çağatay da bu çalışmaları Avrupa Birliği çerçeve projesi

 

olan Avrupa Deniz Tabanı Gözlem Ağı Projesi’nin (ESONET) desteklediğini belirterek, Marmara Denizi tabanına kurulacak

gözlem istasyonlarının kendilerine depremle ilgili önemli ipucları vereceğini belirtti.

 

Gaz ve sıvı çıkışlarının depremsellikle ilişkisine inandıklarını, bu nedenle bu gaz ve sıvı çıkışlarının değişik sensörlerle

 

sürekli ve eş zamanlı olarak ölçülmesinin önemli olduğunu dile getiren Çağatay, 3 günlük çalıştay sonucunda yapılacak

 

proje planlamasında hangi sensörlerin kullanılacağına, Marmara’nın nerelerinde gözlem yapacaklarına karar vereceklerini

 

bildirdi.

 

Çağatay, AB’nin bu projeye sadece teknik yönden destek verdiğini, bir yılda kurulacak olan gözlem istasyonunun finansmanının ülkelerin kendisi tarafından karşılanması gerektiğini söyledi.

 

Toplantıda daha sonra yerli ve yabancı bilim adamları basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

 

Araştırmada yer alan Fransız bilim adamı Prof. Dr. Pierre Henry, yapılan çalışmalarda Marmara Denizi tabanında gaz ve

 

sıvı çıkışlarının fay boyunca çıktığının ve bunların da derinden geldiğini tespit ettiklerini ve bunun da Marmara Denizi’nde

 

deprem riskinin bulunduğunu bir kez daha gösterdiğini kaydetti.

 

"ARAŞTIRMA DÜNYADA İLK"

 

Araştırmacılardan Louis Geli de Marmara’nın laboratuvar niteliğinde olduğunu,burada yeni metotlarla çok ileri düzeyde

 

araştırma yaptıklarını ve dünyada henüz hiçbir yerde de bu araştırmanın yapılmadığını söyledi.

 

Gaz ve sıvı çıkışlarının fay etkinliğiyle olan ilişkisine inandıklarını dile getiren Geli, "Araştırmanın en önemli bulgularından

 

bir tanesi, Çekmece-Silivri fay segmenti üzerinde gaz çıkışlarının görülmemesi. Bu kısmın kilitlendiği ve 1766’dan beri

 

kırılmamış olduğu düşünülüyor. Oysa Marmara’nın diğer yerlerinde aktif faylar boyunca gaz ve sıvı çıkışlarını önemli

 

ölçüde görebiliyoruz. Bu nedenle gaz ve sıvı çıkışlarını depremsellik veya sismik etkinlikle ilişkilendirebiliyoruz" dedi.

 

Geli, Marmara’nın altındaki canlı fayın buraya denizaltı gözlem istasyonu kurulmasının gerekliğini de ortaya koyduğunu,

 

böylece depremle akışkanlar arasındaki doğrudan ilişkiyi görme şanslarının olacağını söyledi. Geli, "Fay depremin

 

üreteceği derinlikten itibaren bu akışkanları alıp yüzeye taşıyor. O halde biz bu akışkanları alıp incelersek, bunların

 

fiziksel ve kimyasal özelliklerini belirlersek, belki de depremin bir bakıma önceden kestirilmesi noktasında önemli ipucları

 

olabilir.

 

Bizi bir noktalara götürebilir. Ama bu kesin bir sonuçmuş gibi algılanmalıdır" diye konuştu.

 

Ancak yapılan bu araştırmanın depremi önceden haber veren ve her şeyi kurtaracak bir sistemmiş gibi de algılanmasını

 

istemediklerini ifade eden Geli, deprem riskinin bu sismik boşlukta olduğunu, bu boşluğun ne kadar batıya ya da doğuya

 

uzandığını kesin olarak bilmediklerini kaydetti.

 

"TÜRKİYE İÇİN ŞANS"

 

Bu açıklama üzerine söz alan Naci Görür, "Adalar’ın güney batısından başlayıp Orta Marmara çukurluğuna kadar olan

 

yaklaşık 70 kilometrelik fay boyunca gaz ve sıvı çıkışlarına rastlanmadı" dedi.

 

Daha batıda Orta Marmara çukurluğu ile Tekirdağ arasında, doğuda ise Çıkarcık çukurluğunda gaz ve sıvı çıkışlarının

 

görüldüğünü belirten Görür, şunları söyledi:

 

"Arada bir sismik boşluk var. Dolayısıyla bu gaz ve sıvı çıkışlarının nerede olup olmadığı bir bakıma deprem açısından

 

oldukça anlamlı hale geliyor ve muhtemelen de bu bölüm çok riskli olarak görülebiliyor.

 

Gaz ve sıvı çıkışlarının doğrudan doğruya depremle olan ilişkisi henüz çok yeni bir konu ve araştırılıyor. Bu akışkanlar

 

depremin olduğu derinliklerden geliyor.

 

Depremin olduğu veya olacağı zamanlarda bu gaz ve sıvı çıkışlarının hacminde veya fiziksel özellikleri de değişimler

 

gösteriyor. O nedenle bu gaz çıkışlarını izlemek olası depremler açısından önemli bir konu. Bu Türkiye için büyük şans.

