Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Tasarımın incelenmesini isteyen ayet örnekleri


Emre_1974tr

Önerilen İletiler

Yaratılıştaki tasarım ve düzen üzerine düşünülmesi ve araştılma yapılması istenen ayet örnekleri:

 

 

BAKARA

(164) Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.

 

 

ÂL-İ İMRÂN

(190) Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için elbette ibretler vardır.

 

ÂL-İ İMRÂN

(191) Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler.

 

 

CÂSİYE

(4) Sizin yaratılışınızda ve Allah’ın (yeryüzüne) yaydığı her bir canlıda da kesin olarak inanan bir toplum için elbette nice deliller vardır.

 

GAŞİYE

 

17. Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır!

 

18. Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir!

 

19. Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!

 

20. Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!

 

MÜLK

(3) O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân’ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun?

 

MÜLK

(4) Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.

 

ARAF

185. Onlar göklerdeki ve yerdeki sınırsız hükümranlık ve nizama, Allah’ın yarattığı her şeye, ecellerinin yaklaşmış olabileceğine hiç bakmadılar mı? Peki bundan sonra artık hangi söze inanacaklar?

 

FURKÂN

(49) O, rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci olarak gönderendir. Ölü toprağı canlandıralım, yarattıklarımızdan bir çok hayvanları ve insanları sulayalım diye gökten tertemiz bir su indirdik.

 

NEML

(86) Onlar görmüyorlar mı ki biz geceyi içinde rahat etsinler diye, gündüzü de (her şeyi) gösterici (aydınlık) olarak yarattık. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette (Allah varlığını gösteren) deliller vardır.

 

KAMER

(49) Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık.

 

VÂKI`A

(57) Sizi biz yarattık. Hâlâ tasdik etmeyecek misiniz?

 

TÎN

(4) Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık.

 

NEBE

 

7. Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?

 

8. Sizleri (erkekli-dişili) eşler halinde yarattık.

 

9. Uykunuzu bir dinlenme (sebebi) kıldık.

 

10. Geceyi (sizi örten) bir elbise yaptık.

 

11. Gündüzü de geçimi temin zamanı kıldık.

 

12. Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik.

 

13. Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık.

 

14, 15, 16. Taneler, bitkiler, sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye yağmur yüklü yoğun bulutlardan şarıl şarıl yağmur yağdırdık.

 

DİŞİ (ankebut)

 

29:19 ALLAH`ın yaratılışı nasıl başlatıp, nasıl tekrarladığını görmediler mi? Bu, elbette ALLAH için kolaydır.

29:20 De ki, "Yeryüzünü dolaşın ve yaratılışın nasıl başladığını görün."6 Sonra, yine ALLAH (ahiretteki) son yaratılışı başlatacaktır. ALLAH`ın her şeye gücü yeter.

 

ENBİYÂ

(30) İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?

 

Vakika

 

62. Andolsun, birinci yaratılışı(nızı) biliyorsunuz. O halde düşünseniz ya!

 

63. Ektiğiniz tohuma ne dersiniz?!

 

64. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?

 

65. Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde şöyle geveleyip dururdunuz:

 

66. “Muhakkak biz çok ziyandayız!”

 

67. “Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!”

 

68. İçtiğiniz suya ne dersiniz?!

 

69. Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?

 

70. Dileseydik onu acı bir su yapardık. O halde şükretseydiniz ya!..

 

71. Tutuşturduğunuz ateşe ne dersiniz?!

 

72. Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?

 

73. Biz onu bir ibret ve ıssız yerlerde yaşayanlara bir yarar kaynağı kıldık.

 

74. O halde, O yüce Rabbinin adını tesbih et (yücelt).

 

75, 76. Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -eğer bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir-

 

 

 

RÛM

(22) Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır

 

ZÜMER

(6) O, sizi bir tek nefisten yarattı. Sonra ondan eşini var etti. Sizin için hayvanlardan (erkek ve dişi olarak) sekiz eş yarattı.2 Sizi annelerinizin karnında bir yaratılıştan öbürüne geçirerek üç (kat) karanlık içinde oluşturuyor. İşte Rabbiniz olan Allah budur. Mülk (mutlak hakimiyet) yalnız onundur. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. O halde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz?

 

MÜ`MİN

(57) Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler.

 

 

TÛR

(35) Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?

 

HACC

5.

Ey insanlar! Ölümden sonra dirilme konusunda kuşku içinde olabilirsiniz. Ama şu bir gerçek ki, biz sizi bir topraktan, sonra bir spermden, sonra bir embriyodan/döllenmiş bir karışımdan, sonra ne olduğu kısmen belirli, kısmen belirsiz bir et parçasından yarattık ki, size açık-seçik beyanda bulunalım. Ve sizi rahimlerde, belirlenen bir süreye kadar dilediğimiz şekilde bekletiyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz. Daha sonra da tam kuvvetinize ulaşmanızı sağlıyoruz. Bununla birlikte içinizden bir kısmı öldürülüyor, yine içinizden bir kısmı ilimden sonra bir şey bilmesin diye ömrün en basit ve düşük noktasına geri gönderiliyor. Yeryüzünü de sönmüş kül halinde görürsün. Nihayet onun üzerine suyu indirdiğimizde titrer, kabarır ve her güzel/bereketli çiftten bir şeyler bitirir.

 

YASİN

 

77. İnsan, bizim kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir.

 

78. Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?”

 

79. De ki: “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O her yaratılmışı hakkıyla bilendir.”

 

80. O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz.

 

81. Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir.

 

 

YÛNUS

(6) Şüphesiz gece ve gündüzün ardarda değişmesinde, Allah’ın göklerde ve yeryüzünde yarattığı şeylerde, Allah’a karşı gelmekten sakınan bir toplum için pek çok deliller vardır .

 

Ey cin ve insan toplulukları, eğer göklerin ve yerin çaplarından aşıp-geçmeye güç yetirebilirseniz, hemen aşın; ancak `üstün bir güç (sultan)` olmaksızın aşamazsınız. (Rahman Suresi, 33)

 

Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar. (Enbiya Suresi, 32)

 

Bizim, göğü kitabın sahifelerini katlar gibi katlayacağımız gün, ilk yaratmaya başladığımız gibi, yine onu (eski durumuna) iade edeceğiz. Bu, Bizim üzerimizde bir vaiddir. Elbette, Biz yapıcılarız. (Enbiya Suresi, 104)

 

Yeryüzünün bitirdiklerinden, kendi benliklerinden ve daha bilmediklerinden

 

hepsini eşler halinde yaratan çok yücedir. ( Yasin Suresi 36 )

 

Düşünüp ibret almanız için her şeyi eşler halinde yarattık.

51Zariyat Suresi 49

 

 

Güneş de bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün Olan ve Bilen`in takdiridir.

36Yasin Suresi 38

 

İşte bunlar bizim insanlara verdiğimiz örneklerdir. Ancak bilgi sahiplerinden

başkası bunlara akıl erdiremez.

29Ankebut Suresi 43

 

 

Yıldızlar söndürüldüğü zaman

77 Mürselat Suresi 8

 

Görmüyor musun ki; Allah bulutları sürer, sonra onları birleştirir, sonra onları birbirlerinin üstüne yığar ve sen de yağmurun bunların arasından çıktığını görürsün. Gökyüzündeki dağlardan dolu yağdırır, onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de onu çevirir. Şimşeğin parıltısı neredeyse gözleri kamaştırıp götürüverecek.

24Nur Suresi 43

 

************************************************************ ***

 

Selam ve sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yaradılışçılar önce bunlara cevap versin...

 

2/29- O, yeryüzünde olanlarin hepsini sizin için yaratan, sonra göge yönelip onlari yedi gök halinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkiyla bilendir.

 

Gökler (!) yeryüzünden sonra mı yaratılmıştır?

 

21/30- İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?

 

Göklerle yer ne zaman bitişikti? (Big Bang diye atlamayın, çok fena laf çarparım)

 

22/65- Görmüyor musun ki, Allah bütün yerdekileri ve emri uyarınca denizde akıp gitmekte olan gemileri sizin hizmetinize vermiştir. İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü O tutuyor. Şüphesiz ki Allah insanlara karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.

 

Bu favori ayetimdir... Allah göğü tutmasa, gökyüzü Dünya'nın üzerine düşecekmiş. Bir de, hadi domatesi,

patatesi, koyunu, deveyi anladım da, gemileri de verdiğini söylüyor yahu... İnsanlar yüzebilir bir gemi yapana kadar kimbilir kaç kişi boğuldu acaba?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hemen dostumuza cevapları verelim:

 

1-Hayır yarattı demiyor. "Var olan göğü düzenledi" diyor.

 

2-Evet Big bang tabii ki.

 

3-Sadece göğü değil, senin mikroskopik yapılarından kainattaki herşeye kadar O tutuyor.

 

4-Katır, gemi,yaktığın ateş, ektiğin ürünler, yaptığın çocuklar ve yapılmış-yapılacak olan teknolojik araçlar bile Allah'ın eseridir diyor ayetler.

 

Ve meydan okuyor.

 

Selam ve sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hemen dostumuza cevapları verelim:

 

1-Hayır yarattı demiyor. "Var olan göğü düzenledi" diyor.

 

2-Evet Big bang tabii ki.

 

3-Sadece göğü değil, senin mikroskopik yapılarından kainattaki herşeye kadar O tutuyor.

 

4-Katır, gemi,yaktığın ateş, ektiğin ürünler, yaptığın çocuklar ve yapılmış-yapılacak olan teknolojik araçlar bile Allah'ın eseridir diyor ayetler.

 

Ve meydan okuyor.

 

Selam ve sevgiler.

 

Hala anlamıyorsunuz değil mi?

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=125217

 

Kur'an'ın, evrenin yaradılış hikayesini Tevrat'tan nasıl aldığını yukarıdaki linkte göstermiştim.

 

 

78/12- Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik.

 

78/13- Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık.

*********************************

71/15- 'Görmediniz mi Allah yedi göğü, tabaka tabaka nasıl yaratmıştır?'

 

71/16- 'Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?'

 

Güneş Big Bang'den 10 milyar yıl sonra oluşmuştur. Ancak Kur'an'ın tanrısı Güneş'in ve Ay'ın yaradılışını evren ile bir tutuyor...

 

79/29- O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı.

 

Kur'an'ın tanrısı uzayda da gece-gündüz olduğunu iddia ediyor.

 

67/3- O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân'ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun?

 

Kur'an'ın tanrısı uzayı gökkubbe, gökyüzünün de tavan olduğunu iddia ediyor. Baksanıza hiç çatlak yok !!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hala anlamıyorsunuz değil mi?

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=125217

 

Kur'an'ın, evrenin yaradılış hikayesini Tevrat'tan nasıl aldığını yukarıdaki linkte göstermiştim.

78/12- Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik.

 

78/13- Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık.

*********************************

71/15- 'Görmediniz mi Allah yedi göğü, tabaka tabaka nasıl yaratmıştır?'

 

71/16- 'Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?'

 

Güneş Big Bang'den 10 milyar yıl sonra oluşmuştur. Ancak Kur'an'ın tanrısı Güneş'in ve Ay'ın yaradılışını evren ile bir tutuyor...

 

79/29- O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı.

 

Kur'an'ın tanrısı uzayda da gece-gündüz olduğunu iddia ediyor.

 

67/3- O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân'ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun?

 

Kur'an'ın tanrısı uzayı gökkubbe, gökyüzünün de tavan olduğunu iddia ediyor. Baksanıza hiç çatlak yok !!!!

BU İFADELER MECAZDIR,SEMBOLDÜR.kur-anı eleştirebilmek için biraz edebiyat birazda AKIL LAZIMDIR.ALLAH ZAMANDAN MÜNEZZEH OLARAK zamana bağlı kalamaz ki,ister önce yarattğını sonra söyler ister sonra yarattığını önce söyler,zamanla kilitlenmiş beyinler bunu anlayamaz.kur'an sadece ehl-i biime bilimsel veriler sunan bir bilim kitabı değil,muhatablarının çoğunun avam olduğunu bilen ve sadece bellli bir kesime hitab eden bir kitab değildir.herkes seviyesi ne olursa olsun ondan birşeyler alabilmelidir.bir bilim adamı kendi çerçevesinden bakarken birşeyler bulurken ,aklı çok gelişmemiş bir insan dahi onda kendince birşeyler bulabilmelidir.bunun içinde vahye en güzel ambalaj,en güzel elbise sembolik anlatımdır,tarihi hakikatler yerine tarihi çekirdekler sunmasıdır.çünkü peygamber kıssalarını sadece tarihi hakikatler olarak sunsa olay evrenselliğini kaybeder ve cüz'i bir olay olurdu.halbuki her kıssanın altında mühim bir düsturu küllinin ucu gösterilir.her hadeisatın temsil ettiğiğ yüce ve evrensel bir mana vardır.

size bu kur-anda zaman kipleriyle ilgili daha sonra yine birşeyler söylerim sevgili yam yam.ah yıkmak ne kolay yapmak ne zor!saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ahhh... ahhh.. Yıllarca böyle kandırıldı insanlar.

sen edebiyatta zirve bir kitabı bilimsel bir makale olarak görmeye çalış sonrada göreme,suç senin değilde o müstesna kitabın olsun,yıllarca insanlar nasıl kandırıldı bilmem ama hala insan diye bir şey varsa bu inciliyle tevratıyla en mükemmel kur-anıyla dinlerin sayesindedir.yoksa çoktan mutlak bir anarşizme düşmüştük,insanlık evrimin başındaki o masum hayvan halindede olmazdı,daha canavar(çünkü özerk bilinç var) bir hayvan çeşidi olur,ve insanlık diye birşey kalmazdı.saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen edebiyatta zirve bir kitabı bilimsel bir makale olarak görmeye çalış sonrada göreme,suç senin değilde o müstesna kitabın olsun,yıllarca insanlar nasıl kandırıldı bilmem ama hala insan diye bir şey varsa bu inciliyle tevratıyla en mükemmel kur-anıyla dinlerin sayesindedir.yoksa çoktan mutlak bir anarşizme düşmüştük,insanlık evrimin başındaki o masum hayvan halindede olmazdı,daha canavar(çünkü özerk bilinç var) bir hayvan çeşidi olur,ve insanlık diye birşey kalmazdı.saygılar..