 

Dünyada denenmemiş çok ileri teknolojileri burada uygulayarak bu gaz ve sıvıların fiziksel, kimyasal ve jeokimyasal

 

özelliklerinini inceleyerek

 

Marmara’nın depremselliği ve depremin geleceği konusunda önemli veriler ortaya çıkabilir."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

abdden80lkdepremiddiasjp2.jpg..........ABD'den 8.0'lık deprem iddiası

 

CNN’e bağlı www.ireport.com adlı internet sitesinde, birkaç hafta içinde Marmara Denizi’nde Bandırma’nın 60 kilometre

 

güneyinde 8.0 şiddetinde deprem olacağına ilişkin haber yayınlandı.

 

Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye’de bugüne kadar 8.0 şiddetinde deprem meydana gelmediğini belirterek

 

 

"Bu yaz aylarında Türkiye’deki turizmi baltalamak için oynanmış çirkin bir oyun" dedi.

 

 

AKŞAM-Ünlü Amerikan haber kanalı İnternet sitesinin haberine göre Bandırma’nın 60 kilometre güneyinde ve Manyas

 

Gölü civarında birkaç hafta içerisinde 8.0 şiddetinde bir deprem bekleniyor. Haberin detaylarında Çin’de 12 Mayıs’ta

 

meydana gelen 8.0 şiddetindeki depremin Ortadoğu’daki depremleri tetikleyeceği iddiası ortaya atıldı. Turizmimizi

 

baltalama oyunu

 

Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye’de bugüne kadar 8.0 şiddetinde deprem meydana gelmediğini belirterek "Biz böyle bir veri

 

elde etmedik.

 

Binlerce kilometre ötedeki Amerikalılar Marmara için felaket senaryosu yazıyor. Bu yaz aylarında Türkiye’deki turizmi

 

baltalamak için oynanmış çirkin bir oyun" dedi.

 

~~~~~

 

bu iddia dogru ise.. ve Türkiye' nin bakis acisi " Turizimi baltalamak icin " yalnis ise...neden ABD gereken uyarilari..

 

gerektigi bicim de ve büyüklügün de vermiyor...

 

sadece iki gazetemizin en alt köselerin de yer aliyor ve tek bir Prof. tarafindan düsüncesi belirtiliyor

 

Diger arastirmacilarin sesi nere' de

 

Dogru yada yanlis bir bilgi olsun ABD tarafindan....Neden gazetelerimizin ilk sayfasin da bu haber yer almiyor.....

 

Siyasi ve Dini konular herzaman ki gibi sanirim, yine agir basiyor................

 

Saygilar

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

26903tt1.jpg...Piri Reis, Marmara'nın fay haritasını çıkarıyor Bilimsel deniz araştırmaları için hazırlanan, Koca Piri Reis Gemisi Marmara Denizi'nde çalışmalarını sürdürüyor.

 

Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Günay Çifçi, AA muhabirine

 

yaptığı açıklamada, Koca Piri Reis Gemisi'nin İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Bölümü, ABD Columbia Üniversitesi

 

Lamont Doherty Zemin Araştırmaları Merkezi ve kendi enstitülerinden öğretim üyeleri ile birlikte 2 Temmuzdan beri

 

Marmara Denizi'nde çalışmalarına devam ettiğini söyledi.

 

 

Çalışmaların 22 Temmuzda biteceğini ve 3 bin kilometrelik bir alanda sismik çalışma yapılacağını kaydeden Prof. Dr.

 

Çifçi, şunları söyledi:

 

''Marmara Denizi'nin bütün noktalarına sismik hatlar atılmakta.

 

Çalışmalar sırasında elde edilen verilerin, bilgisayarlar ve yazılımlarla ön değerlendirmesi yapılmakta ve çalışmaların yönü

 

değiştirilmektedir.

 

Bu bizim sismik laboratuvarımız, kendi kaynaklarımızla kurulan gelişmiş bir laboratuvar.

 

Çalışmada yapılan ilk değerlendirmelerde, gaz çıkışlarının yoğun olduğu gözlemlenmektedir.

 

Bu gaz çıkışlarının daha önce yapılan çalışmalarda da var olduğu gözlemlenmektedir. Bu gaz çıkışları önemli. Marmara'da

gaz çıkışlarının olması, burada hareketlenmenin olduğunu göstermektedir.

 

Tek bir veri setimiz yok, değişik veri setleri burada alınmakta ve işlenmektedir. İlk bulgular, deprem açısından daha

 

olumsuz veriler işaret etmektedir.

 

Jeofizik açısından baktığınızda bu anormalliğin olması, bizler için merak edilen, araştırılması gereken bir olgu olarak

 

karşımıza çıkmaktadır.''

 

22 Temmuzda bitirilecek çalışmalar sonucunda ellerinde 3 bin kilometrelik sismik veri olacağını bildiren Prof. Dr. Çifçi,

 

daha sonra bunların işleneceğini, verilerin işlenmesi ve yorumlanmasının 5-6 aylık bir süreci kapsayacağını kaydetti. Prof.

 

Dr. Çifçi, ''Bu veriler 2-3 yerde işlenecek. Daha sonra birlikte yorumlanacak ve deprem açısından, tektonizma açısından

 

bunlar analiz edilecek'' dedi.

 

-SIRADA KARADENİZ VE AKDENİZ-

Koca Piri Reis Gemisi'nin Marmara'daki çalışmasının tamamlanmasından sonra İstanbul Boğazı'nın Karadeniz çıkışındaki

 

bölgede deniz tabanına yönelik bir çalışmaya geçileceğini ifade eden Prof. Dr. Çifçi, İstanbul Üniversitesi ile ortak

 

yapılacak bu çalışmanın, Karadeniz'in oluşumuna ışık tutacağını ifade etti.

 

Prof. Dr. Çifçi, Piri Reis'in daha sonra TÜBİTAK destekli proje için Akdeniz'de yapacağı çalışmada, burada meydana

 

gelebilecek bir deprem sonrası oluşacak tsunamiyle ilgili olacağını sözlerine ekledi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

İSTANBUL İÇİN 8'LİK FACİA KAPIDA MI?

Amerikalı deprem tahmincisi Mike Lee'nin İstanbul depremi için öngördüğü tarih yaklaştı!

 

Mike Lee adı Türklere yabancı değil. 1999 depreminden önce de bir tahminde bulunmuş ve kendisine İstanbul depremini

 

bilen adam ünvanı verilmişti... 29 Mart 2006´daki Güneş tutulmasının hemen ardından, 5-11 Nisan 2006 tarihlerinde İran´ın

Abiz bölgesinde 6.8 büyüklüğünde bir deprem bekliyorum.´ demişti.

 

Güneş tutulmasının hemen ardından, 31 Mart Cuma günü İran´da 6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

 

İŞTE O TAHMİNCİ 2006 YILINDA ŞU TAHMİNDE BULUNMUŞTU:

"İstanbul depremi için en tehlikeli dönem ise 2008. 2008´de Marmara Denizi´nde 8.0 büyüklüğünde bir deprem meydana

 

gelecek. Bu depremi 3 - 13 Ağustos 2008, 4 - 14 Eylül 2008 ya da 21 - 31 Ocak 2009 tarihlerinden birinde bekliyorum."

 

Mike Lee, depremle ilgili haberleri yakından takip edenler için artık tanıdık bir isim. Hawaii´nin Honolulu kentindeki Damien

Lisesi´nde din ve tarih öğretmenliği yapan Mike Lee (tam adıyla Michael Lee) bir yandan da depremleri önceden tahmin

 

edebilmek için çalışıyor.

 

On yıldır Ay, Güneş ve yıldızların konumlarını, kendi geliştirdiği hesaplama sistemiyle yorumlayarak deprem tahminleri

 

yapıyor.

 

Tahminlerinin doğruluk oranı ise yüzde 60!

 

Şimdiye kadar 1996 Peru depremini,

 

17 Ağustos 1999 Marmara depremini,

 

13 Ocak 2001 El Salvador,

 

28 Şubat 2001 Washington,

 

1 Mart 2001 Seattle

 

ve 3 Şubat 2002 Afyon depremlerini önceden bilmişti.

 

TUTULMALAR TETİKLİYOR