 

Sn.Enkas Edebi kitap kısmında haklısınız.Eskiden kalma masalları günümüze kadar getiren masal kitabı,İşte sorun o masal dünyasının kanunlarını tatbik ederek yaşamaya başlayınca başlıyor.Masallara o kadar kanıyorki insan bu seferde akıl melekelerini köreltip vay be kuran olmasa sapık,anarşist,tecavüzcü olurduk iyiki var demeye başlıyor.Sn enkas hayvanlar aleminde bile bir sürü yaptırım vardır.Bahçeli eviniz Köpeğiniz varsa bilirsiniz köpek değişik ağaçlara çişini yaparak işaret koyar o bölge benimdir der ve oraya başka köpek girmez.Aslanlarda da aynı olay vardır.Küçük yavrulara tecavüz olayı yoktur,birlikte sürü olarak yaşayanlarda ensest de görülmez dolayısı ile kuran olmasaydı bişey olmazdı aksine şu an bile kurandan çok üstün kanunlar mevcuttur.Bu kanunlar kuran öncesindede vardı mısır,sümer,asur,roma kanunları bunlara örnektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen edebiyatta zirve bir kitabı bilimsel bir makale olarak görmeye çalış sonrada göreme,suç senin değilde o müstesna kitabın olsun,yıllarca insanlar nasıl kandırıldı bilmem ama hala insan diye bir şey varsa bu inciliyle tevratıyla en mükemmel kur-anıyla dinlerin sayesindedir.yoksa çoktan mutlak bir anarşizme düşmüştük,insanlık evrimin başındaki o masum hayvan halindede olmazdı,daha canavar(çünkü özerk bilinç var) bir hayvan çeşidi olur,ve insanlık diye birşey kalmazdı.saygılar..

 

Arkadaşlar, ben bu yazları okuyunca şüphelenmeye başladım.Siz hangi kurandan bahsediyorsunuz? Yoksa sizlerde başka bir kuran mı var ?

 

 

BAKARA (171) : İnkar edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkar edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.

 

A'RÂF (179) : Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.

 

 

 

 

MÜDDESSİR (51) : Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.

 

 

MÂİDE (60) : De ki: “Allah katında cezası bundan daha kötü olanları size haber vereyim mi? Onlar, Allah’ın lanetlediği ve gazabına uğrattığı, içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir. İşte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır.”

 

MERYEM (86) : Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevkedeceğimiz günü düşün!

 

 

 

NAHL (105) : Yalanı, ancak Allah’ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir.

 

 

AZGIN

 

BAKARA (15) : Gerçekte Allah onlarla alay eder (alaylarından dolayı onları cezalandırır); azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken onlara mühlet verir

 

 

CİN (15) : “Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır.”

 

 

 

MÂİDE (58) : Siz namaza çağırdığınız vakit onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar. Bu şüphesiz onların akılları ermeyen bir toplum olmalarındandır.

 

 

Araf 166 Kibirlenip de kendilerine yasak edilen şeylerden vazgeçmeyince onlara: Aşağılık maymunlar olun! dedik

 

Araf 176 Dileseydik elbette onu bu ayetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssayı anlat; belki düşünürler.

 

Tevbe 28- Ey iman edenler! Müşrikler bir pisliktirler. Artık bu yıldan sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız Allah sizi dilediğinde lütuf ve ihsanıyla zenginleştirecektir. Allah gerçekten alîmdir, hakîmdir.

 

Siz, bu sözleri edebiyatta zirve olarakmı algılıyorsunuz yoksa? İyiki kuranın tanrısı ******** kalkmamış kuranda.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hala anlamıyorsun değil mi sevgili yamyam? Hala çılgınca inkar etmek için "nasıl çarpıtırım olayı da birkaç gün daha, uydurduğumuz ateizme gönül rahatlıyla iman ederim"im paniği içindesiniz.

 

Hayır hiçbirşey gösteremezsin, sadece böyle öğretini küçük düşürür ve söylediklerimizi onaylarsın.

 

Kuran değişmiş Tevrat ve incil(ler)deki ifadeleri birebir düzeltir, doğru kalmış yanlar varsa da tasdikler.Örneğin değişmiş İncil "zenginler deve iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremez" derken Kuran bu ayetin doğrusunu yazar ve "inkarcılar deve iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremez" der.Yani o kitapların ipliğini pazara çıkarır,yalanlarını suratlarına çarpar.

 

Evet Allah'ın sözlerinden hala kırıntılar da olan bu kitapları yeri geldiğince tabii ki onaylayacak, yeri geldiğinde de yalanlarını böyle açığa çıkartarak teşhir edecektir.

 

Siz de bunu tasdiklemekten başka birşey yapamıyacaksınız böyle:)

 

Diğer söylediklerine gelince:

 

1-Hayır yine çarpıtma ve inkar paniği içinde sen ekleyip uyduruyorsun güneşi evrenle birlikte yarattığı ifadesini.Orada 7 gök ve içinde de güneşle ayın yaratıldığı söyleniyor. O kadar,bitti.

 

2-Hayır evreni karanlık olarak yarattığını ama içinde ayrıca ışık kaynakları da yarattığını söylüyor.

 

3-Evet ayet size meydan okuyor. gerek dünyanın atmosferini gerekse uzayın tamamını, tüm göğü araştırın herhengibi bir düzensizlik ve bozukluk bulabilecek misin.

 

Kubbe ifadesini algılayamıyacak kadar ifade yoksunu olduğunu zannetmiyorum. Veya "güneş doğdu" deyince güneşin anne karnından dünyaya geldiğini kastedildiğini düşünecek kadar düşüncesiz olduğunu da sanmıyorum. Ama daha da kötüsü söz konusu. Bilerek ayetleri nasıl çarpıtıp ,kendi uydurma öğretin içinde kalmanın çırpınışları içindesin.

 

Ama ayetler seni ışığa çağırıyor.Bu karanlığından ve bağnazlığından kurtulabilmen için biraz daha cesaretli olman gerekiyor dostum. Başarabilirsin, yeter ki sorgulamaktan ve akletmekten korkma.