MIKE Lee tutulmaların depremi tetiklediğine inanıyor. Tezine göre Güneş, Ay ve Dünya´nın aynı düzlemde sıralanışıyla

 

ortaya çıkan çekim gücü tektonik tabakaları, fayları, muhtelif katmanları ve magmayı etkiliyor. 2000 yıllık tutulmaların

 

kaydını tutan Lee, hesaplarını özel bir bilgisayar programıyla yapıyor. Mike Lee, deprem tahminlerini yayınladığı kişisel

 

internet sitesini kapattı ancak çalışmalarını şimdi California Üniversitesi bünyesinde sürdürüyor.

 

İSTANBUL İÇİN TAHMİNİ 2008

Lee, olabilecek depremler konusunda en son şu tahminde bulunmuştu. İstanbul depremi için en tehlikeli dönem ise 2008.

 

2008´de Marmara Denizi´nde 8.0 büyüklüğünde bir deprem meydana gelecek.

 

Bu depremi 3 - 13 Ağustos 2008,

 

4 - 14 Eylül 2008 ya da 21 - 31 Ocak 2009 tarihlerinden birinde bekliyorum.´

 

 

Umarim yaniliyordur, sonra güler geceriz...bak Gazeteler de her yazilan da dogru degilmis deriz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 ay sonra...

Denizli sallanmaya devam ediyor

Denizli'nin merkez üssü Honaz ilçesi olan 3.8 büyüklüğündeki depremden önce saat 09.56'da 2.7, 10.41'de 3.3 büyüklüğünde depremler oldu.

 

 

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesinden alınan bilgiye göre,

 

merkez üssü Honaz ilçesi olan 3.8 büyüklüğündeki depremden önce

 

saat 09.56'da 2.7,

 

10.41'de 3.3 büyüklüğünde depremler oldu.

 

 

 

Denizli'de 24 Aralıkta başlayan ve en şiddetlisi 4.0 büyüklüğünde olan hafif şiddetli depremler bugün de devam etti.

 

Aradan geçen süre içinde Honaz ve Denizli merkez dışında diğer ilçelerde de yaklaşık 80 hafif şiddetli deprem meydana geldi.

Öte yandan, bugün saat 07.54'te merkez üssü Denizli olan 2.6 büyüklüğünde bir deprem daha olduğu bildirildi.

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Gökçeada'nın kuzeyinde 5.2 büyüklüğünde deprem oldu.

 

 

1:15 Gökçeada (Çanakkale ) 3,5

 

 

~~

Yunanistan'da 4.2 büyüklüğünde deprem

Yunanistan'ın Mora Yarımadası'nda orta şiddette deprem meydana geldiği bildirildi.

 

Atina Yerbilimleri Enstitüsü, Richter ölçeğine göre 4.2 büyüklüğünde olan depremin merkez üssünün,

 

başkent Atina'nın 170 kilometre güneybatısındaki Kalamata kenti yakınları olduğunu duyurdu.

 

Enstitü, kentin kuzeyinde yerel saatle 19.31'de kaydedilen sarsıntının can ve mal kaybına yol açmadığını açıkladı.

 

Yunanistan'da dün de Selanik kenti yakınlarındaki Halkidiki Yarımadası açıklarında,

 

Richter ölçeğine göre 4.3 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti.

 

Selanik Yerbilimleri Enstitüsü, yarımadanın Sithonia bölgesinde bulunan Sarti kıyı kasabasının

 

5 kilometre açığında, denizde meydana gelen sarsıntının can ve mal kaybına yol açmadığını açıklamıştı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

:huh:hiç hissetmedım ıyı kı uyuyordum :online2long:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Herkese buyuk gecmis olsun Allah yardimciniz olsun demekten baska birsey gelmiyor.. Umarim can ve mal kaybi yoktur zira turkiyedeki yapilara bakilirsa 0,5 siddetinde bir depremde dahi hasar gorme tehlikesi var artik muttahitlerin vicdanina kalmis birsey...

Sygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Herkese buyuk gecmis olsun Allah yardimciniz olsun demekten baska birsey gelmiyor.. Umarim can ve mal kaybi yoktur zira turkiyedeki yapilara bakilirsa 0,5 siddetinde bir depremde dahi hasar gorme tehlikesi var artik muttahitlerin vicdanina kalmis birsey...

Sygilar

 

Tesekkürler iyiyiz Allaha şükür... :)

 

Benim her depremden sonra sölediğim bişey var... -_-

 

"Daha vademiz dolmamıs,bu seferde yırttık" :unsure:

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tesekkürler iyiyiz Allaha şükür... :)

 

Benim her depremden sonra sölediğim bişey var... -_-

 

"Daha vademiz dolmamıs,bu seferde yırttık" :unsure:

 

 

Ben bu hayatima kadar sadece bir defa deprem yasadim oda uykuydim hic hissetmedim.. :) Anliyacaginiz onuda gormedim henuz allah kimseye gostermesin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 hafta sonra...

81853971825343uc0.jpg

 

Dikkat! 7'lik deprem bekliyoruz

İster felaket tellallığı ister aşırı hassasiyet deyin ancak bilim insanları pekte iç açıcı konuşmuyor. İşte o yorumlar;

 

Kuzey Marmara Fay Hattı üzerinde son iki yılda 3’ten büyük 45 deprem kaydedildi. Marmara Denizi’nde olan deprem sayısı ise 2 bin 500’e ulaştı. Uzmanlara göre bunun anlamı şu: "Deprem kendisini hatırlatıyor, bölgede büyük deprem olma potansiyeli var.

 

Olası Marmara depremi ve alınması gereken önlemler gündemden düşmeye başladığı deprem gerçeği kendisini yeniden hatırlatıyor.

 

Son olarak haftasonu meydana gelen 4,2 büyüklüğündeki deprem buna bir örnek.

 

Uzmanlara göre; bu tür depremlerin öncü ya da daha büyük bir depremin tetikleyicisi olarak algılanmasının yanlış, ancak fay hattı bu depremlerle varlığını hatırlatıyor ve karakteri hakkında önemli ipuçları veriyor.

 

"FAY SON DERECE AKTİF"