 

Selam ve sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn.Enkas Edebi kitap kısmında haklısınız.Eskiden kalma masalları günümüze kadar getiren masal kitabı,İşte sorun o masal dünyasının kanunlarını tatbik ederek yaşamaya başlayınca başlıyor.Masallara o kadar kanıyorki insan bu seferde akıl melekelerini köreltip vay be kuran olmasa sapık,anarşist,tecavüzcü olurduk iyiki var demeye başlıyor.Sn enkas hayvanlar aleminde bile bir sürü yaptırım vardır.Bahçeli eviniz Köpeğiniz varsa bilirsiniz köpek değişik ağaçlara çişini yaparak işaret koyar o bölge benimdir der ve oraya başka köpek girmez.Aslanlarda da aynı olay vardır.Küçük yavrulara tecavüz olayı yoktur,birlikte sürü olarak yaşayanlarda ensest de görülmez dolayısı ile kuran olmasaydı bişey olmazdı aksine şu an bile kurandan çok üstün kanunlar mevcuttur.Bu kanunlar kuran öncesindede vardı mısır,sümer,asur,roma kanunları bunlara örnektir.

DAHA ÜSTÜN KANUNLAR MI VAR. NİÇİN?DÜNYADAKİ 60 SENELİK YAŞAMINI ZOR ZORAKİ DÜZENE KOYMAK İÇİN.peki ya sonrası.zor zoraki zaptedilmiş,evrimde zirveye tırmanmış birer hayvan envaı olarak ölmek,ya sonrası,hiç..kur-andaki hangi kanunları beğenmiyorsunuz,sümer efsanelerinden kopya dediğiniz konular neler,vahyi nasıl algılıyorsunuz,yoksa bir çoğunun anlamadığu gibi analmıyormusunuz.bunlar önemli.sizin beğenmediğiniz o kanunlarla birisi büyük bir medeniyet kurdu,insana insan olma şerefini yüceliğini tattırdı,sonsuz sıkıntılardan cennet müjdesiyle çekip çıkardı,haddi olmayan arzuları cehennem korkusuyla dengeye oturttu.şimdi biz hala o beğenmediğiniz medeniyetin kırıntıları ile yaşıyoruz.o kuralların sağladığı medeniyetin kırıntıları.sen zannediyor musun ki insanlık ilahi bir gücün var olmadığını bilecek,dinsizleşecek ve sonra hayvanlardan daha aşağı düşmeyecek,kainatı tıpkı kendi gibi başıboş bir serseri zanneden adamın ahvalinden korkarım ben.herkes kendinden pay biçsin arkadaşım,sağduyulu bir şekilde kendinden,

sonra aqnlarsınız kur-anın ve diğer kutsal kitapların nasıl fıtratla barışık olduğunu,ve nasıl ifrat ve tefritten uzak dengeli bir yolda seyrettiğini

selam ile..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar, ben bu yazları okuyunca şüphelenmeye başladım.Siz hangi kurandan bahsediyorsunuz? Yoksa sizlerde başka bir kuran mı var ?

BAKARA (171) : İnkar edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkar edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.

 

A'RÂF (179) : Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.

MÜDDESSİR (51) : Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.

MÂİDE (60) : De ki: “Allah katında cezası bundan daha kötü olanları size haber vereyim mi? Onlar, Allah’ın lanetlediği ve gazabına uğrattığı, içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir. İşte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır.”

 

MERYEM (86) : Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevkedeceğimiz günü düşün!

NAHL (105) : Yalanı, ancak Allah’ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir.

AZGIN

 

BAKARA (15) : Gerçekte Allah onlarla alay eder (alaylarından dolayı onları cezalandırır); azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken onlara mühlet verir

CİN (15) : “Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır.”

MÂİDE (58) : Siz namaza çağırdığınız vakit onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar. Bu şüphesiz onların akılları ermeyen bir toplum olmalarındandır.

Araf 166 Kibirlenip de kendilerine yasak edilen şeylerden vazgeçmeyince onlara: Aşağılık maymunlar olun! dedik

 

Araf 176 Dileseydik elbette onu bu ayetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssayı anlat; belki düşünürler.

 

Tevbe 28- Ey iman edenler! Müşrikler bir pisliktirler. Artık bu yıldan sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız Allah sizi dilediğinde lütuf ve ihsanıyla zenginleştirecektir. Allah gerçekten alîmdir, hakîmdir.

 

Siz, bu sözleri edebiyatta zirve olarakmı algılıyorsunuz yoksa? İyiki kuranın tanrısı ******** kalkmamış kuranda.

şimdi sana o ayetlerin meallerindeki hatalardan ziyade küfrün mahiyetini anlatmak isterim,

kafir küfrüyle neler yapar bak;emir tahtında işleyen vazifedar zerrata "siz serserisiniz ,başıboş geziyorsunuz" der.dahası kainattaki herşeyi çirkin olarak görür,imanın özelliklerinden biri herşeyi güzel görmektir,çünkü sistemin allahın eli olduğunu ve aslı itibariyle bir çirkinlik olmadığını bilir mü'min,oysa kafir herşeyi çirkin görmekle hadisatıda böylelikle tahkir etmiş olur.bu yüzden kafir basit bir işle çok fazla cezayı hakeder,yani oturduğu yerden bütün kainatı çirkin görme hali zaten ona bir cehennemi yaşatır,başıboş olan kainatın ahvali heran ona bir korku ve dehşeti yaşatır,bu yüzden kafir olupta ayık olduğu halde aleme bakış açısı güzel olan yoktur.sarhoşlaşmak için sadece içki değil,gaflet envaından herşeyi bulurlar,bir kadında sarhoş eder insanı,para ,mal mülkte sarhoş eder,yada saçma sapan oyunlar,ama nereye kada değilmi,bu yüzden eninde sonunda vicdanıyla başbaşa kalacak olan kafir korkunç bir cehennemlede başbaşa kalmış olacaktır.ve eğer ki bu büyük dengesizlikten vazgeçmezsede bu sıkıntının biteceği yoktur,hani ebedi cehennem tasvirleri varya,işte şu dünyayı dahi cennete ve cehenneme çeviren bizim bilincimiz ve bakış açımızdır,kafri başka neler yapar,aslında kafir en başında yıkıcı davranmıştır,çünkü kainatın bir sahibi olduğunu düşünmek o kainatta bir düzen olduğunu kabul etmek demektir,düzen ise olumludur ve yapıcı bir olgudur,ama bunun aksi olan inkar ise düzenin olmadığını savunur,bu ise yıkcı bir olgudur.""eeee zaten çivisi çıkmış dünyanın benim şu günahı işlememin kime ne zararı olur ki" diye başlar,zaten düzensiz sandığı kainatta hiçbir düzene tabi olmak istemez.hayır zannetmeyinki körü körüne mü'min oldum.bende kısa bir dönem vesveseler yaşadım,kafirane baktım herşeye,ordan biliyorum.bu kadar yıkıcı unsurlar içinde kusura bakmayın ama bu kainatı çok güzel bir şekilde yaratmış ve kendisine en değerli şey olan özerk bilinci emanet etmiş olan yaratıcının bu şikayetlere hakkı vardır sanıyorum.aslında biraz dikkatli bakarsanız,bu şikayetlerdeki şefkati görürsünüz,bakın hiç adam yerine koymayabilirdi,ama teşbihte hata olmasın tıpkı bir annenin kanayan bir yarası olan asi evladından çok kez söz etmesi gibi allah'ta kafirlerden bir çok kez değer verdiği için şikayet eder bence.varlıkta onlarada cehennem adlı bir yer veriyor,hiç haketmemelerine rağmen,şefkatinden onları yok etmiyor.saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

şimdi sana o ayetlerin meallerindeki hatalardan ziyade küfrün mahiyetini anlatmak isterim,

 

Sayın enkas, sen bana hiç bir şey anlatamazsın.Senin şirinliklerine ihtiyacım yok.Ayetler apaçok ortada. Tanrınız apaçık hakaret ediyor. Sizde kalkmış bu hakaretleri allayıp pullayıp,demişse vardır bir hikmeti demeye getiriyorsunuz

 

 

kafir küfrüyle neler yapar bak;emir tahtında işleyen vazifedar zerrata "siz serserisiniz ,başıboş geziyorsunuz" der.

 

Kafirler ne yaptığı ne allahı, nede sizi ilgilendirmez.Bırakın artık başkaları hakkında ahkem kesmeyi

 

dahası kainattaki herşeyi çirkin olarak görür,

 

Kafirler hiç bir şeyi çirkin görmez. Onlar çok erdemli ve dürüst insanlarıdr. Karınca bile incitmezler.Çünkü onların başka dinden olanları öldürün, esrileri cariye ve köle olarak kullanın diyen bir kutsal kitabı yok.

 

 

 

.

bu yüzden kafir basit bir işle çok fazla cezayı hakeder,yani oturduğu yerden bütün kainatı çirkin görme hali zaten ona bir cehennemi yaşatır,başıboş olan kainatın ahvali heran ona bir korku ve dehşeti yaşatır,bu yüzden kafir olupta ayık olduğu halde aleme bakış açısı güzel olan yoktur.sarhoşlaşmak için sadece içki değil,gaflet envaından herşeyi bulurlar,bir kadında sarhoş eder insanı,para ,mal mülkte sarhoş eder,yada saçma sapan oyunlar,ama nereye kada değilmi,bu yüzden eninde sonunda vicdanıyla başbaşa kalacak olan kafir korkunç bir cehennemlede başbaşa kalmış olacaktır.

 

 

Size ne kardeşin elalemin içkisinden, parasından,kadınından.

 

 

ve eğer ki bu büyük dengesizlikten vazgeçmezsede bu sıkıntının biteceği yoktur,hani ebedi cehennem tasvirleri varya,işte şu dünyayı dahi cennete ve cehenneme çeviren bizim bilincimiz ve bakış açımızdır,kafri başka neler yapar,aslında kafir en başında yıkıcı davranmıştır,çünkü kainatın bir sahibi olduğunu düşünmek o kainatta bir düzen olduğunu kabul etmek demektir,düzen ise olumludur ve yapıcı bir olgudur,ama bunun aksi olan inkar ise düzenin olmadığını savunur,bu ise yıkcı bir olgudur.""eeee zaten çivisi çıkmış dünyanın benim şu günahı işlememin kime ne zararı olur ki" diye başlar,zaten düzensiz sandığı kainatta hiçbir düzene tabi olmak istemez.hayır zannetmeyinki körü körüne mü'min oldum.bende kısa bir dönem vesveseler yaşadım,kafirane baktım herşeye,ordan biliyorum.bu kadar yıkıcı unsurlar içinde kusura bakmayın ama bu kainatı çok güzel bir şekilde yaratmış ve kendisine en değerli şey olan özerk bilinci emanet etmiş olan yaratıcının bu şikayetlere hakkı vardır sanıyorum.aslında biraz dikkatli bakarsanız,bu şikayetlerdeki şefkati görürsünüz,bakın hiç adam yerine koymayabilirdi,ama teşbihte hata olmasın tıpkı bir annenin kanayan bir yarası olan asi evladından çok kez söz etmesi gibi allah'ta kafirlerden bir çok kez değer verdiği için şikayet eder bence.varlıkta onlarada cehennem adlı bir yer veriyor,hiç haketmemelerine rağmen,şefkatinden onları yok etmiyor.saygılar

 

Bir kamyon dolusu laf. Sonuç ne ? blaa balaaa blaaa

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Katakuta;

 

Nefsi müdafa savaşından bahseden ayetleri cımbızlayarak saldırın demeniz hala acizce çarpıtma tekniğine başvurmak zorunda olduğunuzu gösteriyor. Bu sayfada ilgili yazı ve tartışmamda bu yaptığınızı deşifre etmiştim zaten.

 

Kimseye tokat bile atamazsın. Sadece nefsi müdafaya izin vardır. O kadar,bitti.

 

Hakaret meselesine gelince, hayır ayetlerde hiçbir hakaret yok. Hırsıza hırsızsın demek sadece bilgilendirmektir.

 

Selam ve sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Katakuta;

 

Nefsi müdafa savaşından bahseden ayetleri cımbızlayarak saldırın demeniz hala acizce çarpıtma tekniğine başvurmak zorunda olduğunuzu gösteriyor. Bu sayfada ilgili yazı ve tartışmamda bu yaptığınızı deşifre etmiştim zaten.

 

Kimseye tokat bile atamazsın. Sadece nefsi müdafaya izin vardır. O kadar,bitti.

 

Hakaret meselesine gelince, hayır ayetlerde hiçbir hakaret yok. Hırsıza hırsızsın demek sadece bilgilendirmektir.

 

Selam ve sevgiler.

 

Emreciğim asıl çarpıtma tekniğini yapan sensin. Kuranda savaşla ilgili yüzlerce ayeti üç beş tane ayetin içinde yok edip gidiyorsun sonrada beni çarpıtmakla suçluyorsun.Ben hiç bir zaman savunma ile ilgili ayet yok demedim.Dediğim çok açık ve net.

 

Yüzlerce savaş ile ilgili ayetin yanında o bir kaç ayet havada kalıyor diyorum.Eğer kuran tutarlı ise ve çelişki yok ise savaşla ilgili her ayette bu savunma (bahanesi, sana göre tabi) açıkça görülebilir olması gerekir.

 

Haydi buyur beni utandır,ne kadar savaşla ilgili ayet versa buraya aktar bakalım dediğin gibi mi.Sürekli çarpıtıyor diye suçlamak kolay. bunu yapmak senin için zor olmasa gerek, hadi bekliyorum utandır beni.