Prof. Dr. Haluk Eyidoğan (İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü)

 

"Bölgenin genel karakterine baktığımız zaman, o hat üzerinde son iki yılda 3’ten büyük 45 deprem kaydedildi. Son iki yılda Marmara Denizi’nde kaydettiğimiz deprem sayısı ise 2 bin 500 civarında.

 

Sıklıkta bir artış ya da azalma söz konusu değil. Marmara Bölgesi’nde son iki yılda 5,6-5,7 büyüklüğünde deprem de oldu.

 

Dolayısıyla Marmara’nın genel karakterine uygun bir şey. Kaldı ki, depremin genel karakterine, Kuzey Marmara Fayı dediğimiz ve uzun yıllardır oldukça aktif olan, üzerinde onlarca deprem olan bir faydan bahsediyoruz ve son sarsıntılar bizim için çok sürpriz değil.

 

Bunlar bölgenin karakterine uygun olan, ama genel anlamda bize o fayın gelecekte büyük deprem yaratma potansiyeline sahip olduğunu gösteren hareketlerdir.

 

Bunları öncü şok gibi algılamak yerine, fayın normal hareketinin bir göstergesi olarak algılamalıyız. Bugüne kadar yapılan jeolojik ve jeofizik çalışmalar da zaten bunu söylüyor.

 

Deprem bilimde öncü depremi tespit etmek çok çok zordur. ‘

Bu öncü şoktur, bunun arkasında büyük şok gelecektir’ diyebileceğimiz bir cetvel ya da şablonu yoktur. Biz şu andaki bilgilerimize, teknik bilgilere göre ancak arkasından büyük bir deprem geldiğinde, bu öncü şokmuş diyebilecek durumdayız hâlâ.

 

Ama bu konuda dünyada çok sayıda bilimsel çalışma devam ediyor. Önümüzdeki yüz yıl içinde öncü işaretleri umarım daha iyi tanıyabiliriz. Ancak bugünkü bilgilerimize göre bunu söylemek durumunda değiliz."

 

"OLAĞANDIŞI BİR ŞEY YOK"

 

Prof. Dr. Gülay Altay (Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü)

"Depremin merkezi Marmara Denizi’nin batı kısmında Tekirdağ ve Marmara Adası arasındaki Batı Marmara çukuru.

 

Bu, 2002’den bugüne bu bölgede tespit edilen en büyük deprem olarak ölçüldü, ancak bu olağandışı bir duruma işaret etmiyor.

 

Yaşanan 4,2 büyüklüğündeki depremden sonra 17 tane daha artçı deprem kaydedildi. Bu büyüklükteki bir deprem için bu sayıdaki artçı deprem olağandır.

 

2000 yılından bu yana kadar genelde Marmara Bölgesi’ndeki fay hattının devamında bir hareketlilik yaşandığını söyleyebilir, bunlar düzenli olarak kayıt altına alınıyor.

 

Son depremin, olası Marmara Depremi ile ilgili olarak bir öncül deprem olmasından ya da tetiklemesinden bahsetmek doğru olmaz, bugünkü teknik imkanlarla bunu bilebilmek mümkün değil.

 

Ancak bu deprem gerçeğini göz önünde bulundurmamız gerçeğini de değiştirmez. İçinde bulunduğumuz yüzyılda büyük bir deprem olacağı öngörülebilir, ancak kesin bir tarihten elbette bahsedilemez.

 

Bu yıl da olabilir, yarın da olabilir.

 

"7’DEN BÜYÜK DEPREM OLACAK"

 

Olası depremle ilgili olarak uzun dönemde bir deprem yaşanmadığını da göz önüne alarak önlemlerin alınmasının daha da acil bir hal kazanıyor.

 

Daha önceki 1766 ve en son da 1894 yılında İstanbul’da büyük deprem meydana gelmişti. Buna ek olarak, 1999 Marmara Depremi de bu bölgedeki depremselliği değiştirdi.

 

1999 öncesi ile sonrasında fay hatlarındaki durum aynı değildir. İzmit depreminin, ileriki depremleri öncelediği varsayımında bulunulabilir.

 

Elbette bu bir tarih belirleme olarak değerlendirilmemeli, ancak önlem alınması gerektiği hatırlatması için önemlidir.

 

Önümüzdeki dönemde İstanbul’da 7’den daha büyük bir deprem olasılığını her zaman göz önünde bulundurmalı ve buna göre ciddiyetle önlemler alınmalıdır.

 

Son yaşanan depremleri ise bir öncü ya da tetikleyici olarak değerlendirmek yerine, depremin kendisini ve bu bölgedeki fayların hareketli olduğu gerçeğini hatırlatması olarak değerlendirmeliyiz."

 

"KÜÇÜK BÜYÜĞÜ TETİKLEMEZ"

Prof. Dr. Okan Tüysüz (Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Müdürü)

"Olası İstanbul depreminin gerçekleşeceği fay hattı üzerinde olduğunu söyleyebiliriz.

 

4,2’lik deprem sonrasında oluşan artçıların sayısı bu büyüklükteki bir deprem için olağandır doğaldır.

 

Bu deprem ve artçıları, bölgede ciddi bir gerilim birikimi olduğunu gösteriyor. Bu uyarıya rağmen bunun daha büyük bir depremi tetikleyeceği gibi bir varsayım doğru olmaz, çünkü büyük deprem küçüğünü tetikler, küçükler büyüğünü tetiklemez.

 

Bunu şu şekilde bir uyarı olarak ele almak daha doğru olacaktır; buradaki fay deprem üretme potansiyeline sahiptir ve aktiftir, hareketine devam etmektedir.

 

Çünkü tek bir deprem ve arkasından bir suskunluk olmadı. Bu da belli bir gerilimin var olduğuna ve bunun boşaldığına işaret ediyor.

 

Bu depremin verdiği uyarının dışında da önlemlerin artırılması konusunda uyarılar vardır. Bunlardan bir tanesi tarihsel deprem kayıtlarıdır.

 

Depremlerde genelde bir tekrarlama aralığı vardır ama bu aralık biraz şaşar. Bunu net bunu söylemek mümkün değildir. Şu an içinde bu periyot içinde olduğumuzu söyleyebiliriz.

 