 

Kuranada müstakil sure var enfal, savaş ganimetlerinin paylaşılmasını söz konusu

 

Sana tokat atan birine sende aynı şeklide tokat atıyor ve kendini savunuyorsun sonrada adamın üstünde ne varsa alıp götürüyorsun.Nerden bunları aldın diye hesap soranlara kendimi savundum diyorsun.Kim inanır sana?Birde kalkmış bu saçmalığa insanların inanmasını bekliyorsun.

 

 

Hakaret meselesine gelince, hayır ayetlerde hiçbir hakaret yok. Hırsıza hırsızsın demek sadece bilgilendirmektir.

 

 

Hıım demek öyle. Yani bir hakaret yok, bilgilenderme var. Peki aynı şeklide kendi kriterlerime göre müslümanları bilgilendirmemi istermisin?Gerçi sen istesen bile modlar müsade etmez ki .

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Boşuna hiç çırpınma dostum. Koca surenin içinden üç beş ayeti cımbızlayarak çarpıtan sizsiniz. Surenin tamamı okununca sadece nefsi müdafa savaşına izin verildiğini siz de biliyorsunuz. Ama başka çareniz olmadığından hala çılgınca çarpıtma taktiğine başvurmak zorunda kalıyorsunuz. Yoksa uydurma savınız ve öğretiniz birden çökecek, sıkıntılar içerisinde kalacaksınız.

 

Dediğim çok basit birşey.Sınanabilir, kontrol edilebilir. TÜM SURELERDE SADECE NEFSİ MÜDAFAYA İZİN VAR".Sorgulamaktan ve akletmekten korkmamalısın dostum.Açıp bakacaksın o paragraf ne diyor. Ama içinden tek bir ayeti cımbızlama acizliğine gitmeden, dürüstçe yapacaksın bundan sonra bunu ki artık kendini kandırmaktan vazgeçebilesin.İlgili yazımda bile açık örneklerini verip şöyle yazmıştım:

 

islam karşıtlarının yaptığı en güzel çarpıtmaca taktiklerinden biri de ayet cımbızlamadır. Bu yolla surenin bağlamından koparılan ayet alınır ve aslında sadece savunma savaşına izin veren söylemler sanki saldırı savaşını ve dinsel baskıyı emrediyormuş gibi gösterilir.Örneğin:

 

9 - Tevbe Suresi

 

 

 

1. Allah ve resulünden, kendileriyle antlaşma yapmış bulunduğunuz müşriklere bir ültimatomdur bu;

 

2. Yeryüzünde dört ay daha dolaşın ve bilin ki siz, Allah'ı âciz bırakamazsınız. Şu da bir gerçek ki, Allah küfre batanları rezil eder.

 

3. Bir de Allah ve resulünden insanlara Büyük Hac günü bir duyuru var: Allah da O'nun elçisi de müşriklerden kesinlikle uzaktır. O halde, tövde ederseniz bu sizin için hayırlırdır. Yok eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, siz Allah'ı acze düşüremezsiniz. Küfre saplananlara acıklı bir azabı muştula!

 

4. Antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size karşı bir eksiklik sergilemeyen ve aleyhinizde başka birine yardım etmeyenler müstesnadır. Artık, onlara verdiğiniz sözü belirlenen süreye kadar tam bir şekilde koruyun. Şu bir gerçek ki Allah, sakınanları sever.

 

5. O haram aylar çıktığında artık müşrikleri, kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. Yakalayın onları, kuşatın onları, tüm geçit noktalarını tıkayın onların. Bunun ardından tövbe eder, namazı gereğince kılar, zekâtı verirlerse, yollarını açın onların. Kesin olan şu ki, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

 

6. Eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, Allah'ın kelamını dinleyebilsin. Sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. Böyle yapmanın gerekçesi şudur: Bunlar bilmeyen bir topluluktur.

 

7. Müşriklerin Allah katında, onun resulü katında ahitleri nasıl olabilir! Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız müstesna. Bu şekilde antlaşması olanlara, onlar size doğru-dürüst davrandıkça, siz de doğru-dürüst davranın. Allah, sakınanları sever

 

--------------------------------------------

 

Şimdi burada açıkça antlaşmayı bozup saldıran inkarcılara karşı siz de onlara karşı savunma amaçlı savaşın emri vardır.Ama antlaşmaya aykırı davranmayan , saldırmayanlara siz de saldırmayın, size saldıranlar da bundan vazgeçerlerse hemen siz de barışa yönelin denmektedir ayetlerde.

 

9:12 Anlaşma yaptıktan sonra andlarını bozar ve dininize saldırırlarsa, o inkarcılığın önderleriyle savaşın; çünkü onların andı artık geçersizdir. Belki vazgeçerler.

 

--------------------------------------------------------------------------------

 

9:13 Andlarını bozan, elçiyi sürmeye yeltenen ve sizinle (savaşı) ilk defa başlatan topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? İnanıyorsanız asıl çekinmeniz gereken ALLAH'tır.

 

--------------------------------------------------------------------------------

9:14 Onlarla savaşın ki, ALLAH ellerinizle onları cezalandırıp rezil etsin, sizi zafere ulaştırsın ve inanan toplumun göğsünü ferahlatsın,

 

Yine aynı sürede saldıranlarla savaşın kendinizi savunun emri vardır.

 

İşte tüm savaşla ilgili sürelerde istenen budur. Ama çarpıtma ahlaksızlığına başvurmak isteyenler bu nefsi müdafayla ilgili ayetlerden birini cımbızlıyor ve sanki durup dururken inkarcıları yakalayıp öldürün deniyormuş gibi bir hava yaratılıyor. Bu ihinliği sadece bu forumlardaki yapmıyor, dünyanın dört bir tarafındaki islam düşmanları aynı taktiği kullanıyor(özellikle misyonerler)

 

Ama aslında istenen tek bir şey vardır, sana saldırana karşı kendini savun,onlar vazgeçerlerse sen de barış yap.

 

"Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah, aşırı gidenleri sevmez.Onları, bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, öldürmekten beterdir. Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir. Onlar, (savaşa) son verirlerse (siz de son verin); şüphesiz Allah, bağışlayandır esirgeyendir. (Yeryüzünde) Fitne kalmayıncaya ve din (yalnız) Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse, artık zulüm yapanlardan başkasına karşı düşmanlık yoktur. "(2 Bakara Suresi , 190-193)

 

Evet bu savunma savaşıyla ilgili ayetlerden de biri cımbızlanırsa sanki inanmayanlara saldırın gibi bir ifade varmış gibi gösterilir ki bu strateji hep izlenmektedir.

 

--------------------------------------------------------------------------------------

 

Kuran'da düşünce özgürlüğü temeldir. Çünkü imtihan dünyasının gereği insanlar dilediğine inanacak ki ahirette ondan sorumlu tutulabilsinler. Bu yüzden islam'da sadece tebliğ vardır. Kimse kimseye düşüncesinden dolayı bir tokat bile atamaz yoksa kendine yazık etmiş olur:

 

 

--------------------------------------------------------------------------------

 

Mearic Suresi 42 bırak onları! Dalsınlar, oynasınlar kendileri için belirlenen günlerine ulaşıncaya kadar.

 

------------------------------------------------

 

En'am Suresi 112 İşte böyle, biz peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. bırak onları, düzdükleri iftiralarla başbaşa kalsınlar;

 

--------------------------------------------------

 

Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. (60 Mümtehine Suresi, 8)

 

Herkes dilediğine inanmakta ve yaşamakta özgürdür ki, ahirette inancından dolayı sorumlu tutulabilsin:

 

Bakara Suresi 256 Dinde baskı-zorlama-tiksindirme yoktur. Doğru bilgiye dayalı eriş, bozuk bilgiye dayalı sapıştan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah'a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir.

 

29. De ki, "Bu gerçek senin Rabbindendir." Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. Biz zalimler için onları çepeçevre saracak bir ateş hazırladık. Onlar her ne zaman feryad ederek yardım isteseler, derişik asit gibi yüzleri haşlayan bir su sunulur. Ne kötübir içecek, ne kötü bir son!

 

10:99 Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi inanırdı. Öyleyse, sen mi halkı inanmaları için zorlayacaksın?

 

Evet düşünce özgürlüğü ve dilediğin gibi yaşama serbestliği vardır. Ve nefsi müdafa dışında savaş yasaktır. Hatta tokat bile atamazsın.

 

 

 

Selam ve sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

9:13 Andlarını bozan, elçiyi sürmeye yeltenen ve sizinle (savaşı) ilk defa başlatan topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? İnanıyorsanız asıl çekinmeniz gereken ALLAH'tır.

 

--------------------------------------------------------------------------------

9:14 Onlarla savaşın ki, ALLAH ellerinizle onları cezalandırıp rezil etsin, sizi zafere ulaştırsın ve inanan toplumun göğsünü ferahlatsın,

 

Yine aynı sürede saldıranlarla savaşın kendinizi savunun emri vardır.

 

Selam ve sevgiler.

 

 

Olaya birde bilimsel olarak bakalım.

Ne ayet cımbızlama ne de çarpıtma.

 

İnasnlık için, savaş, kavga, döğüş olumsuz bir mefhumdur.

Kaldıki yaratıcının bunu kısas şeklinde kan davasına dönüştürmesi çok ilginç.

 

Biz insanlar, bir yaratıcının savaş ve öldürme konusunda, mantıken şöyle söylemesini beklerdik.

 

" Ey insanlar, sizlere biribirinizle kavgayı, dövüşü ve öldürmeyi kesinlikle yasaklıyorum. Velevki bu

yasaklaklarım bir şekilde ihlal edilirse bunu yargılamak sizlere düşmez. Ancak ben yargılarım."

 

Yada;

 

"Ey insanlar, sizlere biribirinizle kavgayı dövüşü ve öldürmeyi kesinlikle yasaklıyorum. Velevki bu

yasaklaklarım bir şekilde ihlal edilirse bunu yargılamak sizlere düşmez. Oluşturulacak yargı kurumları yetkilidir. Yargı kurumları barış ve kardeşlik kurallarıyla işletilmelidir. Ayrıca suçluları cezalandıracağım"

 

Bir yaratıcı ancak bu şekilde adil olmalı.

Savaşa, kavgaya, intikam almaya özendirici ayetler bir yaratıcı tarafından insanlara nasıl önerilir ?

 

Savaşı, kavgayı önlemenin tek yolu barış ve kardeşlik duygularını öneren "bilim kaynaklı evrensel ahlak"tır.

Yargı merciide, medeni hukuku temsilen devlet yargıçlarıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Bilimselci, yine ayetleri dikkatli ve bütünlük içinde okumadan kendi hayalindeki kabullere göre konuşuyorsun.

 

1-Kuran'da izin verilen nefsi müdafa savaşıdır.Yani onlar müslümanlara saldırıp katlederken ,müslümanların da onlarla savaşması gerektiği, ama ne zaman ki onlar saldırı ve tacizlerinden vazgeçerler o zaman da müslümanlarında hemen barış yapması gerektiği belirtilir.

 

Yani biri sana saldırıyor sen de ona karşılık ver deniliyor. Ama o saldırısından vazgeçtiği anda sen de vazgeç.Ortada kan davası falan yok,sadece "o sırada" kendini savunma, saldırgan zalime boyun eğmeme var.En doğrusu ve ahlaklı olanı da budur. Zulüm yapmak gibi, zulme seyirci kalmak da o suça ortaklıktır.

 

2-Suçluların cezalandırılmasında mahkemeyi emreder zaten ayetler. Delilsiz, şahitsiz kimse hakkında hüküm vermek yasaktır. Hatta o kadar medenidir ki istenen, eğer cinayete kurban giden kişinin yakını, suçluyu affederse onu bağışlayın diyor. Yani bugünkü dünyadaki uygulamaya ilave olarak bir de kurbanın yakınının bağışlama yetkisi verilmektedir.

 

Kafanızdaki öğretilerden bağımsız olarak okuyunca ve bütünlük içinde ayetleri ele alınca gerçeği çok rahat görebileceksiniz. Biraz cesaret ve sorgulama yeterli bunun için. Işıktan ve akletmekten korkmayın, kırın zincirlerinizi.

 

Selam ve sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

2-Suçluların cezalandırılmasında mahkemeyi emreder zaten ayetler. Delilsiz, şahitsiz kimse hakkında hüküm vermek yasaktır. Hatta o kadar medenidir ki istenen, eğer cinayete kurban giden kişinin yakını, suçluyu affederse onu bağışlayın diyor. Yani bugünkü dünyadaki uygulamaya ilave olarak bir de kurbanın yakınının bağışlama yetkisi verilmektedir.

 

Kafanızdaki öğretilerden bağımsız olarak okuyunca ve bütünlük içinde ayetleri ele alınca gerçeği çok rahat görebileceksiniz. Biraz cesaret ve sorgulama yeterli bunun için. Işıktan ve akletmekten korkmayın, kırın zincirlerinizi.

 

Selam ve sevgiler

 

 

Sn.Emre yine kuran'ı Kendi kafanıza göre yorumlamışsınız ,gerçeklere kulak tıkamak herhalde hoşunuza gidiyor.Benim bir yakınımı birisi öldürdü ve ben adamı affetmiyorum.Bakınız kuran nedemekte bunu yüce bir varlığın söylediğini,söyleyebileceğini benim aklım,mantığım kabul etmiyor.Çünki ben aklımı,zihnimi ,benliğimi hayal mahsülü birtakım dogmalara esir etmemişim.