Bunun yanı sıra GPS dediğimiz ölçüm sistemler ile yaptığımız ölçümler de benzer sonuçlar veriyor. Bu cihazlarla yaptığımız ölçümler bize fayın iki tarafındaki bloklar arasındaki boşluklara bakarak fay üzerinde ne kadar boşluk oluşmuşsa periyodun o kadar tekrarlayacağını gösteriyor.

 

Ne kadar çok sıkıştırıyorsanız o kadar sıklıkla deprem ortaya çıkacaktır. Bu GPS ölçümleri de aşağı yukarı tarihsel verilerle ortaklıklar gösteriyor.

 

"17 AĞUSTOS DEPREMİ’NE BENZER OLACAK"

 

Süre olarak aşağı yukarı 5 metrelik bir atımın biriktiğini söyleyebiliriz. Yani GPS’te ölçtüğümüzde son depremden bu yana iki blok birbirine göre faydan yaklaşık 5 metre uzak noktalara hareket etmiş. Dolayısıyla olası bir depremde fayın iki tarafının 5 metre ötelenmesi gerekir.

 

Buna benzer bir durum 17 Ağustos Depremi’nde yaşandı.

 

Fayın bir tarafı diğerine göre 5 metre civarında hareket etti.

 

Bu da olası İstanbul depreminin, 17 Ağustos’ta yaşanan depreme benzeyeceğini gösteriyor."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunu Turk bilim adamlari surekli dile getirmekteler yeni olan bir durum degil.. 17 Agustos depremi oldugu gunden buyana bas bas bagiriyorlar 17 Agustostan daha bir siddetli deprem istanbulu bekliyor ve hatta ve hatta tsunami dahi olabilir belediyeler, ve devlet onlemini almali hasarli binalar acilen bosaltilmali diye cagrilarda bulundular bulunmaktalar.. ama Bizim halktaki zihniyet halen yasananlardan bir ders cikarmamis olacakki halen ne hasarli binalar bosaltildi nede yikimlar gerceklesti ... demekki bizim icin herzaman bir deprem gerekliki aklimiz basimiza gelsin ama halen gelmis degilki ne yaparsak o kardir hesabi yasami surduruyoruz

Halen parasi olan mutahitlik yapmakta halen demirden cimentodan calinmakta halkin cani hice sayilmakta.. Halkta tabi tepkisini hic gostermemekte zaten tepkisini gostermis olsa boyle firsatcilara aman vermemis olsalar bugun ulke bu duruma gelmezdi..

yinede allah herkesin koruyucusu olsun demekten baska birsey gelmiyor elden

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

8738ef1.jpg

 

Doğu'da deprem bekleniyor!

Uzmanlar, Elazığ ve Malatya arasındaki büyük sismik hareketlere dikkat çekerek uyarıyor !

 

 

Elazığ Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Stratigrafi Tektonik Bölüm Başkanı Prof.Dr. Ercan Aksoy, Elazığ'ın

 

Sivrice ile Malatya'nın Doğanyol ilçeleri arasındaki büyük sismik hareketler yaşandığını belirterek, Doğu Anadolu fay

 

hattında deprem ihtimali bulunduğunu söyledi.

 

Elazığ İnşaat Mühendisleri Odası tarafından Deprem ve Elazığ'da Deprem Gerçeği' konulu konferans düzenledi.

 

Konferansın İstiklal Marşı ve saygı duruşu yapılmadan başlanılmasını eleştiren Fırat Üniversitesi Rektör Prof.Dr. Feyzi

 

Bingöl, davetlileri İstiklal Marşı, şehitler ve depremde hayatını kaybedenler için saygı duruşuna davet etti.

 

Toplantıdaki organizasyon bozukluğu yüzünden İstiklal Marşı ses kaydı olmayınca Rektör Bingöl yönetiminde okundu.

 

Konferansa Fırat Üniversitesi Rektörü Feyzi Bingöl, İl Özel İdare Genel Sekreteri Nazif Bilginoğlu, mühendis odaları

 

başkanları ile 220 mühendis ve öğrenci katıldı.

 

Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Stratigrafi Tektonik Bölüm Başkanı Prof.Dr. Ercan Aksoy, Doğu Anadolu

 

Fay hattında yaptıkları incelemede Elazığ Sivirice ile Malatya'nın Doğanyol ilçeleri arasında büyük sismik hareketler tespit

ettiklerini söyledi. Prof.Dr. Aksoy, "Bu depremler 3 ile 5.5 arasında değişebiliyor.

 

Tabii bunların gelecekteki bir depremin habercisi mi ?

 

Yoksa bölgenin sismik aktif olmasını doğal bir sonucunu yorumlamak veya kesin bir şey söylemek zor.

 

Ama şu bir gerçek ki şimdiye kadar olan depremlere baktığımızda son 10-15 yıl içerisinde ana faydan çok diğer faylar

 

üzerinde depremler gerçekleşiyor.

 

Bu da ana fay üzerinde gelecekte daha büyük bir deprem meydana geleceğinin kaçınılmaz bir sonucunu ortaya koyuyor.

 

Ama bunun için tarih vermek şu günkü çalışmalarla mümkün değil" dedi.

 

Prof.Dr. Aksoy, "Doğu Anadolu fay hattında suskunluk hayra alamet değil. Marmara depreminde sonra büyük bir deprem

 

beklentimiz var. İllerimizde tam olmazsa bile inşaat yapılaşmasında düzelmeler var.

 

Yapılan araştırmalarda ilçelerimizde yaşanabilecek 6 veya üzeri depremlerde yüzde 58 yıkımlar olacak.

 

Yani 240 bin binadan 150 bini yıkılacak ve geriye kalan binalar ise hasar görecek.

 

Geçmişte Elazığ çevresinde yaşadığımız depremlerde 7 ve üzerinde depremler yaşandığını açıkça görmekteyiz.

 

Bu da Elazığ'ın bu gibi depremlerle muhatap olacağıdır. Gerek yapılanmanın gerek alınacak tedbirlerin alınmasına dikkat

 

çekmek istiyoruz" dedi.

Denizli 3.4 büyüklüğündeki depremle sallandı

]Denizli'nin Honaz İlçesi, hafif şiddetde meydana gelen depremle sallandı.

Denizli merkez ve ilçelerde hissedilen deprem, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nden yapılan açıklamaya göre,

 

bugün saat 22.50'de, 3.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

 