 

 

İsra/33 Haklı bir neden olmaksızın Allah'ın haram kıldığı bir kimseyi öldürmeyin. Kim mazlum olarak öldürülürse onun velisine yetki vermişizdir; o da öldürmede ölçüyü aşmasın. Çünkü o, gerçekten yardım görmüştür

 

bakara/178 Ey iman edenler, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı). Özgüre karşı özgür, köleye karşı köle ve dişiye karşı dişi. Fakat kimin (hangi katilin) lehine, onun (maktulün) kardeşi (varisi veya velisi) tarafından bağışlanırsa, artık (yapılması gereken) örfe uymak (ve) ona (maktulün varis veya velisine) güzellikle (diyet) ödemektir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim bundan sonra tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azab vardır.

 

Maide/45 Biz onda, onların üzerine yazdık: Can'a can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve (bütün) yaralara (karşılık da) kısas vardır. Ama kim bunu sadaka olarak bağışlarsa o kendisi için bir keffarettir. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, zalim olanlardır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Saklıgerçek;

 

Hala vurdumduymazca ayet cımbızlamaya, sureleri ve Kuran'ı bütünlük içinde okumamaya devam ederek kendi öğretinizi birkaç gün için daha ayakta tutabilmeye çalışıyorsunuz. Gerçeklere gözünüzü kapatmaya arzulu oldukça da böyle kendinizi kandırmaya devam edeceksiniz.

 

O ayetlerde bahsedilen mahkemede deliller sonucu kişinin suçlu olduğu saptandıktan sonra, yakınının o kişiyi affedeip affetmemesi konusudur. Yani günümüzdeki uygulamaya ek olarak fazladan bir af olanağı tanınmıştır.

 

Kısas emri de sadece o suçluyu ve mahkeme sonucunu kapsar.

 

Ama yine ek olarak madurun affetme yetkisi vardır. Hatta affetme öncelikle tavsiye edilir ayetlerde.

 

Dediğim gibi korkmadan, aklederek ve bütünlük içinde Kuran'ı okuyun. O zaman kapılar size açılacak ve taasubunuzun nasıl yerle bir olduğunu görebileceksiniz.

 

Selam ve sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O ayetlerde bahsedilen mahkemede deliller sonucu kişinin suçlu olduğu saptandıktan sonra, yakınının o kişiyi affedeip affetmemesi konusudur. Yani günümüzdeki uygulamaya ek olarak fazladan bir af olanağı tanınmıştır.

 

Sn.Emre o yazdığınız mahkeme kuran damı geçmekte yoksa sizin ılımlı islam düşüncenizde mi varsa ayetini yazarmısın.

 

Dediğim gibi korkmadan, aklederek ve bütünlük içinde Kuran'ı okuyun. O zaman kapılar size açılacak ve taasubunuzun nasıl yerle bir olduğunu görebileceksiniz.

 

Selam ve sevgiler.

 

Ne korkması sn.emre olmayan birşeyden korkulurmu? Bide siz aklederek acaba burda nedemekte diye sorgulayarak okusanız durumu kavrayacaksınız ama hala islamı cilalayarak güzel göstermeye çalışan yazıları kopyala yapıştır yapıyorsunuz.Saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Sn.Emre o yazdığınız mahkeme kuran damı geçmekte yoksa sizin ılımlı islam düşüncenizde mi varsa ayetini yazarmısın.

 

 

 

Ne korkması sn.emre olmayan birşeyden korkulurmu? Bide siz aklederek acaba burda nedemekte diye sorgulayarak okusanız durumu kavrayacaksınız ama hala islamı cilalayarak güzel göstermeye çalışan yazıları kopyala yapıştır yapıyorsunuz.Saygılarımla

 

Sevgili saklı gerçek , hiç dağ ceviz kabuğuna yerleşir mi?

 

KUR'AN DAĞDIR...ceviz kabuğu sizce bu misalde kimlerin ''beyni'' olabilir...

 

Umarım misali kavrarsınız.Zira dağ değil '' tepe'' kadar bir misaldi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Emre ateistforumda aldigin cevaplar herhalde seni etkilememiski burdada tatlisu muslumanligina devam ediyorsun.

Bak arkadasim, Kuranda Kafirlerin nerde yakalanirsa oldurulmesi emrediliyor, siz Islam baris dinidir diyorsunuz. Muhammed nefsi mudafa yapti diyorsunuz. Muhammed ile alakasi olmayan kavimlere ne diye saldirdi, ne diye mallarini kizlarini aldi?

Nasil bir baris dini bu?

Mahkeme aninda bir erkek sahit, dort kadin sahite bedel ise bunun neresi mahkeme? Miras olayinda kadinin alacagi pay erkegin alacagi payda kat kat dusuktur, bu nasil mahkeme?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran'da mahkemenin nasıl yapılacağı hatta şahitlerin korunmasına,ceza ve affa kadar ayrıntılar verilmekte. Ama Kuran'ı aklederek bilinçli bir şekilde okumaktan çok uzak olduğundan ve sadece arama motorundan kelimelerle fast food tarzı sözde araştırdığından böyle bilgisizliğini ele veriyorsun.

 

Hayır Kuran'ı , islam'ı cilalamıyorum, olduğu gibi veriyorum. Ama senin hoşuna gitmeyince bu gerçekler hemen iftira ve çarpıtmalar başlıyor tabii tarafınızdan :)

 

Akladen benim, körü körüne inanan sen. Araştıran benim, kopyacılık yapan sensin. Araştırmalarımızı tekrardan uzun uzun bu forum için yazacak değiliz herhalde saatlerce. bazen kendi makalelelerimi, bazen de arkadaşlarımızın makalelerini sizlere sunacağız ki , sizi karanlığınızdan çıkarmak için üstümüze düşen görevi yerine getirebilelim.

 

 

Zaten sen de biraz cesur olup sorgulayabilsen dogmalarını ve apaçık delillere sırtını dönmeye son versen, çok kısa sürede karanlığından sıyrılıp ışığa yöneleceksin.

 

Selam ve sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Emre ateistforumda aldigin cevaplar herhalde seni etkilememiski burdada tatlisu muslumanligina devam ediyorsun.

Bak arkadasim, Kuranda Kafirlerin nerde yakalanirsa oldurulmesi emrediliyor, siz Islam baris dinidir diyorsunuz. Muhammed nefsi mudafa yapti diyorsunuz. Muhammed ile alakasi olmayan kavimlere ne diye saldirdi, ne diye mallarini kizlarini aldi?

Nasil bir baris dini bu?

Mahkeme aninda bir erkek sahit, dort kadin sahite bedel ise bunun neresi mahkeme? Miras olayinda kadinin alacagi pay erkegin alacagi payda kat kat dusuktur, bu nasil mahkeme?

 

Kutsal yaratık ağzına sağlık senin gibi bir dehayı burda görmek ne güzel klavyen dert görmesin görk tengri seni korusun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.