Herhangi can ve mal kaybının yaşanmadığı deprem nedeniyle kentte ve çevresinde kısa süreli bir panik yaşandı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Deprem için tarih verdi

 

YALOVA’da konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü eski Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, “Marmara depremine bir gün daha yaklaşıyoruz. 17 Nisan’a kadar 5 ve 5’in üzerinde bir veya iki deprem olursa bunun bizim için sürpriz olmaması lazım” dedi.

 

Türk Kızılayı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü ‘Afet Zararlarını Azaltmada Toplum Liderlerinin Rolü’ projesi kapsamında Yalova’daki eğitim seminerine katılan kamuoyunda ‘deprem dede’ olarak da bilinen Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, her geçen gün Marmara depremine biraz daha yaklaşıldığını açıkladı. Bu sabah Kütahya’nın Simav ilçesi’nde meydana gelen 5 büyüklüğüündeki depremle ilgili soruyu da yanıtlayan Prof. Dr. Işıkara, “Bu, ülkemizde olan deprem etkinliğidir. Ülkemiz bir deprem bölgesi. Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz” dedi.

 

‘RAHATSIZLIK DUYUYORUM’

 

Konuşmasında, 5 ile 5,9 büyüklükleri arasında depremlerin iki ayda bir olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Işıkara, şunları söyledi:

“Yılda bir kere 5’in üzerinde 6 ile 6,9 büyüklüğünde deprem olurken, 1 Mayıs 2003’ten bu yana bu yaşanmadı. Bundan rahatsız oluyorum. 17 Ağustos öncesi de böyleydi. Deprem olacak gerçeğini kabul edip, hazırlıklı olmalıyız. Bu da bireyden başlar. Adım adım olur. İstanbul çok önemli bir şehir. Ülkemizin her yerinde 6 ve üzeri büyüklükte deprem olabilir. Her gün bir gün daha depreme yaklaşıyoruz. Zaman aralıkları farklı olasılıklar var.”

 

‘MARMARA DEPREMİ 2010- 2014 YILLARI ARASINDA OLABİLİR’

 

Marmara depreminin 2010 ile 2014 yılları arasında olma ihtimalinin yüksek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Işıkara, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Tabii olmama olasılığı da söz konusu. İstanbul’da çok ciddi çalışmalar var. Bu depremi tabii Yalova da hissedecek. Adaların güney batısında deprem bekleniyor. Bu sefer İstanbul’un Avcılar kıyı şeridi yaşayacak depremi. Ama tabii yine kötü yapılaşma varsa. Her ne olursa olsun evim olsun anlayışından çıkalım. Küçük depremlerin kümeleştiği yerde büyük deprem olabiliyor. Güney kolla Gemlik Körfezi’nden Marmara’ya giren fay var. Burada da kümeleşme var. Artık Türkiye’nin depremle yaşamayı öğrenmesi gerekir. Deprem öldürmez, bina öldürür diye her zaman söylüyorum. Japonya’da insanlar nasıl yaşamayı öğrendiyse biz de öğrenmeliyiz. Deprem olduğunda onlar masa üstündeki bardağı tutuyor. Biliyor ki binaları sağlam. Biz de böyle olmalıyız.”

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Marmara Denizi'nde 6 ayrı deprem

Marmara Denizi'nde gece boyunca büyüklükleri 3,5 ile 2.6 arasında değişen 6 ayrı deprem daha meydana geldi.

 

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü yetkililerinden alınan bilgiye göre Marmara Denizi,

 

Tekirdağ Yeniköy açıklarındaki ilk deprem saat 03.11'de yerin 5.6 kilometre derinliğinde meydana geldi.

 

3.5 büyüklüğündeki bu depremin ardından aynı bölgede gece boyunca büyüklükleri 3,5 ile 2.6 arasında değişen

 

5 ayrı deprem daha meydana geldi.

 

Depremlerde can ve mal kaybı yaşanmadı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Marmara'da 4.1 büyüklüğünde deprem

 

İSTANBUL - Marmara Bölgesi akşam saat 22.03'te sarsıldı.

 

Merkez üssü Tekirdağ'ın Yeniköy açıkları olan depremin 4.1 büyüklüğünde olduğu açıklandı. Deprem, Tekirdağ'ın merkeziyle başta Marmara Ereğlisi ve Şarköy olmak üzere tüm ilçelerde hissedildi.

 

Marmara Denizi'nin 14 kilometre altında meydana gelen sarsıntı İstanbul'da Asya ve Avrupa yakalarında da hissedildi. Sahil şeridinde oturanlardan bazıları sokağa çıktı.

 

Depremin şiddetli hissedildiği yerlerden biri de Balıkesir Manyas'tı.

 

Depremde can ve mal kaybı olmadığı bildiriliyor.

 

Marmara Denizi'nde saat 22.34'te 3.1 büyüklüğünde yeni bir deprem daha kaydedildi.

 

DEPREM 3 SANİYE SÜRDÜ

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, vatandaşların telaş etmesini gerektirecek bir durumun bulunmadığını söyledi.

 

Depremin denizde meydana geldiğini ve yakın yerleşim yerlerinde kuvvetli hissedilmiş olabileceğini ifade eden Eyidoğan, depremin, ''büyük bir depremin habercisi'' olabileceğini söylemenin mümkün olmadığını, bunun için özel bir gözlem bulunmadığını vurguladı.

 

Eyidoğan, depremin, Tekirdağ Marmara Adası arasında Tekirdağ çukurunun batı ucunda meydana geldiğini belirterek, ''Bu depreme bakarak, çok şey söyleyemeyiz. Depremin olduğu yer en fazla deprem üreten yerler arasında, en aktif yerlerden biri'' dedi.

 

Jeofizik Kurumu Derneği Kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, İstanbul'un Avrupa ile Asya yakalarında hissedilen depremin 3 saniye sürdüğünü bildirdi.

 

Depremin Kuzey Anadolu kırığının Tekirdağ Kolu üzerinde olduğunu belirten Ercan, şunları söyledi:

 

"Bu kesimde yer kabuğunun kalınlığı 29 kilometre dolayında olup, depremde gerginlik boşalması, 15 kilometre derinde ilk 10 kilometre derinlikteki granitsel katmanın altındaki bazaltik katmanda olmuştur. Derinlik olarak şaşırtıcıdır. Bu kolda depremcik ile küçük depremlerin göreceli olarak çokluğu, kabuğun bu parçasındaki gevreklikten kaynaklanmaktadır.

 

Jeofizik bilimi olarak bu deprem, kırığın diriliğini koruduğunu, gerginlik birikimini göstermektedir. 2007'de yapmış olduğum açıklamalar uyarınca 2007 ile 2015 arasında Kuzey Anadolu kırığının kuzey kolu üzerinde 4 ile 5,5 arasında küçük depremleri duyacağımızı belirtmiştim. Bu deprem bunlardan birisidir. Ne var ki Marmara kabuğu büyük bir depremi oluşturacak 6,5 milyar tonluk kırıcı güce halen erişememiştir. O nedenle 'bunun ardından büyük deprem beklenir' diyecek bilimsel bir belirteç yoktur."

 

 

ntvmsnbc

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Deprem Rodos ve Kaş'ı salladı

 

Rodos'ta gerçekleşen 5,9 büyüklüğündeki deprem, Antalya'da da hissedildi.

 

Yunanistan'ın Rodos adası açıklarında 5,9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

 

Adanın 137 kilometre güneyinde, denizin 40 kilometre altında meydana gelen deprem, Antalya ve çevresinde de hissedildi.

 

17:05'te meydana gelen depremde ilk belirlemelere göre can ve mal kaybı olmadı.

 

5,9 büyüklüğündeki deprem bölgede son 24 saatte, 4 büyüklüğü üzerinde meydana gelen beşinci deprem oldu.

 

 

ntvmsnbc

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

OFFFFF İZMİR'DE DEPREM!

 

Hala elim ayağım tıtriyor :unsure: daha beş dk olmadı olalı mıhlandım oturduğum yere sanki kalkamıyorum :(

 

Enaz 5.5 şiddetindeydi galiba...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İzmir'de deprem

 

EGE Denizi'nde saat 11.28'de merkez üssü 12 Adalar olan Richter ölçeğine göre 5.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

 

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre bugün saat 11.28'de, merkez üssü Ege Denizi ve 12 Adalar civarı olan 5.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 9 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem İzmir, Kuşadası, Didim, Bodrum gibi Güney Ege kıyılarında daha fazla hissedildi. Ancak kısa süren deprem herhangi bir panik veya hasara neden olmadı.

 

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, saat 11.28'de Yunanistan'ın Sisam adasında meydana gelen 5 şiddetindeki depremden sonra 12.03, 12.20 ve 12.22 saatlerinde aynı yerde 3 sarsıntı daha yaşandı. Bu sarsıntıların aletsel büyüklüğü 2.6 ile 2.9 arasında gerçekleşti.

 

Geçmiş Olsun :(

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eh fena tahminde bulunmamışım...Tabi biz yumuşak zemin üzerinde olduğumuz için bayağı bi şiddetli hissediyoruz..

 

Hele bi de o sarsıntıyla uyanmak feci bişey...

 

Eve daha yeni girdim korkudan inşallah bi daha olmaz -_-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ege bölgesi bir günde 16 kez sallandı

Kandilli Rasathanesi, son bir gün içinde Ege Bölgesi'nde 20 Haziran itibariyle 16 irili ufaklı deprem meydana

 

geldiğini bildirdi.

 

İşte deprem saatleri ve merkezleri:

 

Çoğunluğu Ege Denizi Sisam adasındaki depremler, başta İzmir olmak üzere Manisa,

 

Balıkesir, Aydın, Afyon, Denizli

 

ve Muğla'da da hissedildi.

 

Depremlerin küçük çapta olmasının sevindirici olduğuna dikkat çeken uzmanlar,

 

gaz sıkışması sebebiyle sarsıntıların oluştuğunu, bu durumda vatandaşların korkmaması gerektiğini söyledi.

 

EGE BÖLGESİ'NDEDEPREMLER: Kİ SON

Saat Büyüklük Yer

 

 

00:42:51.......... 3.7 Ege Denizi

 

01:29:19.......... 2.8 Gelembe-Kırkağaç-Manisa

 

02:04:03.......... 2.9 Gölcük-Sındırgı -Balıkesir

 

02:41:53.......... 2.6 Çobanlar-Afyon

 

04:01:55.......... 2.8 Altıntaş-Kütahya

 

05:23:24.......... 2.6 Selçuk-İzmir

 

08:50:14.......... 2.7 Yatağan-Muğla

 

10:07:30.......... 2.8 Gölcük-Sındırgı-Balıkesir

 

11:28:17.......... 5.0 Sisam Adası-Ege Denizi

 

11:43:56.......... 2.9 Ortaklar-Germencik-Aydın

 

11:49:56.......... 2.7 Yatağan-Muğla

 

12:03:30.......... 2.6 Sisam Adası-Ege Denizi

 

12:20:21.......... 2.7 Sisam Adası-Ege Denizi

 

12:22:25.......... 2.7 Sisam Adası-Ege Denizi

 

13:16:29.......... 3.4 Sisam Adası- Ege Denizi

 

13:21:05.......... 2.6 Pazarlar - Kütahya.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kandilli rasathanesindekilere hava hoş...Karşıdan korkmayın demek kolay -_-

 

Gelsinlerde uyusunlar bakalım burası beşik gibi sallanırken :(

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Deprem çantaları hazır mı! Evden çıkış tatbikatı yaptınız mı! Evdeki devrilebilecek her şeyi duvara monte ettiniz mi? ? ? ? ? ? :unsure:

 

:huh::pinch::forgiveme: Eşhedü en la ilahe illallah....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.